Katalog

CUMHURİYET/ 6 EYLÜL 1989 Marmaris Piyango milyarderi Erkek modası Hayali ihracat davası sürüyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) De\'let Guvenlik Mahkemesi'nde görülmekte olan 55 milyon dolarlık Marmaris hayali ihracat davasına devam edildi. Sıkı guvenlik önlemleri allında dün yapılan duruşmada tanık olarak dinlenen Ercurnent Kavaklı, Atlas U.luslararası Dış Ticaret A.ŞIye ihracattan dolayı gelen paraların tumünün Turan Çevik'e venldiğini soyledi. DGM savcılığınca 27 sanık hakkında açılan ilk dava dosyası ile Turan Çevik'in iş ortağı olduğu one sürülen Atlas Dış Ticaret A.ŞInin Yonetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akın Yıltnaz ve avukat Süleyman Sezai Yazır haklarında açılan iki dava dosyası birleştirildi. Bu iki dava dosyasının birleştirilmesiyle sanık sayısı 28'e çıktı, tutuklu sanık sayısı da 18 oldu. Salüı Dede gizlice evlendi İZMİR (AA) Milli Piyangot nun yılbaşı çekişilinde 5 milyar lira kazanan 83 yaşındaki Salih Gümiişçay, tedavisi sırasında hemşireliğini yapan, kendisinden 40 yaş küçük Bi.sen Özbayrak ile evlendiğini açıkladı. Yeni aldığı Hatay Caddesi üzerindeki deniz manzaralı evinde önceki gün gizlice nikâhlandığını belirten Gumüşçay, "Düğün ve balayı, bence, müsriflikten başka bir şey değil" dedi. Salih Gumüşçay, bundan böyle eşinin çalışmayacağını ve ömürlerini baş başa evlerinde geçireceklerini söyledi. AA'nın görüştüğü belediye yetkilileri, Salih Dede ve Birsen Hemşire'nin nikâh işlemleri ile ilgili bir kayda rastlanmadığını belirttiler. Birsen Hemşire ise, bu durum üzerine "tzmir'de evlendik. Nikâhı dün kıvdırdık" dedi. Babaoğulun pazar gezmesi a ÎS2 Hayvanat Babçesinin yeni sakini minik kaplumbağa, babasıyla birtikte çıktığı pazar gezmesinde zıyaretçilenn büyuk ilgisini ve sempatisini topladı. Iki haftalık yavru kaplumbaöa yalnızca 85 gram, 40 yaşındaki babası ıse 3&5 kilogram ağırtığında. (Fotofiraf: AP) Paris'te duzenlenen bir moda defilesinde 1990 sonbaharyaz erkek modası sergilendi. Nikos imzasını taşıyan fotoğraftaki siyah renkii transparan giysi izleyicilerden buyuk beğeni topladı. (Fbtoğraf: AP) Verdi'nin ünlü operası Aida, Paris'ten sonra Toronto'rJa da şaştrbcı bir gösteriye dönüşecek. Operanın halka sevdirilmesi duşüncesinden harekeöe yetkıliler Aida'yı açıkhavada sahneleyecekler. Fotoğrafta görulen sfenks de dekorun bir parçası olarak kullanılacak. (Fotoğraf: REUTER) Torontfya taşınan sfenks HABERLERİN DEVAMl Greve dur ' (Baştarafı 1. Sayfada) maddeye göre yelkiii iş mahkemesi kararı ile durdurulur. Kanuni bir lokavtın işyerini temclli olarak kapalı tutmak amacıyla yapıldığı kesinkşmiş mahkeme karanyla sabil olursa, mahkeme karannın lokavt yapmış işverene veya işveren sendikasına bildirilmesi ile birlikte lokavl durdurulur. Yetkili mahkerae 15. madde uyannca belirlenir." Hukukçulara göre, iş mahkemesinin verdiği ihtiyati tedbir kararı temyiz edılemıyor. Türkiye Demir Çelik İşletmeleri kararın uygulanabilmesi için İcra Dairesine başvuracak. İcra Dairesi'nin bugün kararı sendikaya tebliğ etmesi durumunda işçilerin 24 saat sonra işbaşı yapmaları gerekiyor. Ankara 5. İş Mahkemesi, 18 eylülde yapacağı duruşmada, grevi durdurma kararını kesin karar biçimine dönüştürdüğü takdirde, Çelikİş Yargıtay'da temyiz yoluna başvurabiliyor. Yargıtay'ın mahkeme kararını bozması halinde ise, Çelikİş yetki talebinde bulunarak, sözleşme görüşmelerine yeni baştan başlayacak. boyle bir sonuç alınabileceğini de bilmiyorduk. Bu karann, butün sendikacılara ders olması gerekir." Kararı yönetiın kunıllarında görüşeceklerini belirten Ersöz. MESS'in tavnnı açıklayacaklarını sözlerine ekledi. karar gösteriyor ki. siyasal iklidar belli bir zaman sııreci içinde grevin sürmesinde yarar bulmuş ve iktidarın koruyucu şemsiyesi altında beslediği kişilerin bekledikleri sonucu elde elmelerinden sonra grevin ertelenmesi >oluna gidilmiştir" dedi. Keskin, iktidarın grev suresince izlediği tutumun "hesabının sonılacağım" da belinti. DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoglu da demirçelik grevinde yaşananların hükümetin, "Yüce Divan'a sevk edilmesi için yeterli neden oluşrurduğu" görüşunü savundu. Stirgün utanç verici (Baştarafi 1. Sayfada) MYK'nın önceki gün yapılan toplantısında sürgun olayı tartışıldı. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, "Bu karar utanç vericidir. tlkd bir karardır" derken Genel Başkan Erdal İnönü de sürgun edilen partililerin yasal haklarını aramalarını istedi. Toplantıda sürgun konusuyla ilgili Başbakan ve bakanlar da dahil olmak üzere gerekli temaslarda bulunması için Deniz Baykal'a tam yetki verilirken, MYK üyesi Ali Dinçer'in bölgede incelemelerde bulunması kararlaşürıldı. Merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Af örgütü (Amnesty International) Olağanüstü Hal Bölgesi'ndeki sürgünlerle ilgili incelemeye başladı. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorularını yanıtlayan Uluslararası Af Örgütü Turkiye Masası Sorumlusu Halmut Oberdiek, "Yetkili kurullar tüzüğu incelemeye aldı. Sanıyorum yann (bugün) bir karar verecegiz. O insanlar için ne yapabiliriz, bunu araşunyonız. Bu olayın insan haklan ihlali olduğundan kuşkumuz yok. Aralannda avukatın da olması içeride ve dışandaki birçok insanı savunmasız dururada bırakacakür" dedi. t< Muhalefetin tepkisi SHP Genei Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin, ANKA'ya göruşlerini açıklarken, aylardır suren grevin, "damdan düşercesine" sona erdirilmesini dikkat çekici olduğunu soyledi. Keskin, "Bu Kürt sonınu ABD'nin (Baştara/ı 1. Sayfada) görüşlere sahip Amerikalıya ise konuyu savunmak haylı güç. Nitekim ABD Dışişleri BakanlığYnın Kürt konusunda her yıl Türk devletinin tüylerini ürpcrten ifadelerle yayımladığj insan hakları raporu, bu konuda gerekli asgari eğitım düzeyini hayli aşmış kişilerce kaleme alınıyor. Amerikan Dışişleri Bakanhğı, ülkenin iyi eğitim görmüş, entelektüel rüzgârlara açık kadrolarından oluşuyor. Bu eğitim düzeyındeki kadrolar dünyanın her ülkesinde olduğu gibi Amerika'da da azınlık konulanna çok duyarlı. Nitekim Dışişleri Bakanlığı'run Kongre'ye yolladığı son bütçe sunuş raporunda Doğu Anadolu'da hem "gerilla ayaklanması" bulunduğundan hem de "alçak yoğunluktaki terör faaliyetinden" söz ediliyor. "Gerilla ayaklanması", Kürtleri memnun edebiiecek bir tanımlama. "Terör faaliyetinden" söz edilmesi de Türk tezlerine uyguıı. Bu yaklaşım ABD Dışişleri'nin bu konudaki diğer açıklamalan ile de kesişiyor. Eski Dışişleri Sözcüsü Charies Redman, Kürt liderlerinden Talabani'nin geçen yıl Washington'a gelişi dolayısıyla şu açıklamayı yapmıştı: "ABD'nin politikası, Kürtlerin gayelerine banşçı yoldan ve bölgede mevcut devletlerin sınırlan içinde kavusmalan yonundedir. Amerika bu ülkelerin içişlerine kanşmaz." Redman'in bu açıklaması, o anda ağızdan kaçmış bir cümle değil, aksine, brifingden önce ilgili rnasanın her sözcüğü dikkatle seçerek hazırladığı bir metindi. Ve Kürtlerin aranacak hakları olduğunun Amerika tarafından kabul edildiğı anlamına geliyordu. ABD'nin Kürt gayelerini kabul eden bu politikası 1980'lerde yeni ivmeler kazanmış olabilir, ama kökeni hayli eskilere dayanıyor. Örneğin tran Contra skandalırun kahramanlanndan General Secord, Kongre soruşturma komisyonunda verdiği ifadede, bolgedeki bazı Kürt aşiretlerini desteklediklerini açıklamıştı. Gerçi daha sonra bu destek durdu, hatta 1978'de Jimmy Carter, Başbakan Bülent Ecevit'e güvence verdi, ama yine de Türkiye ABD'ye bu konuda hiçbir zaman tam olarak güvenemedi. ranınca da olay önknemiyor, silahlı kuvvetler olarak biz yıpranıyonız" diye bir hava verilmiş Washington'a. Türkiye'de bunun durdurulamarnasının, askeri kanada, "Asıl işiniz bu, onu da başaramadınız" gibi eleştiriler getiriyor olmasmın farkındalar ve "Bu eleştirileri ortadan kaldırmaya yardım için elimizden bir şey gelir mi?" diye bir arayış içindeler noktası" olarak algıladığı bilinir. Kurt lideri Talabani, ABD Dışişleri tarafından kabulünde bu karta oynadı ve Kürtleri tsrail ile birlikte ortadoğu'da bir arada yaşayabilecek "Arap olmayan ırklar" arasmda saydı. Talabani'nin bu yaklaşımı çok ilgi uyandırdı. Sonuç olarak, böylesine birçok faktör varken Kürt konusu giderek daha fazla alevlenecek demek mümkün. Bir de tabii genel dünya dengeleri var. Batı'nın Ortadoğu'daki çıkarları ortada. tki kutup üzerine kurulmuş dünya dengeleri sarsıntı geçiriyor: Pasifik havzası ve Avrupa Topluluğu diye yeni iki süper ekonomik güç doğuyor. ABD'nin bu kutuplan dengeleyebileceği yerlerin başında Onadoğu geliyor. Bir de tabii bu konunun Bulgaristan Türkleriyle kesiştiği nokta var. Türkiye, Bulgaristan ile gelinen nokta nedeniyle konuyu, biraz da zoraki olarak uluslararası kuruluşlara göturecek. Bu, karşı tarafta Kürt konusuna dönük olarak nasıl bir hareketlenme sağlavacak? ' Sürgün"e sıcak ilgi 2 Eylül 1989 gecesi, 48 saat içinde bölgeyi terk etmeleri için polisçe kendilerine tebligat yapılan Zubeyr Aydar ve Mehmet Ali Sevilgen, önceki gun Siirt'ten uğurlandılar. Saat 15.00*16 Ankara otobüsune binmeden once belediye onune gelen Aydar ve Sevilgen'e sevgi gösterilerinde bulunuldu. Tepkiler "Surgün olayı" uzerine Cnmhuriyel'in sorularını yanıtlayan milletvekilleri, Türkiye Barolar Birliği, Turk Hukuk Kurumu ve İnsan Haklan Derneği sürgun olavına tepki gosterdiler. Kemal Birlik (ANAP Siirt Milletvekili): Uygulama çözüm sanılmasın. Ülkeye zarar getirir. Surgünle insanların düşünceleri değiştirelemez. Ahmel Türk (SHP Mardin Milletvekili): Türkiye'de demokrasi olmadığının en somut gostergesi. Barışın konuşulduğu 21. yüzyıl dünyasında utanç verici bir uygulama. Orhan Veli Yıldırım (SHP Tunceli Milletvekili): Yuzkarası. De Tepkiler Bağımsız Çelikİş Sendikası Genel Başkanı Metin Türker, grevin durdurulmasını "toplu pazarlık sistemini altüst eden bir girişim" olarak niteledi. Turker, Türkiye Demir Çelik tşletmeleri Genel Mudürliığü'nün hükümetin baskısıyla mahkemeye başvurduğunu savundu, kararı "gülerek karşılamayaçaklannı" kaydetti. "Bu karar hükiimeti ve Türkiye Demir Çelik İşletmeleri'ni büyük sıkııfırtara sdkacaknr" diyen Türker, Cumhuriyet muhabirine şunları söyledi: "TDÇİ Genel Müdüriügü, grevi durdurrnuştur. Çelik işçisi eli kolu bağlı oturmayacaktır. Demir çelik işçisinin durumu bu yöntemle kapanacak bir vara değildir. 4 a> çelik işçisini oyalavacaksın, bu arada bazı kişiler demirçelik ithalatından buyuk paraiar kazanacak, sonra çelik işçisini aclıga raahkum edecek bir kararla grevi durduracaksın. Kararı gülerek karşılamayacağız tabii. Demir çelik işçisi bu kararla açıkça tahrik ediliyor." Türkiye'ye baskı Peki Amerika, TurkAmerikan iUşkileri pahasına Kurt konusuna girer mi? Bu soruyu yönelttiğimız bir ABD Dışişleri yetkilisi şöyle konuşuyor: "Durum şöyle: Kürtlere bir sempati olduğu yadsınamaz, ama Kürtlerin yaşadığı dort ülkeden bir Kürt vatanı yaranlması gibi bir konn resmin içinde vok. Birincisi, Amerikan kamuoyu Kürt konusu diye bir sorundan haberdar değil. Aktif bir Kürt lobisi yok. Ikincisi, Kürtlerin dağıldığı diğer ülkeler karşısmda elimizde hiç bir kart yok. Türkiye orneğinde var, ama tran, Irak, Suriye ne olacak? Türkiye açısından bu kart Türkiye'nin Kurtler için daha yaşanabilir bir yer hatine gelmesi yönünde kullanılabilir, ama daha ileriye gitmez. Kürtler de bundan 6tesine oynarlarsa yarulırlar. Çünkü konu Türkiye'nin ve yaşadığımız zamanın otesinde bir problemdir. Fakat Çin'deki azınlıklar dışında. 20 milyon nüfusla Veryüzünde.tek kanş toprağı olmayan en büyük etnik grup da Kürtlerdir." Kürt konusunun Amerika'yı çok yakından ilgilendiren bir diğer yönü de alçak yoğunluktaki çatışmaların "jüksek yoğunluğa" çıkarak dış tehdit getirebilme yeteneği. Ünlü ABD'li stratejist Albert NVoblstetter'in başında bulunduğu bir komisyonun geçen yıl yayımladığı "ayrımcı caydıncılık" raporunun ana temalarından birisi buydu. Nitekim iki yü önceki Kerkuk krizi sırasında boyle bir tehlikeatlatıldı. Iran, Türkiye'nin "yaşamsal ekonomik bölge" ilan ettiği IrakYumurtalık petrol boru hattma doğmdan saldıramadığından, bağımsızlık sözü verdiği Kürtleri hareketlendirmek istedi. Ancak Türkiye'nin kararhlığı caydıncı oldu. Bu kriz esnasında VVashington'da duzenlenen "Amerika ve Körfez Güvenliği" konulu bir panelde konuşan eski ABD Dışişleri Bakanı Alexander Haig, "Türkiye, Irak'ın haritasının yeniden çizilmesine seyirci kalamaz" demişti. mokratlan barındırmamayı amaçlıyorlar. Biz Ceza Yasası'ndan bile sürgünleri kaldırmaya uğraşırken,' idarenin keyfi sürgünü oluyor. Doğu insanlanna şüpheli gözüyle bakılıyor. Kamer Genç (SHP Tunceli Milletvekili): İnsanları yurdundân ediyorlar. Bu ilkel devletlerde olur. Bu faşizmdir. Adnan Ekmen (SHP Mardin Milletvekili): Tepkimiz sert olacak. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Önder Sav, uygulamayı eleştirerek "Yasalann ve mevzuaün verdiği hak ve yetkidir görüntüsü altında bu tür uyguiamalar, demokratik hukuk devleti ilkesi, hukukun üstünlüğü kavramı, adalet duygusu, insan hak ve özgürlükleri ile bağdaşmaz" dedi. Turk Hukuk Kurumu Başkanı Muammer Aksoy, sürgun uygulamasının kişilerin işleyecekleri suçlardan ötürü haklarında ceza davası açma olanağı mevcut iken bu yola gidilmeyerek adeta "kanunsuz sqç olmaz, kanunsuz ceza olmaz" ilkesinin çiğnenmesi niteliğinde olduğunu belirtti. İnsan Haklan Derneği Genel Başkanı Avukat Nevzat Helvacı, sürgun uygulamasının, henüz demokrasiden ve ozgürluklerden ne kadar uzak olduğumuzu gösterdiğini belirterek "Bu uygulamanın dayandınldığı yasa hükümleri, anti demokratik ve hukukun evrensel kurallarına aykırıdır. Hukuk dışı >ollarla hukuksal sonuç' lara vanlamaz. Devlet, hukuk içinde kalmak zonındadır. Hukuk devletinin gereği budur. Ülkenin bu yöresinde olup bitenler karanlık içinde cereyan elmekledir. Kamuoyunun doğnı bilgilendirilmesi bakımından bu yörenin üzerindeki karanlık kaldınlmalı ve aydınlığa kavuşturulmalıdır" dedi. EVET/HAY1R OKEffAKBAL (Baştarafı X Sayfada) Kulesi'ni, Galata Kulesi yaparak; Pierre'i Mehmet yaparak 'milli' Fransızca öğretilecekti! Bütün ders kitapları değiştirıliyordu, coğrafyanın, tarihin, matematiğin, fiziğin 'milli' açıdan işlendiği kitapları okutacaklardı çocuklarımıza! Dünya kadar para harcandı, yaz ayları öğretmenlere zehir oldu. Sonuç? Sonuç sıfır! O kitaplardan biri bile okutuluyor mu dersiniz? Hiç sanmam. Bay Dinçerier'in devlet bütçesine yüklediği giderin hesabı nedir? Bunu kimse düşünmedi şimdiye kadar. Yüzlerce eğitimcinin toplandığı bir salonda Bay Dinçerier'in iki başmüfettişe karşı 'Soyleyin bakalım, bu konuyu biliyor musunuz?" diye sınava çekmeye kalkışması da belleklerdedir. 'Biliyoruz, ama size yanıt vermeyiz' diyen eğitimcileri salondan attırması da Dinçerler döneminin unutulmaz bir olayı olmuştu. Bir gazetecinin canını sıkan bir sorusuna verdiği, "Sen yoksa AIDS'Iİ misin" sözleri de tarihe geçecek potlar arasmda yer almıştı. Bay Dinçerler şimdi Meclis Başkanı olacak, oyle mi? Bir İnsan bu cüreti nasıl bulur, devletin iki numaralı kişisi olmaya kendini nasıl yakıştırır? Kimdir Vehbi Bey? Bir mühendis. 12 Eylül rüzgârının Meclise soktuğu bir deneyimsiz kişi. İlk gorevinde tüm basının dilıne düşmüş, halkımıza eğlence konusu olmuş biri... Hangi başarısı, hangi becerisi, hangi niteliği ile cumhurbaşkanından sonra gelen, gerektiğinde cumhurbaşkanına vekâlet etmek görevini de yüklenecek bir insan olmaya kalkışır? Üstelik SHP ve DYP oylarını da bekliyormuş! SHP ve DYP'nin 150 oyunu alırsa kesin biçimde Meclis Baskanlığına seçilir! Ne ince hesap değil mi? DYP'lileri bilmem, belki Özal'a kızıp Dinçerler'i yeğlerler. Ama SHP'liler bunu yapabilir mi? SHP üst yonetiminin ne çeşit yanlışlıklar yaptığı ortada, ama bu kadar ileri gidebilirler mi? Dinçerler'e oy vererek Meclis Başkanı seçtirirler mi? Bu kadarını ummuyorum, yine de belli olmaz. TBMM başkanlarını bir anımsayalım: Mustafa Kemal, Kazım Karabekir, Ali Fuat Başgil, Şükrü Saraçoğlu, Abdülhalik Renda, Refik Koraltan, Fuat Sirmen vb... Belli aşamalardan geçmiş, kendi alanlarında başarılar kazanmış kişiler... Dinçerier'in hangi başarısı, hangi niteliği var Meclis Başkanı seçilmek için... Sen yoksa AIDS'Iİ misin?' diye gazetecilere çıkışan bir kişinin Meclis Başkanı secildiği bir ülkenin yurttaşı olmak hepimiz için utanç verici olmayacak mı? mm Sevgiden, banştan, bilimden yana, yiğit ADNAN'ımızı e| Yılmaz ne diyor? Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz karan, Adnan Menderes Havaalanı'nda gazetecilerden öğrendi ve "Grevin mahkemeye müracaat edilmek suretiyle ertelenmesi keyfiyeti demokrasi ve hür sendikacılıkla asla bağdaşmayan bir harekettir. Bu karan şiddetle kınıyorum" dedi. TURSEMİN REHBEüÜ&İNDE İMGİLTERE'NİN 5EÇKİN DİL OKULLARINDA YAZK1ŞYAPABÜTÜNYIL İNĞİÜZCE Ö6RENİN... • inı bir kaza sonucu yitirdik. ® ' s e v g * ^°' u s ı m s ı c a ^ g*nü5uyie sonsuza dek aramazda yaşayacak. EŞİ: DÖNE DAĞISTAN OĞLU: KUTLU DAĞISTAN ANMA MAHİR ÇAKIR bitmeyen sevgin artan özlemle hep bizimlesin 6 Eylül 1989 Onuncu yıldönümünde her şeyimiz Bakaıun sözleri Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı İmren Aykut, ANKA'ya yaptığı açıklamada, tarafları serinkanu bir değerlendirme yapmaya çağırdı. Aykut, şöyle konuştu: "Mahkemenin olayı hangi esasa dayandırarak karar verdiği önemlidir. Bunu şu aşamada bilemiyonım. Ancak, hukuk devleti içinde yargı kararlanna saygı duymak zorundayız. Gönül isterdi ki, sorun mahketne karanyla değil de kendi doğal zemini içinde çözıimlensin." Dün akşam İstanbul'a gelen Devlet Bakanı Cemil Çiçek, AA muhabirinin "İşletme mahkemeye baştunırken size bilgi verdi mi" sorusuna, "Karar verilmiştir. Netice itibari ile verilip verilmemesinin o kadar önemi yok" diye konuştu. Çiçek, şöyle devam etti: "Türkiye'de hukuk devieti vardır. Hukuk nizamı içinde herkesin yasalara saygı göstermcsi mecburiyeti var. Mahkeme bu vönde karar verdiyse saygı duyanm. Ama masa başında çözümlenmesini lercih ederim. Taraflar bir araya gelip görüşeceklerdir. Çünkü bu karar grevi durduruyor. Yoksa iicreü tayin etmiyor." KONAKLAMA YEMEK HARaMAlARlNIZI ARTIKTAKSJTLEDE AİLESt Acı hiç kuytularda kalmadı Annemiz ABD Savunma Bakanlığı'mn yıl başında yayımladığı "Terörist Örgötlerin Profılleri" başhklı raporda PKK'nm rapor dışı tutulmuş olması da Türkiye'de soru işajetlerine yol açmıştı. 1987'de, özel operasyonlar ve alçak yoğunluktaki çatışmadan sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı, Buyükelçi Charles VV'hitehouse yönetiminde kurulan bir komisyon, yeryüzündeki terör örgütlerini tek tek incelemeye başladı. Ön elemede, 200 olarak ortaya çıkan terör örgütleri arasmda PKK da vardı. Ancak sayıyı 50'ye düşürmek amacıyla yapılan ikinci elemede ABD Dışişleri Bakarüığı ile de yapılan danışmalar sonucunda PKK listeden çıkanldı. Liste dışı kalan bir başka örgüt de, Nikaragua Contraları idi. Komisyonun üzerinde karar kıldığı örgütlere ilişkin metin ise Savunma Bakanlığı Askeri tstihbarat Terör Analiz Dairesi tarafından haarlandı. Yani PKK'nm liste dışında kalması MESS'in göriişü tesadüflere değil, bir seçime daMadeni E^ya Sanayicileri Sen yanıyordu. dikası (MESS) Genel Başkanı Ancak bu, PKK'nm Amerika Bahri Ersöz, kararı İstanbul'da AA muhabirinden öğrendi ve tarafından çok yakından izlenme"Mahkemenin grevi durdurabil diği anlamına gelmiyor. Hem mesine anlam veremiyonım. Böy PKK'nm faaiiyetleri ile çok ilgile bir yelkinin olabileceğini liler hem de Türk birliklerinin zannetmiyorum" dedi. Daha son PKK karşısmdaki performansı ile. ra kararı değerlendiren Ersöz, şu PKK'nın saldırılarının hâlâ önlenememiş olması konusunda, "Asgöruşleri belirtti: "Mahkemenin karan üzerine kerlerin arkasında siyasi destek şimdiye dek yorum yapmayacağım. Karar ve olsaydı rilmiştir, önemli olan neler olacağıdır. Bizim MESS olarak mahkemeye boyle bir başvurumuz olmadı. Hukuksal olarak durduruimuşlu" gibi bir inanca sahipler. "Hükümet bize arka çıkamıyor, biz sert önlemler alsak desteklemez, boyle çekimser dav tur§enı İNGİLİZLİSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Yahudi lobisi Kürt konusunda bir de İsrail boyutu var. Örneğin Kerkük kri Cumhuriyet Cad 173/4B Elmadağ 80230 Istanbul Hilton Oteli Karçtsı zi sırasında, üst düzeyde bir Türk diplomatınm bize aktardığına gö Tel. 148 39 77148 79 43148 28 49 re, "İsrailliler Kerkük işini aklı Fax 132 97 29. Tlx. 27498 tusmtr mıza düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlardı". Irak'ın Kurtlere karşı kimyasal silah kullanmasının Amerikan kamuoyu gündeminin üst sıralanna oturmasında da Musevi lobisinin çok rolü olmuştu. Bunun sebepleri şöyle sıralanıyordu: 1727 tkflan aramda kl «• M iMnmı luvaniv İçin gu1. Irak, Oıtadoğu'da gaz kuln n l ı t*k yol AV MİR'lık lanmayı âdet haline getiriyordu. vapmaktır Eğer başlangıçta buna bir set çeçocuk bakarak kilmezse Ueride güdumlü füzelerle İNOİLİZCENİZİ Israil'e karşı kullanabilirdi. ABD, GEÜŞTİREBİÜRSJNİZ. bunun üzerine Kürt lideri Talabani'yi Nevv York'taki "Kürt Programı" adlı örgütun Musevi yöneticilerinin düzenlediği bir orGELİN GÖRÜŞELİM ganizasyon sonucunda resmen kabul ederek Bağdât'a bir "gözdağı" verdi, Irak gaz kullanmaya devam ederse neler yapabiLimıtea Şırketı leceklerini gösterdi. ABD, savaş Türkıvenin ılK tecrübesi kazanmış bir Irak'ın tsnv n u ı ncrKTA^ı Kuraia« 1964 rail'in güvenliği açısından yaratabileceği tehditten hep tedirgin olBarbaros Bulvarı du. Mazharpaşa Sokak 2/9 BEŞİKTAŞrtSTANBUL 2. Israil'in oteden beri Türkiye 1M: 161 43 M • 87 ve Iran'a, Ortadoğu'nun "Arap F«x: 159 76 96 olmayan uluslan" olmaları açı1MS*k: 158 53 42 sından ayrı bir dikkat verdiği, buİZMİR Ifcfc 22 38 86 nu kendi varhğına bir "nirengi kaybettik. RECEP ÜNVEREN VE KARDEŞİ Antalya'dan Kızları ve Oğullan NAHİDE UNVEKEN'i AJNMA Geçmişten Geleceğe • • • AzizNESİN SadunAREN Şahabettin BAKIRSAN • Yüksel SELEK • Çağatay ANADOL • • HalilBERKTAY Serhat BUCAK İNGILTERE'de İNGILIZCE Yitirişimizın 40. gününde sevgili varlığımız Dn MUZAFFER özlem ve sevgiyle anıyoruz. ÇOCUKLARI VE TORUNLARI ADBVA EŞİ: SEMİHA TAKGAY CUMHURİYET KÎTAP KULÜBÜ UŞAK TEMSİLCIMİZ İLGİLENİY0RSAN1Z Ruhi Su Dostlar Korosu Ataol BEHRAMOĞLU Can YÜCEL Dia Gösterisi • 10 Eylül Pazar saat 2 0 Açık Hava Tiyatrosu DAVETİYELER = ADIMLAR Tem. KARYA KÜLTÜR M. MODA ve DÜNYA S. ZEKt DÜMEN'in vefatını üzüntüyle öğrendik. Ailesine ve dostlarına başsağlığı dileriz. CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