29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MART 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN DUNYA'DA BUGUN Meteoroloji Genei MödûıiOğO'nde- alınan bılgıye göre, Batı Karadentz'm iç kesmlen, Iç Anadolu'nun «luzeyba- ttsı, İç Ege ıle göller bölgesı yer yer sadomk yagıslı. öteta yerler parcalı ve az buluflu geçecek, hara sıcaklığj oe- ğısmeyecek. Rüzgâı yurduntaceyke- sımlennde kuzey ve dogu, gûney ke- simlennde güney ve bâtı yönlerde" haftfarastraortatajvvetteesecek Oe- nıztenmızde rûzgâr Marrnara öenıarı- de yıkte ve poyrazdan ötekı denızten- nsrie gûnbateı ve lodostan 3-5 Ka- radenirte 6-7 kuvveSnde saatle 10-21 Karadenız'de 27-33 denız mılı hızta eseceK Denız mutedıl dalgalı oiacak Dalga yûksetdıği 0.5-1.5 metre Kara- denız'de 2-3 metre, görûş uzaklı- ğı 10 km. dolaymca bulunacak. Van Gölû'nde hava Parçalı bu- luttu geçecek Rümâr, taızsy ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Got kûçûk dalgalı oocak. Görûş uzaklıjı 10 km dolayında bulunacak. Adana Adapa2an Adtyanun Atyon A$n Ankara Amakya Anüıya Arîvtn /yi:n BalıKesır Bılecık Buigöl Bıtts Bohı Bursa Canakkale Çofum Derazlı B 23° 10° Dıvartafcr 8 25° 11° Edıme B 25° 10° Erancan Y 20° 4°£rcurum B 12° -2° Fstaşehr Y 22° 5°GazıanlEP B 22° 3°ûresun B 23° B 17° 4°Hakkin B 26° 10° Isparta B 26° 5° İstanbul B 24° 5°lzrrw 8 19° 3°Kars 8 18° 4°KasQmonu Y 21° 4°Kaysen B 25° 8°KnWarel B 22° 7°Konya B 22° 5°KüBfıya B 24°1O°Mala1ya B 22° 4° Manısa B 24° 6°KMara$ B 18° 3°Mersn B 11° -3° Mutfı Y 22° 3°Muş B 23° 7°NıO« B 18° 9°CMu 18° 2°ftıa B 13° 0°Samsun Y 2T° 4°S»r! B 2T° 11° Smop 8 25° 12° Sıvas B 12° -3° •fekaöağ Y 20° PYatajn B 21° 3°lmceli B 24° 10° Usak B 21° 4° Van Y 20° 4°Vtagat B 21° 4° ZonguHalı ) : açık »aOmurtu ^ sısh A-açık 8 bulutlu G-gûtıes* K-karı S-ss* V-yaönnırlu Barceıona Basei Belgrad Berin Bonn Brüksel Budapeşie Cenevre Cezayır Cıdde Dutuı Frankfurt ftrne Helsınta Katme kcpenhag Kök) BULMACA SOLDAıN SAĞA: 1/ Bir kimsenin ya da grubun duygularını kamçılayarak ve ger- çek dışı sözler söyle- rek onlan kazanmaya çalışma. 2/ Elrna, ar- mut, ayva gibi meyve- lerin yenmeyen iç bö- lttmü... Antimon ele- mentinin simgesi. 3/ Bir şeyi anımsamak için yazılan kısa ya- a... Koz. 4/ Motorlu taşıtlarda direksiyon ile tekerlek arasında- ki bağlantıyı saglayan mil... Gezgin samuray. 5/ Tarih öncesi çağlarda tannlara adak olarak sunu- lan küçük heykelcik... Sergen. 6/ Çam ağacının çiğnenip emilen iç kabu- ğu. 7/ Yabancı... Palamut balığının iri bir türü. 8/ Uzak... Yapmacık davra- mş. 9/ Kurnaz, açıkgöz... tstenç yiti- mi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Evrenin ve insanın Tann'dan çıkıp yine Tann'ya dönmesinin evrelerini anlatan tasavvuf şüri. II Hayat arkadaşı... Bir erkeğin nikâhsız ola- rak aldığı cariye. 3/Nane kokusu... Bir nota. 4/ Telefon sözü... Ni- şastalı tanelerin su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş du- rumu. 5/ Bacağın alt bölümünü ve ayakkabının Ustünü örten bir tür tozluk... Yapraklar durumunda ayrılabilen parlak bir mineral. 6/ tlkel bir silah... Müslümanlığın beş temel şartından biri. 7/ To- kat yöresine özgü bir halk ovunu. 8/ Üst üste eşya konularak yapı- lan düzgün yığın... Küçük köy. 9/ Sıkıntı... Alçak ve altı düz gemi. 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Yeni bir kanun 30 MART 1930 Adliye Vekâleti memleketin bazı havalisinde asayişi ve adalette sür'atı temin için gayet mühim bir kanun hazırlamıştır. Bu kanun mucibince muayyen yerlerde muhakemat usulüne dair olan kanunun bazı noktaları, tadil edilmektedir. Şekavet, fesatçıhk, devlet otoritesine karşı koymak gibi bir takım suçlara verilecek cezalan hususi usullere tabi tutacak olan bu kanunun belli başh fıkrası, mahkeme kararlannın kat'i olması ve kabili temyiz olmamasıdır. Mahkemelerin bu gibi cürümler hakkında verecekleri cezalar temyiz edilmeden infaz edilecek, hatta idam cezasının dahi terayizi kabil olmıyacaktır. Suçlar, cürüm ise beş kişiden, kabahat ise üç kişiden mürekkep mahkemeler huzurunda ruyet edilecektir. Bu kanunun birinci müfettişlik mıntakasında tatbiki düşünUlmekte, başka yerlerde tatbık derpiş edilmemektedir. Bu kanun müstesna bir ehemmiyeti haizdir. Devletin ötedenberi emniyetini ve vatandaşların asayiş ve istirahatını ihlâl eden kimseler hakkında adaletın teminini tehir eden uzun usuller, bu gibilere daha fazla cesaret vermektedir. Yeni kanun sayesinde aşiretlerin sakin bulunduğu ve iptidaî zihniyetin hüküm sürdüğü yerlerde asayişi ihlâl eden kimseler sür'atle adalet pençesine tevdi edilmiş olacaklardır. Üsküdar tramvayı Üsküdar - Kadıköy tramvaylan şirketi hey'eti umumiye içtimaı bugün öğleden evvel aktedilecektir. Bu içtimada şirketin faaliyet sahası mevzuu bahsolacak ve hesapları tetkik edilecektir. Kadıköy hattı projesinin tetkikine devam olunmaktadır. Projenin tetkikinde en mühim nokta Haydarpaşa köprüsü mes'elesidir. Köprünün bu sene inşası için Şehremaneti 930 bütçesine 60 bin liralık tahsisat koymuştur. Nafıa Vekâleti de bu kadar tahsisat vereceğini vadetmiştir. Fakat köprünün inşasına bu tahsisat kifayet etmemektedir. Maamafîh bu para ile hemen köprünün inşaatına başlanması münasip görülmektedir. Diğer taraftan şirket tramvayın güzergâhım tespit ile raeşgul olmaktadır. Tramvayın her halde Kadıköy Altıyol ağzı civarından gecerek Moda'ya gitmesi mukarrerdir. Bugünkü içtimada bu hususat hakkında da müzakerat cereyan etmesi muhtemeldir. Halı Resmi Bugün Mecliste halı resminin tenziline dair lâyiha müzakere edildi. Kütahya meb'usu Ragıp, Eskişehir meb'usu Emin B. ler bir kaç tacir yüzünden 150 bin halıcıyı düşünmemenin doğru olmadığını, lâyiharun reddini istediler. Yusuf Akçura B., tarife kanunu kabul edileli bir şeyler olmadığını, hükûmetin halı mes'elesi etrafında tetkikat yapmadığını söyledi. Iktisat Vekili Şakir B. kürsiye gelerek: "— Mes'ele mühimdir. Senevî 1-4 milyon halı ithalâtımız ve bir buçuk milyon halı ihracatımız vardır. Nitekim tarife çıktığından beri 140 bin balya Iran, Şark halılan gelmiştir. Bu gidişle transit merkezi başka yere nakledilecektir. tran'dan Trabzon'a kadar karada, îstanbul'a kadar denizde ve İstanbul'da antrepo, hamaliye yıkama ve saire bedeli olarak memlekete senede 3.5 milyon İira para kalıyor. 30 YIL ÖNCE CumhuriY et 30 MART 1960 Gazetemiz Şeker Bayramı nedeniyle bueün yayımlanmamıştır. GEÇEN YEL BUGÜN Cumhuriyet Meclis'te kan 30 MART 1989 Atatürk dönemi hariç 64 yıllık Meclis çatısı altında bir milletvekili tabanca ile vurularak öldüruldü. Sirit milletvekilleri ANAP'lı Idris Arıkan ile DYP'den seçilip şimdi bağımsız olan Zeki Çeliker arasında çıkan yerel seçim tartışmasma müdahale eden DYP'li Abdürrezzak Ceylan (38) tek tabanca kurşunu ile can verdi. Olaydan sonra elinde tabancasıyla görülen Arıkan, "Ceylan'ı kendisinin değil, Çeliker'in vurduğu" yolundaki iddiasina rağmen "katil zanlısı" olarak Ankara Emniyet Mudurlüğu'nde gözetim altına alındı. Çeliker ise "Arıkan aslında beni öldürmek istedi, ama Ceylan vuruldu" dedi. TBMM'de TRT ile ilgili bir yasa teklifı görüşülürken meydana gelen olaydan sonra olay yerine gelen DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, "Yarım asırdır bu çatı altında tabanca patlamadı" diye konuştu. TARTBMA Yıırt V urt Di> e Diye Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz. Ancak burada söz konusu olan yönetmeliktir ve içeriğini göstermeden bazı kuralları baştan kabul ettirmek hiçbir hukuk mantığına sığmaz. Yurtları anlatmak, hele bir yazıda, o ka- dar zor ki. Ancak biz gençlerin kendilerini ıfa- de edebilecekleri araçlardan bunca yoksun ol- maları karşısında, pek çok şeyi bir arada ama daraltarak aktarmaya çalışacağım. Üzerinde durulması gereken ilk nokta, yay- gın anlayışm aksine, devletin bize sunduğu eğitim ve bannma olanaklannı bir nimet gi- bi değil, devletin bir görevi olarak görebilmek- tir. Böyle bakıldığında bu hizmetlerdeki ak- saklık ve eksiklikler daha kolay farkedilip dile gelebilecektir. tlginçtir, özellikle tstanbul'daki yurtlarda kantin ve yemekhane ihaleleri (bu ihaleler yıl- lık yapılmaktadır ve çok yüksek paralarla alı- nabilmektedir) herhalde müdurlerın hemşe- rileri olduklanndan, hep Erznnımlulara ve- rilmektedir. Ve yine ne ilginçtir ki günün 24 saati milli ve dini gerekleriyle uğraşan idare- cilerin bulunduğu kız yurtlannda (Venzeciler ve Çemberlitaş örnektir.) kantinler gece ku- lubü, vs. sahibi kimselerce işletilmektedir. Çemberiitaş Kız Yurdu'nda yaşananlar anım- sanacaktır. Düşünmek gerekiyor, bunca tu- tucu idarecinin bulunduğu Yurtkur yurtlann- da nasıl oluyor da bu tip kimseler ihale kaza- nabilıyor. Artık tüm devlet kurumlarının ayrılmaz parçalan haline gelmiş olan mescitler, Yurt- kur yurtlannın da en önemli köşeleridir. Mes- citlerin belki de en büyük özelliği, toplu hal- de hiçbir şeyin yapüamadığı yurtlarda, ban- yo yapmaktan sonra öğrencilerin toplu hal- de hareket edebildiği tek yer olmasıdır. Bir- likte başka şeyler de yapmak isterseniz ken- dinizi kısa sürede yurt kapısının önünde bul- manız olasıdır. Ben soruyorum, inanç hürriyeti belgesiyle dini gereklerini yerine ge- tirmek isteyen öğrencilere mescit açılırken, yurtlardaki etüt ve kütüphane gereksinmesi için Yurtkur ne düşünmektedir? Üniversiteye yeni girecek ve yurtta kalmak zorunda olan öğrencilere küçük bir açıklama yapmak istiyorum: Yurda kaydınızı yaptırır- ken doldurduğunuz belgelerden birinde, "yurt disiplin ve isletme yönetmeliğinde yazılı olan tüm korallanı uymayı baştan kabul ve beyan ederim" yazılı bir bolümün altına imza atmak zorunda kalabilirsiniz. Uymayı baştan kabul ettiğiniz bu yönetmelikleri okumaruz ise müm- kün değildir. Hukukta bir kural vardır: Ka- nunu bilmemek mazeret sayılmaz. Ancak bu- rada söz konusu olan yönetmeliktir ve içeri- ğini göstermeden bazı kuralları baştan kabul ettirmek hiçbir hukuk mantığına sığmaz. Bu yazının yazarı, sırf bunları yazdığı için yurttan atılma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Çünkü yukanda anlattığım yönetmelik, "ba- sına yurtlar hakkında açıklamalarda bulunan öğrencinin yurttan çıkanlabileceğini" ongo- ruyor. Yurt yurt diye diye bir hal olduk. AHMET ÇOBAN l.Ü. Hukuk Fakültesi OKURLARDAN Nurettin Sözeıve açık nıektup Size gönülden oy vermış bir vatandaş olarak, umuüarımızın tamamen yok olmaya yuz tuttuğu şu günlerde, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve diğer ilgili kanunlara dayanarak aşağıda sıralayacağım konularda görevinizi yapmaya çağırıyorum. Sizi göreve çağınrken ilgili konulardaki kanunlan bir bir sıralayabüirim. Ancak bunları siz benden daha iyi bilirsiniz. Aşağıda sıraladığım bu konular para pul istemedikleri için hiçbir mazeretinizin olamayacağı düşûncesi ile gucünüzün yetip yetmeyeceğini merak ediyorum. Hodri meydan!.. 1) Havalı kornaların susturulması. 2) Seyyar satıcılarn hoparlör uygulamalarının engellenmesi. 3) Esnafların mallarını yayarak kaldmmları işgalden kurtanp, kaldırımların yayalara açılmasının sağlanması. 4) özellikle fınn, pastane, yiyecek maddesi satan dükkân ve lokantalarda çalışan personelin tırnaklarının kesilmesinin ve sakallarının her gün tıraş edilmesinin sağlanması. S) Motorlu taşıtların egzoz borularını üç-beş santim havaya doğru eğerek yerden toz kaldırmalarının engellenmesi. 6) Zabıta teşkilatının verimlı bir şekilde çalışmalarının sağlanması. Sayın Başkan, bu yukanda belirtilen konularda başarı sağladığınız takdirde. diğer büyük konularda da başarıh olacağınıza inanabilirim. Böyle büyük bir şehrin uygar bir görünüm kazanması için önce bu sıraladığım konularda başarılı olmanız gerekir karusındayım. Bir bilim adamı olarak siz bunları sağlayamazsanız, bu işe niye talip olduğunuzu anlamak çok güç oluyor sanırım. Saygvlanmla... ASIM CAN Eüler isUnbul PERA 146 T 38 132 6* 26 Arnavutköy BAR Müzikte değişmeyen kalite ve kişilik KOCATEPE OZKANTURGAY SERMEfve~ERTAN ULVİ KIRIMUve HRANT Arnavutköy Vapur İskelesi Karşısı 163 23 05-163 55 14 BULENT ORTAÇGİL GUNDOCARKEN SU CIBI Hergün Ambiance rez.: 358 49 30-358 18 70 UsSbaasm= = = CAFE-BAR Freedom Rock & Cazz Solı-Çars.-Cuma-C te» G«nçKk Koraarimi C.tesi-Pazor 14.00-18.00 Freedom Nocı Cod No 160 51 99 rtakoy dın. Woaa S'ANBUL Te 3^9 1 6 O9 paptllon<£>bar Salı-Çarş.-Perş. Cuma-C.tesi Pozar-P.tesi F/amenco İkilisi Etiler Nıspetiye Cod. Akatlor Girisi Tel 157 37 68 & SERDAR S E V İ N G ^ MEHM T U N b o ğ a z ' a t u t k u I u b i r b a r Yeşilpınar Sok. No: 2 Arnavutköy Tel: 157 74 38 (Servis 16.00-01.30) — • Ud ile esk Müda Tel Her gün İstanbul Cad No 345 84 L\ Sarkılan : 239 "4 ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKİMOĞLU Son Bakış Önce denizlerin esintisi, mavi kızlar ve delikanlılar, mavi şar- kılar söyler gibi... Seyrederken denizlere açılıyorum. Kapalı de- nizleri aşıp açık denizlere ulaşmak özlemini duyuyorum o genç kızlar ve delikanlılaria. Aşağıda başka bir mavi portre... Güzel bir kız uzaklara.bakıyor, gözbebeklerinde sitem mi var, diken mi karar veremedım. Açık denizlere ulaşamamanın hüznü belki de. Dinmeyen bir özlemin son parıltısı donmuş gibi... Tablonun adı "Son Bakış!" Deniz Başaran'ın portresi bu. Ser- giye bakışım değişıyor birden, ölümün soluğuyla ürperiyor. — Öyle istedi, diyor Filiz Başaran. Yaşamı bırakıp ölümü seçenler beni çok düşündürür. Neden savaşmıyorlar, yaşama sevincıni tümüyle yitirmek için nasıl bir bunalıma girıyorlar kimbilir! İpi kopmuş bir uçurtma gibi boşluklardayım- diye bir dizesi var Oeniz Başaran'ın. Ama bir de şu dizeler var: "Uykun kaçarsa Bir şiir kopar Uçurum kıyısından Avunursun." Son Bakış tablosu avunamadığını kanıtlıyor değil mi? Hepi- mizin yaşamaktan utanç duyduğu bir dönem yok mu? Dünyayı durdurup da ınmek ister insan, ölümü bir çiçek gibi uzatır yaşa- yanlara! Kırık düşlerden, solan umutlardan bir demet gibi. O umudu solduranlara bir selam, bir uyarı, bir direniş gibi. Son Bakış. yıldırım gibi çarpıyor dogrusu. Filiz Başaran'a sa- rıldım birden. Bir sanatçının kardeşine sevgiyle. acıyla uzanışı- na tepeden tırnağa katıldım o sergide. O kardeş yalnız Oeniz Başaran değil bence, yaşama sevtncini yitirenler gıderek çoğa- lıyor. Ama değerli sanatçımız bir direnişi de sergiliyor Urart Ga- lerisi'nde. Öteki tablolarında ölüm, yaşama dönüşüyor. Toprak yeniden yeşenyor, kırmızı narlar. elmalar, sarı ayvalar, turuncu hurmalarla dünya yeniden renkleniyor. "Son Bakış "la solan göz- lerinizde umutla parlıyor yeniden. Urart Galerısi'nde bir de yontu sergisı var. Meriç Hızal'ın yon- tuları. Bu güzel sanatçıyla ilk kez karşılaşıyorum. Güzel elleri var. O güzel elleri yönlendıren bir kafası ve yüreği. Taşı, merme- ri, tahtayı, bronzu güzel yontmuşlar; denizi, dalgaları, dağları, sevgıyi, özgürlüğü uretmişler. Soylu bir çalışma. İnsan elinin bi- linçli, yürekli bir katkısı doğaya. Kocaman beyaz bir dalgada mer- merin şarkısını da dinliyor insan. Beydağları'nı Toroslar'ı, Hasan Oağı'nı seyrederken, dağların gizıni de hissedıyor ve de bir di- renişi. Bir de İstanbul var, bir kentin yitikgüzelliklerini sergiliyor. Bir yontu tahtadan, taştan, mermerden yapılır, istanbul'un bir kö- şesine nasıl yakışır kimbilir! Bu yıl birbirinden güzel yontu ser- gileri gördük başkent galerilerinde. Bu sergileri yerel yöneticile- rin de görmesinı isterdim ben. Görmekle yetinmeyip parkları, alanları da o yontularla donatmasını diliyorum. Güzel bir yontu, bir kentin güzelliklerine yeni bir boyut katar değil mi? Helsinki 1 yi anımsıyorum birden; kocaman bir parkta seyrertığim Sibelius anıtını. Finlandia Senfonisı'ni dinler gibi. Bir söylentiye göre Si- belius'un müziğini de duyuruyor o anıt. Ben, bir baharda, bir de karlar altında gördüm. Bir müzik ustasıyla bir yontu ustası- nın bütünleşmesini Finlandiya'nın gerçek simgesi diye düşün- düm. Başkent Ankara, İstanbul, izmir de yontularla güzelleşmeli ben- ce. Somut çirkınliklerden yorulan gözlere bir dinlence olur. So- mut bir güzelliğı kucaklayarak çırkinlikleri aşabilir kentliler, özel- likle yetişen kuşaklaragüzel şeyler gostermek zorunluluğu var... Geçende Mehmet Aksoy ıle bir söyleşıde başkent Ankara'nın yü- zü değişiverdi hayalımde. Bellı alanlarda onun yapıtlarını düş- ledim ve Murat Karayalçın'ı kutladım. Bu düş gerçekleşir, baş- kent öteki kentlere de örnek olur belki. Cumhuriyetin ilk yılların- dan bu yana yontuya çok az yer veriliyor kentlerimizde. Oysa mimartığın da vazgeçılmez bir parçası değil mi? Çarpık kentleş- me, gökleri delen beton yığınları, mimarlara da özgürce çalış- mak olanağını vermiyor galiba. Bu açıdan bakınca yontu sanat- çılarımıza ayrı bir saygı duyuyorum doğrusu. Yapıtlarıyla umut- suzluğa da meydan okuyorlar. Hayal kentler, hayal alanlar do- natır gibi!.. Bir gün tüm çirkinliklerin sona ereceğini umut edi- yorlar belki de. Meriç Hızal'ın sergisinde de bu umudu ve dire- nişi hissettim. Umudunu yitirenlere somut bir çağrı o güzel yon- tular. Sevgisizhğe, umursamazlığa bir tepki gibi yükseliyorlar; ellerinın, yüreklerinın gücünü sergiliyorlar. Her zaman yazarım, bir sanat olayı birden diriltir beni. Dün- yaya yeniden gülümserim. Acı, ama gerçek; kimi kişiler kan ve gözyaşından başka bir şey üretemiyor; bir umut, bir barış ürü- nüne katkıda bulunamıyorlar. Umutsuzluğumuzu gaterilerde aşı- yoruz ancak! Meriç Hızal'ın sergisinde "Zaman" adlı yontular da var Par- lak bir zamanı simgeler gibi. Yıldızların parladığı anları anımsa- tıyor. O parlak yontuyu okşarken sordum: — Zamanı nasıl üretıyorsun? — Güzelliklerin ürediği bir süreç, dedi gülerek. Ben de hiçbir şey üretmeden geçen zamanı düşündüm. O kı- sıriığı aşmak için direnen tüm sanatçıları saygıyla selamlıyorum. • * * Bir de "Hoşçakal Dünya" kıtabı var. Babası Mehmet Başaran kızından kalanları yayımlıyor. Kapağında Bedros Reis'ın mavi bir resmı, mavi harflerle bir "deniz" şarkısı söyler gibi. Mektuplar, seslenişler, şiirlerle kanayan sözcüklerden oluşan bir kitap. Ba- şucumda duruyor üç gecedir. Mehmet Başaran'a uzanıyor dü- şüncelerim. Ne güzel kızları var? Biri ressam, biri şair. Biri artık dünyamızda değil, ama öldü mû acaba? Kanlı sözcükler bir so- luk değil mi Deniz Başaran'dan? Onun ölümünde insanca ya- şamanın özlemini daha çok duymuyor mu geride kalanlar? Kimi zaman ölümün de mesajı var, elbet alabilenlere. TEŞEKKÜR Aile büyüğumüz MACİDE OGAN'ın vefatı dolayısıyla cenazesine bizzat katılmak suretiyle acımızı paylaşan Eminönü Belediye Başkanı Sn. AHMET NACÎ AKGÜN'e, Eminönu SHP ilçe örgütüne, Eminönü SHP Beiediye Meclisi'nin Sayın uyelerine, başkan yardımcılarına, Eminonu ve Beşiktaş Belediyesi çalışanlan ile akraba ve dostlarımıza ayrıca taziyetlerini bildiren yakınlanmıza sonsuz teşekkürlerimizi arzederiz. OGAN AİLESİ Yeniköy sırtlarında 700 m 2 bahçe içinde, yüzrhe havüzlu, tenis kortlu 3 adet lüks villa Tel: 556 04 20-556 02 95 RESTORANT - BAR Oğle veAkşam Yemeklenntzt Seçkın Fransız Mutfağımız ve Cauntıy Muzık eşltğmde Sıcaak bir ortam ıçınde biZimlepaylaşmakistermtsmız9 Lale Sok. No:1/LEVENT169 23 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle