25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EYLÜL 1989 **** CUMHURİYET/19 Tiananmen olayları anıldı İngiltere'nin başkenti Lortdra'da önceki gün Pekin'de kanlı Meytianı olayian sırasında yaşamını yitirenter için bir anma töreni duzenlendi. YakJaşık 1000 kişinin öldüğü olaylann 100. gününde Londra'nın Çin mahallesinde (China Town) dikilen özgürtük anıtının önüne beyaz kâğıttan yapılmış 100 tane çiçek kondıı. (Fotoğraf: AP) Batan gemideki Türkler aranıyor ANKARA (AA) Tayvan'ı çarşamba günü etkisi altına alan Sarah Tayfunu'nda ikiye bölünerek batan Lung Hao yük geraisinin kaybolan mürettebatından 3'ü Türk dört kişinin aranmasına devam ediliyor. Geminin bağlı bulunduğu Tayvan şirketi yetkilfleri, telefonla yaptıklan açıklamada, geminin 63 yaşındaki kaptanı Nadir Uygun, üçüncü kaptan Faruk Başerdem, çarkçı başı Fikrct Akyddız ve geminin Endonezyalı telsiz görevlisini arama çalışmalanna iki balıkçı teknesiyle devam edildiğini kaydettiler. Yetkililer, kazanın üzerinden üç gün geçmesi nedeniyle kaybolan denizcilerin hayatta kalma şanslannın zayıf, hastanede bulunan Alişan Hıdımoglu. Eşref Türkdogan, Hakan Birinci, Ozcan Özdemir ve Endonezyalı bir tayfanın sağlık durumlannın ise iyi olduğunu bildirdiler. Tiananmen Karadenizlî İşadamları Derneği kııruldu Ekonomi Servisi Yöre kökenli saniyici ve işadamlan aıasında birliği sağlayarak siyasi çevrelerde ve bürokraside "lobicilik" faaliyeti gösterip iş dünyasında kaybettikleri etkinliğe yeniden kavuşmak amacıyla tstanbul'daki ikinci kuşak genç Karadenizli işadamlan dernek kurdular. tkinci Kuşak Genç Karadenizli İşadamlan Derneği 'nin kuruluşu dolayısıyla verilen davette konuşan Başkan Sait Yılmaz, birinci kuşak Karadenizli işadamlarırun "bireyd" politikalan yerine "birlige yöntlik ve loM faaliyetlerini ön plana alan bir politika" izleyeceklerini söyledi. "Thatcher usulü" tenis İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Londra'da yeni bir tenis sahasının açılışını yaparken, kendini tutamayarak ayakkabısız sahaya fırladı ve davetlilere bir yapt. (Fotoğraf: Reuter) "tenis şov" t P İ f * f f l l i l i B i r l n g i l ı z t e l e f o n ? i r t ( e t i n i n 9eliştirdiği minik U r l d U l l M c e p telefonlan, geçen çarşamba günü düzenlenen bir basın toplantısıyia tanıtıldı. CeptE rahatça taşınabilecek büyüklükteki bu telefonlar, yalnızca 142 gram ağıriığında. Piyasaya yakında surülecek olan telefonların, yaklaşık 350 bin lıraya alıcı bulması beklenıyor. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI TaşarI 3 3 ' l e r bİrllk Özal: Enflasyon nedeni DÇM imajını zedeledi ERBİL TUŞALP (Baştarafı I. Sayfada) deri Siileyman Demirel'i sorumlu tutan Başbakan özal, Demirel'i TV'de tartışmaya çağırdı. Özal, DÇM ödemeterinin bitmesine rağmen Türkiye'nin geçirmekte olduğu "transformasyon" nedeniyle enflasyonun bir süre daha devam edebileceğini söyledi. Özal, dün akşam da "dövize çevrilebflir mevduatın geri ödemelerinin tamamlanarak Türk ekonomisinde bir dönemin kapanması" nedeniyle kokteyl duzenledi. Başbakan Turgut Özal, DÇMIerle ilgili olarak dün düzenlediği basın toplantısında, 1980 yılından bu yana ödenen borçlann emisyon artışında önemli rol oynadığını, bunun da enflasyonu arttırdığmı kaydettL özal, 198488 döneminde yapılan emisyonun yüzde 55'inin de DÇM odemelerinden kaynaklandığını belirtti. özal, "Eger bu DÇM'leri ödemeseydik, aile başına herkese 1 milyon lira para odeyebüirdik. Bu paralarla 9 bin ilave okul, en az 900 orta boy fabrika, 500 hastane, takriben 4 bin kilometre daha otoyol yapardık. İşte, geçmişin batalannın bir tophıma ne kadara maloidugunun basıt bir bılançosu budur" dedi. Türkiye'nin toplam dış borçlan ile ilgili olarak da bilgi veren özal, şöyle devam etti: "Devamlı Türkiye'nin dış borçlan artıyor diye komışuluyor. Millet kandınlıyor. Dış borçlar ödemeler dengesi açık verdikçe artar. 1988de ise Uk defa açık değil. fazlalık vardır. 150 yıllık Osmanlı lmparatorluğu'nu da çökerten döviz yoklugu sonınuna ilk kez iktidanmız döneminde bir çözüm bulunmuş ve başan sağlanmıştır." Türkiye'nin 1980 yılında 15 milyar dolar olan dış borçlan toplamının, 30 Haziran 1989 tarihi itibarıyla 35 milyar 246 milyon dolar olduğunu söyleyen özal, gerçek borcun ise 24 milyar 133 milyon dolar olduğunu kaydetti. özal, 3 5 2 milyar dolarhk borçtan, kur farkları ile IranIrak alacakları ve Merkez Bankası'ndaki rezerv artışı düşüldükten sonra 24 milyar dolar rakamının çıktığmı söyledi. Dış borçlann artmasında kendilerinden önceki ilftidarların aldıkları "hesapsız kilapsız borçlann yiikünün" etkili olduğunu ifade eden Özal, bu konuda da adını vermeden Demirel'i suçladı. Özal, şunları söyledi: "Degerli muhalefetimiz bu konuyu da şirazesinden çıkarmış, kendi sebep olduğu ve 1974'te bize devrettiği borçlan bile bizim yarattığımız iddiasını ortaya atacak kadar da saçma sapan tezler ortaya atmıştır. Huzurunuzda vatandaşa sonıyorum: Türkiye'yi kim borçtandırdı, Türkiye'yi, mubalefetin buyük olduğunu söylediği borç yiikünün altına kitn soktu? Niçin gerçekleri sryasi ihtiraslan ağruna bu kadar çarpıtıyorlar?" Hükümetlerinin, dış borçların yönetimi ve dış borçlanmanın azaltılması konusunda son 40 yılın en başanlı hükümeti olduğunu savunan özal, dış borçlar ve dış borçlanmayla gerçekleştirilen önemli yatırımlar konusunda DYP lideri Süleyman Demirel'i TV'de tartışmaya davet etti. özal, şöyle dedi: "Bir muhalefet liderimiz bu konularda usta. Yaptığı borcu başkasına yüklemeye hakikaten çok ebil. Yani rahatlıkla yaptığı borcu, ödeyemediği parayı. işte bunlar Türkiye'yi borç batağına getirdiler gibi laflarla çok rahat soylıiyor. Onun için de ifade ettim. Dedim ki, bu konulan tele^izyonda da miinakaşa etmeye şansımız vardır. Arzu edenle miinakaşa ederiz." Başbakan Özal, DÇM borçlarıyla ilgili dosyalann örneklerini DYP lideri Demirel ile SHP lideri lnönü'ye de göndereceğini söyledi. Başbakan Turgut Ozal, dun düzenledığı basın toplantısında, kendısınden sonra ANAP Genel Başkanlığı na velıaht aradığı ve aday olarak Mesut Yılmaz, Ek ANKARA ANAP Ankara Milletvekili ve MKYK üyesi MusUfa Taşar, "Demokrasi adına da olsa, hiçbir partili başka bir partiden oy almayı kendi içine sindirmemelidir" dedi. Taşar, 33'lerin "partinin birlik ve bütünHigü imajını" zedelediklerini söyleyerek "Bu arkadaşlanmız belirli yerierdeyken, belli koltuklanndayDelegeler robot değil ken, Özal'ın dedikleri ve yaptıkTaşar'a yöneltilen öteki sonılar lan dogruydu da koituklanndan kalkınca, şimdi hepsi yanlış mı ol ve yarutlan şöyle: " Partinin yeni genel başkanıdu? Aniaşılmaz bir tututn bu" nı seçecek ddegelerde Kececilerdedi. Cumhuriyet muhabirinin soru in 35 yıllık emeği söz konusu. Delarını yanıtlayan Taşar, Vehbi Din legelerin çogunu o kontrol ediyor. TAŞAR Delegeler, Japonyaçerler, Dogancan Akyiirek ve tlyas Aklaş'ın parti içi demokrasi sı da imal edilmiş robotlar değil. Sanavı vererek Meclis BaşkanlığYna yın Keçeciler 3.5 yıl emek verdiyaday olduklan görüşüne katılma se de ben de 6 yüdtr emek veriyodığını belirtti. Taşar, şöyle dedi: rum. Delegeler, kompütüre bağlı "Bu demokrasi sınavı dedikle insanlar da değildir. Memleketin ri şeyin daha önceki merbaleleri meselelerini bilen 1 milyon 200 de vardı, arkadaşlanmız o zaman bin ANAP'lıdan süzülerek gelmiş neredeydiler? Bakın sorun şu: değerli insanlardır. Bunlar ne KeTürkiye'de partilerin kaderlerini çeciler'in, ne Mustafa Taşar'ın büyuk ölçude liderler çiziyor. An emir ve talimatı altında değildir. cak liderin ve özellikle sorumlu Bu insanlar kongre salonuna gelluk taşıyanlann lenkit ve önerile diğinde ne yapacaklanru bilen inrini birtakım nedenlerle zamanın sanlardır. Vehbi Dinçerler ya da tlyas da yapmanuş oJmalan bağışlanacak bir hustıs değil. Bu arkadaş Aktaş'ın parti genel başkanhgına lanmız için de bu degerlendinne adaylıgını koymalannı nasıl karsöz konusu. Diın belirli makam şılardınız? TAŞAR Benim değil, delelarda, koltuklarda, bakanlıklarda otururken parti içi demokrasi so gasyonun bileceği bir iş bu. Adayrnnuna böyle bakmayanlara ne ol lıklarmı koyarlar, oy alırlar ve gedu da birdenbire böyle bakmaya nel başkan elbette olabilirler. Ama başladılar? Anlamak mümkvn mesele, bu arkadaşlarımızın Mecdegil. Bu bir suçlarnaysa, bunu lis Başkanlığj seçimindeki tavırlaliitfen bir suçlama olarak kabul nnı demokrasi için yapıp yapmaetsinkr. Dün eleştirmeven, diin su dıklannda herkesin birleşmesidir. san İBsanlann bugun bu tavn ta Bence, demokrasi adına olsa da hiçbir partili başka bir partiliden kınmaya beace haklan yok." oy almayı kendi içine sindireme33'lerin tutumunun parti disip melidir. Ben şahsen muhalefetin lin kuruluna verilme nedeni sayı oylarıyla Meclis Başkanı olmayı lamayacağı görüşünde olduğunu istemem. söyleyen Taşar, "Yapüklan iş parti disiplinine uymamadır. Partinin Ya çekip gidersin... birlik ve bütünlük imajıuı Demokraside muhalefetin zeddemişlerdir'' dedi. Taşar, Meclis Başkanı seçiminden kutsal it oylan daha degerli degil mi? tifakçıların kazançlı çıkıp çıkmaTAŞAR Ben böyle bir şey isdığı sorusuna ise şu karşıüğı verdi: temem. Partici gözüyle baktığım zaman istemem. Demokrasinin "Bu işin kân nerede? Vehbi Bey muhalefeti de iktidan da elbette başkan secilemedi. Aktaş'ın giicü var, ama bir de parti var. Parti içi ortada. DYP artı ANAP eşitür 82 demokrasi demek isteyenin istedioy. Bu 82 oy sadece ANAP'ın de ğini yapması, akhna geleni söyleğildir. Meclis Başkanı seçimlerin mesi demek değil. Partinin organden kazançlı çıkan grup (Hakiki lan var. Bütün buralarda hiçbir ANAP'lılaD'dır." konuşma yapılmadan ya da yapıözal'ın ANAP'ın başında kal lan konuşmalann aksine *Ben deması gerektiği konusundaki gö mokrasi adına çıkıyorum ve isterüşlerinde bir değişiklik olmadı diğimi yapıyorum' denemez. Olğını söyleyen Taşar, konuya ilişkin maz böyle şey. Parti içindeki meşsoruyu şöyle yarutladı: ru demokratik platformlarda ko"Bu görüşumü kendilerine de nuyu tartışırsın, orada anlaşamasöyledim. Meclis Başkanı seçimin dıysan yapacağın iki şey var. Ya den sonra da bu gorüşümde bir partiden çekip gidersin ya da pardeğişiklik yok. Özal'ın Çankaya tide bir hareket başlatırsın ve buya gitmesi durumunda partinin nun sonuçlanna da katlamrsm." dağılması söz konusu değil, ama belli sıkıntılar yaşanacağı şimdiden ortada. Parti kurucusu olarak altı yıldır partinin başında bulunan Özal'ın aynlması, elbette bazı sıkıntılan beraberinde getirecektir. Özal Çankaya'ya giderse kendisinden sonra genel baskanlıga gelecek insan için, daha şimdiden bir parti içi uzlasma zemini hazırlaması gerekir." rem Pakdemirli, Hasan Cdal Giizel, Lülfullah Kayalar ve Orhan Demirtaş'ı düşündüğü yolundaki haberleri doğrulamadı. özal, bu konudaki bir soruya şu yanıtı verdi: "Aklımzda bep başka şeyler var. Hiç aklımızdan çıkmıyor ki diyorsunuz. Benim aklımda cunıburbaşkanlığı söylediğim kadar var. Gelecek, seçilecek. Başka ne diyeyim? Bizim söylediğimiz bir şey değil. Herkes kendine göre yazıyor. Şu veya bunu aday gösterdiğimiz diye bir şey yok. Eğer biz aday olursak, ki benim aday olacağım daha belli değil parti otunır, karar verir. Ama spekülasyon ber zaman yapılır. Ona çok mıisait." Başbakan Turgut Özal, önceki gun tspanya gezisinden dönerken uçakta gazetecilerin sorulannı yanıtladı, bazı açıklamalarda bulundu. Özal, şöyle konuştu: "Ben Evrea'e lüşvet veriyormuşnm, o nereden çıktı? Yalan, yalan, yalan. Hem de mahkemeye verecegim. Şoyle jüklü bir tazminat isteyeceğinı, kazancın yolunu buldurn. İyi de biravukatım var. Gidip hâkimlerle konuşacagım. Bu rakam çok duşıik. Kazandığım paralan en iyisi faize yatınnak.' Özal, cumhurbaşkanlannın görevden aynldıktan sonra evsahibi olmaları gerektiğini ve burada koruma altında ölünceye kadar kalmalanmn doğru olduğu göriişünü de vurguladı. Başbakan, Türkiye'de hisse senedi piyasasının yükseldiğini, bu piyasanın, tahvil piyasası ve fınansman piyasası ile oldukça gelişmesi gerektiğini de söyledi ve Ispanya'daki sosyalist Gonzalez hükümetiyle Sovyetler Birliği'ndeki politik değişikliklerin de özelleşmeye yöneldiğini ifade etti. özal, cumhurbaşkanlığı için adaylıgını açıklamadığını, muhalefet partilerinin adaylarını açıklamalan halinde konuşabileceklerini dile getirirken, "Cumhurbaşkanı olduktan sonra ne olacaksınız?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Ne olacaksınız ne demek? Bizimki sadece hizmet etmek. Çok genç de değilim. Esat Kıraüıoğhı'nu hesaba almıyorum. Çok para aldım ben ondan. Türkiye'de bunalım üstadı Demirel'dir. Bunu herkes bilir. Biz de yakından biliyoruz. Bütün hadiseler bunalıın çıkarma taktigine dayalıdır. Biz onun (Demirel) affını çıkartürdık. Ama hiçbir hakkı yoktu. Türkiye'de işler körü gidiyor, konuşmaya hakkı olmadığı devrede dahi bize hücum etmiştir. Eğer bir bunalım anyorsamz, bunalımı kendi kafalannda kunıyor. Ama netice alamazlar. Açıkça söyleyeyim, biz de devrimizi dolduruyo' nız. O çoktan devrini doidurdu." özal, Demirel'in "hırs içinde olduğunu" öne sürerken, kendisinin tesadüfle parti kurduğunu vurguladı ve "1980 12 EylüPü olmasaydı ve 12 Eylül yerine seçim yapılsaydı, ben büyük farkla iktidan m diyordu. Kafasında devamlı olarak bu besap vardı. Onun için 12 Eylül'cülere çok fazla duşmandır. Ben yerine olurmuşum diye bize de düşmanlığı o yüzdendi. Bunlar ortada oimasaydı, Süleyman Bey başka turlü de duşünebilirdi" dedi. Özal, kendisinin politikaya girmesini Demirel'in istediğini, ancak daha sonra sözünde durmadığım, daha sonra kendisine milletvekilliği için listebaşı önerisinde bulunduklaruu, ancak dört sene politikaya girmeme karannda olduğunu belirttiğini de söyledi. özal, " O 4 sene sonra da benim onayım olmadan aday gösterdiler. Daha ev\el sözüm olduğu için gittim, çalıştım. Ondan sonra bir laf daha çıkardılar, 'Biz onu Kayseri'den aday gösterecektik' diye. O da yalan. Süleyman Bey'le beraber çalıştık. Açıkça söylüyorum; onun hakikatlerini söylüyorum, doğru hareket etmemiştir. Ben ondan dolayı da kızgın değilim" diye konuştu. UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Başbakan Turgut Özal, dün akşam DÇM borçlannın son taksıtınin ödenmesi dolayısıyla Devlet Konukevi'nde bir kokteyl verdi. Özal, bir gazetecinin "Demirel 'DÇM'lerin ekonomiye etkisi yüzde 8' diyor. Buna siz ne diyorsunuz?" sorusuna, "Böyle mi demiş. Çok mu sinirli söylemiş. DÇM borçlan ile ilgili ona bir kitap gönderdim, iyice okusun, DÇM faizlerini kim ödemiş. 1989'da Merkez Bankası'nın çıkardığı paranın yansı DÇM ödemesi için. Demirel öyle bombaları bırakmış. onlar yıllar boyunca ödepecek. Hadi ödeyin demişler Özal, "yalanla dolanla" işlerin ve bulrnuşlar Özal'ı, Ûzal da ödemiş. Ama ben şunu söyleyeyim, Demirel yürümeyeceğini de belirtirken, deekonomiden anlamaz. Çünkü ben biliyorum. yanında çalıştım, anlamaz" ya mokrasi kavgasuu "Ecevit gibi nıtını verdi. Başbakan'ın dunkü kokteyline ilgi azdı. (Fotoğraf: Barış Bil) yapmak gerektiğini", "Evren Paşa'ya" şimdi laf söyleyenlerin bunlan 1984'te dahi söylemedikT.C. lerini anlattı. özal, Türkiye belli (Baştarafı 1. Sayfada) bir seviyeye geldikten sonra koaALACA SULH CEZA MAHKEMESİ ıııuyur da yıizde 8.4'ü acaba nelisyon hükümetleri olabileceğini, Demirel, "Siyasal ahlaktan nasi den enflasyon sebebi oluyor?" KARAR ÖZETİ o zaman seçim kanunu değiştirme Özal'ın DÇM uygulaması başbini almamış olaııların nereye vaEsas No: 1987/61 yoluna gidebileceklerini de sözleracağını hep beraber göreceğiz" ladığında DPT Müsteşan olduğuKarar No: 1988/273 rine ekledi. Başbakan,' "Şimdi nu anımsatan Demirel, "Kötüle• dedi. Hâkim: Serap Yılmaz 29197 mantığı var mı, hâlâ erken seçiradiği her işin içinde kendisi de (Baştarafı I. Sayfada) „ Kâtip: Adem Bağlıcak den bahsediyorlar. Ne kadar zavardır" diye konuştu. ı~iı , A , ^ , DYP Genel Başkanı Demirel, Davacı: K.H. man kaldı? Erken seçim olur mu ozgurlukler yolunda cılız da ol dün Başbakan'ın DÇM'lerin öde Türkiye'de sistemin çarpıklığı Sanık: Avni Yucel: Sıddık oğlu ŞeHka'dan cumhurbaşkanı seçiminden evsa bırer adım olduğu söylenebi mesinin bittiğini açıkladığî saatyüzünden milletin ANAP iktida ca Ayhan Mahallesi nüfusuna kayıtlı olupolraa 1933 doğumlu Alavel?" derken, "Benim cumburlir. Ancak aradan bir yüzyıl geç te bir basın toplantısı düzenleye nnı başından uzaklaş,tıramadığı Suç: İzinsiz «iketsiz sucuk imal etmek. ilçede kasaplık yapar. •• • başkanı olmama ihtimali daha mesine karşm bugün Türkiye rek, Turgut Özal'ın iddialarma ya nı, bugün seçim yapılsa Özal'ın Suç tarihi: 3.3.1986 kuvvetli olabilir. Son bir yoklama Cumhuriyeti'nde benzeri tutum nıt verdi. Demirel, "Kargayı biil milletvekili bile olamayacağını sanık hakkında mahkememiy a p a r ı m " görüşünü ortaya ve davranışların görülmesi çok bül, bülbülü karga yapmanın im vurgulayarak, "Kamınlara ve ana ze Yukanda açık suçu ve kimliği yazılıyargılaması sonunda dosya inaçılan kamu davasının yapılan açık koydu. üzücüdür. kânı yoktur" diye basladığı söz yasalara her şeyi razmak raümkün celendi. Özal yönetimi bir yandan lerini, Türkiye'nin bugün içinde değildir. Siyasal ahlak denen bir GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Alaca ilçe merkezinde Kasaplık yapan AT'ye giriş için başvuruda bu bulunduğu ekonomik durumunu nesne vardır. Siyasi ahlaktan nasanık Avni Yücel'in izinsiz etiketsiz sucuk imal etmek suçundan dolunmakta, öte yandan demokra anlatarak sürdürdü. Enflasyomın sibini almamış olanların her şeye layı mahkememizce TCK.nun 398 maddesi gereğince üç ay hapis cesiyi Türkiye'de geciktirmek için kâğıt Uzerinde yüzde 75, mutfak rağraen halk inim inim inlese de zası ve 5000 lira ağır para cezası ile cezalandınldığı, bu cezası 647 (Baştarafı I. Sayfada) SY.nın 4/1. maddesi gereğince paraya çevrilerek sanığın sonuçta 32.000 elinden geldiğince kurnazlıkla ta da yüzde 100 olduğunu kayde tepenizde oturacağız iddialannın kesintisi miktarlannı yeniden gözlira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, TCK.nun 402 maddesi gera başvurmaktadır. Oysa bugün den Demirel, Türkiye'de kalkıu nereye varacagını hep beraber den geçirmeye başladı. Başbakan reğince 3 ay süre ile meslek ve sanatımn.ve ticaretinin tatiline, 7 gün kü Türk toplumunun bilinç dü manın sıfınn altına indiğini bildir göreceğiz" dedi. Turgut Özal'ın talimatıyla başlasüre ile iş yerinin kapaülmasına, karar özetinin kapanlan iş yerine buzeyi, özal iktidannı aşmış, da <> Demirel, işsizliğin yüzde 22'lere *• tılan çalışmalarda, uzerinde duruÖzal'ın sözlerinin herze olduğuyük harflerle yazılarak göze çarpan bir yerine kapatma süresi kadar ha özgür biryaşamın özlemlerı Çiktığını, Türkiye'nin iç ve dış borç lan en önemli konunun deterjan nu ifade eden Demirel, "Kim ki, f yapıştınlmasma, karar özetinin masrafı hüküralüden alınarak Ankara, halkı sarmıştır. Bu durumda aizlerinin gayri safi milli hasılaolduğu belirtildi. Deterjan ithalinböyle bir iktidarın devam etmesiIstanbul ve lzmir'de yayınlanan ve trajı yüz binin uzerinde bulunan Özal, hem içeride seçim yap nın yiızde 10'undan fazlası oldu ne idn verirse, Türk milletine karşı deki vergi ve fonlar düşürülerek bir gazetede ilan edilmesine karar verilmiştir. 31.7.1989 maktan kaçınmakta, hem dışa ğunu söyledi. Demirel, Özal'ın suç işler" diye konuştu. Demirel, bunlann fiyatlannda yüzde 30'a dönük yüzünde "şark kurnaziı DÇM'lerin enflasyonu körükledi iktidara geldiklerinde ANAP ikvaran oranlarda ucuzluk sağlanaği yolundaki sözlerine de şu yanı tidanndaki hırsızlık ve yolsuzlukğı"na sığınmaktadır. bileceği kaydedildi. tthalatta sağESKÎŞEHİR 2. SULH CEZA lanacak ucuzluğun, yerli üretim Gerçekte bir hükümetin tı verdi: lann hesabını mutlaka soracaklaHÂKÎMLİGİ'NDEN BİLDİRİLMİŞTİR deterjan rıyatlarındaki artışı da (ölüm cezasmın kaldınlmasım "Bugün bayrara var Türkiye'de. nnı da sözlerine ekledi. büyük ölçüde frenlemesi bekSANIK: ALİ SUAT SUNGUR AbduUah ve Ayşe'den olma, 1962 istemiyorsa) fîkrini hem içeriye, Çünkü, bundan sonra DÇM ödeleniyor. D.'lu, Eskisehir Merkez Akçağlan Mahallesi nf. kayıtlı, halen Esk. hem dışarıya cesaretle savunamesi yapılmayacakmış Türkiye'de. Gelsin tartışahm GüUük Mahallesi Bacı Sokak No: 30'da oturur. bilmesi gerekir. tthalatla ilgili yeni çalışmalarNe olmuş ki? DÇM'lerin ödemeDYP Genel Başkanı Süleyman HÜKİJM ÖZETİ: Yukanda kimliği yazılı sanık çek karnesini banFikir tartışıhr, oylanır, benimbitmiş. DÇM>r, Türkiye'deki Demirel, Başbakan Turgut Özalda otomotiv ve beyaz eşya sektörsi kaya iade etmediği için mahkememizin 1989/316393 numaralı senir veya reddedilir. Bir hükülerinin de yeniden gundeme geldienflasyonun sebebiymiş. Bu kadar ın, "Geçmiş donemi televizyonda 10.7.1989 tarihli kararıyla 3167 sayılı kanunun 13. maddesi ve metin ölüm cezalarmı gereklı büyük bir yalan olamaz. 1984'ten tartışahm" sözlerine, "Celsin TCK'nun 119/5 maddesi gereğince 90.000. lira ağır para cezasına ği bildirildi. Verilen bilgiye göre görmesi bir başka durumdur. 1989'a kadar faizleriyle birlikte Türkiye'yi ne hale getirdiğini mahkum edilmiştir. otomotiv ve beyaz eşyada ağustosHem gerekli görüp hem de ölüm ödenen DÇM miktarı 2 milyar tartışahm" diye yanıt verdi. ta yapılan gümrük ve fon indirimSanığa dosyadaki adreslerine göre mahkumiyet karan tebliğ edileri, piyasalarda beklenen fiyat cezasını kaldırmış gibi görünme249 milyon dolardır. 1984'len lememiştir. Demirel, Cumhuriyet'in konudengesini sağlamaya yetnıediği yi yeğlemesi bir başka durum 1989'a kadar ödenen yekun borç ya ilişkin sorusu uzerine şoyle Zabıtaca yapılan tahkikat sonucunda sanığın adresi tespit olunaiçin otomobil ve yan sanayi ürünlar 29.5 milyar dolardır. Yani konuştu: dur. madığından karar özetinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. madleriyle, buzdolabı, çamaşır makidesi gereğince ilanen tebliğine karar verilmiştir. Bu ikincisi bir ülke ve devlet 19841989 yılları arasında ödenen "Gelsin tartışahm. Türkiye nesi ve benzeri beyaz eşyadaki Hüküm, ilan edıldiği tarihten yedi gün sonra sanığa tebliğ oluniçin daha büyük ayıp sayılmalıbütün borçlann ancak yüzde 8.4'ü DÇM'lerden ibaret değildir. Gelmuş sayılacaktır. gümrük ve fonlar da yeniden düDÇM'dir. Soruyorum, borçlann sin Türkiye'yi ne hale getirdiğini dır. İlan olunur. 23.8.1989 şürülecek •k • * yüzde 91.6'sı ennasyon sebebi ol tartışalım." Özal: Demirel ekonomiden anlamaz OLAYLARIN Demirel: Bundan büyük ARDINDAKI GERCEK işin pek girdisini çıktısını araştırmaz. Araştıranlar da ANAP borazanları tarafından karalanır. Şimdi gelin, "merYmevzuaf"açısından kimlerin nasıl korunduğunun dökümünü yapalım. Yıl 1963. ANAP, iktidardadır. 29 Aralık 1983 tarihli ihracat kararnamesi, "hayali ihracat" yapan babalar, yeğenler, dayılar ve amcalara şu yeşil ışığı yakmıştı: Hiçbir görevli, görev yapma ger&kçesi ile ihracaSçınm faaliyetlerini engelleyemez. Sonra? Sonra, Türk parasının kıymetini koruma hakkındaki 20 sayılı karara ek tebliğin beşinci maddesi ile de kacakçılık kapıları iyice açılmıştı. Turkiye'ye her türlü yoldan ve cinsten döviz ithali serbesttir. Hiçbir kayda tabi tutulmaz ve menşei araştınlmaz. Gelen dövizin kaynağı araştırılmazsa. uyuşturucu madde kaçakçılığı da serbest olur Altın kaçakçılığı da. 12 Ocak 1984 gün ve 84/7557 sayılı "ihracat teşvik karan"nın 37. maddesi ile de Maliye Bakanlığı müfettişlerinin hayali ihracat konularını araştırmaları önlenmek istenmiştir. Nasıl istenmiştir? Hiçbir kurum ve denetim biriminin Başbakanlık Teşvik ve Uygulama Başkanlığı'ndan izin almadan, "imalatçı, ihracatçı, yurtiçi ve dışı satış ve itibannı zede/eyıc/ uygulama" yapamayacağı açıkça ilan edilerek!. Babalann işi nedir? Kacakçılık yapmak. Kaçakçılığı yasaklayan yasalardan birinin adı nedir? Kaçakçılığın men ve takibine dair kanun. Yasanın 27. maddesi 1985 yılı haziran ayında ANAP tarafından değiştirilmiş, kacakçılık yapan babalar, yeğenler, amcalar ve dayılar, böylece ceza kovuşturmalanndan paçalartnı sıyırmışlardır. Bu yeğenler arasında DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Demirel de bulunmaktadır. Evet, sonra ne olmuştur? "Hayali ihracaf işinden milyarlar vuran babalar, yeğenler, dayılar ve amcaların başlarına bela bir madde daha vardı. Bu bela, aynı yasanın 45. maddesiydi. Bu madde de ANAP tarafından değiştiriidi. Değiştirildi, ama bu madde, Çankaya'da takıldı. Bu yasanın 1. maddesine yapılan ek çok ilginçtir; okuyalım: Bu suçlardan hükümlü ve tutuklu otanlar derhal tahliye edılir ve mahkumiyet hükümleri infaz edilmez ve kanuni neticelert ile ortadan kalkar. İnanılacak gibi değil. Ama gerçek. 1567 sayılı Türk parasının kıymetini koruma hakkındaki yasa 7 Mayıs 1985 tarihinde, kacakçılık men ve takibine dair yasa da 5 Haziran 1985 günu ANAP oylarıyla TBMM'den gecerek yasalaştı. Bu yasanın geçici maddesine de şu hüküm kondu: Bu kanunun yürüriuğe girdiği tarihte 1567 sayılı kanuna göre muhalefetten dolayı tutuklu ve hükümlü olanlar derhal tahliye edilir. Bu babalar, hemen salıverileceklerdi. Ama yurtdışına çıkamazlardı. Bu babalann, yegenlerin, dayıların ve amcaların "seyahat özgüriükleri" ne olacaktı? Sotcu aydınlarımızın enselerinde yıllarca boza pişiren Pasaport Yasası'nın şu 22. maddesi liberai demokrasi miz adına değisebilirdi. Pasaport Yasası'nın 22. maddesi altın ve döviz kaçakçılığı sanıklarının yurtdışına çıkmalarını engellıyordu. Bir ANAP kurucusu da bu suçtan yargılanıyordu. Pasaport Yasası'nın 22. maddesi 1984 yılı kasım ayında değiştirılerek altın ve döviz kaçakçılığı suçlarından yargılananlara pasaport verildi. Aynı 22. maddede 28 Mayıs 1988 günü yapılan degişikliklerden kimter yararlandı, biliyor musunuz? Silah, mermı ve uyuşturucu madde kaçakçıları ile fuhuş tacirleri. Başka? Zimmet.. ihtilas.. İrtikap.. Rüşvet.. Hırsızlık.. Dolandırıcılık.. Sahtecilik.. İnancı kötüye kullanma.. Hileli iflas gibi yüz kızartıcı suçlardan yargılananlar. Evet, yanlış okumadınız, evet, evet, onlar, onlar. İnanmayan Pasaport Yasası'nın 22. maddesini değiştiren 26 Mayıs 1988 gün ve 3463 sayılı yasanın 3 maddesine bakabilir. Görüyorsunuz ki, "babalık" ne kadar suç varsa, bu suçları işleyenler ile ilgili pasaport yasakları ANAP eliyle kaldırılmış. Kala kala ne kalmış? Şu hüküm kalmış: Memleketten aynlmalanna genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlığı tarafından tespit edilenler... Yani solcu aydınlara uygulanan yasak. ANAP'ın getirdiği bu "mevzuaf kimleri koruyor? Babalan mı? Yoksa anaları mı? Kimleri? Febefe Dergisi'nin 89/3 sayısı çıkıyor Bu sayının konusu DOĞA VE FELSEFE DE YAYINEVt Sanayîciye HATİCE ÖNER YÜKSELÖZÜAK nişanlandılar. 16.9.1989 Gebze T.C. IGDIR 2. KADASTRO MAHKEMESİ ÎLAN Sayı: 1975/4136 Davacılar lsmail Erol ve Maliye Hazinesi tarafından davalılar Hacer Demirci ve arkadaşlan aleyhine Iğdır 2'nci Kadastro Mahkemesi'nde açılan kadastro davasında verilen ara karan gereğince: Mahkememizce davacının davasının reddine ilişkin verilen karar davası İsmail Erol mirasçüan ve bir kısım davalılann temyizi üzerine Yargıtay 7'nci Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş olup, tüm aramalara rağmen davacı İsmail Erol mirasçılannın adresi tespit edilerek bozma ilamı tebliğ edilemediğinden; 1 Bozma ilamı yerine geçmek üzere aynca; 2 3402 sayılı yasanın 28'inci maddesi gereğince 6.11.1989 tarihli duruşmaya gelerek veya dilekçe ile dava sebep ve delillerini bildirmeniz, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına ve tespit gibi lescile karar verileceği İsmail Erol mirascılanna ilanen tebliğ olunur. 28.5.1989 Basın: 31958
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle