23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Brady Planı bir yagında • Ekonomi Servisi — Üçüncü Dünya ülkelerinin, alacaklı ticari bankalar ve kuruluşlara olan borçlannın indirilmesi planı (Brady Planı) birinci yüını doldurdu. Meksika, Kosta- Rika, Filipinler, Şili ve Venezuela, dış borçlannın belli şartlarla indirilmesi için ticari bankalarla anlaşmaya vardılar. ABD Maliye Bakanı Müsteşan David Muldorf, bundan sonra Fas, Ekvâdor ve Unıguay'ın önümüzdcki altı ay içerisinde alacaklı ticari bankalarla borç indirimi konusunda anlaşmaya varabileceklerini belirtti. ENKA'ya yeni şirket • ANKARA (ANKA) — Ortaklan arasında ENKA'nın sahibi Şank Tara ile oğlu Sinan Tara ve ENKA lnşaat ve Sanayi A.Ş!nin de bulundugu 1 milyar lira sermayeli yeni bir inşaat şirketi kuruldu. ATye *mevziıatödülti' • BRÜKSEL (AA) — Avrupa Topluluğu da (AT), Türkiye'de halkın çok şikâyet ettiği mevzuat dilinin çok karmaşık ve anlaşılmaz biçimde kaleme alınmasında ön sıralarda yer alıyor. Avrupa Tüketiciler Birliği, ATnin, topluluk mevzuatını son derece anlaşılmaz dille kaleme almasını göz önüne alarak bu konuda bir yanşma düzenledi. Avrupa Tüketiciler Birliği'nce oluşturulan jüri, ilk kez dûzenlenen ve "Eurospeak" adı verilen "Mevzuatı Anlaşılmaz Dilde Yazma ödültT'nü AT Komisyonu'na verdi. MTU sermaye getırecek • Ekonomi Servisi — Federal Alman MTU şirketi, tstanbul'daki irtibat bürosunu, 1.4.1990'dan itibaren yabancı sermayeli şirkete çevirme karan aldı. 50-10.000 beygir gücü yelpazesinde dizel motor üreten MTU, bu ürünlerden bazı örnekleri 'Boat Show fuarında sergiliyor. İkinci elıcı kredisi oto • Ekonomi Servisi — Pamukbank yaygın pazan olan ikinci el otomobillerin alım satımını desteklemek amacıyla 30 milyon liraya kadar "Pamukbank tkinciel Otomobil Kredisi" veriyor. Pamukbank Genel Müdürü Bülent Şenver, 24 ay vade ile verilen Pamukbank İkinci el Otomobil Kredisi için otomobillerde marka ve yaş sınır aranmadığını belirterek krediye aylık yüzde 6 faiz uygulanacağraı soyledi. Iferli sermayeli Islami banka Yüzdeyüzyerli sermayeli 'özelfınans kurumu' kurmak isteyenler hazinede sıraya girdi ESİN SUNGUR Tamamı yerli sennayeyle özel finans ku- rumu kurmak isteyenler Hazine ve Dış Ti- caret Müsteşarlığı'nda sıraya girdi. Özel fı- nans kurumlannın yabancı sennayeyle ku- nılması yönünde bir karar olduğunu ha- tırlatan Hazine yetkilileri yüzde 100 Türk sermayesiyle kurum oluşturulması için bir prcnsip karannın alınması gerektiğjni söy- lediler. Faizsiz bankacüık yapan özel finans ku- rumlannın yerli sermayeye açüması halin- de sayıca artacağına işaret eden bankacı- lık uzmanlan bu durumda banka sistemi- nin olumsuz etkilenebileceğini öne sürer- ken, halen faaliyette bulunan özel finans kurumu Al Baraka Türk'ün Genel Müdü- rü Yalçın Öner rekabeün yararlı olacağı- nı savundu. özel finans kurumlannın yüzde 100 Türk sermayesiyle kurulması konusunda- ki sorulan yanıtlayan Hazine ve Dış Tica- ret Müsteşar Yardımcısı Mahfi Egilmez, bu kurumların dışandan, özellikle de ls- lam ülkelerinden sermaye gelmesi için ya- bancı ortaklı kurulacak biçimde düzenlen- diklerini hatırlatarak şunları söyledi: " Ancak dana sonra yüzde 100 Türk ser- mayesiyle dc kurulması Yönünde yogun bir talep geldi. Bu konnyu inceiemeye aldık. Üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda hüküıne- tin tercihleri ne yönde gelişirse ona göre bir prensip karan uygnlamaya geçeriz." özel finans kurumu oluşturmak için bir çok yerli fîrmanın başvurduğunu anla- tan Eğiİmez, başvuru çokluğunun nedeni konusunda şu yorumu yaptı: "Banka kurmaya izin vermedigJıniz içjö finans sektörüyie Ugilenen sermaye, ya özel finans kunımlanna ya da yatınm banka- cılığına yöneliyor. Bu durumda da başvu- ru enfiasyonu yaşanıyor. Yeteri kadar ban- ka olduğunu düşündügümaz için yeni ban- ka kuruluşuna izin vermek istemiyoruz ama izinieri acsak sanıyonun ki özel fin- nans kurumn kurmak isleyenlerin birço- gu bundan vazgecip ticari bankaya yöne- lecektir." Haksız rekabet Bankacılık uzmaru Prof. Selçuk Abaç, munzam karşıhk ödemedikleri ve denetim- den geçmedikleri için bankalarla haksız re- kabet koşullannda bulunan özel finans ku- rumlannın, yerli sermayeye belirli şartlar konulmadan açılmasının banka sistemini olumsuz etkileyeceğini savundu. "Kiiçük köçük çok sayıda finans knru- mnnnn ortaya çıkması sakıncalıdır" diyen Prof. Abaç, şöyle konuştu: "Haziııe'nin yerli sermayeye özel finans kurumu kurulması için izin verirken çok ince ekyip, sık dokoması lazım. Bnnnn NE NEDİR? / ÖZEL FİNANS KURUMU 1983 Aralık ayında çıkarüan 83/7506 sayılı kanun hükmünde kararname ile kuruluşlanna izin verilen özel finans kurumları, faizi reddeden Islami çevrelere kâr ortakhğı karşılığı bankacılık hizmeti veriyor. En az 100 ortaklı anonim şirket şeklinde kurulması şartı bulunan özel finans kurumlan, topladıklan fonlan her türlü zirai, ticari faaliyetlerin ve hizmetlerin finansmanında, ortak yatınmlarda, yurtdışı teminat mektuplan verilmesinde, ihracat ve ithalatın finansmanında, yatınmlara ilişkin ekipmanlann temin edilip firmalara taksitle satılması veya kiraya verilmesi gibi hususlarda kulanabiliyorlar. Türkiye'de halen üç özel finans kurumu Suudi sermayeli Faisal Finans, körfez ülkelerinin sennayesiyle kurulan Al Baraka Türk ve Kuveyt sermayeli Kuveyt-Türk Evkaf Finans Kurumu, faaliyet gösteriyor. için yüksek bir sermaye koşulu konmalı ve özel finans kurumlanyla bankalar arasın- daki haksız rekabet koşullan kaldınlma- b. Yoksa bankalar aleyhine olan avantaj- lann cazip kıldığı özel finaris kurumlan mantar gibi biter ve zayıf bunyeli olacak- lan için risk yaratır. Finans sistemine olan güveni de sarsar. Bana göre, özel finans kurumlannın en az 20 milyar lirahk ser- maye) le kunılabilmesi gerekir." Al Baraka Türk'ün Oenel Müdürû Yal- çın öner ise özel finans kurumlan arasın- daki rekabetin yararlı olacağına inandığı- nı belirterek "Hazine'nin etemeyi iyi yap- ması koşuluyla yeni finans kunımlanna iti- razımız yok" dedi. "Ulaşamıyoruz" "Rekabetin yararlı oldnguna inanıyorm" diyen öner, mevcut özel fi- nans kurumlannın faizsiz bankacılığa ilgi duyan kesimlere ulaşmakta yetersiz kaldı- ğını vurgulayarak, şunları söyledi: "Yeni kurulacak özel finans kurumlan yeni müşteri yaratacaktır. Şu anda faali- yet gösteren 3 özel finans kurumunun sa- dece 15 şubesi var. Her kesirae ulaşmamı- za imkân yok. Özel finans kurumlannın konnmlan değişik. Burada müşteriler or- tak olduklan için kâra da zarara da kal- lanmak zorunda. Hazine'nin eleme yapar- ken çok dikkatli olması gerekiyor." Yeni başkan Yaman Törüner tasanlanm anlattv l&bancılarborsaya gelmeli BtLAL ÇETİN ANKARA — Borsanın yeni başkam Yaman Törüner, borsa- yı belli bir düzeye getirebilmek için, yabancı şirketlerin hisse se- netlerinin borsada alınıp ^tılmag gerektiğini bildirdi. Törüner'e gö- re, ilk aşamada çok büyük şirket- leı yerine, Ortadoğu'daki bazı bü- yük şirketlerin, yeni gelişen şirket- lerin, Türkiye düzeyindeki ülke- lerin şirketlerinin, "hatta Doğu Avrupa'daki birtakım önemli şirketlerin" Istanbul borsasında kote edilmesini sağlamak ge- rekiyor. — Birim borsa, gnalnk ortala- ma 30-40 milyar Uralık işlem ha- cbnierine baluldı$uMb biraz min- yat&r gözukuyor. Aynca borsanın mevcnt işleyişi sizce ulnslararası ftandartlara uygun mu? Dlğer yandan. tasarrnf sahibi «çısından balakhfmda gecmiş dönemde ya- *anaa bankerlik faeiasnun yarat- üjı tedirginlik var. Bonlar nasıl kınlacak, borsa gercek anlamda bir borsa yapısına nasıl getirile- cck? BB çerçrvede sizcc ilk aşama- da mevcnt işleyişe ek olarak ya- pılması gerekenler neler ol- mahdır? TÖRÜNER — Benim bu soru- lara cevap vermem için henüz çok erken. Bugün işleyen bir borsa vardır. Ben daha iyi çözümler bu- lup kabul etüremediğim sürece oradaki işleyişe dokunmayaca- ğım. Daha iyi çözümler ise önce bir paket halinde sunulur. Sonra, bir program dahilinde olaylann tek tek üstüne gidilir. Pijasa ya da borsa demek, arz ve talebin karşüaştığı yer demektir ve bunun çeşitli şartlan vardır. Bu şartlann en önemlilerinden biri güvendir. Normal olarak, bir borsadaki iş- TRAKYA CAM SAIVAYtl A.Ş.'DEN TASARRUF SAHÎPLERÎNE DUYURUDUR Şirkctımızin yillık faiz ödoneli brüt "'• 60 sabit faizli 6. tertıp lahvilleri 30.03.1990 larihinden itibaren Camiş Menkul Dcgerler A.Ş.'nin Barbaros Bul- varı No. 12S Camhan, Bafanumcu-Bcşikıaj/İSTANBUL adresindeki merke- zinde satışa sunulacaktır. Işbu tahvillerin halka arzı Sermaye Piyasası Kurulu'nun 21.2.1990 uuihve 15/T-2 sayılı iznioe dayanmaktadır. Ancak bu izin, tahvilleruniztn ve Ortak- UJımızın Kurul veya Kamu'ca lekeffoltt anlamına gelmcı. 1. Ortakbğın Trakya Cam Sanayii A.Ş. Barbaros Bulvarı No. 125 Camhan, Balmumcu-Beşiktaş/tSTANBUL. 102.160.000.000.- TL. 102.160.000.000- TL. Çeşitli kaluıbklarda dilz cam üretimi. Süresız. a) Ticareı Unvanı b) Merkez Adresi c) Esas Sermayesi Odenmiş Sermayesi d) Faaliyet Konusu e) Süresi 3. tzahnamenin: 18.3.1990 urihve 2. Tahvillerin satışından saglanacak fon, II. hal Uretim lesisi ile ilgili yalın- muı rmansmanında kullanılacaktır. 2489 sayıh T. Ticaret Sicıl Gazetesı'nde 5.000.000.000.- TL., 6. tenip. yayımlanmış olup Şirketimiz ile Camiş Menkul Degcrkr A.Ş.'nin >ııkanda adresleri belirtilen merkezlerinde inceiemeye açık lutulacakur. 4. Çıkarılacak Tahvillerin a) kibarı Kıymetlen Tutarı ve Tertibi: b) Kupilrler tübariyle Dağılımı KUPCR DEĞERt (TL.) ADEDİ TUTARI (TL.) 100.000 5.000 500.000.000 500.000 1.000 500.000.000 1.000.000 500 500.000.000 5.000.000 700 3.5O0.0OO.0O0 7.200 5.000.000.000 c) Satış Süresinin : Başlangıç Tarihi : 30.03.1990 BitişTarihi : 12.04.1990 d) Tahvillerin Yıllık Faiz Oranı ve Faiz Odeme Tarihi : Tamamı hamiline yazıh tahviller, brüt «. 60 sabil faizli olup, faizler 12.4.1991 ve 12.4.1992 lajıhlerinde ödenecektir. e) Tahviller 5 milyar TL. nominal de- gerde olup, tamamı hamiline yazıudır. 0 Satış Fiyatı : Tahvilkr satış süresinin başlangıç tari- hi ile bitim tarihi arasındaki muddete ait faiz tutarı kadar nominal dejerden duşük bir bedelle saulacaktır Tahvil- lerin gunler uibariyle satış fıyatlan aşa- gıda yer almaktadır: SATIŞ TARtHl SATIŞ FİYATI (TL) 30.3.1990 984.807 2.4.1990 988.293 3.4.1990 989.457 4.4.1990 990.623 5.4.1990 991.790 6.4.1990 992.959 9.4.1990 996.473 10.4.1990 997.647 11.4.1990 998 823 12.4.1990 1.000.000 g) Tahvıller 2 yıl vadeli olup, vade so- nunda bir dcfada itfa edilecektir. 5. Tahvillerin İtfa Planı : VADE ANAPARA (TL.) FAİZ (TL.) TOPLAM (TL.) 12.4.1991 — 3.000.000.000 3.000.000.000 12.4.1992 5.000.000.000 3.000.000.000 8.000.000.000 Toplam 5.000.000.000 6.000.000.000 11.000.000.000 6. Anapara ve faiz ödemeleri vadelerinde Camiş Menkul De|erler A.Ş.'nin •nerkezinde yapılacaktır. 7. Tahvillerin anapara ve faiz ödemelerini taahhtit eden kişi ve kurum yok- tur. 8. Tahviller, Camiş Menkul Deterler A.Ş.'nin Barbaros Bulvan No. 125 Camhan, Balmumcu-Beşikıaş/İSTANBUL adresindeki merkezinde bu kuru- luşun aracılıgı ile saulacaktır. r borsalar, içişlerinde özerk bırakılan,r politik bir baskının olmadığı, belli birr kurum ya da grubun hâkim olmadığı, olamadığı borsalardır. Sanıyorumki Türkiye'de ulaşılması istenen nokta da budur. elki çok büytlk şirketlerin değil, ama TOrtadoğu'daki bazı büyük şirketlerin,r hatta Doğu Avrupa'daki birtakım önemli 'şirketlerin, bir de belki on-yirmi tane gelişmiş ülke şirketinin bizim borsamızda kote ediîmesini sağlayabiliriz. ^Merkez Bankası'ndayken bütün ' ilgililerin yüzde yüz desteği ve onayıyla r calışmıştık. Bu destek, başanmızı sağlamıştı. Yeni görevimde de buna benzer bir desteğin devam edeceğinden eminim. lemler belli bir otoritenin gözeti- mi altında, gerçekci olarak yapıl- maktadır. Haberleşme sürekli ve anmdadır. Kiiçük kâr marjlarıy- la çalışılmaktadır. Sürekli fiyat hareketi vardır, yani sürekli ola- rak alıcı, satıa bulunmaktadır. Büyük miktarlardaki ödeme ve teslimatlar için kolaylıklar getiril- miştir. Borsaya kesin olarak dı- şardan herhangi bir müdahale yoktur. Bu şartlann yerine gelme- si halinde piyasalar esas itibany- la çalışır. Bütün dünyada görül- düğü gibi çalışan borsalar, içişle- rinde özerk bırakılan borsalardır. Yani belli bir politik baskının ol- madığı, ya da belli bir kurumun ya da belli bir grubun hâkim ol- madığı olamadığı borsalardır. Sa- myonım ki Türkiye'de oluşturul- mak istenen, vanlmak istenen nokta da budur. Bizim de borsa- yı beili bir noktaya getirebilme- miz, uluslararası düzeye ulaştır- mamız ve borsada uluslararası şir- ketlerin hisse senetlerinin de alı- nıp satılmasım sağlamamız gere- kir. Işte o zaman uluslararası esaslara göre çalışıyor olmamız halinde uluslararası borsalarla ra- hatça rekabet edebiliriz. Ben, bunları söylerken, kesin olarak borsada güvensizlik vardır demek istemiyorum. Piyasada şu anda gayet iyi çauşan bir sistem vardır. Ancak, kurulmuş olan sistem, çok büyük günlük alışverişlere ce- vap verebilecek, bunu kaldırabi- lecek vaziyette değildir. Bütün mesele budur. Fazla sayı ve bü- yük lükte alışverişleri kaldırabile- cek sistemler bilgisayarlaşmış sis- temlerdir. Turkrye'deki borsa, beklenen- den daha süratli gelişmiştir. Bü- tün sıkıntı buradan geliyor zanne- diyorum. Zaten ülkemiz aşağı yu- kan "take-ofr'u başarmış vazi- yettedir. Bu nedenle de bizim sis- temleri bilhassa finans sektörün- de, uluslararası standartlara çok yakın, hatta onlardan daha Ustün kurmamız gerekir ki rekabet ede- bilelim. — Kambiyo rejuninde yapılan son dnzenlemeler sermaye hare- ketierini büyiik ölçnde scrbestleş- tiriyor. Bu çerçevede döşnnilir- se, tstanbul Borsaa'nın dısa acıl- maa ne zaman gnndeme gelebair? TÖRÜNER — Efendim, bor- sa hadisesi bir rekabet meselesi- dir. Her borsa şirketlerin hisse se- netlerini kote etmeye çalışır. Ya- ni şunu demek istiyonım; biz bü- nun için bir uğraş vermek zorun- dayu. Belki çok büyük şirketlerin değil, ama Ortadoğu'daki bazı büyük şirketlerin, hatta Doğu Av- rupa'daki birtakım önemli şirket- lerin, yeni gelişen şirketlerin, bi- zim seviyemizdeki ülkelerin şiı- ketlerinin, belki on-yirmi tane ge- lişmiş ülke şirketinin, borsamız- da kote edilmesini sağlayabiliriz. — Ügili bakana bir proje. sun- dnnnz mu? TÖRÜNER — Henüz değil. Benim çalışma stilim, bir ortak ürün çıkarmaya dönüktür. Ben borsa ile ilgili arkadaşlarıma da- nışacağım, Sennaye Piyasası Ku- rulu ile görüşeceğim. Onlarla bir- likte, borsada benimle birlikte ça- lışan bankalar, bankalann men- kul kıymetler birimleri, araa ku- ruluşlar dahil herkesle tek tek gö- rüşeceğim. Bunlara kendi düşüncelerimi de ekleyerek yazı- ya döküp Sayın Bakan'a arz ede- ceğim. Sayın Bakan da uygun gördüğü takdirde belki gerekli ba- zı değişildikler yapılacak ve bu sis- tem uygulamaya konulacaktır. Merkez Bankası'ndayken bütün ilgililerin yüzde yüz desteğiyle ça- lışmıştık. Bu destek, başanmızı sağlamıştı. Yeni görevimde de bu- na benzer bir desteğin devam ede- ceğinden eminim. Bütün mesele aracı kurumların, bankalann, borsa çahşanlarımn, borsada iş- lem yapan diğer aracıların, Ser- maye Piyasası Kurulu'nun deste- ği ve işbirliğidir. Bu imkân veril- diği takdirde borsada bazı kalıcı şeyler yapabileceğimizi zanne- diyorum. BtTTt Çelebv Istanbul serbest bölgesi nisandafaaliyete geçiyor' KIT ürünlerine her av zamEkonomi Servisi — Ekonomi- den sorumlu Devlet Bakanların- dan Işm Çelebi KÎT genel müdür- lerine, maliyet artışlannı biriktir- meden özel sektör gibi aylık ola- rak fiyatlanna yansıtmalan konu- sunda talimat verdiklerini belirt- ti. Gecen yüki enflasyon artışm- da KtT'lerin payının bulunduğu- na dikkati çeken Işın Çelebi, bu payı azaltmak için KÎT'lerin fiyat artışlarında kur artışlanmn üze- rine çıkmayacaklannı vurguladı. Devlet Bakanı Işm Çelebi tstan- bul'da DPT müsteşan Ali TigrH ve Müsteşar Yardımcılıklan'na yeni atadığı Yavuz Ege, Ceagiz Aygun, Turgut Tüten'in de bu- lundugu "basınla sohbet toplanüsı" yaptı. Yeni müsteşar yardımcılannı gazetecilere tanış- tıran Bakan Çelebi, zaman zaman sözü DPT müsteşanna bıraktığı toplantıda özetle şu konulara dejindi: • 1990 yılı hedeflerini 1989 yüı sonuçlan çıktığında revize edebi- liriz. 1989 yılı için büyüme hızı- mn samldığı kadar kötü çıkmaya- cağı anlaşıldı. Son verilerle büyü- me>hızı yüzde 1.8'e yakın olacak. • 1990 yıhnda reel ekonomiye geçeceğiz. tndirekt teşvikleri kal- dınp direkt teşviklere geçeceğiz. Zaten teşvikleri bütçeye koyma- ya başladık. 1990 yıh bütçesine J 360 milyar liralık teşvik koyduk. catının 3 milyar dolardan 10 mil- yar dolara çıkacağı tahmin edili- yor. Serbest bölgede de üretim ya- Bunu da Türkiye Kalkınma Ban- kası'nın sermaye arttınmında kul- landık. Şimdi bu banka yatınm- lan için bir trilyon liralık bir kay- nağa sahip oldu. Bu kadar kredi acabUir. • Teşvikleri sektörel baza indi- rip, ihracat atüımı için sektörel bazda neler yapacağız, onu araş- tınyoruz. İlk önce tstanbul'da planladığunız Tekstil Serbest Böl- gesi önümüzdeki ay Yeşilköy'de faaliyete geçiyor. Tekstilciler için aynca bir orga- nize sanayi bölgesi tstanbul - Hoş- dere'de kurulacak. O zaman teks- til ve konfeksiyon ürünleri ihra- pılacak bir sistem düşünüyoruz. DPT Müsteşan Ali Tigrel de 1989 yüı sonuçlaruun bu ay so- nunda açıklanacağını, bu sonuç- lara göre program hedeflerinin 'revize' edilebileceğini bildirdi. Tigrel, bu yıhn en önemli sorunu- nun kamu finansmanı ve özellik- le bütçe açıklan olduğunu vurgu- ladı. Tigrel, kamu açıklarmın dü- şürülmemesi durumunda Merkez Bankası'mn açıkladığı parasel programının hedeflerini de tutma- yacağını söyledi. EKONOMİ NOTLARI OSMANULAGAY Döviz Dengesinin Devamı Frene mi Bağlı? Devlet Bakanı Güneş Taner, geçen hatta izlediğim bir konuş- masında, Türkiye'nin dış ticaret açığının büyümesinin TL'nin de- ğer kaybını otomatik olarak hızlandıracağını ve TL'nin değerin- de meydana gelecek bu değişimin ıhracatı özendirip ithalatı cay- dırarak dış ticaret açığındaki genışlemeyi tersine çevireceğirti soyledi. Sayın Taner'e göre dış ticaretteki gelişmelere bakarak kaygılanmaya hiç neden yoktu, çünkü piyasanın sihirli eli bu so- runu hallederdi. Doğrusu Sayın Taner'in o akşam yaptığı konuşma biraz 'Gü- neş harıkalar diyarında' havasında olduğu için o hava içinde bu otomatik ayarlama mekanizmasına inanmak da mümkündü. An- cak gerçeklerin dünyasına geri döndüğümüzde durum acaba neydi? Bir kere, kurlardaki gelişmelerle ihracat ve ithalattaki gelişme- ler arasında bir ilişki var, ama bu otomatik ve kısa sürede den- geleri yeniden sağlayabilecek bir ilişki değil. Son yıllarda ABD ve Japonya'nın deneyieri, kurlardaki değışmelerin dış ticarette- ki gelişmeleri ancak iki yıla kadar varan bir süre içinde etkileye- bildiğini gösterdi. Bu nedenle Sayın Taner'in yaptığı gibi bir var- sayım yapmak ve büyüyen dış ticaret açığının hemen kurlara yansıyacağını, dana hızlı kur ayarlamalarının da bu açığın oto- matik olarak yeniden kapanmasını sağlayacağını düşünmek pek gerçekci değil. Türkiye açısından da çok önemli olan şey ise bu mekanizmanın nasıl birtakvim içinde işleyeceği, kuriardaki de- ğişmenin ihracata ve ithalata ne kadar süre içinde yansıyacağı. Bu süre çok önemli, çünkü aylardan beri yazdığımız gibi Tür- kiye şu son dönemde büyüyen dış ticaret açığını dıştan içe bir sermaye hareketiyle telafi ediyor ve cari işlemler dengesinde faz- la vermeye devam ediyor. Türkiye'ye doviz akışını sağlayan bu gelişme ise kurlardaki yavaş gelişmeye, buna karşıhk faizlerin göreceli olarak yüksek bulunmasına dayanıyor, bu sayede Tür- kiye bir doviz sorunu yaşamıyor. Pekiyi, ama Sayın Taner'in be- lirttiği gibi dış ticaret açığındaki büyüme kur ayariamalarına yan- sıdığında ne olacak? Türk Lirası hızla değer yitirmeye başlarsa Türkiye'nin döviz dengesini ayakta tutan bu sermaye girişi, bu dıştan içe döviz akışı sürecek mi? Faizler bunu sağlayacak şe- kilde hızla yükseltilebilecek mi? Vs Sayın Taner'in iddia ettiği gibi kurlardaki değişiklik hızla ihracatı uyarırken ithalatı caydı- racak mı? Yoksa dengeyi sağlamak için bir başka önemli şart daha mı var? Önce ihracat cephesini ele alalım. Son bir buçuk yıldaki ge- lişmelerin de gösterdiği gibi Türkiye'nin ihracatı kurlardaki ge- lişmelerden hemen ve çok büyük ölçüde etkilenmiyor. Dış pa- zarlarda yapılan bağlantılar, iç pazarın dururnu ve paçal mali- yetlerdeki gefişmeler, ihracatın seyrini etkıteyen diğer önemli fak- törler. Bu sayede, 1989 yılında kurların tamamen ihracatçının aleyhine gelişmesine karşın Türkiye'nin ihracatı düşmedi, sanayi malları ihracatında küçük bir artış bile görüldü. Ancak bu süreç içinde birçok ihracatçının dayanma noktasımn sınırına geldiğini ve iş hacmini daraltma eğilimine girdiğini de biliyoruz, yeni bağ- lantıların bu eğilimden etkilendiğini duyuyoruz. Şimdi bu nok- taya gelindikten sonra Türk Lirası'mn değer kaybının hızlanma- sının ihracatı hemen uyarmasını ve kısa sürede ihracatta yeni bir sıçramaya yol açmasını beklemek sanırım aşırı bir iyimserlik oluyor. İthalat cephesinde de özellikle kısa vadede ithalat düzeyini belirteyecek değişkenin kurdaki gelişme olduğunu söytemek çok zor. İthalat düzeyini en çabuk ve en yakından etkileyen faktö- rün, ekonomideki ve özellikle de sanayi kesimindeki faaliyet tem- posu olduğunu görüyoruz. DİE'nin sanayi üretimi endekslerin- deki gelişmelerle ithalattaki gelişme arasındaki paralellik bunu daha iyi gösteriyor. 1986 yılını 100 olarak alan DİE sınai üretim endakslerine göre toplam sanayi kesimi üretiminin ve özel ima- lat sanayi üretiminin 1988 ve 1989 yıllarındaki gelişimi şöyle: Azel İMİat saaayii 19M1988 1M9 1. üçay 2. ûçay 3. ûç ay 4. ûçay 112.7 107.7 1105 11&5 108.6 1095 1275 110.3 106.6 106.4 114.0 106.8 107.4 117.0 125.8 Bu tablonun da gösterdiği gibi sınai üretimde 1989 yılının ikinci yansında belirgin bir canlanma var. İthalattaki belirgin tırmanış da aynı döneme rastlıyor. Tabii ithalattaki tırmanışta ithalatın çe- şitli yöntemlerle ucuzlatılmasının da rolü var, ama belirleyici faktör sanayideki canlanma. Bütün bunlar bizi bir noktaya getiriyor: Türkiye'nin dış ticaret açığındaki büyümeyi öntemesi için kurların oynaması, TL.'nin daha hızlı değer yitirmesi kendi başına yeterli değil. Aynı zaman- da ekonomideki ve özellikle sanayi kesimindeki canlanmanın da sınırlandırılması gerekiyor. İç pazardaki ve iç pazara yönelik sa- nayideki hareketlilik sınırlandırılırsa hem ithalat talebi frenlene- bilir hem de ihracat dolaylı olarak özendirılmiş olur. Gerektiğin- de dıştan sermaye girişinin sürmesini sağlamak için faizlerin yük- seltilmesı de bu tablo içinde yerli yerine oturur. Sayın Güneş Taner'in söylemediği önemli nokta sanırım bu: Döviz dengesinin elden kaçmasını istemiyorsak sanırım sınırlı büyümeye razı ölmak zorundayız. TÜRSAB ÖDÜLLERİ Camel 5. kez birinci Ekonomi Servisi — Türkiye Se- yahat Acenteleri Birliği (TÜR- SAB)'ın 1989 yılında en çok dö- viz girdisi sağlayan acentelar sıra- laması dün açıklandı. Cemal To- urs, 30 milyon 297 bin 561 ABD Dolan ile beşinci kez birinciliği aldı. TÜRSAB'm her yü düzenledi- te toplam 390 milyon dolar getirdi. Ödül töreni dün akşam Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda ya- pıldı. tlk 10 acente ise şöyle sıra- landı (Milyon dolar): Camel Tours 30,2; Air Tour 26,9; Tantur 23,3; Ulusoy Turizm 19,0; Diana Turizm 17,9; Ten To- ği ve 1 milyon doların üzerinde ur 17,3; Gürkay Turizm 15,9; Ak- döviz getiren acentelere verdiği deniz Turistik Tesisleri ve Kemer ödülü bu yıl 69 seyahat acentesi aldı. 1989 yılında 1 milyon dola- nn üzerinde döviz getiren 69 acen- Seyahat 14,8; Pamfilya Turizm 13,0; Yeşil Marmara Turizm ve Yat Işletmeciliği 11,7. TC İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NAKLİYE İHALE DUYURUSU Aşagıda özellıklerı belirtilen kapalı zarf ile teklif alma yöntemindekı ihale ile ilgilenenler, ihale dosyasını İSKİ GENEL MUDURLÜCÜ TİCARET İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞ1NDA görebilir ve dosya bedelini İSKİ GENEL MÜDÜRLÜCÜ merkez veznesine yatırarak alabilirler. lsteklilerin şannameye uygun hazırlayacaklan kapalı teklif mektuptanıu ihale tarihinde saat 11.00'e kadar aşagı- da belirtilen adresıe GENEL EVRAK MÜDÜRLÜGÜ'ne girış, tarih ve numarasını içeren alındı raakbuzu karşılı- gında teslim etmeleri gerekmcktcdir. Teklif zarflan saal 14.00'te İhale Komisyon Başkanlıgı'nca açılacaktır. İSKİ No l^n Adı T/2566 8.5 Km.O 1200 mm.lik Düktil font boru ve aksamlarmın B. Almanya'dan lstanbul'a Nakli. Kcşif BcdeU 500.000 DM. llnk Tarihi 13.04.1990 Gecici Temimt Teklifin Vt$ nisbetinde Dosya BedeU 250.000.- TL. NOT: 4500 Ton'dur. NOT: 1- Yundışından şarıname almak isteyen ilgililer tSKl'nin Garanti Bankası Odokule Şubesi'ndcki 4000041-6 No.'lu hesabma S olarak (veya eşdeğeri) yatırmalıdırlar. 2- Aynca, DHL Scrvisi ile gönderilmesini isteyenler 30 i. (veya eşdegeri), posta ile gönderilmesini isteyenler 10 S. (veya eşdegeri) şartname ucreıine eklemelıdirler. 3- Postadakı gecikmeler dikkate alınmaz. 4- tSKl 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabı olmayıp ihaleyi yapıp yaptnamakıa, diledigine kısmen veya tamamen yapmakta, uygun bedelin tespit ve takdirinde serbcsttir. ADRESİ: İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aksaray Meydanı Aksaray-İSTANBUL TEL.: 588 38 00 (35 Hal) TELEX. 32 293 İSU TR - 23 923 ISU TR FAX: 588 38 83 2.000.000 TON TORBALIVE DÖKMEÇİMENTO İTHAL EDİLECEKTİR 1. 1990 yılı ihtiyacı için 2.000.000 ton torbalı ve dökme çimento ithal edilecektir. Termin programı ile tahliye limanları ve konuyla ilgili detaylı bilgi ihale şartnamesinde belirtilmiştir. 2. Teklif verme son günü 30.3.1990 saat 17.3Ö olup bu tarih ve saatten sonra gelen teklifler ile postadaki gecikmeler dikkate alın- mayacaktır. 3. Bu konudaki şartnameler Genel Müdürlüğümüzün Eskişehir Yolu 7. Km. Ankara'daki Merkezi'nde Satmalma Dairesi Başkan- lığı'ndan ve Meclisi Mebusan Caddesi Dursun Han Kat: 4 Fındıklı - Istanbul adresindeki İstanbul Alım Satım Müdürlüğümüzden te- min edilebilir. 4. Teşekkülümüz 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi olma- yıp ihaleyi yapıp yapmamakta ve işi kısmen veya tamamen diledi- ğine vermekte serbesttir. T. ÇİMENTO VETOPRAK SANAYİİ T.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle