05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 17 MART 1990 SOVYETLER BİRLÎĞ1 Gorbi'den LitvanyaVa ültimatomSovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov, Litvanya Yüksek Sovyet ve Devlet Başkanı Vitautas Landsbergis'e bir ''ültimatom" yollayarak ayrılık kararından vazgeçilmesi için üç gün mühlet verdi. Dış Haberier Servisi — Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov Litvanya'ya bir "ültimalotn" vererek üç gün içinde ayrılık kararından vazgeçilerek Sovyetler Birliği'- ne donüJmesini istedi. Litvanya Yuksek Sovyet ve Devlet Başkanı Vitautas Lands- bergis'e yollanan mesaja ek olarak Sovyet- ler Birliği Halk Terasilcileri Kongresi'nin Litvanya'run aynbk karannın Sovyet Ana- yasasına aykın olması nedeniyle "bicbtr hu- knkî gecerliljgi olmadığı" kararı da buiu- nuyor. Sovyet resmi haber ajansı TASS'ın bil- dirdiğüıe göre mesajda Litvanya'nın üç gün içinde ültimatoma uymaması durumunda ne gjbi yaptınmlann uygulanacağı ise be- lirtilrnedi. Litvanya ise Sovyet cumhuriyet- leriyle olan sınırlarında kontrol noktalan oluşturacağını duyurdu. Gorbaçov, gönderdiği mesajda, SSCB Başkanı olarak kendisinin, Yüksek Sovyet ve Bakanlar Kurulu'nun, Litvanya'dakı Sovyet vatandaslarının haklannı koruma- ya kararlı olduğunu bildirerek, Litvanya'- daki 'tum iktidar organlannın' SSCB Halk Temsiicileri Kongresi'nin karanna uygun davranması gerektiğini bıldirdi. Sovyet Televizyonu, Landsoergis'in ise SSCB Halk Temsiicileri Kongresi'nce ön- ceki gün alınan ve bağımsızlık ilanını ge- çersiz sayan karann, "başka bir ulkenin ya- sama organınca ahnmış olduğu için Litvan- ya toprakJannda geçerli olamayacagını" söyledığini duyurdu. Gorbaçov dün erken saatlerde yaptığı açıklamalarda ise Litvanya sorununa iliş- kin ılıralı bir ifade kullanmıştı. Gorbaçov Litvanya ile karşüıklı saygıya dayanan bir diyaJogdan yana olduğunu ve bir ayrılık söz konusu oiacaksa bunun referandum kana- lıyla ve uzun bir süreç sonucunda olması gerektiğini vurgulamıştı. Gözlemciler ise bu yaklaşımı "yumusama" ve "geri adım atma" olarak yorumlamışlardı. Moskova'da şimdiye kadar düzenledi|i ikinci basın toplantısında Gorbaçov, daha sonra gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Gor- baçov, bir soru uzerine, "Ben komunistim, komÜHİst kalacagım" dedi. Gorbaçov, Sov- yet ordusunda reform yapılip yapılmayaca- ğına ilişkin bir soruya da şu karşılığı verdi: "Uygnlayacagımız reformlar, Sovyet or- dusunı da yansıyacaktır. Savunma harca- malannı duşürerek, orduda kalitenin yuk- seltilrnesine çalçacagız. Etkili silahlarla do- natılınış, iyi egitimden gecırilmiş, modera bir ordu amaçlıyonız. Ancak lüm bunlara karşm. ülkenin savunmasım zsyıflatmaya- ca|w." Gorbaçov, basın toplantısında, ekonomik reformların bir an önce uygulanması ama- cıyla yeni uygulamalar geliştireceklerini, özellıkle de enflasyonla savaşa büyilk önem vereceklerini söyledi. SSCB Başkaru, öde- rneler dengesi açığının kapatılmasına çalı- şacaklannı, burokrasi araalığıyla değil, ver- gilerle yöniendinien bir ekonomik model uygulayacaklarını kaydetti. Yüksek Sovyet toplandı Halk Temsilcüen Kongresi'nin önceki ak- şam çalışmalarını tamamlamasmdan son- ra, Sovyetler Bırliği Komünist Partisi Mer- kez Komitesi, dün çaJışmalarına yeniden başladı. Merkez Komitesi, Halk Temsiici- leri Kongresi'nin çaJışmaları sırasında kısa bir oturura için toplanarak Mihail Gorba- çov'u başkanlığa aday göstermişti. Ajanslar, Merkez Komitesi toplantısında, "parti içi demokratiklesme"nin ele aiındı- ğını bildiriyorlar. AP, Sovyetler Birliği Baş- kanı Mihail Gorbaçov'un da katıldığı Mer- kez Komitesi toplantısında, parti yapısın- da büyük değişiklikler olacağını duyurdu. Toplantıda, 2 temmuzda başlaroası öneri- len 28. SBKP Kongresi için delege seçimi kurallarının belirleneceği bildıriliyor. Merkez Komitesi toplantısının "kapalı" olarak yürütülen dünkü toplantısmda, SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un, "radi- kal refonncubui" toplantıya katılmaya da- vet ettiği bildiriliyor. Ajanslar, Mihail Gor- baçov'un, yerel yerleşim birimlerinde, hal- km, parti delegelerini seçmesı yolunda bir öneriyi de Merkez Komitesi'ne sundugunu bildiriyorlar. Radikal reformcular ise partinin, ciftlik- Ier, ordu, devlet örgütleri üzerinde kontro- lünü sıirdürdüğünü, bu nedenie yapılacak reformlann yetersiz kalacağmı belirtiyorlar. Reformcular, Merkez Komitesi toplantısın- da, parti yapısında köklü değişiklikler isti- yorlar. Moskova Radyosu Interfaks Servisi de Merkez Komitesi toplantısına ilişkin olarak verdiği habennde, SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un, toplantıya muhalefet grubu temsilcilerini de beraberinde getirdiğini bil- dirdi. Reformcu gruplar, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin, totaliter uygulamalar nedeniyle "ördr dilemesini" istiyorlar. Radikaller, Sovyetler Birliği'nin KP'nin istenen degişiklikleri gerçekleştirmemesi du- rumunda, Sosyal Demokrat Parti adlı yeni bir parti kuracaklarını da belirtiyorlar. İSPANYA Komünistlerin üzerinde Ochetto'nun gölgesi MİNE G.SALLNIER MADRtD — lcalyan Koraunist Panisi kongresinde olup bilenler ve söz konusu partinin genel sekreteri Achille Ocheöo'nun başlattığı 'estetik' öperasyon, Ispanyol ko- münistlerıni, Moskova'dan esen rüzgârlar- dan daha çok etkilemiş bulunuyor. Ispanya'da en büyüğu PCE (tspaoya Ko- münist Partisi) olmak üzere toplam altı ko- münist parti var. Bunlar, 1985 yılından beri PCE'nin önderliğınde Birleşik Sol (1L) di- ye anılan bir koalisyon içinde bulunuyor- lar. Birleşik Sol Koalisyon'un genel başka- nı, aynı zamanda Ispanya Komünist Par- tisi Genel Sekreteri olan İulio A-nguita. Ko- münist partiler, son genel seçimlere söz ko- nusu Birleşik Sol Koalısyonu olarak katıl- dılar ve gorulmemiş bir oy artışı sağlaya- rak ülkenin üçüncu sıyasal gücü haline geldiler. Birleşik Sol saflarında, Başbakan Gonzalez'in genel sekreteri bulunduğu ik- tidardaki Ispanyol Sosyalist Işçi Partisi'n- den (PSOE) kopan politikacılar da var. Ör- neğin sosyalistlerin eski ve en unlü taktik- çilerinden Pablo Castellano, bunJardan bi- ri. Birleşik Sol Koalisyon'u oluşturan deği- şik kanatlar içinde, ttalyan Komünist Par- tisi kongresinin ardından görüş aynlıklan basgösterdi. Birleşik Sol Başkanı ve tspanya. Komünist Partisi Genel Sekreteri Julio An- guita, Italyan Kongresı ustune göruşleriru şöyle açıkladı: "Achille Ochetto'nun yolu- ou izlemek zorunda değiliz. Aslında Ochet- to'nun iyi bir ornek olduğunu sanmıyor ve tutturduğu yolun dognıluğuna da inanmı- yonım." Julio Anguita ayrıca Birleşik Sol ya da Ispanya Komünist Partisi ad ve ideoloji de- ğiştirecek olursa bunu kendisi olmadan ya- pabileceklerıni belirterek, îtalyan 'estetiğine" karşı kesin tavır aldı. Angui- ta, Santiago Carillo'nun safdışı bırakılma- sından sonra İspanya komünistlerini topar- layan ve Birleşik Sol'u gerçekleştiren adam. Fakat onun bu çıkısı Birleşık Sol Koalisyo- nu oluşturan kimi ılımlılan ve PSOE'den gelen eski sosyalistleri sindirmişe benzemi- yor. ttalyanlann reforra kongresine göz- lema olarak katılan kimi tspanyol komü- nistleri, ispanya'da da gidilecek benzeri bir reformdan yana olduklannı apkladılar. Söz konusu ılımlılar, herhangi bir ad de- ğişikliğinden çok, Birleşik Sol olarak Sos- yalist Enternasyonal'e girmek peşindeler. Çünku Ispanyol komunistlerinin ad deği- şikliği, komunizm sözcüğu vara almadan, Birleşik Sol Koalisyon çatısı altında loplan- mak yoluyla zaten gerçekleştirilmiş gibi. Achille Ochetto'nun başlattığı reform po- lemiğinden önce, (spanyol komunistlerinin tartıştıkları en önemli sorun, Jspanya Ko- münist Panisi'nin giderek Birleşik Sol için- de eriyip erimemesi idi. Her iki kurumun da lideri Julio Anguita tam Komünist Par- tisi'nin ikircikli bazı 'eski tüfeklerini' böy- le bir erimeye karşı yetiştirirken, Ochetto'- nun estirdiği 'estetik reform' ruzgârlan çık- tı. Ştamer Eppeknann gUROPAİSCHES 40 YILLIK ÖZLEM BtTtYOR — Demokratik Almanya, yana ülke tarihinin ilk serbest seciralerini gerçekiesüriyor. 400 liydi parlamento içio yüzierce aday yan$i)or.(Fotograf: Reuter) DEMOKRATÎK ALMANYA Yeni Forum yenilgiyi kabullendiÜlkede yann yapılacak seçimlere katılan ve geçen kasım ayındaki reformlarda etkin rol oynayan Yeni Forum grubu, seçimlerde yenilgiyi şimdiden kabullendi. Grubun liderlerinden Prof. Jan Reich, Türklerin iki Almanya'nın birleşmesinden sonra "potansiyel bir güvence" oluşturacağını söyledi. YASEMİN ÇQ>GAR DOĞV BERLİN — Demokratik Alman- ya'da genel seçimler oncesindeki son iş gü- nunde başkent Doğu Berlin'de miting, gös- teri ve toplantılarla bir gün yaşandı. Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) li- deri Gregor Gysi'nin Alexanderplatz'taki mitinginde 10 binlerce kisi toplanırken, 1989 kasımındaki halk hareketinin önder- liğini yapan demokratik muhalefet grup- lan, daha sandık başına gidilrîıeden seçim yenilgisini kabul ettiklerini açıkladılar. Bu muhalıf gruplann en önde gelen lider- lerinden Prof. Jens Reich Cumhuriyet'e yaptıgı açıklamada, F. Almanya'da yaja- yan Türklerin birleşik Almanya'nın, de- mokratik bir ülke olabilmesi için "Potan- siyel bir güvence" olduğunu söyledi. Yeni Forum, Şimdi Demokrasi ve Barış ve Jnsan Hakları Girişimi adlı uç grubun oluşturduğu Bünnis 90 (90 htifakı) olusu- mun Doğu Berlin Demokrası Evi'nde ba- sın toplantısı uüzenledi. Yüzierce gazeteci- nin katıldıı Bünnis 90 sözcüsü Prof. Jeas Reich, 89 kasımındaki öncü konumlannı nasıl yitirdiklerine ilişkin bir soruyu "Bi- zim asıl hedefimiz rejimi değiştirmekti. Ve bu değisim başladı. Aynca biz hâlâ popö- ier okfugumuza inanıyoraz. Populer olmak- la o> toplamak farklı şeylerdir" diye yanıt- ladı. Prof. Jens kendilerinin de bir azınlık ol- duğunu belirttiği açıklamalarında "Aan- lık olmaya alışığız. Önemli olan inançlan- mız doğrultusunda hareketlerin oncıisü ol- nu cesaretini göslerebilmektir. Seçim yenil- gisi o kadar önemli değil" dedi. Prof. Jens ile Bünnis 90'm basın toplan- tısından sonra özel bir görüşme yaptık. Jens'e yoneltüğimiz sorulaı ve yanıtları şöy- le: — 89 kasım arifesinin önculüğunu yapar- ken asıl amacıoızın rejimi değiştirmek ol- duguDU soyledini/. Şimdi, hızla biriesme- ye dognı gidilirken kurulacak yeni Almaoya de>fetinin hem Federal Almanya'da, bem de Demokratik Almanya'da daha eşitlikçi, daba demokratik ve daha banşsever bir ül- ke olabilecegine inanıyor musunoz? — Her şey F. Almanya'da ve bizden olu- şacak yeni devletin kuruluş biçimine bağlı. Toplumun tum birimlerinin katılımıyla merkeziyetçi olmayan yapılar oluşturulabi- lirse, daha iyi bir rejime ulaşabıliriz. An- cak gelişmeler bunun şu an için olanaJcu ol- madığım gösteriyor. Batı sisteminin etkisi çok büyük. Eski alıskanlıklar ve Hıristiyajı dernokratların tezleri geçerli. Biz evrime inanıyoruz. Bu alıskanlıklar kötü olsa bile hiçbirini yok sayamayız. Baskı ile ya da si- lahla gelişmeyi hızlandıramayız. — Batı'dakinr ben2er bir secim kampan- yası yaşıyorsunuz, ancak seçin sonuçlannın önemli olmadığını söylüyorsnnuz. Bu bir ceiişki oluşturmuyor mu? — En iyi politikalar parlamentolann ya da hükümetlerin yaptığı politikalardır di- ye bir şey yok. Hangi siyasi hareket daha çok halkın içinde ise ve daha çok eylemli- lik yaratabiliyorsa o, elde edeceği sonuçlar acısından daha başanlıdır. Biz butün etkin- liklerimizi bu inançla surdürüyoruz. TEPKÎLER Bush: Gorbaçov diktatör olmazMihail Gorbaçov'un başkan seçilmesi, dünyada olumlu karşılandı. Gorbaçov'u ilk kutlayan, ABD Başkanı George Bush oldu. Bush'un, Sovyetler Birliği Başkanı Gorbaçov'la yapacağı ikinci zirve için SSCB'deki gelişmeleri ilgi ile izlediği bildirildi. WASHINGTON (AA) — Gorbaçov'un Sovyetler Birliği Başkanı seçilmesi çeşitli çevrelerce memnunlukla karşılandı. ABD, Gorbaçov'un başkan seçilmesini bir mesajla kutlarken, ABD Başkanı George Bush, Gorbaçov'un başkaniığjnı sevinçle karşıla- dığanı ve başkanm geniş yetkilerini tehdit oiarak görmedigıni söyledi. Polonya Dev- let Başkanı Hojdech Jaruzelski, Davaruş- ma Sendikası lideri Lech Walesa ve Başba- kan Tadeusz Mazo»iecki ile Avrupa Par- lamentosu Başkanı Enrique Baron Crespo da Gorbaçov'a birer mesaj göndererek kut- iadılar. ABD Başkanı George Bush, Gorbaçov'a gönderdiği kutlama mesajında Gorbaçov'a perestroyka ve demokratikleşme yolunda başarı diledi. Beyaz Saray Sözcüsü Martin Fitzwaler, Bush'un Gorbaçov'la haziran ayında muhtemelen Washington'da >apaca- ğı zirveyi büyuk ilgiyle izlediğini belirterek, bu zirvenin iki ulke arasmdaki mevcut iş- birliği alanlannın daha da gelişîirilmesi için bir fırsat olacağını kaydetti. Gorbaçov'a kutlama mesajı gönderdik- ten sonra Amerikan gazetelerinin üst düzey yetkilileriyie konuşan Başkan Bush, geniş- letilmiş yetkileri SSCB'de diktatörlük teh- didi olarak görmediğini belirtti. Bush, "Çünkıi Sovyetler, gecmişin totaliter reji- mi nden kurtuldular" dedi. Polonya Devlet Başkanı \Vojciech Jaru- zelski, Gorbaçov'a gönderdiği kutlama me- sajında görevinde başarı dileğinde bulun- du. Dayanışma lideri Lech Walesa da me- sajında, "Bu secimin, reformlarda ilerieme- ler kaydedilmesini sağlayabilecegi inancın- dayım. Bu goreve getirilraenizi, onderliği- ni yaptığınız yeniden yapılanma politikası- na Sovyet cumhuriyetlerinin güvenini gös- terdigine inanmıyorum" dedi. Polonya Başbakanı Tadeusz Mazowiec- ki'nin de Mihail Gorbaçov'a telgrafla bir kutlama mesajı gönderdiği bildirildi. Ma- zowiecki mesajında şunlan kaydetti: "SSCB'de tamamlamış olduğumuz yeni- den yapılanmadan kişisel bir latrnin duy- maya hakkınız >ar. tki ulke ve milleti ara- sındaki ilişkilerin geliştirilmesi arzusunda- yız." Avrupa Parlamentosu Başkanı Enrique Baron Crespo, Gorbaçov'a gönderdiği me- sajında, seçilmesinin Avmpa'da demokra- si ve barışın oluşturulması için buyük şan- sın mevcut olduğu bir döneme rastladığını kaydetti. FEDERAL ALMANYA Birleşme yolunda anayasa tartışmalarıBonn'da, hükümete üye partiler ile muhalefet, birleşme konusunda Federal Almanya Anayasası uzerine değişik görüşler ileri sürüyorlar. Hükümet ortağı partiler, katılmayı öngören anayasamn 23. maddesinin işletilmesini savunurken Yeşiller, 33. maddenin ortadan kaldırılmasmı istiyor. BONN (Cumhuriyet) — Demokratik Al- manya'daki on iki milyonun ustunde seç- men yann sandık başına gidıyor. Ülkenin tarihındeki bu ilk, belki de son "serbest" seçimlere 24 saat kala, Federal Almanya- daki siyasi partiler meraklı ve gergin bir bekleyiş içinde. Doğu'daki seçimlerin sonu- cunun iki Almanya'nın birleşme biçimini de belirleyecek olması bu gerginiiğin asıl ne- deni. Batı siyasi panileri, aym zamanda kendı guçleri acısından bir "deneme" nite- liği taşıyan bu seçimler öncesmde "Birteş- me. guvenlik, siyasi diizen" gıbi konularda farklı görüşlerini bir grup Avrupalı gaze- teciye açıkladılar. Dofu'da sandıktan bir muhafazakâr-liberal-sosyal demokrat koa- lisyon çıkması Bonn hukumetini oluşturan partiler tarafından "hararetle" istenirken, Sosyal Demokrat Parti (SPD) kendi kardeş partisinin ağırlıkla olacağı bir koalisyon fikrini destekliyor. Yeşiller ise seçim kam- panyası sırasında Doğu'ya temsilci gonder- meyi reddeden tek parti olarak, muhafaza- Jcar ağırlıklı Almanya îçin fttifak grubunun başan kazanmasının birleşme sürecinde sancılar yaratacağına inanıyor. 23. madde tartışması Federal Almanya Parlamentosu'ndaki dört siyasi partinin temsiicileri ile Bundes- tag binasında göruştük. Hınstiyan Demok- rat Panisi - Hıristiyan Sosyal Birlik (CDU/CSU), Hur Demokrat Pani (FDP), Sosyal Demokrat Pani (SPD) ve Yeşiller Panisi'nin Almanya polıtikası konusundaki parlamento sozculeri, Doğu ve Batı Avru- pa'dan 13 gazetecinin yonelttiği sorulan ya- mtlarken, ozellikle birleşmenin biçimi ko- nusunda farklı goruşler savundular. Buna gore iki Almanya'nın Federal Alman Ana- yasası'nın 23'uncü maddesi uyannca bifieş- mesi düşuncesı, Bonn hukumetini oluştu- ran CDU/CSU ve FDP tarafından destek- leniyor. SPD, Doğu'nun Feder?! Alman Anayasası'nı kabul ederek Batı'ya katılı. «sı anlamına gelen bu birleşme biçımme "•çık" biçimde karşı cıkmamasına rağmen, yeni bir anayasamn hazırlanmasmı öngören 146'ncı maddenin işletilmesı fikrini daha çok des- tekliyor. Yeşiller ise 23'üncü raaddenin iş- letilmesinin "demokratik" olmayacagını ifa- de ediyor. Ancak tum bu pattiler, "birieş- raenin hangi maddeje göre olacağına ön- celikle Demokratik Alman hsJkının karar verecegi"ni de vurguluyorlar. Birleşik Almanya'nın uluslararası guven- lik acısından oynayacağı rol konusu ise Bonn hukumet partileri tarafından NATO çerçevesinde değerlendirilirken, SPD ve Ye- şiller "yeni bir Avrupa guvenlik sistemi" ifa- desini kullanmayı tercih ediyorlar. SPD söz- cusii Cidlal, bu konudaki sorumuza verdi- ği yanıtta, "Şa aşanoda hemen nötralize ol- muş bir Almanya'dan yana değiliz. Ancak eger Vaışova Paktı tehdit olmaktan çıkar- sa, N ATO'nurt varlık sebebi de soru işarcti oiacaktır. O zaman tum Avrupa'nın giiven- liğini saglayacak bir ortak sistem kurulur ve Almanya da bunun merkezinde yerini alır" dedi. 33. madde tartışması Siyasi panilerın farklı görüş savunduğu diğer bir konu da Federal Almanya Anaya- sası'nın 33'üncü maddesi. Komünistlerin Fe- deral Almanya'da kamu hizmetlerinde gö- rev almasını engelleyerek yıllardır bir "dıi- sunce yasagı" oluşturan bu maddenin ka- deri tartışılıyor. Birleşmenin 23'üncü mad- deye göre olması durumunda, anayasamn başta 33'üncu madde olmak üzere değişik- liğe uğratılıp uğratılmaması konusunda F. Alman siyasi parti sözcülerinin sorulanmıza verdiği yanıtlar özetle şöyle: Edward Lindner (CDU/CSU): "Eğer De- mokratik Almaoya 23'uncu maddeye göre bize katılmayı tercih ederse, anayasanın de- ğiştirilmesi gerektigine inanmıyoruz. Bu anayasa, haklılığını 40 yıllık demokrasi ge- leneğimizle kanıtlamıştır. 33'uncu madde- nin değiştiriJmesi de kaıumızca doğru ol- maz. Anıyasal dıizeni sa>unma>an kışile- rin devlet memnm olması dösiinülemez." Lwe Ronneburger (FDP): "Bizim 23'üncu maddeyi tercih ettiğimiz doğru de- ğil. Bu tamamen Dogululara kalmış bir ter- cih. Ancak bunun seçilmesi, sureci hızlan- dıracak ve kolaylaştıracaktır. 33'uncu mad- denin degiştirilerek komunistlere kamu hiz- metinde gorev alma hakkı lanınıp tanınma- ması ise geoe Doğu'nun bu maddeyi kabul ederek bize kaülıp kalılmajacagına göre de- ğişir." Hans Ciellal (SPD): "Eger Demokratik Almanya 23'e gore birleşmeyi tercih eder- se, »naynsanın 33'üncü maddesinin hemen degiştirilmesinden yanayız. Bu madde De- mokratik Almanya ile 146'ncı maddeden yola çıkarak ortak bir anayasa haarianması donımunda da gündemden kalkmalıdır." Willy Hoss (Yeşiller): "23'uncu madde- nin işletilmesı' birleşmeyi daha hızlı kılar. Ancak bu da sonınlan arttınr. 146'ncı mad- deye göre birleşilirse. yeni anayasa hazırla- nırken her madde teker teker tartışılır. Biz 33'uncu maddenin hemen degişmesinden yanayız. Zaten devlet memnriuğunun özel- liklerinin neler olması gerektiğinin anara- sada belirlenraesi de başlı başına bir tartış- ma konusu." 33'üncü madde ne getiriyor? Federal Almanya Anayasası'nın "Al- manlann Eşit Yuruaşlık Hakkı" bajiıkh 33'üncü maddesi, kamu hizmetlermden ya- rarlanma ve bu hizmetterde çabşma konu- larını düzenliyor. Bu maddenin dördıincö bendi, kamu hizmetlerinde görev alacak, yani devlet memuru olacak kişiierin "ka- mu hukukuna sadık" olması koşulunu ge- tiriyor. Maddede herhangi bir siyasi düşün- ce Üzerinde açık bir yasak ^eıirilmemesine karşın. Anayasayı Korutna Orgutu (Verfas- sungsschutz) ve F. Alman idari yargı organ- lan başta Alman Komünist Partisi (DKP) olmak üzere duzen karşıtı bazı yasal parti- lerle ilişkisi olan kişiierin kamu hizmetle- rinde çaiışmasını bu maddeye dayanarak engelliyor. Bu engellemeden parlamentoda- ki Yeşüler Partisi'nden escinsei gruplara ka- dar pek çok sivü oiuşumun zarar gordüğü büıniyor. İki AJmanya'nm birlesmesı ola- sıhğı göndeme geidığınden beri F. Aiman Anavasası'nm bırçok maddesiyle birlikte 33'uncu maddenin geleceği de tartışılmaya başlandı. Demokratik Almanya'daki De- mokratik Sosyalizm Partisi'nin (PDS) (es- ki adıyla SED) bir araya gecirdiği komunist- !er, yarınki seçimlerde son kajnuoyu yok- lamalanna göre yuzde 17 cranında oy ala- caklar. Bu durunida, kurulacak Birleşik Al- manya devletinin '•kuçumseiM'mejecek" si- yasi göçleri arasında komünistlerin de yer alması beklenirken, anayasanın 33'üncü maddesinin nası! bir geçerlilik taşıyacagı merak ediliyor. Nitekim Bonn hukümetı- nin oıtaklarından CSU'nun Bavyera Eya- leti yöneticilerinden Günther Beckstein, bir sure önce yaptı|ı açıklamada, Doğu'danrge- lenlerin sicilimn araşunldığım ve geçmişte SED'de aktif olarak çaJışmış olan kişilere "hoşgörü" gosteıılemeveceğini bıldirmiş- ti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle