Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER çesiyle sığınma hakkı kazananlar, Avrupa Toplu Etnik ya da başka nedenlerle silaha sarılmayı, düluğu ülkelerinde insan baklan açısından, bir Kürt şüncelerinden ötürü insanları hapse atmayı hoş dosyası açümasına konu olmuşlardır. Böylece PKK görmek de olanaksızdır; bu ilkelliktir. desteğine itilenler, işbirliğine katılanlar da çıkmışBu gerekçe ile Cudi Dağı'na, Güneydoğu'ya şidtır. Şimdı Güneydoğu sınırlarımızdan sızan, dışa detle değil, duşüncelerde doğruluk payı olabilecendan desteklenen gerillalarla, içerideki Kürtler ara ğinden yola çıkarak, hoşgörü ve barışçılıkla seslesında bağlantı kurma ve masum birçok insanı Kürt nen bir diyalogla ulaşmayı öneriyoruz. çülüğe bulaştırmak çabaları bazı devletlerce sahAynca hangi siyasal kimlikle ve hangi siyasal suçneye konulmaktadır. Burada çok iyi düşünmek, tan olursa olsun, cezaevlerindeki insanlara, kısasa Kürt ve Kürtçülük gerçeğine yepyeni, gerçekçi, insancıl bir yaklaşımla iyi bir teşhis koymak, bu et kısas ya da öç alma mantığıyla yaklaşmak, sorunnik grubu benimsemek ve onlarla insan hak ve öz ları çözüme götürmez. Şiddete karşı, şiddetçilikle, gürlükleri çerçevesinde insanca, eşitçe, demokra ancak yaralar daha çok derinleştirilir. Sosyal biritik yurttaşlıklarına saygılı olarak olumlu bir diya kimlere, sosyal patlamalara zemin hazırlanır. log başlatmak zamanı gelmiştir. Yeşiller Partisi olarak, son açlık grevleri olayında, Alraan Yeşil milletvekilleriyle birlikte cezaevYeşiller olarak, her türlü şiddeti reddeden, ba lerindekileri ziyaret etmek ve açlık grevlerine son nşçı, insan hak ve özgürlüklerine saygı gösteren, vermeleri için arabuluculuk yapraak talebimizi, taban demokrasisini hayata getirmeye uğraşan bir Adalet Bakanı Uç gün bizi oyaladıktan sonra redpartiyiz. Bize göre, bir kimse Kürdüm ve Kürtçe detmiştir. Ortaya konan bu tavır insana, insanca konuşmak istiyonım, Kürt kökenli yurttaşım der bakmak ve sorunlara yumuşak, güleryüzlü yaklase, yadırgamadan bunun demokratik bir özgürlük şımla çözum aramak yerine sert ve katı davraıuşhakkı olduğunu algılayabiliriz. Ama ben Kürtçü ların süregeldiğini göstermektedir. Bu durumu sayüm, teröristim, zor kullarunm der, şiddetçiliğe, kıncaJı buluyor ve cezaevlerimizdeki insanlara sağgerillacılığa kalkarsa, onu insan hak ve özgürlük lıklı ve onurlu, insanca bir yaşam tanınmasının zolerini çiğnemekle suçlanz. Zaten doğrudan demok runlu olduğunu belirtmek istiyoruz. rasinin insan hak ve özgürlüklerinin ıslerük kazandığı Yeşil felsefede, din, dil, ırk, mezhep, renk, etnik farklar gözetilmediği için kimsenin Kürtçülük, Sonuç mezhepçüik ve benzeri yapması söz konusu olamaz. Kürt ve Kürtlük sorununa, bilimsel verilerin ışıYeşil politikada sağcılık, solculuk, ilericilik, ge ğında etnik bir gerçek olarak yaklasılmalıdır. Topricilik gibi kavramlar da ayrımcılık sayıldığı için, lumlan oluşturan değişik kültürlerin, değişik kökenlerin, insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde bir şiddet, zor kullanma düşünülernez. araya gelmelerinin o toplumu güçlendireceğine inaZaten "Bütün dünya Yeşilleri kardeştir" inan nılmalıdır. Yeşiller Partisi olarak, farklılıklann deandan hareket edersek, o zaman ulusa) sınırlar, mokratik oluşumu zenginleştireceğine inanıyoruz. uluslar, dinler, kinler, çıkarcıhk uğruna çekişme Değişik kökenli bireylerin bir araya gelmesi bir zaaf ler yok olacaktır. Böyle bir dünyada ben Fransı olarak görülmemelidir. Konuya uygar ve demokanı, ben AJmanım, ben Kürdüm demenin de hiç ratik açıdan bakılmasında sayısız yarar umuyoruz. bir ayncalığa neden olamayacağı da asikârdır. Çünkü Kürt ve Kürtlük sorunu mezhepçüik, poliöte yandan artık üzerinde yaşadıgımız gezege tikada istismar konusu yapılmaktadır. Dışanda da nin tasâlannı paylaşmak, tükenmeye başlamış olan bazı ülkelerde, bu sorun Türkiye'nin ilişkilerine, bir dünyanın insanı, yurttaşı olarak evrensel bo çıkarlanna gölge düşürmekte, zararlı yorumlara neyutlanyla özgür ve sağlıklı yaşamak sürecindeyiz. den olmaktadır. Kürt Sorunıma Yaklaşını Güneydoğu sınırlarımızdan sızan, dışarıdan desteklenen gerillalarla, içerideki Kürtler arasında bağlantı kurma ve masum birçok insanı Kürtçülüğe bulaştırmak çabaları bazı devletlerce sahneye konulmaktadır. Burada çok iyi düşünmek, Kürt ve Kürtçülük gerçeğine yepyeni, gerçekçi, insancıl bir yaklaşımla iyi bir teşhis koymak, bu etnik grubu benimsemek ve onlarla insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde insanca, eşitçe, demokratik yurttaşlıklarına saygıîı olarak, olumlu bir diyalog başlatmak zamanı gelmiştir. PROF. DR. CELAL ERTUĞ Yeşiller Partisi Genel Başkanı Sosyal antropoloji bilimcilerine göre, Türkiye'de Kürt ve Kürtlük diye bir etnik grup yoktur demek gerçeğe aykırı. Her illkede olduğu gibi bizde de etnik gruplar vardır ve doğaldır. Nitekim Çerkez, Laz, Abaza, Zaza, Gürcü denilen kesimlerin olduğu da bilinmektedir. Esasen bir toplumun saf kan bir ırktan, seri imalattan çıkma bireylerden oluştugunu söylemek alanaksızdır. Yine bilimsel veriler gösteriyor ki değil etnik aynlıklar, ayrı dinlerin, ayrı uluslann, ayn renklerin, ayn mezheplerin oluşturduğu, ayn dillerin konuşulduğu toplumlar çoğunluktadır. Başta ABD, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri olmak üzere, Yugoslav7a, Bulgaristan, Roraanya, ttalya, Çekoslovakya, lsviçre, Yunanistan, Güney Afrika, Irak, tran gibi dizi dizi ülkeler sayılabilir. Türkiye'de bilinen gerçekler nedeniyle Doğu'daki halkımız ezilmiş, geri kaJmıştır. özellikle Kürtler, kendilerinin horlandığını sanırlarsa da genellikle Kürt sözcüğu sevgiyle kullanılır. Onlan asıl geri bırakanlar Kürt ağalarıdır. Şunu da belirtelim. tstanbullu için Anadolulu, hele tüm Doğulular Kürttür. Orta Anadolulu kendisinin doğusundakilere Kürt der. Doğu'da bile örneğin Erzurumlu Agnlıyı, Ağnlı Doğubayaatlıyı Kürt diye çağınr. Kimi zaman sevgiyle, kimi zarnan hafife alarak. Bu arada kim gerçekten Kürttür, kirn değildir bilinemez. Ankara'mn yanı başında Haymana'da, hâlâ Türkçe öğrenme olanağı bulamamış, Kürtçe konuşan yurttaşlanmız vardır. Kürt, genelde boğaz tokluğuna ağır işlerde çalıştınlrnak istenen özverili, güçlü, iyi yürekli bir Anadolu ınsanıdır. Eğitim fırsatlarından yararlanamamak kaderidir. Güvencesi ağalann, beylerin feodal yapılanmasıdır. Bu nedenle toplum dışında, aşiret döneminde kalmıştır. Tarih bilimi kronolojisinin kayıtlanna göre, son yüzyılda, Doğudakilere yönelik askeri harekâtlar düzenlenmiş, isyan ettilderi gerekçesiyle silahlı operasyonlar uygulanmıştır. Böylece bazı coğrafi biölgelerde istemeyerek aa anı tohumlan atılnuş ve yok yere bir azınhk kompleksi, bir tepki doğmuştur. PENCERE 20 EYLÜL 1989 Kİrier Yabancılara, Özal Çankaya'ya... Cumhuriyet İzmir Bürosu'ndan arkadaşımız Huseyin Erciyas bildiriyor: "SHP'li belediyeler MAN'a talip..." Ne demek bu? Ercan Holding'in kamyon ve otobüs kolu, MAN ve MANAŞ. 1989'da bu kuruluşların bankalara toplam borcu 122 mityar liraya yükseliyor. Bunalım büyüyor Alacaklı bankalar duruma el koyuyorlar; MAN ve MANAŞ'ın ortağı oluyorlar. "Şirket kurtamaT operasyonunun ilginç bir yöntemi t5öylece uygulamaya konuyor... SHP'li belediye başkanları da düşünmüşler, taşınmışlar, karara yönelmişler: Büyük kentlerde toplu taşıma sorunu gündemdedir. Yurt <*şındaki yabancı şirketlerden otobüs satın alacağımıza MAN'ı satrn alalım; kent ulaşımı için gerekli taşıt ümtimini biz yapalım; böylece birçok sorunu birden çözümleme oianaklan ortaya çıkar... Al sana kamulaştırma!.. İflas eden özel firmayı kamusal girişim canlandıracak; değil mi? * Ote yanda Oünya Gazetesi'nde Oya Berberoğlu'nun haberi: Büyük özelleştirmeler 1990'lı yıllara kaldı..." PETKİM, Sümerbank, Erdemir gibi dev kamu kuruluşlarının satışları kolay olmuyor; kiminde yasal engeller çıkıyor, kiminde hazırlıklar yeterli değil. Bu nedenlerle (ya da su altındaki başka nedenlerle) satışlar yürümüyor; Sümerbank'ın özelleştirilmesinin 4 veya 5 yıl süreceği bildirilmiş. Özelleştirme kolay mı? Hele kamu kuruluşlarını toptan yabancılara satmak çok zahmetli iştir; çok çalışmak ve terlemek gerekir. KİT'leri satmak; temellerini atmaktan, yapmaktan, kurmaktan, çalıştırmaktan, üretmekten de daha güç. Bu yolda "master planlar" yapılıyormuş, hesaplar sürüyormuş, hazırlıklar bıtmiyormuş, tartışmalara yol açılıyormuş... Gelin de şaşmayın; Türkiye'de 30, 40, 50 yıl önceleri buniarı nasıl oluşturup, nasıl çalıştırmışız? Yarım yüzyıl sonra yabancılara diyoruz ki: Biz çalıştıramıyonız, gelin alın, sizin olsun, siz çalıştınn.. * Amerikan Morgan Firması'nm ptanlamasıyla Türfciye'deki KİTleri "yabancılaştırma" ya da "gayrı milli" niteliğe dönüştürme siyaseti, Özal iktidarının Türkiye'yi satış politikasıdır. Özelleştirme değil bu... 1930'larda KİT'ler nasıl ortaya çıktı? Mustafa Kemal ve arkadaşları baktılar ki ülkede özel sermaye birikimi yok; devlet girişimiyle sanayileşmeyi başlattılar... Aradan yarım yüzyıl geçti... 1990laradoğru Türkiye'de yine yeterli özel sermaye birikimi yok... Olsaydı, endüstri yatırımları gerilemezdi; sanayileşme süreci hıztanırdı; şimdi satısa çıkarılan KİT'lere yerii şermayeci talip olurdu. Yarım yüzyıl boyunca özel kesim hep KİT'lerden yakınmış, ekonomide başarısızlığı KİT'lere bağlamış; ama sermaye birikimi de bir türlü gerçekleşememiş... 1950'lerde "liberal ekonomi"y\ savunan Menderes döneminde sermaye birikimi gerçekleşememiş, 1960'larda yüksek gümrük duvarları ardında iç pazara yönelik "/fr?a/ ikamesi" modelinde gerçekleşememiş, 1980'lerde "dışa açılma" modelinde gerçekleşememiş. 50 milyar dolar dış borç, 30 trilyon iç borçla ekonomisi batmış Türkiye, şimdi KİT'ierini yabancılara satmaya çabalıyor... Peki, özel sermaye nerelerde? • Prof. Dr. Gülten Kazgan'ın "PETKİM ve Sanayisizleşme SürecT başlıklı yazısından: "Geçen yıl Çario di Benedetti adında bir Italyan işadamı, AT çerçevesinde İtalya'nm bütünleştiği Belçika'da Societe Generale isimli büyük bir şirketten yüzde 2025 kadar hisse almaya girişince, bütün Belçika ayaklanmış ve satış yaptınlmamıştır. Bir diğer gerçek de, Thateher'ın politikasıdır: İngiliz kamu kuruluşlannı özelleştirirken yabancılara sadece yüzde 10 oranmda hisse satın alma olanağı verilmiştir; hisseler sermaye piyasasında İngiliz halkına satılmışur" (Cumhuriyet, I9.9.I989) Peki, bizde ne oluyor? KİT'ler yabancılara... Özal Çankaya'ya... Oyunlara karşı dikkatli yaklaşım gerekli 12 Eylül 1980 yönetiminde, siyasal düşünceleri nedeniyle kujkuya kapılıp yurtdışına kaçan birkaç bin genç, Kürt olsun, olmaân, siyasal sığınma hakkı almak için Kürtçülüğe bürünmüşlerdir. Halen Isveç'te, Almanya'da toplam 15 bin kadar siyasal sığinmacı genç vardır. Bunlardan bazüan yurda dönmeye, tutuklarup yargılanmaya razıdırlar, bir kısmı da gelmiştir, fakat geri çevrilmişlerdir. Kürt olduklan için baskı altında kaldıklan gerek EVET/HAYIR OKTflYAKBAL Kore Savaşı'na iştirak eden Türk tugayı mensuplanna Birleşmiş Milletler'den, Kore Her şey şimdiden belli mi? Bay Özal Türkiye'nin sekizinci cumhükUmetinden madalya verilmiş ve Amerika ise bunlara Üstün hurbaşkanı olacak mı? 2.9.1989 tarihinde iki aile Birlik Rozeti vermiştir. Bu Dost düşman, ANAP'lı ANAP'sız herkes boyle bir sonuca şimEskişehir'den Balıkesir'e rozet, Amerikan tarihinde diden kendini hazırlasın mı? gitmek için (rene aile bileti ancak iki Amerikan ve bir Niye olmasın ki! Meydan o kadar boş, o kadar açık ki! Mecalmaya kalktık. tki kişilik Türk birliğine nasip olmuştur lis'te 289 sandalyeye sahip bir partinin lideri Çankaya'ya çıkmaailenin aile olmadığı, aile bileti ki bu da bizler için ayn bir yacak da kim çıkacak? Mademki TBMM'nin egemenliğine healmak için bilete tabi bir de iftihar konusudur. pimiz inanıyoruz, mademki demokrasiden yanayız, mademki çocuğun bulunması Hal böyle olmakla beraber, kim çok oy aJ/rsa o seçilir diyoruz, dyieyse Meclis içinden bir aday gerekliymiş. Yeni evli, çocuğu aradan tam 39 yıl geçmesine olmayan, yanlarmda çocuğu çıkacak, o aday da hiç kuşkusuz çoğunluk partisinin lideri olarağmen, yaşlan altmtşın bulunmayan aileler aile caktır. Bunda şaşacak, kızacak bir şey yok. Bugüne dek cumüstünde olan bu gazilerimize, sayılmıyorlannış TCDD'ye hurbaşkanlan Meclis çoğunluğunca seçildi. DP üç kez kendi çoğunluğunun cylarıyla Celâl Bayar'ı cumhurbaşkanı seçti. Tek parti döneminde Atatürk ve İnönü de Meclisteki bütün uyelerin oylarıyla Çankaya'ya çıktılar. Gürsel, daha sonra Sunay, Koruturk aynı yoila cumhurbaşkanlığına geldiler. TBMM'ce seçilmeyen tek cumhurbaşkanı Sayın Kenan Evren'dır. Demokratik uygulama açısından meşrufuğu tartışılacak tek kişi odur. Şimdi diyeceksiniz ki, Bay Özal, Atatürk'ün, inönü'nün Çankayası'na yakışır mı, yakışacak mı? Niye olmasın? Bayar, Sunay nasıl yakıştılarsa, Özal da yakışır? Hem Eyren gibi Meclis dışından değil, Meclis içinden seçilecek Bay Özal... Kimse de ona 'sen gayri meşrusun' diyemeyecek! Anayasa, Çankaya'ya çıkacak kişinin niteliklerini bir bir saymış; yükseköğrenim görmüş, Meclis'te çoğunluk oylarını kazanmış herhangi bir aday cumhurbaşkanı olabilir. Bay Ozal'da bu nitelikler var, öyleyse neden cumÇAMYUVA TATİL KÖYÜ RAMADA RESORT hurbaşkanı olamasın? HOTEL ANTALYA ATAKULE ENDÜSTRİİÇIN Evet, ANAP son yerel seçimde yüzde 21.80'e inmiş. Bugün bir erken seçim yapılsa bu düzeye bile çıkamayacak. Bay Ozal ÜRÜN TASARIMINDA TEMEL İLKELER PİSİLİS belki milletvekili bile seçilemeyecek. SHP ve DYP'nin oy oranÇIKARMASI ANKARA BELEDİYE BİNASl ları Meclis'te bir ortakfık hükümetinin kurulmasına yol açacak. AYDINLATMA TEKNİĞİ VE MİMARİ Bunlar doğru saptamalar. Ama bir şey değişmedi, değiştirilemeMEKANLAR BOĞAZİÇİ'NDE RESTAURANT di. Muhalefet, yüzde 21'lik bir iktidarı erken seçıme zorlayamaTARABYA'DA BİR EV DEKORASYONU dı. Yalnızca iri iri konuşmalar yapmakla yetindiler, tam anlamıyla 'sov' yaptılar. Atıp tuttular, ama köktenci bir çözüm yolu araGÜRCİSTAN'DA OTOBÜS DURAKLARI madılar, bulmadılar, bu yolları gösterenleri de dinlemediler. DISCOTHEOUE APOCALYPS YEŞİL SERA jstanbul milletvekili Baştürk 'Meclis başkanlık divanına üye verGÖKOVA TATİL KÖYÜ TASARIM SÜRECİNDE meyelim, Meclis'in çalışmasını önleyelim, ANAP'ın çaresiz kaBİLGİSAYAR MODÜLER KABJN SİSTEMİ lıp erken seçime gitmesıni sağlayalım' dedi. Parti grubunda bu PROJESt ALSANCAK'TA SÜPERMARKET öneri benimsenmedi. Anadol tuttu.'Meclis'tentoplucaçekilelim' dedi, kimsenin işine gelmedi. Bay Özal teşhisi önceden koymuşÖĞRENCİ ÇALIŞMALARI LLOYO ADRIAtu. Bir milletvekili milyonlar harcayarak seçiliyordu, kalkar da duTİCO'NUN TRİESTE'DEKİ MERKEZİ HABERLER rumunu tehlikeye sokar mıydı? SHP'nin 98, DYP'nin 57 milletvekili, yani Meclis'in üçte birinden çok parlamenter bir anda TBMM'den ayrılsa, cumhurbaşOAĞITIM > SATIS • ABONE kanı seçiminde Özal'ı ya da başka bir ANAP'lıyı yalnızca iktidar partisinin oylarıyla Çankaya'ya çıkmak zorunda bıraksa etSıraselviler Cad. No. 101 Kat. 4 Taksim/İSTANBUL kili bir görev yapmış olurlardı. Kimbilir, Özal ve takımı bu gerçek Tel: (1) 152 62 60 149 41 32 karşısında ister ıstemez erken bir seçimden yana olurdu. Ama Telex: 25963 bies Telefax: 149 47 87 nerde! SHP ve DYP bu işe kalkışamadı. Kalkışamayınca da meydan özal'a kaldı! İş işten geçmiştir. SHP ve DYP 26 Mart yerel seçimlerinden sonra ANAP'a 'ya erken bir seçime gidersiniz ya da biz TBMM'den ayrılırız' diyebilseydi, son TBMM Başkanlık seçimDeğerli dostumuz İlhan Bilge'nin sevgili kızı lerinde oy kullanmasaydı, erken seçime gitmek olanağı doğabilirdi. Olmadı, yapılamadı. Şimdi TBMM Başkanlık divanına bir başkan vekili ıle iki de üye verecekler, TBMM'nin meşruluğunu kabul etmiş olacaklar. Artık bütün buniarı yaptıktan ya da yapılacak işleri yapmadıktan sonra kalkıp Meclis'in üçte iki oylarıyla Çankaya'ya seçilen bir kişinin 'meşru yollardan' seçilmediğini, söylemek, bilmem ne denli inandıncı olacaktır? Muhalefet liderleri tam bir beceriksizlik göstermişlerdir Özal'ın ani kaybmdan dolayı büyük üzüntü içindeyiz. oyununu bozmak için hiç bir yararlı eylemde bulunamamışlarKüçük Zejnep'e Tanrı'dan rahmet, kederli tlhandır. Meclis çalışrnalarının tümüne katılan bir parti cumhurbaşCanan ve Doğan Bilge'ye sabır ve başsağlığı kanı seçiminde Meclis'te olumsuz oy da kullansa, hatta Mecdileriz. lis'in kapısından içeri de girmese hiç bir şey değişmeyecektir. İSTANBUL KÜITLTl VE SANAT VAKFI Bay Özal ya da onun desteklediği birisi Çankaya'mn yeni konuğu olacaktır. Çankaya'ya çıkan birini oradan indirmek ise demokÇALIŞANLARI ratik yollardan olası değildir. Çankaya'dan görevi bitmeden indirilen tek kişi Bayar'dı. Onun da nasıl ındirildiğini herkes bilir. 8. cumhurbaşkanı Özal kasım ayı içinde Çankaya'ya çıkar, bu iş de böyle biter. BAŞSAĞUĞI Biter diyoruz, ama bilmem biter mi, yoksa yeniden başlar mı? Can dostlarımız CANANİLHAN Ardtnda yüzde 2130'lik halk desteğiyle Çankaya'ya çıkan görulmedi şimdiye dek! Bay Özal'ın tek şansı, karşısında güçlü, etBİLGE'nin özenle yetiştirdikleri çiçekleri kin bir muhalefet olmayışıdır. SHP ve DYP 27 mart günü Meclis'ten çekilip sinei millete dönebilseydi, bu özveriyi gösterebilseydi, Özal, Çankaya kapısını yüzüne kapatılmış bulurdu. Ama şimdi durum öyle mi ya! soldu. İş İşten Geçti Geçiyori Kore gazüerine madalya OKURLARDAN Türk hükümetince bugüne dek tenekeden dahi olsa, hâlâ bir madalya verilmemiştir. HALİT HOCAOĞLL Ankara TCDD'ye göre ailenin tammı göre. Ben, abim, babam ve anneme gişe memunınun izniyle aile bileti aldım. Fakat trendeki görevli kontrol memuru, abim ve benim reşit olmam nedeniyle aileden sayılmadığımızı, bu nedenle aile biletimizin geçersiz olduğunu söyledi. Uzun süren tartışmalar sonucu ben aile biletine tabi oldum. Abim ise aileden çıkartılarak kendisinden cezalı fark alındı. Bu nasıl bir yasa ki gişe memuru ile tren bilet kontrol memuru ayn telden çalıyorlar? Nerede görulmüş iki kişilik bir ailenin aile olarak kabul edilmediği? (TCDD'den başka). Ne zamandan beri bilet farklarına % 100 ceza kesilmektedir? Bu nasıl bir eksprestir ki banliyöye benziyor. Bu nasıl I. mevki bir tren ki doğru dürtıst restoram bile yok. Restorandan vagonlara servis yok. Eskişehir tzmir hattında çalışmakta olan Ege Ekspresi yolcuları uvey evlat mıdır ki I. mevki parası ödeyip III. mevki bir trenle yolculuk etmeye zorlanmaktadırlar? Çağ atladığımızın söylendiği ülkemizde TCDD'nin çağ atlayan uygulamaiarı bu şekilde olmaktadır. İBRAHİM DLRGUT RUHI SU Hocamızı saygıyla anıyoruz. RUHİ SU DOSTLAR KOROSU Zincirlikuyu Mezarlığı Saat: 12.30 BAŞSAĞLIĞI Sevgili arkadaşiarım CANAN ile İLHAN BİLGE'nin biricik kızları BAŞSAĞLIĞI ZETOEP BÎI^E'nin ZEYNEP'in acısını paylaşır, ailesine ve tüm dostianna bassağlığı dileriz. aşık nesimi , FON AJANS BAŞSAĞLIĞI Firmamız kurucusu ve sahibi İLHAN BİLGE'nin sevgili kızları . • ZEYNEP'in acılarını paylaşır, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileriz. dostlar gecesi'nde dostlara... konuşmacı : ncjat birdoğan sunucu : abdullah özcan sanatçılar : edip akbayram belkıs akkale ali ekber çiçek aşık devran baba sadık gurbüz aşık nesimi çimen arifsağ ilyas salman TANITIM GRAFtK PERSONELÎ 222324 eylülde Ankara'da toplanacak olan ZEYNEP Acılarını paylaşırız. KAMUOYUNA Baştan sona sözleşme görüşmelerini yürüten TezKoopİş şube yöneticilerinın işine son verilmesini, sıradan bir işçi atıfması olarak değil, Sendikal harekete, özgür pazarlık sistemine, Yasalarla, Anayasa ve Uluslararası Çalışma örgütü (ILO) ilkeleriyle güvence altına alınmış sendikal çalışmalara yönelik bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Bu tavrıyla işveren: Karşısında işçi haklarını savunan yönetici değil, işten atılma korkusuyla yaşayan suskun sendikacılık istediğini göstermiştir. Bu nedenle TezKoopİş Sendtkası'nın tamamen haklı gerekçelere dayanan Migros grevinı desteklıyor ve en kısa sürede sendıka yöneticilerinin özgürce faalıyet yürütmelerini sağiayacak yasal düzenlemenin yapılarak güvence sağlanmasını istiyoruz. ÇİLERRAFET BELEN "KAMU ÇALIŞANLARININ SENDİKAL HAKLAR KURULTAYI'nı İstanbul öğretmenleri olarak bütün gücümüzle desteklıyor ve kurultaya "19891990 Öğretim Yılının Sendikal Haklar için Mücadele Yılı Olmasım" karar tasarısı olarak öneriyoruz. 2163 öğretmen adına İ.Oguz, E.Temiz, M.Kasa, T.Kartal. M.Bütün, M.Topal, E.AIpaslan, C.Gören, I.Sandede. A.Özcan, C.Türkmen, H.Uysal, Y.Uysal, E.Yumrutepe, H.Demlr, Y.UIudağ. M.Erbaş, M.Aydın, H.Ergün, C.Topal, F.Topal, Z.Gül, T.Kocamaz. N.Ozdemir, C.Dağdelen, A.Oğuz, H.Aydın, M.Tor, Ş. Abakay, İ.Çatıktı, Ş.Ankan, M.Guler, N.Guler, B.Fırtına, N.Öztürfc, N.Bayram, A.Kurnaz, Z.Kurnaz, S.Erol, M.Bayram, K.Akgun, M.Koç, S.UIudağ, R.Çanlıoğlu. M.Çanlıoğlu, H.Erikli, Y.Sevencan, H.Oral, Y.Demir, T.Özdoğan, G.Bİber, C.Bozokoklu, M.Sanbaş, N.Körojlu, B.Sörmeli, H.Kavuklu, A.Korkut, G.Aksu, M.KÖslek. H.Yavuz, R.Toprak, M.Topsakal, Y.Ayerten, F.Oenlzer, N.Aydın, M.ÇImen, A.Çimen, H.Çelikel, H.Kıyafet, H.Bayram, R.Durgun. T.Yüksel, M.Çelik. E.lsık, I.Aksoy, YAkçay. N.lşık, C.Karagöl, C.Yurdakul, E.Aksu, M.Tungul, T.Taştan, M.Demircan, A.Ay, H.Topuz. B Surmell, M.Aslan, A.Pekşen, Z.Aydın, O.Aydın, K.Öztürk, E.Sarıbaş, I.Karataş, S.Aydın, M.Aydın, O.Boztaş, İ.Özay, S . ö z e s , E.Uyan, M.Karakuyu. 8EŞİKTAŞ TARİHİ ÇAY BAHÇESİ 22 EYLÜL CUMA 19.30 Bıtetler: Dunya Sıneması (Beyoğlu), Beşıhîaş Tarft Çay Bahçes, Oncu Kıtabe.1' (Cağaloğiu) VEFAT Üyemiz, Basın Şeref Kartı sahibi MÜEDDEP ERKMEN 18 Eylül 1989 günü vefat etmiştir. 1925 yılında Kırklareli'nde doğan Mueddep Erkmen, gazeteciliğe 1947 yılında Türkspor dergisinde fotomuhabiri olarak başladı. Akşam, Tercüman, Son Havadis, Yeni Sabah ve Hurriyet gazeteleri, Radyo Haftası, Radyo Âlemi, 20. Asır dergileri ve Meydan Larousse'da mesleğini sürdürdü. Vefatı camiamızda büyük üzüntü yaratan Mueddep Erkmen'in cenazesi 20 Eylül 1989 Çarşamba günü (bugün) öğle namazından sonra Şişli Camii'nden kaldınlarak Kozlu Mezarlığı'nda toprağa veritecek. Mueddep Erkmen'e Tanrı'dan mağfiret, üyelerimize, ailesine ve meslektaslarımıza bajsağhğı dileriz. FERHAT TUNC İSTANBUL KONSERLERİ SON KASETİ ÇIKTL Not Feff>at Tunç'urt son koselı İstarvCul Konsertendır Î J L g Ş p ^ I3ÜNER PLAK ve KASETÇİLİK •""•" İMÇ 6 Blok No:6427 UnkapanuİST. Tel: 527 55 93526 10 49 PETROLİŞ SENDİKASI. DERİİŞ SENDİKASI. TÜMTİS, KRİSTALİŞ SENDİKASI, BELEDİYEIŞ SENDİKASI, DOKGEMİİŞ SENDİKASI, TOLEYİS, TGS BAYAN ANKETÖRLER Tel: 156 04 68 ARANIYOR 362 32 05 GAZETECÎLER CEMtYETİ