Katalog

13 MART 1990 HABERLER CUMHURİYET/U 2000'e Doğru toplatıldı • tstanbul Haber Servisi — 2000'e Doğru Dergisi'nin 11 Mart 1990 tarihli son sayısı tstanbul DGM'ce toplatıldı, Hâkim Kidemli Albay Enver Erdal tarafından alınan toplatma karannda, dergide yayımlanan "Bütün Yönleriyle Islama örgütler - Türkiye Dar-ül Harp mi?' başhklı kapak yazısında "laiküğe aykırı propaganda yapıldığı" ileri sürüldü. 2000'e Doğru Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Doğu Perinçek, dün yaptığı basın toplantısında dergilerinin son sayısı hakkında verilen toplatma karannı protesto etti. Alev Er ifade verdi • İstanbul Haber Servisi — Güneş Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü AJev Er, gazetenin 7 Mart 1990 tarihli sayısının toplatılması ile ilgili olarak dün DGM'de ifade verdi. DGM savcılarından Cemalettin Çelik tarafından ifadesi alınan Alev Er, "özal- Bush görüşmesini açıkhyoruz" başhklı yazıda TCK'nın, gizli belgelerin açıklanmasıyla ilgili 132. maddesine muhalefetle suçlanıyor. Gazetenin yazarlarından Uluç Gürkan'ın imzasıyla yayımlanan yazıdan dolayı başlatılan soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Çelebi'ye dava • ANKARA (UBA) — Terörist Mehmet Ali Ağca'nm suç ortağı olduğu gerekçesiyle bir süre Italya'da tutuklu kalan Musa Serdar Çelebi ile taaınmış ülkücülerden thsan Önel hakkında eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e hakaret ve adli makamların kişiliğini asağılamak suçundan dava açıldı. Yurtdışında bnlunan iki sanıktan şimdiye kadar ancak Ihsan Onel'in ifadesine basvurulurken, mahkeme, Adalet Bakanlığı aracılığıyla Federal Almanya'dan Çelebi'nin de ifadesinın alınarak kendilerine gönderilmesini istedi. Denize uçan otoda bir ölü • İstanbul Haber Servisi —Arnavutköy kazıklı sahil yolu üzerinde denize uçan otomobilde bir kişi öldü. Soyadı henüz belirlenemeyen Güngör adlı kişinin kullandığı Can Yücel'e ait 34 AJT 58 plakalı özel otomobil kazıklı yoldan barikatlara çarparak Kuyu Restoran ile yol arasına uçtu. Kazada otomobilde bulunan Harem 89 yüzer restoranın sahibinin kardeşi olduğu öne sürülen Mehmet Çabuk yüzerek kurtulmayı basardı. Sürücü ise olay yerinde boğularak öldü. Kazadan sağ olarak kurtulan Mehmet Çabuk, arkadaşı ile İstinye'ye sigara ve kaset almaya gittiğini kazanın dönüş sırasında meydana geldiğini söyledi. Heyelan korkusu • AMASYA (Cumhuriyet) — Amasya'nın Karşıyaka Mahallesi'nde kaJe dibindeki 99 ailenin yaşadığı evler heyelan tehlikesi nedeniyle boşaltılacak. Amasya Valisi Sıtkı Aslan, "Şehrimizde büyük bir tehlike karşısında bulunan bu bölgedeki evlerin heyelana her an maruz kalacakları saptandı. Yeni yapılması planlanan evler için arsa temini ve inşaatlarma bir an önce başlanabilmesi için de bakanlık düzeyindeki görüşmelerimiz devam ediyor" dedi. (Fotoğraf: Selahattin Gazelci) TBMM'denyapılan ortakaçıklamadapartilerin terörlemücadelede, devletedestek kararı aldıklan açıklandı Aııkaracla hareketli günANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — TBMM Başkanı Kaya Er- dem'in çağnsı üzerine Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin li- derleri 12 Eylül sonrasında ilk kez dün bir araya geldiler. Erdem'in başkanlığında üç saat süren top- lantıya Başbakan Yıldınm Akbn- Int, SHP Genel Başkanı Erdal tnömi ve DYP Genel Başkanı Sii- leyman Demirel'in yanı sıra par- tilerinin grup başkan vekilleri de katıldı. Toplantıdan sonra Erdem tara- fından yapılan "ortak açıklama" da "TBMM'de grubu bulunan si- yasi partiler devletin terorle mü- cadelesinin elkin bir biçimde siir- düriilmesi için gerekli destegi ver- me konusundaki kararlılıldannı ifade etmişlerdir" denildi. Toplantıdan sonra Akbulut bir basın toplantısı düzenleyerek "MuhalefeL faiUerin yakalanma- sını istiyor, bu bizim görevimiz. Bunu gerçekleştireceğiz" dedi. Akbulut "suçlulann- yerine poli- sio desteklenmesi"nı istedi. Demi- rel de yaptığı açıklamada düzen- lenen toplantının kısa vadeli bir tedbir olduğunu, büyük tedbirin ise iktidar boşluğunu ortadan kal- dırmakla sağlanabilecegini söyle- di. Inönü dünkü toplantıyı değer- lendirirken terörü caydırmak için ülkede siyasal istikrarı arttıracak tedbirleri duşünmek gerektiğini savunarak "Biz seçiın istemeye de- vam edeceğiz" dedi. Liderler toplantıda Erdem'in başkanlığındaki top- lantıya Akbulut, İnönü ve Demi- rel'in yanı sıra ANAP grup baş- kan vekilleri Yasin Bozkurt, Onu- ral Şeref Bozkurt, Ülkü Güney ve Rasit Daldal; SHP grup başkan- vekilleri Hasan Fehmi Güneş ve Onur Kumbaracıbaşı, DYP grup başkanvekilleri Köksal Tbptan ve Vefa Tanır katıldı. TBMM Başka- nı Kaya Erdem, zirve başlamadan önce hazırladığı yazıh metni oku- du. Erdem "Bizler hangi diişun- cede olursak olalım, burada tem- silcisi olduğumuz milletin, ana meselelerinin hallinde si>asi he- saplann dışında ve şartsız bir da- yanışma içine girebileceğimizi ka- •utlamak için bir araya geldik görüşündcyim" dedi. Erdem'in açıklamasından sonra liderler ve TBMM'de grubu bulunan ANAP, SHP ve DYP grup başkanvekille- ri toplantıya çekildiler. TBMM stenograflarmın da tu- tanak tuttuğu liderler toplantısı yaklaşık üç saat sürdü. Toplantı- dan ilk olarak DYP Genel Başka- nı Demirel, ardından da SHP li- deri Inönü çıkn. Erdem'in odasın- dan en son çıkan Akbulut, gaze- tecilerin sorulannı yarutlarken toplantıda muhalefetin erken se- çim önerdiğini belirtti ve "Tabia- üyla biz de kendi görüşlerimizi açıkladık. tyi ve anlaytşh bir or- tam içerisinde meseieyi görüştük. Teröre karşı olduldan hakkında bir görüş birligine vardık" diye konuştu. Akbulut bir gazetecinin sözünü kesmesine kızarak sorula- ra yanıt vermekten vazgeçti ve top- lantıyı değerlendirmek amacıyla partisinin grup başkan vekilleriyle bir araya geldi. Başbakan Akbulut, partisinin grup yöneticileriyle görüştükten sonra bir basın toplantısı düzen- ledi. Zirvenin yararh olduğunu be- lirten Akbulut, "Muhalefet faille- rin yakalanmasını istiyor, bu bi- zim görevimiz, bunu gerçekleşti- recegiz" dedi. Akbulut, "suçlula- nn yerine polisin destelüenmesini" istedi. Terörün önlenmesinin erken se- çimle ilgisi olmadığını savunan Akbulut, teröre karşı herkese gö- rev düştüğünü söyledi. Demirel'in, hükümet progra- mında terörün otorite boşluğun- dan doğduğu yolundaki bir bölü- mü basın toplantısında okuduğu- nun anlatılmaa üzerine Akbulut, "O konulara belki orada cevap vennedik, ama genel olarak anlat- ük. Türkiye'nin ekonomik göster- geleri Cumburiyet döneminin en iyi göstergderi" karşılığım verdi. Akbulut, "Hükümet terörle mü- cadelede başanlı ım" sorusunu ise "Şimdi vaktim yok ki size anlata- yım... Biz uç lider usulü yerinde- dir, değildir tartışması yapmadan bir araya geldik" biçiminde ya- nıtladı. Demirel: Başarüı toplantı Süleyman Demirel, toplantıyla ilgili olarak, "Başanlı bir toplantı" değerlendirmesini yap- tı. "Terörün büyük şehirlere sıç- ramış olmasından endişe ederiz. Yılanın başını TC Devleti ezmek mecburiyetindedir" biçiminde ko- nuşan Demirel, terör olayının TBMM gündemine basın men- supları tarafından getirildiğini anımsattı. TBMM'de grubu bulu- nan siyasi partilerin başkanlanmn "teröre karşı ortak tavır takınma- da mutabakat sagladıklannı" söy- leyen Demirel, cinayetlerin faille- rinin ortaya çıkanlması gerektiği- ni, caydırıcılığın da böylece sağ- lanabilecegini savundu. Toplantı bir mutabakat havası içerisinde geçmiştir. Yalnız bu kı- sa vadeli bir tedbirdir. Büyük ted- bir iktidar boşluğunun ortadan kaldırılmasıdır. Büyük tedbir Türkiye'de seçimlerin yenilenme- sidir. Siyasi iktidar kesinlikle bu- na yanaşmamaktadır. Umaüm ki, zaman bizi yanıltsın. Umalım ki, bundan sonra herşey bıçakla ke- silmiş gibi kesilsin. Cinayetlerin failleri ortaya çıkanlıp, bir mua- mele yapılmazsa ülke yine uzücü olaylarla karşı karşıya kalabilir!' DYP lideri toplantıda olaylar- la ilgili "fazla bilgi almadıklannr kaydettikten sonra, "40 senedir Türkiye böyle bir milli mesele kar- şısında böyle bir ınutabakatı sağ- İamadı. Parlamenıoda grubu bu- lunan siyasiparti başkanlan 'Evet, devletin yanındayız' demediler" biçiminde konuştu. Toplantının yinelenmeyeceğini kaydeden Demirel, Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın "mutabaka- ta kablmasının" söz konusu ol- madığını ve toplantıda adının geç- mediğini ifade etti. Demirel, "Sa- yın Inönü de seçim gerektiğini söyledi. Yani büyük tedbirin ne olacağında bizim aramızda bir ay- nlık yoktur. Büyük tedbirin ne olacagı ANAP'ın 1983 hükümel progranunda da var" dedi. Demi- rel, gazetecilere hükümet progra- ZlRVEDENNOTLAR Erdem'i güldüren senaryo CANAN GEDİK ANKARA — "Kaya Erdem Başbakan, Yıldınm Akbulut yenideo TBMM Başka-* m"_ Zirvenin miman TBMM Başkanı Ka- ya Erdem, Meclis'teki makam odasında li- derleri beklerken bu formülü tartışıyorduk. TBMM Başkanı Kaya Erdem, "Nereden çı- kıyor bu senaryolar, anlayamıyorum" di- yordu. Erdem'e göre Akbulut ile araların- da bir görev takası mümkün degildi. TBMM Başkanı Erdem gülüraseyerek konuşuyordu: "Ciddiye almak mümkün degil. Ben bu Meclis'in büyuk ekseriyeti ile göreve gel- dim, seçildim. TBMM Başkanı olarak, al- tını çizerek belirteyim ki, üzerime düşeni yapmaya karariıyinı. Bu görevi sonuna ka- dar sürduraıeye kesiniikle kararlıyım." "Bakanlar Kurulu'nu bile kurmusiar. Sa- yın Bozer Başbakan Vardımcısı olacak- mış... Mesut Yılmaz yine Dtşisleri Bakanı oluyormuş... tmren Hanım da kabinede kalacakmış, ama devlet bakanı olabilir- miş... Hah hah ha.." Zirve öncesi Kaya Erdem çok rahattı, kendi adı çevresinde yayılan senaryolan "komik" buluyordu. Meclis'te grubu bu- lunan siyasi partilerin liderlerini karşılar- ken, "üzerine düşen görevi yerine getinne- nin rahatlığı" içindeydi. Meclis'e ilk gelen, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel olmuştu. Demirel saat 9.30'da doğruca DYP grup odasına çıkmış, grup başkanvekilleri Köksal Toptan ve Vefa Tanır ile kısa bir değerlendirme toplantısı yapmıştı. Saat 10.00'a yaklaşırken, DYP Grup Başkanvekili Köksal Toptan "ne olnr ne olmaz" diyerek anayasa, siyasi partiler ve seçim yasalarını özenle çantasına yerlej- tiriyor, "Gidebiliriz beyefendi" diyordu. Başbakan Akbulut tam 9.57'de TBMM'ye geliyordu. Şeref giriş kapısında ANAP'ın dön grup başkanvekiü tarafın- dan karşılanan Akbulut, TBMM Başkanı Erdem'in odasına gelirken rahat görünme- ye çalışıyordu. Akbulut, gazetecilerin "Ne- İer hissediyorsunuz?" sorulanna kısa bir aradan sonra her zamanki gibi kaçamak bir yanıt verme>i yeğliyordu: — Burası benim eski odam. Alıstıgım yere gidiyorum. SHP Genel Başkam Erdal tnönü, top- lantıya girerken kararlıydı. Sabah grup baş- kanvekilleriyle yaptığı değerlendirme top- lantısında, üzerine basa basa "öncelikle er- ken seçim" önerisini getireceğini soyluyor- du. Inönü'ye göre, erken seçim çıkışı ka- patılarak yapılacak bir zirveden sonuç al- mak mümkün görünmüyordu. SHP lideri Inönü başta olroak üzere grup başkanvekilleri, zirveye "erken seçim" önerisini götürüyorlardı. Erdal tnönü, zirvenin yapılacağı odaya en son gelen liderdi. Inönü, grup başkan- vekilleri Onur Kumbaracıbaşı, Hasan Feh- mi Güneş, Tekirdağ Milletvekili Güneş Gürseler ve tstanbul Milletvekili Yüksel Cengel'in arasında, Erdem'in odasına yö- nelirken karannı vermiş olmarun rahatlı- ğı içindeydi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel dışında tüm liderler lacivert takım elbise içine beyaz gömlek giymişlerdi. Demirel 1 in diğer liderlerden farkı ise lacivert takım elbisesinin içine uçuk mavı gömlek seç- mesiydi. Zirveye, önceki günkü temaslardan sonra grup başkanvekillerinin de katılması deği- şik yorumlara yol açıyordu. Siyasi kulisler- de yaygınlaşan bir yorum şuydu: "Sadece liderlerin katılacağı bir zirve, amactn dışına çıkan siyasi spekülasyonla- ra yol açar. Bunu önlemenin tek yolu, top- lantının grup başkanvekilleriyle genişletil- mesidir." Yaklaşık 3 saat 10 dakika süren liderler zirvesinden ilk ayrılan yine Süleyman De- mirel oluyordu. Demirel, TBMM'de düzen- lediği basın toplantısından sonra yakın ar- kadaşlarına şu değerlendirmeyi yaparken, "erken seçim"den umudunu yitirmiş görü- nüyordu: "Içeride herşeyi söyledik kardeşim. Hat- ta, '1961, 1971, 1980'de seçime gidilseydi, ihtilal olmazdı' dedim. Ama hükümet, bu terör hareketlerinin erken seçimle ilgisi bu- lunmadığı düşüncesinde." SHP Genel Başkanı Erdal Inönü de zir- veden aynlırken DYP lideri Demirel ile aynı umutsuzluğu paylaşıyordu. tnönü zirvede, halkın destğini yitirmiş bir iktidarın terörle mücadelede başanlı olamayacağını net bir biçimde ortaya ko>-muş, hatta seçim konu- sunda TBMM'de genel görusme önermiş- ti. Ancak Akbulut, Inönu'nün bu önerisi- ne de "soguk bakmıştı". Akbulut'un terörle mücadele konusun- da verdiği bilgiler ise muhalefet liderlerini tatmin etmekten çok uzak kalıyordu. Üç partinin grup başkanvekillerinin de katıldığı, ancak konuşmadıklan toplantı sı- rasında sadece bir kez çay ikramı yapıldı. Başbakan Akbulut ve ANAP grup başkan- vekilleri toplantıdan sonra açlıklannı Mec- lis lokantasından ısmarlanan pilavlı tavuk kızartma ve sala ile giderme fırsatı bulur- larken, tnönu ve Demirel basın toplantısı yapmayı yeğliyorlardı. mından terörle ilgili bölümü okudu. SHP Gend Başkanı Erdal Inö- nü de toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, ortak görüşmenin yararh olduğunu, üç partinin te- rör karşısında ortak bir tavır için- de olduklannın \'e demokrasie ara verilemeyeceğinin ortaya çıktığıru anlattı. tnönü, güvenlik güçlerine caba- larında her türlü maddi manevi desteği vermeye hazır olduklarını, ancak terörü caydırmak için ülke- de siyasal istikrarı arttıracak ted- birleri, çareleri ve yollan da dü- şUnmek gerektiğini anlatarak, "En başında, Türkiyede bozul- muş olan istikrarı yeniden pekiş- tirecek olan halk destegini ara- raak, yani bir seçime gitmek gettr" dedi. SHP lideri, bu göruşlerini dile getirmeye devam edecekleri- ni vurguladıktan sonra, görüşme- lerin geleceğine ilişkin bir soruya "Bu bir olumlu adımdır, teröre karşı ortak tavır aldıgımızı gösle- riyor. Bu devam edecektir. Şirodi- ki konu TBMM Başkanı'mn da- veti üzerine gerçekleşti. Hüküme- ttn konuya nasıl yaklaşögını «çık- ça gördük. Güvenlik güçieriyie te- röru onleyeceğine inanıyor. Oyle inanıyor ki başka bir yasal düzen- lemeye de şimdilik gerek gorulmü- yor. Bizden beklediği, manevi des- tek. O açıdan başka bir toplantı- ya gerek yok. Bizim beklediğimiz hükümetin gerçekten bunu yap- ması. Biz seçim istemeye devam edeceğiz. Seçim istememizin baş- ka nedenleri var. Terör olayian or- taya çıkmasaydı da biz ülkede si- yasal istikrann bonıidugunu. eko- nomik istikrann da bundan zarar gördügünü, ülkede islerin iyi gil- mediğini göriiyor, söyluyonu. Ama terör konusunda yapılan bu toplantıda da seçim konusunun dile getirilmesi, biz bunlan söyle- meye devam edeceğiz" karşılığım verdi. Bir soru üzerine tnönü "Hep biriikte failleri arayıp bulacak de- giliz. Bunu yapacak olan güven- lik güçleridir. Onun da sorumln- su hükümettir. Yapacagını da söy- lüyor zaten. Bizim söyledigımiz ve toplanüdan bekledigimiz, terörii caydıracak TBMM'ce yapılacak hareketlere naal bakılıyor? Hükü- met buna olumlu bakmıyor. Bu konuda anlaşamı>oruz. Bu açık. Çünkü bizim anlayışımızda terö- rii caydırmanın en önemli etkeni halk desteğidir. Halkın demokra- siye sahip çıktıgını göstermesidir. Demokrasilerde en bıiyük destek oy ile ortaya çıkar. Böyle bir itati- yaç var, onun için bunu yapması terörü de caydırmakta etkill olur görüşündeyiz" diye konuştu. EDİRNE... VAN.... NOKIA TALKMAN! PTT'nin Türkiye için seçtiği, dünya lideri Nokia Talkman kolaylığından yararlanan çağdaş iş adamlarının / işletmelerin sayısı 15.0007 aştı... Nokia Talkman araç telefonunun kullanılabileceği kapsama alanları Edirne 'den Van 'a kadar ulaştı... Dilediğinizde aracınızdan kolayca çıkarıp, teknede... yazlıkta... arazide... şanriyede... evde... işyerinde... tafilde... kampta... piknikte rahatlıkla haberleşme yapabileceğiniz Nokia Talkman araç telefonunu tanıyın... Gittiğiniz her yere telefonunuzu da biriikte götürün... İş dünyanıza, yaşantınıza yeni bir boyut kazandırm... Nokia Talkman araç telefonuyla siz de çağı yakalayın!.. NOKİA TALKMAN "Siz nerede... Telefonunuz orada" ' NOKİA MOBILE PHONES Nokta Talkmon araç telefonunu dîleneniz PTTden kirohyvbilir, di/ertenizyelkili^ohctlanmızdon scttn olobibrsıntz Başvvrvhrınız ıcın: • FTT: Telefon Başmudürlvklen (yokso RTTMerkezMüdürivkleri) 'SASUA.Ş. /TürHyeyetkıh dıstrbütorvl- AnkarcTei 16845 16-1?AntaroŞvbe Tei 221 1261-2121782 tstonbulŞube Tei 34289 1 90/34322'47 Izmir Şube Tel. 16 2699/16 2168 • YITKİUSATiaiAlb Adana Tel 134533 Mertm Tel 13303 Goziontmp Tel. 13 1390