25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EYLÜL 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Fransız uçağı kayboldu (AA) Kongo'dan Paris'e gitmekte olan Fransız havayollan şirketi UTA'ya ait DC10 tipi bir yolcu uçağı dün kayboldu. Nijer üzerinde kaybolduğu sanılan uçakta, ABD'nin Çad Büyükelçisi Robert Bugh'un eşi ve Çad Planlama Bakanı Mahammed Soumahila'mn da yolcular arasında bulunduğu büdirildi. Soumahila'mn uçağa Washington'daki Uluslararası Para Fonu'nun yıllık olağan toplantısına katılmak iizere Çad'dan bindiği belirtildi, uçaktaki yolcu ve mürettebat sayısı hakkında çelişkili açıklamalar var. UTA yetkilileri, 155'i yolcu, 15'i mürettebat olmak üzere 170 kişinin olduğunu kaydederken, Fransa Silahlı Kuvvetler Enformasyon Dairesi 154 kişi olduğunu açıkladı. Merkez Komitesi etnik sorunu görüşüyor. Gorbv "Devrim sürecindeyiz" Kremlin'in baş ağrıları Ermenistan, Azerilerin O Moldavya 'da yaklaşık ekonomik ablukası altında A110 işletmede grev sürüyor Gorbaçov toplandyı açarken yaptığı konusmada, Komünist Partisi'nin önderlik etmek durumunda olduğu perestroyka sıireci içinde "kendi yapısını da yenilemek zonında olduğunu" söyledi. Sovyet lideri ülkede son yıllarda gerçekleştirilen 'devrim niteliğindeki' değişikliklerin, partinin rolünü sınırladığı yolunda, partinin muhafazakâr kanadı tarafından yöneltilen eleştirileri reddederek, partinin, Sovyet toplumundaki "öncü ve birleştirici rolünü" korumaya devam ettiğini, bu rolde değişıkliğin söz konusu olmadığını bildirdi. Konuşmasında, Sovyet toplumunun "yeni bir devrim" süreci içine girdiğini kaydeden Mihail Gorbaçov, buna karşın halen, vanlması gereken hedeflerin çok uzagında olduklannı söyledi. Gorbaçov, metni, tamamlandıktan birkaç saat sonra resmi haber ajansı TASS tarafından yayımlanan konuşmasında, partinin yerel örgütlerini, merkezin direktifleri olmadan yaratıcı girişimlerde bulunmaya çağırdı. DUNYADA BUGUN ALİStRMEN Başbakan Özal meydanlarında boy göstermeye, halkının önune çıkmaya korktuğu Bursa'ya ayak basarken, ANAP örgütü tarafından şu pankartla karşılanıyordu: "Sayın Başbakanım, seni cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz, ANAP tcşkilatının tabanı" Pankarta ağlamak mı gerek, yoksa gülmek mi? Hiçbir desteği kalmamış, halktan kopmuş, destek yitirmenin ötesinde, inatçılığı yüzünden nefret toplamaya başlamış bir partinin, %22'yi bile bulmayan oylarıyla ülke yazgısına egemen olmakta direnmesi gerçekten ağlanacak bir durum. Öte yandan, Türkiye tarihinin en tabansız başbakanını çıkaran ve yine Türkiye tarihinin en tabansız iktidar partisi olan ANAP'ın, hiç hükmü kalmamış tabanını mal matah bir şeymiş gibi ortaya sürmesine ise gülmemek elde değil. ANAP'ın tabanı dümdüz olmuş, %22'nin bile altına inmiş, son kamuoyu yoklamalarına bakılırsa neredeyse %10 barajına doğru hızla düşmekte. Kısacası ANAP düztaban olmuş. Böylesine düztaban bir tabanın göğsünü gere gere ortaya çıkması doğallıklat gülünç. Eskiler düztabana ordu bozan diyorlardı. ANAP'ın dümdüz olan tabanı gösterdi ki, düztabanlarla tabansızlar artık demokrasi bozanda oluyorlar. Tabansız Başbakan özal'ın, alanlarında boy göstermekten çekindiği Bursa'yı ziyaret ettiği sıralarda, Hasan Cemal'in daha piyasaya çıkar çıkmaz, ikinci baskıya geçen "Özal Hikâyesi"ni okuyordum. Kitabın bir yerinde, ANAP Genel Başkanı'nı çok yakından tanıyan Amerikalı bir uzman ile konuşma yer alıyor. Sözü edilen konusmada, iyi haber alan Amerikalı uzman o zamanlar daha tabanlı olan başbakan için şunları söylüyor: Özal gerçekten çok iyi bir takîyyeci. Takiyyenin sözlük anlamı zarar gelir korkusuyla gerçeği gizlemek oluyor. Sözcük dinsel kökenli (tıpkı Özal gibi). Ama artık politik alanda da kullanılıyor (yine tıpkı Özal gibi). Kitabı okurken, bir yana bırakıp, bir an Amerikalı uzmanın sözlerini düşündüm. Özal gerçekten iyi takîyyeci ve üstelik de iyi bir taktisyen. Öyle ya, kaç aydır milleti cumhurbaşkanı olup olmayacağı sorusu ile uğrastırıp duruyor. Öyle bir taktık hazırlamış ki Özal, kendisi için iki ucu ballı bir değnek. Oyunu tutarsa, Çankaya'ya çıkıp kurulacak, oyunu tutmazsa muhalefet ve halkın çoğunluğu da büyük bir utku kazanmışçasına mutlu olacak. Belkı de ilhan Selçuk'un da belirttiğı gibi Çankaya'da daha görünüşü kurtaracak biri oturacak ve herkesi daha iyi uyutacak. Nedendir bilinmez, kamuoyu çok takmış Özal'ın cumhurbaşkanlığına. Muhalefet de direniyor, onu oraya çıkarmamaya. Ama kimse şöyle sakin sakin düşünüp de sormuyor kendi kendine: Bu adam Çankaya'ya çıksa ne olur, çıkmasa ne olur? Gerçekten eger Özal Çankaya'ya çıkmasa ve başbakanlığını sürdürse, halkın çoğunluğu kazanmış mı olacak? Bu adam başbakan iken, enflasyonu yeni bir kaynak olarak, kendisi körükleyip, çanımıza ot tıkamadı mı? Bu adam başbakan iken, tüm liberal görünüşüne karşın, yasaklı, kısıtlı, baskı altında bir Türkiye olgusunu sürdürmedi mi? Bu adam başbakan iken, ülkenin bütün kazanımlarını, sanayinin temel taşlarını yok pahasına harac mezat, yabancılara satmıyor mu? Bu adam başbakan iken "KİT'leri özelieştiriyorum" derken, özel sektörün batanlarını ve kendi isteğine yatanlarını bizlerin paralarıyla devletleştirmiyor mu? Bu adam başbakan iken özelleştirme adı altında Türkiye'yi "Özallaştırıp" Özallar'ın her birinin başına devlet kuşu kondurmadı mı? M Durum böyle otunca, Özal Çankaya'ya çıkmaytp, başbakanlıkta kalsa Türkiye'nin en önemli sorunları çözüiecek ya daçözümün önündeki engel ortadan kalkacak mı? Evet, cumhurbaşkanlığı şeçimi önemli bir konu. Ama bu konu Türkiye'de, bir an önce Özal'dan kurtulmayı, tabansız iktidarı tabanlıyla değiştirmeyi de içeren demokrasi savaşımının yalnızca bir parçası. Cumhurbaşkanlığı sorunu, koskoca ormanın önemli bir ağacı. Aman ne olur, Özal'ın oyununa gelmeyelim! Yolun üzerindeki bu önemli ağaca bakarken, ormanı göremez duruma düşmeyelim! Evet, Özal'ın cumhurbaşkanlığı makamına oturmaması yetmez, aynı zamanda Türkiye'nin en tabansız başbakanı bugün oturduğu yerden de en kısa zamanda ayrılmaya zorlanmalıdır. J Ukrayna'da milliyetçi akımlar giderek güçleniyor Sovyet lideri, bu yöndeki değişikliklerin gerçekleştirilmesi için gelecek kurultayda, merkez komitesinin ve kontrol komitesinin raporlarının görüşülmesinden sonra, partinin tuzüğunde yapılacak değişikliklerin ele alınmasına karar verildiğini belirtti. Parti progranunda köklü değişiklikler gerektiğini de vurgulayan Gorbaçov, program değişikliği için, hem teorik, hem de perestroyka sürecinde yaşanan deneylerle edinilen pratik kazanımlann değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Gorbaçov, dün Komünist Partisi Merkez Komitesi toplantısına sunduğu milliyetler politikasına ilişkin raporda, Karabağ sorunun, kan akmasuıa yol açılmadan çözümlenmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. TASS, Sovyet Komünist Partisi Kongresi'nin toplantı tarihinin öne alındığını bildirdi. 1991 yılında toplanması öngöriilen kongre, gelecek yıl ekimde toplanacak. Merkez Komitesi, etnik huzursuzluğun hızla yayıldığı bir sırada toplanıyor. Halen belli başlı sıcak noktalar şunlar: • Ermenistan, Azerbaycan'm ekonomik ablukası altında olduğunu öne sürüyor. • Moldavya Cumhuriyeti'nde Rus işçiler yaklaşık 110 işletmede grevdeler. • Baltık cumhuriyetlerinde milyonlarca kişi, bağımsızlık için gösteriler düzenliyor. • Ukrayna'da milliyetçi akımlar güçleniyor. Merkez Komitesi toplantısının gündeminde, "yeni milliyetler politikası platformn" ilk sırayı alacak. Sovyetler Birliğf ndeki federatif yapıya yeni bir biçim verirken, ülkede yaşayan 200'den fazla etnik grubun ulusal, kültürel ve dinsel beklentilerine de karşılık vermeyi amaçlayan 'Ptalfonn' 17 ağustosta açıklanmıştı. Bu belgede yer alan en önemli ilkeler, Sovyet federasyonunu oluşturan cumhuriyetlerin bağımsızlık ve egemenliklerinin yanı sıra federasyonun ancak birliğin korunmasıyla güçienebileceği, partr örgütunün etnik ya da bölgesel, hiçbir temele dayalı olarak bölünemeyeceği ve Sovyetler Birliğinin tüm yurttaslarırun tam hukuksal eşitliği olarak sıralamyor. Çıksa da Çıkmasa da MOSKOVA (Ajanslar) Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin en yüksek düzeydeki karar organı Merkez Komitesi (251 üye), lider Mihail Gorbaçov'un başlattığı 'perestroyka' (yeniden yapılanma) sürecinde ortaya çıkan en önemli sorun olan milliyetler politikasına yehi bir biçira vernıek üzere dün toplandı. KOLOMBİYA Uçak korsanı teslim oldu • LAS PALMAS (AA) Fas Kraliyet Havayollan'na ait ATR42 tipi yolcu uçağını kaçırarak Büyük Kanarya Adası'na indiren hava korsanı teslim oldu. Hava korsanı önce uçağın 6 yolcusunu serbest bıraktı. Uçağın pilot ve yardımcısıru bir süre elinde Tehin tutan hava korsanı daha sonra teslim oldu. Yolculann, uçağın tspanya'nın Kanarya Takım Adalan'ndan, Büyük Kanarya Adası Havaalanı'na indirilmesinden hemen sonra serbest bırakıldıklan büdirildi. Ispanya televizyonu uçağı kaçıranların birkaç kişi olduğunu duyurmuştu. Kanarya Adaları Bölge Valisi Eligio Hernandez ile görüşme yapüktan sonra teslim olan hava korsanının tek kişi olduğu anlaşıldı. BogotaVla boıııba seslerî dinmîyor Medellin kenti Belediye Başkanı, uyuşturucu kaçakçılığına bulaşan siyasetçilerin açıklanmasını istedi. BOGOTA (AA) Kolombiya'da hükümetin uyuşturucu mafyası ile başlattığı savaş tum hızıyla surerken, başkent Bogota'da önceki gün yeniden bombalar patladı. Polisin yapnğı açıklamaya göre, Normandia semtindeki bir telefon santralı önceki akşam iki kişinin fırlattığı bomba ile kısmen harap oldu. Saldırı sonucu ölen ya da yaralanan olmadığını, ancak başkentin büyük bölümunde telefon haberleşmesinin kesildiğini belirten polis, bombayı atan kişilerin kaçmayı başardığını kaybetti. Bu saldırıdan 10 dakika sonra, kentteki bir ticaret merkezinde patlayan bomba da iki kişinin hafif yaralanmasına ve çok sayıda mağazada hasara yol açtı. Hükümetin uyuşturucu mafyasına karşı savaş başlatmasmdan bu yana, ülkenin en büyük 3 kenti olan Bogota, Medellin ve Cali'de her gün birkaç bomba patlıyor ve halk büyük bir tedirginlik içinde yaşıyor. Mafyanın silahlı adamlarının yabana paralı askerler tarafından eğitildiği yolunda bir süreden beri dolaşan söylentiler, önceki gün ilk kez resmi bir nitelik kazandı ve iki Israilli hakkında tutuklama kararı çıkanldı. Bogota mahkemesi tarafından çıkanlan kararda, tsrailli eski Albay Yair Gal Hein ve Arik Acek'in "mafya ile işbirliği" gerekçesiyle tutuklanması istendi. Kcrtombiya polisi, adı geçen kişilerin ele geçirilebilmesi için Interpol'den yardım istedi. Mafyanın kalesi olarak bilinen Medellin kentinin belediye başkanı Juan Gomez Martinez hükü Burkina Faso'da darbe girişimi • QUAGADOUGOU (AA) Batı Afrika ülkelerinden Burkina Faso'da, dün bir darbe girişiminde bulunan, ancak girişimleri başarısız olan ve tutuklanan iki bakanın idam edildikleri büdirildi. Burkina Faso'da iktidarda bulunan Haik Cephesi hükümetinden bir yetkili Reuter'e yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı JeanBaptiste Lingani ile Ekonomi Bakanı Henri Zongo'nun, darbe girişiminde oynadıklan rol nedeniyle başlanna kurşun sıkılarak öldurüldüklerini söyledi. MedeMn'de olaganüstâ güvenllk Uyuşturucu ticaretînin başkenti Medellin'de mafya saldınlarının yoğunlaşmasının ardından guvenlik önlemlerı büyük ölçüde arttırıldı. Medellin sokaklannda askerler surekli devriye gariyor. meti, mafya ile bağlantısı olan tüm politikacılan ve işadamlannı açıklamaya çağırdı. Hükümetin bu çağnya uyması halinde ülkedeki tanınmış kişilerin büyük çoğunluğunun uyuşturucu mafyası ile ilişkide olduğunun ortaya cıkacağını öne süren Martinez, "Başlangıçta kaçakçıların parasal gücü ve ilişki kurduklan kişilerin sayısı konusunda yanıldık. Hiikümet bu kişilerin adlannı açıklarsa, ne kadar fazla kişinin onlarla işbirligi yaptığı ortaya çıkar ve hemen hemen berkes basaşağı gider" şeklinde konuştu. Öte yandan ABD Savunma Bakanı Dick Cheney, uyuşturucu kaçakçılığına karşı mücadelede, silahlı kuvvetlerden daha fazla yararlanılacağını bildirdi. Cheney, düzenlediği basın toplantısmda ulkeye Latin Amerika'dan kokain girişini engellemek için asker, uçak ve gemi kullanımının arttınlacagını söyledi. Savunma Bakanı, bununla birlikte Kolombiya, Peru ve Bolivyadaki Amerikan askeri danışmanlannın, bu ülkelerde uyuşturucu kaçakçılanna karşı mücadeteye karışmayacaklarını belirtti. Saharov Sovyet bilim adamı ve insan hakları savunucusu Andrei Saharov SSCB'de Gorbaçov'un başlattığı Glasnost ve Perestroyka reformlarının sonuçsuz kalmasmdan "korktuğunu" bildirdi. Fransız televizyonu TFl'in edebiyat progranunda konuşan Saharov, "Beni korkutan, reformlann bu aşamada sonuçsuz kalmasıdır. Perestroyka tehlikede, ulkemizin tüm geleceği, halla dünyanın gelecegi tehlikede" dedi. Kıbrıs için konuşan de Cuellar: Papandreu için kadergünü • ATİNA (Cumburiyet) Yunanistan'm eski Başbakanı, sosyalist PASOK lideri Andreas Papandreu'nun Yüce Divan'a sevk edilip edilmeyeceğine bugün karar veriliyor. Yunanistan parlamentosunda dün akşam, ülkedeki "telefon dinlenmeleri" ile ilgili yapdan soruşturmalardan sonra hazırlanan rapor görüşüldü. Bu raporda eski Başbakan Andreas Papandreu, siyasi ve askeri kişilerin yanı sıra bakan milletvekili ve gazetecilerin telefon görüşmelerini "dinlemek" ya da "dinlenmesi" için talimat vermekle suçlanıyor. Göçmen sayısı 16 bini aştı • MÜNİH (AA) Demokratik Alman mültecilerden 600 kadarı daha önceki gece F.Almanya'ya ulaştı ve Macaristan'ın Avusturya sınınnı açtığı 10 eylülden bu yana bu ülke üzerinden F.Almanya'ya geçen mültecilerin sayısı 16.000'i aştı. Münih polisinin açıklamasına göre önceki gece Macaristan'dan RAImanya'ya 366 multeci otobüslerle, 193 kişi trenle, geri kalanlar da özel araçlarıyla ülkeye girdiler. Pclis, yeni geleneklerin de Tiefenbach, Freilassing, Giessen ve Schopping'deki göçmen kabul merkezleriyle, Deggendorf ve Grafenau'daki kışlalara yerleştirildiğini belirtti. NEW YORK BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar. Kıbrıs'ta görüşmelerin kesilmediğini bildirdi ve Buigaristan konusunda 'sabırlı olunması' gerektiğini söyledi. Genel Sekreter Cuellar, BM 44. Genel Kurulu'nun açılışından önce dün bir basın toplantısı düzenleyerek sorulan yanıtladı. Cueüar, Kıbns'ta görüşmelerin kesildiği şeklindeki yorumlan reddederken, Türk tarafının görüşmelerdeki rolü ile ilgili eleştirilerini kabul etmediğini ifade etti. Cuellar şunları söyledi: "Görüşmeler son derece canlı ve sağbklıdır. Bildiğiniz gibi bu kolay bir sorun değil. O nedenle her zaman zorluklarla karşılaşılabilir. Ama yeniden canlandırma ifadesini kullanmak hakJı bir yargı olmayacaktır. Guvenlik Konseyi'nin her altı ayda bir bana verdiği BM 44. Genel Kurulu'nun dünkü açılışında bir basın toplantısı düzenleyen Perez de Cuellar, Kıbrıs'ta görüşmelerin kesildiği şeklindeki yorumlan reddederken, Tiirk tarafının eleştirilerini kabul etmediğini ifade etti. görev nedeniyle tarafiarla temasŞEBNEM ATİYAS iaruna devam edeceğim." 'Görüşmeler İçkî ve alışveriş gezîsf kesilmedi' Pravda, La Republica'da çıkan yazının tam çevirisini yayımladı. La Republica'ya göre, Yeltsin bir ziyarette tek başına 1.5 şişe Bourbon viskisi içti. Başka bir ziyarette ise aşirı içkiden uyuya kaldı. Perez de Cuelllar, 14 yıldır Kıbrıs'ta iyi niyet görevlisi olmasının istendiğini, iyi niyet görevlisinin ne arabulucu ne de hakem olduğunu, taraflara dikkate almalan için fikirlerini sunduğunu belirtti, "Ama bu demek değildir ki bir metni zoria taraflara kabul ettirraeye çalışır. Bu metin temelinde 'görüşün' demek, bu metni kabul edin demek değildir, fikir bu değildir, surekli bir yanlış anlama durumudur. Kimseye, gazeteciler dahil iyi niyet görevlisi aracı ve hakem arasındaki farkı öğrelmenin maalesef imkâm yoktur" dedi. Öte yandan İzzet Rıza Yahn'ın, Lefkoşa'dan bildirdiğine göre KKT Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş BM Genel Sekreteri Peze de Cuellar ile 11 ekimde New York'ta göriişeceek. İtalyan La Republica gazetesi, Yeltsin'in ABD ziyareti ile alay ettiISPANYA E1A •• Orgütüne büyük darbe MtNE SAULNIER MOSKOVA (AP) Radikal daki yazı hakkında ne düşündüreformcu Boris Yeltsin'in ABD ğunu soran AP muhabirine "Başgezisinin yankıları sürüyor. SSCB tan aşagı iftira ve yalan dolu bir Komünist Partisi organı Pravda yazı. Amerikalılann bize bu kaGazetesi, ABD'de verdiği demeç dar ilibar göstermesini kıskandılerle dikkatleri üzerinde toplayan lar" dedi. Yeltsin'in hakkında İtalyan La 14 eylül (arihli La Republica'Republica'da çıkan sert bir yazıyı yayımladı. La Republka'nın da Vittorio Zucconi imzası ile çıyazısında Yeltsin'in ABD ziyare kan yazıya göre Yeltsin Baltimotini "bir içki ve alışveriş gezisine re'da John Hopkins Üniversitesi döniiştiirduğü" öne surüluyor. tarafından onuruna verilen bir Yazıda şöyle deniyor: "Yeltsin, akşam yemeğinde tek başına 1.5 ABD'den dönıişıinde gerisinde, şişe Jack Daniels marka Bourbon felaket kehaneti, çılgınca masraf viskisi içti. Daha sonra yanına gelar ve demecler bıraktı. Ziyaret bir lerek kendisinden konuşma yapiçki ve alışveriş gezisine dönüş masını isteyen Amerikalı profesorü yanağından öperek, geriye katü." Pravda, La Republica'daki ya lan yarım şişe viskiyi birlikte bizının tam çevrisini yayımladı. An tirmeyi önerdi. Yazıda başka bir ziyarette de yine aşırı içen Yeltcak bir yorum yapmadı. Yeltsin ise La Republica'nın sin'in konuşmalar yapılırken uyuyazısına sert tepki göstererek "Bu duğu öne surüluyor. La Republibir saçmalık örneği" dedi. Radi ca, Yeltsin'in ABD'de kendisine Yfeftsiıfln domuz sevglsi Sovyetler Birliği Yüksek Sovyeti uyesi Boris kal reformcu, Moskova Havaala yeni giysiler, ayakkabılar, gömYeltsin'in Amerıka gezısinde renkli tablolaryaşandı. Indiana'da bir çiftliği nı'nda otomobiline binmek üze lekler ve birçok video bant aldıgezen Yeltsin, gördüğü bir domuz yavrusunu sevmekten kendini alamadı. re iken kendisine La Republica' ğını da iddia ediyor. BİLBAO MeTkezi Madrid yönetimine bağlı, yarı askeri bir guvenlik örgütu olan Guardia Civile birlikleri, Bask bölgesinin üç eyaletınde bugüne değin görülmemiş çapta bir operasyon sürdürüyorlar. Geçen cumartesi geceyansından beri süren baskın ve çatışmalarda, Bask ayrılıkçı örgütü ETA'nın en önemli beş hücresinden biri olan ARAVA komando birimi tümüyle dağitıldı. 43 cinayetten sorumlu olan hücrenin üç vurucu komandosu, özel bölmeli bir TIR'la Fransa'ya kaçarken sınırda çıkan çatışmada ikisi ölü, biri yaralı olarak ele geçti. Çatışmamn hemen ardından başlayan baskınlarda ise şu ana değin Bilbao ve San Sebastian'da toplam 29 kişi tutuklandı. Bilbao'nun merkezindeki bir lokantanın mahzeninde, 225 kg. patlayıcı (amonal), toplam iki ton ağırlığında tüfek, tabanca, el bombası, uzaktan kumandalı elektronik savaş aygıtları ele geçirildi. İspanyol Bask bölgesini oluşturan Alava, Vizcaya ve Guipuzcoa eyaletlerinde olağanustü guvenlik önlemleri alınmış bulunuyor. Özellikle Bilbao'nun bazı semtleri polis çemberinde. 37. uluslararası film festivalinin devam ettiği San Sebastian kentinde ise terö^ ristlerin öldurülmesinin ardından olaylar çıkıı. Dunyaca ünlu sinema sanatçılarının bulunduğu kent merkezinde ayrılıkçı örgut yandaşları ile guvenlik güçleri çatıştı. ETA, geçen hafta Madrid'de, terör dosyasıyla gorevli kadm Başsava Carmen Tagle'yi, beynine üç kurşun sıkarak öldürmuştü. 42 yaşında, bekâr ve cesaretiyle tanınan kadın başsavcının olümü, tüm lspanya'da buyük bir dehşet ve kızgınlığa yol açtı. Bask bölgesinde sürdurülen operasyonlar, söz konusu son cinayete bir misilleme anlamı taşıyor. Misırhn barış planı için iyimser hava Dış Haberier Servisi Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in Israil işgali altındaki topraklarda seçim yapılması konusunda önerdiği 10 maddelik barış planı Ortadoğu'da diplomatik ve politik hareketlenmeleri de beraberinde getirdi. Geçen hafta açıklanan plana en olunüu tepkiyi gösteren taraf, Israil'deki iktidar ortağı tşçi Partisi oldu. lsrail'in tşçi Partili Savunma Bakanı lrak Rabin ve Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mubarek önceki gün Kahire'de bir araya gelerek seçim planı konusunda üzerinde anlaşabilecekleri ortak noktalan görüştüler. 3 saat süren görüşmeden sonra Mübarek, "Görüşmelerin son derece verimli olduğunu" ve "mantak cercevesinde cereyan eltiğini" söyledi. Mübarek, "Üzerinde anlaştığınuz bazı noktalar olmakla birlikte, karşılıklı olarak aydınlatılması gereken bazı hususlar da var... Gonışmeler bekiedigıııı gibi gerçekleşti" diye konuştu. Mübarek, FKÖ'yü Ortadoğu banşı için öngörüşmeler düzenlenmesi konusundaki çabalarına katilmaya henüz ikna edemediğini de sözlerine ekledi. Mısır Devlet Başkanı, îsrail ve Filistin heyetleri arasında seçimlerden önce Kahire'de öngörüşmelerin yapılmasmı öneriyor. Rabin ise Mübarek'in seçim planı konusunda sadece kendi adına konuşabileceğjni, çünkü derin görüş aynlıkları içinde bulunan tsrail kabinesinin Mısır'ın önerisine verilecek resmi yanıtı henuz şekillendirmediğini belirti. Rabin, Kahire'den Israü'e dönüşunden sonra Ben Gurion Havaalanı'nda yaptığı açıklamada Mübarek'le Israil'de aşağıdaki üç hususta görüşbirliğinin var olduğunu üettigini açıkladı. Rabin bu noktaları şoyle sıraladı: Mısır'ın, Îsrail ve Filistin heyetleri arasında, iki aşamalı bir surecin parçası olarak seçimlerle sonuçlanacak bir diyaloğa yardımcı olması bizi sürekli bir banşa götürür. Tarafları görüşmeye çağırmak ve görüşmelerin düzenlenmesi konusunda inisiyatifin Mısır'a bırakılması. İlgili taraflarla (tsrail dahil) görüştükten sonra ön göruşmelere katılacak olan Filistin heyetinin Mısır tarafından açıklanması. Rabin ve Mübarek, Kahire'deki görüşmeleri sırasında hem tsrail hem de Mısır'ın seçim planlarının tartışıldığını açıkladılar. Anımsanacağı gibi tsrail banş planı, geçen mayıs ayında Îsrail Kabinesi tarafından onaylanarak resmi nitelik kazanmıştı. tsrail seçim planında işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde Îsrail ile kalıcı barışın sağlanması için görüşmelere katılacak heyetin belirlenmesi amacıyla seçim yapılması öngörülüyor. Plana göre Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinliler söz konusu seçime katılamayacaklar. tsrail planında bağımsız Fih'stin devleti seçeneğine yer verilmezken, işgal altındaki topraklarda "sınırlı özerklik" öneriliyor. Plan FKÖ tarafından resmen reddedilmiş bulunuyor. Gözlemciler, Mübarek planının FKÖ ve bağımsız Filistin devletine değinmeyerek tsrail'i siyasi bakımdan tatmin etmeyi amaçladığını belirtiyorlar. Öte yandan aynı planda toprak karşılığında barış, Filistinlilerin siyasi haklarının garanti edilmesi ve Doğu Kudüs'teki Filıstinlilere oy hakkının verilmesi gibi noktalar ise FKÖ'nün plana olumlu yaklaşmasını amaçlayan unsurlar olarak değerlendiriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle