Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 17 MART 1990
SOVYETLER BİRLÎĞ1
Gorbi'den LitvanyaVa ültimatomSovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov, Litvanya
Yüksek Sovyet ve Devlet Başkanı Vitautas Landsbergis'e
bir ''ültimatom" yollayarak ayrılık kararından vazgeçilmesi
için üç gün mühlet verdi.
Dış Haberier Servisi — Sovyetler Birliği
Başkanı Mihail Gorbaçov Litvanya'ya bir
"ültimalotn" vererek üç gün içinde ayrılık
kararından vazgeçilerek Sovyetler Birliği'-
ne donüJmesini istedi. Litvanya Yuksek
Sovyet ve Devlet Başkanı Vitautas Lands-
bergis'e yollanan mesaja ek olarak Sovyet-
ler Birliği Halk Terasilcileri Kongresi'nin
Litvanya'run aynbk karannın Sovyet Ana-
yasasına aykın olması nedeniyle "bicbtr hu-
knkî gecerliljgi olmadığı" kararı da buiu-
nuyor.
Sovyet resmi haber ajansı TASS'ın bil-
dirdiğüıe göre mesajda Litvanya'nın üç gün
içinde ültimatoma uymaması durumunda
ne gjbi yaptınmlann uygulanacağı ise be-
lirtilrnedi. Litvanya ise Sovyet cumhuriyet-
leriyle olan sınırlarında kontrol noktalan
oluşturacağını duyurdu.
Gorbaçov, gönderdiği mesajda, SSCB
Başkanı olarak kendisinin, Yüksek Sovyet
ve Bakanlar Kurulu'nun, Litvanya'dakı
Sovyet vatandaslarının haklannı koruma-
ya kararlı olduğunu bildirerek, Litvanya'-
daki 'tum iktidar organlannın' SSCB Halk
Temsiicileri Kongresi'nin karanna uygun
davranması gerektiğini bıldirdi.
Sovyet Televizyonu, Landsoergis'in ise
SSCB Halk Temsiicileri Kongresi'nce ön-
ceki gün alınan ve bağımsızlık ilanını ge-
çersiz sayan karann, "başka bir ulkenin ya-
sama organınca ahnmış olduğu için Litvan-
ya toprakJannda geçerli olamayacagını"
söyledığini duyurdu.
Gorbaçov dün erken saatlerde yaptığı
açıklamalarda ise Litvanya sorununa iliş-
kin ılıralı bir ifade kullanmıştı. Gorbaçov
Litvanya ile karşüıklı saygıya dayanan bir
diyaJogdan yana olduğunu ve bir ayrılık söz
konusu oiacaksa bunun referandum kana-
lıyla ve uzun bir süreç sonucunda olması
gerektiğini vurgulamıştı. Gözlemciler ise bu
yaklaşımı "yumusama" ve "geri adım
atma" olarak yorumlamışlardı.
Moskova'da şimdiye kadar düzenledi|i
ikinci basın toplantısında Gorbaçov, daha
sonra gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Gor-
baçov, bir soru uzerine, "Ben komunistim,
komÜHİst kalacagım" dedi. Gorbaçov, Sov-
yet ordusunda reform yapılip yapılmayaca-
ğına ilişkin bir soruya da şu karşılığı verdi:
"Uygnlayacagımız reformlar, Sovyet or-
dusunı da yansıyacaktır. Savunma harca-
malannı duşürerek, orduda kalitenin yuk-
seltilrnesine çalçacagız. Etkili silahlarla do-
natılınış, iyi egitimden gecırilmiş, modera
bir ordu amaçlıyonız. Ancak lüm bunlara
karşm. ülkenin savunmasım zsyıflatmaya-
ca|w."
Gorbaçov, basın toplantısında, ekonomik
reformların bir an önce uygulanması ama-
cıyla yeni uygulamalar geliştireceklerini,
özellıkle de enflasyonla savaşa büyilk önem
vereceklerini söyledi. SSCB Başkaru, öde-
rneler dengesi açığının kapatılmasına çalı-
şacaklannı, burokrasi araalığıyla değil, ver-
gilerle yöniendinien bir ekonomik model
uygulayacaklarını kaydetti.
Yüksek Sovyet toplandı
Halk Temsilcüen Kongresi'nin önceki ak-
şam çalışmalarını tamamlamasmdan son-
ra, Sovyetler Bırliği Komünist Partisi Mer-
kez Komitesi, dün çaJışmalarına yeniden
başladı. Merkez Komitesi, Halk Temsiici-
leri Kongresi'nin çaJışmaları sırasında kısa
bir oturura için toplanarak Mihail Gorba-
çov'u başkanlığa aday göstermişti.
Ajanslar, Merkez Komitesi toplantısında,
"parti içi demokratiklesme"nin ele aiındı-
ğını bildiriyorlar. AP, Sovyetler Birliği Baş-
kanı Mihail Gorbaçov'un da katıldığı Mer-
kez Komitesi toplantısında, parti yapısın-
da büyük değişiklikler olacağını duyurdu.
Toplantıda, 2 temmuzda başlaroası öneri-
len 28. SBKP Kongresi için delege seçimi
kurallarının belirleneceği bildıriliyor.
Merkez Komitesi toplantısının "kapalı"
olarak yürütülen dünkü toplantısmda,
SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un, "radi-
kal refonncubui" toplantıya katılmaya da-
vet ettiği bildiriliyor. Ajanslar, Mihail Gor-
baçov'un, yerel yerleşim birimlerinde, hal-
km, parti delegelerini seçmesı yolunda bir
öneriyi de Merkez Komitesi'ne sundugunu
bildiriyorlar.
Radikal reformcular ise partinin, ciftlik-
Ier, ordu, devlet örgütleri üzerinde kontro-
lünü sıirdürdüğünü, bu nedenie yapılacak
reformlann yetersiz kalacağmı belirtiyorlar.
Reformcular, Merkez Komitesi toplantısın-
da, parti yapısında köklü değişiklikler isti-
yorlar.
Moskova Radyosu Interfaks Servisi de
Merkez Komitesi toplantısına ilişkin olarak
verdiği habennde, SSCB Başkanı Mihail
Gorbaçov'un, toplantıya muhalefet grubu
temsilcilerini de beraberinde getirdiğini bil-
dirdi. Reformcu gruplar, Sovyetler Birliği
Komünist Partisi'nin, totaliter uygulamalar
nedeniyle "ördr dilemesini" istiyorlar.
Radikaller, Sovyetler Birliği'nin KP'nin
istenen degişiklikleri gerçekleştirmemesi du-
rumunda, Sosyal Demokrat Parti adlı yeni
bir parti kuracaklarını da belirtiyorlar.
İSPANYA
Komünistlerin
üzerinde
Ochetto'nun
gölgesi
MİNE G.SALLNIER
MADRtD — lcalyan Koraunist Panisi
kongresinde olup bilenler ve söz konusu
partinin genel sekreteri Achille Ocheöo'nun
başlattığı 'estetik' öperasyon, Ispanyol ko-
münistlerıni, Moskova'dan esen rüzgârlar-
dan daha çok etkilemiş bulunuyor.
Ispanya'da en büyüğu PCE (tspaoya Ko-
münist Partisi) olmak üzere toplam altı ko-
münist parti var. Bunlar, 1985 yılından beri
PCE'nin önderliğınde Birleşik Sol (1L) di-
ye anılan bir koalisyon içinde bulunuyor-
lar. Birleşik Sol Koalisyon'un genel başka-
nı, aynı zamanda Ispanya Komünist Par-
tisi Genel Sekreteri olan İulio A-nguita. Ko-
münist partiler, son genel seçimlere söz ko-
nusu Birleşik Sol Koalısyonu olarak katıl-
dılar ve gorulmemiş bir oy artışı sağlaya-
rak ülkenin üçüncu sıyasal gücü haline
geldiler. Birleşik Sol saflarında, Başbakan
Gonzalez'in genel sekreteri bulunduğu ik-
tidardaki Ispanyol Sosyalist Işçi Partisi'n-
den (PSOE) kopan politikacılar da var. Ör-
neğin sosyalistlerin eski ve en unlü taktik-
çilerinden Pablo Castellano, bunJardan bi-
ri.
Birleşik Sol Koalisyon'u oluşturan deği-
şik kanatlar içinde, ttalyan Komünist Par-
tisi kongresinin ardından görüş aynlıklan
basgösterdi. Birleşik Sol Başkanı ve tspanya.
Komünist Partisi Genel Sekreteri Julio An-
guita, Italyan Kongresı ustune göruşleriru
şöyle açıkladı: "Achille Ochetto'nun yolu-
ou izlemek zorunda değiliz. Aslında Ochet-
to'nun iyi bir ornek olduğunu sanmıyor ve
tutturduğu yolun dognıluğuna da inanmı-
yonım."
Julio Anguita ayrıca Birleşik Sol ya da
Ispanya Komünist Partisi ad ve ideoloji de-
ğiştirecek olursa bunu kendisi olmadan ya-
pabileceklerıni belirterek, îtalyan
'estetiğine" karşı kesin tavır aldı. Angui-
ta, Santiago Carillo'nun safdışı bırakılma-
sından sonra İspanya komünistlerini topar-
layan ve Birleşik Sol'u gerçekleştiren adam.
Fakat onun bu çıkısı Birleşık Sol Koalisyo-
nu oluşturan kimi ılımlılan ve PSOE'den
gelen eski sosyalistleri sindirmişe benzemi-
yor. ttalyanlann reforra kongresine göz-
lema olarak katılan kimi tspanyol komü-
nistleri, ispanya'da da gidilecek benzeri bir
reformdan yana olduklannı apkladılar.
Söz konusu ılımlılar, herhangi bir ad de-
ğişikliğinden çok, Birleşik Sol olarak Sos-
yalist Enternasyonal'e girmek peşindeler.
Çünku Ispanyol komunistlerinin ad deği-
şikliği, komunizm sözcüğu vara almadan,
Birleşik Sol Koalisyon çatısı altında loplan-
mak yoluyla zaten gerçekleştirilmiş gibi.
Achille Ochetto'nun başlattığı reform po-
lemiğinden önce, (spanyol komunistlerinin
tartıştıkları en önemli sorun, Jspanya Ko-
münist Panisi'nin giderek Birleşik Sol için-
de eriyip erimemesi idi. Her iki kurumun
da lideri Julio Anguita tam Komünist Par-
tisi'nin ikircikli bazı 'eski tüfeklerini' böy-
le bir erimeye karşı yetiştirirken, Ochetto'-
nun estirdiği 'estetik reform' ruzgârlan çık-
tı.
Ştamer Eppeknann
gUROPAİSCHES
40 YILLIK ÖZLEM BtTtYOR — Demokratik Almanya, yana ülke tarihinin ilk serbest seciralerini gerçekiesüriyor. 400 liydi parlamento içio yüzierce aday yan$i)or.(Fotograf: Reuter)
DEMOKRATÎK ALMANYA
Yeni Forum yenilgiyi kabullendiÜlkede yann yapılacak seçimlere katılan ve geçen kasım
ayındaki reformlarda etkin rol oynayan Yeni Forum grubu,
seçimlerde yenilgiyi şimdiden kabullendi. Grubun liderlerinden
Prof. Jan Reich, Türklerin iki Almanya'nın birleşmesinden
sonra "potansiyel bir güvence" oluşturacağını söyledi.
YASEMİN ÇQ>GAR
DOĞV BERLİN — Demokratik Alman-
ya'da genel seçimler oncesindeki son iş gü-
nunde başkent Doğu Berlin'de miting, gös-
teri ve toplantılarla bir gün yaşandı.
Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) li-
deri Gregor Gysi'nin Alexanderplatz'taki
mitinginde 10 binlerce kisi toplanırken,
1989 kasımındaki halk hareketinin önder-
liğini yapan demokratik muhalefet grup-
lan, daha sandık başına gidilrîıeden seçim
yenilgisini kabul ettiklerini açıkladılar.
Bu muhalıf gruplann en önde gelen lider-
lerinden Prof. Jens Reich Cumhuriyet'e
yaptıgı açıklamada, F. Almanya'da yaja-
yan Türklerin birleşik Almanya'nın, de-
mokratik bir ülke olabilmesi için "Potan-
siyel bir güvence" olduğunu söyledi.
Yeni Forum, Şimdi Demokrasi ve Barış
ve Jnsan Hakları Girişimi adlı uç grubun
oluşturduğu Bünnis 90 (90 htifakı) olusu-
mun Doğu Berlin Demokrası Evi'nde ba-
sın toplantısı uüzenledi. Yüzierce gazeteci-
nin katıldıı Bünnis 90 sözcüsü Prof. Jeas
Reich, 89 kasımındaki öncü konumlannı
nasıl yitirdiklerine ilişkin bir soruyu "Bi-
zim asıl hedefimiz rejimi değiştirmekti. Ve
bu değisim başladı. Aynca biz hâlâ popö-
ier okfugumuza inanıyoraz. Populer olmak-
la o> toplamak farklı şeylerdir" diye yanıt-
ladı.
Prof. Jens kendilerinin de bir azınlık ol-
duğunu belirttiği açıklamalarında "Aan-
lık olmaya alışığız. Önemli olan inançlan-
mız doğrultusunda hareketlerin oncıisü ol-
nu cesaretini göslerebilmektir. Seçim yenil-
gisi o kadar önemli değil" dedi.
Prof. Jens ile Bünnis 90'm basın toplan-
tısından sonra özel bir görüşme yaptık.
Jens'e yoneltüğimiz sorulaı ve yanıtları şöy-
le:
— 89 kasım arifesinin önculüğunu yapar-
ken asıl amacıoızın rejimi değiştirmek ol-
duguDU soyledini/. Şimdi, hızla biriesme-
ye dognı gidilirken kurulacak yeni Almaoya
de>fetinin hem Federal Almanya'da, bem
de Demokratik Almanya'da daha eşitlikçi,
daba demokratik ve daha banşsever bir ül-
ke olabilecegine inanıyor musunoz?
— Her şey F. Almanya'da ve bizden olu-
şacak yeni devletin kuruluş biçimine bağlı.
Toplumun tum birimlerinin katılımıyla
merkeziyetçi olmayan yapılar oluşturulabi-
lirse, daha iyi bir rejime ulaşabıliriz. An-
cak gelişmeler bunun şu an için olanaJcu ol-
madığım gösteriyor. Batı sisteminin etkisi
çok büyük. Eski alıskanlıklar ve Hıristiyajı
dernokratların tezleri geçerli. Biz evrime
inanıyoruz. Bu alıskanlıklar kötü olsa bile
hiçbirini yok sayamayız. Baskı ile ya da si-
lahla gelişmeyi hızlandıramayız.
— Batı'dakinr ben2er bir secim kampan-
yası yaşıyorsunuz, ancak seçin sonuçlannın
önemli olmadığını söylüyorsnnuz. Bu bir
ceiişki oluşturmuyor mu?
— En iyi politikalar parlamentolann ya
da hükümetlerin yaptığı politikalardır di-
ye bir şey yok. Hangi siyasi hareket daha
çok halkın içinde ise ve daha çok eylemli-
lik yaratabiliyorsa o, elde edeceği sonuçlar
acısından daha başanlıdır. Biz butün etkin-
liklerimizi bu inançla surdürüyoruz.
TEPKÎLER
Bush:
Gorbaçov
diktatör
olmazMihail Gorbaçov'un başkan
seçilmesi, dünyada olumlu
karşılandı. Gorbaçov'u ilk
kutlayan, ABD Başkanı George
Bush oldu. Bush'un, Sovyetler
Birliği Başkanı Gorbaçov'la
yapacağı ikinci zirve için SSCB'deki
gelişmeleri ilgi ile izlediği bildirildi.
WASHINGTON (AA) — Gorbaçov'un
Sovyetler Birliği Başkanı seçilmesi çeşitli
çevrelerce memnunlukla karşılandı. ABD,
Gorbaçov'un başkan seçilmesini bir mesajla
kutlarken, ABD Başkanı George Bush,
Gorbaçov'un başkaniığjnı sevinçle karşıla-
dığanı ve başkanm geniş yetkilerini tehdit
oiarak görmedigıni söyledi. Polonya Dev-
let Başkanı Hojdech Jaruzelski, Davaruş-
ma Sendikası lideri Lech Walesa ve Başba-
kan Tadeusz Mazo»iecki ile Avrupa Par-
lamentosu Başkanı Enrique Baron Crespo
da Gorbaçov'a birer mesaj göndererek kut-
iadılar.
ABD Başkanı George Bush, Gorbaçov'a
gönderdiği kutlama mesajında Gorbaçov'a
perestroyka ve demokratikleşme yolunda
başarı diledi. Beyaz Saray Sözcüsü Martin
Fitzwaler, Bush'un Gorbaçov'la haziran
ayında muhtemelen Washington'da >apaca-
ğı zirveyi büyuk ilgiyle izlediğini belirterek,
bu zirvenin iki ulke arasmdaki mevcut iş-
birliği alanlannın daha da gelişîirilmesi için
bir fırsat olacağını kaydetti.
Gorbaçov'a kutlama mesajı gönderdik-
ten sonra Amerikan gazetelerinin üst düzey
yetkilileriyie konuşan Başkan Bush, geniş-
letilmiş yetkileri SSCB'de diktatörlük teh-
didi olarak görmediğini belirtti. Bush,
"Çünkıi Sovyetler, gecmişin totaliter reji-
mi nden kurtuldular" dedi.
Polonya Devlet Başkanı \Vojciech Jaru-
zelski, Gorbaçov'a gönderdiği kutlama me-
sajında görevinde başarı dileğinde bulun-
du. Dayanışma lideri Lech Walesa da me-
sajında, "Bu secimin, reformlarda ilerieme-
ler kaydedilmesini sağlayabilecegi inancın-
dayım. Bu goreve getirilraenizi, onderliği-
ni yaptığınız yeniden yapılanma politikası-
na Sovyet cumhuriyetlerinin güvenini gös-
terdigine inanmıyorum" dedi.
Polonya Başbakanı Tadeusz Mazowiec-
ki'nin de Mihail Gorbaçov'a telgrafla bir
kutlama mesajı gönderdiği bildirildi. Ma-
zowiecki mesajında şunlan kaydetti:
"SSCB'de tamamlamış olduğumuz yeni-
den yapılanmadan kişisel bir latrnin duy-
maya hakkınız >ar. tki ulke ve milleti ara-
sındaki ilişkilerin geliştirilmesi arzusunda-
yız."
Avrupa Parlamentosu Başkanı Enrique
Baron Crespo, Gorbaçov'a gönderdiği me-
sajında, seçilmesinin Avmpa'da demokra-
si ve barışın oluşturulması için buyük şan-
sın mevcut olduğu bir döneme rastladığını
kaydetti.
FEDERAL ALMANYA
Birleşme yolunda anayasa tartışmalarıBonn'da, hükümete üye partiler ile muhalefet, birleşme
konusunda Federal Almanya Anayasası uzerine değişik
görüşler ileri sürüyorlar. Hükümet ortağı partiler, katılmayı
öngören anayasamn 23. maddesinin işletilmesini savunurken
Yeşiller, 33. maddenin ortadan kaldırılmasmı istiyor.
BONN (Cumhuriyet) — Demokratik Al-
manya'daki on iki milyonun ustunde seç-
men yann sandık başına gidıyor. Ülkenin
tarihındeki bu ilk, belki de son "serbest"
seçimlere 24 saat kala, Federal Almanya-
daki siyasi partiler meraklı ve gergin bir
bekleyiş içinde. Doğu'daki seçimlerin sonu-
cunun iki Almanya'nın birleşme biçimini de
belirleyecek olması bu gerginiiğin asıl ne-
deni.
Batı siyasi panileri, aym zamanda
kendı guçleri acısından bir "deneme" nite-
liği taşıyan bu seçimler öncesmde "Birteş-
me. guvenlik, siyasi diizen" gıbi konularda
farklı görüşlerini bir grup Avrupalı gaze-
teciye açıkladılar. Dofu'da sandıktan bir
muhafazakâr-liberal-sosyal demokrat koa-
lisyon çıkması Bonn hukumetini oluşturan
partiler tarafından "hararetle" istenirken,
Sosyal Demokrat Parti (SPD) kendi kardeş
partisinin ağırlıkla olacağı bir koalisyon
fikrini destekliyor. Yeşiller ise seçim kam-
panyası sırasında Doğu'ya temsilci gonder-
meyi reddeden tek parti olarak, muhafaza-
Jcar ağırlıklı Almanya îçin fttifak grubunun
başan kazanmasının birleşme sürecinde
sancılar yaratacağına inanıyor.
23. madde tartışması
Federal Almanya Parlamentosu'ndaki
dört siyasi partinin temsiicileri ile Bundes-
tag binasında göruştük. Hınstiyan Demok-
rat Panisi - Hıristiyan Sosyal Birlik
(CDU/CSU), Hur Demokrat Pani (FDP),
Sosyal Demokrat Pani (SPD) ve Yeşiller
Panisi'nin Almanya polıtikası konusundaki
parlamento sozculeri, Doğu ve Batı Avru-
pa'dan 13 gazetecinin yonelttiği sorulan ya-
mtlarken, ozellikle birleşmenin biçimi ko-
nusunda farklı goruşler savundular. Buna
gore iki Almanya'nın Federal Alman Ana-
yasası'nın 23'uncü maddesi uyannca bifieş-
mesi düşuncesı, Bonn hukumetini oluştu-
ran CDU/CSU ve FDP tarafından destek-
leniyor. SPD, Doğu'nun Feder?! Alman
Anayasası'nı kabul ederek Batı'ya katılı. «sı
anlamına gelen bu birleşme biçımme "•çık"
biçimde karşı cıkmamasına rağmen, yeni bir
anayasamn hazırlanmasmı öngören 146'ncı
maddenin işletilmesı fikrini daha çok des-
tekliyor. Yeşiller ise 23'üncü raaddenin iş-
letilmesinin "demokratik" olmayacagını ifa-
de ediyor. Ancak tum bu pattiler, "birieş-
raenin hangi maddeje göre olacağına ön-
celikle Demokratik Alman hsJkının karar
verecegi"ni de vurguluyorlar.
Birleşik Almanya'nın uluslararası guven-
lik acısından oynayacağı rol konusu ise
Bonn hukumet partileri tarafından NATO
çerçevesinde değerlendirilirken, SPD ve Ye-
şiller "yeni bir Avrupa guvenlik sistemi" ifa-
desini kullanmayı tercih ediyorlar. SPD söz-
cusii Cidlal, bu konudaki sorumuza verdi-
ği yanıtta, "Şa aşanoda hemen nötralize ol-
muş bir Almanya'dan yana değiliz. Ancak
eger Vaışova Paktı tehdit olmaktan çıkar-
sa, N ATO'nurt varlık sebebi de soru işarcti
oiacaktır. O zaman tum Avrupa'nın giiven-
liğini saglayacak bir ortak sistem kurulur
ve Almanya da bunun merkezinde yerini
alır" dedi.
33. madde tartışması
Siyasi panilerın farklı görüş savunduğu
diğer bir konu da Federal Almanya Anaya-
sası'nın 33'üncü maddesi. Komünistlerin Fe-
deral Almanya'da kamu hizmetlerinde gö-
rev almasını engelleyerek yıllardır bir "dıi-
sunce yasagı" oluşturan bu maddenin ka-
deri tartışılıyor. Birleşmenin 23'üncü mad-
deye göre olması durumunda, anayasamn
başta 33'üncu madde olmak üzere değişik-
liğe uğratılıp uğratılmaması konusunda F.
Alman siyasi parti sözcülerinin sorulanmıza
verdiği yanıtlar özetle şöyle:
Edward Lindner (CDU/CSU): "Eğer De-
mokratik Almaoya 23'uncu maddeye göre
bize katılmayı tercih ederse, anayasanın de-
ğiştirilmesi gerektigine inanmıyoruz. Bu
anayasa, haklılığını 40 yıllık demokrasi ge-
leneğimizle kanıtlamıştır. 33'uncu madde-
nin değiştiriJmesi de kaıumızca doğru ol-
maz. Anıyasal dıizeni sa>unma>an kışile-
rin devlet memnm olması dösiinülemez."
Lwe Ronneburger (FDP): "Bizim
23'üncu maddeyi tercih ettiğimiz doğru de-
ğil. Bu tamamen Dogululara kalmış bir ter-
cih. Ancak bunun seçilmesi, sureci hızlan-
dıracak ve kolaylaştıracaktır. 33'uncu mad-
denin degiştirilerek komunistlere kamu hiz-
metinde gorev alma hakkı lanınıp tanınma-
ması ise geoe Doğu'nun bu maddeyi kabul
ederek bize kaülıp kalılmajacagına göre de-
ğişir."
Hans Ciellal (SPD): "Eger Demokratik
Almanya 23'e gore birleşmeyi tercih eder-
se, »naynsanın 33'üncü maddesinin hemen
degiştirilmesinden yanayız. Bu madde De-
mokratik Almanya ile 146'ncı maddeden
yola çıkarak ortak bir anayasa haarianması
donımunda da gündemden kalkmalıdır."
Willy Hoss (Yeşiller): "23'uncu madde-
nin işletilmesı' birleşmeyi daha hızlı kılar.
Ancak bu da sonınlan arttınr. 146'ncı mad-
deye göre birleşilirse. yeni anayasa hazırla-
nırken her madde teker teker tartışılır. Biz
33'uncu maddenin hemen degişmesinden
yanayız. Zaten devlet memnriuğunun özel-
liklerinin neler olması gerektiğinin anara-
sada belirlenraesi de başlı başına bir tartış-
ma konusu."
33'üncü madde ne getiriyor?
Federal Almanya Anayasası'nın "Al-
manlann Eşit Yuruaşlık Hakkı" bajiıkh
33'üncü maddesi, kamu hizmetlermden ya-
rarlanma ve bu hizmetterde çabşma konu-
larını düzenliyor. Bu maddenin dördıincö
bendi, kamu hizmetlerinde görev alacak,
yani devlet memuru olacak kişiierin "ka-
mu hukukuna sadık" olması koşulunu ge-
tiriyor.
Maddede herhangi bir siyasi düşün-
ce Üzerinde açık bir yasak ^eıirilmemesine
karşın. Anayasayı Korutna Orgutu (Verfas-
sungsschutz) ve F. Alman idari yargı organ-
lan başta Alman Komünist Partisi (DKP)
olmak üzere duzen karşıtı bazı yasal parti-
lerle ilişkisi olan kişiierin kamu hizmetle-
rinde çaiışmasını bu maddeye dayanarak
engelliyor. Bu engellemeden parlamentoda-
ki Yeşüler Partisi'nden escinsei gruplara ka-
dar pek çok sivü oiuşumun zarar gordüğü
büıniyor. İki AJmanya'nm birlesmesı ola-
sıhğı göndeme geidığınden beri F. Aiman
Anavasası'nm bırçok maddesiyle birlikte
33'uncu maddenin geleceği de tartışılmaya
başlandı. Demokratik Almanya'daki De-
mokratik Sosyalizm Partisi'nin (PDS) (es-
ki adıyla SED) bir araya gecirdiği komunist-
!er, yarınki seçimlerde son kajnuoyu yok-
lamalanna göre yuzde 17 cranında oy ala-
caklar. Bu durunida, kurulacak Birleşik Al-
manya devletinin '•kuçumseiM'mejecek" si-
yasi göçleri arasında komünistlerin de yer
alması beklenirken, anayasanın 33'üncü
maddesinin nası! bir geçerlilik taşıyacagı
merak ediliyor. Nitekim Bonn hukümetı-
nin oıtaklarından CSU'nun Bavyera Eya-
leti yöneticilerinden Günther Beckstein, bir
sure önce yaptı|ı açıklamada, Doğu'danrge-
lenlerin sicilimn araşunldığım ve geçmişte
SED'de aktif olarak çaJışmış olan kişilere
"hoşgörü" gosteıılemeveceğini bıldirmiş-
ti.