27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6AĞUSTOS 1989 **** CUMHURİYET/17 Ana kraliçe 89 yaşında Ingiltsre Kraliçesi Elizabeth'in Kraliçe, öncekı gün 89. yaşgününü Londra'daki konutunun bahçesinde, kendisini kutlamak üzere toplanmışolan bınlerce Ingihzin sevgi gösterilerine karşılık vererek ettı. (Fotoğraf: Reuter) H.Ü. EğitimOğretim veSınav Yönetmeliği ANKARA (ANKA) Hacettepe Universitesi'nin tıp fakültesi ve devlet konservatuvarı dışında kalan fakülte ve yüksekokullannda geçerli olacak yeni Eğitira Öğretim ve Sınav Yönetmeliği yayımlandı. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hacettepe Üniversitesi Eğitim Öğretim ve Sınav Yönetmeliği'ne göre, üniversiteye bağlı 4 yıllık eğitim programlannın en az' 128, meslek yüksekokullannın ise en az 64 kredilik dersi kapsaması gerekiyor. Öğretim programlan, haftalık toplam kredisi en az 15 ve en çok 19 olacak şekilde düzenlenecek. Öğrenci 4 yıllık lisans programını en çok 7, 2 yıllık meslek yuksekokulu öğrenimini ise en çok 4 yılda tamamlamak zorunda olacak. Kayıp turistin cesedi buhındu EGİRDİR (AA) Isparta'nın Eğirdir ilçesinde 26 temmuzda kaybolan Hollandalı turist Franz Marius Schat'un cesedi Sivri dağında bulundu. 23 yaşında biyoloji oğrencisi olan Franz Marius Schut'un ölüm nedeninin otopsi sonucu belirieneceği, olayla ilgili sor^şturmarıın da sürdürüldüğü bildirildi. Arkadaşları Edo Fransen \t Marlien Vanos ile birlikte 26 temmuzda Eğirdir'e gelen Schut, iki arkadaşı ile birlikte Sivri dağına gezmeye gitmiş, dağda zirveye çıkmak için arkadaşlanndan aynldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Sivri dağınırı Oluklacı tepesinde kurdukları kamp yerinde Schut'u 3 saat beklediklerini anlatan Edo Fransen ve Marlien Vanos, arkadaşlannın dönmemesi üzerine ilçeye gelerek güvenlik kuvvetlerine haber verdiklerini söylediler. annesi Ana kutladığı kutlamaları kabul I h n i C t l i n i r i l C n m n Dünyanınenvarsılulkelerindenbin U j i r ç i l l l U U U S U I U I I Olan Isvıçre, sorunlarınınneredeyse tamamını halletmış olmasına karşın, özellikle gençler arasında çok yaygınoianvegiderekyaygınlaşanuyuşturucubağımlılığıylabaşaçıkamıyor. Zurih'ınbirzamanlargözdepiknikyerlerinden bin olan PlatzspitzParkı.artık bağımhlann rahatça uyuşturucu alabildikleri bir yerhaline gelmiş. (Fotoğraf: AP) yanın ilk günunde, Jorıannesburg da yalnızca beyazlara hızmet veren bir hastanenin önunde bir gösteri yaptılar. Göstencılenn taşıdıkları pankartta, "Irkçıhğahayırdeyin, Aparîheid'a direnin" yazıyor. (Fotoğraf: Reuter) hSMfir Güney Atrika'da apartheid karşıtı zenciler, liayil ütke çapında ırkçılığa karşı açtıklan kampan HABERLERİN DEVAMI Ev, iş ve okul kaygısı (Baftarafı 1. Sayfada) buralarda tutulamayacağını göz önüne alan hükümet, yerleşim yeri sorununda çözümü kamu kurum ve kuruluşlanna ait dinlenme tesislerinin 1 Eylül 1989 gününden itibaren bu amaçla kullanılmasında buldu. Devlet Bakanı Ercüment Konukman, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Soydaşlanmız şimdi okullarda, ynrtlarda. Ancak bizim kendi evlatlanmız da var. Okala gidecekler, yurtlarda kalacaklar. Buralan bir an önce boşaltmaya mecburuz. Bu nedenle çok ciddi planlar yaptık. 1 Eylül tarihi itibanyla bütün kamu kamplanna el koyduk. Bu kamplann 60 bin yatak kapasitesi var. tlk aşamada önemli öiçüde sorunu çozecek. Bunun dışında bir planınuz da çadırkentleri guneye kurmak. Iklim itibanyla çok az bir yakacakla sorunu hallederiz." Yakınlannın yanın a sıgınan aileler ise konut sorununu kendi girişimleriyle çözmeye çabalıyorlar. Asıl büyük kitleyi oluşturan bu grup çoğunlukla lstanbul ve Bursa'nın kenar semtlerinde 150 bin ile 300 bin lira arasında değişen, ancak sağlıklı olduğu tartışılan konutlan kiralıyorlar. Hükümet bu arada konut sorununda devreye girdi. Devlet Bakanı Ercüment Konukman, 1 Eylül 1989 tarihinden itibaren göçmenlere kira yardımının baslatılacağını açıklayarak şunları söyledi: "Bir yıl süreyle devam edecek bu yardım aile bazında en az 100 bin, en çok 300 bin lira olacak. Bu yardım bir yandan göçmen aileyi, bir yandan yanına yerleştikleri akrabalannı hedef alıyor. Adamın iki göz odası varsa ve bir odasına göçmen akrabalan geldiyse, muhtara gidecekler ve bir kâğıt alacaklar. Muhtar, Ahmet efendinin yanında, bir odasında Mehmet efendi göçmen olarak oturmaktadır diyecek. Bu kfiğıtlan kaymakam veya vali onaylayacak, olmaz gerçi ama, bir suiistimal olmasın di>e. Sonra da kira yardımı alacaklar. Akrabalannın yanında değil de başka bir ev bulmuşsa, onun da kira kontrabnı yine mubtara göturecek, onaylatacak. Valilikler, verilecek kira yardımının 100 bin ila 300 bin lira arasında hangi miktarda olacagını rayice gore tespit edecekler. Kira yardımında bir ise girenler oncelik görccek." Lirası ödendi. Ancak gerek levanın uluslararası para piyasalanndaki değerinin 215 liradan daha düşük olması, gerekse piyasaların bu kadar levaya gereksinimi olmaması, Merkez Bankası'nı da zor durumda bıraktı. belliydi. Hiç kimseye ev, arsa, toprak verecegiz diye bir taahhüdümüz yoktn. Kimseye toprak ve ev verilmeyecek yani." 'Şanslı' bir göçmen: Nedim Çakır 30 bin yeni öğrenci O şimdi saatçi "Çıktım sokağa, başladım iş bakınmaya. Bir saatçi gördüm, girdim içeri. 'Abi' dedim, 'beni bir dene. Beğenirsen işe alırsın.' Aldı, denedi, beğendi. Saat tamirciliği yapıyorum." tstanbui Haber Servisi Bul garistan'dan Türkiye'ye göçenlerin sorunlarının başında iş bulabümek geliyor. Çalışma Bakanlığı İş ve tşçi Bulma Kurumu ile valilikler, devletin şu ana kadar kaç kişiye iş olanağı sağladığı konusunda bir sayı veremiyorlar. Goçmenlerin çok büyük çoğunldğu, yanına sığındıkları akrabalannın yardımıyla veya sokak sokak dolasarak, "çok düşük ücretlerle" iş bulabiliyorlar. "Şanslı" göçmenlerden biri de 29 yaşındakı Nedim Çakır. Şumnu'dan Kapıkule'ye Lada marka 1986 model otomobili, eşi, 2.5 yaşındaki kızı, kayınpederi ve kayinvalidesini getiren Nedim'le Sefaköy'deki saat tamircisi olarak çalışmaya başladığı dükkândakitezgâhının başında konuştuk: Gelirken yanımzda para getirebildiniz mi? ÇAKIR Adam başına 500'er leva getirebilmiştik. Vurursan Türk parasına, 215 liradan 107 bin 500 lira ediyor. Şimdi nerede oturuyorsunuz? ÇAKIR Sefaköy'de. Kaynanamın kardeşi var burada. Zaten biz ilk baştan onun yanına geldik. Evi var onun burada. Dört odası, bir salonu var. Bir odacığma biz girdik. Bizden sonra kaynanamın öz kardeşi geldi. Dört kişiyle beraber geldi onlar. Bir odaya da onlar girdiler. Biz olduk bir evde 15 kişi. tlk önce kiın iş buldu? ÇAKIR Ben buldum? Nasıl iş bulduğunu anlatır mısın? Taksi plakası ve toprak Kimlîkleri bile yok lara defcil hökömete ulaşünlmaktadır) nesnel bir sonnçtur." Kürt sığınmacılar ne mülteci ne göçmen ne yabancı ne de savaş esiri. Resmi literatürde bu kişiler Olağanüstü Hal Bölge Vali Yardımcısı Nafiz Kayalı'nın verdiği bilgiye göre "Türkiye'ye bir savaş nedeniyle ellerinde silahlan olduğu halde geldikleri için şu anda 'misafir' olarak niteleniyor." Oysa hukukumuzda "misafirük" gibi bir statü mevcut değil. Zaten Kayalı da bu kişilere TUrk yasalan çerçevesinde herhangi bir statü verilmediğini söylüyor. Bilinen, kamplardaki Kürtlere, "Türidye'ye sıgınan Irak asıllı kişiler", "Türkiye'de geçici iskâna tabi turulan kişiler" veya "sının kanunsuz geçmiş Irak valandaşlan" gibi tanımlar getirildiği. Iraklı Kürt sığınmacılann.geleceğinin onlara tanınacak hukuki statü ile doğnıdan bağlantüı olduğu gerçeği Nafiz Kayalı tarafından şu sözlerle ifade ediliyor: "Bu kişilerin geleceği konusunda herhangi bir degerlendinne yapılamıyor. Çiinkü bu kişilere ilerde nasıl bir statü lanınacağı konusunda Bakanlar Kurulu'nca bir karar alınması ya da özel bir yasa çıkanlması gerektiği vurgulanıyor. Ancak bugüne kadar böyle bir karar ya da yasa çıkanlmış değil." Kürt sığınmacılar mültecilik statüsünün kendilerine sağlayacağı seyahat etme, iş edinme, oturma ve günün birinde kaçtıklan ülkeye iade edilmeme gibi haklardan mahmmlar. Oysa Cenevre'de 1951 yıhnda imzalanan "Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sozleşme"nin 1. maddesi mülteciyi gayet açık biçimde tanımlıyor ve bu tanım Kürt sığınmacıların üzerine onlar için dikilmiş bir elbise gibi oturuyor. Anayasanın 90. maddesi ise uluslararası hukukun Ustünlüğilnü vurgulayarak, "Usiilüne göre yürürluge konmoş uluslararası anlaşmalar kanun biikmündedir" diyor. Diyarbakır sığınmacı kampındaki peşmerge liderleri Ekrem Mai ve Hacı Salib, "Bir yıldır Türkiye'deyiz. Türkiye kapılannı açmakla bizleri sevindirdi. Ancak, ne olacağımız belirsiz. Bizim istediğimiz siyasi mülteci olarak kabul edilmek. Türkiye'de tel örgüler arasında gun geçiriyoraz. Kimse daha 'kimliginiz budur' demedi. Dilegimiz bize siyasal mülteci kimliği verilmesidir" diyorlar. Resmi kaynaklaı sığınmacı çocuklannın eğitimi konusunda Türkiye'nin "zorlayıcı" bir tutum sergilemekten kaçındığını belirtiyorlar. tlk ve orta öğTenim olanağının sağlanması konusunda sığınmacı lardan bir talep gelirse kendilerine Türk milli eğitim müfredatı çerçevesinde eğitim olanağııun sağlanacağj söyleniyor. Yani eğitim Türkçe olacak. Geçen nisan ayında Türkiye'ye gelerek kamplan ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın eşi ve Fransa Özgürlükler Vakfı'nın kurucusu Danielle Mitterrand, Mardin Kızıltepe kampında bulunduğu sırada Mardin Vali Yardımcısı ve kamp yetkilisi Ahmet Nevruz'a çocukların eğitimi hakkında şiradiye kadar neler yapıldığını sormuştu. Bu soruyu Ne\TUZ, "Biz onlann yaşamlannı idame ettinneye çalışıyoruz" diye yanıüamıştı. Bu yanıttaki gerçek payı kuşkusuz buyüktu. (Baştarafl 1. Sayfada) na hariç hep aynıydı. Güç yaşam koşuliarı, tıukuki statülerinin belirsizliği... Kamplarda değişen şeyler yok değil. Bunlar rakamlar. Onlar sürekli azalıyor veya artıyor. örneğin Turkiye'deki Iraklı Kürtlerin sayısı bir yıl içinde, 67 binden 34 bin 700'e düşmüş. Toplam mevcuttan eksilen 32 bin 300 kişinin içinde Irak'a geri dönenler, Iran'a gönderilen, gidenler veya kaçanlar, ölenler ve son olarak Fransa'nın kabul ettiği 335 kişi var. Sığınmacılann sayıları çeşitli nedenlerle eksilirken Türkiye'nin masraf hanesine yazılanlar da giderek artıyor. Arkadaşımız Cengiz Mamay'ın bildirdiğine gore kamplann herbirinin günlük masrafı 15 milyon. İlk yerleştirmeler sırasında 5 milyar TL. harcanmış. Bugüne dek yapılan toplam masraf 30 milyar TL. dolayında. Kamplann aylık, yiyecek, elektrik, su gibi harcamalan için 1.5 milyara yakın bir meblağ gerekiyor. Kürt sığınmacılann Türkiye'ye vüklü bir maliyeti olduğu kesin, Bu yukü azaltmanın yolları kuşkusuz bu insanlann ttretici hale gelmeleri ve dış yardımlardan geçiyor. Kürt sığınmacılann üretici hale gelmeleri için somut bir adım atılmadığı gibi, dışarıdan gelişmiş ülkeler ve özellikle de Birleşmiş Milletler'den bir türlu istenen duzeyde yardım gelmiyor, gelemiyor. Arkadaşımız Turan Vılmaz'ın Olağanüstü Hal Bölge Vali Yardımcısı Nafiz Kayalı'dan aldığı bilgiye göre 8 Temmuz 1989 tarihine kadar Ingiltere, Almanya ve Isveç'ten yalnız toplam 4.5 milyar TL. yardım sağlanmış. Kayalı, Türkiye'nin BM'den Kürt sığınmacılar için toplam 50 bin konutluk 10 yerleşim biriminin insası için yardım istediğini söylüyor. Toplam maliyeti 325 milyar olan bu proje için BM, Ocak 1989'da yapılan toplantıda 84 milyon dolaı yardım sağlayabileceğini belirtmiş. Ancak bu miktar daha sonra yapılan ikinci ve üçuncü toplantılarda 7 milyon dolara düşmüş. Kayalı, toplantılarda BM temsilcisinin yardım miktarının en çok 15 milyon dolara çıkabileceğini, çunkü BM'nin konut yapımı gibi projelere yardım etmediğini söylediğini aktanyor. Bu yardım teklifinin yetersiz bulunarak hükümetçe reddedildiği biliniyor. Bugüne kadar mültecilerin sorunlarıyla ilgilenmek üzere kurulan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nden kamplarda yaşayan "bu kişilere" herhangi bir maddi yardım sağlanmanuş bulunuyor. Çünku Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseıliği adh örgütün işi "mültecilerin sonıntanyla ugraşmak", oysa hükümet, sığınmacılara mültecilik statüsü vermeye yanaşmıyor. Kürt sığınmacılann bugününü ve geleceğini ilgilendiren en önemli konu hukuki statüleri. SHP Diyaıbakır Milletvekili Fuat Atalay, Kürt sığınmacılann uluslararası anlaşmalardan doğan haklanm kullanmak istediklerini söylüyor ve devam ediyoı: "Bu da ancak bu insanlara hukuki stalülerinin verilmesi ile miimkün olacaktır. Uluslararası anlaşmalara göre mülteci haklannın verilmesi bu sorunu çözecektir. Böylece Birleşmiş Milletlere iiye iilkelerin yardım kanallan sonuna kadar açılabilecektir". İnsan Haklan Dernegi Diyarbakır Şubesi'nin Kürt sığınmacılar la ilgili olarak hazırladığı bir raporda hükümetin Biıleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin yardım teklifini düşük bularak reddetmesine atıfta bulunulduktan sonra şöyle deniliyor: "Oysaki BM Mülteciler Komisyonu'nca mültecilik statusü sıgındıklan ülkece kabul edilen kişilere her türlu yardımın yapılacağı açıknr. Hükümetçe mültecilik statüleri kabul edilmeven bu kişiler için bu yardımın en ust düzeyde yapılmayacağı (yardım sığtnmacı Yaklaşık 250 bin göçmen arasından, ilkokul ile üniversite arasında eğitimini yarıda bırakan ve sayıları 30 bin olarak tahmin ediKitlesel göçün ilk günlerinde çı len öğrenci çıktı. Bu kişilerin durumlanna bir çökanlan bir kararname ile goçmenlerin beraberlerinde getirdikleri züm getirmek amacıyla Devlet her türlü eşyalanmn yanı su~a oto Bakanlığı ile YÖK ve Milli Eğitim mobillerinin de sıfır gümrükle Bakanlığı arasındaki görüşmelerTürkiye'ye sokulması sağlanmış den, 15 bin öğrencinin yatılı okultı. Bu sıralarda "Goçmenlerin lara alınması karan çıktı. Geriye otomobillerine taksi plakası kalanlar da diğer okullara alınaverilecek" söylentisi ortalığa ya caklardı. Yetkililer, bu kişilerden yılıp uzun bir süre kimse tarafın üniversite oğrencisi olanlardan bu dan yalanlanmayınca Bursa ve Is durumlannı gösterir belge istentanbul'daki taksici esnafı tepki diğini, belgesi olmayanlann ise gösterdi. Göçmenler için bir iş sa YÖK tarafından yapılacak yeterhası olarak düşünülen "ticari lilik kontrolünden sonra öğretim plaka" sorunu konusunda hükü olanağı sağlanacağını belirtirlermet ne düşünüyordu? Sorunun ken, YÖK'ün bu konuda denklik yanıtını Devlet Bakanı Ercüment çıkarma işlemlerini sürdürdüğünü bildirdiler. Denklik çalışmalaKonukman şöyle verdi: "Biz hükümet olarak bu taksi rını ileride kurulacak denklik koplakası fikrini hiçbir zaman telaf misyonlan sürdürecekler. Bu arafuz etmedik. Bizim böyle bir fik da, göç sırasında ülkemize gelen rimiz hiç olmadı. Ancak böyle bir ancak sayıları henüz belirlenemetartışma kamuoyunda çıktı. Biz, yen öğretmenlerin de göreve çağgoçmenlerin diğer eşyalan gibi rılacağı açıklandı. otomobillerini de sıfır gümrükle ülkemize getirebilmek için bir kararname çıkardık sadece. Bundan sonra bu araçlan yerleştikleri illerin trafigine kaydettirerek normal hususi otomobil plakası alacaklar. Ticari hale getirmek isterlerse de, her Türk vatandaşımn gectigi prosedürden geçecekler." Göçmen kitlesinden sayılamayacak kadar çok sorun çıkıyor. Askerliklerini nasıl yapacaklan, beş yıllık vergi ındirıminden yararlandınlmalan, kannlannın doyurulması... Bu kadar çok sorun için ne kadar para harcandı ve bu paralar nerelerden geldi? Artık bir göçmen bakanı gibi Konukman'm "Taksi plakası çalışmaya başlayan Devlet Bakavertneyecegiz" olarak özetlenebi nı Ercümı*nt KonuJunan, bu solen bu sözlerinden sonfa, bir de rulara ise şöyle yanıt verdi: "Devlet toprak, ev verecek mi?" "Yardımlar hangi kaynaklarsorusuna yanıt istedik. Konukman'ın bu konudaki sözleri ise dan geldi, paralan nereden harcadık? lç kaynaklardan gelen yarşunlar: "Yine TBMM Utile girmeden dımlar gerçekten >üz guldunicü lasa bir süre önce Iskan Kanunu' oldu. Kurban Bayramı süresindenun statüyle ilgili bölumünu de ki kurban bağışlanndan üç milgiştirdik. Daha önce 'serbest göç yar, dört bankanın açtığı yardım men ıskânlı göçmen' olarak bili kampanyalanndan 1.5 milyar, dinen statüleri birleştirdik. Şimdi ger kunım ve kuruluşlardan 1 sadece serbest göçmen statüsü milyar 100 milyon, gurbetcikrden var. Bu vasa degişikliğiyle, goç 1 milyon mark karşılıgı l.S milmenlerin kafalanndaki 'devlet bi yar lira toplandı. Kurban derileze yardım edecek mi," toprak ve rinden bu >ıl 80 mihar lira beklirecek mi, ev verecek mi?' sorusu yonız. Bundan diğer kurumlann na cevap verdik. Bizi devlet ola payı çıkanldıktan sonra kalan 20 rak bir taahhüdün alona sokuyor milyar lira da göçmenlere aktandu bu yasa. Bizim tutumumuz da lıyor." Asgari ücrete bile iş yok Birçok işyerinde ucuz isçi gözüyle bakılan göçmen işçileri işe alabilmek için eski işçilerin işlerine son verildiği belirtiliyor. Göçmenlere iş bulma sorunuyla Çalışma Bakanlığı bunyesindeki tş ve tşçi Bulma Kurumu ile 21 ilin valüikleri uğraşıyor. Goçmenlerin ilk giriş noktası olan Edirne'ye bildirilen işçi talepleri üzerine Edirne Valiliği yurdun her yerine göçmen işçi gönderebiliyor. Şu ana kadar Çalışma Bakanlığı ve valilikler kanalıyla kaç göçmene iş bulunduğu konusunda tutulmuş sağlıklı bir kayıt bulunmuyor. Çalışma Bakanlığı'nın elindeki son rakamlann, göçün ilk günlerine ait olduğu belirtiliyor. Bakanlık yetkilileri, sayılann saptanabUmesi için istatistik çalışmalannın başlatıldığını belirttiler. Ancak göçmenlere yeterli iş bulunamadığı kimi yetkililer tarafından dile getirilebilen bir gerçek. Örneğin, Edirne Valiliği tarafından iki ayda iş sahibi yapılan göçmen sayısı, Edirne muhabirimiz Murat Savaş'ın haberine göre sadece 600 olarak belirlendi. Edirne Valisi Ünal Erkan, 600 sayısını " a i l e " olarak veriyordu. İş konusunda İş ve İşçi Bulma Kurumu ve valiliklerin sorunu, goçmenlerin iş beğenmemesi biçiminde ortaya çıkıyor. Yetkililer bu konuda "Mesela Erzurum'da, Erzincan'da, Malatya'da iş bulsak, bu işlere gidecek adam bulamıyoruz. Adam bulsak ev de istiyoriar. Anlaraadık gilti" diyorlar. Göçmenler ise bu konuda yamt olarak, "Oyle yerlere göndermek istiyoriar ki ne tstanbul'a, ne Bursa'ya yakın. Arkarabalanmızı bir daha hayatta görmemiz munıkün degil. Sonra, iş veriyoriar ama, ev vermiyortar. Biz oraya ev bulmadan gidersek sersefil oluruz" diye konuşuyorlar. Bulunan işlerle ilgili ucret sorunu en büyük tartışma noktası. Bir fabrikada elektrikçi olarak çalıştığı Bulgaristan'da ayda örneğin 180 leva (yaklaşık 400 bin lira) alan bir göçmen, ülkemizde 100 bin, 150 bin lira arasında ucret alabiliyor ve yaşam standardı bir anda yaklaşık üçte iki oranında düşuyor. Kiralann yüksekliğinin yanı sıra, yavaş yavaş enflasyonun ne demek blduğunu, doktora para vermenin gerektiğini anlamaya başlayan göçmenler, "ucret konusunda her gün daha hassas davranıyorlar. ıÇakır Ayda 120 bir» laSm. ÇAKIR Biz gelmişiz, eşyalar odada yığılı, yatacak yer bile yok. Bu sıkıntının bir çaresi var. tş bulacaksın ve ev tutacaksın. Ben de çıktım, sokak sokak dolaşmaya başladım. Bulgaristan'da saat tamirciliği yapardım. Baktım çarşıda tabela, saatçi diye. Ben girdim içeri. Buradaki abiye, beni dene, beğenirsen çalıştır dedim. önce bir deneme yaptık. Abi bana saatler verdi. Başımda durdu, nasıl çahştığıma bakü. Beğendi. O, bu dükkânda tek başına çalışırmış. Fazla para veremem şimdi, ama sen de işsiz kalmazsın dedi. Sonra haftalık 30 bin liraya anlaştık. Ayda ediyor 120 bin lira. Pekiyi, 120 bin lira aylık az degil mi? ÇAKIR Abi, az ama işsizlik daha mı iyi? Hem bu abi arttıracak yavaş yavaş. Şimdi bir başladık bakalım. Hem ben yalnız değilim çalışacak. Kann da iş buldu mu? ÇAKIR Buldu buldu. Hatta ikinci işi şimdi onun. Ben çıkmıştım ya iş aramaya sokaklara. O da çıktı. Tanıdıklara ev için haber salmıştık. Bize bir ev buldular, ama ne sıvalan var, ne kapılan. Biz, getirdiğimiz paradan bir 600 bin lira kadar harcadık kuma, çimentoya, kapıya. 500 bin de verdik depozito. Elde para kalmadı. tş bulmamız lazım dedik. Benim karı da çıkmış, dolaşa dolaşa bu Kanarya tarafında yeni bir konfeksiyon atölyesi bulmuş. Kalite kontrol gibi, başlamış orada. Hiç dememişler şu kadar para veririz diye. O başlamış. Sabah giderdi sekizde, akşam 11 'e kadar çalışırdı. Evde küçuk çocuk var, zor olur diye bıraktırdık oradan. Sonra ben bu abiye dedim, bizim kan iş arar diye. Onun kardeşinın çalıştığı fabrikaya aldırdı. Şimdi o 250 bin lira alır. Tanıdığınız diğer göçmenler iş bulmakta zorlanıyor mu? ÇAKIR Şimdi biz hep bizim goçmenlerin mahallesine geldik. Herkes bizim için uğraşır. Bu mahallede fazla zorluk yok. Ama kim ki buralaıa gelememiş, başka yerlerde, başka mahallelerde kalmış, onlann işi.zor. Kim onlar için iş baksın, ev baksın. Değil mi? Siz 120 bin ahyorsunuz. Eşiniz de 250 bin, toplam 370 bin lira ediyor. Bu parayla geçinebilecek misiniz? ÇAKIR Şu an geçinme>re çalışıyoruz. Zorluk çekeceğiz önce biraz tabii. tnşallah ileriye doğru daha bir güzellik gelecek galiba. Biz biliriz eski göçmenleri. Şimdi hepiciğinin masallah evleri var, işleri iyi. Enflasyon ne demek, biliyor musunuz? ÇAKIR Enflasyon demek, biz iflas etmişiz yani. Değil mi öyle? Bir İsviçre Firmasına Almanca ve / veya Ingilizce lisanlannı iyi bilir ve kendilerine tahsis edilmış ürün gruplannda iç satış destekleme görevini bağımsızca üstlenebilir SEKRETER , BAYAN BAYAN IDARI SEKRETER aranmaktadır. llgilenenlerin özgeçmişleri ye bir fotoğraf ile P.K. 35 Sefaköy / lstanbul adresine başvurmalari rica olunur. ÂNA DİLİNÎZİ 9İLMEk İ PKK ORDULAŞIYOR 2000'e Doğru'nun Cudi Raporu CIKAN $A£T: İNölLİZCE B!LM£kC PKK grupları artık 70100200 kişilik. BeytüşşebapCudi çevresindeki kamplar. Dağdaki PKK sancaöı. Karakol Komutanları, erzaklarını gerillalarla bolüşüyorlar. Gerilla lideri Ooktor Baran'ın telsiz sohbetleri. Teskereci komando: "Alev makinesi, gaz bombası..." Uzman görüşü: "Devlet taş üstünde taş bırakmaz".Gazetecilerın bölgeden geçtiği haberler nasıl "millileştiriliyor"? TUPSEM1M İNÛİLTECE DE SEC^İN DL Sığınmacı kamplarında yaşam "asgari koşullarda" sürüyor. Beslenme, barınma, sağlık, ve altyapıda sağlanan sınırlı olanaklarla yaşamlannı sürdürmeye çahşıyorlar. Amaç bu olunca sosyal ve fiYaşam standardı ve diğer neziksd gereksinimler birer lüks haline geliveriyor. İlk günlerde be denlerle şu ana kadar 200 kişinin raberinde getirdikleri paralan da Bulgaristan'a geri döndüğü belirlendi. Bir iddiaya göre geri dönentüketmiş durumdalar. lerin 80'i yanlannda getirdikleri Geçen kış aylannda Kızıltepe otomobilleri satıp parasını altına çadırkentinde yaşayanlar zor gıin yatırmışlar ve altınları Bulgarisler geçirdiler. Şimdi ise bölgede tan'a sokmuşlardı. Merkez Banki aşın sıcaklardan zorlanıyorlar. kası'na göre, şu ana kadar gelen Birkaç ay sonrası yine kış. Şim yaklaşık 250 bin goçmenin ülkedilik gelecekleri hakkında bildik mize girişte bozdurdukları para leri tek şey, zorlu bir kışın kendi miktarı 100 milyon levaya ulastı ve levalar için 21.5 milyar Turk lerini beklediği. •CEZAEVLERİNDE ÖLÜMÜNE DİRENİŞ. SOSYALİST PARTİ'NİN GENEL AF MİTİNGİ BUGÜN ANKARA'DA •ESKİ MİT'Çİ MEHMET EyUÜH, 2000'E D0ĞRW\) KULLANAN "DIŞ GÜÇ"Ü AÇIKLADI! •CUMHURBAŞKANLIĞISEÇİMİ ÜZERİNE FİKİR CİMNASTİĞİ. • Zülfü Livaneli'yle her telden • Evita... biz bu oyunu gördük • ilginç bir Atatürk filmi • Doğu Perinçek'in kaleminden Nâzımlara ve Chelere genel af! • Cemal Süreya'nın Söz Senaryosu: "Kanun kuvvetinde aşağılama • Muhammed'in doktorluğu II • Çelik Gülersoy ve ayaktopu... Deniz Gökçe yazdı. tursetn İngflb Usan Okullan Danışma Merkezi Cumrıutıyal Cıd 173 / 48 Etnadat l s t w M 10230 HMn OIM hjrv» T« (1)14*39 7 7 1 4 * 7 9 43 Tlj 27498 TUSM T F n (1) 132 97 29 M
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle