25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 4 TEMMUZ 1989 Işçinin 'çıkarılma' tedirgînliği Toplu sözleşme uyuşmazlıklarına şu anda en büyük tepki Et Balık Kurumu çahşanlarından geliyor. Türkiye çapında sakal bırakma eylemine yemek boykotu ve alkışlı protesto yürüyüşleri eklendi. İşSendika Servisi Yaz aylarında işyerleı inc beklencn iş barışı gelmedi. Toplusözleşmesi bitmiş işyerleri için bu kez isçı çıkarmaları, barışı bozan ve direnişlere yol açan neden oldu. Geçen yıldan sözleşmcsi yürurlukte olan kamu çalışanları ise vaat edilen, ancak bir türlü gündeme gelmeyen ek zammı bekliyor. Bir yandan da toplusözleşme uyuşmazlıklan ile bağlantılı sakal bırakma, yemek boykotu, açlık grevi gibi pasif işçi eylemleri gerçekleştirildi. Et ve Balık Kurumu'na bağlı işyerlerinde dün Türkiye çapında yemek boykotu eylemleri gerçekleştirildi. Öz Gıdatş Sendikası uyesi ve bir süreden beri sakal bırakma eylemi surduren işçiler dün değişik işyerlerinde, yemek boykotu ile birlikte, bahçelerde toplanarak alkışlı protesto göstehleri duzenlediler İstanbul Haydarpaşa Et Balık Kurumu'nda çalışan 150 işçi toplusözleşme uyuşmazlığı yanında, 2 geçici işçinin işten çıkarılmasını ve işverenin sakallannı kesmeleri için baskı yapmasıriı da protesto ettiler. Öğle yemeği boykotu ile birlikte bahçede alkışlı protesto gösterisi düzenleyen işçiler, arkadasları işe alınana kadar eylemlerinin türü değişerek devam edeceğini bildirdiler. Zeytinburnu Kombinası'nda çalışan 175 işçinin yemek boykotu eylemi ise sessiz gerçekleştirildi. HakIş'e bağlı Öz Gıdalş Sendikası'ndan dün yapılan açıklamaya göre ülke genelinde gerçekleştirilen sakal bırakma ve yemek boykotu eylemleri 7 bin 500 Et ve Balık Kurumu çalışanını kapsıyor. Çeşitli işyerlerinde sakal bırakma, yemek boykotu ve pasif direnişlerle tepki gösteriliyor tal edildıği belirlenirken, ABD'nin muteahhitlik şirketi Vinnel Brown Root ile Türk Harbİş arasında varılan anlaşmaların bir kısmına şirketçe uyulmadığı ortaya çıktı. Türktş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu 300 bini aşkın işçiyi ilgilendiren ek zam konusunun bu hafta kesin bir sonuca bağlanması için ısrarlı olduklarını belirtti. Ankara Cumhuriyet Bürosu'nun haberine gore SHP Genel Başkanı Erdal İnönii MKE'nin Polatlı jnşaat ve Kazı Makinaları Fabrikası ile Etimesgut Tekstil Makınaları Fabrikası'nda çalışan ve bu iki fabrikanın kapatıima kararıyla birlikte çok yakında işsiz kalacak olan yaklaşık 350 işçinin temsilcilerini genel merkezde kabul ederek sorunlannı dinledi. inönıı, işçilerle birlikte genel merkezde duzenlediği basın toplantısında, iktidann şimdi de işçi çıkarmaya başladığını ve işçilerini çıkardığı fabrikaları özel sektöre devretme hazırlığında bulunduğunu belirterek bu tutumu kınadığın: açıkladı. Inönü, şöyle devam etti: "Fabrikalar kapatarak işçileri okağa bırakmak kabul edilecek şeyler degildir. Bunlar devleti yönetmesini bilmiyorlar. Insanlara saygıları da yok. Şimdi 350 işçi açıkla kalacak. Bu fabrikalar işe yarayan fabrikalar. Tİ BİTAKın Marmara Enstitüsü'nde baa işçiler gerekçesiz işten çıkanlıyorlar. Bunların insana, emege, bilime de saygılan yok. Otosan'da 90 işçi, Tuslog'da % işçi, Adana Petkim'de 843 işçi, Iskenderun Sarıseki Gübre Fabrikası'nda 54 işçi işten çıkanldı. Mersin'de Akdeniz Gübre Fabrikası'nda işçiler 6 aydır grevde. Fabrika kapatıima hazırlığı içinde. 