Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Keşmir'de
gerginlik
• YENİ DELHt (AA) —
Hindistan askcrlerinin,
Pakistan sınınndan
Keşmir'e geçmck isteyen
Pakistanlı göstericilere ateş
açması sonucu, iki kişi
öldü. Olay sırasında,
yaklaşık 100 Pakistanlı
göstericinin, Pakistan
yönetimindeki Keşmir'den,
Hindistan tarafına geçmeye
çalıştıklan belirtildi.
Müslümanlann çogunlukta
bulunduğu Hindistan'a
bağb Keşmir'de ocakta
başlayan aynlıkçı isyanda
şimdiye kadar 200 kişi
öldü. Aynlıkçüann bir
kısnu, iki Keşmir'in
birleşerek bağunsız bir
devlet olmasından yana, bir
kısnu ise Pakistan'a
baglanmak istiyorlar.
Ermeni
gösterileri
• NEW YORK (AA) —
ABD'deki Enneni örgütlcri,
sözde soykınmın 75.
yüdönümü nedeniyle 24
nisanı içeren hafta boyunca
dûzenleycceklcri gösterilere
hazırlanıyorlar. Bu amaçla
kurulan "75. Yıldönümünü
Anma Komitesi" bir
duyuru yaparak, "Türk
hükümetinin iddialanm
yalanlamak amacıyla 1915
yıhndaki olaylardan
kurtulan Ennenileri,
olayların görgü tanıklan
olarak aileleri ile birükte 22
nisan pazar günü New
York'ta yapılacak göstcriyc
katümaya" çağırdı.
Hükümeti
Hawke kuracak
• SYDNEY (AA) — Avust-
rarya'da, geçen hafta sonu ya-
pılan seçimlerden galibiyetle
çıkan lşçi Partisi lideri ve Baş-
bakan Bob Hawke, yeni hü-
kümeti kendilerinin
kuracağuu söyledi jşçi Partisi
kaynaklannın verdiği bilgile-
re göre 148 üyeli Temsilciler
Meclisi'ndeki 7 sandalyenin
sahipleri henüz belirlenmedi.
Ancak oyların şimdiye kadar-
ki dağılımı temel ahndığında,
lşçi Partisi'nin, en az 75 san-
dalye kazanacafı belirtildi.
Buna karsıhk, liberal - ulusal
parti ittifakının ise 72 ttyelik
alması, bir sandalyenin de ba-
ğımsız bir adava gitmesi bek-
leniyor.
Arnavut
hareketi
• LONDRA (AA) —
Arnavuthık'un tşkodra
kentinde, ocak ayında din
özgürlüğü istemiyle
gösteriler yapıldığı ve
gösterilere katılan 120
kişinin tutuklandığı
bildirildi. Doğu
Avrupa'daki din olaylannı
izleyen Keston College adU
Ingilız grubu, 11 ocakta
Işkodra'da yaklaşık bin
Arnavut'un gösteri yaptığım
kaydetti. Keston College, bu
bilgilerin, Arnavutiuk'tan
dönen turistlerden
alındığını belirtti.
Macaristarula
koalisyon
• BUDAPEŞTE (AA) —
Macaristan'da genel
seçimlerin ilk turunda en
çok oy alan Demokratik
Forum'un lideri Jozef
Antall, muhafazakâr bir
koalisyon hükümeti
kurmayı planladığını
söyledi. Partisinin birinci
tur oylamadan galip
çıktığını söyleyen Antall,
"İkinci turda,
müttefiklerimizle birlikte
salt çoğunluk sağlamayı
umuyonız" dedi.
"Birfeşik
Kudüsw
• KAHİRE (AA) — lsrail
Parlamentosu Knesset,
"Birleşik Kudüs'ün"- lsrail
eg'emenliği altında
kalmasım ve hiçbir şekilde
siyasi görüşme konusu
yapılmamasını öngören bir
karar tasansını kabul etti.
lsrail radyosu'nun haberine
göre, kararda, Sovyet
Yahudilerinin Kudüs'ün her
bölgesine yerleştirilmesi
konusunda gerekli
kolaylıkları sağlaması için
bükümete çağrıda
bulunuldu. Kararda aynca
Golan tepelerinin tsrail'in
bölünmez bir parçası
olduğu ve güvenlik
açısından önemi dolayısıyla
görüşme konusu
yapüamayacagı belirtildi.
Bağımsızlıkilanı ilebaşlayan "sinirsavaşı"nda ilkraundMoskova'nın
Litvanya'dan geri adımDış Haberier Servisi — Litvan-
ya'nın 11 martta bağımsızlık ilanı
ile başlayan "sinir savaşı"nda ilk
raund Moskova'nın- Litvanya Par-
lamentosu, sınır güvenlik güçleri
olusturulmasına ilişkin yasa tasa-
nsının askıya alındığını bildirdi.
Litvanya Devlet Başkanı Vitantas
Laacbbergis, litvarryalılara çağn-
da bulunarak Sovyet yetkililerine
silahlann zorluk çıkarilmadan tes-
lim edilmesini istedi.
AP'nin haberine göre Litvanya
Parlamentosu, önceki gün geç sa-
atlere kadar süren toplantısında
Sovyetler Birliği Başkanı Mihail
Gortacov'un başından beri karşı
çıktığı sınır güvenlik güçleri oluş-
turulması yolundaki yasa tasan-
sını görüştü. Tartışraah geçen otu-
rumdan sonra Litvanya Parla-
mentosu, söz konusu tasanmn as-
kıya alındığını açıkladı.
Litvanya Devlet Başkanı Lands-
bergis, parlamento toplantısından
sonra gazetecilere bilgi verdi.
Landsbergis, Litvanya'da bulunan
Sovyet askerlerine karşı konulma-
ması çağnsmda bulunarak silah-
lann teslim edilmesini istedi.
Ajanslar, önceki gün verdikle-
ri haberlerinde Litvanyalılann si-
lahlannı teslim etmedığini ve Sov-
yet askeri yetkililerine zorluk çı-
kardıklannı belirtmişlerdi. Lands-
bergis'in söz konusu çağnsı da
Moskova'ya karşı bir geri adım
olarak nitelendiriüyor.
Sovyetler Birliği Savunma Ba-
kanlığı tarafından yapılan bir
açıklamada da, ordudan fırar
eden Litvanyab askerlere af çıka-
nlabileceğini belirtildi. TASS'ın
haberine göre, Savunma Bakan-
lığı, bunun için Litvanyab asker-
lerin kendiliğinden teslim olmala-
nnı şart koştu.
Litvanya Parlamentosu'nun al-
dıgı karar ve Devlet Başkanı
Landsbergis'in açıklamasımn ar-
dından dUn Litvanya'nın başken-
ti Vilnius'ta sakin bir gün yaşan-
ch. Sovyet askerleri, Litvanya Ko-
münist Partisi binasındaki kuşat-
ma hareketlerini sürdürdüler. AP,
göruşmesi yaptığım ve Litvanya
krizi konusunda diyalog çağnla-
nnı yinelediğini hatırlattı.
Başkan Bush'un daha sonra
Thatcher'ı aradığım ve iki liderin
Litvanya konusunu ele aldıklan-
nı kaydeden Fitzwater, bütün
dünyanın bu sorunun banşçı yol-
larla halledilmesini istediğini kay-
detti ve Başkan Bush'un görüşle-
rinin Thatcher tarafmdan kuvvet-
lendirildiğini ifade etti.
Fitzwater, "Ancak Gorbacov'-
Litvanya Parlamentosu, sırur güvenlik güçleri
oluşturulması yolundaki yasa tasansım askıya aldı.
ABD Başkanı George Bush, soruna doğrudan
müdahale etmek istemiyor. Ingütere Başbakanı
Margaret Thatcher, Gorbaçov'la 50 dakikalık telefon
görüşmesi yaptı.
askerlerin önceki günlerin aksine
dün ilk kez olarak otomatik silah
taşımadıklannı bildirdi.
ABD Başkanı George Bush,
SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'-
un Litvanya konusunda amacının
en olduğunu bilmediğini, ancak
bu konuda şu an Gorbaçov ile di-
rekt olarak konuşmanın uygun ol-
madığını söyledi.
Beyaz Saray'dan yapılan açık-
lamada, Başkan Bush'un bu söz-
leri, lngiltere Başbakanı Marga-
ret Thatcber ile yaptığı telefon gö-
rüşmesinde söylediği belirtildi.
Beyaz Saray Sözcüsü Marlin
Fitzwater, dün gazetecilere yaptığı
açıklamada, Thatcher'tn, SSCB
Başkanı Gorbaçov ile önceki gün
yaklaşık 50 dakikalık bir telefon
an Litvanya konnsundald planlan
ve amaclan nelerdir, bunlan
bümiyoruz" diye konuştu.
Bir gazetecinin, telefon görüş-
melerini diplomasinin kaçınılmaz
bir aracı olarak gören ve Gorba-
çov ile bu tip görüşmeleri sıkça
tekrarlayan Başkan Bush'un, bu
kez neden Gorbaçov'la göruşmek
istemediğini sorması üzerine Fitz-
water, şunları söyledi:
"Bnnnn şu an için uygun oU-
cafını düşunmuyoruz. Oldukça
kanşık diplomatik bir sonın söz
konusudur. Dogal olarak, bu dip-
lomaük çabaya zarar >erecek on-
lemler almak islemi>onız. Baskan
Bush, bu nedenlerden dolayı şu
anın, Gorbaçov ile direkt ilişkive
girmek için uygun olduğunu du-
sünmiiyor."
'«*
GERGİNLİK AZALIYOR — Litvanya'da govde gosterisi >apan Sov-
yet askerlerine karşı tek tük de olsa laşlı saldınlar duzenleniyor. Sovjct
askerleri, Litvanyalı asker kacaklannı aramay ı sürdünıyor.
DEMOKRATİK ALMANYA
Her taşın altında STASI varSeçimlerden sonra STASI skandalı giderek
büyüyor. Doğu Berlin ve diğer kentlerde dün
STASI karşıti büyük gösteriler düzenlendi.
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
DOGU BERLtN — Demokra-
tik Almanya'nın başkenü Doğu
Berlin'de ve çesitli kentlerde dün
eski güvenlik ve islihbarat servisi
STASl'ya karşı buyuk gösteriler
düzenlendi. Sosyal Demokrat Par-
ti, Yeşiller ve Yeni Forum adb gnıp
tarafından örgütlenen gösterilere,
yüz binlerce kişi katıldı. Gösteri-
cfler parlamentoya yeni seçilen 400
milletvekilinin bir an önce güven-
lik kontrolünden geçirilmesini ta-
lep ettiler. Eski STASI görevlile-
rinin provokasyonundan korkan
polis, çok sıkı güvenlik önlemleri
aldı.
Istihbarat servisi STASI'nın ha-
yaleti Doğu Alman toplumunda
kol gezmeye devam ediyor. Erfurt
kentinde STASI bınasım denetim
altında tutan "Halk Komitesi"
dün yeni açıklamalarda bulundu.
Komite, "MecHsc seçilcn 400 mil-
letvekili arasında yainız eski muh-
birierin degil, STASI için tam
kadrolu çaltşan profesyonel ajan-
lann da bulundugunu" iddia edi-
yor. Komite elindeki bilgilerin
"yüzde 100 gövenilir bir kaynak-
tan geldigini" açıkladı ve miUet-
vekili dosyalarımn 24 saat içinde
halka açılmasını istedi.
Federal Almanya'da yayımla-
nan Stern dergisinin dünkü sayı-
sında, eski Başbakan Hans Mod-
row ile aynı konuda bir soyleşi yer
aldı. Doğu Berlin'de büyük yankı
uyandıran söyleşide Modrow, par-
lamentonun bir an önce toplamp
mületvekiUerimn seçimle başlayan
dokunulmazlığnun kaldınlmasın:
talep ediyor. Modrow, bunun yal-
nızca ahlaki bir sorun olmadığı-
nı, sicili temiz olmayan politika-
cılara yabancı de\ letlerin de şan-
taj yapabüeceğini söyledi.
Demokratik Almanya'daki
STASI ile işbirliği yapanların sa-
yısı tam belli değil. Servisin geç-
mişte üniversite öğrencüerine burs
verdiği, doktorlann atanmasına
yardımcı olduğu, yurtdışına çıkış-
YUNANİSTAN
ları kolaylaştırdığı, tüketim ola-
naklarım arttırdığı, bütün bu hiz-
metler karşılığında ise vatandaş-
ları muhbirlik yapmaya zorladığı
ortaya çıktı. STASI'mn 16 milyoo-
luk ülkede en azından 1 milyon ki-
şi çalıştırdığı tahmin ediliyor. •
Doğu Berlin'de sosyal demok-
ratları da içine alan bir "büyük
koalkyr>nr
'un kuruhna ihtımali gjt
gide güçleniyor. SPD Genel Baş-
kam Ibrahim Böhme'nin ajaıüık
iddialan üzerine makamlannı as-
kıya almasından sonra 2. Başkan
Mcrkus Meckd önderliğinde ko-
alisyon görüşmeleri dün başladı.
Ahmet ve Şerif
bııgün 'temyiz'de
'Batı Trakya'daki azınlıgı bölmek' suçundan 18 ay hapis
ve 3 yıl siyasi haklardan men edilme cezası alan Sadık
Ahmet ve Ibrahim ŞeriPin temyiz mahkemesi bugün.
STELYO BERBERAKİS
ATtNA — Batı Trakya'run Gu-
mülcine eski milletvekili Dr. S»-
dık Ahmel'in 8 nisan seçimlerin-
deki adaylığı bugün açıklığa ka-
vuşacak. Sadık Ahmet ve millet-
vekili eski adayı tbrabim Şerire
verilen 18'er ay hapis ve 3'er yıl si-
yasi haklanndan men edilme ce-
zalanmn temyiz mahkemesi, bu-
gün Patras kentinde yapılacak.
Aynı gün Atina'da Yüksek Seçim
Kurulu, Sadık Ahmet ve başını
çektiği bağımsız 'Güven' listesin-
de yer alan adaylann aleyhindeki
'itiraz' dilekçesini inceleyecek.
Sadık Ahmet ile eski milletve-
kili adayı tbrahim Şerifin bugün-
kü mahkemesine oldukça büyük
ilgi gösteriliyor. Bu çerçevede,
Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Önder Sav, temyiz mahkemesini
izlemek üzere Türk hukukçuların-
dan oluşan bir grubun başkanlı-
ğında Yunanistan'a geldi. Mahke-
meyi, iki ülkenin Türk - Yunan
dostluk heyetleri temsilciieri, mer-
kezi Almanya'da bulunan lnsan
Hakları Derneği Türkiye sorum-
lusu ve çok sayıda yerlı ve yaban-
gazeteci izleyecek.
Ahmet, ocak ayından bu yana
Selanik'in Diavata Cezaevi'nde
bulunuyor. Geçen haziran seçim-
lerinde Batı Trakya'da 'Türklüğü
yaymaya çalıştığı' gerekçesiyle,
'azınlıgı ikiye bölmek ve asayişi
bozmak' suçlanndan yargılanan
Sadık Ahmet ile tbrahim Şerif e
18'er ay hapis ve 3'er yıl siyasi hak-
lanndan men cezası verilmişti.
Ahmet ile Şerif, bu karara iti-
raz ederek temyiz mahkemesine
başvurdular. Temyiz mahkemesi-
nin yapılacağı tarihe kadar tahli-
ye edilmelerini ongören üç ayn di-
lekçeleri ise yetkili mahkemeier ta-
rafından reddedilmişti.
Ancak Yunan yasalanna göre
Ahmet, temyiz mahkemesine baş-
vurduğu için seçme ve seçilme
hakkını koruyor. Bu nedenle, ha-
piste bulunduğu halde, nisan ayı-
nın 8'inde yapılacak olan genel se-
çimlere adaylığını koydu ve bu
adaylık başvurusu yargıtay tara-
fından kabul edildi. Ahmet, bu se-
çimlerde de haziranda başını çek-
tiği ve parlamentoya girmeye hak
kazandığı bağımsız 'Güven' liste-
sinin başında bulunuyor. Yunan
yasalanna göre Ahmet eğer bu se-
çimlerde milletvekili seçilirse der-
hal tahliye edilecek. Eğer bugün-
kü temyiz mahkemesi 'aleyhte1
ka-
rar verirse, Ahmet'in yine seçilme
hakkı olacak. Çünkü bu kez yar-
gıtay yüksek kuruluna başvurma
hakkı bulunacak; dolayısıyla yi-
ne seçilme hakkını koruyabilccek.
Ne var ki şimdi bütün dikkat-
ler Gümülcineli bir seçmenin, Ah-
met'in ve bağımsız Güven listesi-
nin adaylığına itiraz eden dilekçe-
sinde toplanıyor. Seçmen Kostas
Xeııodohides, Ahmet ve bağımsız
Güven listesindeki vaiz Ahmet
Hacıosman ile gazeteci Mustafa
Hafız Mostafa'nın adaylık dilek-
çelerinin 'usule aykın' olduğunu
iddia ediyor. Xenodohıdes, itiraz
mektubunda 'Güven' listesinde
Ahmet'ten başka yer alan vaiz Ah-
met Hacıosman ve öğretmen Mus-
tafa Hafız Mustafa'nın adaylık
başvurulannı 'bızzat' değil, vekâ-
leten yaptıklan için seçimlere ka-
tılma hakkı olmadıklanm öne
sürüyor.
KOSOVA DL'RULMUYOR — Yugoslavyanın Sırbistan Cumhuriyeti'ne baglı Kosova bolgesinde
etnik huzursuzluk sürüyor. Bölgede yaşayan Amavutların olası yeni gosterilerine karşı hükiimet güçteri
kontrollerini arttırdılar. Arnavutlar, Kosova'nın yönetinûnin Sırbistan'a bağlanmasını protesto edi-
yorlar. Sırbistan güvenlik güçleri Kosova'mn tüm yerieşim birimlerindeki kritik noktaları kontrol »I-
tında tutuyoriar, şüphelileri anyorlar. (Fotograf: Reuter)
TURK-BULGAR GORUŞMELERı
Sofya ile diyalogANKARA (Cumhuriyet Bnro-
su) — Türkiye ile Bulgaristan ara-
sında, "ikili ilişkileri 1984 öncesi
düzeyine getirecek mekanizmala-
nn oluştunılmasım" amaçlayan
dışişleri bakanlan musteşarları
düzeyindeki toplantı dün Anka-
ra'da başladı.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşan
Büyükelçi Tugay Özçeri ile Bul-
garistan Dışişleri Bakanı Birinci
Yardımcısı Stefan Staykov baş-
kanlığmdaki heyetler arası görüş-
melerde 1984 yılından bu yana
gergin olan, ancak Todor Jiv-
kov'un 10 Kasım 1989'dadevril-
mesiyle yeni bir sürece giren
Türk-Bulgar ilişkilerini düzeltecek
somut adımlar atılması konusu
üzerinde duruluyor.
Bugün sona ermesi beklenen
görüşmelerde, "temel uyuşmazlık
konulan"nın yanı sıra ekonomik
ve kültürei ilişkilerin geliştirilme-
sine yönelik alt komitelerin kurul-
masına karar verileceği tahmin
ediliyor.
Bulgaristan heyeti Başkanı
Staykov dün aynca Dışişleri Ba-
kanı Ali Bozer tarafından kabul
edildi. Staykov'un Bozer'e Bulga-
ristan Dışişleri Boyko Dimitrov'-
dan bir "iyiniyet" mesajı verdiği
bildiriliyor.
Dışişleri Bakanlığı çevreleri,
Bulgaristan'daki Türk azınlıgın
durumunun "dogai olarak" ya-
pılan görüşmelerin önemli bir
maddesini oluşturduğunu kay-
dettiler.
Ancak Todor Jivkov'un devril-
mesinden sonra işbaşına gelen ye-
ni yönetimin bu yönde attığı
olumlu adımlar ve bu Ulkedeki
hızlı siyasi gelişmeler kîirşısında
Türk tarafının bu kez "kati" tu-
tumlar benimsemeyeceğini belirt-
tiler.
ABD veKüba, Miami'den yapılan propaganda amaçlı yayın için kapıştı
OrtaAmerika'daTVsînyali savaşı
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — "Avrapa'yı
knrtardık, Gnacy Amerika'yı yo-
Inna koydak, bir tek kala kala şn
baraamaznn dibindeki küçüciik
ada kaldı. Inatla direnlyor, ama
bu işi de Marti çözecek."
Bu düşunceyle Amerikan hükü-
meti Miami'den Küba'ya gönder-
diği propaganda amaçlı radyo ya-
yınlarına önceki gün televizyonu
da ekledi. Miami üzerinde uçan
bir balondan iletilen televizyon
sinyalleri yayımlanmaya başlar
başlamaz Küba tarafından engel-
lendi. DUn yeniden denenen yayi-
nın başkent Havana'da kesinlikle
ahnamadığı, ancak Havana dışın-
da bazı bölgelerde aknabildiği be-
lirtiliyor.
TV Marti adlı propaganda ya-
yını dışında ABD'de yayımlanan
çeşitli haber ve eğlence program-
larının da Küba'ya iletilmesi
amaçlanıyor. Washington'daki
Küba hükümeti sözcüsü yayım
protesto ederken ABD yayıruna
çesitli altematifler düşünüldüğü-
nü açıkladı. Sözcü yayımn sürek-
li olarak engelleneceğini belirtti.
Yayımn devam etmesi durumun-
da Küba'nın da aynı şekilde
ABD'ye yayın yapmaya başlayaca-
gını kaydetti.
TV Marti yayınlan ABD Kong-
resi tarafından finanse ediliyor.
Kongre yaptığı açıklamada, 90
günlük deneme süresi sonunda ya-
yımn Tınanse edilmesi ile ilgili ka-
rara vanlacağı belirtildi. Başarılı
olunduğu takdirde yayımn finan-
se edilmesine devam edilecek.
ABD 1985 yıhndan beri Kübai
ya Radyo Marti istasyonu aracılı-
ğı ile propaganda yayını yapıyor.
Kuruluş, Amerikan hükümeti En-
formasyon Ajansı VOA'nın yöne-
ümi altında bulunuyor. Yayınlann
uluslararası yasalan çiğnediği ve
yasal açıdan "uygunsuz" olduğu
yolunda yapılan açıklamalara rağ-
men, ABD yönetimi bu tür iddi-
alara aldırmaksızın yayına devam
ediyor. Geçen hafta bu tartışma-
lar nedeniyle Radyo Marti'nin
müdürü istifa etmişti. VOA yetki-
lileri yayınlann uluslararası yayın
yasalanna karşı olmadığı konu-
sunda ısrar ediyorlar. Oysa TV
Marti sabah saatleri için planla-
dığı yaymlannı sürdurdüğü takdir-
de bu yayınlar Küba'nın kendi ya-
yın saatlerine rastlayacagı için ya-
salar açıkça çiğnenmiş olacak.
Propaganda amacıyla yayın ya-
pan Radyo ve Televizyon lstasyo-
nu'na Marti adırun venlmiş olma-
sı da ilginç. Marti adı 1853-1895
yıllan arasında yaşamış ve Küba-
nrn bağımsızlığı için mücadele et-
miş devrimci şair ve lider Jose Ja-
lian Marti'nin isminden kaynak-
lamyor. Son derece sevilen bir La-
tin şarkısı olan Guantanamera'nın
sözleri Jose Julian Marti tarafın-
dan yazılmış. Marti, tspanyoUara
karşı Küba'da bağımsızlık savaşı-
nı başlatan ancak savaşın sonucu-
nu göremeden ölen lider olarak ta-
mmyor. Sürgün döneminde Mek-
sika ve ABD'de yaşamış olan
Marti, ABD'nın tspanyollardan
sonra Kûba için büyük bir tehli-
ke oluşturduğunu, ifade etmişti.
DÜNW)A BUGUN
ALİSIRMEN
Intermezzo
VİYANA — Bir garipliği olduğu uzaktan daha ilk bakışta bile
anlaşılıyordu. Bunu ele veren. gülümsemesindeki tuhafhk mı,
yoksa davranışlarındaki uyumsuzluk mu oldu bilemeyeceğim.
Ama hafiften müzik başlar başlamaz tempo tutrnaya, çaprazın-
daki masada kumruiar gibi oturan gençlere gülerek bakmaya
ve koca bira bardağını sanki biçiminı ellerinde somutlaştırmak
isteyen bir sanatçı gibi okşamaya başlamıştı.
Sakallı delikanlı deliydi düpedüz. Ama müzik deiisi ve merak-
lısıydı...
Kimin müziği mi? Tabii ki Amadeus'un. Viyana'nın ortasında,
operanın karşısındaki Cafe Mozart'ta başka hangi müziğin tut-
kunu sergilerdı ki çılgınlığını?
Aslında onun yeri burası olmamalıydı Avrupa'nın büyük kent-
lerinin delileri, genelde ana garların kahvelerinde, daha doğru-
su içki satılan büfelerinde bir araya gelirlerdi. Yabancı ûlkelere
mucize gibi gökten initeli beri çoğunluk, bir zamanlar gezinin
başlangıç ve bitiş kaynağı ve amacı, kısacası kimi zaman yerini
limanlara bırakan onsuz olmaz garlan unutuverdiler: Hatta ki-
mileri onları hiç bilmiyor. Oysa, gezi, garlardan başlayıp raylar-
dan geçince çok daha rahat olmasa bile öğretici niteliğe bü-
rünüyor.
Franz Josef Banhoff'ta tren bekleyen ve kendine hanımefen-
di edası vermeye çalışan alkolik, alkolik olduğu kadar da kaçık
bir genç kız ile bara dayanmış iki zebellah, uçuk delikanlıyı iz-
lerken üç günlük kısa bir düşten olağan yaşamına uyanmak üze-
re olanları taşıyan uçağın çoktan bulutların üzerine tırmandığı-
nı düşünüyordum.
Viyana, Marksist-Leninist uygulamadan ilk yan çizen "gulaş
sosyalizmi" etiketi altında yeni arayışlara ilk yönelen Macaris-
tan ile ortodoks komünist uygulamada sonuna dek direnen Çe-
koslovakya arasında küçük bir intermezzo.
Budapeşte'den bindiğimiz Franz Liszt ekspresı, Macaristan
ovalarını geçerken bir tek gecekonduya bile rastlamadığım ül-
kenın benimkine oranla gelişmişliğini gıpta ile izlıyordum Ama
Awusturya anırını geçer geçmez her şey bir daha değışiyot "Her-
halde bu kez gıpta etmek sırası Macarlara geldi" diye düşünü-
yordum.
İki sosyalist ya da eski sosyalist Orta Avrupa ülkesi arasında
küçük, geçmişi oldukça yüklü bir ayraç gibi duran Avusturya top-
rakiarını bu kez güneyimızde bırakıp Çekoslovakya'ya datdığt-
mızda bir daha büyük gelir farkının somut örnekleriyle karşıla-
şacağımı sanırken yanıldığımı görüyorum. Avusturya-
Çekoslovakya sınırını geçince, Budapeşte'den Viyana'ya gelir-
ken gördüğüm farkla karşılaşmıyorum. Evler hemen hemen ay-
nı yemlikte ve temizlikte, caddeler ve yollardaki ayrılık varsa bi-
le az: Kısacası geçiş yumuşak oluyor.
Acaba, Macaristan'ı değişikliğe çabuk iten, Çekoslovakya'yı
ise en sona kalmaya zorlayan asıl neden, bu ekonomik farklıiık
mı? Vbksa Sovyet güçlerinin Varsova Paktı kılıfı altında, Prag ba-
harını doğarken boğmasının getirdıği yılgınlık mı? İkinci neden
pek geçerli gibi görünmüyor. Çünkü eğer Sovyet tanklarının, hiç-
bir zaman ve hiçbir şekilde haklı görülmeyecek varlığı olsaydı,
iyi ve kötü yanlarıyla henüz bılançosunu çıkarmakta acele et-
memek gereken. yeniliğe yonelışı engelieyen, o zaman aynı pa-
letler tarafından 1968'de değil de 1956'da çiğnenen Budapeş-
te'nin de reformlara uzak durması gerekmez miydi? Oysa Ma-
caristan, 1956 sonrasının "ışbirlikçi" Janos Kadar zamanında
çekıngen de olsa başka ufuklara dümen kırmıştı ve iki gûn ön-
ce yapılan ilk tur seçimleri, beklenen sonuçiarı vermiş ve ülke
sağın (şımdı onlara sol diyorlar) denetimine girdiğini kanıtlamıştı.
Oysa Çekoslovakya sonuna dek dayanmıştt. Şvayk'ın ülkesin-
de bir kez tanklar reformu.bastırınca parti statükonun savunu-
cusu kesılmiş, kımseye göz açtırmaz olmuş, karşı koyanı sürüm
sürüm süründürmüş, 22 yıl boyunca her türlü değişikliğin önü-
nü almıştı. Ama sonra, Macaristan sınırlan açıp Doğu Alman re-
jimi saltanıp düşünce ve de duvar devrilince bir 17 kasım günû
Prag'da yönetim kâğıttan bir şato gibi yıkılıvermişti.
Yedı bın doları aşan ulusal gelıri, ilerı derecede sanayileşmiş-
liğiyle işçi sınıfına sağlanan avantajlara ve subvansiyonlara kar-
şın, iki saat süren bir genel grev ile koskoca yönetim gûmbür-
deyip gitmiş, anlı şanlı parti genel sekreterleri bir tiyatro yazarı
karşısında silinivermişlerdi.
Macar seçimlerınin ikinci turundan günü gününe iki ay sonra
halkı, yeni dönemı açmak üzere sandık başına yollanacak olan
Çekoslovakya'nın başkentine doğru yol alıyor tren. Viyana'yı ve
daha bırçok şeyi zaman ve mekân içinde geride bırakarak...
WASHINGTON
ABD Kongresfnde
Kıbrıs'a îlgi
Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu'nda önceki
gece kabul edilen karar tasarısında "anlaşmalar
dışında öngörülen yabancı birliklerin çekilmesi"
istendi.
WASHINGTON (AA) —
ABD TemsilcileT Meclisi Dışişleri
Komisyonu'nda, Doğu Avrupa'-
ya yardım konusu görüşulürken,
Rum-Yunan lobisinin girişimle-
ri sonucunda, yardım metnine,
Kıbns'a ilişkin bir madde eklen-
di.
Temsilciler Meclisi Dışişleri
Komisyonu'nda, Doğu Avrupa'-
ya yardıma ilişkin karar tasarısı
önceki gece 8'e karşı 16 oyla ka-
bul edildi. Tasarıya yapılan ek-
te, Beyaz Saray'm Kıbns konu-
sunda, "etkin bir politika izleme-
si", "bntiin yabana birlikkrin
ve göcmenlerin çekilmesi" ve
"Türkiye, Yunanistan ve ilgili
rîim taraflann BM'nin yanı sıra
ABD ile de işbirliği yapması'is
teniyor. Ekte, Kıbrıs'ın bölün-
mesi ya da bir başka ülkeye ka-
tılmasının BM kararlanyla ön-
lendiği, Güvenlik Konseyi'nin
649 sayılı kararının her iki taraf-,
ça kabul edıldıği vurgulandı.
Kıbns sorununda çözümün,
'Doğu Akdeniz'de banş ve istik-
rar ile ABD çıkarlan için son de-
rece önemli olduğu' ifadesinin
yer aldığı ekte, 1977 ve 1979 an-
laşmalarına atıfta bulunuldu ve
"bağlantısız, iki toplumlu fede-
ral cumhuriyetten" söz edildi.
Karar tasansına yapılan ekte,
ABD Başkanı'nın, "Anlaşnıahv-
da öngöriilenlerin üzerinde bü-
tün yabana birliklerin ve göc-
menlerin adadan cekilmesini"
savunan bir politika belirlemesi
çağnsında bulunuluyor.
Karar tasansına ek olarak ha-
arlanan ilk metinde, "Türldye ve
soruna taraf olan bürün difer ta-
raflann BM Genel Sekreteri ve
ABD ile işbirliği vapmalan" is-
tenirken, görüşme sırasında
Türkiye'yi savunan milletvekille-
rinin girişimiyle, bu ifadeye
Türkiye'nin yanına,
'Yunanistan' da eklendi.
BRÜKSEL
Ermeni bakandan
diyalog için şart
BRUKSEL (AA) — Sovyet
Ermenistan Cumhuriyeti'nin Dı-
şişleri Bakanı Anatolia Mıgırdıç-
yan, Türkiye'nin, 1915 yılında
cereyan ettii öne sürvilen sözde
Ermeni soykınmını resmen tanı-
madığı sürece gerçek bir diyalog
başlangıcından söz edemeyecek-
lerini söyledi.
Ermenistan'da 'Europolis' adı
altında bir Avrupa şehri kurul-
ması için başlatılan yardım kam-
panyası çerçevesinde çeşitli ülke-
İerde temaslarda bulunan Erme-
nistan Dışişleri Bakanı, dün Bel-
çika'nın başkenti Brüksel'de bir
basın toplantısı düzenledi.
Toplanuda Türk Büyükelçisi'-
nin son olarak Ermenistan'ı zi-
yaretinin Türkiye ile yeni bir di-
yalog başlangıcı olup olmadığı
yolundaki bir soruyu yamtlayan
Mıgırdıçyan, bu tür ziyaretlerin
rutin olduğunu belirterek,
"Türkiye, 1915 oiavtanm resmea
kabul etmedikçe, gerçek bir di-
yalog başlangıcından söz
edemeyiz" dedi.
Mıgırdıçyan, "Her ülkenin ta-
rihinde işlenmiş bazı suçlar var-
dır. Türkiye ile ilişkilerin nonnal-
leşmesi için gecmişteki hatalann
telafi edilmesinden başka bir
beklentimiz yok" şeklinde ko-
nuştu.
Sovyet ordusunun, Azerbay-
can'a müdahale etmekte haklı ol-
duğunu savunan Ermenistan Dı-
şişleri Bakanı, "Genelde askeri
müdahalelere karşıyım. Ancak,
Azerbaycan'daki dunım farklıy-
dı. Olaylar kontrolden çıkmış,
kimse kimseyi dinlemiyordn.
Sovyet ordnsu Azerbaycan'a 6
gün geç bile gelmiştir" görüşü-
nü savundu.