05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Türkiye'yeyapılan yardım, ABD KongresVnde 'sadaka' olarak yorumlandı Kıbrıs yine ısıtılıyor Carter-Hafız Esad görüşmesi • ŞAM (AA) — Eskı ABD Başkanı Jimmy Carter, Ortadoğu bans süreci konusunda Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ile bir görüşme yaptı. tki saatten uzun süren görüşmeden sonra Esad'ın sözcüsü Jibran Kourieh, devlet başkarunm, bolgede ve Lübnan'da istikrarsızlığın yayılmasında Israil'in rolü ve banş konusundaki olumsuz tutumunu dile getirdiğini açıkladı. Contralara sınırdışı • TEGUCtGALPA (AA) — Honduras Parlamentosu, Başkan Alfredo Callejas'tan, Ulkedeki yaklaşık 10 bin Contra gerillasının derhal sınırdışı edilmesini ve ABD'den tazminat istenmesini öngören bir karar tasansını kabul etti. 128 üye tarafından oybirliğiyle kabul edilen tasanda, ülkenin batısındaki El Paraiso bölgesinde bulunan Nikaragua'daki Sandınıstalara karşı mücadele eden gerillalann derhal sınırdışı edilmeleri isteniyor. Irak'a fiize yardımı • WASH1NGTON (AA) — Batılı firmalann Irak'a, SSCB ve tsrail'i vurabilecek güçte uzun erimli füze yapımında yardım ettiği ve Bağdat'ın, nükleer bomba için gerekli olan uranyum üretimi için de bir fabrika inşa etmekte olduğu kaydedildi. Amerikan ABC Televizyonu'nun haberinde, Bağdat yakınlannda bulunduğu belinilen üç ayn tesisin fotoğrafları ve inşaat projeleri gösterildi. ABC, bu tesislerde füze üretildiğini duyurdu. Irak'ın, SSCB ve tsrail'i vurabüecek güçte sıstemlere sahip olduğu da kaydedilen haberde, "Teknik donanım ve füze programı için destek, Battlı şirketlerden geldi" denildi. M-19 üderi, başkanlığa aday • BOGOTA (AA) — Kolombiya'da iktidara karşı silahlı mucadeleyi bırakarak siyasal parti haline gelen M-19 gerüla hareketinin üderi Carlos Pizarro, başkanlık seçiıpine katılacağını bildirdi. Eski gerilla liderinin, birkaç siyasi partiyi bir araya getiren "Banş İçin Ulusal Eylem" cephesinin adayı olacağı kaydedildi. Kolombiya'da geçen hafta sonunda yapılan genel seçimlerde, M-19 sürpriz bir sonuçla üçüncü büyük parti olmuştu. Yeni bir Salman Rtişdi • KAHİRE (AA) — Dini konularda yazdığı kitaplar dolayısıyla yeni bir Salman Rüşdi olarak tanımlanan Mısırh yazar Alah Hamid, yazdığı son roman nedeniyle tutuklandı. Savcılık, Hamid'in "Tannnın Mahkemesi" adlı kitabının toplatılmasını ve kitabı yayımlavan yayınevinin sahibinin de gözaltma alınmasını kararlaştırdı. Al Ahbar gazetesinin haberine göre söz konusu kitabı inceleyen bir komite, kitapta peygamberler ve dinlere karşj kâfirce saldırılarda bulunulduğu sonucuna vardı. Arafat'ın nutmyası • LONDRA (AA) — Filistin lideri Yaser Arafat'ın mumyası Londra'daki dünyaca ünlü mumyalar müzesi Madame Tussaud'a konacak. Londra'daki mumya müzesi sözcüsü, Arafat'ın geleneksei başlığı ve tıraşsız sakalh haliyle yapılacak mumyasının bu yıl içinde müzeye ysrleştirileceğini açıkladı. Sözcü, "Biz onu bir gerilla lideri değil, meşhur bj sima olarak görüyoruz" dedi. WASHINGTON (AA) — ABD Kongre- si'ndeki Rum-Yunan lobisi Kıbrıs'ı gerek- çe göstererek, Türkiye'ye yapılan Amerikan yardımını 100 milyon dolar kesmeye calı- şıyor. Temsilciler Meclisi Ödenekler Komis- yonu'nda yapılan taruşmalarda, Türkiye'ye verilen ABD yardıraından "sadaka" ola- rak bahsedildi. Türkiye'ye yapılan yardımın kesilmesi, Temsilciler Meclisi Ödenekler Komısyonu1 nun "Dış Operasyonlar Alt Koraisyonu"n- da dün dile getinldi. Komisyonda soruları yanıtlayan ABD Savunma Bakan Yardımcılarından Paul Wolfowitz'e Rum lobisinin militanlarından Cumhuriyetçi Parti Indiana Milletvekili John Porter, "Türkiye'ye yardımı 100 mil- yon dolar kessek ve Kıbns'tan çekecekleri her bin asker için 5 milyon dolar versek Turklcr BC yaparlar?" diye sordu. Wolfowitz ise, Türkiye"nin ambargo za- manında bile ABD'nin isteklerini reddet- tiğini, bu tur girişimlerin de sonuç verme- yeceğini batırlatu. Komisyona katılan ve ABD Dışişleri Ba- kanı'nın güvenlik yardımlarından sorum- lu yardımcısı Reginaid Bertholomew de, Türkiye'ye Kjbns konusunda baskı yapma- nın ters sonuç vereceğini kaydetti. Kendisinin 1981-82'de Kıbrıs koordina- törü olarak görev yaptığmı hatırlatan Bart- holomew, geçen haftaki Kıbrıs görüşme- lerinin sonuçsuz kalmasından ABD Dışiş- leri'nin de "düş kınkhğına'' uğradığını söy- ledi. Ancak taraflan yeniden bir araya getir- raeye çalıştıklannı kaydeden bakan yardım- cısı, Kıbns'ta çözümün toplumlararası gö- rüşmelerle bulunaeağını vurguladı. Türkiye'ye Kıbrıs konusunda baskı yap- manın "esneklik" getirmeyeceğini de söy- leyen Bartholomevv, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın desteklenmesi gereğin- den söz etti. Geçen hafta Rum lideri Vasiliu ile Was- hington'da görüşen Mrazek, Denktas'ı "so- run yaratmakla" suçladı. Mrazek, yönetimin Türkiye'ye karşı yar- dımı "manivela" olarak kullanıp kullan- mayacağını sorması üzerine, Bartholomo* şunları söyledi: "Türkiye'ye yardım vermemizin nedeni, Türkiye'nin de bize karşüıgında bir şey ver- mesidir. Turkiye stratejik çıkarlarımıza deslek veriyor. Bu yiızden Türkiye'ye indi- Rum-Yunan lobisi, Temsilciler Meclisi Ödenekler Komisyomı'nda Kıbrıs'ı gerekçe göstererek Türkiye'ye yapılan ABD yardımında 100 milyon dolar kesinti yaptırmaya çalışıyor. Türkiye'ye Kıbns'tan çekilecek her bin asİcer için 5 milyon dolar verilmesi önerildi. Illinois Milletvekili John Porter ise, "16 yıldır Kıbns'ta çözum olmamasından usanç duyoyoruz" dedi ve Denktaş'ın top- lantıyı "terk ettigini" one sürdu. Rum lobisinin etki alanında bulunan Demokrat Parti New York Milletvekili Ro- bert Mrazek de, çoğu ülkeye karşı ABD- nin dış yardımı baskı aracı olarak kulla- nıp Türkiye'ye kullanmamasını eleştirdi. rim yapamayız. Eger Kıbns için yardımı 'manivela' olarak kullanıp Türkiye'yi etki- lemek isterseniz, geçmişte hep bu girişim- lerin bize pahalıva mal olduğunu gördük. Bunlar işe yaramıyor." Mrazek, Turkjye'ye yardımın kesilmesin- de "kararlı olduklannı ve bu >olda çalışan bir grup olduğunu" söyledi ve •'Yardımın kesildigi gün gelecek. Bu yolda çalışanlar çogunlukta degil. Ama giderek sayılan artıyor" dedi. Daha sonra görüşmede Turkiye, Porte- kiz ve Yunanistan'a yapılan ABD yardımın- dan söz edilirken "sadaka" deyimi kulla- nıldı. Temsilciler Meclisi ödenekler Komisyo- nu Dış Operasyonlar Alt Komisyonu Baş- kanı ve Demokrat Parti Wisconsin Millet- vekili David Obey, Türkiye, Portekiz ve Yu- nanistan'a yardımdan söz ederken "sadaka" terimini çağnştıran "Welfare program" sözünü kuüandı. Terim "yoksul- lara yardım" anlamına geliyor. Obey, bu ulkelerdeki ABD üslerine yö- nelik muhalefete dikkati çekerek, "tstemi- yorlarsa üsleri alınz. Az geliri olan iilke- ler için sadaka programı uygulamamaiıytz" dedi. Bartholomew ise üslerle ülkelerin gücü arasında bağlantıya dikkati çekerek, "Bo ülkelerin güçlü olması önemli. Örnegin guçlü bir Türkiye, ABD çıkarlanna uygundur" diye konuştu. Obey'in "Daha az geliri olan Avrnpa ül- kelerine neden bu sadaka programını sür- dürmdryiz?" demesi üzerine Bartholo«ew, NATO'nun gücünü koruması gerektiğini, guney kanadın strateji ve ikili ilişkiler yö- nunden önemli olduğunu ve bu üç ülkenin gerçek anlamda askeri yardıma ihtiyaç duy- duğunu söyledi. SAVAŞ SİMİDt — Beyrat'un doğusunda Hıristiyan giiçler arasındaki çatışmalann >avaşlamasıyla normal yaşama donülmeye başlandı. Harp durumundaki sokaklarda tek tük de oisa, satıcılar göritlüyor. (Fotograf: Reuter) Lübnan'da silahlar susmuyorDış Haberler Servisi — Lubnan'ın başkenti Beyrut"un doğusunda Hıristiyan güçler arasındaki çarpışmalar şiddetini yitirirken, ülkenin güney bölgesinde Şii guçler arasındaki çatışmaların arttığı bildiriliyor. Lübnan polisi, son iki gün içinde. Beyrut'un dağlık kesimleri ile Güney Lubnan'da Hizbullah ve Emel örgütlerinin yoğun olarak birbirlerinin mevzilerini top ateşine tuttuğunu bildirdi. Ajanslar, dünku çatışmalarda ölen ya da yaralanan olmadığını, ancak Beyrut'ta yeniden silah seslerinin duyulmaya başladığını belirtiyorlar. Lübnan'da General Michel Aoun ile Hıristiyan milis güçleri arasındaki çatışmaların da, her iki tarafça kabul edilen ateşkese karşın yer yer sürduğü habet veriliyor. Ajanslar, Şamir Caca komutasındaki milislerın mevzilerine çekildiğini, ancak Beyrut'un doğu kesiminde ozellikle gece geç saatlerde hafif silahlarla çatışmalar oiduğunu bildiriyorlar. ISRAİL Izak Şamir, iki ateş arasında tsrail Parlamentosu'ndan guvensizlik oyu alarak düşen Başbakan Izak Şamir'i, şimdi partisi Likud da istemiyor. Partinin radikal kanadı, Şamir'in istifa etmesi için harekete geçerken lşçi Partisi lideri Şimon Peres yeni hükümeti kurmak için görüşmelere başladı. Dış Haberler Servisi — tsrail'- de muhafazakâr likud Cephesi hükümeıinin önceki gün parla- mentodan güvenoyu alamayarak .düşmesi üzerine parti içinde sert. tartışmalar meydana geldigi ve partinin radikal kanadının, parti üderi Izak Şamir'in görevden alm- masını istedigi bildiriliyor. Likud Cephesi'nde yenilgi son- rası tartışmalar iyice büyuyerek li- der Izak Şamir'e kadar uzadı. AP'nin haberine göre Likud'un radikal kanadı, partinin önceki Izak Şamir gün parlamentodan güvenoyu alamamasından Şamir'i sorumlu tutuyor ve Şamir'in istifasını is- tiyor. Şamir'in görüşü konusun- da ise çelişkili haberler geliyor.. Yediot Ahroııot gazetesi, Şamir'- in partiden istifa ederek siyasal yaşamdan çekilmeyi duşündüğü- nü yazarken, Maariu gazetesi, Şa- mir'in, "istifa etmek için herhangi bir neden görmedigini" söyledi- ğini duyurdu. tsrail radyosu ise Likud liderlerinin, partinin gele- ceğini tartışmak üzere dün toplan- Şimon Peres dıklannı bildirdi, ancak görüşme konusunda ayrıntüı bilgi verme- di. lşçi Partisi lideri Şimon Peres'- -in, yeni hükümeti kurma yolun- da önündeki en önemli engeL, par- lamemoda lşçi Partisi ve Likud- un dışındaki coğunluğun aşırı sağ- cı partilerden oluşması. Aşın sağa ve dinci partilerin, merkez-sol bir çizgiye sahip olan lşçi Partisi ile işbirliği yapma konusunda istek- siz davranabilecekleri, Şimon Pe- res'in bu partileri işbirliği konu- sunda ikna etmesi durumunda da buyuk ödünler vermek zorunda kalabileceği bildirUiyor. Parla- mentoda üçüncü buyük parti du- rumunda bulunan aşın dinci Shas Partisi, önceki gün yapılan güve- noylaması sırasında Likud'a işbir- liği onerisinde bulunmuş, ancak Likud bu öneriyi reddetmişti. Şamir hükümetinin güvenoyu alamayarak düşmesinden sonra Başbakan Izak Şamir, şaşırmadı- ğını ve üzülmedığini söylerken, tş- çi Partisi lideri Şimon Peres, par- lamentonun hükümeti düşürerek Israil'de barıştan yana olduğunu gösterdiğini söyledi. Şamir hükümetinin düşmesi, -Filistinli liderler tarafından genel-- likle memnunlukla karşılandı. Fi- listinli liderlerden Faysal Hüsey- ni, "Umanz, lşçi Partisi hükümeti kararlı ve tutarlı bir tavır takınır" derken, bir başka Filistinli, Suf- yan Katıb, Israil'in Araplarla tüm savaşlannın, lşçi Partisi yönetim- leri sırasında olduğuna dikkat çe- kti. LiBYA İNGÎLTERE TÜRKÎYE-AT KPK TOPLANTISI Bozer: Işbirliği için ıımutluyuz SEMÎH İDtZ ANKARA — Türkiye-Avrupa Topluluğu Karma Parlamento Komisyonu (KPK) 22-23 mart tarihleri arasında Antalya'da toplanıyor. AT Komisyonu'nun Türkiye^nin tam uyelik başvurusuna ilişkinraporunusunmasının ar- dından yapılan bu ilk KPK toplantısının, Do- ğu Avrupa'daki hızlı değişiklikler açısından da Ankara için buyuk önem taşıyacağı bildirili- yor. Komisyon raporunda öngörülen "ilişki- lerin derinleştiriimesi" konusunun Antalya toplantısının ağırlıklı gündem maddesini oluş- turacağı belirtiliyor. Batılı diplomatik kaynaklar bu toplantıda esas olarak ekonomik konuların üzerinde du- rulması gerektiğini, ancak KPK'mn Avrupa kanadının geçmiş toplantılarda olduğu gibi Türkiye"de insan hakları konusunu gündeme getirmesinin bçklenebıleceğini soylediler. Bozer'in açıklaması Turk-AT ilişkilerinin 12 Eylul sonrasında normalleşme sürecine girmesiyle 4. kez bir ara- ya gelecek olan KPK'mn Antalya toplantısı oncesınde basına bilgi veren Dışisleri Bakanı Ali Bozer, Türkiye ile topluluk arasında kap- samlı bir işbirliği programının saptanmasını ümit ettigini söyledi. Türkiye'nin AT üyeliğini 1993 sonrasına bı- rakaı. ifomisyon raporunun yine de Turkiye ile ilişkiitr.n derinleştiriimesi ilkesine yer ver- diğini anımsatan Bozer, "Bu işbirliği enleg- rasyon ve karşılıklı bağımlılık için yapılmak- tadır" dedi. Hükümetin izleyeceği politikamn kapsamlı bir işbirliğine yönelik olduğunu ek- leyen Bozer, toplulukla ilişkilere olumsuz bir açıdan yaklaşmanın doğru olmadığını söyle- di. AT Komisyonu Raporu sonrasında gerek AT yetkilileriyle gerekse üye ülkelerin yetkili- leriyle Türkiye açısından yararlı temaslarda buiunduğunu kaydeden Bozer, şunları söyle- di: "Bu temaslarım bana cesaret verdi, ama bu demek degildir ki, bu işbirliği programı aynı şekilde komisyondan geçtr, konseyden geçer. Katiyen boyk degil. Bu itibarla 'Temaslanmız fevkalâde olumlu, iş bitti' şeklinde bir hava yaratmak yanlıştır, ama 'Biz geriye gittik, pe- rişan olduk' demek de yanlıştır." Bazoft'un iJamına büyük tepki EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — "Observer" ga- zetesi adına ve Irak hükümetinin davetlisi olarak gittiği Irak'ta ca- susluk iddiasıyla yargılanan ve perşembe günü idam edilen ga- zeteci Farzad Bazoft'un, lngilte- re"de hırsızlıktan sabıkalı oldu- ğu ve 1981'de bir yıl hapis yattı- ğı açıklandı. "Sun" gazetesinde yer alan haber, daha sonra baş- ka kaynaklarca da doğrulandı. "Daily Express" de, Bazoft'un karanhk bir geçmişi olduğunu yazdı. Ingiltere'de yaşamasına rağmen tran vatandaşlığını ko- ruması ve sabıkası nedeniyle tn- giltere hükümetinin, Bazoft'un idamına "daha sert lepki" gös- termekten kaçmdığı öne sürül- dü. Irak Dışisleri Bakanı Tank Aziz, gazeteci Farzad Bazoft'un idam edilmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada,"Buna hak- kımız vardı" dedi ve Ingiliz Bü- yükelçiliği temsilcilerinin de Ba- zoft'un yargılanması sırasında mahkemede bulunduklanm söy- ledi. lngiltere'nin Irak Büyükelçisi Harold Walker da, dün ülkesi- ne geri dönda. Ancak Ingiltere1 nin, lrak'la olan diplomatik iliş- kileri tam olarak kesme tarafta- n olmadığı haber veriliyor. tşçi Partisi'ne üye bir grup milletve- kili de dün yaptıkları açıklama- da, Irak'a karşı, Batıh ülkelerin ambargo uygulamasını istediler. tngiliz gazetelerinin hepsi, Ba- zoft'un idamına çok sert tepki gösterdi ve Irak'm insan hakla- rı uygulamalanna on sayfaların- da, yorum köşelerinde geniş yer ayırdı. DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Babta yangınında kaza ihtimati Rabta fabrikasında çıkan yangınm "büyük ihtimalle" kaza sonucu çıkmış olabileceği belirtiliyor. Dış Haberler Servisi — Lib- ya'mn Rabta kentindeki fpbri- kada çıkan yangınla ilgili olarak karşılıklı suçlamalar sürüyor. Federal Almanya, yangında "parmagı" olduğu yolundaki Libya lideri Kaddafi'nin iddia- lannı, "asılsız" olarak nitelen- dirdi. Yangının, kaza sonucu çıkmış olabileceği haber verili- yor. Libya lideri Muammer Kad- dafi, Rabta fabrikasında çıkan yangınla ilgili olarak oiayda Fe- deral Alman gizli servislerinin rolü olabileceğini belirtmiş ve soruşturmanın bu yönde sürdü- rüldüğünü açıklamıştı. Federal Almanya hükümeti tarafından dün yapılan açıkla- mada, Libya'mn iddialanmn asılsız olduğu belirtilerek yan- gınla ilgili Federal Almanya'ya dönük suçlamalar reddedildi. Federal Almanya ARD Tele- vizyonu da Rabta'daki fabrikayı iyi bilen birisine dayanarak ver- diği haberinde, yangınm, "bü- yuk olasılıkla" kaza sonucu çık- mış olabileceğini bildirdi. ABD ve Federal Almanya, Libya'yı Rabta'daki fabrikada kimyasal silah üretmekle suçlu- yorlardı. Rabta fabrikasında önceki gün çıkan yangında, Ba- tılı kaynaklar, fabrikanın tama- men harap olduğunu bildirmiş- lerdi. Başkan Yoldaş... Sovyetler Birliği'nin "glasnost"tan ve "perestroyka'dan son- ra şimdi bir de "Prezidan Tovariç"leri (Başkan Yoldaş'ları) var. Önceki gün Halk Temsilcileri Meclisi tarafından başkanlık gö- revine getırilen Mihaıl Sergei Gorbaçov, hiç değılse kâğıt ustünde, Sovyet tarihınin en geniş yetkilere sahip önderı durumuna yük- selmiş bulunuyor. Gerçekten, yeni Sovyet Anayasası'nın Gorbaçov'a tanıdığı yet- kilere ne Lenin sahıpti ne de Stalin. Sovyet başkanlık sistemi- nin tepesindeki adamın yetkilerini saptayan değışıkiik için Gor- baçov'un danışmanları, Amerikan başkanlık sistemı ile VVeimar- dan esinlenmiş oian 1958 tarihli Fransız başkancı sistemini di- dik didik etmişler, sonunda bu ıkisinın sentezinden elde edilen bir metni Halk Temsilcileri Meclisi'ne sunmuşlardı. Doğrusu, met- nin ilk taslağı, bugünden çok daha geniş yetkiler veriyordu Gor- baçov'a; örneğin 1958 tarihli Fransız Anayasası'nın 16. madde- sinden esınlenen, Sovyetler Birliği'nin cumhurıyetlennden her- hangi birinde olağanüstü hal ılan etmek ve bu süre içinde yasa gücünde kararnamelerle ülkeyi yönetmek yetkisini, Halk Mecli- si kendi onayına bağlt kılarak yumuşatmıştır. Başkan'ın yetkilerinin bir ölçüde kısılmasının nedeni de geç- mişin acı deneylerini unutmamış olanların Gorbaçov'un bu yet- kilerle otoriter bir yönetime yönelmesınden korkmalarıydı. An- cak, Sovyetler Birliği'ndeki son gelişmeler ile ülkenin aldığı dog- rultu bu tür bir tehlikenin gerçekleşmesinın çok, ama çok zayıf bir olasılık olduğunu gösteriyor. Başkan Yoldaş'ın, daha görevi kabul konuşmasında, herkesi şaşırtan bir açıklamada bulunarak başkanlık ile parti başkanlı- ğının aynı kişide bırleşmesini yararlı bulduğunu açıklaması, Gor- baçov'un parti ile devlet ışlerıni ayıracağı ve kendisinin devlet başkanı olarak komünist partisinı yazgısıyla baş başa bırakaca- ğı öngörüsünü suya düşürmüştur. Yurtdışındakı büyük prestiji- ne karşın içeride gerçekten bıçak sırtında duran ve politikasını başarıya ulaştırma yolunda büyük güçlüklerle karşı karşıya bu- lunan Mıhail Gorbaçov'un, her şeye karşın çok güçlü olan Sov- yetler Bırlığı Komünist Partisi Başkanlığı'ndan vazgeçerek çok büyük bir desteği yitirmeyi göze alamaması doğaldır. Gorbaçov'un reformlaria önceliği ekonomi alanına verecek- lerini açıklamasını da doğal karşılamak gerekir. Unutmamalıyız ki dışarıda büyük prestije sahip olan Gorbaçov'un ıçerıde de aynı ölçüde iütulabılmes! için halkın günlük yaşamına yansıyan bazı düzelmeleri gerçekleştirebilmiş olması gerekir. Oysa, şımdıye de- ğin bu alanda elle tutulur bir gelışme sağlanabilmış değildır Eğer Başkan Yoldaş önümüzdeki dönemde de halkın günlük yaşa- mında elte tutulur bir düzelme sağlayamaz ise geniş kesımlerin desteğinden yoksun kalacak ve savaşmak zorunda olduğu asıl güç olan bürokrasi karşısında yenik düşecektir. Sovyetler Birlıği'nde uzun yıllar iktidara katılmış, ayrıcalıklar- dan yararlanmış, ama son derecede demode, hantal, yanlış iş- leyen bir yönetim mekanizması meydana getirmiş olan bürok- ratların sayılarının 18 milyona ulaştığı göz önünde bulunduru- lursa, Gorbaçov'un nasıl bir dev ile boğuştuğu kolayca anlaşılır. Büyük bir çoğunluğu reform polıtikasına karşı olan bürokrat- ların sayıca çokluklan ve ellerinde tuttukları güç, onları alt et- meye çalışan ve geniş yasal yetkileri olan Gorbaçov'un en zayıf yönünü oluşturuyor. Başkan Yoldaş'ın başarısı yalnız ülkesi açısından değil, belki tüm dünya barışı açısından da önem taşıyor. Bu arada, Sovyet- ler Birliğı ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin beş yılda ye- diyte kattanarak 300 milyon dolardan 2 milyar dolann üstüne çık- tığı ve gelecekte Sovyetler'in Türkiye açısından büyük olanak- lar vaat eden bir pazar olduğu da göz önünde bulundurulursa, Başkan Yoldaş'ın başansının, bizlere de yarar sağlayacağı ko- layca anlaşılır. Modernizasyon Genelkurmay, ABD yardmııııdan umutstitö ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Türkiye, ABD'nin Güney Kanat Ek Yardım Yasası ile, en- vanterinden ihtiyaç fazlası olarak kadro dışı bırakılan veya bırakıl- ması programlanan malzemeden istedigi gibi yararlanamıyor. Ge- nelkurmay Başkanlığı, bu yasa ile sağlanac&k malzemenin, Türkiye^ nin modernizasyonu aç.sından büyük fayda sağlamayacağı goriı- şünü taşıyor. Edinilen bilgilere göre, ABD^ nin Türkiye'ye yaptığı yardımın azalmasını bir ölçüde telafı etmek amacıyla çıkanlan Güney Kanat Ek Yardım Yasası Türkiye'nin bek- lentilerine yanıt vermiyor. Genel- kurmay Başkanlığı'ndaki askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre, ABD, bu yasa çerçevesinde Türkiye'ye 40 adet F-4E uçağı, 155 mm'lik M-114A2 Howitzerleri ve 106 mm'lik geri tepmesiz toplar önerdi. Genelkurmay'daki kay- naklar, ABD'nin Türkiye'ye öner- diği malzemeler listesinde, "Türk- iye'nin gereksininüeri ile bir ölçü- de ıryum sağlayabilecek malzeme- nin >xnı sıra. mocudiyetleri lojis- tik destek sorunu ve kaynak isra- fı yaratabilecek silah ve malzeme" de önerdi. Askeri kaynaklann verdikleri bilgilere gore ise, "azalan yardımııı dogurduğu ek ihti>açlann saglan- ması için ihtiyaçlan ikame edebi- lecek sistemlerin leraini için" de Türkiye ayrı bir liste hazırladı ve bunu ABD makamlarına iletti. Türkiye'nin hazıriadığı listede alı- nabilecek silah ve malzeme sistem- leri için şu ana kriterler üzerinde duruldu: "— Modernizasyon, harekâta hazırlık, idame ihtiyaçlannı kar- şılayıcı, — Ekonomik ömninü doldur- mamış. kullanılabilir dnrumda, — Standarllara uygun'yani, hıi- len ABD Silahlı Ku\\etleri veya milli muhafız teşkilalındaki raev- cut aktif sistemlerden olması, — Lojistik destekler sorunu ya- ratmaması." NATO alçak uçuş alanları Konya üssii için kararı savunma bakanları verecek BRÜKSEL (AA) — NATO ül- keleri savaş pilotlarının yetiştiril- mesi için öngörülen alçak uçuş egitirn alam projesinin NATO gündeminden çıkmadığı ve mayıs sonunda toplanacak olan NATO savunma bakanlannın önüne ge- leceği, NATO sözcüsü tarafından açıklandı. NATO alçak uçuş alanı proje- si için Konya ile Kanada'nın Kaz Körfezi (Goose Bay) bölgesi aday bulunuyor. Ancak yer seçimi ko- nusundaki çalışmalanm sürdüren NATO uzmanları, henüz bir so- nuca varamamış durumdalar. NATO sözcüsü, alçak uçuş projesinin gündemden çıkmadığı yolundaki açıklamayı, Kanada Başbakanı Brian Mnlroney'in sözleri üzerine yaptı. Kanada Başbakanı, Doğu Av- rupa \e Sovyetler Birliği'nde mey- dana gelen son gelişmeler ve Av- rupa'yı saran yumuşama havası nedeniyle NATO'nun alçak uçuş eğitim alam projesinden vazgeçe- bileceğini öne surmüş ve kişisel görüşünün, NATO'nun bu proje- yi daha ileri götürmeyeceği mer- kezinde olduğunu kaydetmişti. Buna karşıhk, NATO Genel Sekreteri Manfred Worner'in, Kanada Başbakanı ile aynı görü- şü paylaşmadıı bildirildi. NATO kaynaklanna göre Ge- nel Sekreter VVerner, Varşova Paktı'nın askeri potansiyeli de- vam ettiği sürece NATO'nun al- çak uçuş eğitim alam projesini gündemde tutmak zorunda oldu- ğu kanısında. I M Z A G U N U 17 Mart Cumartesi • 14.00-18.00 KEMAL _ , GÖKHAN GÜRSES Cumhuriyet Kitap Kulübü Moda Temsilciliği Moda Sineması Bahariye Caddesi-KADIKÖY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle