Katalog

CUMHURİYET/14 6 AĞUSTOS 1989 Hacı Bekir Caroline Kızılhaç balosunda Prenses Caroline, Monaco'da öncekı gün duzenlenen Kızılhaç balosunda yine Çıkarılan işçi sayısı lOO'ü aştı İşSendika Servisi Hacı Bekir'in işyerlerinden çıkarılan Tek Gıdalş Sendikası'na üye işçilerin sayısının 100'ü aştığı bildirildi. Geçen hafta içinde işten çıkarılan işçilere yapılan bildirimlerde yasa dışı grev yaptıkları gerekçesiyle iş akitlerinin tazminaîsız olarak feshedildiği belirtildi. Hacı Bekir'de işten çıkarmalar sonucunda imalat yapılan işyerlerinde çalışmanın tamamen durduğu, satış mağazalannın da kapandıgı bildirildi. îsten çıkarılan işciler işverenin yasa dışı lokavt yaptığını belinerek bu uygulamaya karşı her türlii yasal girişimi yapacaklarını söylediler. Turizm yaygın eğitimi sınavı ANKARA (ANKA) Turizmde nitelikli ara eleman yetiştirme amacıyla Açıköğretim Fakültesi tarafından uygulanan TV'de turizm yaygın eğitimi sınavlan bugün al'ı ilde yapılacak. "Kat hfcmetlerr ve "servis baı hizmelieri" bölümlerinde okuyan 2 bin 200 öğrenci Ankara, lstanbul, İzmir, Eskişehir, Trabzon ve Adana'da yapılacak sınavlarda, bölümlerine ilişkin soruların yanı sıra, "ortak konuiar" ve "gend turizm bilgisi" sorulannı da yanıtlayacaklar. La Toya'nın hayranlan Michael Jackson'ın kardeşi olması sayesinde, muzik dünyasında kendıne kolayca yer edinen rock şarkıcısı La Toya Jackson, dün Moskova'da verdiğı konser öncesinde, Sovyet hayranlarının kutlamalannı kabu! ettı. (Fotoğraf: Reuter) çok alımlıydı. (Fotoğraf: Reuter) UCIVlcnvCII geierinde son günlerde uç 'spanya'nın güney böl atın ölümüne neden olan bır hastalığın bas göstermesı üzerıne yetkıliler. atların hastalıktan korunması ve bir salgının önlenmesi için seferber oldular. Genis çaplı bir aşılamanın başlatıldığı Ispanya'da yetkıliler, en buyük endjşelerinin, 1992 Barselona Ölimpıyatları'nın öncesinde, ülkedekı binicilik sporunu sekteye uğratacak büyüklükte bir salgının yaşanması olduğunu belirttiler. (Fotoğraf: Reuter) Sınavda başan gösteren bin kişi, Turizm BakanlığVnca belirlenecek konaklama tesislerinde 6 hafta süreyle uygulama eğitimine tabi tutulacak. Burada öğrenciler turizm hizmeti konusunda öğrenmeleri gereken bilgileri içeren bir temel kitap izleyecek. CÖNEYT ARCAYÜREK yazıyor sa gülmekten yerlere yatıyorsa", ulusça kıvama geldik demektir. Felaket üst üste geldikçe şıkır şıkır oynamaya, gülmeye başlayacağımız günler yakın olmalı. Tıpkı Timur'un vergileri, filleri öykülerinde olduğu gibi. İnsanı gülmekten çatlatacak olaylar, Özal'ın Başbakanlık'ta kurduğu buro aracılığıyla gazetelere, köşe yazarlarına gönderdiği "tekzip yazılarını" okurken başlıyor. Her satırı kahkaha sağanağı. Her cümlesi komedyentere ömür boyu yetecek birer hazine. Sabah yazarı Mengi'nin, "Susacağınıza hesap verin" başlıklı yazısına Özal, dehşetengiz bir yalanlama göndermiş. Derya içinde deryayı bilmeyeni tarif etmeye, bu yalanlama başlı başına bir örnek. Tıpik bir Özal yapıtı. Öyle ki Özal Başbakan'ı yalanlıyor, Başbakan Özal'ı. Özal aynen şöyle diyor: "Sakin bir insanım, köpürmem. Küfür ise bana diğer kJdialarınız ve ithamlarınız kadar uzaktır." Bir operakomik sanki. Ağlarken gülelim hiç değilse. Bir daha, bin kez daha aynı sahneleri, değişik küfürlerle oynaması için bravo! Ve de mevcut olmayan insafa çağrı. Küfürden uzak olduğunu söyleyebilen Başbakanın, düne kadar sıraladığı küfürler, neredeyse küçük bir kitap olaoak. İşte küfürlü incilerinden dünden bugüne örnekler: "Cart curt etmesinler. Bunların hepsi palavra. Çakallar, çakal bunlar. Kıç üstüne oturturum. Siz küçük Turgut'la uğraşın. Çıkmıyor kuyruk actsı. Gözünüze dizinize dursun. Kasım kasım kakasılıyorlar. Bas bas bağırıyorlar. Insafları kurusun. Çatlasınlar, patlasınlar. Teyzemin şeyi olsaydı, dayım olurdu. Gözlüklerini çıkartıp elimi öptürürüm." "Küfürden uzak" olduğunu resmen belgeleyen Özal'ın dilindeki, sözlüğündeki küfürlerden sadece bir demet. Bir başbakanın kendini yalanladığı hangi ülkede görülmüştür? Bir başbakanı, aynı başbakanın yalancı du(Baftarafı 1. Sayfada) rumuna düşürdüğüne nerede rastlanmıştır? Bitmiyor Özal'ın ters düştüğü tşSendika Servisi Türkiye savlar, birbirini yalanlayan söz Gazeteciler Sendikasının "ek leri. Siyasal edebiyata geçecek zam" isteği Türkiye Gazete Sason "tekzibinde", "Olumlu ve hipleri Sendikası'nca reddedildi. olumsuz her eleştiriyi dikkatle iz TGS'den yapılan yazılı açıklamalediğim, eleştirilerden faydalan da, Türkiye Gazete Sahipleri Senmaya çalıştığım da bılinmekte dikası temsilcisi ile önceki gun yadir" diyor ki aman yarabbi, kim pılan toplantıda konunun ele alınse bundan daha güzel Özal'ı, dığı bildirildi. Açıklamada Özal'a yalanlatamaz. TGS'nin yaptığı çağn üzerine gerVazgeçtîk "hafızai beşerden" çekleşen toplanîıdan olumlu bir nasibini alıp almadığından, bel sonuç alınmadığı ve gazete işve"ek zammı leğıni sağlam tutmasına dünden renlerinin razı olduk. Olumlu olumsuz her düşünmediklerini" bildirdikleri eleştiriyi okuyup faydalandığın kaydedildi. dan söz eden Özal, çok değil bir Açıklamada aynca, ek zam kokaç gün önce "gazete okumadı nusunda Ankara'da görüşmeye ğı"nı söylüyor, "okumamalarfnı çağrılan AA, ANKA ve Daily News temsilcilerinin, çağrıya kahalka salık veriyordu. Aynı Özal, eleştirilerinden ra tılmadıkları da belirtildi. TGS, üyelerinin ücretlerinde, hatsız olduğu gazeteci Rahmi Turan'ı kalemini kırmaya zorla Uçlü rakamlara tırmanan enflasyacak kadar ileri gitmişti. Gaze yon ile SSK prim tavanının ve çete dışı "maddi sıkıntıları şitli kesintilerin yiikselmesı nedeçözmek" için, eşinin yazılarına w w son vermesini bir patrona önkoşul sürmüştü. Bir yüzü öyle, bir yüzü böyle ANKARA (Cumhuriyet Bürobir devlet yönetiminden artık hayır bekleyin. Aslında Özal, ger su) Siyasi parti temsilcilerinin, çek yalanlamayla halkı yanına al cumhurbaşkanlığı seçimi konumak istiyorsa, "indireceğim" di sundaki açıklamaları dün de sürye diye yüzde 100'e tırmandır dü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik maya başladığı enflasyonu aşa Bakanı Imren Ajkut, Başbakan ğı çeksin, görelim boyunu posu Turgut Özal'ın "Çankaya'ya nu. Yapay parlaklığına kapıldık >akışacağını" söylerken, DYP Gelan geçmiş günlerde Özal övgü nel Başkan Yardımcısı Mehmet lerini "vakanüvisçilik" tanımıyla Diilger, "Sayın Başbakan en kısa savunanlar bile yanından 100 zamanda plajlarda teknelerden, metreci Ben Johnson hızıyla kaçıyorlar. Küfürler sıralıyor, gazetelerde yer alıyor, üstat çıkmış "küfürden uzak" olduğunu gözümüzün içine baka baka söyleyebiliyor. Sabır taşı çallamış farKARADENİZ EREĞLİ (Cumkında değil. Bir de "sakin insan" buriyet) DYP Grup Başkanveniteiiğinin arkasma sığınıyor. kili Köksal Toptan, "CumhurbaşZinhar küfür etmediğini res kanının halk tarafından seçilmemen açıklayan bir başbakan, bir si için, TBMM'yi olağanüstü topgazetecinin "Her kuşun eti lantıya çagınp gerekli anayasa deyenmez" demesine, "Siz kuş ğişikliğini saglamaya calışıyoruz" değilsiniz" diye yanıt veriyor. dedi. Devletin ve halkın gönlü geniş Ereğli'de bir basın toplantısı düve cömerttir Kaldırın özel bir zerüeyen Toptan, Turkiye'de cumuçak, Houston'da "bypass hurbaşkanlığının temsili nitelikte sonrası" denetimler için. Gere olduğunu ve seçilmesi için de halk ğinden çok, devlet yönetimi için desteği gerektiğini söyledi. Toptan, "Buna göre ANAP, cumhurbaş"zorunlu." TGS'nin ek zam istemine ret niyle ortaya çıkan azalmaları dikkate alarak, Gazete Sahipleri Sendikası'na çağrıda bulunmuş ve 250.000 liralık ek zam istemişti. Kamuİş hükümelin toplusözleşmeleri 1988 yılmda biten işçiler için öngördüğü ek zammı n Darphane ve Damga Matbaası işyerlerinde uygulanması için " U k a s " şarü koydu. Basınlş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Hasan Tufan Kamulş'in "ekzam"mın uygulanması için toplusözleşmede yer alan bir aylıt, ücret tutanndaki izin yardımının kaldınlmasını istediğini söyledi. Toplusözleşmeleri 1988 yılında 118 gün süren grevden sonra inızalanan Oarphane ve Damga Matbaası'nda çalışan 350 işçi kararı tepkiyle karşıladılar. Hükümeti işçiye karşı dürüst ve saygılı olmaya çağıran işçiler, Kamutş'in önerisini "ulanç takası" olarak nitelendirdiler. Basınlş Şube Başkanı Tufan, "Bu ulanç takası nedeniyle Basınİş'in ek zam için kamu işverenleri sendikası ile protokol imzalamak iizere masaya oturma>acağını belirtirken hükümelin skandal olan bu tutumunu şiddetle kınıyoruz" dedi. HABERLERIN DEVAMI BUGUN AUSIRMEN (Baştarafı j . Sayfada) İşçilerin ek zam talebiyle pasif direnişe geçtiği işyerleri arasında Nasaş, Arçelik, Ferro 'Dökum, Hamaş da bulunuyor. Isteyene (Baştarafı 1. Sayfada) sunuldu. Hazine'deki teknik çalışmaJarın tamamlanmasından sonra Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Namık Kemal Kılıç ile banka ve Kambiyo Genel Müdürü Selçuk Demiralp dün lstanbul'a giderek karar ve tebliğleri Başbakan Turgut ÖzaJ'a sundular. Hazırlanan karar ve tebliğlerle, bankalar ile özel finans kurumlan ve döviz büfelerinin vatandaşlara yapacaklan döviz satışının serbest bırakılması öngörülüyor. Buna göre bankalardan döviz satın alabilmek için pasaport ve yurtdışına çıkış koşulu aranmayacak. Dileyen vatandaş, dilediği kadar dövizi bankadan satın alabilecek. • Öte yandan Gebze'de kurulu özel sektöre ait 40 işyerinde çalışan 10 bine yakın işçi, ek zam istemiyle pasif direniş başlattılar. lzmit muhabirimiz Ahmet Kurt'un bildirdiğine göre TürkIş'e bağlı Türk Metal Sendikası'na üye işçilerin iki gün önce uyguladıkları yemek boykotunun ardından, işyerlerinde şimdi de sakal bırakma ve fazJa mesaıye kalmama eylemleri başladı. Sendika yetkilileri, ek zam alana kadar pasif direnişi sürdüreceklerini belirttiler. Aykut: Ozal Çankaya'ya yakışır otel lobilerinden çıkıp aday olup olmadığını açıklamalı" dedi. Başbakan Özal'ın cumhurbaşkanlığına seçilmesi durumunda, ANAP'ın "Kayda değer bir fire" vermeyeceğini savunan Aykut, "Özal Cumhurbaşkanı adayı olursa parti nin tam desteği ile seçilir ve Çankaya'ya da jakışır" diye konuştu. Aykut, ANKA muhabirine )taptığı değerlendirmede, Özal Tbptan: ANAP'ın adayı lıalkı temsil edemez kaıtını 290 milletvekili ile seçebilir. Ancak halkın destegini geri çektiği ANAP milletvekillerinin seçeceği cumhurbaşkanı, halkı temsil edemez" diye konuştu. Köksal Toptan, Ereğli Demir Çelik tesislerinin özelleştirilmesine de değinerek, "DYP olarak özelleştirmeye karşı degiliz, ancak bugün Erdemir'de yapılan iş özelleştirme değil, milli varuğımızın büyük bir bolümünün si>asi iktidar tarafından yabana sermayeye peşkeş çekilmesidir" şeklinde konuştu. sonrası için ANAP Genel Başkanlığı için şimdiye kadar ortaya atılmış isimlerin hepsinin "yıpranmış" ve "topariayıcı olmaktan uzak" kişiler olduğunu belirterek, özal'dan sonra genel başkanlık için topariayıcı bir ismin çıkacağına inandığını söyledi. Parti içindeki çeşitli hareketlerin bir "hizip" hareketi olmadığını vurgulayan Aykut, şöyle konuştu: "Bunların makul, Türk halkının geleneksel çizgisine uygun bir kişi etrafında derhal toparlanacağı görülmektedir. Şu anda basındaki birçok tartısmanın rümüyle suni olduğunu zaman gösterecektir. Başbakanımız aday olursa, grup olarak kolay kola>, kayda deger fire vermeden, kendisine tam destek verileceği bilinmelidir. Bir parti gnıbu herhalde, kendi liderini seçememiş bir parti olarak siyasi taribe gecmek istemez." ANAP Genel Saymanı Metin Balıbey de. dün düzenlediği basın toplantısında, Başbakan ÖzaJ'ın istemesi halinde, ANAP'lı milletvekillerinin kendisini "seve seve" aday göstereceğini savun Şambaba Bize göre Bayülken yapısı itibarıyla anasından bir lider olarak doğmuştu. İnsan psikolojisini çok iyi anlardı. Sanırım onun ikna edemeyeceği insan az bulunurdu. Toplum içindeki değişik insan karakterleri ile gerektiği şekilde diyalog kurmasını çok iyi becerirdi. O kadar ki, insanların kan gruplarına kadar ezberlerdi. Işte Şam Baba Semih'in bu özelliği, onun içinde büyük çelişkileri bulunan ve karmaşık bir toplum olan Fenerbahçe^ye tarihinin yansı kadar bir süre liderlik yapmasına neden oldu. Bu süre içerisinde, kitleleri arkasından koşturdu, onları bir potada eriterek istediği şekli verdi. Şam Baba, bu değişik karakteri ve Fenerbahçe"deki yaşamı ile Fenerbahçe'de hiçbir zaman unuuılmayacak bir yere sahip oldu. Fenerbahçe"ye verdikleri veya veremedikleri nelerdir? Bırakalım ona da '"Şam Baba" için 'tarih baba" karar versin. Arkadaşım Semih Bayulken'e Tanrı'dan rahmet dilerim. (Baştarafı Sporda) diyor, "Bu, Emnıyet Genel Müdürü Sabahattin Çakmakoğlu ile İçişleri Bakanı'nın bilgisi ile olmuştur" Olay tüyler ürpertecek denli korkunçtur. Ve ortaya çıkan gerçek şudur ki polis örgütünde zaman zaman alınan ifadeler saptırılarak yargıya yansıtılmaktadır, üstelik bu davranışta da İstanbul Emniyet Müdürü düzeyinde yüksek rütbeli kişilerin de payı vardır. Hatta İstanbul Emnıyet Müdürü daha da ileri giderek, Emniyet Genel Müdürü ile İçişleri Bakanı'nı bile sorumluluk alanı içine sokmaktadır. Olayın basına yansımasının üstünden 48 saatten fazla geçmiş olmasına karşın, yetkililerden ses seda çıkmamakta, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yetkili kişileri arkadaşlarımızla konuşmaktan kaçınmaktadırlar. Sayın içişleri Bakanı da rddialar karşısında susmakla yetinmeyi yeğlemiştır. Ünlü Fransız düşünürü Montaigne, "Aklım beni bir kez aldattıktan sonra, ben ona yine de inanacak kadar düşüncesiz olabilir miyim?" der. Aynı mantığı uyguladığımızda ortaya çıkan sonuç korkunçtur. İstanbul Mali Şube Müdürü, İstanbul Emniyet Müdürü ve bu sonuncunun açıklamaları doğru ise eğer, Emniyet Genel Müdürü ile içişleri Bakanı elbirlığiyle, yargı önüne sevk edilen bir dosyadan ifadenın bazı bölümlerini çıkarıyorlarsa, biz sade yurttaşlar artık bu kişılere inanacak ve güvenecek kadar saf ya da akılsız olabilir miyiz? Aynı gün "Gazete" Gazetesi'nde yine polis ile ilgili olarak yayımlanan, fidye için işadamı Cenap Arzan'ı kaçıran polis memuru Fikret Bayar ile ilgili haber daha da korkunç. Sözü geçen habere göre, Fikret Bayar savcılıkta, "Ben ülkücüyüm. Ülkücülerden hesap sorulmaz, biz hesap sorarız. Beni bu işe karıştıranlardan da hesap soracağım" demiş. Fikret Bayar, savcılık tarafından tutuklanmıştır. Bir gümde iki ayrı gazetede polis hakkında çıkan bu iki haber, ülkenın aynadaki görüntüsünün hiç de iyi olmadığını ortaya koyuyor. Olaylar gerçekten yoruma bile gerek bırakmayacak kadar korkunçtur. Ve hemen belırtelim kı basın bu haberleri polisi küçük düşürmek için değil, tam tersine yurttaşın rahatlıkla güvenebileceğı bir güvenlik örgütünün oluşmasına katkıda bulunmak için yayımlamaktadır. Bugünkü polis örgütünün içinde de yarının hukuk devletinm güvenilir kuruluşunu oluşturacak sağlam, dürüst, görevine bağlı kişilerin bulunduğunu biliyoruz. Bütün sorun: rejimi polis devletinden hukuk devletine dönüştürmektir. Bir kez bu yola girildi mi sonuca ulaşmak için gerekli insan malzemesınin, yurdun her köşesinde ve her örgütünde mevcut olduğu görülecektir. ANTALYA'DAN HALKIMIZA Yurdumuzda ölüm ve zulüm hep, ama hep gündemde. İnsanlarımız ölüyor, öldürülüyor. İnsanlar, ey insanlar! Neredesiniz... Neredesiniz? 1 Ağustos Genelgesi'ni ve buna bağlı insanlık dışı uygulamalarını kınıyoruz. Ölüm orucunda direnerek onuru ile ölenleri anıyoruz. ALİ İHSAN YALÇIN, METİN DEMJRTAŞ, ALİ KOÇ, MUSTAFA ERDÖNMEZ, ÖZER ÖZDEN, HÜSNÜ ŞAHİN, VEYSEL YILMAZ, KADİR AYDIN, MAHMUT ATEŞ, İBRAHİM ÖNCÜ, DİDAR ŞESVER, SELAMİ AYÇİÇEK, MEHMET GÜVENÇ, ŞÜKRÜ ARIKAN, ALİ MERDÜN, ABİT KÜÇÜKASLAN, MUSTAFA KEÇER, ŞABAN ACAR, AHMET YALÇIN, FEVZİ CEYLAN, İLTER ÇETİNCAN, MEHMET KAYA, RECEP BİLGİN, MUSTAFA ŞAHİN, HÜSEYİN ÜNAL, ALPARSLAN CANER, GÜNGÖR TÜRKELİ, MUHITTİN YAVUZ, EROL KULAKÇI, ZEKERİYA BİLGİN, ARİF HİKMET CENGİZ, İBRAHİM DAĞ, MUHSİN TAŞAN, MEHMET YILDIRIM, İBRAHİM ÇELİK, ABDULLAH ASLAN, MEHMET YILDIRIM, MEDİYE ÖZBOZ, ALİ ÖZBOZ, MÜBECCEL ÖZBOZ, İLHAN BUĞDAYCI, MUSTAFA TÜRK, ABDÜLKADİR GÜLER, ADNAN ÇOBAN, SERPİL KOÇ, RAMAZAN SAĞLAM, AHMET TURAN KUL, ÇETIN ÇAĞLAYAN, HİKMET NURİ KUL, S. EROL SARI, ALİ GÜNER, CUMA COŞKUN, MUZAFFER KALKAN, ŞERAFETTİN SÖNMEZ KAMUOYUNA Ağustos Genelgesi'ne dayanılarak sürdürülen baskı ve terör, son olarak MEHMET YALÇINKAYA ve HÜSEYİN HÜSNÜ EROĞLU'nun ölümüne yol açmıştır Ölümlere kadar varan baskı ve teröre neden olan 1 Ağustos Genelgesi'nin kaldınlmasını, sorumlulardan hesap sorulmasını istiyor, direnen tutuklu ve hükümlülerin ve yakınlarının onurlu mücadelelerini destekliyoruz. TARSUSLU DEVRİMCİ, DEMOKRAT, İLERİCİ VE YURTSEVERLER, FAFİH ÇALIŞLAR, YILMAZ TARGAN, HACI YÜKSEL, ERGİN CAN, AV. EDİP TARGAN, BÜLENT UFUK ATEŞ, HALİS ÇANAKÇI, TUNCAY GELEŞ, HACI DEĞİRMENCİ, SAMİ EKŞİ, FATİH KABLAN; NACİ BİREROĞLU, ERHAN KAPLAN, NİYAZI AZİMET, MURAT MENEKŞE, MURAT ÇİÇEK, SAFFET FIRTINA, KEMAL ASLANOĞLU, METİN İŞ, MUSTAFA ALTUNDAL, EROL TEZCAN, ABDURRAHMAN TOPUZ, UĞUR GÖKMEN, SABAHATTİN GİRAY, HASAN DUDUKÇU, RAMAZAN ÇATAKLI, MAHMUT ARICIKUŞU. YUSUF AVŞAR, NECMİ EKŞİ, SİNAN ÖNER, UGUR PİŞMANLIK, RIFAT DEVİREN, ALİ DEVECİ, MUSTAFA BOYRAZ, SEYİT ALİ GOLCÜ, BÜNYAMİN BULUT HALKIMIZA Cezaevlerinde uygulanan insanlık dışı uygulamaları kınıyor, açfık grevine neden olan haklı istekleri destekliyor, çağdışı 1 Ağustos Genelgesi'nin kaldınlmasını istiyoruz. M. SALİH BASMACI (İMO Denizli Temsilcisi) VELİ YİLDIRIM (EMO Denizli Temsilcisi) İSMAİL HAKKI GERELİOĞLU (MMO Denizli Temsilcisi) ZEKİ KAPLAN (MO Denizli Temsilcisi) BAKIRKÖYLÜ VE K.CEKMECELİ DİŞHEKİMLERİNDEN KAMUOYUNA 1 Ağustos Genelgesi'nden kaynaklanan insanlık dışı baskılar ikı can aldı. İnsan sağlığına her koşulda sahip çıkmaya ant içen bızler, ülkemiz cezaevlerınden daha fazla ölü çıkmasına neden olabılecek baskılan kınıyor, tutuklu ve hükümlülerin haklı taleplerini destekliyor, 1 Ağustos Genelgesi'nın zaman gecırılmeden kaldınlmasını istiyoruz. HÜSEYİN ÖZKAHRAMAN, ALİ DEMİR, HATİCE KUMBASAR, SAİT YILDIZ, HÜSEYİN KARA, A. BÜLENT YILDIRIM, HALİL KORKMAZ, HASAN ASLAN, MÜZEYYEN GURBUZ. ÖNDER ÖZDEMİR, LÜTFÜ GÜNDOĞDU, YILMAZ KÖYLÜOĞLU, AYHAN YANIK, AZİZ ARÇAG. MELEK DOLU, ZEHRA VAR, KİRKOR YASTANKAÇ, MURAD EKMEKÇİOĞLU, RUHİ YÜCEL, NECMİ PEKMEZCİ, CEVAT CENGİZ Cezaevlerindeki insan onuruna yaraşmayan uygulamaları kınıyor, 1 Ağustos Genelgesi'nin sonucu olarak öldurülen MEHMET YALÇINKAYA ve HÜSEYİN HÜSNÜ EROĞLU'nu saygıyla anıyor, insanca yaşamdan yana olan tüm kamuoyunu duyarlı olmaya cağırıyoruz. EĞİTDER GEBZE ŞUBESİ BAŞKANI BATTAL YALÇIN, SOSYALİŞT PARTİ GEBZE İLÇE BAŞKANLIĞI, KRİSTALİŞ GEBZE ŞB. BAŞKANLIĞI, OTOMOBİLİŞ GEBZE ŞB. BAŞKANLIĞI, PETROLİŞ GEBZE ŞB. BAŞKANLIĞI, ÖZDEMİRİŞ GEBZE ŞB. BAŞKANLIĞI, SHP İLÇE BAŞKANI GULABİ KAYA, SHP İLÇE SAYMANI KENAN ÜNER, DEMOKRAT DARICA GAZETESİ ADINA ERCAN ERESİN, (DEMOKRAT GEBZE GAZETESİ İSMAİL KADI VE NURAY FAZLOĞLU), ESNAF EMİNE KÜÇÜK, TAÇETTİN KULAÇ, NAİM GÖKHAN, SIRRI DENK, KÜLBİYE ÜSTÜN, AV. GÜNER ANAR, MEHMET YÜCEL, İSMAİL BAŞ, ESER GÜMÜŞ, İSMAİL DOĞAN, MÜSAFETTİN BALCI, BAYRAM KÖSEDAĞ, MERAL ASLANKAYA HALKIMIZA KAMUOYUNA Biz hemşireler olarak Eskişehir Özel Tip Cezaevi'ndeki ve diğer cezaevlerindeki haklı talepler üzerine oturan açlık grevlerini destekliyor, Eskişehir Özel Tip Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlülerin açlık grevlerinin 35. gününde "yolculuk yapabilir" raporu veren doktorları protesto ediyor, bu iki doktorun Hipokrat yeminine sadık kalmadıklarını, bu yüzden Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi'nin haklarında gerekli soruşturmayı yapmalarını bekliyoruz. Cezaevindekilerin insanca koşullarda yaşâyabilmeleri için 1 Ağustos Genelgesi'nin kaldınlmasını istiyor ve açlık grevinde onurlu bir şekilde yaşamlarını yitiren MEHMET YALÇINKAYA ve HÜSEYİN HÜSNÜ EROĞLU'nu saygıyla anıyoruz. SAMSUN'DAN HALKIMIZA Açlık grevcilerinin insanca yaşam mücadelesine, öç alma güdüsü ile yaklaşan hükümet, cezaevlerindeki cinayetlerin sorumluluğundan kurtulamayacaktır. Yine bu cinayetlere, baskılara sessiz ve duyarsız kalan sosyal demokrasiyi de insanlık adına kınadığımızı halkımıza duyurmayı, yurtseverlik, demokratlık ve devrimcilik görevi biliriz. İnsanca yaşam mücadelesinde ölümsüzleşen MEHMET YALÇINKAYA ve HÜSEYİN HÜSNÜ EROGLU'na selam olsun. KENAN YILMAZ, İBRAHİM DOĞAN, ALİ ÖZTÜRK, GÜROL ÖKTEM, MUSTAFA CENGİZ, CELAL KOCABIYIK, MAHMUT KOLUKISA, AYSEL HOŞGİT, ALİ FİDAN, ÜLFET KAPLAN, MAKBULE TANER, HASAN KARADUMAN, SEBAHATTİN TOPUZ, AHMET NAİR, KURTULUŞ GÜRSOY, NİHAT HOŞGİT, BAŞRİ ÖZEKMEKÇİ, CEYDA ANAR, ŞENOL AKGÜN, İLYAS ÖZCAN, REYHAN FİDAN, FARUK TAK, ARİF KUTLU, MUSTAFA KAYA, AVNİ TOPBAŞ ÇAĞRI Cezaevlerindeki açlık grevleri ve ölümlere, Cudi'deki son gelişmelere ilişkin İstanbul Tabipler Odası'nda saat 13.00'te düzenlediğimiz basın toplantısına tüm devrımci, yurtsever, demokrat kamuoyunu cağırıyoruz. KONUŞMACILAR: SHP İST. MİLLETVEKİLİ M. ALİ EREN, İHD KURUCU ÜYESİ MURAT ÇELİKHAN, DEMOKRATİK KİTLE ÖRGUTLERİ İHD, AKD, İYKD, HKD, DKD, ŞKM, KADIKÖY HALKEVİ, KARTAL HALKEVİ, ÜSKÜDAR HALKEVİ, ÜMRANİYE HALKEVİ, ŞİŞLİ HALKEVİ, İŞSİZLER DER., EMEKDER, YILDIZDER, BESD, EĞİTDER İST. ŞB., DEMOKRATİK TEKSTİL SEND., İŞÇİLERİN SESİ MENEKŞE MERAL TÜRK HEMŞİRELER DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ BAŞKANI Demokrasi mucadelesinin örnek insanı DUYARLI KALABILENLERE MEHMET YALÇINKAYA ile HÜSEYİN HÜSNÜ EROĞLU hepimizin gözü önünde, bile bile öldürüldü Yeni ölü adayları sırada. Cinayeti büyük bir vurdumduymazlıkla izleyen Adalet Bakanı'nı, Müsteşârını, iktidarı, muhalefeti, basını ve kendimizi protesto ediyoruz. Kayıtsızlığımızı ve utancımızı acıklıyoruz. AHMET ABAKAY, İSMET DEMİRDÖĞEN HALKIMIZA 1 Ağustos Genelgesfne dayanarak yapılan baskılar karşısında, Eskişehir Özel Tıp Cezaevı'nde başlalılıp oteki cezaevlerinde de desteklenen. açlık grevine gıden insanların onurlu dırenışını destekliyor; tüm kışı ve kuruluşları, iktıdarın cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamaları konusunda duyarlı olmaya cağırıyoruz METE BAŞARAN'ı kaybeımenin derin acısı içindeyiz. O, kı^acık ömninde halkımızın mutluluğu ve mesleğimizin gelişiıni icin hepınıize yol gösterecek biçimde yaşadı. Anısı onünde saygıyla eğilir, lüm dosılarına başsağlığı dileriz. SARAYKOYDEN MUSTAFA YILDIRIM BİLEN (Halkevi Yönetim Kurulu Başkanı) HAKKI ERDOĞAN (Halkevi Saymanı) İMîjA \ I MİHKM)İSLERİ ODASI İSTANBLL ^il BHSİ YÖ>KTİM Kl Rl Ll İNŞ.MLH.ODAS1 ItAKIKKÖY. KADIKÖY. K4RTAL TKMSİLC İI.İkLKKİ