Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumhumet Malbaacıhk \e Cazelecılık Turk Anonım Şırketı adına I. Polmka Crtl BW«»BK DIŞ Habetlcr tjı». lakı. tkonom, Cratu Tjaıı. I: Scndıta ş«*™ı Kc««n. kulıı» Cttal lner. Isıantıııl Nadir Nadi 0 Genei Yavın Muduru Hasan Cemal. Muessese Muduru Habcrlen lumal IUK»k. E&ılını G«aca> ^artM. Haber *.raş(ırma Uatrt BefUaa. Yv" Haberleîi Necd« Dot»a, Spor Damjmam Emıiu l^akllgü. Vazı Işlen Muduru Oka> GonensiB. 0 Habcr Merkezı «Mulkadır ttcttaaa. Dızı Yanlar k r a Çafc^fcaB. Araslınna Ş<*M Alpav DuKİtme \MıJkJI %az»a 0 Koc-rdınatör \kw1 Ikorvlsaa Muduru Yatçın B«vtr. Sa>fa Duzenı Yonclmcnı *J| *^«r 0 Temstkller # Malj ls.cr Lrel Lrl.ı 0 Muhisct* B«km *•<» 0 Buue Planlama S«»ıi Osa»abet«>«»> 0 [MLım V». Toma 0 Ek \k«KlTan. IZMlR HUtmrl Çctinkava. AD\S-\ Çtlln ^ ıfnoğlu Ya% -lar Haiva Ak.ol 0 Idarc Hasoıa Cam 0 Isfeime ( W n <_H* 0 Bılgı Htan Nıü l«al A Prrund Srrt> MatkrNadı Kıs»><vm Jlıını/ıı Baskan CnuL Hikmri ( a a l n Oka, Uur Mıao. laaaa Ah Sıratea. \aaari Taa r«>«m Cıuniıvırıjeı Maıbaacilık vt GatttccıU TA-Ş. Turk Oat> Cad 99/41 Calaloila' Î4JJ4 | H PK : « Istanbu' Td 312 0! 0' (2G tul) Ttta 22246. Fa* (1) 526 60 72 0 Buroler- Krian. Iıya Goajjp Blv Jnkılap S \ o J9'4, Tel M 11 4 M 1 Teleı 42344. Fax. (4) 133 05 65 0 Inur H Ztya Bh 1352 S. 2/3 Td 13 12 30. Tekx 52359 Fu (51) 19 53 60 nötıu Cad 119 S No I K . l l Td 19 17 52 14 lul) Ttk» 62155 Fn. (71) 19 25 71 TAKVİM: 5 KASIM 1990 Imsak: 5.05 Guneş: 6.32 Oğie: 11.52 Jkindi: 14.37 Akşarn: 17.03 Yatsı. 18.24 Uludağ'da turizm işletmecileribuyıl umutlarını artan "eğlendirmefaaliyetlerine" bağhyorlar Kar yetmedi,animasyon verelimHer türlü eğlence Uludağ kış Sosyete dinlencesi Eski yıllarda 125 kayak hocası Bu yıl Uludağ'da sezonuna hazırlanıyor. Bu yıl yabancı 'sosyete dinlencesi' sayılan Uludağ 125 kayak hocası ders verecek. Saati turistleri de bekleyen tesisler, giderek günübirlikçiler ve turlarla 60-70 bin liraya ders veren kayak animasyonla oda satışlarını yüzde 20 'ortadirek' kesimlere de hizmet vermeye hocaları, aynca karda kaybolan arttırmayı hedefliyorlar. Tavernadan başladı. Mangalcılar günübirlik turizmin kişilerin, hatta eşyalann aranmasında diskoya dek her türlü 'eğlence' var. ayrılmaz parçası. 'dağ polisliği' de yapıyorlar. ADNAN BAŞTOPÇU BURSA — Kış sezonu hazır- lıklan tamamlanan Uludağ'da bu sezon parola sözcük: Ani- masyon... Otelcilerin dilinden düşürmediği ve "müşteriyi eg- lendirmek için ne gerekiyorsa vapılması" diye tanjmladjklan animasyonun oda satışlarını yüzde 20 arttırması bekleniyor. Giiney Marmara Turistik Otelciler Birliği (GÜMTOB) Başkanı Ferruh Uiukardeşler defileden muzayedeye, folklor gösterisinden tiyatroya, taverna- dan diskoya akla gelebilecek her türlü animasyonu deneyecekle- rini söyledi. Bir otel yöneticisi de animas- yonun gündüz kayak yapan an- cak akşamları canı sıkılan muş- teriler için düşunülduğunü vur- gulayarak, "Aslında dısanda la- pa lapa kar yağarken sıcacık ha- vnza ginnekten daha iyi animas- yon düşunemiyorum" dedi. Uludağ'a bu sezon ilk kez grup- lar halinde yabana turist gelme- si bekleniyor. Tur operatörleri ve acenteleri otelleri bu konuda uyardıkları ve özellikle İngilLz turistler için sürekli 4-5 odalannı ayurnalan- nı istediklerini belirtiyorlar . Sosyeteden ortadireğe Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın "Anado- hı'daki Ol>mpos'lann en baba- canıdır" diye tanımladığı Uludağ ülkemizde kış sporları, kış turizmi denilince akla ilk ge- mekân. Bir zamanlar çıkmaya sadece "jet sosyete" diye bilinen kesimin cesaret edebildiği Ulu- dağ'da yakın >ıllarda sosyal pro- fil de değişti. Artık Uludağ'da çevre illerden gelen okul otobüs- lerini, mangalda et yapan orta- direk ailelerini hatta özellikle yılbaşı ve sömestr tatillerinde sucuk-ekmek ve kokoreç satan seyyarları da görmek olası. Uludağ'da BaşbakanUk, Or- man İşletmesi, TEK, DSI, Be- den Terbiyesi, Karayolları, Orduevi gibi kamu kuruluşlan- nın tesislerinin 2 bin yatağı ile birlikte özel kişilere ait 14 otel- de toplam 6 bin yatak civann- da kapasite bulunuyor. Bu rakam yoğun isteme gore daha da arttırılabiliyor. Çevre kirliliği Geçen yıllarda otellerde kö- mür kuilammı nedeniyle kömür tozları ile beyaz gelinliği siyah- lara bürünen Uludağ bu yıl tiım otellerin fuel oil'e yönelmesi ne- • deniyie biraz daha temiz olacak. Ancak Bursa'run kükurt diok- sitli (SO2) havasının yağışla bir- likte "asidik" olarak Uludağ'a düştuğü ve bitki örtüsünü olum- suz etkilediği biliniyor. Özellik- le milli parkı tahrip eden asit yağmurlan dağı (20 gun boyun- ca kalındığında vücuttaki tüm kanın temizlendiği özelliğini) za- manla yok edecek. Uludağ'da- ki otellerin su gereksinimlerini karşıladıklan kuyuların da ye- raltı sulannı emerek bitkilerin gereksinimi olan suyu azalttığı, dolayısıyla floranın giderek azalmasına neden olduğu gözle- niyor. Uludağ'm çözülmez sanı- lan kanalizasyon sorunu 1 mil- yar 250 mılyonluk bir proje ile geçen yıl çözülmüştü. Pistler ne durumda? Dağda hemen hemen turn eğimler doğal pist konumunda. Ancak teleskisi bulunan kayak pisti sayısı 5. Bu tesislerde 5 çı- kış için uygulanan 7 bin 500 li- raİık fıyat, bilet sayısı arttıkça düşürülüyor. Pistler yeni sezona tehbke yaratan büyük taşların dozerlerle kınlmasıyla hazır- laruyor. Dağın Polisi: Kayak hocaları Uludağ'da kış sezonunda li- sanslı 125 kayak hocası ders ve- recek. Geçen sezon saati 50 bin liraya ders veren hocalar bu se- zon fiyatı 60-70 bin liraya çıkar- mayı tasarlıyorlar. Kayak hoca- lan bu sezon da kayak dersi dı- şında önemli işlevler yüklene- cekler. Bir kayak hocası otel müşte- rilerinin kendilerine polis gibi bakrıklannı soyleyerek şöyle ya- kınıyorlar: "Valla bizim bu kış da sorunlarımız olacak. Dağ- tepe ayağı-bacağı kınianlann bulunmasıru bizden isteyecekler. Sadece bununla kalsa iyi. Pist- te düşüriilen bir gerdanlıktan, bilezikten bile bizi sorumlu tu- tuyorlar. Bize arattınyorlar. Ka- dın geliyor, 'kocam kayıp' diye. Haydi başlıyoruz dere tepe ara- maya. Bir de bakıyoruz, bilmem ne otelin bilmem ne bannda adam sızmış kalmış." Uludağ'da günübirlik turizmGenellikle mangalda et ile karın doyuran günübirlikçiler, bazen beraberlerinde yalancı dolma ve köfteler getiriyor. Böylece bir günü, yalnızca ulaşım parasına çıkarabiliyorlar. Uludağ yılbaşı, özel tatiller, sömestr ve hafta sonlannda "günübirlikçi akınına" sahne oluyor. Boyle gunlerde Uludağ'a 15 bin kişinin çıktığı ve aynı gun indiği sanılıyor. Genellikle man- galda et ile karın doyurma eğili- minde olan günübirlikçiler, Ulu- dağ gezisini isterlerse beraberle- rinde getirdikleri yalancı dolma ve köftelerle yalnızca ulaşım pa- rasma çıkarabiliyorlar. Ancak 4 kişilik arabalı bir ai- lenin kayak da yaptıklan varsa- yımıyla bir günlük en fazla mas- raflan ortalama 300 bin lira ola- rak hesaplanıyor. (Yemek: 60-120 bin + kayak kirası: 60-70 bin + teleski: 50 bin + çıkış 90-110 bin + ulaşım + diğer) Uludağ'da özellikle oberj (ranzalı) otelier- de öğle yemeklerinde 15 bin li- raya tabldot yöntemi ile karın doyurulabiliyor. Uludağ'da otellerle birlikte 8 kayak kiralama merkezi bulunu- yor. Geçen sezon ayakkabısı ile birlikte 15 bin liraya kiralanan kayaklar, bu yıl günlük 20-25 bin liraya kiraJanacak. Anne ba- balar kayak yaparken bazı otel- lerde kreşte canı sıkılan çocuk- lara ücretsiz kızak hizmeti veri- liyor. Geçen sezon Uludağ'da kamu kuruluşları ile birlikte 350-400 bin kişinin "geceleme" yaptığı, günübirlikçilerle Ulu- dağ'dan yararlanan kişi sayısının ise 1 milyonu bulduğu hesap- lanıyor. Nasü gidilir? Kendi arabası ile gelenlere, Bursa'da bütün yollar Uludağ'a çıkar. Bunun dışında Santral Garaj, Tophane ve Heykel semt- lerinde Uludağ'a çıkan dolmuş- taksiler var. Bu taksilerin komp- le fiyatı 75 bin lira (5 kişi alan takM-dolmuşlarda bır kışı 15 bır lira). Ote yandan teleferik semtin- den kalkan ve Sanalan mevkii- ne kadar "Bursa panoraması" eşiiğinde (eğer hava kirli değil- se) taşıyan 40 kişi kapasiteli te- leferiklerin de gidiş-dönüş ücreti büyükler II bin lira, 0-7 yaş gru- bu çocuklardan ücret alınmayan teleferikte 7-11 yaş grubu çocuk- lardan 5 bin 500 lira alınıyor. Otopark sorunu Uludağ'da özellikle yılbaşı, hafta sonu ve sömestr tatillerin- de yaya trafiğini bile felç edecek düzeyde korkunç bir otopark sorunu yaşanıyor. Geçen kış yıl- başı ve sömestr tatillerinde Uludağ-Bursa karayoluna gö- revüler tarahndan barikat kurul- muş ve Uludağ'dan inen her ara- ca karşıiık yukanya bir araç "sa- lınmışü". Her otelin kendi oto- parkını yapması ya da Uludağ'a yapüacak katlı otoparkın soru- nu kökten çözeceği sanılıyor. Araç trafiğini tıkayan bir diğer etkenin çevre illerden geziye ge- len okul otobüsleri olduğu göz- leniyor. Uludağ'm isim babası 6 BİN YATAK — Uludağ'da bulunan 14 otelin toplam kapasitesi 6 bin yatak civarında. (Fotoğraf: Sevinç Baysal) Dr. Osman Şevki, İçişleri Bakanhğı'na Keşiş Dağı'mn adının " U l u d a ğ " olarak değiştirilmesini önerir. Öneri benimsenir. tznik'te toplanan 2. Consül tkonoklastlarla tkonodullann çetin tartışmaları ile sonuçlamr. Kiliselerde duvar resimlerinin bulunması ile bulunmamasını isteyenlerin bu tartışmasından küskün ayrılanlar kaçarak Uludağ'a yerleşirler. Uludağ o sıralarda C/lymp (Tanrı Dağı) anlamında Olympos olarak aruhyordu. Ttirklerin Anadoiu'ya gelmeleri sonrasında Uludağ'daki yüzlerce manastırın varbğı nedeniyle bu dağa Ruhban Dağı ya da daha yaygın adıyla Keşiş Dağı adı verihr. Cumhuriyetin ilanından 2 yıl sonra Bursa'da "Bursa VUayeti Coğrafya Cemiyeti" adıyla bir dernek kurulur. Bölgede çeşitli coğrafîk araştırmalar yapan derneğın önde gelenlerinden Dr. Osman Şevki, İçişleri Bakanhğı'na Keşiş Dağı'mn admın "Uludağ" olarak değiştirilmesini önerir. öneri benimsenince Dr. Osman Şevki de Uludağ soyadını alır. Böylece Osman Şevki ve Keşiş Dagı birbirlerinin isim babası olurlar. Konaklama ücreti 60-400bin lira arasındaUludağ'da 5 yıldızhdan oberje kadar çeşitli smıfiarda 14 otel bulunuyor. Bu otellerde yeni sezonda uygulanacak fiyatlar henüz belli olma- makla beraber GÜMTOB yaklaşık şu fiyatların uygulanacağını bildirdi: Hafta içi 60-100 bin, hafta sonu 70-125 ve yılbaşı ile sömestr tatille- rinde 100-175 bin. Bu fiyatlar genellikle düşük yıldızlı ve oberj otellerde uygulanacak. Kervan- saray ve Grand Yazıa gibi lüks otellerde ise tam pansiyon bir kişilik konaklama ücretinin 300-400 bin lira arasında değişeceği samüyor. 50'li yıllardan beri Uludağ ile ilgili olan GÜM- TOB Başkanı Ferrnh Ulukardeşler'in yeni sezona ilişkin sorularımıza verdiği karşılıklar şöyle: — Yeni sezon bazııiıklannız ve beklentileri- nizi ozetler misiniz? 1950'li yıllarda, Uludağ'da konaklama ve yemek ücreti 4 liraydı. Bugün 5 yıldızlı bir otelde 400 bin liraya yaklaştı. — Otellerin boya ve badanaları bitti. Pistler- deki taşları dozerle kırdık, kanalisazyon sorunu- muz vardı. Onu da hallettik. Bu sezon eğer Körfez'de bir savaş çıkmazsa animasyonlann da etkisiyle satışlrnmızı yüzde 20 arttarmayı hedef- liyoruz. — Günübirükçilerin Ulndağ'dan yararlanma- lan için bir çalısmanız oldu mu? — Günübirlikçiler bu yıl da mangallarda et ile idare edecekler. Ancak bu yıl günübirlikçilerin oteller bdlgesinde cadde ortalannda araçlarının arkasında mangal yakmalarına izin vermeyece- ğiz. Jandarmalar denetim yapacak, cadde orta- lannda mangal yakılrnasına izin vermeyecekler. Uludağ'dan yararlanmak herkesin hakİcı, ancak günübirlik gelenler de bulundukian yerin disip- linine uymak zorundadırlar. — Yol sorunu bu yıl da var berhalde? — Evet, en büyük sorunlardan biri. Karabe- len'den başlayarak bozuk yol için devletin ola- naklannı kullanmasını bekliyoruz. — Eklemek istediğiniz sorunlar var mı? — Uludağunızın sorunlan hiç bitmez. Ancak tüm çaba otelcilerden bekleniyor. Uludağ'da 2 bin kapasiteli kamu kuruluşu tesisi var. Bu an- lamda devletin de yardım elini uzatması gerekir. Türkiye'de henüz kış sporlan diye bir kavram bilinmezken, Beden Terbiyesi'nde antrenör ola- rak çalışan Herr Abraham Uludağ'ı keşfeder. Daha sonra Galatasaray Lisesi öğretmenlerinden Mösyö GioJo 1933 yılında Uludağ'a bir gezi dü- zenler. tzleyen yıllarda Bursa Halkevi bünyesinde kurulan Dağcıhk Kulübü Uludağ'a kayak tur- lan düzenlemeye başlar. 1940 yılında Uludağ'- da devlete ait 2 tesis vardır. Kayakevi ve Büyük Otel. 50'li yıllarda özel sektöre ait ilk işletme ku- rulur: Odun Palas. Mehmet Beceren'e ait bu otelde uygulanan ilk konaklama ve yemek üc- reti oldukça astronomiktir: 4 lira. Bugün Ulu- dağ'daki 5 yıldızlı bir otelin konaklama ve yemek ücreti 400 bin liraya yaklaştı. Yani Uludağ'da fiyatlar zamanla 100 kez katlandı. Avustralya, Adelaide Piquet'nin Avustralya Grand Prix'sini Brezilyalı Nelson Piquet kazandı. Piquet, iki hafta önce Prost ve Senna'nın çarpıştıklan Japonya Grand Prix'sinde birinci olmuştu. Benetton adına yarışan Pi- quet, 61. tura kadar önde giden ve geçen yarışta dunya şampi\onluğunu ilan eden Brezilyalı Ayrton Senna'nın arabasının arıza \apması sonucu öne geçti ve kalan 20 turu onde geçirmeyi başardı. Yarışta ikinciliği Nigel Mansell (Ferrari) ve uçunülüğü Alain Prost (Ferrari) kazandı. Senna ise >anşın pole-positionlannı tur rekoru kırarak kazanmasına rağmen bu avantajını McLaren-Hondası arıza >apana kadar 61 tur korujabildi. Ancak dunya şampKontugunu ga- rantilemiş olmanın verdiği rahatlıkla zafer işareti >apmaktan vazgeçmedi. (Fotoğraf: AFP) PSİKİYATRİ VE NÖROLOJÎK BİLİMLER KONGRESİ Tbplu çılgınlıklarPop şarkıcılarının kendisinden geçirdiği kalabalıklar, Hitler'in peşinden sürüklediği toplum, değişik toplumlarda zaman zaman yaşanan toplu çılgınlıklar, insanlığın uzun tarihinde az şey midir? Dr. ERDAL ATABEK Kongrenin üçüncü günü sa- bah oturumunda "bisteri" has- talığı ele alınıyor. Toplumda da yaygın olarak adı geçen, çeşitli deyimlere kaynak olan, hep de yanlış bilinen bir ruh hastalığı türü... Yaygın toplumsal yanılgı, "histeri"yi, cinsel bakımdan doyumsuz kadmlann ilgi çekme gösterisi sanmak. Başındaki " H " harfi de atılarak "isterik kadın" biçimiyle porno öyküle- rinde, tezgâh arkasında satılan el kitaplarında, genç erkek ha- yallerinde çizilen imajın gerçek yüzünde ne var? Ruh sağlığı otoriteleri bunu inceliyor. Prof. Ortaan Öztürk, Prof. Zeliha Tunca, Doç. Efser Keri- moglu, Prof. Sunar Birsöz bu konu için kursudeler... Prof. Orhan Öztürk, "He- kimlerin bile bu hastalıkla uğ- rasmaktan pek hoşlanmadıkla- nnı, daha soylu ruh hastalıkla- rı olan 'şizofreni' gibi, 'depresyon' gibi hastalıkiar ara- sında 'histeri'ye pek ilgi göstermediklerini" söylüyor. Ailelerin bu durumu hastalık kabul etmeleri daha da güç. En kolay açıklama, hastanın "ilgi çekmek için numara yapıyor" olması. Bu yargı aileyi de so- rumluluktan kurtanyor, hasta- yı artık uğraşmaya değmez bir oyuncu olarak görmeleriyle so- nuçlanıyor. Kimi zaman "histerik psikoz" denen büyük çılgmlık krizleri görülüyor. Bağırmak, çağırmak, üstünü başını yırt- mak, kendisine fazla zarar ver- meden çevresine saldırmak, kendini oradan oraya çarpmak gibi... Hastalığı bunlara bakarak za- rarsız sanmak çok yanlış. Prof. Sunar Birsöz, böyle bir hastanın fotoğraflarını gösteriyor, kol filmlerini gösteriyor: Hastanın tutmayan kolu, parmaklan kıv- nlmış eli artık çalışmıyor, ek- lemleri yapışmış, kol kaslan in- celmiş, kemiklerin kalsiyumu azalmış. Bu kol artık gerçekten sakat. Hastalık bu denli önemli. Tedavi de her zaman kolay değil, dahası hiçbir zaman ko- lay değil. Hastalık düzelse de yeniden nüksediyor. Uzun süre- li, bilgili, anlayışlı bir tedavi ge- rekiyor. "Kitlesel histeri" olgusundan az söz ediliyor. Oysa, kitlelerin de histeri salgınına tutulduğu zamanlar yok mu? Pop şarkıcı- larının kendinden geçirdiği ka- labalıklar, Hitler'in peşinden sürüklediği toplum, değişik top- lumlarda zaman zaman yaşanan "toplu çılgınlıklar" insanlığın uzun tarihinde az şey midir? Bugünlerde içine itilmek is- tendiğimiz "savaş histerisi"ni düşünüyorum. Insanlann nor- mal koşullarda düşenemeyecek- leri şeyleri düşünmesi, yapma- yı akıllarından geçirmedikleri şeyleri yapmaya hazır olmaları hep yaşadığımız yanhşlar değil mi? DoJunayda suç oranı • ANKARA (ANKA) — Hindistan'da iki bilim adarru, dolunay sırasuıda zehirlenmelerin ve suç işlemelerin arttığını öne sürdüler. Araşarmacılardaıı Prof.C.P. Thakur'un, tngiliz bilim dergisi British Medical Journal'de yayımlanan yazısında dolunay günlerinde zehir alma ya da başkalarıru zehirleme yoluyla intihar ve cinayet olaylannın arttığını savundu. Thakur, insan vücudundaki gelgit dalgalan nedeniyle dolunay döneminde intihar ve cinayetlerin arttığını belirttL Dolunay sırasında Dunya, Ay ve Güneş'in aym doğnı üzerinde olduklannı ifade eden Thakur, Ay üzerindeki çekim gücünün arttığını ve bunun sonucu olarak da vücuttaki su miktarının yüzde 60'ı aşuğım beUrtiyor. Müzikle tedavi • ERZURUM (AA) — Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Psikiyatri Servisi'ndeki atal hastaları, her hafta düzenlenen müzikli eğlencelerle tedavi ediliyor. Psikiyatri Ana Bilim Daü Başkanı Prof.Dr. Ramiz Banoğlu, bu tur tedavilerin Selçuklulardan beri yapıldığıru hatırlatarak düzenlenen müzik şölenlerinin tedaviyi tamamlayıcı unsur olduğunu söyledi. Prof. Banoğlu, müzikle tedavinin hastalar arasındaki ilişkileri güçlendirdiğini, yasama gücü verdiğini ve hastalan kendi sorunlanndan alıkoyduğunu anlattı. Karabataklar ttikeniyor • ANTAKYA (Cumharivet Güney Üleri Bürosu) — Amik Gölü'nde kurutma çalışmaları nedeniyle başta karabatak olmak üzere birçok balıkçıl kuş türünün giderek azaldığı belirtildi. Hatay'da toprak elde edilmesi ve sıtmamn önlenmesi amacıyla Amik Gölü'nde yürütülen kurutma calışmalannın bazı olumsuzlukları da beraberinde getirdiği bildirildi. Gölün kurutulmaya başlanmasıyla birlikte karabatak başta olmak üzere birçok balıkçıl kuş türünün neslinin tükendiğini belirten Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Zuher Amber, DSI tarafından yürütülen çalışmaların durdurulmasını istedi. Korna yasagı • DENİZLİ (Cumhuriyet) — Denizli Belediyesi Çevre Komisyonu, motorlu araçlarm kent merkezinde korna ve klakson kullanmasını yasaklayan bir karar aldı. Denizli Belediyesi'nin DYP'li meclis üyesi ve Çevre Komisyonu üyesi önder Dokumacılar'ın hazırladığı bir raporu değerlendiren Çevre Komisyonu, kent merkezinde klakson ve korna kullanımını yasakladı. Karara göre klakson ve korna yasağı şehir içinde sıkı bir biçimde denetlenecek. Yasağa uymayanlar hakkında belediye zabıtası ile trafik polisi işbirliğine gidecek. 'Bacaya filtre • fZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakam Fahrettin Kurt, Aliağa Termik Santrah'nın kurulması için gerekli olan çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi. "Çevreyi kirletmemek için" Gökova Santralı'nm bacalanna filtre takılmadıkça üretime izin vermeyeceklerini belirten Bakan Kurt, "Sırtımızı çevreye çevirmemiz bizden beklenecek bir davranış değildir" dedi. Bakan Kurt, kömür üretiminin de arttınlmasının sart olduğuna değinerek, "Şu anda kömür işletmelerinde 9 bin 900 memur ve işçi fazlahğımız var. Az elemanla çok iş yapmayı prensip edinmeliyiz. Bu, verimimizi arttıracaktır" diye konuştu.