25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU lfleteoroto|i Gerel MudürHJğıJ'nden afenan bilgiye göre: yurdun kuzey kesimlen parçalı bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz kiyılan yer yer sağanak yağışlı, r ^ öteki yerler u bulutlu ve açık geçecek. „ > 3 Hava stcaklığı: Ûnemh bir Ceğişitdik ol C ' mayacak Rüzgâr: Ku2ey ve batı yönler ~n den hafit, ara sıra orta kuvvette esecek. Demzlerimızde ruzgâr: Akdeniz'de kıble ve lodos, öteki denoterimizde yıldız ve karayeMen 46 kuvvetimte. saatte 1627 denc ntf hda esecek. Deniz: Hafif çalkanolı, açıklarda mutedil dajoalı olacak. Van Golu nde hava: Parcalı ve u i ı u m Adana Adapazarı Adıyaman Alyon Ankara Antakya Arrtatya Artvin A A A A A A A A B HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 33° 18° Oıyartetar 24° ! 3 ° K m e 32° 13° Eranran 26° 11° Eramjm 25° 5°Es)dşehir 26° 10° Gaziantep 31° 25° Giresun 30° 16» Güfliüşfıane B 23° 14° Hakkari A A A A A 22° 9°Kastamonu A A 20° p A 2G° 10° KıtUarei A 2e°14°Kooya A 28° 10° Kütahya A 31° 16° Malatya 27 EYLÜL 1989 DÛNYA'DA BUGÜN A A A A A Y Y B B A A Budapeşte A Cenevre A Cezayir A CiıMe A DuUyî B Ffanlrfuci A Gifne Y Hetsinkı A Kahıre Kopenhag Y Köm B Lettoşa A Arastertam Anvnan Atina Bajdat Barcekma Basci Belgrat Berlın Bonn 20° 30° 28° 34° 27° 18° 24° 19° 18° 19° 22° 20° 32° 36° 37° 18° 33° 14° 31° 17° 18° 32° Lenmgrad Londra Madrid Mılanc Montreal Moskova Munih NnvYorfc Oslo Paris Pt3g Rıyad Roma Sotya Şam B 15° B 22° A 28° A 24° A 29° B 15° B 17° Y 13° Y 17° A 21° B 21° A 37° A 26° B 21° A 30° A 29° Tetkm A 32° Tünus A 21° Varşova A 23° Venedik B 20° Viyana VösJnngton B 19° Zjrih Y 18° BİK* Bdu u g e ç e c e k R a d f g ü n e y ve batı yftnterden hafif, ara s ı r a o r t a lovyette esecelT guruş uzaktığı 10 km doJayında bulunacak. jftl kuçük dalaalı olacak. Bvsa Çanaktate Çonım DenzS A A A A 33° 12° Mamsa 24° 10° K.Mara? 28° 11° Merein 26° 5°Mu0a 24° 9°Mı>ş 33°16°Nljde 22°18°Ort 26°1O°Rİ2E 28° 12° Samsun 28° 9°Siirt 23° 15° Sinop 29°18°Sıvas 24° 6°Winla8 22° 13° Tntaoa 27° 9°»mcei 23°12°Uşak 26° 10° Van 26° tt° Vbzgat 30° 11° ZonguUak A 31° 16° A 32° 18° A 33° 22° A 30° 16° A 22° 9° A 26° 11° Y 22° 18° V 22° 17° V 22° 19° A 33° 16° A 22° 18° A 27° 11» A 24° 14° Y 22° 18° A 30° 18° A 27° 16° A 21° 7° A 26° 10° A 21° 14° POLİTİKA VE ÖTESt MEHMED KEMAL Bir Şiir Tutkunu... A açık B Oulutkj K karlı S sıst V Kahiret BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Aıazi üzerindeki çeşitli noktalann yükseltilerini beürlemek amacıyla yapılan işlemlerin tümü. 2/ Mevki, makam... Bir ay adı. 3/ Izmir'in bir ilçesi... Karakter. 4/ Uyuşuk, miskin. 5/ Bir görevin yürütülebilmesi için raerkez olarak seçilen yer... tki anlamı olan bir sözcüğün akla en az gelen anlamımn amaçlanarak kullanüması sanatı. 6/ Sergen... özsu. 7/ Ne \y\ odirn elementinin simgesi... Katışıksız, saf... Neoplazma. 8/ Gezinti yeri. 9/ tstanbul'un Beyoğlu semtinin eski adı... Zayıf, sıska. YUKARIDA.N AŞAĞIYA: 1/ Gece müziği. 2/ Oylumlu... Çarpışma, «arsınu. 3/ Yüreğin gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı... Asamasız asker. 4/ Fazla bön, avanak... YürUrken dayanmak için kullanılan kalın sopa. 5/ Ortaoyununda taklitçi. 6/ Kuzu sesi... tsa Peygamber'in doğum yeri olan köy. 7/ Atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke... Erbiyum elementinin simgesi. 8/ "Kuvvet, güç" anlamında bir sözcük... Yüz. 9/ Fas'ın plaka işareti... Asma, fasülye gibi sanlgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen smk. IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Inönü'nün Çıkışı... IZMIR SHP lideri Inönü'nün dün sabah yaptığı çıkış, sosyal demokrat tabanda ilgiyle karşılandı. Bugüne değin cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi açık bir tavır almayan SHP'nin böyle bir eyleminin inönü tarafından açıklanması ANAP üzerinde de şok etkisi yaptı. Şimdi geriye dönelim... Başbakan Özal, önceki gün "Diyaloğa evet" diyordu. Yani, İnönü'nün uzlaşma önerisine yaklaşıyordu koşullu olarak: Ancak evet, ama TBMM'ye şunun ya da bunun aday olup otmayacağına hayır derim. Uç gün önce SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal bir açıklama yapmıştı. Baykal, "Özal sanırım aday değil" demişti. SHP kulisierinde Genel Sekreter Baykal'ın bu sözleri şöyle yorumlandı: Deniz Bey'in galiba bildiği bir şey var... Dün sabah kimi SHP'li milletvekillerine özal'ın, "Cumhurbaşkanlığına ben yakışırım" anlamı na gelen sözlerine karşı "Ne diyorsunuz?" sorusunu yönelttik. Aldığımız yanıtlar birbirinin benzeriydi: Cumhurbaşkanlığı konusunda partimizin net bir tavrı yok. Onun için Özal'ın adaylığı artık kesinleşmiştir. Buna kimse engel olamaz. Ne demekti bu sözter? Özal, gizli oylamada SHP'den 2025 milletvekilinin kendisine oy verebileceğini üstü kapalı biçimde anlatıyordu. Belki SHP milletvekilleri de Özal gibi düşünüyorlardı. Aynı saatlerde dört SHP milletvekili istifa gtrişimindebulunuyordu. İnönü, milletvekillerinin istifa girişimlerini geriye çevirirken, MYK da istifanın demokrasiye yarar sağlamayacağına ilişkin karar veriyordu. Bir SHP'li yetkili, dün bu konuda aynen özal gibi konuşuyordu: Bazı arkadaşlarımız şovmenlik yaparak seçmene selam göndermeyi seviyor. Haklıydı SHP'li yetkili. Delege tabanında güçsüz kalan politikacılar bu tür oyunları severdi. SHP lideri İnönü'nün bastan beri tavrı açıkt. 1 eylülde Meclis'e girilecek, oylamaya katılacaktı tüm SHP'liler. Şimdi gündemde cumhurbaşkanlığı seçimleri vardı. SHP yine Meclis'e girecek, oylamada hazır olacaktı. Günlerdir yazıyoruz, çiziyoruz. SHP'nin cumhurbaşkanlığı seçimterine ilişkin açık bir politikası yok. MYK toplantısından sonra bu kez "Çıktığı yerden onursuzca indiririz" açıklaması çıktı. SHP Genel Sekreteri Baykal, bu sözü zaten daha önce birkaç kez söylemişti. Ondan önce ise Demirel aynı tümceyi kullanmıştı. Hem Meclis'e gireceksiniz, hem oy vereceksiniz haydi boş oy verdiniz ondan sonra Özal'ı Çankaya'dan nasıl indireceksiniz? İktidara doğru yürüyoruz İktidar olduktan sonra bir anayasa değişikliği yaparız, olur biter... İyi de iktidara nasıl geleceksiniz? Kamuoyu araştrmalannda oylar yüzde otuzlarda takılıp kalmış. B«lediyelerde durum yürekler actsı. Hizipleşme, kavga olanca hızıyla sürerken, "İktidara yürüyoruz" demek sanırız biraz düş kurmaya benziyor. Notlarımıza şöyle bir göz atıyoruz. "SHP'nin açıklık politikası niye yok?" sorusuna aldığımız yanıtları okuyoruz: Özal, siyasal gündemi sürekli elinde tutmak istiyor ve bunda da başarılı oluyor. İnönü'nün uzlaşma yaklaşımına "Diyaloğa hazırım" yanıtını verdi. Özal, bu arada SHP'nin bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmasını istiyor. Yani SHP bir aday ortaya atacak. Sonra da Özal bizi kündeye getirecek. Bu senaryoyu köy kahvesindeki yurttaş da bıliyor. Koskoca ana muhalefet partisi daha değişik bir önlemi işin başında kaçırdı. 1 eylülde DYP ile uzlaşır, Meclis'e girmez, tüm milletvekilleri istifalarını verirdi. Ama şimdi başka seçenek yok. Tıpış tıpış Meclis'e gidecekler. Üstelik adav filan da çıkarmayacaklar. Özal'ı caydırma atağında bulunan dört SHP milletvekilinin eylemi de parti içindeki belirsiz 60 Y I L ÖNCE Cumhuriyet Çin hadisesi 27 EYLÜL 1929 Tas ajansının bildirdiğine göre, Hariciye Komiserliği Nankin ve Mukden hükümetlerine gönderilmek üzere Alman sefırine bir nota tevdi etmiştir. Sovyetler hükümeti bu notasında Çin kıtaatile muhafızlıkta kullanılan beyaz ruslann Sovyetlere ait araziye muntazam ve mürettip akınlar yaptıklannı beyan etmekte ve bu iddiasına delil olarak 28 vaka zikreylemekte ve Çin kumandanının Çinli zabit ve askerlerinin de dahil bulunduğu çetelerin hududu geçmesine raani olmadıgını ilave eylemektedir. Bundan başka Nankin ve Mukden hükümetlerinin bu hale nihayet vermek için hiçbir tedbir almadığını, bu vazivetten mütevellit mesuliyetin Çine ait bulunduğunu ve Sovyet kumandanlığının bu hadiselerin tekarrünü men için lazjm gelen tedbirleri ittihaz edeceği notada tasrih edilmiştir. Itği simgeliyor. Bu gelişmeleri, SHP içindeki yapılaşmayı Özal'ın çok yakından izlediği bir gerçek. Hani İnönü, Özal'a "masalcı amca" diyor ya, bu doğru. Özal, masallar anlatarak SHP'nin manevralarına engel oluyor. SHP lideri Erdal İnönü'nün dün sabah TBMM grup toplantısında yaptığı konuşma öncesi görünüm buydu. Ancak İnönü bu belirsizliği yaptığı konuşmayla bozdu. Şöyle diyordu İnönü: "Biz cumhurbaşkanı seçimine katılmadıktan sonra gidip ANAP'ın tek başına seçtiği cumhurbaşkanını tebrik edemeyiz. Ama iş burada da kalmaz. Cumhurbaşkanı, devletin bütün törenlerine öncülük eden, devletin bütün törenlerinin birliğini temsil eden insandır. Siz cumhurbaşkanını kabul etmedikten sonra devletin törenlerine de katılamayız. Ama devlet hepimizindir. Bir 29 Ekim törenleri bugünün meselesi değildir. Bir 30 Ağustos, bir 23 Nisan. Bunlara biz iştirak ederiz, ama eğer tek başına seçerlerse, 0 şekilde seçilmiş cumhurbaşkanıyla beraber olamayız." Erdal İnönü'nün bu sözleri Özal'ın "Ben ne istersem yaparım" çıkışınatam zamanında ve isabetli bir yanıttır. İnönü, Özal'a, "Cumhurbaşkanı seçilirsin, ama biz de seni tanımayız" diyor açık seçik. Böylece günlerdir belirsizlik içinde olan SHP, İnönü'nün çıkışıyia önemli bir yol alıyor. Inönü'nün çıkışı, hem Özal'ın .cumhurbaşkanlığını düşleyen kimi SHP milletvekillerine bir ders oluyor, hem de SHP'nin üzerindeki ölü toprağını kaldırıyor. Evren: Benî (Baftarafı 1. Sayfada) sinirlendikleri görüldü. Evren'e gazetecilerin ikinci sorusu ise Olay gazetesi yazan Yılmaz Akkılıç'a iki milli egitım görevlisinin saldınsı olayı oldu. Evren, "Olayı tahkik ettireceğini" ve "her iki tarafı da dinleyecegini" söyledi." 3 0 Y I L Ö N C E Cumhuriyet ANKARA (Cumhuriyet Biirosn) TBMM Genel Kurulu'nda dün DYP'li milletvekillerinin personel rejimi ile esnaf ve sanatkârlarla ilgili genel görüşme açılmasım isteyen iki önergesi ANAP'hların oylarıyla reddedildi. Devlet Bakanı Saffet Sert, DYP Niğde Milletvekili Mahmııt Öztürk ve 18 arkadaşının personel rejimi konusunda genel görüşme açılmasıru isteyen önergesi. üzerine konuşurken, sistemin kanşık olmadıgını söyledi. Sert, son 6 yılda 1988 yılı hariç, memur aylıklanndaki artışın fiyat artışlarının üzerinde olduğunu belirterek, "1988'de enflasyonun bekienenin üzerinde gerçekleşmesi nedeniyle meydana gelen kaybın temrauz ayındaki büyük ücret artışıyla kapaüldığım" söyledi. DYFnin 2 önerçesi reddedildi İlkin adını Fikret Otyam'dan duymuştum. Orhan Veli'nin çocukluk arkadaşı, gizli bir şairmiş. Sonra kendini tanımadım. Halim Şefik, Orhan'dan bir yaş büyük, biri 1913'lü, öteki 1914'lü. Orhan'la aynı mahallede şiir yazarlarmış. Bir süre Orhan Ankara1 ya gidiyor. Dönüşünde canavar gibi. "Burdayken tek tük şiir yazardı. Ama Ankara'ya gitti, büyük şair olarak döndü." Çocukluk yılların lon beşer, yirmi beşer yıl atlayarak anlanyor. Öyie olmasa, çocuk gitti, şair döndü demez. Orhan'dan söz ederken gözleri dolu dolu oluyor. "Hiç kımsenin sofrasına oturmaz, gazetelerden iş istemez, bir kuyruklu yıldız gibi caddelerden geçerdi. Meyhanedeyiz, içtik, diyelim ki 500 liralık bir hesap geldi, hemen öder. Yanına dagarson için 250 lira bahşiş bırakırdı. Bu hesaplar o gün için, bugün için değil." Babasına geçiyor. "Babam da şairdi. Ali Şefik Bey. Ama ikimiz hiç şiir konuşmazdık. Orhan'la şiir konuşurlardı. Babamın 'mavi rengi o kadar sevmem ki, bunu takdire nasip olmuyor' gibilerden bir şiiri ANKARA BURSA (Cumhurivardır, aruzla. Orhan Veli'nin hani "Dalgacı Mahmut' şiiri gibi. yet) Cumhurbaşkanı Kenan Her gün gökyüzünü maviye boyar. O şiir babamın 'mavi rengi Evren, hükümetin miüi eğitim posevmem'ine benzer. Babamdan açıldı. Biz Feneryolu'nda otulitikasını eleştirdi ve "Yani bir isruyoruz. Giriş katında. Komşumuz da Aziz Nesin. Bir gün koşatikrar yok. Böyle oldugu sürece rak geldi, 'Bak Yahya Kemal babandan söz ediyor' dedi. Haremilli eğitim sahasında istediğimiz ket diye bir risaleyi kaleme almış babam. Yahya Kemal bunu okuyere gelemeyiz" dedi. muş, çok sevmiş. 'Bizi böyle yazaıiar yetiştirdi' diyor. Ali Şefik Hacettepe Üniversitesi Beytepe Bey aşağıdan alırmış, gani gönüllü. "Hareket" diye bir risale yazKampusu'nda dün rektörlere hidık. Hareket ordusu istanbul'a geldi' dermiş. Hareket ordusu istaben yaptığı "veda" konuşmatanbul'a geliyor ama beraberinde özgürlüğü de getiriyor. Abdülsında, son 9 yılın eğitim açısmdan hamit'in zindanlarında yatmış babam, ama hiç sözünü o günlemuhasebesini yaptı. Bütçeden rin etmezdi Olağan bir şey gibi anlatırdı" milli eğitime ayrılan payın düşükHalim'in Balık Ağzı diye bir şiiri var. Yazılması iki yıl sürmüş. lüğünden yakınan, milli eğitim Şiir geliyor geliyormuş, bir yere takılıp kalıyormuş. Yazmayı bıpolitikasının sıksık değiştirilmerakıyoımuş, haydi günün birinde oltaya yeniden takılıyormuş. Bir sini eleştiren Evren, değişikliklerin milli eğitimi sürekli rahatsız et türlü bitmek bilmiyormuş. Sonunda bir gece ucundan yakalayıp tamamlıyor. tiğini söyledi. Kurulduğunda "Bir gün bu Balık Ağzı'nı meyhanede balıkçılara okudum. Çok YÖK'ün büyük eleştirilere uğrasevdiler, çok beğendiler. Aradan birkaç gün geçti, bir gece yadığma işaret eden Evren, "Bu korısı kapı çalındı. Baktım, bizim balıkçılar. 'Abi şu senin şiiri bir nnda bizim de bir kabahatimiz daha dinlemek istiyor arkadaşlar.' içeri aldım, okudum. Gittivar. O da tenldt edenlere karşı ler. Ya işte böyle, şiiri halk sevmeli." miispet yönde savunucu kişilerimizin az oluşudur" dedi. Evren, Gözleri yeniden dolu dolu oldu. Bir şeylere kızdığı belli idi. makamların kişilere sonsuza ka"Dile kolay," dedi. "Ben tam altmış yıldır şiir yazıyorum. Şiirleridar verilemeyeceğini, verilmesi min tanınmaya ihtiyacı var. Kimileri bir klik kurmuş, aralarına kimhalinde bu rejünin adının demokseyi almıyorlar. İmza gunleri yapıyorlar çağırmıyorlar." rasi olamayacağını söyledi. Şiirlerini birer tabaka kağıtlara yazmış, çoğaltmış, yanında taşıyor Kitabın pahalı olduğunu biliyor. Bu birer tabakalık şiirleri 300 liraya satıyor. Ucuz, halk okusun istiyor. Bana da verdi. 'Parası' diyecek oldum, "Olmaz, size parayla değil" dedi. Tanrı'dan iki yıl ömür istiyormuş, "İki yıl versin, şiirlerim var onları tamamlayayım." E\reırden eğitim politikasrna eleştîri Ben kara bir makaraya dolanmış İnce, beyaz bir tireyim Azıcık rahat durun da Elimdeki şu işi bitireyim. Sabahları erken kalkarmış. Evin bahçesi var, onu sularmış, çiçekleri. "Birkaç saat uyku var zaten. Bahçeyi sular ondan sonra gider yatarım." Canlı, sevecton, hoş bir ihtiyar. Sinirtendiği çok şey var, belli etmiyor. Kulakları ağır işittiği için bir alet almış, yeni. Kullanmasını pek beceremıyor. Onun için konuşurken karşısındakine, "Biraz bağır!" diyor. Ne denli bağırsan nafile, aleti çalıştıramıyor ki. Tan Oral geliyor yanımıza, aleti çahştınyor. Gözleri ışıldadı, "Şimdi oldu" dedi. Çıkardı şiirlerini okudu, okudu. Kendi sesini kendi de duyar gibiydi. Gözleri parlıyordu. Küçücük bir alet ama bir kulak oluveriyor. Duyuyor, nerdeyse konuşuyor... TEŞEKKÜR Ayvahk Bçlediyesi'nden emekli, muhterem eşim, sevgili babamız Neşir yasaklarına dair 27 EYLÜL 1959 Bundan iki sene yirmi bir gün evvel basına bir ncşir yasağı tebliğ edilmişti. Zamanın Sanayi Vekili ile Devlet vekili, Bünyan dokuma fabrikası temel atma töreninden dönerlerken otomobilleri Keskin kazası dahilinde tecavüze uğramış, atılan silahlarla arabaların camları parçalanmıştı. Şimdi aradan iki yıl 21 gün geçtikten sonra Keskin'de o zamandanberi görülmekte olan davarun düştüğünU, ortada tecavüz falan olmadıgını, hadisenin köy çocuklannın taş atarak eğlenmekten ibaret bulunduğunun anlaşıldığını öğreniyoruz. Son senelerde inarulmaz derecede fazlalaşan neşir yasakiarından kimbilir kaç tanesinin altında facia sanılan böyle komediler yatıyor. Basın, adalet makinesinin en büyük yardımcısıdır. Onun kalemini tutmak ve yardımına mani olmak çok defa tahkikatı selamete ulaştıramaz, bilakis uzatır, güçleştirir. Eğer, Keskin hadisesine neşir yasağı konmasaydı şüphesiz hakikatin meydana çıkması basının yardımı sayesinde böyle iki yıl sürmeyecekti. Neşir yasaklannda şimdiden sonra daima bu misali düşünelim. Tabii yasaklardan başka kastımız yoksa... HÜSEYtN ŞENTAY 11 Eylül 1989 Pazartesi gunü vefat etmiş ve ertesi gun Ayvabîc'ta toprağa verilmiştir. Bir doğa cenneti Abant, tam zamanını yaşıyor. Dupduru maviliginde Abant Gölü, yemyeşil çamlar ve kırınızıya çalan kayınlar. Tüm bu güzelliğin içinde Abant Palace. Abant Palace, pekçok otelde bulunmayan etkinlikleri Abant Köşkü ile birlikte, komıklarına sunuyor. • Kapalı Yüzme Havuzu • Bowling • Aletli Jimnastik Salonu • Solarium • Sauna • Buz Paterıi • Jakuzi • Diskotek • Her Akşam Yemek Müzigi • Tüm Odalarda Uydu TV Yayını ve Mini Bar Sizi, bütün bu güzellildere Taksim Tour kavuşturacak. Hafta sonu (Cuma/Pazar) lüks otobüslerle gidiş/dönüş, tam pansiyon konaklama, tüm rehberlik hiznîetleri, transferler, KDV dahil 195.000. TL. Hafta içi fiyatlarında süper indirimler Abant Palace'da tüm özel ve iş toplantılannız için Taksim Tour hizmetinizdedir. Ayrmtıh bilgiiçinYetkili SatışAcentesi istıklal Cad. Uısır Apt. No: 311 K.2 D.5 80050 Beyoğlu/İSTANBUL Tel: 151 8371 72Fax 1519493 TAKSİM OTELCIUK A S SEYAHAT ACENTASI TunalıHılmi Cad. BestekarSok. 65/9 Kavaklıdere/ANKARA Tel: 167 55 0506 .fi,« B •** , ^ " ^ • Bizzat eve gelerek, telefonla, telgrafla ve çelenk göndererek acımızı paylaşan tüm akraba ve dosdanmıza teşekkür ederiz. Eşi: HÜSNİYE ŞENTAY Oğullan: BİLGİN ve BÜLENT ŞENTAY V.C .Ti sanatçılar Devlet tiyatrosu sanatçılarından ikinci bir grup daha Demokrat Parti Vatan Cephesine katılmıştır. Yeni katılan sanatkârlar şunlardır: Hasan Ferid AJnar, Belkıs Aran, Suna Korad, özcan Sevgen, Işık Kurt, Ismet Kurt, Mesude Çağlayan, Semiha Berksoy, Ali Köpük, Nevzat Karatekin, Hilmi Girginkoç, Rauf Erbay, Esat Tamer ve Selma Aktuna. abakus için nitelikli elemanlar Bir IBM Genel Pazarlama Ajansı olan Abakus, dinamik çalışma ortamında görev alacak nitelikli elemanlar anyor: SİSTEM ANALİST • IBM S/38 ya da AS/400 sistemlerinde deneyimli • Ticari uygulamalar alanında çalışmış • İyi derecede İngilizce bilen MUHASEBE MEMURU %/ Anonim Şirket muhasebesi konusunda deneyimli • Bilgisayar uygulamalanna yatkın Adayların üniversite mezunu, erkek adaylann askerlik görevini tamamlamış olması gereklidir. llgililcrin özgeçmişlerini belirten bir yazı ile aşağıdaki adrese başvurmalan rica olunur. ABAKUS BİLGİ İŞLEM DANIŞMANLIK VE TİCARET A.Ş. Rıhtım Cad. No: 207 Nesll Han, Karaköy 80030 istanbul Ytiksek İslam Enstitüsü öğretmen Okullan Genel Müdürü Osman Bener dün şehrimize gelmjş ve temaslanna başlamıştır. Saat 11 de îmam Hatip okuluna giden Osman Bener, okulu gezmiş ve bu arada Müdür Gündüz Akbıyık'a Bakanlığın bu yıl şehrimizde açüacak olan Yüksek tslam Enstitüsüne ait emrini bildirmiştir. Buna göre, Yüksek Islam Enstitüsü 2 kasımda törenle Imam Hatip okulunda öğretime başlayacaktır. Imam Hatip okulunun ikinci devre mezunlarından iyi ve pekiyi derece tutturmuş olanları kabul edecek olan Enstitü, Imam Hatip Okullanna meslek öSretmeni yetiştirecek ve dört yıl süreli olacaktır. T B T TCDD GEÇEN YIL B U G Ü N C u m h ^ INGILTERE'de İNGİLÎZCE 1727 raşlan ansinda M Ht*k yol AU MÜH lik vapmaktır cocuk bakan* İNGkiZCCNİZİ •*•*•** HOTEL fîRIES fiRIES ... CENNET FETHİYE'NİN İLK • • • • • OTELİ... KONFORU VE ÇAĞDAŞ HİZMETİ İLE, RAHAT BİR DİNLENCE İÇİN... ANCAK YAŞANARAK ANLAŞILABİLEN... ÇahşFethiyeTURKEY Telefon: (615) 31100 10 Hat Telefax: (615) 31200 Telex: 50807 acph tr. Istanbul Irtibat Bürosu Tlf: 16685781670364 Fax: 1730405 Nadir Nadi'ye onur ödülü 27 EYLÜL 1988 Dil Derneği 56. Dil Bayramı'm dün törenle kutladı. Başyazarımız Nadir Nadi'ye "Türk Dili Onur Ödülü" verildi. Dil Bayramı nedeniyle Dil Derneği yöneticileri, dün sabah Anıtkabir'i ziyaret ettiler. Dil Derneği Genel Başkanı Prof. Cevat Geray Arutkabir özel defterine, "Dil devrimi, her kuşaktan halkımtzca, aydınlanmızca benimsenmiş, yaygınlık kazanmıştır" diye yazdı. Törende, Prof. Cevat Geray'ın yaptığı konuşmadan sonra, ömer Asım Aksoy adına oğlu Suat Aksoy'a, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu adına yeğeni Turhan VelidedeogJu'na, Nadir Nadi adına Ali Sirmen'e, Aziz Nesin adına Nesin Vakfı'ndan iki öğrenciye, kapatılan Türk Dil Kurumu'nun son Genel Başkanı Prof. Dr. Şerafettin Turan ve Genel Yazmanı Cahit Külebi'ye, Nurullah Ataç adına kızı Meral Ataç'a, Türk dilinin özleşmesi ve gelişmesi yolundaki çabaları ve dil devrimi uğruna çalışmaları doiayısıyla "Türk Dili Onur Ödülü" verildi. İ1GİLENİY0RSANIZ GELİN GÖRÜŞELİM Limited Şirketi Türkiyenln ilk AL PIUII ACCNTAbl İLAN MUDURNU KADASTRO HÂKtMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1988/59 Davacı Mudurnu Belediye Başkanlığı tarafından davalı Nazmiye Ceyhan aleyhine mahkememize açılan komisyon karannın iptali davasının yapılan yargılamasında verilen karar gereğince, Aramalara rağmen tebligat yapılamayan Mudurnu Kaygana nıahallesinder. Nazmiye Ccyhan'ın, duruşmanın bırakıldığı 22.11.1989 günü saat 09.00'da bizzat hazır bulunması veya kendini bir vekille temsil ettirmesi aksi halde kadastro kanun hükümleri gereğince karar verileceği tebliğen ilan olunur. Basın: 43444 Barbaros Bulvan Maxharpa*a Sokak 2/9 BEŞİKTAŞ/İSTANBUL T»l: 161 43 86 87 Fax: 15S 76 96 1WS*k: 158 53 42 İZMİR T«l: 22 38 86 Liman cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. HÜSEYİN TERÇtN Nüfus cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. BÜLENT HANÇERİGÜZEL Pasaportumu kaybeltinı. Hükümsüzdür. ZELİHA UZUN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle