25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 . EKONOMİ 20EYLÜL 1989 VAKSA Şanlıurfa'da • İSTANBUL (AA) Hacı Ömer Sabancı Vakfı tarafından Şanlıurfa'da yaptırılan iki yeni tesis, 23 eylül cumartesi günü hizmete açılacak. Devlet Bakanı Cemil Çiçek tarafından hizmete açılacak ilk tesis Şanlıurfa Kız Yetiştirme Yurdu, 120 kişiye hizmet verecek kapasitede. Binada, çalışma, diıılenme ve toplantı salonlan ile kütüphane ve her türlü ihtiyacı karşılayacak birirnler yer ahyor. Hizmete açılacak ikinci tesis ise, Suruç Sabancı Pratik Kız Sanat Okulu. ISTANBUL TİCARET ODASFNIN SEMİNERİ IMF'den B r i a n Stuart Türkiye, Meksika ya da Venezüela gibi borç krizine girmez. Eğer dış borçlann yeni bir ödeme planına kavuşturulması gerekiyorsa, kreditörler bunu görürler ve anlayışlı davranabilirler. Ekunomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF) StandBy Politikaları Bölüm Başkanı Brian Stuart, Türkiye'nin, Meksika, Venezüela gibi dış borç ödememe krizine gireceğini sanmadığını belirterek "Eğer dış borçlannızın yeni bir ödeme planına kavuşturulması gerekiyorsa kreditörler bunu görürler ve anlayışlı davranabilirler. Hiikümetler reformlan nygularken bunlardan yan yolda vazgeçmemeli. kararlı olmalı ve halkın desteğini almalıdırlar" dedi .Daha once Dunya Bankası nüa Türkiye direktörlüğünü yürüten bir yıldır ise Meksika direktörlüğü görevini sürduren Swenden Wijnbergen ise yüzde 7080 enflasyonun "kontroMen çıkabilecek çok tehlikeli bir oran oldugunu" ifade ederek, "Türkiye mucizesi sona mı erdi? Türkiye mutlaka bir mali reforma gitmeli, bunun yegâne yolu da vergi reformudur. Bunun için halkın desteğini alrnak lazım. Ücretler red olarak azahrken bunun olumsuz etkisini gierebilmenin yegâne yolu da vergi reformudur" diye konuştu. IMF'nin gözetimci bir ıonksiyonu bulunduğunu belirtti ve sanayileşmiş ulkelerin de yapısal uyum politikalan izlemesi gerektiğine değındi. Türkiye'nin makro ekonomik politikayla yapısal reformlan birleştirdiğini soyleyen Stuan, "Yap»sal problemler, kalkınmakta olan ülkelerde mucizevi bir şekilde ortadan kaldınlamaz. Bu iç şartlara, değişik baskı gnıplanndan gelen tepkilere bağlıdır" dedi. Özelleştirmede devlet tekeli yerine özel tekel koymanın bir anlamı olmadığını ifade eden Stuart şunlan söyledi: "Önce iş piyasası, sonra mal piyasası liberalleştirilmeli. Yapısal reformlar, dış ülkelerden dikte etürilemez. Bu reformiann fevkalade halkın desteğine ihtiyacı vardır. Hükümetin, halkı bu reformlar hakkında aydınlatma sonımluluğu vardır. Reformlar iyi bir sırada yapılmalı, kararlı olnp, yan yoldan vazgeçilmemelidir." Stuart, dış borç indirımine değinirken, "Ömeğin çok yeni bir hastane kuruldu diye düşünelim. Bu nefis giizel hastane dolmayabilir. Sırf dolmadığı için hastane yıkılamaz" diye örnek verdi. Stuart, "Türkiye'nin yeni bir StandBy anlaşmasına ihtiyacı var mıdır? Halkın desteğinden söz ettiniz. Şn andaki hükümeti halk destekliyor m u " sorusuna, "Türkiye özelinde bilgira çok az buna yanıl veremeyeceğim" diye karşılık verdi. Dış borç için iıııalı sözler Ekonomi masada Dünva Bankası'ndan Sweden Wijnbergen 1986'dan sonra her şey tersine gitmeye başladı. Başarının devam etmesi için büyümenin devam etmesi gerekir. Ücretler reel olarak düşmektedir. vergi reformu şarttır. şöyle konuştu: "Türkiye'nin en büyük başarısızlığı enflasyonla başedememesidir. 1986'dan itibaren her şey tersine gitmeye başladı. İsrail. Brezilya gibi yüksek enflasyonun seyrettigi bir iilke haline geldi. Başannın devam edebilmesi için büyümenin devam etmesi gerekir. Bu politikalardan tersine dönmenin tehlikesi de yoktur. Partilerin çoğu bu reform politikasını desteklemektedirler. Ama mali sektörde reform çok gereklidir. Bunu saglamanın yegâne yolu da vergi reformudur. Ücretler reel olarak düşmekledir. Bunun olumsuz etkisini giderebilmenin yolu da vergi reformudur." yünittüğü uygulamalann olduğu ülkelerde başan elde edildiğini görujoruz."" yanmnı verdi. Daha sonra tebliğin yorumcuları olarak Prof. Tansu Çiller ve Prof. Necati Mumcu soz aldı. Tansu Çiller, Türkiye'de iki yıldan fazla süren bir kayıp olduğunu, dış borçlar alınırken yatırım stratejilerinde uyumsuzluk yaratıldığını ifade etti. Türkiye'nin bu uyumsuzluğu kaldıramayacağını, enflasyonun dış borç ve onu da iten iç borçlardan kaynaklandıgını ifade eden Tansu Çiller, "Türkiye'nin dış borçlannı yapısal bir değişime uğratması zorunludur. Bu Almanya'da olduğu gibi borçlann serbest piyasada satışı ile yapılabilir. Önce stabilizasyon sonra da liberalleşmeye geçilebilir" dedi. Son konuşmacı Prof. Necati Mumcu da Türkiye'nin dışa açılmak zorunda kaldığını söyledi. Turkiye'de 1980'den sonra yapısal bir değişimın gerçekleşmediğini vurgulayan Necati Mumcu, "Enflasyonn kısa sürede düşürebilmek için para arzını azaltmalı, kamu harcamalannı kısmalı. Yüksek kârlılığı yatınma dönüştürecek onlemler alınmalı" dedi. Seminerin öğleden sonraki konuşmasında ise Dunya Bankası Meksika Direktörü Svvenden Wijnbergen, Türkiye ile Meksika'nın uyguladığı ekonomik politikalar arasında bir karşılaştırma yaptı. Daha önce Türkiye direktörlüğünü yürüten Wijnbergen, enflasyonun yüzde 85'e çıktığını, ihracaun yavaşlamasmın öngörülduğünü hatırlatarak, "Acaba Türkiye mucizesi sona mı erdi?" diye sordu. Türkiye'nin tipik bir Latin Amerika ülkesine benzetilmiyeceğini belirten Wijnbergen ledim, Türk Lirası 4 misli değer yitirdiğinde ihracat bir misli artıyor. ihracat esas olarak vergi iadesine duyarlı. Türkiye'nin ihracatına 1920'lerden bu yana baktığınızda ibracatın yedi yıl artıp, 3 yıl azaldığı görülıiyor. Dunya Bankası yetkîltsi reel ücretler düşmeye devam etsin, ama ücretli daha fazla hırpalanraasın diye vergi reformu yapılsın diyor. Bunu gazeteler manşete çeksinler çünkü bunu bilmeyenler var, seçim kaybediyorlar" diye konuştu. Istanbul Üniversitesi'nden Prof. Vüksel Ülken ise hiçbir siyasi iktidann 'enflasyon ateşine karşı kendini koruyamadığını', Türkiye'nin özelleştirme ve konVV'ijenbergen gelir vergısinin sa vertibilite gibi şeyleri şimdi konuşdece ücretlilerden alınmasının ön mayıp zamana bırakması gereklenmesi gerektiğini, bunun "orta tiğini vurguladı. sınıfı daha az vergi yükü altına Verilen aradan sonra tartışmasokacağını" vurgulayarak sözleya geçildi. Arada gazetemizın sorini şöyle sürdürdü: rulannı yanıtlayan Dunya Banka"Yapısal bir reforma gitmek sı Meksika Direktörü VVijnbergerekli. Bu sadece giimriik vergi gen, enflasyonu önlemek için lerinde indirime gitmekle olmaz. mutlaka bir mali reforma ihtiyaç Enflasyon başını alıp gittiği za bulunduğunu ve bunun için de man yapısal reform polilikalan halkın desteğini sağlamak gereknı uygulamak zor olur. Türkiye, tiğine işaret ederek "Türkiye'nin döviz kunı politikasında, Meksi bunu yapabilmek için 1986'da bir ka ise mali reform politikasında şansı vardı, ama bunu kayberti" başanlı olmuşlardır. Bir ülke her dedi. Tartışmada yöneltilen soruiki uygulamayı da alıp uygulama lara yanıt veren VVijnbergen yine lıdır." Daha sonra tebliğin yo mali reform ve enflasyona değinrumcularından Prof. Taner Berk di. Şok programlarla enflasyonun soy söz aldı. Berksoy, Wijnber çözümlenebilmesinin yeterli olmagen'in 198084'ü Özal'ın ilk dö dığı, bunun için mali reform desnemi, 1984 sonrasım ise ikinci dö teğine ihtiyaç oldugunu yeniden nemi olarak adlandırdığını ve vurgulayan VVijnbergen "Ortobunda haklı oldugunu söyledi. Bi doks olmayan programlar başarinci Özal döneminde "leknisyen nsızlığa mahkumdur. Yüzde olarak sadece kararlann uygulan 7080 enflasyon son derece tehlidıgını", ama ikinci Özal döne kdidir. Kontrolden çıkabüir ve bu minde oy kaygısının söz konusu şekilde devam etmesi çok tehlikeoldugunu hatırlatarak "İhracat lidir. tşadamlan böyle dönemlerpolitikası başanlı denjliyor. Ince de yatırım riskine girmez." UFUK GÜLDEMÎR WASHINGTON Dünya BankasıTürkiye ilişkileri 6 aydan beri askıdaydı. Başkan Yardımcısı YVilfried Thahvitz'in Türkiye'yi IMF ile masaya oturmaya davet eden son açıklamasından sonra ise zaten var olan bu mesafeli ilişkiye bir de "sogukluk ve suskunluk boyutn" eklendi. Thalvvitz'in çıkışınm Türkiye^ de hükümet ve ekonomi kurmaylannın şimşeklerini üzerine toplamasının nedeni, söyfediğini söylemesi değil, bunu kamuoyu önünde söylemesiydi. Çünkü Türk makamlan bu konu ilk kez geçen mayısta dikkatlerine getirildiğinde bu derece tepki göstermemişlerdi. Olay, geçen mayısta Washington'da yaşandı. Ticaret İlişkileri Dairesi'nin başındaki VVitter, ABD başkentinde banka ve IMF ile görüşmeler yapmakta olan Türk ekonomi kurmaylanna bir kokteyl sırasında konuyu açtı. Ekonomi kurmaylan, Türkiye'nin bu yaklaşıma katılmasının olanaksız oldugunu vurguladı. Heyet, Türkiye'ye dönünce konu Başbakan lurgut Özal'a iletildi ve küllenmeye bırakıldı. Bu "dokunmalar" olurken Dünya Bankası ile Türkiye ilişkileri zaten askıdaydı. Bazı önkoşullann yerine getirilmemiş olması nedeniyle banka, mali sektör kredisini askıda tutuyordu. Dünya Bankası heyetleri Türkiye'ye gelip gidıyor, sorun çözümlenmeye çaiışıyordu. Banka konuyu büyütünce, hükümet bir ara bunaldı ve adeta rest çekti: "Siz vermezseniz başka yerden buluruz." Buldu da, ama sorun yine çözümlenmedi. Son olarak, bundan 1.5 ay önce bankanın Pakistanlı Başkan Yardımcısı Kurevşi sessizce Türkiye'ye gitli ve Başbakan Turgut Özal ile görüştü. özal'dan aldığı sözler ışığında VVashington'a "olumlu" bir havada dönen Kureyşi, burada, Thalvvitz'in konuya dönük profesyonel çekinceleri ile karşılaştı. Bu profesyonel görüş farkiılığına, iki başkan yardımcısının aralarının pek iyi olmadığı gerçeği de eklenince Türkiye'nin IMF'yç gelip gelmemesi konusu konusu banka içinde zaman zaman gündeme gelir olmaya başladı. tşin bir boyutu bu. Diğer boyutu da, her ne kadar Dünya Bankası çevreleri bu iddiaya katıhnasa da, Thalvvitz'in Türkiye'yi IMF'ye davet eden açıklamasının kamuoyu önunde yapılmış olmasının, Turk hükümeti uzerinde bir kamuoyu baskısı yaratrnak arayışı olabileceği. Dünya Banka JVASHINGTDN Dünya Bankası Başkan Yardımcısı WUfried Thalwitz'in, Türkiye'nin IMF ile masaya oturması gerektiğini söylemesinin ardından gözler Washington 'a gelecek olan Türk heyetine çevrildi. Thalmtz'in açıklamasınm . nedeni anlaşılmadı. sı yöneticileri, Türk kamuoyunun, ekonomideki hararetin faturasını, hükümetin Dünya Bankası ve IMF politikalarını uygulamış olmasına çıkardığını tahlil etmiş durumda. Thalvvitz'in açıklaması, bir bakıma, kendilerinin bu harekette paylan olmadığının Türk kamuoyuna verilmiş işareti de. "Tork hükümeti bizim temennilerimizi uyguladığı için değil, uygulamadığı için ekonomi bu durumda" diye özetlenebilecek görüş, Dünya Bankası ve IMF çevrelerinde hayli taraftar buluyor. Ancak Türk makamlannda konuyu "kişiselleştirmek" eğüimi ağır basıyor. Yani, 'Türkiye IMF'ye gelsin" açıklamasını, Dünya Bankası ve IMF üst yönetiminin uzerinde düşünüp taşındıktan sonra yaptığı planlı bir uyan olarak değil de, Thalvvitz'in gafı olarak kabul etme arayışı var. Bu yüzden de Thalwitz'e yönelik bir eleştiri kampanyası Dünya Bankası ve IMF'in kapısında. Devlet Bakanı Güneş Taner, Merkez Bankası Başkanı Rüştii Saracoğlu, Namık Kemal Kılıç, Ali Tigrel, Mahfi Eğilmez ile Hazine Müsteşarlığı ile Merkez Bankası'ndan 6 genel müdür önümüzdeki hafta sonu Washington'a geliyor. Bu heyet, askıda olan raali sektör kredisini kurtarmaya çalışacak. "Thalwiu", bu heyetin sıkça anacağı bir ad olacak. Thalvvitz basın toplantısında "Türkiye'nin IMFye gdmeye ihliyacı oldugunu" söylemişti. IMF'nin kuruluş sözleşmesinin 4maddesi uyarınca her üye ülke yılda bir kez IMF ile olağan damşmalar yapıyor. Türk'iye bu çerçevede geçen hafta IMF Yönetim Kurulu'nun operasyon masasına yatınldı ve TUrk ekonomisi saatlerce tüm aynntılanyla tartışıldı. Bu toplantıda, Türkiye'nin \MFye gelmesi gerektiği hiç dile getirildi mi? Hayır. Bu konuda ne doğrudan ne de ima yoluyla bir çağn alındı. Ancak Türk ekonomisinin de iler tutar tarafı bırakılmadı. Toplantıya giren IMF yetkilileri ısrarla şu mesajın altını çizdi: "Türkiye'de durum ciddidir." Başlıca endişeleri enflasyondu. Kredi talebinin azalmasına karşılık enflasyonun yüzde 70'lerde dolaşması nedeniyle alarm zili çalımyordu. IMF ve Dünya Bankası önümüzdeki hafta sonunda gelecek heyetten işin siyasi havasını da alacak. Devlet Bakanı Güneş Taner bu bakımdan VVashington'da merakla bekleniyor. EY1F üe anlaşma yok • ANKARA (AA) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı (HDTM) Namık Kemal Kdıç, Türkiye'nin IMF ile yeni bir yapısal uyum anlaşması yapmasının söz konusu olmadığını söyledi. Basınla sohbet toplantısı düzenleyen Kılıç, Türkiye'nin IMF ile yeni bir anlaşma yapmasını gerektirecek koşullann söz konusu olmadığını söyledi. IMF yeni bir anlaşma yapılması gereğinin doğması için, odemeler dengesinin ciddi açık vermesi gerektiğini kaydeden Kılıç, şöyle dedi: "Türkiye'nin odemeler dengesi fazla vermistir. IMF kapsamma girilmesi için gerekli olan bu koşul bizim için geçerli değildir. Türkiye bir yapısal uyum programından geçmiştir. 1989 yılı odemeler dengesinin de yaklaşık 1 milyar dolar fazla vereceğini tahmin ediyoruz. Bu nedenle IMFnin Türkiye'yle ilgili olarak yeni bir anlaşma düşünmüş olabileceğine inanmıyonım." Istanbul Ticaret Odası'nın (İTO) duzenlediği "Oiinyada ve Türkiye'de Piyasa Ekonomisinc Geçiş ve Yapısal Uyum Semineri"nin açış konuşmasım yapan İTO Başkanı Yalım Erez, "Gelişmekte olan ulkelerin uluslararası para sistemine uyum sağlaması her şeyden önce gelişmiş ulkelerin bu uyumu sağlamasına bagltdır. Gelişmekle olan ülkelerde ekonomiyi serbest piyasa sistemine uydunırken ve dışa acarken o iilkeArada kendisine yöneltilen nin özelliklerine göre bazı sınırla "IMF başanh oldu mu?" şeklinnn konulması gerektiği diişünü deki bir soruyu da "IMF'nin uylebilir" diye konuştu. guladığı programlar içinde eğer Daha sonra IMFden StandBy amacına ulaşılamamışsa bu, uyPolitikalan Bölüm Başkanı Brian gulamadaki bozukluktan kaynakStuart, tebliğını sundu. Scuart, lanır. Hukümetle IMF'nin birlikte Menkul kıymetleştinne • ANKARA (ANKA) Şirketlerin karşılaştıkları finansman darboğazının giderilmesi yönünde başvuracak yeni bir yöntem olarak "menkul kıymetleştirme" düşttnülüyor. Sermaye Piyasası Kurulu ile OECD'nin işbirliğiyle düzenlenen "Türk Sermaye Piyasalarının Gündemindeki Konular" isimli seminerin sonuç raporunda, şirketlerin finansman darboğazı içinde olduğuna dikkat çekilerek menkul kıymetleştirme ele alındı. Raporda şöyle denildi: "Menkul kıymetleştirme, şirketlerin ve mali kunımlann bilançolanndaki alacaklardan portföy oluşturulması ve bu portföyün yatınmcılara paket halinde satılmasım öngörmektedir. Aktiflerin menkul kıymetleştirilmesinin kâr marjının arttınlması, finansman maliyetlerinin düşürülmesi ve yatırımlar için kaynak sağlanması açısından şirketlerin gelişmesinde önemli katkıları bulunmaktadır?' Genç işadamları Ekonomi Servisi Genç İşadamlan Derneği'nin (YPO) İstanbul toplantısının saat O5.3O'da başlayan ikinci gününde önde gelen konuşmacılar dünyanın en büyük şirket satın alma operasyonunun kahramanı ABD'li F.Ross Jobnson, Norveçli Lord Jokn Julius Nonvich, ve ABD'nin ünlü telelaz pazarlayıcısı Sydney Biddle Barrows'tu. Toplantının ikinci günü, daha çok İstanbul'un çeşitli tarihi ve turistik yöreleri ile Topkapı Sarayı'nda yapılan gezintilerde geçti. lstanbul'da Hilton ve Sheraton otellerinde kalan yabancı genç işadamları güne Boğaz'da balık avına katılma, jogging, aerobik ve oryantal dans programlanndan birini seçerek başladı lar. Daha sonra isteyenler Yerebatan Sarayı, hahcılar ve Kariye'yi gezerken, diğerleri Ross Johnson ve Lord Norwich'i dinlediler. Johnson, konuşmasında özellikle ABD'de kullanılan yeni bir finansman tekniği olan 'kaldıraçlı satın almalan' anlattı. ABD'nin lanınmış gıda üreticisi RJR Nabisco'nun başmdayken bu firmanın satılmasma ilişkin tecrübelerini yabancı işadamlarına bir kez daha anlatan Ross Johnson, böylece dünyanın en büyük satın alma operasyonlarından birinin ayrıntılannı aktarma fırsatı buldu. Diğer konuşmacı Lord John Julius Nonvich, konuşmasında Turkiye'deki Bizans mirasından bahsetti. Öğleden önceki ilk eğitim sınıfında ise sağlık yaratıcılığı ve kabiliyetlerimizi arttırmanın yoliarı, yaşlı uçakların sağlığı, îskan Hem ziyaret hem ticaret HHtonua yeank Genç işadamlan dünkü öğle yemeğini Hilton Oteli'nde yemeğinde, yabancı işadamlanna Türkiye'de ticaret, AT'ye giriş ve ekonomiyedUer Cem Boyner, Guler Sabancı, Halis Komiti gibi tanınmış işadamları öğle rim politik boyuflan gibi konulanja göruşlenm aktanjılac (fotoğraf: Cumhuriyet) dinavya'dan işletmecilik çozümleri gibi ilginç konular vardı. tlgi çeken diğer konular arasında, VVolfgang Leonard'ın 'Gorbaçov'un reformlan' konulu konuşmasının ikinci bölümü ve işletmeci Stan Davis'in, "2020 vizyonu, ekonominin ikinci yansına hazır mısınız" başlıklı konuşmaları vardı. Eğitim sınıflannın ikinci bölumünün yıldıa, ABD'nin ünlu telekız pazarlajacısı Sydney Biddle BarTows'tu. Ülkesinde "Mayflower Madam" olarak tanınan Barrows, "Yüksek maliyeüi hizmetleri pazarlama" başlıklı 'dersinde', yabancı işadamlanna telepazarlamadaki basansını anlattı. Diğer konuşmalar sağlık, terörizm , işletme ve Istanbul konularındaydı. . Toplantının öğleden sonraki bölümü ise, İstanbul'un çeşitli yerleri ve Topkapı Sarayı'nda yapılan gezilerle surdürüldü. Topkapı Sarayı'nın çeşiüi bölumierini ve Harem'i gezen yabancı işadamlan daha sonra aynı yerde verilen bir kokteyle katıldılar. İşadamlanna dağıtılan broşürlerde Topkapı Sarayı gezisi için rahat bir kıyafeti tercih etmeleri ve saray yaşantısının tüm gereklerinin işadamları için yeniden yaratılacağı belirtildi. • Bu arada yabancı işadamlan dünkü öğle yemeklerini Türkiye'nin önde gelen işadamlannın baş. kaniığındaki masalarda yediler. Cem Boyner, Güler Sabana, Halis Komili gibi tanmmış işadamlan öğle yemeğinde yabancılarla Türkiye'de altyapı, ticaret, Türkiye'nin AT'ye girişi ve Türk ekonomisinin politik boyutlan gibi konularda sohbet ettiler. Perestntyka uzun solukhı bir koşu Genç İşadamları Derneği'nin toplantısına katılan Sovyet profesör Edvard Ivanian, gazetemize yaptığı açıklamada, perestroykanın başansı için serbest pazarın gerekliliğine işaret ederek, "Toprağı köylüye, zarar eden fabrikaları işçilere satmadan perestroyka başarıya ulaşamaz" dedi. LEVENT GURSES Birleşmiş Milletler sekreteryasımn eski basın sekreteri ve halen Moskova Bilimler Akademisi'nde tarih dersleri veren Sovyet Profesör Edvard Ivanian, bazı emekli askerlerin ve bürokratlann muhalefetine rağmen, Sovyetler Birliğindeki prestroyka politikasından geriye donuşun imkânsız oldugunu söyledi. İstanbul'daki Genç İşadamları Derneği'nin toplantısına konuşmacı olarak katılan Ivanian, perestroykanın uzun bir süreç oldugunu ve uygulamaya konulmasından bu yana geçen 4 yılda ekonomik koşullann kötüleşmesine rağmen, müdahale olmadığı takdirde bu yuzyılın sonuna doğru olumlu sonuçlannın alınabileceğini söyledi. ya karşı çıkanlar genellikle emekli askerler. Bunlar, ordudayken yüksek ücret alıyorlardı, sivil hayata geçince ücretleri geriledi ve askerlikten başka yapacak bir şeyleri yok. Ancak, askeri harcamalan azaltma programı çercevesinde yılda yaklaşık 500 bin yüksek riitbeli askerin emekli olması ve gelir düzeylerinin diişmesi, bunlan perestroyka hakkında olumsuz düşünmeye itiyor" diye konuştu. Sovyet uzman Ivanian Konut sertifikası çıkarılıyor • ANKARA (AA) Başbakan Turgut Özal, dün Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi'ni ziyaret etti. Devlet Bakanı Güneş Taner ve Tarun Orman ve Köyişleri Bakanı Lütfullah Kayaİar'm da katıldığı 3 saatlik ziyarette özal, TKKOİ Başkanı Ökkeş Özuygar'dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başbakan özal, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, toplantıda gelecek ay çıkacak olan konut sertifikası uzerinde durulduğunu söyledi. Başbakan, KİT'lerin özelleştirilmesi ile ilgili çalışmaların sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı yolundaki soruya da, "Devam ediyor, o öyle kısa bir iş değil" karşıhğmı verdi. Sabancı, Wörner'i 'renkli' ağırladı NİLAY KARMAN NATO Genel Sekreteri Manfred VVörner onceki gün Genç Yöneticiler Organizasyonu'nun düzenlediği "Istanbul Üniversitesi" toplantısında konuştuktan sonra, akşam da işadamı Sakıp Sabaııcı'nın Emirgân'daki Atlı Köşkü'nde onuruna verdiği yemeğe katıldı. Manfred Wörner ve eşi Emirgân'daki Atlı Köşk'ün bahçesine adım attıklan andan itibaren büyulenmişçesine Boğaz'a bakıp "Burası olağanüslü güzel, muhteşera" demekten kendilerini alamadılar. İşadamı Sakıp Sabancı, her zamanki hazırcevaplığı ile yapıştınverdi: "İslerseniz gelin sizle yer değistirelim." Manfred Wörner ve eşi bu esprili öneriye gülerek ve yine espriyle yanıt verdiler: "Ne kadar güzel olurdu. Siz Briiksel'e biz tslanbul'a. Ama görevlerimizi de değistirelim." Konuklar arasında da gulüşmelere yol açan bu espriden sonra toplantılann ev sahipliğini yapan Genç Yöneticiler Organizasyonu İstanbul Başkanı Güler Sabancı, espriyi duymayan konukları dulaşarak, amcası Sakıp Sabancı ile NATO Genel Sekreteri arasında geçen bu konuşmayı nakletti. Bu esprilerden hemen sonra işadamı Sakıp Sabana, NATO Genel Sekreteri NVömer'e iç tarafında LASSA yazılı bir kravat hediye etti ve "Bunu şimdi lakmanı/ı isliyoruın" dedi. "Tabii hemen, Milli Piyango çekiidı Mîlyar 5'e bölündü 853138 878242 597513 166896 210611 825778 508131 121499 132287 746271 405190 336809 897228 622759 579521 150095 759929 450507 351890 942917 651399 586907 156692 779268 725417 376699 953897 789036 818062 499899 117049 128559 731572 400996 998700 051550 702022 307895 234826 831489 520351 467121 077358 722792 662342 251577 837280 568865 473998 104354 724437 669757 265361 843721 124976 731007 398148 994143 043184 691725 299852 313955 895384 613548 205714 136115 754140 407299 348674 922443 628270 586798 155098 775710 725158 355066 949380 658680 596841 157921 783897 035442 691398 299809 860502 892872 605607 200140 227763 827082 513685 457806 075281 703221 309765 238908 836494 560462 471380 095700 723930 662816 254565 841674 791128 474523 104615 724658 470575 071154 424166 053473 735682 330245 925162 237903 888231 495602 088848 442917 062697 744325 348762 557692 148660 808214 413710 693335 283947 893444 526415 769727 402934 318667 199172 981315 916706 831441 369124 237242 106535 949515 873244 798955 606108 471361 403233 202467 074534 983069 532884 436195 372688 135281 060151 950411 803419 736048 613069 407118 333037 209986 990808 666740 546560 376757 240349 136194 953786 890251 807387 625919 522899 412228 210542 769977 682144 447193 378438 278836 066259 958539 893106 746999 631195 523515 353479 838076 779684 561642 450018 388506 149780 066501 958593 809395 747384 632596 422352 526880 661257 831441 925162 990808 Maden \asasi degişiyor • ANKARA (AA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 3213 sayılı Maden Yasası'nın değiştirilmesi amacıyla bir taslak hazırladı. Taslak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile madencilikle ilgili diğer kuruluşlara gönderilerek görüş istendi. Edinilen bilgiye göre, taslak, altın sahalarındaki faaliyetlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın atayacağı hükümet komiserinin gözetim ve denetimi altında yapılması koşulunu getirivor. memnuniyetle" yanıtını veren NATO Genel Sekreteri, uzerindeki kravatını çıkarıp Sabancı'nın kendisine hediye ettiği, lacivert üzerine kırmızı verev çizgili kravatı, patlayan flaşlar arasında takıverdi. Sabancı'nın, ozel konuğu NATO Genel Sekreteri Manfred VVörner için hazırladığı 'şov'lar daha bitmemişti. Sabancı, Worner'i özel olarak hazırlatılan nargilelerin başına göturdü. Yine patlayan flaşlar arasında W0rner ile Sabancı nargile içtiler. Sabancı, o anda dönüp yine bir espri patlattı: "Bu, kadınlam da iyi gelir." Sıra mutat olduğu üzere, VV'orner'e ve diğer konuklara, sanat danışmanı Raffi Portakal eşliğinde, köşkün içindeki değerli tabloları ve eski Türkçe el yazmalannı göstemıeye gelmişti. Hemen ardından da Sabancı Holding ve Sabancı Vakfı'nı tanıtan 27 dakikalık, İngilizce olarak seslendiril500 BİN miş film konuklara gosterildi. 015557 925393 NATO Genel Sekreteri'nin yar694948 568706 dımcısı Jan Peter Dijkstra, fîlmi 292503 163220 izlerken gülerek Cumhuriyet mu898695 810597 habirine dönüp, "Bu adam gali526880 090511 ba bir tek hükümete sahip değil" 855530 783511 dedi. Şu andaki Turk başbakanı456176 392529 nın eskiden Sabancı Holding'de 068369 963364 çalıştığını soyleyince Jan Peter 755431 661257 Du^uadahadaılgilendi 030800 941309 •"..urner, eşi ve yardımcısı, Sd712367 595987 kıp Sabancı'nın Atlı Köşkü'nde 295593 182183 geçirdikleri, kendi deyişleriyle "muhteşem" geceden sonra dun 000845 874349 795732 727651 910582 823718 sabah erken saatlerde İstalibur 673545 596901 477203 381200 226516 102625 268970 166520 110301 975077 860161 794004 dan ayrıldılar. ANKARA (AA) Milli Piyango'nun 19 Eylül 1989 çekilişi dün Ankara'da yapıldı. İkramiye kazanan numaralar şöyle: 1 MİLYAR 734430 (İzmir, İstanbul, Zonguldak, Gaziantep, Muğla) 500 MİLYON 513508 (İzmir, îstanbul, Adana, Ankara, Isparta) 100 MİLYON 096634 (Sıvas) 50 MtLYON 116538 (İstanbul, İstanbul, Bolu, Ankara, Afşin) 841448 (Bursa, İstanbul, İstanbul, Eskişehir, Kayseri) 10 MİLYON 274631 298826 541822 636305 839470 5 MİLYON 020315 055391 070635 121951 228943 283523 347393 626302 723050 729448 736975 781918 876650 948013 958544 2 MİLYON 010410 031284 137924 144978 170700 188474 229226 250757 286655 319084 339621 349427 405769 426532 437430 443445 489562 494478 506500 666431 671950 674371 755982 775513 777786 833557 850107 867458 898462 902984 939466 981328 990283 1 MtLYON 851531 453955 068000 753705 029163 710445 295212 903307 222258 859559 467609 069604 769727 047912 733143 782701 391822 961516 658864 933628 591308 175386 822648 098728 793668 393959 970670 358282 942071 602210 "Perestroykanın uygulamaya konulduğu son 4 yılda ücretlertn aynı kalmasına rağmen, özel girişimcilerce kurulan serbest alışveriş merkezlerinde fiyatlar yüzde 25 oranında arltı. Devlete ait dükkânlann bos olması Sovyet halkını serbest pazarlara yöneltiyor. Ancak kaliteli mali serbest pazarlardan yüksek fiyatla alan Sovyet halkı da perestroykaya inanmasına rağmen, istediği desteği veremiyor" diye konuşan Ivanian, Sovyetler Birliği'nin bu yıl sonunda itibaren sıkıntısı çekilen temel mallar için 10 milyar Cumhuriyet muhabirinin soru dolarhk fon ayırdığıru ve bu mallannı yanıtlayan Edvard Ivanian, ları ihraç edeceğini açıkladı. 200 BİN Sovyetler Biıliği'nde ekonomik Perestroykanın başarıya ulaş02547 05687 08018 09203 12270 reformlann siyasi reformlarla 13687 13759 17719 18952 22706 birlikte gerçekleştirildiğini, Sov ması için serbest pazar ekonomi26028 27460 27683 37519 45385 yet insarunın artık eskisine oranla sinin gereğine dikkat çeken Iva51210 54731 59410 66474 68071 çok daha farklı düşündüğünü nian, "Toprağı köylüye satma72546 80981 83485 85149 85307 vurgulayarak, "Eski rejimin an dan, zarar eden fabrikalan işçi87860 88206 88669 90043 97403 layışı yıkıldı. Artık basında Çe ve satmadan, halkı kârlı işlelmelerin pay sahibi yapmadan perest100 BİN koslovakya, MacarisCan, Afga royka başarıya ulaşmaz" dedi. nistan mudahaleleri eleştiriliyor. 0600 1879 2778 3274 3323 3520 Ivanian, perestroykanın uzun 4160 4252 4299 4405 4481 4547 Bu politikaların yeniden değişti bir süreç oldugunu ve her şeyin 4654 5424 5934 7538 7811 7818 rip 'biz doğrusunu yapmıştık' di olumlu gitmesi durumunda yebileceğimizi düşünebiliyorsn8152 9499 olumlu sonuçlannın ancak bu nuz. Eskiye donüş imkânsız, ve 50 BİN yuzyılın sonuna doğru alınacağıaksi yönde yapılacak müdahalenı vurguladı. 009 130 481 579 604 612 ler de halktan olumsuz tepki 20 BİN alacaktır" dedi. Her partide ve toplumda muhafazakâr kesimle Şebekemi. pasonıu kaybeltim. 47 51 57 78 82 89 rin olmasmın normal oldugunu Hukunısuzdur. AMORTİ ifade eden Ivanian, "PerestroykaSİSAS OZKAtS 0 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle