Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 MART 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
El sanatları sergisi
• Kiiltiir Servisi — Florya Özel Bilge Kağan Deneme
Lisesi'nin kültürel etkinliklerinden olan "Uçüncü El
Sanatlan Sergisi"ni bu yıl, Üstün Gürtuna'nın özel halk
giysileri ile Adli Ayter'in özel antika gümüş takı
koleksiyonu oluşturdu. 19. yüzyıhn son yarısı ve 20.
yüzyıhn ilk yansma ait çeşitli yörelerden derlenmiş giysi
ve gümüş takılar sergiyi izleyenlere sunuldu. Okul
Müdürü Güner Akyürek'in açış konuşmasmdan sonra
Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan halk
giysileri manken Neşe Erberk, Mine Manavoğlu, Mine
Çetinej ve Melek Gürkan tarafından tanmldı. Daha
sonra İTÜ Devlet Konservatuvarı öğrencilerinin ve
Nurten Şişman yönetimindeki Deneme Lisesi'nin Klasik
Türk Sanat Müziği Korosu'nun konseri sunuldu. Sergi
bu akşama kadar açık kalacak.
\ıldız Kenter ABD turnesinde
• Kültür Servisi — "Ben Anadolu" adh oyunu İngiliz,
Alman, Danimarkalı, Hollandalı ve Sovyet izleyicilere
sunan Yıldız Kenter yeni bir turneye hazırlanıyor. Yıldız
Kenter'in 30 martta başlayacak ABD turnesi 22 nisanda
sona erecek. Sanatçı "Ben Anadolu" adh oyunu bu kez
Washington, Philadelphia, Michigan, North Carolina,
Miami vc Atlanta-Georgia'da sunacak. Kenter, daha
sonra Kanada-Toronto'da da "Ben Anadolu" adli tek
kişilik oyunu gerçekleştirecek. Turne Kültür Bakanhğı,
Dışişleri Bakanlığı, Türk-Amerikan Dernekleri, Michigan
Üniversitesi ve North Carolina Üniversitesi'nin ortak
organizasyonuyla gerçekleşiyor. Yıldız Kenter'in Ingilizce
oynadığı oyun, ilk çağdan günümüze Anadolu kadınını
anlatıyor. Güngör Dilmen*in yazdığı oyunu Talat Sait
Halman fngilizceye çevirdi. Yücel Erten'in yönettiği
oyunun kostüm ve dekoru Osman Şengezer'e, müzikleri
ise Durul Gence'ye ait.
Semprun basınla çelrişiyor
• BİLBAO (Cumhuriyet) — "Federico Sanchez'in
Özgecmişi" romanının ünlü yazar ve kahramanı, 'ttiraP
gibi unutulmaz filmlerin senaristi Jorge Semprun,
İspanya Kültür Bakanı görevini kabul ettiğinden bu yana
İspanyol basını ile çekişir oldu. Uzun süreden beri
hemen tüm haber medyalarını "sarı basın" olmakla
suçlayan Semprun; son olarak Sosyalist Parti'nin Bask
bölgesi yöneticileri tarafından çağrılı olarak katıldığı
özerk hükümet başkenti Vitoria'da yaptığı konuşma
dolayısıyla tüm İspanyol gazetelerinin birinci sayfasında
boy hedefi haline geldi. Söz konusu sohbet toplantısında
Semprun, İspanyol basınını "demokrasinin çözülmemiş
sorunlanndan biri" olarak nitelemiş ve ozellikle
politikacılara yönelik "iftiralar" yayımlayan gazetelerin
toplatılmasırun demokrasiye ters düşmediğini savunarak
örnek olarak Fransa'da Mittarrand'a yönelik yayım yapan
bir gâzetenin toplatılmasını göstermişti. tspanya Basın
Biriiği FAPE Başkanı Luis Apostua, bakanın son
konuşmasıyla ilgili olarak "Semprun garip şeyler
söylüyor, romancı gibi konuşuyor.
Devlet Balesi 3'e ayrdıyor
• ANKARA (AA) — Devlet Balesi'nde yapılacak yeni
bir duzenleme ile klasik bale, opera temsilleri için bale ve
halk dansları ağırhklı bale bölümleri oluşturulacak. DOB
Genel Müdürü Erol Gömürgen, haftada bir gün bale
temsili vererek yaygınlaşmanın sağlanamayacağını, baleyi
geliştirmek için yeni bir sanatsal duzenleme yapacaklannı
söyledi. Gömürgen, devamlı klasik bale gösterileri
yapacak, bale sanatının önemli örneklerini dünya eserleri
ile boy ölçuşebilecek performansta sergileyecek bir grup
oluşturmayı amaçladıklannı, bunun için balede yeni bir
düzenlemeye gideceklerini söyledi. Bir diğer bölümün
opera gösterilerindeki bale bölümleri için çalışacağını
kaydeden Gömürgen, "Halk danslarından yola çıkarak
kurulacak bir diğer birim de baleyi yaygınlaştırmak,
halka baleyi sevdirmek gibi çok önemli bir görevi
üstlenecek" dedi. Tipik halk danslarını baleye
uyarlayacak ve bale müziğinden Türk ezgilerinden
yararlanacak birimin kurulması çalışmalarını
sürdürdüklerini kaydeden Genel Müdür Gömürgen,
oluşturulacak yeni birimin tüm Türkiye'yi dolaşacağı ve
halk müziğine dayalı yeni eserler sergileyeceğini söyledi.
Charlie Chaplin filmleri
• Kültür Servisi — Charlie
Chaplin'in doğumunun 100.
yıldönümü dolayısıyla British
Council tarafından
hazırlanan, Chaplin'in en
önemli filmleri ile hayatını
anlatan fotoğraflardan oluşan
sergi, 29 martta tstanbul
Türk-İngiliz Kültür
Derneği'nde açılacak. Charlie
Chaplin'in Londra'daki yoksul
çocukluğundan başlayarak
sessiz filmlerdeki büyük
başansına ve İsviçre'deki
surgün yıllanna kadar.
hayatını ve çalışmalarını
yansıtan yazı ve fotoğraflann
bir araya getirildiği sergi 5
fıisan tarihine kadar
görülebilecek. Aynca dernekte
2 nisan tarihinde 17.00'de
"Modern Times" ve "Easy
Street", 19.00'da "City
Lights", "The Immigrant" ve
"The Idle Class", 3 nisanda saat 14.30'da "The Gold
Rush", "The Kid" ve "The Idle Class", 4 nisanda ise
17.00'de "Modern Times", "The Immigrant", 19.00'da
"City Lights" "Easy Street" filmleri izlenebilecek.
'Haveller'e ihtiyaç var'
• MADRİD (Cumhuriyet) — Berlin Film Festivali'nde
Altın Ayı ile ödüllendirilen "Müzik Kutusu" adh filminin
tspanya prömiyerinde bulunmak üzere Madrid'e gelen
Costa Gavras mükemmel lspanyolcası dolayısıyla çeşitli
TV ve yazılı basın organlarının da gözbebeği oldu.
"İtiraf", "Z", "Özel Bölük", "Missing" filmlerinin
yönetmeni, Yunan asıllı Costa Gavras, kendisiyle yapılan
çeşitli söyleşilerde şu görüşlere yer verdi: "Avrupa
Solu'nun Çekoslovakya Devlet Başkanı Vaclav Havel gibi
entelektüellere ihtiyacı var. Kendisini yenilemek için
düşünce biçimine şiirsellik katması gerekiyor. Avrupa'da,
ekonomik birliğin ustünde yer alacak bir V ultur bahçesi
kurabilirsek milliyetçi ve faşist göstergeli otoritef
eğilimleri azahabiiirizl' Costa Gavras, bugün 56 yaşında.
Doğu'daki değişimler konusundaki en büyük korkusu,
faşist eğilimli milliyetçilik akımlan: "Buna
milliyetçilikten çok, kabilecilik demek gerek" diyor.
"Beraberinde getireceği armağan ise faşizmden başka bir
şey olamaz"
M U Z I K FİLİZ ALİ
Arif Mardin, son Grammylerdeyılınplağı ödülünün sahibi oldu
Amerika'daki müzik vammcımız
ABD müzik endüstrisinin Oscarları sayılan
Grammylerde Bette Midler'ın seslendirdiği "Wind
Beneath My Wings" yılın pla|ı seçilmiş, hem Midler'a
hem de yapımcısı Arif Mardin'e ödül getirmişti.
Amerikan müzik endüstrisinin
Oscar'ı olan Gramroy Ödülü'nü
ünlü şarkıcı Belle Midler'le pay-
laşan Arif Mardin geçen hafta ts-
tanbul'daydı. Yurtdışında oyunun
kurallannı Türk standartlarına
göre degil de Batı standartlarına
uygun olarak uygulayarak başarı
kazanan ender ınsanlanmızdan
biri olan Arif Mardin'in bu çok
önemli başansını Türk basın ve
yayın organları kamuoyuna yete-
rince duyuramamıştı.
Istanbul'a geldiğini duyar duy-
maz kendisiyle göriıştük ve Arif
Mardin'e "Grammy Odıilü neden
size vcrildi?" diye sorduk önce.
Bir de Grammy ödulü'nün ne tür
bir ödül olduğunu anlatmastnı ri-
ca ettik kendisinden.
"Grammy ödulü müzik endüst-
risini, yani pop, rock, caz, klasik,
country gibi türleri bir araya ge-
tiren ve yüksek prestiji olan bir
öduldür. Oscar gibi bir akademi-
si vardır. Bu akademiye aidat öde-
yen üyeler, yıl sonunda hazırlanan
listelere ve kategorilere göre ödül
namzetlerini, elemeler sonucu yi-
ne aynı üyeler elenmiş adaylann
içinden birinciyi seçerler. Bu yıl
sanatçısırun Belte Midler olduğu,
"Wind Bcnealh My Wings " yılın
plağı seçildi. ödül hem o plağın
sanatçısma hem de prodüktörü-
ne verilir. Ben de o şekilde kazan-
dım" Mardın'den bu aşamada
bir müzik prodüktörünün nelerle
uğraştığını okuyuculanmıza an-
latmasını, bizleri aydınlatmasını
istedik: "Bakın şöyle anlatayım"
dedi Mardin. "Plak prodüktörü
bir filmin rejisörüne benzer. Ya-
ni, işin başından sonuna kadar o
ürünun başarı ile gitmesini sağla-
yan, yapımını düzenleyen insandır
o. Yeri seçen, bütçeyi yapan, mü-
zisyenleri ayarlayan, sanatçırun
elinden tutan, eğer o anda prob-
lemi varsa psikolog gibi ona yar-
dım eden, şarkıları bulmaya yar-
dımcı olan, repertuarı yapan, şar-
kı yazanlarla konuşup belki
100-200 kaset dinleyip, sanatçıy-
la beraber onlan eleyen kişidir
prodüktör. Tesadüfen ben aranj-
man yaparım, fakat her prodük-
tör aranjman yapmaz. Aranjör tu-
tar, plak şirketinin artist ve reper-
tuar kısmıyla bağlantı kurar, on-
lara her gün rapor verir. Arada bir
onlara tezgâhtarlık yapmak lazım
olur. Müzikte prodüktör parayı
koyan değil de daha ziyade uru-
nü, yani 'product'ı ortaya çıkaran
insandırT
"Arif Bey, Grammy Ödülü'ne
aday gösterilen öteki parçalar ve
sanatçılar kimlerdi" sorumuzu
"Çok çetin bir yanşmaydı" diye
yarutlıyor Arif Mardin. "Bflly Jod
ve Fine Young Cannibals'ı sayabi-
lirim. 'The End of Innocence' var-
dı. The Living Years' en güzel şar-
kılardan biriydi mesela."
"Sizin şarkının birinci seçilme-
sini ne gibi etkenlere
bağlıyorsunuz" diye sorduk Arif
Mardin'e: "Valla, şöyle söyleye-
yim: Bu şarkı zannederim Los
Angeles Olimpiyatlan dolayısıyla,
yani atletler için yazılmış. 'Wind
Beneath My Wings' (Kanatları-
mın Altındaki Rüzgârsın) bizden
BETTE MİDLER V E ARİF MARDİN — Arif Mardin (sağda), bu-
güne kadar lım dört Gramım Ödülu'nc değer görıildu. Ama Bette
Midler'ın seslendirdiği "Wind Beneath M> Wings" ile bu yıl ilk kez
yılın plagı odulünu de aldı.
evvel belki 5-6 tane önemli sanat-
çı tarafından plağa alınmış.
Gladys knight, Shecna Easton,
Lon Rawls gibi ve hepsi de gayet
güzel yorum yapmışlar. Niçin Bet-
te Midler'inki bu aşamayı yapıp
halkla bu ilişkiyi kurdu? Tabii ön-
ce Bette Midler'in dehasından do-
layı, bir de Midler'in 'Beaches' fil-
minde bir ölum sahnesi vardı,
onun arkasında bu şarkı çaunıyor-
du, gayet acıklı, herkes mendille-
ri cıkanp ağlıyordu.
Arif Mardin'in ilk Grammy
ödulü değil bu. Ancak yılın pla-
ğı ödülünü ilk kez alıyor. tlk
Grammy'sini 1972'de yılın pro-
düktörü olarak kazanan Mardin,
Bee Gees'in ünlü "Ssturday Night
Fever" albümündeki bir parçasın-
dan ötürü ikinci Grammy'sini,
Shaka Khan için yaptığı aranj-
manlar için de uçüncü ödülünü al-
mış daha önce. "Bu da dördüncü
oluyor. Bunu çok istiyordum, çün-
kü hiç yılın plağı ödülünü
almamıştım" diyor Arif Mardin.
Mardin, 1932'de tstanbul'da
doğmuş. Yasamöyküsünü birkaç
cümle ile özetleyiveriyor hemen.
"tngiliz okuluna gittim, sonra
yuksek ticaret, daha sonra Lon-
don School of Economics. Küçük
yaştan beri caz merakımız vardı.
Ciineyt Sermet, tsmet Sıral, Er-
dem Buri iie kendimıze 'Caz
Fanatifcleri' derdik. Ben piyano
çalardım, Cuneyt kontrbas çalar-
dı, iyi de çalardı, Şadan baterist,
Erdem de bateristti. tsmet Sıral
rahmetli, tenor saksofon, Müfit
Kiper trompet, Hrant Lusigyan al-
to çalardı. Daha sonra genç ku-
şaktan Selçuk Sun (kontrbas),
Muvaffak Falay (trompet) gibi ar-
kadaşlarla da çaldık. Cüneyt'le
ben Arto Haçaturyan'ın Büyük
Orkestrası'na girdik. 1953-54 fı-
landı. Arto ve Dikran Hacatur-
yan'ın Big Band'i. Ya plaklan kop-
ya ederlerdi ya Amerika'dan
aranjmanlar gelirdi. tşte Stan
Kenton, VVoody Herraan gibi za-
manın büyük orkestralannın par-
çalannı pekâlâ çalardıkî'
Sonra araya askerlik girmiş.
1956'da Istanbul'a Dizzy GUIespie
Orkestrası geldiğinde Arif Mardin
orkestra elemanlanndan Quincy
Jones'a, yazdığı parcalan veriyor,
o da bunları Boston'daki Berkley
Caz Okulu'ndaki hocalara göste-
riyor. Berkley*den burs kazanınca
Arif Mardin'e Amerika yolu gö-
rünüyor. 1963'te Ahmet ve Nesu-
hi Ertegün'un kurdukları Atlan-
tic Plak Şirketi'ne giren Mardin,
pop müziği prodüktörü olarak Yo-
ung Rascals, Bee Gees. Average
Wife Band gibi topluluktarla,
Carly Simon, Aretha Franklin,
Shaka Khan ve Bette Midler gibi
şarkıcılarla çahşıyor.
Orhan Tanrıkulu'nu geçen yıl trafığe kurban vermiştik
Hep hatırlayacağızOrkestra şefi, müzik eleştirmeni, radyo müzik
programı yapımcısı Tanrıkulu'nu 29 Mart
1989'da yitirmiştik.
insan işte böyle durumlarda Or-
han gibi insanlann ne denli zor ye-
tiştiğini bir kez daha fark ediyor.
Gerçi bizler bu olguyu hep birisi
aramızdan ayrıldığında fark edi-
RADYODA YILLAR1N YAPIMCISI — Birçok müziksever, Or-
han Tanrıkulu'nu radvoda müzik prograralanyla hatırlıyor.
Bir yıl önce 29 Man 1989 günü
orkestra şefi, müzik eleştirmeni,
radyo müzik program yapımcısı,
kısaca komple müzik adamları-
mızdan birini, değerli arkadaşımız
Orhan Tanrıkulu'nu trafiğe kur-
ban vermiştik. Tanrıkulu, mesle-
ğinin en verimli yıllannı yaşamak-
taydı kazaya kurban gittiğinde ve
yoruz ve ne yazık ki diriyken bir-
birimize etmediğimizi bırakmıyo-
ruz.
Orhan Tannkulu, 1937'de Ço-
'Metropolis'fılminin müziğini seslendirenpiyanistFrank Strobek
Sessiz film vakitsiz öldü18 mart pazar günü Cemal Reşit Rey Kon-
ser Salonu'nda gösterilen Fritt Lang'ın 1926
yapımı "Metropolis" filmine iki genç Alman
piyanist eşlik etti. Birinci piyanoyu çalan
Frank Strobel, aynı zamanda vaktiyle Gott-
fried Huppertz tarafından 4,5 saat süren ve
orkestra için bestelenmiş olan orijinal fılm
müziğini üç ay süren senkronizasyon çalışma-
lanyla 115 dakikaya indirmiş ve iki piyano için
düzenlemişti.
Frank Strobel 1966'da doğmuş, babası Mü-
nich Film Festivali'ni düzenleyenlerden biri,
annesi de sinema eleştirmeni. Strobel, çocuk-
luğundan beri sinema sanatıyla içlı dışlı oldu-
ğundan piyanist, besteci ve orkestra şefliği öğ-
renimi ve kariyeri yanında ozellikle fılm mü-
ziklendirilmesi konularıyla ilgileniyor. Sessiz
filmin estetiğine vurgun olduğunu söyleyen
Strobel, "Sessiz film, doğal bir ölumle, yani
yaşamının sonuna geldtği için dlmedi. Sesli fil-
min ortaya çıkması sessiz film esletiğinin er-
ken ölümüne neden oldu" diyor Strobel. Film
için bestelenen müzikler de bu estetiğin yok
olmasıyla erken ölüme mahkûm edildi bir ba-
kıma.
1920'Ii yıllarda sadece Berlin'de on beş si-
nemanın her birinde en az elli kişilik orkest-
ralar bulunurdu. Sessiz fılmler orkestra eşli-
ğinde seyredilirdi. Bütün zamanlann en pahalı
Frank Strobel,
Huppertz
tarafından orkestra
için bestelenmiş, •
dört buçuk saat
süren "Metropolis"
müziğini 115
dakikaya indirerek
düzenledi.
filmi olan "Metropolis"in -1926'da beş milyon
altın Alman Markı harcanmış bu filme- mü-
ziği için de hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış
Fritz Lang.
Frank Strobel, Huppertz'in müziğinin son-
on iki ton bestecilerini, Kurt
da mümkün- ve sessiz fılm mü-
ziklerinin genel estetiği içinde konuya ve dra-
matik gerilime destekleyici olmak, hatta ki-
mi zaman filmin akışıyla bir "kontrpuan" ya-
ratmak, yani ikinci bir ses olarak varlığını ka-
bul ettirmek amacını guttüğünü söylüyor ve
ilave ediyor. "Sessiz film için müzik yazmak
işte bu nedenden bana cok ilginç geliyor. Sa-
dece fon müziği değil istenen burada. Müzik
de görüntü kadar önemli sessiz filmlerde."
1920'li yıllarda Almanya'da sessiz filmler-
de kullamlmak üzere ciltler dolusu nota ya-
yımlanmış. Değişik ruhsal durumlara göre
müzikler, "üzüntü", "korkn", "seviııç", 'ilk
öpücük" gibi başlıklar altında toplanırmış bu
müzikler. Orkestra şefi önce filmi seyreder,
sonra da uygun müzikleri bu başlıklara göre
seçermiş. Neresinden bakarsanız bakın boy-
lesi tabii ki daha ucuza gelirmiş.
Frank Strobel'in "Metropolis" filmiyle il-
gili söyleyecekleri daha bitmedi. Filmin senar-
yosu, bilindiği gibi Fritz Lang'ın eşi Thea von
Harbov tarafından yazılmıştı. Işçilerin başkal-
dırması, halkın devrimine yönelik gelişmeler
işlenirken, filmin özgün müzik akışında sü-
rekli "Marsellaise" üzerine çeşitlemeler yapı-
lıyordu.
Öte yandan film, kapital, yani işveren ile iş-
çinin dostça el sıkışmalarıyla son buluyordu.
Bu mutlu son Nazi Partisi'nin Propaganda Ba-
kanı Goebbels'in çok hoşuna gitmiş, hatta
Fritz Lang'a Uçüncü Reich'ın resmi film reji-
sörü payesini vermeye kalkmıştı. Oysa Lang'ın
hayattaki amacı, Uçüncü Reich'ın gözde reji-
sörü olmak değildi. Bu durumda kan-koca
arasındaki fikir ayrılığı ve yol ayrımı su yu-
züne çıkmış, Lang, Amerika'ya giderken 1 hea
von Harbou, Nazilerle işbirliği yapmayı seç-
mişti. Ancak Lang, ölümsüzlüğü yakaiarken
Harbou, sadece "Metropolis"in senaristi sı-
fatıyla hatırlanacaktı ilerki yıllarda.
rum'da doğmuştu. 1961'de Anka-
ra Devlet Konservatuvan'nı biti-
ren Orhan Tanrıkulu, daha okul
sıralannda kendi kendine öğren-
diği yabancı dillerle dünyadaki
güncel müzik olaylarını adım
adım izleyen araştırmacı ve çalış-
kan kişiliği ile hiç de öteki arka-
daşlanna benzemeyen biri olarak
sürüden ayrılıyordu. Konservatu-
varın kontrbas bölümünden me-
zun olrftakla birlikte, orkestra şef-
liğine yöneldi Orhan.
"On bir yıl Ankara Devlet Ope-
rası Orkestrası'nda kontrbas çal-
dım. Okuldan beri teori hocara
olan tlhan Usmanbaş ile çalışma-
lanma devam ettim" diyor Orhan
kendisiyle yapılan bir söyleşide ve
şöyle devam ediyor yasamöyküsü-
nü anlatmaya:
"1%9'da ABD Dışişleri Bakan-
lığı'nın programı çerçevesinde
Amerika'ya gittim. Orada orkestra
ve koro şefliği çalıştım. 1971'de
Monte Carlo'da Igor Markevitch,
hemen ardından Roma'da Franco
Ferrara ile çalışmalanma devam
ettim. 1975 ortalanna kadar hem
caltşmalannıı surdürdüm hem de
konserler ve lemsiller yonettim.
Aynı yıl Türkiye'ye döndükten
sonra Ankara Devlet Operası'nda
önce dramaturg, sonra da koro ve
orkestra şefi olarak çalıştım.
1981'de de genel müzik direktör-
lüğü yaptım. 1983'le tstanbul Dev-
let Operası'na mudur olarak atan-
dım. Şimdi orkestra şefliğine bu-
rada devam ediyorum."
Orhan Tanrıkulu'nu müzikse-
verler radyoda yıllarca j-apımcı
olarak sürdürdüğu çeşitli müzik
programlanyla da tanırlardı. Hem
radyo programlannı hazırlarken
gösterdiği özen, derin araştırma
alışkanlığı. hem müzik eleştirile-
rine getirdiği önyargısız. tarafsız
ve bilimsel lavn ile onu hep öz-
lemle hatırlayacağız.
Akbulut
fıkraları
I s t a n b u l l u l a r a Ç a ğ r ı
Gelin..birlikte açalım !
Sosyal Demokrat yönetimimiz ulaşımda çözümüf
'Toplu Taşımfl
da
görüyor.
Bu anlayışla, İstanbul'un en zorlu sorunlarından biri olan"ulaşım
M
konusunda somut bir adım daha atıyoruz.
Topkapı-Aksaray OtobüsYolu Birinci Etabını,Topkapı Fındıkzade
bölümünü hizmete açıyoruz.
Sevgili İstanbullular...Gelin,orada birlikte olalım..birlikte açalım
Tarih: 28 Mart 1990 Çarşamba (Bugün)
Tören : Topkapı-Şehremini Arası Saat: 10.00
Prof.Dr.NURETTİN SÖZEN
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
lstanbul Büyükşehir Belediyesı
Hcaır Beton EUmanlan San. Tic.A^.
İSTANBUL B l Yt KŞEHİR
BELEDİYE BAŞKANLIĞI
• Kültür Servisi —
Başbakan Yıldırım
Akbulut'la ilgili fıkraların
bir araya getirildiği kitaplar
en çok satanlar listesinde
yer alıyor. Gazeteci Hasan
Uysal'm "Böyle Başa..."
adh kitabı ilk ayda S.
baskıya ulaştı. 100'e yakın
"Kısa Kısa Akbulutca" ile
200 civarında fıkradan
oluşan kitapta Kemal
Buluş'un karikatürleri de
yer alıyor. Gazeteci Ercan
Deva'nın "Bir Başbakan
Varmış, Bir Başbakan
Yokmuş - Nimbus'un
Maceralan" adli fıkra
kitabı ise 2. baskısını yaptı.
Ayasofya'da
ikonalar
• Kültür Servisi —
Finlandiyalı ikona ressamı
Liisa Makela'nın
"tkonalar"ı, 1-15 Nisan
1990 tarihleri arasında
Ayasofya Müzesi'nde
sergilenecek. Çalışmalarını
Helsinki'de sürdüren Fin-
Türk Kültür Derneği ve
lstanbul'daki Fin Kültür ve
Dostluk Dernefi'nin
katkılanyla düzenlenen
sergide, 1973 yılından beri
ikona yapan Liisa Makela,
daha önce Finlandiya,
İsrail ve Izlanda'da sergi
açmıştı.
KaradayıVian
iki kitap
• Kültür Servisi — lsmet
Kemal Karadayı'nın iki
kitabı, "Ve İyi Günler
Hepinize" ile "Dipnotlu
Şiirler" Gerçek Sanat
Yayınlan'ndan çıktı.
Karadayı, "Ve İyi Günler
Hepinize" adli kitabında
öykü türüyle "öyküsel" ve
"film öyküsü" adını verdiği
türleri birleştiriyor.
"Dipnotlu Şiirler"de ise
şiir-dipnot kurgusu içinde
övgü ve yergiler bir araya
getırılmiş.
Creteil şenligi
• PARİS (Cumhuriyet) —
Paris yakınlarındaki
Creteil'de yapılan
"Uluslararası Kadın
Filmleri Şenliği" 23 martta
başladı. Bu yıl 12.si
düzenlenen şenlik, 1 nisana
dek sürecek. Hindistan'dan
Amerika'ya değişik
ülkelerden gelen kadın
yönetmenlerin filmlerinden
oluşan yanşmalı bölüm
dışında, Latin Amerika
ülkelerinde gerçekleştirilen
kadın filmlerinden oluşan
bir toplu gösteri de şenlik
program ında yer alıyor.
Şenlikte son ayların
kaçınılmaz ilgi odağı olan
Doğu Avrupa ülkeleri
sinemalarından ve değişik
Sovyet cumhuriyetlerinde
yaşayan kadın
yönetmenlerin yapıtlanndan
da örnekler sunuluyor.
BüGÜN
• Beyoğlu Belediyesi'nde
sergi Beyoğlu Belediye
Başkanı Hüseyin Aslan,
"Kitaplarda Yaşayan
Gelenek" sergisini saat
18.00'de Beyoğlu Belediyesi
Sanat Galerisi'nde açacak.
• Film söyleşisi yönetmen
Yavuz Turgul ve oyuncu Şene>
Şen, MÜ Göztepe
Kampusu'nda saat lS.OCte
yapılacak söyleşiye
katılacaklar.
• Atatürk Krtaplığı'nda
konf erans Atilla
Özkırımlı'nın, "lnsanlara,
Hay'atunıza ve Kitaplara
Dair" konulu konferansı saat
16.00'da Atetürk
Kitaphğı'nda izlenebilir.
STUDIO PEINTURE
SANAT GALERİSİ
&
RESİM ATÖLYESİ
2. ÇOCUKLAR ARASI
RESİM YAR1Ş\USI
4-12 YAŞ
Son teslim tarihi
7 Nisan 1990
rc>\ıkı\e K;ılıp«;ı S<>k:ık 148/1
Kumhui.Tcî 132 2.1 19
BİLSAK'TA
BUGÜN
28 Mart Çarşamba
19.30 KONFERANS:
İnsan Potansiyeli IV:
Ölümdcn âonra Hayat.
Nil GÜN.
19.00 Sosyal Demokrat
Dergisi Okuyuculanyla.
Yoga-Meditasyon
Zerrin AKGÜN
Pazartesi-Çarşamba
10.00-01.00 arası CAFE-
FOYER-BAR
BİLSAK Herkese Açıktir.
BİLSAK Sıraselviler,
Soğancı Sok. No: 7
CtHANGlR
143 28 79-143 28 99