26 Mart secimleri sırasmda yurdu gezerken bunlan söyledik. Özelleştirme yapılırken işçilerin çıkarülmasına karşıyız dedik. Başbakan, 'Seçimde halk hakem olacak' dedi. Halk ANAP'ı üçüncü parti yaplı. Daha ne yapsın halk?" SAMSUN (AA) Samsun'da Kafkas Kültür Derneği üyesi 120 kişi, Kızılay'a toplu kan bağışında bulundu. Dernek Başkanı Şükrü Yılmaz, her yıl temmuz ayının ilk haftasmda Kızılay'a kan bağışında bulunmayı geleneksel hale getireceklerini belirterek bu davranışlarımn diğer derneklere de örnek olacağına inandıklarmı söyledi. Toplu kan bağışı Üniversiteleramsı kurul MAl.ATYA (AA) Üniversitelerarası Kurul toplamısının 22 temmuzda Malatya'da yapılacağı bildirildi. Daha once 3 temmuzda yapılması planlanan toplantının, son anda 22 temmuza ertelendiği öğrenildi. Üniversitelerarası kurul toplantısma Başbakan Turgut Özal, YÖK Başkanı ve üyeleri ile üniversitelerin rektörleri katılacak. Toplantıda, YÖK 'un gündemindeki konularla üniversitelerin sorunları göruşulecek. Üniversitelerarası Kurul Üyeleri Başbakan Turgut Özal'la birlikte 4 gün kalacaklan Malaıya'da Kaytsı Festivali'ni de izleyecekler. SabaKtan Ozaüarh dava ANKARA (UBA) Sabah Gazetesi'nde yayımlanan "Hasbahçede Sonbahar" adlı yazı dizisinde "kisilik haklarına saldırıda bulunulduğu" gerekçesiyle gazeteyi topiattıran Başbakan Turgut özal ile eşi Semra Özal aleyhine gazete yönetimi tarafından 80 milyon liralık tazminat davası açıldı. özal ailesinin avukatı Bilgin Yazıcıoğlu, "Hasbahçede Sonbahar" adlı yazı dizisinde müvekkili Başbakan özal ile eşi Semra özal'ın "kişilik haklanna saldırıda bulunulduğu" gerekçesiyle Sabah Gazetesi'nin o giinkü sayısının toplatılmasından sonra, gazete yönetiminin toplatılmadan dolayı zarara uğrandığı ve gazete aleyhine haksız talepte bulunarak dava açtıkları gerekçesiyle Başbakan Turgut özal ve Semra özal hakkında ayn ayn 40'ar milyon liralık tazminat davası açtığını bildirdi. Ymak boykoto Kadıköy Et Balık Kurumu çalışanları yemek boykotunda. (Fotoğraf: Denız Topaloğlu) DemirÇelik'te karşılıklı suçlama Grev sertleşiyor Bulgar dostlanna milyariarca dolar verirken neden çelik işçisine S kuruş fazla vermem diyor" diye sordu. Başbakanın bu tutumunun, çelik ithalatçılan arasında yakın dostlarının bulunmasından kaynaklandığını savunan Türker, ilgili Devlet Bakanlan Cemil Çiçek ve Işın Çelebi ile Çalışma ve Sosyal Giivenlik Bakanı Imren Aykut'un da grevi "bilerek, isteyerek" uzattıklarını ileri sürdü. Metin Türker, anlaşma konusunda MESS ya da hükümet tarafından herhangi bir yeni teklif gelmediğini belirterek, mevcut 604 lira olan saat ucretlerine seyyanen 2 bin 250 zam istedikJerini, bunun altında sözleşme bağlayamayacaklarını söyledi. Çelik işçisinin kabul edeceği zamlar alınana kadar greve ve mücadeleye devam edeceklerini belirten Türker, gerekirse yeni eylemlere başvuracaklanru söyledi. Türker, bu amaçla 8 temmuzda Iskenderun'da bir açık hava mitingi düzenleyeceklerini bildirdi. Devlet Bakaru Cemil Çiçek, Çeliklş Sendikası'nın verdiği 4 tekliften en düşuğünün yüzde 300 ücret artışı talep ettiğini ve kamu işverenine maliyetinin 525 milyar lira olduğunu belirterek, "Bu tekliflerinde ısrar ediyorlarsa grevin çöziilmesi mümkün degildir ' dedi. ö t e yandan Metaş Genel Müdürü Ertan Sakızlı, hükümet yetkililerinin, ithalat kararnamesiyle demir ithal eden ve kazanç sağlayanları suçladığım anımsatarak, "Önce maliyetinin altında demir satanlar, vurgun yaptıranlar ortaya çıkarılarak hesap sonılsun" dedi. İşçiler sendikayla karşı karşıya Adana'dan Ufuk Tekin'in haberine göre tensikatı protesto ederek açlık grevine başlayan lncirlik çalışanları, sonunda, "ölüm onıcunda yemek yemek ve içki içmekle" de suçlandılar. tşçiler, suçlamayı getiren Harbİş Genel Başkanı Kenan Durukan'ı sert bir dille eleştirerek, "işçilerine sahip çıkmaya ve bir demokrata yaraşır tavır göstermeye" çağırdılar. ABD şirketi VBR'nin 99'u tncirlik'ten olmak üzere ABD üslerinden toplam 161 işçiyi "kadro fazhüığı"nı gerekçe göstererek çıkartması üzerine dokuz gün önce altı işçinin başlattığı açlık grevi yeni gelişmelerle sürüyor. Ekonomi Servisi Çeliklş Sendikası Genel Başkanı Metin Türker, Iskenderun ve Karabük DemirÇelik Fabrikalan'nda suren grev konusunda hUkümeti sert bir diile suçladı. Bakanların gazetelerde yayımlanan tarüşmalarını "göstermelik" diye nitelendiren Türker, "Sayın bakantar bilerek grevin uzaması için çaba barcıyorlar" dedi. Bu arada Devlet Bakanı Cemil Çiçek de, Çeliktş'ten yeni bir teklif bekledikJerini belirterek, "Sendika yıizde 300 istiyor. Onlann istediğini verirsek, taraf tutmuş, grev teşvikçüiği yapmış oluruz" dedi. Çehklş Genel Başkanı Metin Türker, düzeniediği basın toplantısında ithalatçılann çıkarları için grevin yılbaşına kadar sürmesinin istendiğini savunarak, "Sayın Başbakan, çelik işçisine 5 kuruş daha veremem diyor. J Anayasa MahkemesVndegündem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi'nin "türban yasası" olarak bilinen, üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan YÖK Yasası'ndaki değişikliğin iptali ile ilgili kararı önümüzdeki günlerde Resmi Gazete'de yayımlanacak. Sözleşmeli personel ve genel müdürlüklerin atama koşullarına ilişkin yasa ve kanun hükmtindeki kararnamelerin iptalini öngören kararların da bu hafta içinde Resmi Gazete'de yayımlanması bekleniyor. Sinop'ta gerginlik ABD üslerinde alınan tensikat kararından sonra Sinop ussunde çalışan 22 işçinin kadrolarının ip Pro/. Dr. Ahmet Çınar: "Havadan ilaçlama sırasmda çevrede su kaynağı ve canlının bulunmaması gerekir. tlacın bekleme sürelerine uyulmuyor. Oysa en hafıf ilacın bile en az üç gün bekleme süresi vardır" dedi. tLKER MAGA ADANA Ceyhan'ın Tatarlı Köyu yakınlarında uçağın serptiği ilacın yiyeceklere karışması sonucu, 200 kişinin zehirlenmesi, tanmsal ilaçların bilinçsizce kullanımını gündeme getirdi. Çoğu çocuk 200 işçiden son ikisi de dün sabah Balçalı Hastanesi'nden taburcu edilirken, Çukurova Üniversitesi Ziraat Faıcültesi oğretim üyelerinden Prof. Dr. Abmet Çınar, "uçakla zirai mücadele"nin yanlış uygulandığıru, zirai ilacın serpildiği günden ancak 24 saat sonra tarlada çalışabileceğini söyledi. Prof. Dr. Çınar, Çukurova'da işçilerin hemen hepsinin kronik zehirlenmeyle karşı karşıya kaldıklarını belirterek uçağın ilacı serpmesinden hemen sonra tarlada salatalık toplanmasını "tehlikeli" olarak değerlendirdi ve "En hafif tanm ilacının kullanıldığı tarlada bile ürttn üç gün sonra toplanabilir" dedi. Çoğu çocuk, 200 kadar tanm işçisinin zehirlenmesine neden olan olay, önceki gün Ceyhan'ın Tatarlı Köyü yakınlarındaki tarlada işçiler kahvaltı yaparken, aynı tarlada uçağın serptiği ilacın yiyeceklere karışması sonucu meydana gelmişti. tşçiler uçağın ilaç serpmesinden bir saat sonra salatalık toplama işine girişmiş, kısa bir süre sonra ilk anda çocuklar olmak Tanmsal ilaçlamada tehlike Son olarak 200 işçinin zehirlenmesi, yanlış uygulamayı yeniden gündeme getirdi lukpıKredi uyuşmazlığı içînkarar beklentisi IşSendika Servisi İş kollannda grev yasağı olduğu için toplusözleşme uyuşmazlığı YHK'ya giden Yapı Kredi bankası çalışanlan için YHK'nın birkaç gün içinde karar vermesi bekleniyor. 8716 Yapı Kredi Bankası çalışanının orgütlü olduğu Banks Sendikası, toplusözleşme uyuşmazlığı ile ilgili gelişmeleri anlatan bir dosya hazırladı. Raporda bir yandan iş kollanndaki grev yasağı nedeni ile toplu pazarlık masasında hakların alınamadığı anlatılırken diğer yandan da siyasal parti yöneticileri, parlamenterler ve demokratik meslek örgütleri yöneticileri ile kamuoyuna açık bir imza kampanyası düzenlendi. Banka yönetimi YHK'daki uyuşmazlıkta işçi için geçerli ve gerçekçi haklar verilmek üzere somut adım atmaya çağrıldı. Toplusözleşme uyuşmazlığı aşamasında banka işvereni ve kamuoyunu uyarmak üzere çeşitli pasif eylemler, açlık grevleri, rozet kampanyaları düzenleyen Banksın uyuşmazlıkla ilgili dosyasında, somut istatistiklerle Yapı Kredi Bankası'nın en kârb bankalar arasında olduğu anlatılıyor. Buna karşılık karşılaştırmalı istatistiklerle işçi ücret ortalamalarının, diğer bankalar çalışanlannın altında kaldığı tablolar halinde sergileniyor. Parasal ve sosyal haklar konusunda Yapı Kredi Bankası'nın sektörun en gerisinde olduğu vurgulanarak işverenin toplusözleşme için önerdiği haklarla sektörde varılan noktayı yakalamanın olanaksız olduğu belirtiliyor. Banks'ın önerdiği ücret artışlarının, gerek içinde bulunulan ekonomik koşullar gerek işverenin mali gucü ve bankacılık sektöründe eşdeğer nitelikteki bankalardaki ücret düzeyleri açısından gerçekçi, geçerli ve somut olduğu bildiriliyor. Erdosta beraat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Insan Hakları Derneği Ankara Şube Başkanı Muzaffer İihan Erdost hakkında, "Izinsiz bildiri yayımladığı" iddiasıyla açılan dava, Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde beraatle sonuçlandı. Cezaevlerindeki açlık grevlerinin sona erdirilmesi ve 1 ağustos genelgesinin kaldırılmasma ilişkin, gazetemizde yayımlanan duyurusu üzerine Erdost hakkında dava açılmıştı. önceki gün görülen davada, Cumhuriyet Savcısı, basında yer alan açıklamamn bildiri niteliğinde olmadığını, bu nedenle suçun oluşmadığmı belirterek Erdost hakkında beraat kararı verilmesini istedi. Mahkeme, Erdost 'un savunmasını da dikkate alarak beraat kararı verdi. JAYADhn açıklaması İstanbul Haber Servisi TA YAD tarafından yapılan yazılı açıklamada şu anda savunma durumundaki "Devrimci Sol" tutuklularınm Anadolu cezaevlerine sevki ile karşı karşıya olduklan belirtildi. TAYAD'ın açıklamasında sevk politikasınm gündeme getirilmesinin baskı ve sindirme uygulamalarının bir deva mı olduğu belirtildi ve şunlar söylendi: "Bu uygulama, siyasal savunma aşamasında bulunan bir davanın savunma hakkının gaspı anlamma gelir. Kaldı ki sanıklar, soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunabiliyorlar. Özellikle idam tatebiyle yargılanan sanıklar için bu çok önemli bir haktır. Tutukluların Anadolu cezaevlerine gönderilmeleri, bu çok önemli hakkının yok edilmesi demektir. 6 200 ki$i zehlrtendi Tatarlı köyü yakınlarında uçağın serptiği ilacın yiyeceklere karışması sonucu tanm işçilerinden 200'u zehirlenmişti. üzere 200 tanm işçisi hastaneye kaldınlmıştı. Adana, Ceyhan, Osmaniye Devlet ve C.Ü. Balçalı hastanelerinde tedavi altına alınan işçilerin bir bölümünün mideleri yıkanarak vücutları zirai ilaçtan anndınlmıştı. 200 tanm işçisinin zehirlenmesiyle çok ciddi iki konunun gündeme geldiğini söyleyen Ç.Ü. Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Çınar, Çukurova'dan gelen butun tanm işçilerinin "akut" ya da "kronik" zehirlenmeyle karşı karşıya kaldığını bildirdi. Çınar, Çukurova'da havadan ilaçlamanın yanlış uygulandığını vurgulayarak konuya ilişkin şunları söyledi: "Zirai ilaçlar Çukurovalının dediği gibi 'zehir'dir. Bu ilaçlar havadan serpildiği zaman daha da önem kazanır. Havanın durgun olması, çevrede su kaynağı ve canlının bulunmaması gerekir. Aynca tarlaya, ilacın ablmasından bir gün sonra girilebilir, ama zehirlenraede böyle olmamış, üstelik ilaçlama yapılırken kenarda işçiler kahvaltı yapmışlar ve ancak bir saat sonra işe başlamışlar. Burada tehlikeli bir dunım daha ortaya çıkıyor. İlacın bekleme sürelerine uyulmi'yor, oysa en hafif ilacın bile en az üç gün bekleme süresi vardır. Ama salatalıklar bir saat önce ilaçlanarak pazara sunulmuş, yani kısaca tariadaki işçi eğer akut zehirlenmeyle karşı karşıyaysa, hiç şuphe olmasm, lüketici de 'kronik' zehirlenmeyle karşı karşıyadır." Çınar, uçakla ilaçlama sırasmda bayrak taşıyan yer göstericinin her zaman zehirlenebileceğini ve korumasız olduğunu belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) Başkanı Teoman Alptürk, *Kamu çalışanlannın aylıklan ile ilgili ilk açıklamalarla çalışanlar, umutsuzluğa ve tedirginliğe sevk edilmiştir" dedi. Getirilen düzenlemelerin tatmin edici olmaktan uzak olduğunu da belirten Alptürk, zorunlu tasarruf kesintisi ve Emekli Sandığı kesintisi oranlarınm arttınlmasını eleştirdi. Kamu çaüşanları umutsuz9 Emlak mafyası tstanbul Haber Servisi Marmara Bastn Yayın Üniversitesi öğrenci Derneği, geçen cumartesi günü, yeni kiraladıklan Cihangir'deki dernek binasımn emlak mafyasmca basıldığım ve saldırıya uğrayan iki dernek üyesinin yaralandığını duyurdu. Dernek yöneticileri, bıçaklı saldırı sor\ucu Aziz Nakçı'nın bacağından yaralandığını, olay yerine gelen polisin Nakçı ile birlikte tlhan Kaygusuz'u karakola götürdüğünü belirterek, olay yerine gelen 8 arkadaşlarının da gözaltına alınıp siyasi şubeye götürüldüklerini söylediler. Haber Merkezi Nusaybin şehirlerarası otobüs terminali ö'nünde meydana gelen kazada Mahmut Akyel, A. Halim Çelebi, Vehbiye Demir, Fuat Demir öldü, 8 kişi de yaralandL İzmitGölcük karayolunda TIR'm altına giren otoda bulunanlardan Sakarya Devlet Hastanesi Bevliye Mütehassısı Dr. Engin Öztan, Betül Öztan, Hakan Öztan ve Mahmure Dere olay yerinde yaşamlarını yitirdiler. Tütünçiftlik Belediye Garajı önünde de bariyerlere çarpan otomobilde bulunan Kemal Kotan'ın olduğu, Eyüp Kotan'ın ağır yaralandığı bildirildi BursaBalıkesir karayolunun 78. kilometresinde iki otomobilin çarpışması sonucu Necati Beyboğa, Yılmaz Beyboğa öldüler, Turgut Beyboğa ağır yaralandı. IZMİR'den HIKMET ÇETİMUYA Kıyı Yağmacılığı IZMIR Marmara kıyılarından başlayıp Ege'yi ve Akdeniz'i kapsayan araştırmadan sonra ÇH kan gerçek şu: Kıyılanmız sizlere ömür!.. Arkadaşımız Kemal Küçük ve Ümit Otan, kıyı yağmacılığının ne denli önemli boyutlara ulaştığını açık seçik sergiliyorlar. Zeytin, palamut, çam ağaçları kesiliyor, yerierini yoz mimari alıyor. Yaklaşık 2530 yıldır sürüyor kıyı yağmacılığı. Önce orman alanları talan edildi. Ardından Hazine alanları yağmalandı. Eğitim merkezleri adı altında inşaatlar 196O'II yıllarda başladı. Bu yağmalamayı da devlet yaptı Bugün kıyı diliminde Sümerbank'tan tutun da TEK'e kadar tüm kamu kuruluşlarının eğitim merkezi adı altında yazlık dinlenme tesisleri vardır. Devletin kıyıları yağmaladığını gören açıkgözler baktılar ki kendilerine de yer var, onlar da 196O'lı yıllarda villalar kurmaya başladılar. Burhaniye Ören'de jarvdarma dipçiğiyle köylünün elinden metrekaresi 25 kuruşa alınan orman ve Hazinenin alanlarında bugün yükselen villalar o dönemin utanç anıtıdır. Kimse dur demedi bu beylere, paşalara. En guzel koyları, bükİeri bu kişiler kapattı. Acaba bu saatten sonra bir gibi teknik ve sosyal altyapı alan Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla 25.2.1986 tarihinde iptal edilönlem alınabilir mi? ları düzenienebilir. dıkten sonra, kıyılarda ne türde Sahil şeritleri özel mülkiye ve hangi koşullarda yapı yapılaMimarlar Odası, çevre korumacılar ne denli çırpınırsa çırpın te konu olabildiğinden bu alan bileceği ve bu alanların nasıl kulsınlar ipin ucu çoktan kaçmış. lar üzerinde yine plan kararı ile lanılacağı, Bayındırlık İskân BaGöstermelik kararnamelerle, ya 'kıyıda doldurma ve kurutma yo kanlığı'nca valiliklere gönderilen. salarla kıyı yağmacılığına "dur" luyla kazanılan araziier üzerinde başta 15.7.1987 gün ve 110 sayapılabilecek yapılar' ile birlikte yılı genelge olmak üzere, bir didemenin zamanı geçmiş. toplumun yararlanmasına açık zi genelge ve bakanlık talimatıyla Bayındırlık ve iskân Bakanlı olmak şartı ile turizm, dinlenme ğı'nın 7.3.1989 gün ve 2169 sa ve sportif amaçlı yapı ve tesisler belirlenmış, uygulama bu genelgelerle yürütülmüştür. yılı genelgesi ise ışin bir başka yer alabilir. Öte yandan Anayasa Mahyönü. Yani yeni yasa çıkıncaya Kıyı kenar çizgisi, valilikler kemesi'nin iptal gerekçelerınde dek uygulamayı biçimleyen tüm Yaklaşık 2530 yıldır sürüyor kıyı yağmacılığı. Önce orman alanlan talan edildi. Ardından Hazine alanlan yağmalandı. Bu yağmalamayı da devlet yaptı.Bugün kıyı diliminde Sümerbank'tan tutundaTEK'e kadar tüm kamu kurutuşlannm"eğitim merkezi"adı altında yazlık dinlenme tesisleri vardır. genelgeler yürürlükten kaldırılıyor. Böylece yasal boşluktan yararlanılarak kaçak bir plansız yapılaşmaya göz yumuluyor. İşte, 2169 sayılı genelgeden kimi ilginç örnekler: Kamu yararının gerektırdiği hallerde kıyıda doldurma ve kurutma suretiyle kazanılan alanlar üzerinde yine ancak plan kararı ile 'kıyıda yapılabilecek yapılar' yapılabilir. Bunlara ilaveten bu alanlar üzerinde yol, açık otopark, park ve çocuk bahçeleri ce oluşturulacak 5 kişilik bir k o misyonca tespit edilir. Kıyıda sahil şeridinde ve kıyıda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziier üzerinde, bu genelgede belirtilen esaslar çerçevesinde düzenlenen planlar, imar mevzuatına ve yerin özellığine göre 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 7. maddesine göreonaylanarak kesinleşir. Mimarlar Odası'nın görüşü ise şöyle: 3086 sayılı Kıyı Yasası. dile getırdiğı sakıncaları gideren yeni bir yasanın, 6 ay içerisinde hazırianarak yürürtüğe sokulması, böylece, aynı mahkeme karanndaki deyişle "devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyılarda, bu kıyıları çevreleyen sahil şerıtlerınde kamu yararının gözetilmesi sorununun ortada ve açıkta tMrakılmaması" gerekirken, bu görev ihmal edılmiş, uygulamaların yönlendirilmesı ve denetlenmesinde uzun süre genelgelerle yetinilmiştir. Bu sakıncalı duruma ek olarak, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, bu kez 7.3.1989 gün ve 2169 sayılı son genelgesiyle, 'yeni yasa çıkıncaya kadar, uygulamayı biçimleyen tüm genelgeleri' yürürlükten kaldırmış, böylece 7.3.1989'dan bu yana, kıyılarımızda mevzuat açısından tam bir 'boşluk' bulunan yeni ve çok tehlikeli bir süreç başlamıştır. Bu süre içerisinde kıyılarda yapılabilecek ve ilerde yasaya ve KEMAL KÜÇÜK yönetmeliğe aykırı düşebilecek İstanbul eski Anakent Belediye sakıncalı uygulamalar, yapıldıkları dönemde kuralları belirleyen Başkanı Bedreltin Dalan'ın 10 gün bir mevzuat olmadığı için', hu kadar önce sağ ayak bileği üzerinkuksal sorunlar doğurabilecek den deri kanseri ameliyatı olduğu lerdir. Bu tür sorunlar ise, (gece öğrenildi. Gizli tutulan ve yakınkondulaşmada olduğu gibi), lanndan başkasına haber verilme'imar aftı' vb. gibi yolları zoriaya den yapılan ameliyatla uzeri açık cak, sonuçta bu 'boşluk1 döne yaralar haline gelen bu bolgedeki derinin alındığı bildirildi. mi, gelecekte 'meşrulaşabilecek' Dalan'ın 2 yıl önce vucudunun kaçak yapüaşmaya yol açabıleçeşitli yerlerinde başlayan alerjik cektir. lekelerin artmıs daha sonra sag baBu noktada belediye başkan cağı üzerindeki lekelerin yaraya larına, meclis üyelerine önemli dönüşmesi üzerine bir süre once görevler düşüyor. Yerel yönetim ilaç tedavisine başlanmıştı. Son ler ve halkın denetimi yönünde olarak geçen şubat ayında Dalan'a güçlü yasal olanaklar var. 2634 deri kanseri teşhisi konmuş ve sayılı yasada bu açıkça görülü ameliyat olması gerektiği bildirilyor. Oyleyse son bir kez daha, mişti. Ancak Dalan seçim öncesi kıyılann kurtulması bakımından ameliyat olmak istememişti. Dayerel yönetimlere bir şans doğu lan'ın seçim şokundan sonra bir yor... süre dinlenip ameliyat olmaya kaAcaba başarabilecekler mi? rar verdigi öğrenildi. Trafik kazalarında 11 ö'lü Dalaıra deri kanseri operasyonu Hac yolunda 11 kişi öldü ANKARA (UBA) Hac farizesi için yıla çıkan hacı adaylarından ll'inin mukaddes topraklarda öldüğü açıklandı. Diyanet tşleri Başkanlığı 'ndan edinilen bilgiye göre ölenler şunlar: Normal vefat: Gülden Uran, Nadide Kavas, tsmail Tozlu. Trafik kazası: Mehmet Bayaslan, Şerife Batlar, Fatma Bartan. Kalp: Hafize Bilen, Fethi Demirel, Zübeyde Ceylan, Ayşe Gürses. Guneş çarpması: Mever Özkulu. DÜZELTME • Geylani "Bitlis'te ANAP kazandı" haberimizde ANAP'lı Muzaffer Gey/an/'nın 26 Mart'ta SHP adayı olduğu yolunda yanlış bir ibare yer aldı. Doğrusu "SHP'li belediye başkanıyken, parîisiyle anlaşmazlığa düşünce 26 Mart'ta ANAP adayı olan Muzaffer Geylani" oıacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle