19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KlBRIS 6EJLÜL 1989 HABERLER Açmaz SEMİH İDİZ ANKARA BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Kıbns1 ta iki kesimin liderlerine sunduğu "diişünceler" belgesine "öneriler" denemeyeceğini kabul etmesi, Ankara'da "gerçekçi ve yapıcı" olarak nitelenip "memnuniyetle" karşılandıysa da, haziran ayından bu yana tıkanmış olan toplumlararası görüşmelerin geleceği belirsizliğini koruyor. Genel sekreterin Reuter'everdiği demeçıe KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile "farklı frekanslarda" bulunduğunu kabul etmesinin mevcut tıkanıklığı daha da pekiştirdiği belirtiliyor. Bu arada "Masada belge yok" şeklindeki sözlerinin Kıbrıs Rum kesiminde huzursuzluğa neden olması da "üçlü güven bunalımına" yol açtı. Bu durumda Ankara'nın dikkati de Cuellar'ın Belgrad'da Bağiantısızlar Zirvesi'nde Kıbns Rum lideri Vasiliu ile yaptığı ve önümüzdeki dönemde Denktaş ile yapacağı görüşmelerden almacak sonuçlara çevrildi. Londra'dan 24 ağustosta yapılan "serf" açıklamada, Ingiltere: nin Kıbrıs Türk tarafım açıkca eleştirmesinin Ankara'da büyük bir "hayai kırıklığına" yol açtığı gözleniyor. Yetkili çevrelerin ifadelerine göre "özel sohbelJerden edinilen izlenim. ABD'nin bile Londra'nın açıklamasından memnun olmasığım" gösteriyor. KKTC Meclisi'nin 22 ağustos birleşiminde kabul ettiği kararlann ardından İngiltere tarafından 24 ağustosta yapılan açıklamada, "toplumlararası görüşmelere öııkoşulların getirilmesinin yararlı olmayacagı" belirtılerek. görüşmelerin devamım zorlaştıracak girişimler kınanmıştı. Bu arada KKTCnin BM Genel Sekreteri'nin "diişünceler" diye adlandırdığı belge hakkmdaki görüşlerinin İngiltere tarafından "kabul edilemeyecegi" belirtilmişti. BM'nin böyle bir belgeyi ortaya atmakla Kıbrıs'ta iki tarafın kabul ettiği yönteme sadık kaldığı kaydedilmışti. İngiltere bu açıklamasıyla Kıbrıs Rum görüşlerine paralel bir biçimde toplumlararası görüşmelerin sadece doğrudan müzakerelerle değil, BM Sekretaryası'nın "dolaylı" girişimlerini de içerecek bir biçimde Haziran ayından bu yana tıkanmış olan toplumlararası görüşmelerin geleceği belirsizliğini koruyor. BM Genel Sekreteri'nin 'masada belge yok' şeklindeki sözlerinin Kıbrıs Rum Kesimi'nde huzursuzluğa neden olması 'üçlü güven bunalımı 'na yol açtı. Ankara dikkatini Cuellar'ın Vasiliu ile yaptığı görüşme ve Denktaş'la yapacağı görüşmelerden ahnacak sonuçlar üzerine çevirdi. yürütmesinin taraflarca kabul edildiği tezini savunuyor. Ankara'nın "Oyun oynanmak isteniyor" diye nitelendirdiği bu yaklaşıma olan kesin yanıtı ise şu şekilde ifade ediliyor: "Görüşmelerin doğrudan olacağı ve uzlaşmaya yönelik çerçeve (as/ağın (araflann kendilerince ortaya çıkanlacağı bizzal genel sekreler tarafından defalarca açıklandı. Kabul edilen, sekretaryanın taraflar arasındaki müzakerelerin sivrileştiği anlarda devreye girip gerginliği gidermeye cahşmasıydı. Yoksa taraflaıia göriişüp ortaya herhangi bir belge çıkarması için yetki verilrnemişti." Bu arada genel sekreterin "düşünceler" diye adlandırdığı belgeyi sunması için durumun hiçbir şekilde olgunlaşmadığı da belirtılerek, bu konuda şu görüşlere yer veriliyor: "6 nisanda ikinci tur gönışmeler için Denktaş ve Vasiliu genel sekreterin gözetiminde New York'ta bir araya geldiler. Daha sonra adaya dönerek toplumlararası görüşmelere 5 mayıstan itibaren başladılar. Bunlar 10 hazirana kadar sürdü. Bu bir ay beş günlük sürenin 10 gününde Denktaş ve Vasiliu ada dışındaydılar. Kalan 25 günde ise üç kez bir araya geldiler ve bu buluşmalarda protokoler von ağır baslı. Kısacası herhangi bir düşünceye temel oluşturacak yeterli görüşrneler yapılmamıştı bile. Koskoca Kıbrıs sonınuna yön verecek bir çerçeve bu surede çıkar mı?" Genel sekreterin yöntemi bildiğini belirten yetkili çevıeler, "olayların meydana gelişinde adadaki temsilcilerinin colü olduğuna" inanıyorlar. Başka bir ifadeyle genel sekreterin Kıbrıs Özel Temsilcisi Oscar Carnillion ve yardımcısı Gustav Feissel'in görüşmeleri açmaza sürüklemekte etken olduğunu belirtmiş oluyorlar. Çözüme yönelik çerçeve taslağın bu yıl sonuna kadar çıkıp çıkmayacağı yolundaki soruya ise şu yanıt veriliyor: "En doğrusu herhangi bir tarihe bağlı kalmaksızın görüşmelerin sürdürülmesidir. 30 senedir çözümlenememiş olan bir problemin bir ay veya üç ay içinde çözümlenmesini beklememek lazım. Ama bunun aksi de düşünülebilir. Öyle bir noktaya gelinir ki taraflar otururlar ve bir ay içinde bir çerçeve taslağı çıkarırlar." ü ü sürüyor EvrenveÖzal 46İslamülkesitemsilcisine "Bulgaristan'daki zulmü" anlattı Baskıva karşı Evren'den veda Gelecek ay görevinden aynlacağından ÎSEDAK Başkanlığmı halefme bırakacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Evren, tslam dünyasının bu olaylar karşısmda gerekli önlemlerin zamanında alınmasınm gelecekte önemli bir güvence oluşturacağını söyledi. Başbakan Özal ise Bulgaristan'daki soydaşlartmıza yapılan zulmün sona erdirilmesinin başta tslam âlemi olmak üzere insanlığı ilgilendiren bir sorun olduğunu belirtti. lstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Başbakan Turgut Özal, dün lstanbul1 da çalışmalarına başlayan tslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısında Bulgaristan'da yaşayan Müslüman Türk azınlığa uygulanan baskılar ve z o runlu göç sorunlarına değinerek İslam ülkelerini konuya daha duyarlı olmaya çağırdılar. tslam Konferansı Örgütü (ÎKÖ) Genel Sekreteri Hamid Algabid de üye ülkelerin Bulgaristan'a baskı yapması gerektiğini belirterek, Bulgaristan'ı da uzlaşmaya çağırdı. Evren, gelecek ay görevinden aynlacağından, İSEDAK baskanljğıni halefıne devredeceğini de açıkladı.46 tslam ülkesinden üst düzey yöneticiler ile enerji bakanlannın katıldığı Hjlton Oteli'nde her yıl olduğu gibi Kuran'dan ayetler okunarak başlanan ISEDAK'ın 5. ve İslam Ülkeleri Enerji Bakanlan 1. Toplantılan, dün Cumhurbaşkanı Evren'in açış konuşmasıyla başladı. Evren, konuşmasında insan haklarına değinmek istediğini söyledi olaylar karşısmda gerekli önlemlerin zamarunda aJmmasının benzer olaylarla gelecekte karşılaşılmaması açısından önemli bir güvence olacağını bildirdi. Evren şöyle dedi: "Tarih boyunca olduğu gibi yakın geçmişte de Türkiye kendisine sıgınan herkese kucak açmış ve bu insanlann mutluluk ve refahı için her türlü imkârunı seferber etmiştir. Türkiye, Bulgaristan'daki Mösiüman Türk azınlıgını raaruz kaldığı gayri insani tutumdan kurtaracak ve bu insanlann temel ihtiyaçlannı karsılayacak yeterli giice ve imkâna sahiptir." Cumhurbaşkanı Evren, bu sorun karşısmda manevi destek sağlamış, çabalannda Türkiye'ye yardımcı bir tutum izJemiş ve beyanda bulunmuş üye ülkelere, konu ile yakından ilgilenen İslam Konferansı örgütü Genel Sekreteri ile tslam Kalkınma Bankası Başkanı'na teşekkür etti. Cumhurbaşkanlığı görevinden önümüzdeki aylarda aynlacağını ve bu görevi TBMM tarafından seçilecek halefine devredeceğini soyleyen Evren, İSEDAK başkanEvren, İslam dünyasının bu lıfı sırasında yaptıkları çaiışmalan özetledj. Bu çalışmalann kendi halefı başkanhğındaki oturumlarda sürdürülerek somut sonuçlann ortaya çıkacagına inandığını belirtti. Başbakan Turgut Özal, Bulgaristan'daki Türklere yapılan zulmün sona erdirilmesinin başta İslam âlemi olmak üzere bütün insanlığı ilgilendiren bir sorun olduğunu belirterek şöyle devam etti: "İslam âleminin ekonomik refahını arttırmak için çaba gösteren yüksek heyetimizin Bulgaristan'daki Müslüman Türk azınlığın maruz kaldığı bu insanhk dışı uygulamayı büyük bir dikkatle izlemeye devam edeceğine inanıyorum. Daimi komitemiz bugüne değin Filistin, Libya'nın karşılaştığı insani ve ekonomik sorunlar başta olmak üzere her türlü felakete maruz kalan üye ülkelerin sorunlannı yakından takip etmeyi ve gerektiğinde yardımcı olmayı bilmişlir." Konuşmasında dünya ekonomilerinin içinde bulunduğu duruma da değinen özal, bu ortamda kalkınmakta olan ülkelerin yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekti. Dünya ekonomisinin 1980*li yıllann ilk yarısında içine düştüğü bunalımdan çıkma yönünde gelişmeler gösterdiğini anlatan Özal, konuyla ilgili rakamsal verileri sıraladı. Asya'daki yeni sanayileşmekte olan ülkelerin de bu gelişmeden pay aldığmı soyleyen Özal, konuşmasım şöyle sürdürdü: "Politik istikrarsızlık ve doğal afetler gibi faktörieri bir kenara bırakacak olursak, birçok gelişmekte olan ülkenin dünya ekonomisindeki olumlu gelişmelerden gereken payı almalanrun nedenleri arasında sanajileşmiş ülkeler tarafından uygulanan korumacı politikalann artarak sürmesinin yanı sıra gelişmekte olan ülke ekonomilerinin bu olumlu gelişmelerden yararlanabilecek bir yapı ve uyum içinde olmamaları gösterilebilir." tslam Konferansı Örgütü (tKÖ) Genel Sekreteri Hamid Algabid de konuşmasında, İKÖ üyesi ülkelerin Bulgaristan'daki Türk azınlığa yapılanlar konusunda Bulgaristan'a baskı yapması gerektiğini söyledi ve Bulgaristan'ı uzlaşmaya çağırdı. Algabid, konuşmasında, Bulgaristan konusunda şunlan söyledi: "İKO üyesi ülkelerdeki zoriu ekonomik sorunlarla uğraşırken, Bulgaristan'dan sınırdışı edilen Türk azınlığın durumunu görmezlikten gelemeyiz. Bu nedenle burada İKÖ üyesi ülkelerin Butgaristan'a baskı yaparak Türk azınlığa daha iyi davranmasını sağlamayı ve sınırdışı edilen Türk azınlığa gerekli yardımı arttırmayı vurgulamak yerinde olacaktır. Bu baglamda, Türk yetkilileri, Bulgaristan'dan gelen Türk azınlığın acılannı hafifletmek için ellerinden geleni yapmakla, maddi, manevi ve ekonomik olarak yardımda bulunmaktadır. Bu fırsattan yararlanarak Bulgaristan yetkililerine Türk azınlığın durumunu ele alacak bir anlasmayı kabul etmeleri konusundaki çağnmızı yenilemeyi istiyoruz." ıDayanışma çağrısı Öte yandan Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal'ın toplantıya katılan bakanlan kabul resmi sırasında, Mısır Enerji Bakanı Mohammed Maber Abaza, 20 tslam ülkesinin Bulgaristan'm Türk azınlığa uyguladığı baskılar konusunda Türkiye'yi desteklediklerini ve Bulgaristanın anlaşmaya oturması gerektiğini söyledi. Abaza, 20 İslam ülkesinin Bulgarıstan'da acı çeken Türk azınlığı ve Türkiye"nin bu konudaki çabaJannı desteklediğıni vurgulayarak, bu baskıcı politikaya bir son verilmesi gerektiğini ifade etti. Konferansa katılan çeşitli ülkelerin delegeleri, Cumhuriyet muhabirine, Türkiye'nin destek çağrılarının yeteri kadar olumlu tepki toplamadığı görüşünde birleştiler. Toplanıı bugun sona erecek. Konferansı izleyen konuklar saat 13.00'tke Başbakan Turgut Özal'ın Sheraton Oteli'nde verdiği öğle yemeğine katıldılar. Başbakan Özal yemekten sonra otelin 17. katında kendisine tahsis edilen odasında görüşmek isteyen konuklan kabul etti. Yetkililer, Özal'ın, ABD'de yayımlanan ve 148 yıllık geçmişi olan bir gazetenin genel yayın yönetmeni ile de görüştüğünü belirttiler. Bu arada ekonomiden sorumlu konuk bakanlarla Devlet Bakanı Işın Çelebi Sheraton Oteli'nde bir toplantı yaptı. Enerji Bakanlan da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fabrettin Kurt'un başkanlığında Hilton Oteli'ndeki toplantısını sürdürdü. CUMHURÎYET/15 Sendikacılar topraga verildi tSTANBUL (AA) tzmit'te dün meydana gelen trafik kazasında ölen Habertş Sendikası lstanbul Şube Başkanı ile mali sekreteri toprağa verildi.. İstanbul Şube Başkanı Fedai Taylan 'ın cenazesi, Şişti Camisi'nde kılınan namazdan sonra Feriköy Mezarlığı 'nda, şube mali sekreteri Mustafa Usta'mn cenazesi de KartalCevizli Camisi'nde kılınan namazdan sonra Soğanlık Mezarlığı'nda defnedildi. Taylan ve Usta'mn cenaze törenlerine, aileleri ve yakınlan, Türktş yönelicileri ile sendikacı arkadaşlan katıldı. demokrasiyi kiüthâV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Kılıç, Başbakan özal'ın TBMM'yi "kilitlediğini" ileri sürerek, "ANAP grubu altı senedir demokrasiye kilitli" dedi. Kılıç, dün düzenlediği basın toplantısında, ülke sorunlarının "yeteneksiz" biriktidar elinde giderek büyüdüğünü öne sürerek, "Türkiye, sorunlu ülke konumundan, sorun ülke konumuna geçmiştir. Bu durumdan kurtuluş, demokrasi ile gerçekleşir. Demokrasi ülkeye bu kadar gerekli iken, özal, Meclisi kilitlemiştir. ANAP grubu bu kilidi kırmalıdtr. Kilidi kendileri kırmazsa, millet kıracaktır" diye konuştu. Göçmeııleı; askeri kamplara ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Bulgaristan'dan gelen göçmenlerden okullara yerleştirilenler, 10 eylül pazar güniTne değin bu okullardan tamamen çıkartılacak. Bu göçmenler, tstanbul'daki askeri kamplara yerleştirilecek. Erzurum'daki bin göçmen de bu hafta içinde trenle lstanbul'a nakledilecek. Bu göçmenler de askeri kamplara yerleşecekler. Devlet Bakanı Ercüment Konukman, Milli Savunma Bakanlığı'na ait askeri kamplann 15 bin yatak kapasiteli olduğunu belirterek kamplarda gerekli onannılann süratle yapıldığını bildirdi. Okullara ve yunlara yerleştirilen göçmenlerin dunımları konusunda Cumhuriyet'e bilgi veren Konukman, "Bu soydaşlanmızı süratle, günbegün mekteplerimizden çıkanyoruz. Hem mekteplerimiz zamanında açılsın, hem de biz zamanından önce boşaltalım diye ugrasıyoruz. Bugünkü (dnnkü) rakam aşağı yukarı 26 bine indi" dedi. Konukman, Cumhuriyet muhabirinin sorulanm şöyle yanıtladı: " Bu kişiler nerelere yeriestirilecekler? KONUKMAN Kamplardan ziyade evlere yerleşiyorlar. Kiralık ev bulma meselesinde çok büyük aşamalar kaydettik. Ayrıca Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı bize, İstanbul ve civarında çok büytik yardımlarda bulundu. Levazım okulunu, istihkam okulunu boşalttı. Müştemilatıyla, oradaki küçük barakalarla birlikte bize verdi. Bu, aşağı yukan 15 bin yatak kapasitesi ediyor. Tamir ekiplerini buralara yolladık. Süratle, çok hummalı bir şekilde çalışıyorlar. Buralann badanasını, elektrik, su sorunlarını, musluk tamirlerini, diğer zaruri ihtiyiçlannı 34 gün içerisinde halledeceğiz. Erzurum'da biraz fazlaydı. Ut ekononıjsine katto Soydaşfar Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Kampu «pıyortar. Kışlıkkazakveı^rapörenkafJınlar,''Bunlansatarakailebutçesinekatsundakj yurtlarda banndınlırken, göçmen kadınlar aile ekonomisine katkı için elişl kjda bulunmaya çaltşıyooız" diye konuştular (Fotoğraf: AA) Bin kişilik bir grubu hafta içinde trenle Erzurum'dan Istanbul'a naklediyoruz. Onlan da buralara yerleştireceğiz. Vatandaşlar boş olan evlerine devlet tarafından göçmen Türklerin yerieştirileceği tedirginliğini yaşıyor. Boyie bir durum söz konusu mu? KONUKMAN Değil tabii. Mutlaka ya.Jış anlama. Bu haberler kasıth olarak çıkanhyor. Hangi kuvvet kal'cıp da sizin evinize veya benim evime bir başkasını sokar? Olmaz öyle şey. Ancak kiralama teklif edilebilir. Kiralan da bizim yerli vatandaslanmız öyle astronomik noktalara çıkardılar ki. Çoğunlukla gecekondu bölgelerinde 100 veya 150 bin liralık kira yerine 300 bin lira istiyorlar. Gecekondulara istiyorlar. O takdirde biz şimdi bu soydaşlanmızı askeri kamplara yerleştirirsek, yine bir sürü kiralık ev olacak. Göçmenler, askeri kamplann dışuıda nerelere yerleştiriliyorlar? KONUKMAN Biz evvela Marmara Bölgesi'ndeki bütün kamu kuruluşlannın kamplanna el koymuştuk. Ama bunlara hacet kalmayacak. Mesela Tekirdağ'daki, Çanakkale'deki, Bandırma civanndaki kamplara ve sosyal tesislere hiç hacet kalmayacağını zannediyorum. Olsa olsa soydaşlanmızı 1015 gün müddetle buralara yerleştirip sonra bahsettiğim yerlere alacağız. Sayın Başbakan, bu göçmenlerin büyük bölümüne iş bulunduğunu söylemişti. KONUKMAN Doğru. Tabii bu işler belki de esas mesleklerinin karşılığı değildir. Ama bugün, geçici veya daimi olsun, 3940 binin üzerinde soydaşımız, günlük yevmiyelerini çıkartmaktadırlar. Biz de devlet olarak aile bazında 300 bine varan bir kira yardımı yapıyoruz. Göçraenlerden istenilen kira bedellerinin astronomik olmaması konusunda bir yardımınız oluyor mu? KONUKMAN Yardımımız, vatandaşları uyarmak oluyor. Devletin garantisi altında, bir süre müddetle kira garantisi altında eğer siz bir senelik peşin kira veya kapora isterseniz, o takdirde devlete itimat etmiyorsunuz demektir. GöcmenJerle gelen casuslar konusunda bir gelişme var mı? KONUKMAN MU1İ Istihbarat Teşkilatımız çok ciddi gayretler içerisindedir. Ama devletin birtakım sulandır, açıklanamaz. Okulkmıyerleştirilenler 10eylülekadartamamençıkartılacak Özdemir: ANAP birinci parti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ibrahim Özdemir, TBMM Başkanlığı seçiminde muhalefetin etkili olamayacağını öne sürdü. özdemir, "Muhalefet bizim içimizde aday arayışı içine girmiştir" dedi. tbrahim özdemir, dün düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanlığı seçimi için partilerinin bir bütün olarak hareket edeceğini söyledi. TBMM başkan adaylannm hiçbirinin muhalefet partilerine güvenerek aday olmadıklanm öne süren Özdemir, "DYP kendi siyasi geleceğini doğabilecek istikrarsızlık içinde aramaktadtr. DYP, tazyik •• ile SHP'yi. Meclis dışına itmeye, kendi düşüncesi doğrultusunda hareket etmeye zorlamaktadır" diye konuştu. özdemir, geçen pazar günü 10 yerde yapılan il genel meclisi seçimlerinin dökümünü yaparak, sonuçlara göre ANAP'ın birinci parti konumunda olduğunu" ileri sürdü. Ekonomik durum en önemli sorun Dıs Haberter Servisi Yugoslavya'mn başkenti Belgrad'da önceki gün başlayan BağlantısızJar Zirvesi'nde, Lübnan, Afganistan, Körfez ve Filistin sorunlarının yanı sıra Üçüncü Dünya'nın içinde bulunduğu ekonomik durum da gündemin ilk sıralarında bulunuyor. Ortadoğu, Asya, Afrika ve Latin Amerika'dan 50 devlet başkanı ve 12 başbakanı bir araya getiren zirvenin ikinci gününde bir konuşma yapan Hindistan Başbakan Rajiv Gandi'de açılış gününde konuşan liderlerle aynı konuya değindi ve detanta rağmen gelişmekte olan ülkelerin ağır bir dış borç yüku altında bulundukiannı söyledi. Gandi, "Bağlantısız ülkelerin bağımsızlığına, özgürlüğüne ve islikranna yönelik en ağır tehdidin ekonomik durum olduğunu" belirtti. Gandi, "Yürürlükteki uluslararası ekonomik düzenin temel sorunu, birkaç ülkenin, diğer ülkelerin çıkarlarını dikkate almaksızın global ekonomi üzerinde kurdukları egemenliktir" dedi. Üçüncü Dünya ülkelerinin dış borç miktannın 1 trilyon 320 milyar dolara ulaştığı ve bu rakamın toplam ulusal gelirlerinin yarısını oluşturduğu belirtiliyor. Toplantıda bir konuşma yapan Kuveyt Emiri Şeyh Cabir El Ahraed El Sahah da dış borç krizinin görüşülmesi için 6 ay içinde bir uluslararası toplantı düzenlenmesini önerdi. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın başkanlığında yapılmasını önerdiği toplantıya, kredi veren belli başlı tilkelerin, IMF ve Dünya Bankâsının da katılması gerektiğini söyledi. Libya lideri Muammer Kaddafi renkli davranışlanyla zirvenin en çok ilgi toplayan kişisi oldu. AP'ye göre Kaddafi'nin 9. Bağiantısızlar Zirvesi'nin açılış toplantısına at sırtında gelmesi, Yugoslav güvenlik gorevlileri tarafından son anda engellendi. AP'ye bilgi veren üst düzeyde bir Yugoslav güvenlik görevlisi, Kaddafi'nin Belgrad'ın Dedinje semtinde kent merkezindeki Sava'ya kadar Arap atının sırtında yol almasına başlangıçta izin verildiğini, ancak sayıları SO'ye ulaşan muhafızlarının da Kaddafi'yi izlemeye kalkışması uzerine Libya liderinin toplantıya bu şekilde gelmesine enge! olunduğunu söyledi. Bu arada Kaddafi'nin 50 muhafızı ile Yugoslav güvenlik gorevlileri arasında itişmeler meydana geldi. Belgrad'da temaslannı sürdüren Rum heyetinin, Bağiantısızlar Zirve Konferansı'ndan bu yıl daha güçlü bir karar çıkartmaya çalıştığı bildirildi. Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan Fileleftheros Gazetesi'ne göre, Rum heyeti, Bağlantısızlardan, Kıbns konusunda ahnacak karann daha açık ve somut olmasını, "Türk işgal kuvvetlerine, sorunu çözme egzersizine, BM Genel Sekreteri'nin rolüne ve toplumlararası diyaloğun seyrine ismen değinmesini" istedi. Yugoslavya'nın önerisi üzerine ilk kez kararlann kısa, ancak kesin olabileceğini kaydeden gazete, Kıbrıs konusunda alınacak karann da böyle olacağını duyurdu. Öte yandan AA'nın haberine göre BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Kıbrıs'ta toplumlararası görüşmelerin yeniden başlaması için "üzerinde anlaşmaya varılan görüşme yöntemi üzerinde ısrar ettiği" öne sürüldü. Rum gazeteleri, Belgrad'da yapılan Bağlantısız Ülkeler Zirve Toplantısı'na katılan BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın, Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu ile önceki gün gerçekleştirdiği görüşmeye geniş yer verdiler. Gazeteler, Cuellar ile Vasiliunun Kıbrıs konusundaki son gelişmeleri görüştüklerini ve yararlı görüş alışverişinde bulunduklarını duyurdular. Rum basınına göre, Vasiliu, görüşmeden sonra verdiği demeçte, "göriişmenin içeriğinden çok memnun olduğunu" açıkladı. Vasiliu, "Genel Sekreter'in, üzerinde anlaşmaya vanlan görüşme yöntemi üzerinde ısrar elliğini ve karşılasılan sorunların nasıl çözümleneceği konusunda da Gü venlik Konseyi ülkeleri ile işbiı liği yapacağını" söyiedi. BAGLANTISIZLAR ZÎRVESI Felçli sanığa tahliye tSTANBUL (AA) Teşekkül oluşturarak, ihraç amacıyla eroin bulundurmak iddiasıyla haklarında 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 3 kişinin yargılanmasma başlandı. Sanıklardan, felçli Ruft Çetinkaya tahliye edildi. lstanbul 2 Numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Rufi Çetinkaya ve Murat Hakan Doğan ile tutuksuz sanık Hediye Çetinkaya'nm sorguları yapıtdt. Felçli sanık Rufi Çetinkaya, sorgusunda, hakkmdaki iddiaları reddetti. Çetinkaya, polisin eve baskını sırasında, hiçbir kanıt elde edemedikleri halde, "düzmece" bir tutanak hazırlayarak kendisini suçladığım öne sürdü. Öteki sanık Murat Hakan Doğan ise, evinde bulunan 3.5 kilo eroini tran uyruklu Muhammed Selam'dan ucuz bulduğu için aldığmı ve bu olayla Rufi Çetinkaya'nm hiçbir ilgisi olmadığını söyledi. Rufi Çetinkaya'nm imam nikâhlı eşi, tutuksuz sanık Hediye Çetinkaya da, olayla ilgisinin olmadığını bildirdi. Mahkeme, avukatlarn felçli durumunun göz önüne alınarak tahliyesini talep ettikleri Rufi Çetinkaya'nm tahliyesine karar verdi. Duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Özal hükümetinin özellikle Bulgaristan ve Güneydoğu politikasının "devleti küçültücü" nitelikte olduğunu söyledi. Demirel, "Türkiye'nin caydıncı gücü gitti" dedi. DYP lideri, "1.5 ay evvel Bulgaristan'a karşı Suriye'den destek istedi. 1.5 ay sonra Suriye'ye tehdit yağdırmaya başladı. Şu uzak görüşlülüğe bak" diye konuştu. Demirel, Güneydoğu olayları konusunda da hükümeti suçlayarak, "Halkın devlete kuşkuyla bakmaya basladığını" öne sürdü. Demirel, Bulgaristan konusundaki görüşlerini açıklarken, sınırın önce açılıp, sonra kapatılmasını "devleti küçülten" bir uygulama olarak niteledi. Demirel, şöyle devam etti: "Kararstzlığı da, karan geri çekmesi de, küçültücüdür. Evvela devletin caydıncıhğını fevkalade tehlikeye sokmuştur. Bulgaristan nasıl cüret ve cesaret etti bu işleri yapmaya. Hani dış itibanmız vardı. Bu işleri yaptı kaç yerden destek gördü. Sayın Özal niye meseleyi Birleşmiş Milletler'e bile götüremedi. Sonra gitti oraya jipin üzerine çıktı. Jivkov'a bile, 'Sen de gelirsen seni alırım' diye orada söyledi. Niye kapatlı madem hududu. Şimdi buradaki en önemli olay şu: Hududu kapalmak suretiyle Bulgaristan'ı göç anlaşmasına nasıl zorlayacak. Yani Bulgaristan gelip oradaki adamlara diyecek ki, Türkiye »izi alınıyor. Dilinizi ve dininizi değişlirin. Razı Türkiye'nin caydırıcı gücü kabnadı olun buna. Oradaki Türklerin Bulgaristan üzerinde bir tazyiki yok ki. Güçleri yok fukaralann. Onlar zulme uğraınıs, masum insanlar. Ve acısı. Türkiye Cumhuriyeti devleti o insanlan hiçbir zaman bu hale düşürmedi. Çiinkü onlara dokunamıyorlardı. Türkiye'nin bir caydırıcı gücü vardı. Onlara dokundular. Türkiye'nin caydıncı gücü gitti. Dokundular bıırası bir şey yapamadı ve 300 bin kişiyi Türkiye'nin içine aldı. Ne iskân planı uyguladı. Sefil oldu bu üç yüz bin kişi. 6 bin 271 kişinin geri göndüğünü radyo bülteni veriyor. Gelenlerin yüzde 2'si ediyor. Türkiye'nin içerisine de fitne soklu bu mesele. Efendim, çalışanlar işten çıkanlacakmış. Bulgaristandan gelenler onların yerine konacaklarmış. Bursa'da yüz bin tane göçmen var. Bir odanın kirası 300 bin liraya çıktı. Halk başladı homurdanmaya. Kirada oturan adam başladı homurdanmaya. Çok büyük sıkıntılara sokmuştur ülkeyi." KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın "fevkalade sıkıntıda" olduğunu vurgularken, "Şimdi sanıyorum ki koptu. Kolay kınldı" dedi. Demirel, Kıbns politikasının hükümetlerle var olmadığını, halka mal olduğunu belirtirken, bu konuda ne kadar baskı olursa olsun geri dönülemeyeceğini ifade DYP lideri, Kıbrıs sorununda, etti. DYP lideri Demirel hükümetin Bulgaristanpolitikasını eleştirdi CUMHURBAŞKANI EVREN İLE GÖRÜŞECEK Kuveyt Emiri Sofya'dan habergetiriyor Haber Merkezi Bulgaristan1 da serbest bırakılan rejim aleylıtarlarının sayısı 5'e yükseldi. Bu arada Bulgaristan'dan vizeli gelenlerin sayısı 88, geri dönenlerin sayısı da 8 bin 330 oldu. AP'nin Sofya kaynaklı haberine göre Bulgar yetkilileri geçen mayıs ayında Tüıkler üzerindeki baskıyı protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklanan 5 muhalifı serbest bıraktı. Adının açıklanmasını istemeyen bir Batılı diplomat önde gelen Bulgar muhalifleri Aydınlar Sendikası lideri Konstanlin Trençev, Todoı Gagalov ve Yasar Nikolay Kolev'in 3 aydır tutuklu bulundukları Sofya'daki cezaevinden 4 eylülde tahliye edildiğini bildirdi. Bulgar muhalifi Gagalov Bağımsız Entelektüeller Birliği (Podkrepa)'nın başkan yardımcısı. Gagalov, muhalif yazar Kolev'le birlikte haziran ayında tutuklanmıştı. Podkrepa'nın başkanı Trençev ise Bulgaristan Türkleri'ni desteklediğini açıklamasından sonra Mayıs ayında tutuklanmıştı. Doğu Avrupa'daki dinsel konuları izleyen Keston Coliege adlı bir kuruluşun AP'ye verdiği bilgiye göre, "Dinsel Özgürlük Bağımsız Komitesi"nin kurucusu Ortodoks din adamı Hristofor SabeV ile aynı kuruluşun üyesi Anton Zaprianov da serbest bırakıldı. Zaprianov ile birlikte serbest bırakılan Sabev, 14 haziranda Türkler de dahil insanlann dini özgürlükjerini savunduğu için gözallına alııımıştı. dün Bulgaristan'a geçerek bu ülkenin uyguiadığı zorunlu göç politikası sonucu ortaya cıkan gelişmeleri Todor Jivkov'la görüştüğü belirtildi. AA'ya göre Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise, bugün Cumhurbaşkanı Kenan Evren'le görüşecek olan Şeyh Cafer ElAhmet ElSaTjah'ın, Bulgaristan sorununun çözümü için "arabulucn" görevi üstlenmek istediğini hatırlatarak, ziyaretin, sorunuıı çözümüne kaıkıda bulunabileceğini belirtiyorlar. Bu arada, Istanbul'da süren İSEDAK toplantısına katılan İKÖ üyesi ülkelerin delegasyonları da, emirin, İKÖ dönem başkanı olması dolayısıyla Bulgaristan sorununun çözümü için önemli bir görev üstlenebilcceğini bildiriyorlar. Kuveyt, İKÖ Genel Sekreteri Hamid El Gabid'in bu ülkcye giderek Emir'le görüşmcsinden sonra, Bulgaristan sorununun çözümüne ilişkin çabalarını yoğunlaştırmış ve geçen ay Kuveyt Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Süleyman Macit El Şahin, Türk ve Bulgar yetkililere Şeyh El Sabah'ın, sorunun çözümüne ilişkin mesajlannı iletmişti. Edirne Kapıkule'den Bulgaristan'a geri dönenlerin sayısı dünku 550 rakamı ile birlikte 7.164'ü buidu. Dün vizeli 20 kişi giriş yaparken, bu sayınııı toplanıı da 457 oldu. Kırklareli Dereköy'den dün 4 kişi Bulgarisian'a dönüş yaparken, 66 kişi de vizeli giriş yaptı. Dönenlerin sayısı 1.166'ya, vizeli giriş yapanlann sayısı da 3O5'e yükseldi. Bulgarlarııı son birkaç güııden bu yana vizeli göç hareketine hız verdiği, dönenlerlc vizeli giriş yapanlar arasında dengeyi kendi lehlerinde tııtmak istedikleri bildirildi. Gelenlerdönenler Devlet KonukevVne mühür İSTANBUL (AA) Çırağan 'da yapımı süren Devlet Konukevi hiztnet binaları, ruhsatsız olduklan gerekçesiyle Beşiktaş Belediyesi'nce bügün mühürlenecek. Beşiktaş Belediyesi'nden yapılan yazı/ı açıklamada, Devlet Konukevi hizmet binaları inşaatının, Belediye Başkanı Ayfer Atay'ın talimatlarıyla bugün saat 10.30'da mühürleneceği bildirildi. Kuveyt Emiri Kuveyt Emiri Şeyh Cafcr ElAhmed KlSabah, Bulgaristan'daki Türklerin durumuyla ilgili gorüşmeler yapmak üzere bugün Türkiye'ye gelecek. Yetkililer, Belgrad'da devam eden Bağiantısızlar Konferansı'na katılan Kuveyt Emiri El Sabah'ın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle