Katalog

30MART 1990 CUMHURÎYET/7 INSAJNLAR FÜSUN ÖZBİLGEN G Ö R Ö Ş Deniz suyu Maddi hayata tapanlar, denız suyu içenlere benzerler. İçtikçe susuzlukları artar. MuNiddln-i AraM SİNEMACILAR FİLM-SAN VAKFI'NA KARŞI Devletin her katına duyuru EMLAK Bankası Bakırköy- de bulunan ÎO bin metrekare- lik bir arazisini, uzerine sinema sitesi yapılmak üzere Bakırkoy Belediyesi'ne 49 yıllığına kira- lamıştı. Bu sitede sineraa salon- lanndan başka konferans sa- lonları, film laboratuvarlan olacaktı. Bir de huzurevi bulu- nacaktı. Hatta huzurevinin te- meli özal tarafından atılmıştı. Kültür Bakanhğı da sinema- ya destek vermek uzere altyapı yatınmlan ıçin ilk sene 8 mil- yar ve üç yılda toplam 20 mil- yar Iira civannda bir yardun için planlama yapıyor. Aynca fılm yapımı için de 6 milyar li- ra civarında bir para ayınyor. Bu imkânlardan yararlan- mak uzere SE-SAM (Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği), Fl-YAP (Film Yapım- aları Derneği), SO-DER (Sine- ma Oyunculan Derneği), FİLM-YÖN (FUm Yönetmenle- ri Demeği), SİNEKAM-DER (Sinema Kamera Arkası Çalı- şanlan Demeği) ile İslanbul Ti- caret Odası FUmciler Meslek Komitesi ortaklaşa bir plan ha- zırlayarak bakarîlığa verdiler. Tum bu gelişmeler olur ve si- nema sitesi ile ilgili proje iler- lerken Bakırköy'de oturmayan ve konu ile ilgıh olmayan bir yurttaş, bu arazinin "yeşil saba" olduğunu ileri sürerek 4. tdare Mahkemesi'nde bir dava açtı ve yurutmeyi durdurma ka- rarı aldı. Bu işlerin arkasında ise saydığımız sinema orgutleri ile karşı karşıya olan Film-San Vakfı Başkanı Ümit Utku'nun olduğu tahmin ediliyor. Bakanlığın vereceği yardım ve sinema için düşünüleh site- de, kendine yer edinme peşin- de olduğu söylenen Film-San Vakfı'na karşı tilm meslek or- gütleri birleştiler. "Devtetiıı Her Katına ve Kamuoyuna Önem- le Duyururuz" dıye verdikleri ilanda da şunlan soylediler: "Son günler içinde Türk si- neması ile hiçbir ilişkisi kalma- mış bazı kişiler, ellerinde bulu- nan bir vakfı kaikan gibi kul- lanarak ve binlerce iıyesi oldu- ğunıı beyan ederek keadUeriai devlete ve kamuoyuna Türk si- Demasının temsilcisi gibi gös- termek istemektedirler. Bu ki- şilerin amacı >ıllardan sonra devktten ilk kez ilgi gonip des- tek alan Turk sinemasını ve onun mensuplannı baltalamak, getişimini önlemektir. Bugön ülkemizde çok cüzi bir para ile herhangi bir amaç göstererek herkesin vakıf kur- ma&ı mümkundur. Yasalara go- re vakıflara uye olunamaz; be- lirii amaca yonelik değer tahsis eden 'vakfeden' olur. Bu ba- kımdan binlerce üyesi bulunan vakıf iddiası gerçek dışıdır. Türk sinemas orgutlenip yasal kurallara gore kendilerini tera- sil edecek birlik ve dernekleri- ni kuraıuş, temsilcilerini de de- mokratik bir şeküde seçimle iş- başına getirmiştir. Aşağıda imzalan bulunan kuruluşlar dısında hiçbir kim- se ve kunıluşun Turk sinema- sını temsile yetkisi yoktur." 17 YIL SONRA Özgürlük bayrağı BUGÜNLERDE Kabataş Setüstü'ndeki Derya Han'ın girişinde göndere çekilen üç renkli bayrağı fark edenler, muhtemelen ne olduğunu anlamadılar. Kırmızı, beyaz ve mavi renklerden oluşan Şili Bayrağı, bir mesaj taşıyor. Çünkü 17 yıl aradan sonra yeniden göndere çekilmesi, Pinochet'nin "gidişini" simgeliyor. Şili Fahri Başkonsolosu Avukat Mordo Dinar, konuşma isteğimizi geri çevirerek "Şimdilik demeç vermeyi uygun , balmuyorum. Çiınkü ne olacağı belli değil. Kapıdan çıkartılanlar pencereden ginneye calışabtür" diyerek şunlan söylüyor: "Neden mi 17 yıldır asılı degildi? Kuru tetnizlemeciye vermiştim. Temizlenmesi biraz uzadı. 17 yıl aradan sonra ancak asabildim." Mordo Dinar 35 yıldır Şili Fahri Başkonsolosluğu'nu yapıyor. Yakın çevresinden edindiğimiz bilgiye göre Pınochet rejiminı tanımadığı için bayrak asmayı reddetse de başkonsolos olarak Şili halkırun her türlü sorununu çözmeye çabahyor. Çünkü kendisini Şili devletinin değil Şili halkının temsilcisi olarak göniyor. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu) YUKSEK KURUL'U KIM DINLER? Pembe Köşk'te gazino Tarihi Pembe Koşk bınası korunma>a muhtaç. DP'nin kuruculanndan Fu- at Köprülü'nün Istanbul'da Ye- nikapı sahilyolu üzerindeki köşkunun öyküsü ilginç. Pem- be Koşk denilen bu tarihi bina- nın yanına ekler yapılarak ga- zino haline getirilmiş. Köprulü konağırun yanına yapılan bu eklerin yıkılması için 1972 yılın- da Anıtlar Yüksek Kurulu bir karar almış. lyi ki almış. 1972 yıhndan bu yana Yüksek Kurul'u dinleyen yok. Fuat Köprülü'nün varisleri kızı Beyhan ve oğlu Orhan Köprülü. Konak, Orhan Köp- rülU tarafından kiraya verilmis. Kiracı yaptığı ekleri ve "Pem- be Köşk" adını verdiği gazino- sunu keyifle işletiyor. 1987 yılında tstanbul Valili- ği o günlerin ANAP'h Eminö- nü Belediye Başkanlığı'na bir yazı yanyor. 1 Numaralı Tabi- at Varbklarını Konıma Kurulu, kararvn gereğinin yerine getir- tilmesini isitiyor. 1987'den bu yana yine kimse bir şey yapa- mıyor. İçkili gazinoya gelenler, yanı yırtmaçlı şıkırtılı elbiseli sanatçılan dinleyerek vur pat- lasın eğleniyorlar. Tarihi bina, Anıtlar Yüksek Kurulu'nun ka- ranna karşın 1972'den bu yana 18 senedir isteyenlerin istediği gibi kullanması engellenemiyor. SAHİP ÇIKAN 0LMAD1 Kimliği mechul oldu SALI günü tstanbul Üniver- sitesi Tıp Fakültesi'nin bahçe- sinde "aç" teşhisi konmuş Şiikrü adlı yaşlı vatandaşın il- gi beklediğini, Darulaceze'nin ise "kimliğini, sabıkasının bu- lunup bulunmadıgını, kimi kimsesi olmadığını ve benzeri formaliteleri yaptınp getirirse- niz alabiliriz" diyen ilgisiz ce- vabını yazmıştık. Soyadını bile bilmediğimiz bu yaşlı vatandaşın iki gün sonra hastanenin bahçesinde dahiliye servisinin önunde otu- rurken öldüğünü öğrendik. Kayıtlarda ölüm nedeni, "Aç- bk, sefalet, titreme" olarak be- lirtilmiş, üzermde kimliği bu- lunmadığı için de adı "kimli- ği meçhul" diye geçiyor. Hastanenin morgunda 1-2 ay defnedilmek için bir yakı- rurun cıkması beklenecek, eğer bir yakını çıkmazsa da kadav- ra olarak kullanılacakmış. YUNUS NADI ODULLERI Katılım rekor düzeyde Yunus Nadi Ödıilleri bu yıl öykuden filme, senaryo<!an şiir ve karikatüre kadar çeşitlendirildi. Son eser lesliminin 1 nisan ol- duğu öduller için sanatçılar eserlerini genellikle teslim ettiler. 11 dalda 18 odul konulan bu yılki yanşmaya kalılım oylesine fazla oldu ki ödiil sekreterliğini yapan arkadaşımız Kayhan Edip Sa- karya'mn odası gelen dosyalarla doldu taştı. Sekreterlik çalış- ması için yeni bir yer hazırlandı. Bunca eser arasından ödul verilecekleri seçmek üzere yakında jiiri uyeleri kolları sıvaya- caklar. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Bakırkoy Belediyesi de Em- lak Bankası'ndan kiralanan arazi hakkında yürütmeyi dur- durma kararı ahnması uzerine sinemacılara yeni bir yer araş- tırdı. Şimdilerde Atakoy Blok- ları 9. Kısım içinde bulunan ta- rihi Banıthane binası, bu iş için uygun bulundu. Tkrihi binanın elden geçirilip restore edilerek sinemacılara verileceği belirtih'- yor. Sinemacılar hem sinema için yeni projeler ve kaynaklar an- yor hem de kendilerine engel çı- karanlarla uğraşıyorlar. CHİNA T0WN Türk Usulü ÇİN lokantalan dunyanın her yanında birbirine benzer. Çin'den getirilen özel soslarla yenilen yağsız pirinç lapalan ve karidesli, tavuklu bol ve deği- şik sebzeli kızartmalar. Çinlı bir aşçı, Pekin ördeği ve Uzak- doğu'nun dekoratif eşyalan. Uzun yıllar önce Ankara'da bir Çin Lokantası açıldı, son- ra sayıları arttı. Ankara'nın ye- ni ve luks Köroglu Caddesi üzerinde de China Town açıl- dı. Çok katlı bu site gibi yerde bulunan Çin Lokantası'na ge- çenlerde giden bir arkadaşımız şöyle anlattı: "Alaturka fasü dinledik." Inanamadık ve telefonla sorduk. 2 yıldır China Town- da alaturka fasıl geçiliyormuş. Çin yemekleri eşliğinde Türk musikısi. Çin lokantasmı bile Türk usulüne getirmeyi başarmışız, ÖMRANİYE BfLEDİYESrNİN HIZMETI Psikolojik danışma merkezi ÜMRANtYE Belediyesi 1989 yılının ekim ayında açtı- ğı halk okullarıyla binin üze- rinde kişiye meslek kazandır- mava calısıvor. Bunlann yanı sıra Ümrani- ye Belediyesi yeni ve değişik bir uygulamaya daha başladı: Psi- kolojik Danışman ve Rehber- lik Merkezi. 4 psikoloğun görev yaptığı . merkezde gelen kişilerin çeşit- li sorunlarından, mesleki reh- • berliğe kadar çeşitli dallarda hizmet veriliyor, gnıp terapileri yapılıyor. Belediye Başkanı Şinasi ök- tem, merkezi açma amaçları- nı şöyle açıklıyor: "Yaşam ko- şullannın oldukça zor ve ya- şam biçiminin karmaşık oldu- gu gunutnuzde, insanımızı, kendisini ve çevresini tanıma- ya, sorunlan ile başedebilecek düzeye getirmeyi hedefliyoruz. Yani, kişiyi sonınları ile yıp- ranmadan yaşayabüecek düze- ye getirmek istiyonız." Aile danışmanlığı, bireysel danışmanlık. gençlere yonelik mesleki rehberlik, çocuk ruh sağhğı, intihan önleme birimi, eğitım çalışmalan olmak üze- re 6 ayn birim olarak çalışıl- ması planlanmış. Ancak 24 sa- at surekli hizmet verecek olan intihar onleme merkezı henüz çahşmaya başlamamış. "Alo intihar ediyorum" servisinde mudahaleler telefonla yapılıp, caydırmaya çalışılacak ve bire- yin merkeze gelmesi sağlana- rak danışman ilişkisi kurula- cak. Merkezde çalışma yapan psıkolog Gülsen Alemdar, sa- dece Umraniye'den değil, Iz- nik, Alemdar, Sefakoy'den bile ınsanların geldiğini söylüyor. "Smav kaygısıyla gelenler çok oluyor" diyen Alemdar şöyle devam ediyor: "Dersleri iyi gitmevenler, liseyi bitirdik- (en sonra onünde universite sı- navı olanlar, universiteleri ta- nınuyor. Onların kararsızlıgı- na ışık tutmaya çalışıyoruz. Kendilerini tanımaya, ilgileri- ni belirlemeye, meslekleri ve üniversileleri tanıtmaya çalışı- yoruz. Aslında meslek rehber- liğinin lise birinci sınıftan iti- baren son sınıfa kadar yapıl- ması gerekir. bulün oğrencile- re. Ama biz şu anda bireysel olarak gelen oğrencilerle ilgi- leniyoruz." Şu anda diızenli olarak ge- len kişilerin 57 olduğu merke- ze, öğrencılerden başka gelen kişiler daha çok "sosyal uyumsuzluk" ve "aile içi çatışmalar" konusunda danı- şıyorlar. Burada mudahale edi- lemeyecek durumda olan kişi- ler ise üniversitelere gönderili- yor. HAYVANLAR tSMAİL GLLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK PtKNİK PİYALE K4DRA HIZLI GAZETECİ SECDET $E\ ÇİZGİLİK KÂMİL M.4SARACI 1 \ & AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAy GtRSES GARFIELD JIM DAHS NE f A 6ÛZEL Lk GÜNDÛ; DE- \ TARİHTE BUGÜN \Iİ\IT4Z 4RlK4\ 30 Mart AYA GIDECBK UZAY 6EMISL 135Z 'D£ BUGUN, AYA GOMDER.1LMES1 PU- ŞUMUL£A1 AME&tleAM UZAY GEM'StYCE IL- COMHUKır£T GAZETESİ 'NOB ALMIÇTl SON eıKKAÇ YILDIIZ, AYA YOLCU- ÇOfC SOZ EDİLDrât ANLArtoÇgAfe, 8U *Z>- P'LAM AZAÇTreMAUIIZCA', AgACt L/ZAX4 ATOM ENEerıSlrLE ÇAL/fAıV A/K>roG- üLAŞr/e48tL£CE6tHıN AMLAÇtLDlĞl BE- . AMEHKALI MUHEM&lSLEG VE Bl- LIM ADAMLA/St, 6EMIM1AI 12O ME7KE 8OYUSJ- PA, YAKLAŞtK 1OO TON AĞI&L/Ğ/NDA OLACA- ĞtHI, UZUfJ gıg MEHMIYİ ANIMSArA'CASIMl AÇIK- LAMAICTAYMtŞ. UZAY GEMtSt, PUNYA İLE AY ASA5INI PÖ/Sr eühJOE AÇABlLECEKAAl$(