Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER mektedır Yayımlandığı döneme göre oldukça der munasiptir ekseri ulema dahi tecvız etmıştir anınlı toplu bır ıdarı yasadır Özellıkle dıkkatı çeken la amil olalar." nokta, kanunnamenın duru bır dıl ıle yazılmasına Bu kuralın daha sonra ne buyük facıalara yol aççalışılmış olmasıdır Bunu kaleme alan kışı başlan tığını ve dın bılgınlennden çoğunun padışahlara bu gıçta duru dıl konusunu şu tümce ıle belırtmıştır çırkın gelenek konusunda nasıl yardımcı oldukla".«ve herkes mustefid olrnak için ıstılah >e ibarat rını Osmanlı donemınde Mehmet Zekı tarafından tan feragat olundu" (ve herkesın vararlanabılmesı yayımlanmış olan "Maktul Şehzadder" adlı kıtapıçın anlaşılması guç tenmlerden sakınıldı) tan okuyalım Mehmet Zekı bu yapıtında, Yıldınm Ayrıca Kanunname'nın başlangıcında şoyle de Beyazıt'ın Yakup Çelebı'yı boğdurması dolayısıyla, pek >erınde olarak, şöyle demektedır nıhyor. "... Bavezit bu hareketine bir şekli meşru vermek "Mubarek ve guneş gibi unlu padışah hazretleri saltanat lahtını şereiiendinnce kendi hukumranlık için ulemadan bazısının muvafakatını ıstihsal etraişdonemınde nice buyuk fetihler başanldı. Özellıkle tı. Zaten Osmanlı padtsahlan ıçın keyfi ıdarenın heşımdı devlet merkezi ve cihan hukumdarianmn goz nuz baslamamış olduğu o zanıanda Yıldınm bunu dıktiklerı saygın buyuk kent olan Islanbul'un fethi yalnız yapamazdı. Kendisıne yardımcı lazımdı. Ona, başanldı. Bunun uzenne eskiden ulu ataları zamu gerek bu ışte, gerek dığer hususlarda yanlımcı olanında konulmuş olan vasalar toplanıp yazüdı ve ek bilecek kuvvet vardı: Ulema. Zaten Osmanlı Devsik olan yerieri de kendısının ışık tutucu goruşleri leti kunılup da kuvvet ve kudretini, şevket ve azadoğrultusunda tamamlanarak divanı humayunda metını tanıtınca etraftan birçok umera ve şucean (sarayda toplanan yuksek >onetim kunılunda) son gelup arzı hizmet ettiklerı gibı pek çok ulema da sııza dek uygulanmak uzere bir yasa kaleme alın gelmiş, bunlar da Osmanlı idaresınde bırer iş deması gerekli oldu ve yasa padişahın yuce buvrullu ruhte etmişti. Bu gelenler ıçensınde vicdantannı hiçsa uzerine bu lakır kulu tarafından duzenlenıp ya bir suretle şaıbedar etmez, Kur'anı mubinin ve Resuli Seyyidın Murselin'ın teblıgatından zerrece ınnMı." Beş yuz yılı aşkın bır sure önce resmı duzyazının hiraf evlemez hakıki ulema bulunduğu gibi, cerrine bıçımde olduğu hakkında bır fîkır vermek ıçın menfaatten başka bır şe> duşunmez. Kur'an ile hayukankı TÜTİtçe çevınnın aslını da buraya almak dislen tevılden çekılmez sahte ulema da vardı. Birincıler padişahlan, vezirieri fezayıh ırtıkâbından ısterım (kotuluk yapmaktan) men ve zecr ettikçe ikincıler "Vaktâkı saadetlü padışahı hurşıt ıştıhar hazret teşvik ve tergıp eyler, mâkasıdı ıstıpdad kârânelelen teşnfi senrı saltanat eitıkte evyamı saltanatla rine muvafık geldığı ıçın de eksenya onlann sozlerında bunca fütuhatı azıme nTUesser olup hususa ri geçerdi. Işte bu kuvvet Osmanlılarda (Yakup Çehâlen darüssaltanat olan mahrusM uzma ve me lebi'nin katlı munasebetivle) ilk defa carpışmış ve dineı kübra olup matmahı enzarı selâtını cıhan galebe sahtekârlarda kalmıştır. (Maktul Şehzadeolan mahnuyeı merıyyeı Kostantınıye fatıh muyes ler, Şems Matbaası, 1336/1920, stı. 8/9)." ser oldukta sabıka ecdadı ızamlan zamanında olan Gunumuzde padışahhk rejımı bulunmadığına gökavanını mazbuta defter olunup eksık olan yerlenn dahi kendılerı reyı munırı velayet teysırlerı ıle re, kardeş katlı, ancak Turk halkının bır bölumutekmıl buyunıp divanı humayunda ebedulâbâd ma nun başka bır bolumunu katletmesı anlamına gemulünbıh olmak ıçın bır kanunname tahrır olun hr Vaktıyle Endonezya'da Sukarno'yu devıren Sumak lazım gehneyın bu abdı hakîr fermanı celılle harto yonetımınde bunun örneğı görulmuştur O tarı uzere nazmu insa ettı" nhte bızım gencı gazetelerden kımısınde "çekık gözKanunname'nın yazan bu anlatımı bıle "herke lu kardeşlenmız" sözcuklen kullanılarak buyük bosın yararlanabıleceğı sade bır dıl" olarak nıtehyor yutlu bu kırım övulmuş ve adeta Turkıye ıçın de Dılırruan hangı aşamalardan geçerek bugunkü ge özlenen bır eylem olarak göstenlmıştı lışme düzeyıne enştığım gördükçe Atatürk'un Dıl Devrımı ıle uyandırdığı ulusal bılıncı coşkuyla bır kez daha anmak ısterım • • • Fatıh Kanunnamesı'nın uzennde durulması gereken en önemlı nokta, kuşkusuz, kardeş katlı konusundakı şu kuraldır "... ve her kimesne>e evladından saltanat muyesser olan kanndaşlann nizamı âlem için katletmek Eğer gunumuzde boyle bır gmşıme geçmeyı kuranlar olursa, vaktıyle Ataturk ve arkadaşları hakkında ıdam fetvası veren Durrızadeler ya da azız dostum Prof tlhan Arsel ıçın aynı doğrultuda fetva çıkaran Kaplan hocalar gıbı "ulema" bulabılırler Bunlann gerçek ya da sahte dın bılgını olduğuna ve son yırmı yıldan bu vana ne büyıik bır uçurumun kıyısına geldığımız konusuna artık okurlarım karar versın! Fatih Raınınnamesi HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Geçen ay başlannda ANAP'lı bır mılletvekılının Fatıh Kanunnamesı'ndekı "lcardeş katlı" konusundan söz etmesı, basımmızda oldukça genış bır polemığe yol açtı Bu mılletvekılı, Oktay Akbal'a gondermış olduğu yanıtta bırtakun açıklamalar yapmak zorunda kaldı, ama bu açıklamalar hıç de doyurucu olmadı Ben o sıralarda Fransız Devnmı'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndakı >ansımalan konulu bır ınceleme uzennde çalıştığımdan, bu Kanunname konusundakı goruşlenmı sonraya bırakmıştım Işte, şımdı sırası geldı Once genel olarak Osmanlı kanunnatnelerı uzerınde duracağım "Kanunname" yazılı >asa demektır Turlu alanlardakı kuralların toplanıp bır araya getırılerek hazırlanan eskı yasalara o zamankt hukuk dılınde "kanunname" denırdı Ancak Osmanlı Devletınde Tanzımat donemıne kadar çağdaş anlamda bır vasalaşma nareketı, yanı >urttaşlar hukuku, ceza hukuku, tıcaret hukuku gıbı alanlann derlı toplu, sıstemlı ve kapsarrdı bır bıçımde duzenlenmesıyle hazırlanmış >asalar göremıyoruz Bunun nedenı çok açıktır Osmanlı Devletı bır lslam devleü ve Osmanlı hukumdarı da bır lslam padışahı olduğu ıçın böyle bır devlette doğal olarak en buyuk >asa, Tanrı'nın yasası, yanı Kuran'a dayanan şerıat ıdı Tannsal yasa elde bulunduğu ve toplum sal ılışkılenn tek duzenleyıcısı savıldığı ıçın, bu ılışkılen bır duzene koymak uzere avrı bır yasa vapılması elbette duşunulemezdı Bu nedenle Osmanlı Devletfnde çağdaş anlamda, tam ve genış kapsamlı bır yasalaştırma durumundan söz etme olanağı yoktur ğıldır Bu alan henuz "bakır" denebılecek bır araştırma alanıdır Bundan 49 yü önce yayımlanmış olan "Kanunlaşma Hareketı ve Tanzımat" başiıklı ıncelememde vurguladığım bır dıleğı burada ymelemek ısterım. Buyük küçuk butun eskı Osmanlı yasalanru çağdaş hukuk sınıflandırması açısından sıstemleştınp, turlu hukuk dallarına göre ayırmak ve bunların ıçınde dınsel kurallarla ulusal hukuktan, >anı "örfi hukuk" dıye nıtelenen geleneksel hukuk tan kaynaklanan kuralları bırbınnden ayırıp, geleneğe dayalı eskı hukukumuzu aydınlatmak Turk Hukuk Tanhı bakımından olağanustu yararlı bır ış olur. Şunu hemen ekleveyun kı, bu, uzun yıllar ısteyen, çok genış kapsamlı bır uzmanlık ışıdır Turk Tanh Kurumu bu alana el atmamıştı Umarım resmı Türk Tarıh Kurumu, Osmanlı arşıvlerının açılmasından yararlanarak bu alana elinı uzatır. Çunku bunu başarmak özelhkte genel tanhçılerle hukuk tarıhçıLrının el ele vermesıyle gerçekleştırılebılır. Bu ış ulusal bır görevdır • * * PENCERE 30 TEMMUZ 1989 Yumurtadan Çıkan Oğretmen... Küçuk Pınar, yumurtayı çok severken bırden yumurtadan kesıldı Artık yumurta yemıyor, ne rafadan, ne lop, ne kaysı, ne sahanda, ne kıymalı, ne ıspanaklı Nıçın? Öğrenmek ıstıyorsanız Muzaffer /zgü'nun "Yumurtadan Çıkan Oğretmen" adlı kıtabını okumalısınız (Bılgı Yayınlan, Çocuk Kh taplan) Annesının onca ısrarına karşın kuçük kız neden yumurta yememekte dırenryor? Iştahı mı yok? Artık yumurtayı sevmıyor m u 9 Hayır Her şey, küçük Pınar'ın bir cumartesı sabahı annesıyle bırlikte pazara gitmesıyle başladı. Pınar, annesıne yardım etmek ıstıyordu O sabah erken uyandılar Anne ıkı fıle aldı elıne, boş sepetı Pınar koluna taktı Pazara vardılar, once sebze alışvenşı yaptılar Sonra peynır ve yumurta ıçın "katık pazan"na yöneldıler Işte ne olduysa orada oldu • Muzaffer Izgu'nun kalemınden ızleyehm. "Pazar, yoğurt kokuyordu, yağ kokuyordu, peynır kokuyordu Bıçaklar ınıyor, peynır kesıyor, kaşıklar ışlıyor, kese yoğurdu dolduruyor, kepçeler böluyor, yağ tartıyordu Bır ınsan kalabahğı. Sesler Buyurun, yoğurdum taze' Tadına bakın, tam yağlı peynır1. Ayransız yağ bu, mısler gıbı'. Kendı hayvanımın kaymağı'. Bır ses Tanıyorum ben bu sesı Çok tyı tanıyorum Oğretmenım, tanıyorum bu sesı Gur ses. Cuma aksamlan bayrak törenını yöneten ses. ' Şımdı ses venyorum çocuklar. " "Korkma sönmez " "Bugün coğrafyadan Içanadolu Bölgesı'nı ışleyeceğız" dıyen ses Gunaydınına günaydınla yanıt verdığimız ses. 'Sen oku Pınar" dıyen ses Sızın sesınız oğretmenım Sızın sesınız Ama bugün "Sen oku Pınar" demıyor. Demıyor oğretmenım, demıyor "Taze yumurtalaaar" dıyor Sızın sesınızdı oğretmenım Sınıf değıldı orası, tören alanı değıldı orası, "kabk pazan"ydı, katık pazannda sızın sesınız "Taze yumurtalaaar " dıyen sesınızdı Dönmek ıstedım, dönemedım oğretmenım Fıle sankı kurşun oldu, ağdırdı yanımı Ağan yanımdan bakmak ıstedım sıze Yumak gıbı olmuştum " Küçük Pınar, o günden ben yumurta yemek ıstemıyor, yumurtadan kesıldı • "Yumurtadan Çıkan Oğretmen" kıtabını bana ımzalarken Muzaffer Izgü şunları yazmış "Ben okuidayken Leman öğretmenımı yemek yemez, su ıçmez, tuvalete gıtmez doğaüstu bır varlık olarak duşünürdüm VS şımdıkı oğretmenler? Kımısı badanacı, boyact, kımısı düğuncü, kımı pazara, kımı ınşaat ışçısı, kımı ışportaa Ytyr, hayır, bunlann hıçbın aşağılayıcı ış değıl, ama nıçın oğretmen salt öğretmenlığını yapmasın? Karın doyurmak ıçın öğretmenın yolda belde yumurta satması mı gBrekıyor? Ne ha/e geördı/er'" Muzatfer Izgu doğaldır kı hıçbır ışı hor gormez "Ztkkımın Kökü" adlı ınsanı çarpan kıtabında yaşamoyküsunu yazarken anlatmıştır Muzaffer, kuçukken karpuz satmaktan tarlada pamuk toplamaya kadar her çeşıt ışı yaparak okumuştur Ancak mıllı eğıtımımızın öğretmenı, yaşamak ıçın bır ıkıncı ış yapmak zorunda kalırsa, ne zaman okuyacak? Kendısım nasıl (Arkası 15. Sayfada) Osmanlı döneminde hazırlanmış olan buyuk yasalardan en önemlılen, yukarıda belırtıldığı gıbı, kuşkusuz, Fatıh ve Suleyman kanunnamelendır Konumuz Fatıh Kanunnamesı olduğu ıçın, Suleyman Kanunnamesf ne değınmeyeceğım Fatıh Kanunnamesı, Vıyana lmparatorluk Kıtaplığı'ndan Osmanlı döneminde getırtümış olan nushasından aynen alınmak suretıyle Tarıhı Osmanı Encumenı Mecmuası'na ek olarak ılk kez 1330 (1914) tanhınde lstanbul'da "Kanunnameı \h Osman" başlığı altında yayımlanmıştır (Ahmet lhsan Matbaası) Bunu yaBununla bırlikte onemlı bazı toplumsal ılışkılen yımlayan Mehmet Arıf, bu kanunname konusunpadışah buvrultularına dayalı bırtakım kurallara da çok ılgınç bılgıler vermektedır tlgılenenler oradan okuyabıhrler bağlamak gereksınmesı o çağlarda da kendını gos termış ve en önemlılen Fatıh Sultan Mehmet ve KaFatıh Kanunnamesı valnızca Fatıh Sultan Mehnunı Sultan Suleyman dönemlerınde olmak üzere met tarafından konulmuş olan kuralları ıçermeyıp, turlu kanunnameler yapılmıştır Ancak övle anla eskıden ben uygulanagetmekte olan yasalan bır araşılıyor kı, bu vasalar ya düzenlı ve tarıh sırası>la ya getırmış ve o gıinku gereksınmelere gore tamamresmı bır deftere (kutuğe) geçınlmemış >a da geçı lamıştır Kanunnamenın başındakı padışah buyrulrümış ıse de defter henüz bulunamamıştır Bu ne tusunda "Bu kaounnarae atam ve dedem kanunudenle Osmanlı Devletı'nın eskı yasaları konusuıı dnr ve benim dahi kanunumdur evladı kıraının nesda bılgı almak ıçın dağınık belgelere ve çoğunca bır len bade neslın (kuşaklar boyunca) bununla âmıl bırını tutmayan elyazmalanna başvurmak zorun olalar" (bunu uygulasınlar) denılmektedır luğu doğmuştur Kanunname üç bab (bölum)e aynlmıştır Bunlar Öte yandan bırçok >rasaların turlu arşıvlerde, ozel devletın türlü kuruluşlarına, sadrazam ve şeyhulıslıkle devlet arşıvınde saklanmış olan asılları, şım lamdan başlayarak butun devlet memurlarının gödıye kadar tam olarak tasnıf edılmedığı gıbı, ne eskı revlenne, odeneklerıne, protokoldekı yerlerıne, unne de yenı yazı ıle tumüyle basılıp vayımlanmış de vanlarına ılışkın kurallarla bazı ceza kuralların] ıçer ARADABIR Dr. HAMDİ ASLAN Denizli Devlet HastanesiRuh ve Sinir Hastalıklan Uzmanı ı OKURLARDAN Bizler üvey evlat mıyız? Açık Öğretim Fakultesi'nin amacını hepımiz bılıyorduk. Ama ben bır oğrencısi olarak artık fakulteme guvenemıyorum. Bizler çeşitli olanaksızlıklardan, yetersizlikler yuzunden yuksek eğıthn yapamamış olduğumuzdan Anadolu Unıversıtesı'nın boyle bir hizmet vermesı çok güzeL Fakat amaç 65000 oğrenci almak değildır. Bence oğrencıyi lyı şartlarla yetiştirmek ve mezun etmekttr. En basiti, burolanmızla bile ılettfim kuramıyoruz. Unutmasmlar kı, burolardakı arkadaşlarımızın gorevi biz oğrencılere hizmettvr. Benim sorunum atılma olayı. Çevreme baktığımda bır matematik, bir tngılızce dersı yuzunden atılan arkadaşlanma rastlıyorum. Onlann çaresızliğini ben de borçlu olarak geçtığim matematik dersmden dolay ı yasıyorum. Yani ıki senelık, üç senelik kazanılmtş haklan silmek o kadar basit mi? Bızleri tek ders yuzunden atıp mağdur etmeye; iki, uç senelık oğrettm hayatımızı silmeye hakkımz var mı? Fakulteden atılıp atılmamayı belirten son imtihanda hıç olmazsa not ortalaması yuz uzennden 40 olamaz mı? Bu sadece benim defil, yuzbınlerı asan Açık Oğretim Fakultesi'nde okuyan arkadaslarımm da en buyuk sorunu. Rtcam; bu atılma olayımn bizım gozumuz.de korkulu bır ruya olmamasL Bu konuya gerekli hassasıyetın ve duyarlılığın gosterılmesidır. zannettık. Ancak gorduk kı şu ana kadar beledıyeden başvurumuza bır ceıap alamadık. Bu durumda devletın tüm olanaklarınm altyapısı ANADOLU ÜNtVERStTESİ AÇIK OĞRETİM FAKULTESİ yapılmamış bır sokak için nasıl seferber edildiğı \e nasıl asfalt 2 SINIF IŞ İDARES1 yapıldığı sorusu hepimıvn OĞRE\CİSİ aklma geldı. Bizım alt vapı ve sokaklarımız ne zaman yapılacak? Asfalt yapılan sokaktan bızım sokaklarımızm farkı nedir? Sayın Beledıye Başkanı'nın, Buyukşehir Beledıye 192021 mayıs tarihlerı Başkanı'nın ve partı Genel arasmda Tuzla Yalıboyu'nda bır Başkanı'nın da şahsı menfaatler evın tum çevresindekı sokaklar için devletin olanaklarınm tamamen asfaltlanmış ve kullanılmasına karşı olduğuna ekipler gen donmuştur. Biz inancımızı kaybetmeden Yalıboyu sakınlen olarak soruniarımıza çare beklıyoruz. bugune kadar kendı ŞÖZALP/lsianbul sokaklarunızın da yapılacağını Geçmışe bır goz atacak olursak 17 ve 18. yüzyıllarda akıl hastalarının, obur talıhsızlerle bırlikte, gelışıguzel kapılar ardına kılıtlendıklerını gorüyoruz Cezaevterı, ıslahhane ve tımarhanelerde sakat, yaşlı bunak dılencı, serserı, suçlu ve akıl hastaları hep bır arada Bu çeşıtlı grupları bır araya toplayan tek ınce bağ, onlann aylak ve uretıme katkılan olmamasıdır Bunlann boyle yerlere atılmaları ıse bır yardım ya da ıslahtan çok toplumun korkusundan ya da ıntıkam duygularından kaynaklanmaktaydı Yanı toplumun kendısım korumasıydı Ama çok geçmeden akıl hastalarının verımsızlığının kendı ıradelennde olmadığı anlaşıldı Bunlar tehlıkelı olmaktan çok acayıp davranışları olan, becenksızlığı, algı bozukluğu ve çarpık duşuncelerı olan, dengelerını yıtırmış ve cezadan çok onanma ge(Arkast 15. Sayfada) Okuyup Üfleme Yerine Psikiyatri Sokaklarımız ne zaman asfaltlanacak? Şimdi hayat daha kolay! AKTıFBANKACIUK Türkiye'de ilk defa Yapı Kredi'den 2 büyük imkân: A Havalelerinizi TELECARD'la 1 anında yapın! Şimdı TELECARD* kolaylıklarına bir yenisi eklendi... Artık TELECARD'ınızla istedığiniz kişiye kendı hesabınızdan istediğiniz miktarda para gönderebileceksiniz. Günde 24 saat, yılda 365 gün, dilediğiniz an... TELEBANKA'yı kullanarak. kendi elınizle... Şimdi Yapı Kredi düzenlı ödemeleriniz (Standing Orders) için de bir kolaylık getirdı... Kira, taksit, apartman gıderleri gıbı düzenli ödemelerinizi Yapı Kredi'ye bırakın. Şubenizetalimat verın, odemelennız günü geldiğinde sizin adınıza yapılsın. Siz yalnızca TELECARD'ınızla bakiyeyi kontrol edin. 2 Düzenli ödemelerinizi Yapı Kredi'ye bırakın! Siz de Yapı Kredi'ye gelin, bir.hesap açın. Bu avantajlardan ve Aktif Bankacılık Çağı'nın daha birçok kolaylığından yararlanın. Bugün "yeni bir hayat"a adım atın. * TELECARD sıze neler saglıyor? TELECARD la hesabınızdan para çekıyo r hesabınıza para ve çekyatınyor kendı hesaplannız arasında havale yapıyor bakıyenızı ogrenıyorsunuz Ve şımdı de ıstedıgın z kışıye havale gondenyorsunuz TELECARD sahıbı olmak ıgn Tele Işlemlı bır Yapı Kredı şubesmde hesap açmanız yeterlıdır TELECARD Yapı Kredı nın ucretsız bır hızmetıdır YAPI^CKREDi "hizmette sınır yoktur" M