25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/ AĞUSTOS 1989 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 5 Filistinli öldü KUDÜS (AA) İsra'il'in işgali altmdaki topraklarda son iki günde ölen FUistinlilerin sayısı 5'e yukseldi. Filistin kaynaklanndan edinilen bilgiye göre Batı Şeria'da Tulkarım mülteci kampmda 15 gün önce Beit Lid kasabasında 15 haziranda yaralanan iki Filistinli öldü. Ramallah yakınlanndaki Ras Karkar kasabasında da bir Filistinli öldü. Öte yandan hrail askeri kaynaklan, Gazze Şeridi'ndeki Beyt Hanun kasabası yakmlarında 30 yaşlannda bir Filistinli'nin ölü olarak bulunduğunu duyurdular Thatcher'a partide isyan EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA Geçen hafta bakanlar kurulunda büyük değişiklik yapan Başbakan Margarel Thatcher, partisinden beklediği desteği bulamadı. Yapılan değışikliğin niteliği ve niceliğini, Muhafazakâr Parti'nin benimsemediği giderek ortaya çıkıyor. Bunun başlıca nedeni, görevden alınarak başbakan yardımcılığı ve Avam Kamarası Başkanlığı'na atanan eski Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe'un bu ataraayı "içine sindireraeraesi" ve taraftarlarının, bakanlar kurulu değişikliğinin perde aıkasını basma sızdırmalan, yapılan açıklamalardan Başbakan Thatcher'ın, Howe'a içişleri bakanlığmı önerdiği, ancak Howe'un bunu kabul etmediği anlaşıhyor. Görevinde kalan İçişleri Bakanı Douglas Hurd da bu şekilde bakanlar kurulu değişikliginden bir ölçüde etkilenmiş oluyor. Sorun, bakanların kişisel düzeydeki "kolhık" merakryta da Ingiliz hükümetindeki büyük değişiklik Muhafazakâr Parti'de hoş karşılanmadı Başbakan Thatcher'ın "kararları tek başmaya da etrafındaki üç beş danışmanla aldığı, bu kararları sadece onaylamasını beklediği bakanlar kurulunu haftada ancak bir kez topladığı'' şeklinde eleştiriler dile getiritiyor. Dışişleri Bakanlığı 'ndan almıp Başbakan Yardımcılığı 'na atanan Sir Geoffrey Howe 'un bu atamayı içine sindiremediği ve yandaşlarımn bakanlar kurulu değişiklîğinin perde arkasını basına sızdırdığı bildihliyor. sınırlı değil. Gerek parti, gerek hükumet içinde Başbakan Thatcher'ın gitgide artan bir şekilde "Kararları ya lek başına ya da etrafındaki iiçbeş danışmanla aldıgı, bu kararları sadece onavlamasını beklediği bakanlar kurulunu haftada ancak bir kez topladığı, partiden ve muhafazakâr seçmenden giderek uzaklaşbğY' şeklinde eleştiriler olduğu basına yansıyor. Sor aylarda Thatcher hükümeti, gerek iç gerek dış siyaseti ilgilendiren konularda başıbozukluk içinde görüldü. Hazirandaki Avrupa Parlamentosu seçiminin, seçmenin iktidara duymaya başladığı güvensizliği yansıtacağı bekleniyordu. Gerçekten de oyle oldu. Ana muhalefet Işci Partisi, daha derli toplu bir siyasetle halkın önune çıktı ve 10 yıllık Thatcher iktidan boyunca ilk kez Thatcher'dan fazla oy aldı. Hükumetin bu gerilemesinin arkasında birçok neden yatıyor. Emlak vergisinin yerini alacak yeni vergiyi halk benimsemiyor. Sağlık hizmetleri, su, elektrik ve nükleer enerji santrallaruıın ozelleştirilmesine karşı bir hareket var. Yüzde 8.3 oranına yukselen enflasyon, alınan önlemlere rağmen aşağı çekilemiyor. Ulkede sosyal eşitsizlik artıyor. Daha geçenlerde sadece Londra'da evsiz barksız ve sokakta yatan en az 75 bin berduş olduğu açıklandı. Ucret yetersizliği nedeniyle özellikle Küba'da tutuklamalar HAVANA (AA) Küba'da geçen aylarda ortaya çıkanlan büyük uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle görevinden ayrılmak zorunda kalan eski lçişleri Bakanı Generat Jose Abrantes ve dört eski subayın tutuklandığı bildirildi. Resmi yayın organlannda dün yer alan haberlerde beş generalin rutbelerinin de albaylığa indihldiği ve emekliye sevkedildikleri belirtildi; ancak yeni tutuklamalarm uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantısı olup olmadığı konusunda bilgi verilmedi. Küba'da geçen ay sonuçlanan uyuşturucu kaçakçılığı davasında, aralarında savaş kahramanı Ochao Sanchez'in de bulunduğu 4 kişiye idam cezası verilmisti. Londra'da öğretmenler kitle halinde istifa ediyor. tngiltere, Avrupa Topluluğu içinde içme suyu dahi "yeterdz" bulunan bir ülke. Dış siyasette Başbakan Thatcher yönetimi Avrupa Topluluğu ile sürckli boğaz boğaza gelmekte, daha geçenlerde Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Avrupa Para Birliği'ne tngiltere olmadan da girişilebilecegıni açıkça söyledi. tngiltere ile AT arasında akla gelecek her konuda tartışma var. O kadar ki Fransız İhtilali'nin 200. yıl şenliklerine katılan Başbakan Thatcher, Fransa'nın olağanüstü önem verdiği olayı Paris'te daha açıkça küçük görmekten kendini alamadı. Thatcher'ın NATO içindeki sürekli uzlaşmaz ve katı tutumu da seçmende bıkkınlık yarattı. Bütün bu olumsuz gelişmelerin üzerine, Başbakan Thatcher'ın bir de Avam Kamarası'ndaki 100 sandalyelik çoğunluğuna giivenerek diktatörce bir tutum takınmasına, artık bakanlar düzeyinde dahi karşı çıkılmaya başlandı. Muhalif grup5 halkın gözdesi Daynnışma Halk Temsilcileri Meclisi'nde oluşan "muhalefet grubu" halktan büyük sempati topluyor. Grubun toplantılanyla ilgili bilgi almak için insanlar sabahtan akşama dek toplantı yerinin önünde bekliyorlar. Misket Türklerinden 500 kişilik bir grup, Yüksek Sovyet'in kabul salonunu işgal ederek Devlet Başkanı Gorbaçov'la görüşme isteğinde bulundu. Göstericiler Türkiye'nin kendilerine yardım etmesini istediler. Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği'nin parlamentosu niteliğindeki Halk Temsilcileri Meclisi üyeleri arasında oluşan muhalefet grubu kendi içinden beş kişiyi grup liderliğıne seçti. AP'nin Moskova kaynaklı haberine göre 2250 üyeli Halk Temsilcileri Meclisi içinde 300'ü aşkın üyenin geçen hafta oluşturdukları "muhalefet grubu" kendi içinde 13 aday arasından beş kişiyi grup yöneticiliğine seçti. Muhalefet grubunun yayımladığı kuruluş bıldirisini geçen hafta 390 milletvekili imzaladığı halde grup toplantılarına 260 milletvekili katıldı ve önceki gün yapılan seçimde ise sadece 155 kişi oy kullandı. En yüksek oyu 144 oyla Gorbaçov'u soldan eleştirmekle tanınan Boris Yeltsin aldı. Onu bir oy eksiğiyle tarihçi Yuri Afanasiyev izledi. Ekonomist Gavril Popov 132, Estonyalı öğretmen Viktor Pahn 73 ve fizikçi Andrey Sakharov da 69 oy alarak grup yöneticiliğine secildiler. Muhalefet grubundan Sovyet Halk Temsilcileri Meclis üyesi Lisniciy Dimitri Vasilioviç, AA'ya yaptığı açıklamada, Sovyet cumhuriyetleriyle özerk cumhuriyet ve bölgelerde, yönetimin üst kademelerinde halen Brejnev dönemi kadrolaruun işbaşinda olduğunu ve bu kadroların belirleyeceği adaylarla yapüacak seçimin, "pereslroyka" programımn engellenmesinden başka bir sonuç vermeyeceğini söyledi. Planlandığı gıbi eylül ayında yapılacak bir seçimde, Soyvetler Birliği'nin doğudaki cumhuriyetlerinde işbaşuıa gelecek kadrolar nedeniyle, ülkenin doğu ve batıdaki cumhuriyetleri arasında giderümesi çok güç bir farklılık oluşabileceğini bildiren Vasilioviç, bu yüzden seçimi ertelemeyi amaçladıklannı kaydetti. Moskova'daki sinema işçileri sendikası merkezinde, hafta sonunda yaptıklan iki gün suren toplantılarla kendileri açıkça kabul etmese bile Sovyetler Birliği'nde yaklaşık son 70 yıhn ilk örgutlu parlamenter muhalefeti haline gelen grup, halktan da buyük sempati topluyor. Grubun toplantılarıyla ilgili bilgi almak için sendika binasının önünde sabahtan akşama kadar bekleyen yaklaşık 50 kişilik bir topluluk, muhalefet üyelerini binaya giriş ve çıkışlarında alkışlara boğuyor. Dimitri Vasilioviç. halkın desteğini ilk anda elde etmiş olan grubun çalışmalanru 'muhalefet' olarak nitelemekten ısrarla kaçınırken, amaçlannın Yüksek Sovyet'i doğru yolda çalışmaya yöneltmek olduğunu belirtiyor. SOVYETLER BİRLÎGİ POLONYA KP'nin yeni lideri: önünde diz çökmeyeceğiz Dış Haberler Servisi Polonya'da Komünist Parti Genel Sekreterliği görevine getirilen, başbakan Mieczyslav Rakowski, muhalefet ile bir çatışmaya girmekten yana olmadıklarını belirterek, "Ancak kışkırtıhrsak karşılık verir, mücadele ederiz" dedi. Polonya Resmi Haber Ajansı PAP'ın bildirdiğine göre Rakovvskı, devlet başkanlığına seçilen VVojciech Jaruzelski'den KP Genel Sekreterliği göreuni devralışında yaptığı konuşmada "parti üyelerinden Dayanışma'nın başı çektiği güçlii muhalefet bareketi ile yanşırken yetenekleri konusunda kendilerine nuven duymalanm" istedi. Rakowski şunları söyledi: "Siyasal muhaliflerimizin önünde'korkudan felç olmuş tavşan gibi da\ranarak diz çökmemeliyiz. Biz 2 milyon kişilik bii>ük bir orduyuz. Biz ülkenin yaran için rauhalefet ile yapıa işbirliğinden yanayız." Marksizmin modasının geçtiği yolundaki iddiaları da "saçmauk" diye niteleyen KP'nin yeni lideri "sosyalizmin dünya ölçegindeki kaderinin onemli bir kısmının Polonya'da belirlendiğini" söyledi. Rakowski, "Polonya'da olan her şey olumlu ya da olumsuz olarak sos\alizmi etkiliyor. Bu nedenle diinyadaki önenıli kapitalist merkezler, muhalifleriraizi destekliyor. Bunu biliyonız. Poionya'da goz ardı edilemeyecek bir antikomünist barekeün varlıgı da bir gerçek" dedi. AndreottVye güvenoyu ROMA (AA) ttalya'da Giulio Andreotti liderliğinde kurulan 5 partili koalisyon hükümeti Mecliste 200'e karşı 371 oyla güvenoyu aldı. ttalya'da II. Dünya Savaşı'ndan beh kurulan 49. hükumet olan Andreotti hükümetini bekleyen acil sorunlan Başbakan Andreotti; mafya, 1992"de geçilecek tek Avrupa pazanna hazırlık, uyuşturucu ve vergi kayıpları olarak sıralamıştı. İki aylık politik krizden sonra oluşturulan yeni hükumette, Hıristiyan demokrat, sosyalist, cumhuriyetçi, liberal ve sosyal demokrat partiler bulunuyor. Andreotti • hükümeti geçen salı günü de Senato'da güvenoyu almıştı. Misket Ttirkleri Sovyetler Birliği'nin Özbekistan Cumhuriyeti'nde haziran ayında meydana gelen çatışmalardan sonra Moskova'ya getirilen "Misket Türkleri"nden yaklaşık 500 kişilik^bir grup, dün sabah Yüksek Sovyet kabul salonunun girişini işgal ederek, Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'la görüşme isteminde bulundular. Kabul salonunun girişindeki eylemlerini olumlu ya da olumsuz bir yanıt alıncaya kadar sürdürmek istediklerini belirten göstericiler, çocuklannın okulsuz, ölülerinin mezarsız kaldığmdan yakındjlar. Basında kendilerinden "Misket Türkü" olarak söz edilmesinden yakınan göstericilerden 60 yaşındaki Binalioğlu Cemal ise, "Biz Misket Türkü degüiz. Misket neymiş? Biz öz Türküz" şeklinde konustu. Binalioğlu Cemal, "Yaban elde Türk kanı dökülnıesiıı, Türkiye bize yardım etsin" dedı. Boris Yeltsin • Sol radıkal" grubun en çok oy alan yönetıcisi. Gözünü Çankaya'ya dikmiş otan ve makamı gaspetme konusundaki kararlıhğından vazgeçrneyen Özal engel tanımıyor. Ne terbiye, ne akıl engeli tanıyor Özal konuşurken; "halasının bilmem nesinden" gazetecilerin şeytanın avukatlığını yaptıklarına, yalan yazdıklarına kadar ağzına geleni söylüyor. Özal'ın gazetecilere kızgınlığı, aynaya kızan masal cadısının öfkesini andırıyor. Gerçekte bu suçlamaların fazla üzerinde durmaya, bunlara yanıt vermeye bile değmez. Çünkü Özal'a yanıtı seçim sandığında halk vermiş. Turgut Özal'ın "takdiri silahi" ile parlayan siyasal yıldızı, 26 Mart'ta seçim sandığında "takdiri ahali" ile solmuş. Ama Özal'ın sözleri arasında üstünde durulması gereken yönler var. Özal, konuları saptırmaya çalışıyor ve halkın %21 'inl temsil eden bir siyasal kuruluşun, cumhurbaşkanını seçmesini demokrasinin gereği gibi göstermeye uğraşıyor. Bununla da yetinmeyen Özal bir de kendisini sivil bir seçenek olarak sunmaya yelteniyor. Sanki sivil iktidarın belirteyici niteliği salt üniformasızlıkmış gibi. Sivil iktidar, sivil ve demokratik çözümleri insan hakları doğrultusunda üretebılen ıktıdardır. Yoksa giyilen elbiseye bakarak hüküm vermek yetseydi, Portekiz'de Salazar'ın da sivil sayılrnası gerekirdi. 12 Eylül yönetiminin ekonomik işlerden sorumlu bakanı, 12 Eylül ekonomisinin mimarı, 1983 yılıntn beş orgeneralden icazetli parti başkanı, askeri yönetimin yasakladığı veya veto ettiği kişilerin karşısına, şimdi sivil seçenek olarak çıkmaya uğraşıyor. Özal'ın mantığına akıl erdirmek olanaksız. Öyle görünüyor ki kendisi hakkında en doğru tanıyı normal davranışları olmayan bir kişi olduğunu vurgulamış olan Ahmet İsvan koymuştur. Gerçekten de öyle. Özal'ın mantığına göre, Kurtuluş Savaşı'nın önderi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk bile parlamentonun iradesiyte seçilmemiş de kendisi, %21'lik oy tabanı ile seçilince, Bayar ile birlikte Türkiye'de normal yönden seçilen ikinci cumhurbaşkanı olacak. Özal, şu bildiğimiz özal, yasaklann, baskıtann, işkencelerin, karakolda dayaklann, hapishanelerde düşünce suçlulannın, basına baskının, ınsan haklarının çiğnenmesinin, partiler, sendikalar, dernekler üzerinde yasaklann sürdürülmesinin döneminin Başbakanı Özal, Atatürk'ten bile daha düzgün bir biçimde seçilmiş cumhurbaşkanı olacak. Buna gülmemek elde değil. Özal'ın Türkiyesi'nde işkence var, düşünceye baskı, sendikaya kısıtlama, basına engeileme, derneklere yasak var, Özal'ın Türkiyesi'nde zam var, %100'e yaklaşan enflasyon var, yolsuzluk var, hırsızlık var, hayali ihracat var. Özal'ın Türkiycîi'nde, akraba zengin etmek var, hanedan var. özal'ın Türkiyesi'nde hasbahçe var, IMF'yi bile tedirgın eden gelır dağılımı adaletsizliği var. Özal'ın Türkıye'sinîn karakollarında dayak, hapishaneierinde zulüm var. Ve Özal, 12 Eylül yönetiminin devamı olan 12.5 Eylül yönetiminin başı Özal, şimdi kamuoyu önüne demokrat bir sivil olarak çıkmaya çalışıyor. Seçmenin %80'i kendisine karşı koyarken, bütün dünya da ınsan hakları uygulamaları yüzünden kınanırken, Özal, demokrası şampiyonluğuna oynuyor ve olaylann gerçek yüzünü haberlerde, yorumlarda yansıtanlara kızıyor, onları şeytanın avukatları olarak niteliyor. Özal'ın kendisine yakıştırdığı sivil demokrat görünümünü kim yutacak? Halkın büyük çoğunluğu onun Çankaya'ya kurulmasını nasıl içine sindirecek? Özal, bu girişimjnin güçluğünü bii'ıyor. Ve bildiği içindirki onu başbakanlık konutunda da, Çankaya'da da istemeyenlere karşı hemen saldırıya geçerek "Sizler cumhurbaşkanını parlamentonun seçmesini istemiyor musunuz?" diyerek konuyu saptırıyor. Oysa, Özal'ı istemeyenler, parlamentoda, ANAP'ın değil, her üç partinin varacakları konsensüsle seçecekleri cumhurbaşkanına karşı çıkmıyorlar ve de bu gidişin bir an önce son bulması için, demokrasinin özüne uygun olarak bir erken seçim yapılmasını istiyorlar. Gerçek bu denli açık. Ama Özal, şimdi sivil demokrat postuna bürünmeye çalışarak, kafaları karıştırmayı sürdürmek istiyor. Sevsinler 12.5 Eylül yönetiminin başı Tonton'un yarım buçuk sivil demokratlığını! Sevsinler Tontonu ALÎSİRMEN BUGUN KAMPUCYÂ SuriyeÇin füze anlaşması ABU DABt (AA) . Suriye'nin M9 tipinde orta menzilli füzeler almak için Çin ile bir anlaşma yaptığı bildirildi. Birleşik Arap Emirlikleri'nde yayımlanan Elİttihad Gazetesi, dün ABD'li askeri kaynaklara dayanarak verdiği haberde, silahların sayısı hakkında kesin bir bilgi bulunmadığını belirtti. Gazete, 600 km. menzili olan karadan karaya M9 füzelerinin Suriye'ye yerleştirilmesi halinde Israil'i vurabileceğine dikkat çekti. El tttihad, Suriye'ye silah sağlayan SSCB'nin, ABD ile SSCB arasında imzalanan ve orta menzilli nükleer silahların kaldınlmasını öngören INF Anlaşması uyarınca SS23 füzelerinden vermeyi reddetmesi üzerine, Suriye'nin 18 mayısta Çin ile söz konusu anlaşmayı imzaladığım yazdı. ŞlLÎ Halk, anayasa değişikliğini ezici bir çoğunlukla onayladı Demokrasinin yolu açıldı SANTİAGO (Ajanslar) Şili'de, demokrasiye doğru onemli ve tarihi bir adım atıldı. Halk, ezici bir çoğunlukla, muhalefet ve yönetimdeki General Augusto Pinochet tarafından onerilen anayasa değişikliklerini onayladı. Ulkede onceki gün yapılan anavasa değişikliklerine ilişkın referandumda kullanılan oyların buyük bir kısmı sayıldı. Şimdiye dek gelen sonuçlara göre, sandık basına giden halkın yüzde 85.6'sı (yaklaşık 8 milyon kişi) anayasal reformlan onaylarken, yuzde 8.2'si (yaklaşık 550 bin kişi) reformlara karşı çıktı. Boş çıkan oy pusulası ise 400 bin. Halkın da onayladığı 54 maddeyi kapsayan anayasal değişikliğe göre bir yandan Marksist siyasi faaliyetler yeniden yasallığa kavuşurken, gelecekte yapılacak anayasal değişikliklerin kongre tarafından onajlanması konusundaki sert hükümler de yutnuşatılıyor. Onaylanan reform paketiııe göre devlet başkanının yurttaşlan sürgüne yollama cezası verme ve temsilciler meclisini lağvetme yetkilerı ahnıyor ve bu makamdaki kişinin gorev suresi 8 yıldan 4 yıla indiriliyor. Reform paketi. devlet başkanlığı ve parlamento seçımlerinin aralık ayında yapılmasını ve seçimler sonucunda yeni yönetimin 11 Mart 1990'da görevi devralmasını öngörüyor. Reform paketi ile ayrıca yeni oluşturulacak kongreye anayasa değişikliği yapabilme yetkisi \eriliyor. Diktator Pinochet, geçen yıl ekim ayında görev süresinin 1997 yılına kadar uzatılmasını öngoren önerinin halkoylamasında reddedilmesinden sonra muhalefetin, anayasal değişikliklerin yapılması teklifini kabul etmişü. Devlet Başkanı General Augusto Pinochet, referandum »onuclarını, "Şili halkının ulusal birliğini gosterme kapasitcsi" dıye niteledi. Diktator Pinochet, ulusal radyo ve TV'den yaptığı konu^masında, silahlı ku\vetlerin anayasaya saygılı olacağını beürtti ve halkoylaması sonuçlarının "larihsel" olduğunu kaydetti. Pinochetktıdarbıtıyor. Ürdün'de seçim AKMAN (AA) Ürdün Kralı Huseyin, "Ürdün'de genel seçımlerin yapılmasını ongören" kararnameyi imzaladığım açıkladı. Kral Huseyin, televizyonda yaptığı konuşmada, ülkede 22 yıldan bu yana ilk kez yapılacak olan genel seçımlerin lurihinı açıklamadı. Yetkili bir kaynak, aday belirlemesi ve seçim kampanyası için gerekli süre göz önunde bulundurulduğunda, seçımlerin ancak kastm ayı ortalannda gerçekleşebileceğini bildirdi. flRAN Beyaz Saray ve Wall Street'in gözü Tahraırda NEW YORK (AA) ABD yönetimi ve para çevreleri, Irarı Devlet Başkanlığı'na Ali Ekber Hasetni Rafsancani'nin seçilmesinin, ABDîran ilişkilerinde yeni bir dönem başlatacağına inanıyorlar. Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı çevrelerine göre ABDîran ilişkilerinde "daha yumuşak" bir sureç beklentisi, Rafsancani'nin seçilmesiyle güçlendi. Kısa dönemde ilişkilerde onemli gelişme beklenmese de İran'ın savaş yıkımını aşmak için taze krediye gerek duyduğunun bilinmesi, onemli bir faktör sayılıyor. Amerikan para çevrelerinin merkezi Wall Street'e gore Iran gelecek 10 yılda en az 100 rnilyar dolar harcamak zorunda. Tahran yönetiminin mutlaka uluslararası mali çevrelere başvurmak zorunda olacağını goz önüne alan bankerler, kredi akışı için Iran'ın "si>as>i istikrar" sinyalleri gondermek zorunda olduğunu vurguladılar. Öte yandan, hafta sonunda yapılan "olumlu" yorumlara karşın, Hizbullah orgutünün, kaçırılan İmam Obeydi'ye karşılık Albay Higgins için mühlet vermesi, ABDlran ilişkileri için "erken gelen bir sınav" olarak nitelendi. Washington, Higgins konusundaki tehdidin ulaşmasından sonra İran ile Hizbullah arasındaki ideolojik bağlan goz önüne alarak Tahran'ı yardıma çağırdı. İran yönetimi şimdive dek, "Hizbullah'ın bağımsız bir örgüt olduğunu" soyleyerek sorumluluktan uzak kalmıştı. Ancak İçişleri Bakanı Ali Ekber Muhteşemi'nin, İmam Obeydi'nin kaçınlmasına karşı dunya Muslumanlannın eyleme geçeceğıni söylemesi, Washington'da rahatsızlık yarattı. Bush yönetimi, bu kez Rafsancanı'nin duruma müdahale elmesini bekliyor. Yeni dönemde Rafsancani'nin, yapacağı atamalarla konumunu güçlendirmesi ve İran iç siyasetinde "istikrar" havasını yerleşlirnıesi beklenivor. Söylentilcr, Dışişlerı Bakanı Ali Ekber Velayeti'nin, Devlel Başkanı Yardımcısı olacağı yolunda. Rafsancani Yeni lıder Bu arada Komünist Partisi'nin başbakan adayının İçişleri Bakanı Czeslaw kiszczak olduğu bildirildi. Rakovvski, dün Komünist Partisi bağlaşıklanna Kiszczak'ı desteklemeleri doğrultusunda çagrıda bulundu. Devlet Başkanı JaSABETAY VAROL ruzelski'nin, Kiszczak'ı resmen aday gostermesinden sonra parti PARİS "Kızıl Kmerler"in ve bağlaşıklanmn oylarıyla seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. geleceğine ilişkin derin görüş farkhlıklarına rağmen, Kampuçya hakkındaki Paris barış konferansının belli bir uzlaşmaya doğru yoneldiği ifade ediliyor. Kampuçyalı savaşan taraflardan başka 17 ulke dışişleri bakanlarının katıldığı konferansın dunku ikinci oturumunda Çin Dışişleri Bakanı Gian Quisen'in yapacağı konuşma ilgiyle bekleniyordu. Çinli bakan, "l'luslararası konferansta bir anlaşmaj'a vanldığı takdirde. Pekin'in Kızıl Kmerler'e desteğe son vereceğini" belirtti. Quisen'in konuşması genelde BELGRAD (AA) Yugoslav "ılımlı" bulundu. Tienanmen ya Başbakanı Ante Markoviç, hü Meydanı'nda geçen haftalarda kümeti yıkmaya çalışanlar oldu meydana gelen olaylardan sonra, ğunu ve olayları hep dar ulusal çı Pekin'in Batı aleyhtarı reflekslekarlar açısından goren milliyetçi rinin güçlenmesi \e Kampuçya lerin, ülkede uygulanmaya çalışı için konferanstan oumlu sonuç lan ekonomik reforraları engelle alınması için elinden geleni yapdiklerini söyledi. maktan kaçınması olasılıkları akMarkoviç, milliyetlerdrası so la geliyordu. Endonezya ile birrunların ele alındığı Komünist likte konferansı ikili himayesi alParti Merkez Komitesi toplantı tında yöneten Fransız yetkilileri sında yaptığı konuşmada, "Fede düne kadar Pekin'in tavrı karşıral hükumet toplumda kötü giden sında kuşku besliyordu. Çin Dıher şeyden sorumlu tutularak, ik şişleri Bakanı'nın konuşması bu tidardan uzaklaşlınlmak isleni kuşkuları buyuk ölçude giderdi. yor, hükümetin sunduğu her çöÇin Dışişleri Bakanı Quzüm dar ulusal çıkarlar açısından isen yaptığı konuşmada, mütteele ahnıyor." dedi. Hırvat olan Markovıç'in, isim kifı Kızıl Kmerler'den isim verevermemekle birlikte ülkenin en rek söz etmeme>i uygun buldu. büyük cumhuriyeti Sırbistan'ı Bu ülkeyi işgal altında tutan Vietnam'ın birliklerini tumüyle 27 suçladığı kaydedildi. eylül tarihine kadar Kampuçya'Geçen hafta Yugoslav tederas dan çekeceğim açıklamasını da yonundan ayrılma hakkını anaya uygun göreceğini vurguladı. sasına koyan Slovenya'da, KP Prens Norodom Sihanuk'un Merkez Komite üyesi Borul Sukl "vazgeeilmez ve kilit" rolünden je ise, toplantıda yaptığı konuş bahsetti. Çin Dışişleri Bakanı Kamada, federasyonun ancak geniş mpuçyalı dört fraksiyon yani, Vibir ademi merkeziyetçi çok par etnam ve Sovyet yanlısı Pnomtili sistemle ayakta kalabileeeğini Penh rejimi, kendi dcsteğindeki savundu. Kızıl Kmer yönetimi, Prens SihaSırbistan, geçen mart ayında nuk liderliğindeki guçler ve Batı goreve gelen Markoviç'i, araların yanlısı "milliyetçi" Son Sann lida Sırbistan'ın da bulunduğu ül derliğındeki guçler arasında kokenin yoksun cıımhuriyctlerinin alisyon hükümeti kurulnıası yözararına, ülkenin ekonomik ba nundeki hukumetinin görüşunu kımdan en gelişmiş cumhuriyetleri tekrarladı. Dışişlcri Bakanı "AnSlovenya'yı ve Hırvatisıan'ı kol laşma sağlandığı andan ilibarcn lamakla suçluyor. Sırbistan yetki kampuç>alı tuın guçlcre askeri lileri ayrıca, Markoviç'in kendi >ardımı kr^ccvğiııi ve sadece nuv lerini cumhuıiyelin yönctiminden ru hükümelle ilişki uzaklaşumıak için Sırbistan'da toplumsal bir ayaklannıa çıkar geliştirereğini" de belirtti. maya çalışmakla da suçluyor. Vıcınanı ri Bakanı'nın Çözüme doğru adım atıldı Başbakan: MiUiyetçitik, reformlan engelliyor YuGOSLAVYA da konuşması bir gün öncekine oranla daha yumuşak bulundu. Vietnam Dışişleri Bakanı Nguycn Cho Thang, Laoslu ve Kampuçyalı müttefıkleri ile birlikte, uluslararası kontrol mekanizmasıyla ilgili bir protokol önerisi sundu. Gerek Hanoi rejimi gerekse PnomPenh'li müttefiğinin Kızıl Kmerler'in kurulacak uzlaşma hükümetinde yer almasını kabul etmeye yanaşmadıklan belli oluyor. Vietnamlılar yandaşlan rejimin kendi gücüyle ayakta durduğunu söylüyorlar. Prens Sihanuk dün dağıttirdığı bildiride bu görüşe karşı çıkarak, PnotnPenh hükümetinin sadece Vietnam işgali sayesinde hayatta kaldığım öne sürdü ve bu gücü diğer Kampucyalı güçlerle yani kendi liderliğinde halen yürürlükte olan üçlu ittifakla işbirliği yapmaya çağırdı. Sihanuk, bu işbirliğinin Pnom Penh'in çıkarına da olduğunu bildiride belirtti. Önceki gun açılan Kampuçya konferansındaki temel görüş aynlığı geçerliliğini koruyor. Bu aynlık, şöyle özetlenebilir: Vietnam, SSCB ile Çin arasında varılan uzlaşmaya uygun olarak güçlerini Kampuçya'dan eylül ayının sonuna kadar çekecek. Bundan sonra kurulacak hükumet te Sihanuk ve Son Sann, Kızıl Kmerler'in de ahnmasını istiyor. Vietnamlılar ve Pnom Penhdeki yönetim bunu istemiyor ve Kızıl Kmerler'in kendi halkına karşı soykırım uygulayan fanatik bir güç olduğunu diğer taraflara kabul ettirmek istiyor. İkinci aynlık noktası, Prens Sihanuk, Vi1 etnam kâğıt üstünde Kampuçya dan çekilse bile, yüzbinden fazla Vietnamhnın Kampucyalı kisvesi altında ülkede kalmaya devam edeceğini iddia ediyor ve uluslararası kontrot mekanizması üzerinde ihtilaf varlığını sürdürüyor. Ancak bu avnlık noktaları ne olursa olsun, ABD ve SSCB sorunu kökten çözmeye kararlı gozukuyor. Dune kadar e\ sahibi Fransızların en çok çekindiği Çin'in ne yapacağı idi. Pekin cephesinden de guvence geldikten sonra onüınüzdeki bir ya da iki a\ içinde 20 yıldır devam eden ve duııyanın en kanlı sahnelerine tanık olan Kampuçya dramı belki de "yaraların sarıîması" aşamasıııa girecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle