Katalog

Cumhuriyet Sahıbı: Cumhuriyet Matbaaolık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkeıı adına N«Br N«« # Genel Yayın MudtfrU. Hasaa Ceaud. Muessese Müduru: Eatiae UfaUıgB, Yazı Uleri Muduru: Ofcay Goaetsia. # Haber Merkezi Muduru: YHçm B^rrr, Sayfa Duzenı Yönetmenı Ali Acar, • Temsılaler ANKARA. Akm« Ta«, İZMİR Hikneı Çrlinka». ADANA Celal B»*IM«K Dıs Haberler b | u M a . Ekonomi C n g u Tkrku, Kuhur Cttol L'star, Spor Oantsmanı: Abdalkadk Y M a u , Düzehme: ürflk Duta», Araştırma: ŞcUa Alşay, IjSend,ka: Şakna Kclrad. Yurt Haberlen Nccdd DofM, Dın YazıUr: K c n a Çabaku, # KoordınatOr: A k w l Koralsu, • Maiı Ijler: Erol ErkıM, • Muhasebe: B^nıl K » • BatçePlanlama: Scvfi Oıaubettotlu • Reklam Kn* lanm, Ek Yaymlar: H.lra Aky^ • Idare: Htwrte C««f. l 5 l«me. Ow»er Çelifc. BılgiUlem: Nail Ual. » = M t toyan. Cumhuny«M.ıb«Kdık«GameabkT.AŞ. Tmk Oafc C*i : 34334 V PK 244hunbuI Td 512 05 05 (20 haı). T«ta: 222«S F« (1) 526 «0 72 # 8wo«ır Amkm. Zıya GOUlp Bı. Inkılıp S No 19/4. Td 133 1 4M7. Trk>: 42344 Faı: (4) 1 133 II 41/428 • Umtr. H. Zıyı Blv 1352 SJ/3. W: 13 12 30. Tetoc: 5J359 Fax: (M| 19 53 «0 «.A*»»: lnano C»d 119 S. No: 1 Kaı 1. Td. 19 37 52 (4 hai). Teta: «155. F«. (71) 19 37 JJ TAKVİM: 12 EYLÜL 1989 İmsak 5.06 Güneş 6.34 Öğle 13.05 lkindi 16.39 Akşam 19.27 Yatsı 20.49 Macaristan'ın sınırı açmasından bu yana FAlmanya'ya geçen Demokratik Almanlann sayısı 5 bini aştı Doğu Almanlar Baü'ya akıyor Bonn aklını başına toplasın MOSKOVA (AA) TASS, Federal AJmanya'ya uyanda bulunarak "Demokratik Almanya'ıun bagımsulık ve egemenligine tecavüze yeltenenlerin, Demokralik Almanya'nın Varşova Paktı'nın aynlmaz bir parcası ve Sovyetler Birligi'nin gerçek dost ve möttefiki oldugunu unDünamalan gerektigini" bildirdi. Macaristan'ın Federal AJmanya'ya göçmek isteyen Demokratik AJmanyalı mültecilere kapdarını açmasına ve önceki gece yarısından itibaren bu kişilerin Federal AJmanya'ya gidişine izin vermesine ilk resmi Soyvet tepkisi olan açıkJamasında TASS, Federal Almanya ve Batı basırundaki bazı çevreleri, Demokratik Almanya'nın içişlerine müdahaleyle suçladı. Dış basında Türkiye ANKARA (AA) ABD, Belçika, Federal Almanya, Fransa ve Ingiltere'de yayımlanan 33 günlük gazete, agustos ayında Türkiye'yi konu alan toplam 103 habere yer verdi. BasınYayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü 'nce gerçekleştirilen araştırma sonuçlanna göre, dış basında Türkiye ile ilgili konularda ilk sırayı, Bulgaristan 'dan zorla göç ettirilen Türkler aldı. Bulgaristan'dan göç ettirilen Türkler, dış basında Türkiye ile ilgili haberlerin yüzde 50.5'ine konu olurken, açlık grevleri yüzde 15.5, konvertibiliteye geçiş karan ile Güneydoğu Anadolu'daki terör olaylan ayrı ayrı yüzde 7.8 oranında yer aldı. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN Macaristan, önceki gece yarısından itibaren Avusturya sınırını Demokratik AJman valandaşlarına açtı. Dün sabah saat 10.00'a kadar gelen haberlere göre, şimdıden beş bini aşkın Demokratik Alman, Avusturya üzerinden Batı'ya geçti. Macaristan hükümetinin bu karan ile Berlin Duvan'nın inşa edildiği 1961 yılından bu yana iki Almanya arasında en büyük göç olayına tanık olunuyor. Şu sırada yaklaşık 60 bin Demokratik AJman vatandaşı, Macaristan'da tatil yapıyor. Bunlardan kaçının önümüzdeki günlerde Batı'ya geçme hakkından yararlanacağı henüz bilinmiyor. Son karann ardından Macaristan ve Doğu Almanya arasındaki gerginlik tırmanıyor. Demokratik Alman resmi haber ajansı ADN, Macaristan'ı kendi iç işlerıne müdahale etmek ve karşılıkh anlaşmaları hiçe saymakia suçladı. "Bn eylera örgütlü bir insan ticaretidir" diyen Demokratik Alman haber ajansı, Macaristan'ın Federal Almanya'dan adam basına belli bir para aldığıru iddia etti ve "Macaristan yönetimi, Batı'nın insan ticaretine alet olmuştar" dedi. Macaristan, sınırını açmadan önce, Demokratik Almanya ile 1969'da imzaladığı karşılıkh aniaşmayı iptal ettiğini acıklamıştı. Bu anlaşmaya göre iki ülke, birbirinin vatandaşlanna Batı'ya geçme izni vermiyordu. Macar Dışişleri Bakanı Hom, Demokratik Almanya'nın suçlamalarına cevap vererek, "Polilikarnızı başkalannın boşona gitmediği için değistirenMyiz" dedi. Hom, mülteciler için para aldıkları yolundaki ağır suçlamayı geri çevirdi ve iziedikleri siyasette haklı olduklannı bir kere daha tekrarladı. Macaristan'ın Demokratik Alman vatandaşlanna serbest çıkış izni vennesi üzerine Demokratik Almanya, Macaristan'a çıkışlara kısıtlama getirdi. Bu yüzden şu sırada Macaristan'da bulunan 60 bin Demokrat Almandan bir kısmının da son anda karar vererek Batı'ya geçmesi bekleniyor. Demokratik Alman vatandaşlannın gelişi Federal Almanya'da gerek resmi çevrelerde, gerekse top SOVYETLER BİRLİĞrNDEN UYARI Antalya'da nüfus artışı ANTALYA (AA) Antalya'da yıllık nüfus artışının binde 6.5 olduğu bildirildi. Bu rakamın, Türkiye ortalamasınm çok üstünde olduğu kaydedildi. Devlet tstatistik Enstitüsü Antalya Bolge Müdürlüğu'nden edinilen « bilgiye göre, Türkiye nüfusu binde 2.5 hızla artıyor. Antalya ili genelinde nüfus artış hızı binde 3.5 iken, bu rakamın Antalya kent merkezinde binde 6.5 olduğu bildirildi. Antalya merkez nüfusunun 1985 sayımına göre 261 bin dolayında olduğu belirtildi. OLAYLARNASIL GEÜŞTt? Macaristan'a günde 100 kişi sığındı BONN (AA) Demokratik Alman vatandaşlarırun Batı'ya yoğun göçü ve sonrasında meydana gelen olaylar şöyle: 2 Mayıs 1989: Macaristan, Avusturya sınınndaki dikenli tellerin sökülmesini kararlaştırdı. 29 temmuz: Macaristan'ın başkenti Budapeşte'deki Federal Alman Büyükelçiliği, Macaristan'da tatilde bulunan ve Batı'ya geçmek isteyen yaklaşık 100 Demokratik Alman vatandaşı 'arafından adeta baskına uğradı. 9 agustos: Günde yaklaşık 50 Demokratik Alman vatandaşı, yasadışı yollardan Federal Almanya'ya iltica etmek amacıyla, MacaristanAvusturya sırurında oluşturulan yeşil hattı geçti • 14 agustos: Federal Almanya'nın Budapeşte Büyükelçiliği kapatıldı. 1920 agustos: 1961 yılında Berlin Duvarı'nın çekilmesinden bu yana en büyük kaçış yaşanıyordu. Batı'ya iltica etmek isteyen en az 1000 Demokratik Alman, Avusturya sınırını geçti. 22 agustos: Avusturya'dan Macaristan'a geçmek isteyen bir Demokratik Alman, Macar sınır koruma muhafızları tarafından yanlışlıkla vuruldu. 24 ağuslos: Budapeşte'deki Federal Alman Büyükelçiliği'nde bulunan 108 mültecinin Kızılhaç aracılığı ile Federal AJmanya'ya iltica etmelerine izin verildi. 4 eylöl: Demokratik Alman vatandaşlar için soğuk duş, Macaristan tçişleri Bakanı tstvan Morvath, Alman Stern Dergisi'ne verdiği demeçte, mültecilerin Federal Almanya'ya gidişlerinin, Bonn ile Budapeşte arasında yapılacak bir hazırlığa bağlı olduğunu ve konu ile ilgili görüşmelerin 11,5 ay sürebıleceğini bildirdi. 2 doğal stcak su kaynağı Şampanya Ite kuHayacak Bir Demokratik Alman göçmen, Macaristan üzerinden Anısturya'ya geçerken sevinçle yeni sahip olduğu Federal Alman pasaportlan ile olayı kutlamak için aMığı şampanyayı gusteriyor (Fotoğraf: Reuter) lum kesiminde memnuniyetle kar şine sempati ile bakıyor, Önceki du. Demokratik Almanlar da söylediği ilk cttmle de "ich bin şılandı, Şansölye Helmnl Kohl, geceden beri gelenlerin çoğunun ha önce bir akrabalarında he frd" yani "öıgiirüm" oldu. "Budapeşte'ye mülteci sonınunun kendileri için çeşitli eyaletlerde ha diye olarak edindikleri Toyota Siyasal gözlemciler, göç sorumı çözümu için teşekkıir borçluyuz" zırlanan kamplara değil, akraba marka otomobille Macaristan'da ile Federal AlmanDemokratik derken Dışışleri Bakanı Hans Di lannın yanına gittiği saptandı. ki kamptan Almanya'ya olan 400 AJman gergınlığının yaru sıra şimetrich Genscher de, "Bu, insancıl Başlangıçta, devletten küçük bir kilometrelik mesafeyi iki saatte ge di de iki Varşova Paktı üyesi olan ve insan haklarından yaoa bir yardım alan mültecilere akrabala çerek Batı'ya ulaştı. Gelenlere Macaristan'la Demokratik Alkarardır" şeklinde konuştu. nnın yanı sıra işverenler de büyük Avusturya'da yetkililer tarafından manya arasındaki ilişkilerin gerîkinci Dünya Sava$ı'mn ba$lau bir ilgi gösteriyor. Uzun bekleyiş haritalar, 100 mark benzin parası ginleştiğine dikkati çekiyorlar. Bigıcından 50 yıl sonra Federal Al ten sonra Batı'ya geçen ilk De ve CocaCola dagıtılıyor. Batı'ya lindiği gibi, Macaristan'ın Romanya toplumu, Demokratik Al mokratik Almanlar, 39 yaşındaki geçen ilk Doğu Almanın sınırda manya ile ilişkileri de gergin du man vatandaşlarırun Batı'ya geçi bir kantincı ile kansı ve iki kıa ol bekleyen televizyon kameralarına rumda bulunuyor. POLONYA İÇİŞLERİ BAKANI Polonya'da bir çiftçinin konut edinebilmek için 25 yıl beklemesi gerekiyor Dayunışma iktidarına karşı darbe olmaz VARŞOVA (Cumhuriyet) Polonya'da yeni hükümetin Komünist Partili uyelerinden olan tçişleri Bakanı General Czeslaw Kiszczak Dayanışma iktidarına karşı bir askeri darbe olmayacağına ilişkin kişisel güvence verdi. Kiszczak, Dayanışma gazetesı 'Gazeta Hyborcza'ya verdiği demeçte, kendisinin ve Komünist Partili Savunma Bakanı General Florian Siwicki'nin hükumette yer almalannın, silahlı kuvvetlerin darbe yapmasını engelleyen bir güvence olduğunu söyledi. Kiszczak, "Savunma ve tçişleri Bakanlığı'na baglı kişilerin katıiımı olmadan darbe olamaz" dedi. Czeslaw Kiszczak, "Teoride, yetenekli bir teğmenin lideriiğinde çavuşlar da ayaklanabilir. Ancak Polonya geleneğinde böyle bir şey yok. Böyle bir şeyin olması, Afrika veya Latin Amerika için daha miitnkiin" diye konuştu. Polonya'da Bakanlar Kurulu listesi perşembe günü açıklanan ve Doğu Avrupa ülkelerinin 44 yıllık tarihinde ilk kez komünist olmayan bir Başbakan tarafından yönetilen Tadeusz Mazowiecki'nin milli koalisyon hukümeti, bu akşam Meclis'te (Scjm) oylanacak. Dayanışma, Komünist, Birleşik Köylü ve Demokratik Parti üyesi bakanların yer aldığı bu 22 kişilik kabine, Batı'daki uygulamadan farklı olarak, gerçek bir güven oylamasına sunulmayacak. Sejm'de yapılacak oylama esas olarak bir formalite niteliği taşıyacak. Diğer bir deyişle, üç gündür komisyonlarda, Mazovviecki tarafından saptanmış olan bakanları sınayan ve onların bu görevlerde ne yapacaklannı öğrenen Polonya Meclisi üyeleri, bu akşam kullanacakları oylarla, daha önce almış oldukları karan teyit etmekle yetinecekler. Yani, Doğu Avrupa ve Polonya'nın ilk kez komünist ağırhkh olmayan hükümeti, çok büyük bir ihtimalle bu akşamdan itibaren göreve başlayacak. Komünist Partisi'nin önemli ismi ve tçişleri Bakanı Czcslav Kiszcak da yine Sejm'deki komisyon toplantısında yaptığı konuşmada baa yeni açıklamalar getirmış bulunuyor. Kiszcak'm açıkiamasına göre, yeni yasama dönemınde Polonya Içişleri Bakanhğı, telefon dinleme ve kiliseyi gözetleme servislerini iptal edecek. Buna karşılık, "Zopo" adı verilen ve Dayanışma'nın daha önce duzenlemiş olduğu grevleri çok sert biçimde bastıran toplum polisi kaldırılmayacak. Bir aylık doktor maaşına 100 gram havyar HADİ ULUENGİN nın brüt kârı ise 10 bin 500 dolar veya 126 milyon zlotiye eşitti. Merkezi planlama uyarınca, Polonya'da çimento satın alınabilecek herhangi bir yer mevcut değil. Demir de satılmıyor. Kiremit edinilebilecek bir dükkân da yok. Oysa, "ZoUbozj" mahallesinin ötesinde, Gdansk yoly üzerinde çok lüks villalar var ve daha da inşa ediliyorlar. Bu nasıl gerçekleşebiliyor? 150 kutu havyardan 126 milyon zloti kazanan kadın, kendi villasını inşa ettirmek için gereken çimentoyu rüşvet vererek, fabrika üretiminden çalan müdür aracılığı ile ediniyor. Müdür, rüşvetten ve gizli çimento satışından elde ettiği kânn bir bölümünü, durumu "göraıemesi" için depo amirine veriyor. Depo amiri, çimentoyu taşıyan işçinin gönlünü ediyor. Aynı işçi, mesai saatinin yansını havyardan para kazanan kadının villa inşaaunda kaçak amelelik yaparak geçiriyor. BöyleükJe, resmen mevcut olmayan bu ekonomik sureçte, Zolibozj mahallesinin ötesinde yeni bir villa daha inşa ediliyor. Fabrika müdürü; kızma, Benetton'dan etek alıyor. Depo amiri hafta sonu kansı ile yemeğe gidiyoF. İşçi, "serbest pazardaa" sebze satın alıyor. Fakat bu arada, zaten rasyonel olmayan çimento fabrikasının üretimi daha da düşüyor. Bu yüzden "panüel ekonomi'* sürecine girememiş ve ayda iki yüz bin zloti ile idare etmek zorunda olan Varşovalı bir çiftçinin, konut edinebilmek için 25 yıl beklemesi gerekiyor. Çünkü çimento fabrikaİarı yeterli üretim yapmıyor, mimarlar ülkeyi terk ediyor, kamyonlar benzinleri çaundığı için kum taşımıyor, vinçler bozuluyor ve su tesisatı borulan hiçbir zaman fabrikadan şantiyeye ulaşmıyor. Polonya'daki bu "parald ekonomik siireçten" yararlanan ve toplumun azınlık kesimini oluşturan bir grup, kum denizinin üzerinde bir piramit görünümü veriyor. Piramidin en üstünde, en işbilirler ve en çok çalanlar bulunuyor. Bu en işbilirler ve en çok çalanlar arasında sosyal bir eşitlik olduğunu da söylemek mümkün, Viaoria Öteli'nin kumarhanesinde, çok çimento çalmış fabrika müdürü, çok rüşvet almış parti kodamanı, çok turist dolandırmış taksi şoförü, "serbest pazarda" çok kiraz satmış köylü aynı masada rulet oynuyorlar. Aynı otelin resepsiyonda, 12 dolar tutarındaki parfüm karşüığında "dolu" olan odalan "boş" yapan memur, kendi bahçesindeki serasında karanfil yetiştirip bunu otelin çiçekçisine veren banliyö sakini piramidin ikinci basamagındalar. Piramidin tabarunı ise "panüel ekonomiden" ancak bazen yararlanabilenler oluşturuyor. Bunlann bir ayağı piramidin tabamnda, öbür ayağı ise kum denizinde bulunuyor. Kum denizini ise, yılda yuzde üç yüze ulaşan enflasyon karşısında şaşkına dönen, günlük gıda maddelerini bulamayan, bulduğu zaman satın almakta zorlanan, gün geçtikçe fakirleşen ve bu umutsuz durum karşısında ne edip edip piramidin taban basamağına tırmanmaya çaLşan Polonya halkının çoğunluğu teşkil ediyor. BALIKEStR (AA) Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA), Balıkesir'in Pamukçu kaplıcalarında iki yeni doğal sıcak su kaynağı buldu. MTA Balıkesir Bölge Müdürü Abid Genç, bazı gözlemler üzerine 34 gün önce başlatılan çalışmalar sonunda, açılan 195 metre derinliğindeki kuyudan 57 derece sıcaklıkta su çıktığmı bildirdi. İkinci bir kuyudan ise 54 metre derinlikte 58 derece sıcaklıkta su çıkarıldığını açıklayan MTA Bölge Müdürü Genç, ilk kuyudan saniyede 7 litre, ikinci kuyudan ise saniyede 18 litre su alındığmı kaydetti. VARŞOVA önceki hafta Varşova merkezindeki "Deukatessen" gıda mağazasında görülmemiş bir olay yaşandı. Dükkânın reyonlarına, on yıllardır ilk defa Rus havyarlan dizildı; derhal kuyruk oluştu. Oysa, yüz gramhk bir kutu havyann fıyatı 120 bin zloti idi (serbest kurda 10 dolar). Bu fîyat herhangi bir doktor ya da mühendisin bir aylık maaşına tekabül ediyordu. Söz konusu havyarlar da dövizle satış yapan ve devlete ait "Peves" zincirinin, tarihleri geçmek üzere olduğu için "Delikatessen"e devrettiği mallardı. Reyonlar iki saatten az bir süre içinde boşaldı. Bir kadın, tam yüz elli kutu havyar alarak 18 milyon zloti ödedi. Aynı havyar, akşarna doğru Holiday Inn ve Forum oteilerinin lobisinde işbilir resepsiyon memurlan tarafından kutusu 80 dolardan Batılı turistlere satüdı. Yani kutu başına kâr 70 dolar veya 840 bin zloti idi. 150 kutu saün alan kadı Bacd gazından şikâyet ÎZMİT (Cumhuriyet) Derince bölgesinde kurulan Koruma Tarım tlaçlan Fabrikası bacalarından yeniden atık gazlarm salındığı belirtildi. Fabrika bacalarından salınan gazlardan etkilenen Şirintepe, Çenesuyu, Plaj yolu ve Yenimahalle semtlerinde yaşayanlar, konuya ilişkin basında çıkan haberlerden sonra beş gün fabrikamn bacalarından gaz salınmadığım, ancak dün sabah erken saatlerde yine gaz salınmaya başlandığını öne sürdüler. Fenerbahçe taraftarının tüm hoşgörüsü Danimarkah için Fenerbahçe taraftarı, yakışıkh Danimarkah futbolcuya toz kondurmuyor. Sahada yürüse de topları dışarı a'tsa da aldığı topla birlikte yere düşse de "En büyük Nielsen." İBRAHİM YILDIZ ~ Nielseırde şeytan tüyü' var 6 Girik'e 'Kadın 9 Sığmağı Feministler, Şişli Belediye Başkam Fatma Girik'ten, özellikle kocaları tarafından dövülen kadınlar için "Kadın Sığmağı" yapümasını, bu amaç için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir bina tahsis etmesini istediler. SEMRA SOMERSAN Dayak yiyen, dövülen, çeşitli şekilde erkeklerin ve özellikle de kocalanmn şiddetine maruz kalan kadınlar için bir "Kadın Sığmağı" yapılması konusunda Şişli Belediye Başkam Fatma Girik'e başvuru yapıldı. Geçen hafta içinde feminist kadınlardan Avukat Caaan Ann, Prof. Şahika Yüksd, Doç. Şirin TckeU, Avukat Fiüz Kerestecioglu, Dr. Zehra Baser, Handan Koç, Yaprak Zihnioğlu, Gülser Kayır ve Ayten Ozaydın'dan oluşan bir grup, tstanbul'daki tek kadın Belediye Başkam Fatma Girik'i ziyaret ederek kendisine "Kadın Stğınağr konusunda seçim öncesi vermiş olduğu bir sözü hatırlattılar. Bu amaç için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bina tahsis etmesini bekleyen kadınlar, Fatma Girik'ten bu konuda kendilerine yardımcı olmasını istediler. Şişli Belediye Başkam Girik'in olaya sempati ile baktığı, kadınlara yardım etmeyi vaat ettiği, "Bu konuda sizden farklı diişünmem tniimkün mü?" dediği öğrcnıldı. Şişli Belediyesi'ni ziyaret edenlerden Avukat Arın ve Prof. Yüksel "Kadın Sığınagı"nın amaçlarını şöyle anlattılar: "Erkeklerin kadınlan dövmesi sık rastlanan bir olay. Oysa dayak yiyen kadın. aynı durumda kendinden başkası yok sanıyor. Kendine güveniııi kaybediyor. İlk defa İngillere'de kadınlar bunnn için örgütlenerek bir "Kadın Evi" yaptılar. Dö>ıilen kadın, olaydan sonra gelip bu evde kalıyor. Dunyanın her yerinde adresi gizli tutulan, ancak bir irtibat bürosu aracılığı ile ulaşılan bu 'Kadın Ev'lerinde, kadıu kendi gibi başkalannın varlığını, dnrumunun çok aşagıla>ıcı bir şey olmadığını göruyor. Diğer kadınlarla lartışıp konusuyor. Kendine güvenini kazanıyor." Transfer döneminin en çok konuşulan futbolculanndan biri de Nielsen oldu. Şüphesiz Fenerbahçe gibi bir takıma gelmesi, hem de golcü Hasan'ın yerine alınması dikkat çekmesine neden oldu. Yunanistan'ın traklis takımından Yugoslav antrenör Todor Vesdinoviç'in " S Hasan eder..." uyarısıyla alman Danimarkalı futbolcu spor kamuoyuna hiç de yabancı değildi. Önceki yıl, Galatasaray'ın Yunanistan'ın AEK takımı ile yaptığı maçta Simoviç'e attığı gollerle kendinden söz ettirmişti. tşte o golcü futbolcu şimdi Fenerbahçe' deydi. Ancak " 6 ay futbotdan uzak kaldun" zııhına sığınan NK elsen eleştirilerden kurtulamıyordu bir Uirlü. Çünkü ne " 5 Hasan ediyordu" ne de doğru dürüst bir 90 dakika oynuyordu. Tüm bu eleştirilere, uyarılara karşın Fenerbahçe taraftarı bu yakışıkh Danimarkah'ya bir sahiplendi ki olacak gibi değil. Adam ne denli hatalı oynarsa oynasın seyircinin sevgisini kazandı bir kez. G.Saray'a kaçan Hasan'ın yerine alınan Nielsen taraftarın baştacı. Varsa yoksa Nielsen. Sanki adam da "mavi boncuk" NEW YORK (AA) ABD Posta Idaresi, Türkiye'den gönderilen san zarfları kalitesiz olduğu gerekçesiyle boykota hazırlanıyor. ABD Posta tdaresi'nin New York'taki bir görevlisi, "Türkiye'den gönderilen ve özellikle basılı evrakın konduğu büyük boy san zarflar, başımıza büyük iş açıyor" dedi. Bu zarfların "saman görünümünde ve kalitesiz kâğıttan hazırlanmış olduklannı" anlatan yetkili, "Türkiye'den gelen posta kolilerinde bu zarflar parçalanıp dağılıyor. Hangi evrakın hangi zarfa ait olduğunu bilenıiyoruz" dedi. ABD'den san zarfa tioykot Nietecnscvaisl Haziran ayında Yunanistandan İstanbul'agelenDantmarkalı futboteu, F.Bahçe taraftarmın sevgılıs; oldu. Bir turtu beklenileni veremeyen bu yakışıklı futbolcu, geçen hafta G.Birliâi'ne attığı golle, taraftarı mutlu ederken, kendisı de çocuklar gibi şendi. (Fotoğraf: fyecmi Gülümser) var. Ya da "şeytan tiiyii." Hazırlık maçlarında olsun, TSYD Kupası'nda olsun Danimarkalıya toz kondurmak olası değil. Nielsen ağır aksak bir futbolcu. Sahada yuruse de, topları dışarı atsa da, aldığı topla birlikte yere düşse de, "En büyük Nielsen.." Çıldırmamak elde değil. B. Şenol gol atamayınca "dışarı" uyarısına hedef olurken, elin Danimarkalısı elini kolunu sallaya sallaya geziyor, arada bir iyi pas yaptığında seyirci ayaklanıyor " e» büyük Nielscn... Bnnlar Hasan'a..." diye. Aslında eğri oturup doğru konuşalım. Hasan, hani kaçak Hasan beş Nielsen eder. Eğer F. Bahçe'de oynasa iki lig maçında gol sayısını beşlemişti. Topla hızlı, hava toplarında etkili, bire bir adam geçmede Nielsen'e göre birkaç basamak önde olan Hasan'ı seyirci aramıyor değil. Ne var ki Hasan'a tepkiden doğan bir sevgi yumağı içinde Danimarkalı yaşamının en güzel 90 dakikalarını yaşıyor Istanbul'da. ...Ve 125 dakika sonra gelen golle Nielsen kendini gösteriyor hoşgörülü taraftarına. Ligin ilk maçında Altay'a karşı 45 dakika oynayan Danimarkalı futbolcu geçen hafta İstanbul'da Gençlerbirliği'ne 80. dakikada gol atınca çocuklar gibi coşuyor ve seyirci ile mutluluk çemh.ri oluşturuyordu. Formasını öperck laraflarla kucaklaşıyordu bu "mavi boncuklu, yakışıklı çocuk".