Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r CUMHURİYET/12 DİZİ YAZI 30 TEMMUZ 1989 Anadilinde öğretim, çocuğım temel hakkı 1 Yabancı dile ilgisi büyük olan toplumumuz, çocukları yabancı dil eğitimi yapan okullann sınavlarına hazırlayacağız diye hep birlikte yüklenirken, çocuğun insan haklarını çiğniyor. 10 Aralık 1988 günü Mersin'de yapılan "tnsan haklan çerçevesiade çocuk baklnn " konulu seminerin sonunda, on bir yaşında bir kız çocuğu kalkıp, "Ben hep sınavlara mı hazırlanacağım? Durmadan ders mi çalışacağım hep ben" demiş. Ve bu çocuğun büsbüyük, çok ciddi bir o kadar önemli sorusu yanıtsız kalmış. O gün orada bulunan Yücel Öğretmen, daha bir inanarak sürdürmüş, yabancı dille eğitim yapan okul sınavları ve ögretimi ile çocuklarımızın insan haklannı örselediğimizi diişünmeyi... O kıiçücük insanın, o önemli sorusunun altında kalmış Yucel öğretmen, yetkililerin cümlesi adına. Yoksa kendisi bu işin içinde geçirdiği 28 yüı ve pırıl pınl düşünceleri ile güzeller güzeli bir has öğretmen. Al Ayşe Kilimci'nin yabancı dil öğrenimi ve çocuk hakları konusunda Yücel Özmen Karan'la söyleşisv Anadilinde çocuk olmak Röportaj: Ayşe Kilimci Evet. Ortaöğretimi ana dilinin dışında bir dille yapmak zorunda bırakıtan, Türkçeyi hakkıyla öğrenemeden ikinci bir dilin baskısına giren çocukların insan hakları zedelenmektedir, hatta çiğnenmektedir. Seçimi çocuk yapmıyorsa eğer, kimler yapıyor peki? tlk anda buna ebeveynler demem mümkün. Ancak çok yönlü düşününce onların da bu seçime zorlandığı, hatta mahkum edildiği soylenebilir. Toplum mahkum ediyor, öğretmenler, özel kurslar mahkum ediyor, bir yerde ailelerin itibar yarışı şekline dönüşmüş bu çılgm koşuya, insanlarımızı. Emperyalizmin toplumda kurmayı hedefiediği bir düzen var. Bu düzende bilinci ve duşüncesi yok edilmis bir kitle amaçlanıyor. Konuşmayan yurttaslardan oluşması istenen bu kitlenin yönetilmesi için bir yönetici sınıfı hazırlıyor böylece. Bu okullann Dk açılışı ne zaman ve hangi ad altında olmuş, bize anlabr mısınız? 189O'da açılan Tarsus'unki dışında 1905 ve 1907 yıllarında Ermeni ve Hıristiyan çocuklarına kreş olarak açılmış. Sonradan, Lozan'da İnönü, bunlann azınlık okulları olarak kalmasını söylemiş, ama bunu salt İstanbul için demiş. Yabana çocuklara hızmet için tstanbul yeter. Ama öyle kalmamış. 1955'ıe altı ılde; İstanbul, Izmir, Konya, Eskisehir, Samsuıı, Diyarbakjr lisan liseleri adıyla yeni liseler açılmış. Bunlar dil meslek lisesi gibi, teknik okul olarak ele alınmadı da ilkokula dayalı okullar oldu. Fikır güzeldi. Sürekli yatılı olan bu liselerde, dili seven ve sınavla seçilenler, ilkokula dayalı ortaöğretim görecek; tercüman, mütercim,rehber,yani o dili inceliğiyle biiip uygulayan eleman yetişecekti. Biz yirmi kadar, sınavla seçilmiş ve bu iş için eğitilmiş öğretmen, bu okullarda görevlendirildik. Yatılı öğrenciyle neredeyse 24 saat dilin içinde yaşıyorduk. Ama bu güzel uygulamaya politika karıştı. Cündüzlü öğrenci alındı, sonra her ilde açıldı okullar. İlkokula dayandınldılar, ilkÖğretmen ve askeri okullann lise sonrasına kaydırıldığı zamanda hem de... Biz özel okul deyince bale ya da müzik ağırlıklı değil de çarpuk çurpuk bir yabancı dil ağırlıklı eğitimi düşünüyoruz nedense. Bu okullar Batıya açılmak içinse 11 yaşında baslatılmasm. Böylelikle çocuğun insan hakları baltalanıyor. II yaş dilini seçmeye uygunsa her tür vatandaşlık hakkına da uygundur. II yaşındaki, gelişme çağının bin türlü sorunu eşiğindekı çocuğun en temel insan hakk:, anadilinde öğretim hakkıdır. Bu eğitim isteği, parası olan aile çocuklannın biraz eli yiizü düzgün okullarda okutulması anlayışından doğuyor. Sermaye açısından ayrı bir kazanç kaprsı. Özel öğretmen ve dershaneler de bu yangını körüklüyor. Bu bir yangın mıdır sahiden? Evet, hem de ateş bacayı kötü sarmıştır. Öğrencilerin bilgi, beceri geliştirdikleri eğitim öğretim yöntemleri tümü ile bırakılmıştır. Yerine sınav tekniği konulmuştur. Bu delice sınav koşusunda çocuk ölümüne koşturulmaktadır. Ruh sağlığının bozulması pahasına koşturulmaktadır. Ve bu kosuda yoksul sınıf ve emekçi çocuklarıyla köy çocuklan yoktur, olmayacaktır. Tabii işin bu yönü, ayrı bir acı. Eğitim ve insan hakları ilkelerine ters düsen bir başka yön... Egitimin amacı sizce nedir? Dengeli bir kişilik geliştirmek PORTRE YUCEL OZMEN KARAN; 30 yıllık öğretmen 1937 Bursa doğumlu. 30 yıllık öğretrnen, Hasan Ali Yücel'in yol arkadaşı, köy enstitülü bir babanın kızı. TOrk tiyatro tarihinin önemli adlarından Ferayicizade M.Şakir Efendi'nin torunu. Başarıh bir öğretim sonucu 1957 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirmiş. ABD Georgetown Ünversitesi'nde dil bilim bölümünden diploma almış. Aynı üniversitenin uygulamalı dil bilim ve tngilizce yabancı dil olarak öğretme dalında "üst lisans" sahibi. 4 yıl Konya Maarif Koleji (19581962), iki yıl Bursa M.Sözeri Koleji ve Yenişehir Ortaokulu'nda tngilizce öğretmenJiği yapmiş. 22 yıldan bu yana Tarsus Amerikan Lisesi'nde tngilizce öğretmeni. Hazırlık sınıflan ile calışmayı özellikle sevdiğini söylüyor. Okula gitmekten ve yabana dil öğretmekten nasılsa vakit bulup 1%7'de evlenmiş. Türkü ve öykü kızlardan sonra, 1976 yılında, yasıtları torun sahibi olurken, "kendi tonınunu keadin yap" kampanyası açıp, öncülüğünü üstlenerek, Bilgi'yi dünyaya getirmiş. Dil öğretmenliği ve annelikte, anadilini ve çocuklan sevmekteki kadar başarıh. rekir. Bunca sorunun yarutmın verilmesi gerekir. Peki, «c yapılabilir efendim sace? Bu okullar her yaştaki kişiye açık dii kursları haiine getirilebilir. Tercüme büroları gibi, kız ya da erkek meslek liseleri örneği gibi, Türkçeden yabancı dile, yabancı dillerden kendi dilimize çeviri işlevi yüklenebilir. "English for special purposes" (özel amaçlar için tngilizce) örneği gibi, isteyene istediği dili, istediği konu için ve istediği kadar öğreten kurslara dönüştürülebilir. Kişi dile kendisi karar verir kurahnı hayata geçirebiliriz en basitı, bunca insanı üzmeden... Bu okullar şimdinin özel dershaneleri ya da TürkAmerikan Derneği kursları gibi çalıştınlabilir, dile yeteneği olanlar ücretsiz hizmete yönlendirilebilir. Fen ve matematik ve yaratıcılık dersleri anadilde verilebilir... gerçekten ölçükbiliyor mu? Gerçek seçim değil bu. Çocuklar dopingli. Yarışın olduğu yerde hile ve doping de olur. Nitekim zamanında olmuştu. Sınavlar yerel yapılırken, iki okulun listesinde aynı anda yer alan çocuk, çıkar karşılığı listenin birindeki hakkını ilk yedeğe vermişti. Hukuk yargıcı bir baba, ara sınavla kontenjan açığını kapattığımız bir yıl, karşımıza boyun büküp geldi, sınav sorusu istediydi, çocuğu için. Velileri bunca alçaltmaya hiç kimsenin, hiçbir sistemin hakkı yoktur, olamaz da... bancı dile hasrederek niye çalıyoruz, eğer öyle iseler? Eğer yetenekli ve dile istekli öğrenci isteyen okullarsa bunlar, girış sınavları niçin dil yeteneğini ölçmez? Yok, eğer dil okulu olduklarını ileri sürüyorsa bu okullar, niçin sırf dile yaslanmıyorlar? Niye fen ağırlıklı duruma getirildiler? Eğer lise diyorsak bunlara, niye ortaokula dayalı değil de, ilkokula dayalı? Seçilerek alınan bu çocuklara seçilmiş öğretmen kadrosu gerekmez mi, öğretmen niye seçilerek alınmıyor? Eğitim kadroları belli tirrneden, yetenekli ve dile istekli öğrenci alınmalıdır. Dil ögretimi yalnız bu okullarda mı gerçekleşir o^relmenim? Tabii ki hayır. Lise sonrası yoğunlaşlırılmış dil ögretimi, şarkı sözü, film izleme, dili öğrenmenin en pratik yoludur. Yani efendim sözün Özü, özel yabancı okullar ve Anadolu liseleri fen lisesi olmuş ve amaçlanndan saptınlmışlardır. Bu okullann başka sorunlan nelerdir? Hangi sonınlannın altım çizmeliyiz bep birlikte? Sorular sormalıyız. Görünen Türkçemiz küçumsenmekte, hafîfe alınmakta, ögretimi umursanmamaktadır bu modellerdeki ısrar sonucu, bu en büyük zarardır. Eğitim gereksiz yere uzamaktadır bu sistemle. Çok masraflı ve dışarıya kaynak aktarımı büyük boyutludur bu okullar. Oil bilenlere ya da bildiğini sananlara iş tekeli yaratmaktadır, niye? En yanlışı da, yabancı dil yalnız bu dille öğrenim yapılarak öğrenilir kanısı yaratmasıdır bu okullann. Nihayet bu okuliar MEGSB amaçlanna uygun mudur? Okutulmak km KHİBCİ 1954 Izmir doğumlu. Oykü yazan. Basılmış üç kitabın sahibi. Halen üç kitabı da basılma aşamasında. Mesleği yazarlık, ancak memur olarak çalışıyor. dı sazı Yücel Öğretmen, dınleyelim bakalım ne söyledi? Yabana dille egifimde nedetı çocuk? Neden çocuk, evet ve niçin 11 yaş? O yaştaki bir çocuğun en temel insan hakkı, anadilinde öğretim hakkıdır. Çocuk eğitimi çağımızda bir insan hakkı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1959da kabul ettiği Çocuk Hakları Bildirisi'nde, çocuğun hiç değilse başlangıçta parasız ve zorunlu olması gereken eğitim hakkından söz edilir. Çocuk genel kültürüne katkıda bulunacak ve kendisine eşit şans koşullarında yeteneklerini düşünme yetisiyle, manevi ve sosyal sorumluluk duygusunu geliştirme ve toplumun yararlı bir üyesi olma olanağını sağlayacak bir eğitimden yararlanmalıdır, der. Rousseau'ya göre çocukların eğitim hakkı, onların istenen zamanda özgürlüklerinden gereği gibi yararlanma haklarından doğar. Yabancı dille eğitimde niçin 11 yaş dersek, hatta okula erken gönderilmişse çocuk, niçin 10 yas dersek, "seçimi çocuklar yapmadığı Için" derim. Bu seçime alet edilen çocukların insan haklarının ağır yaralar aldığını söylüyorum. Yabancı dil eğilimi yapan okullara çocuklannı yönlendiren aileler, çocuklannın insan haklannı mı çigniyorlar? Yabancı dille eğitim yapan okullar, her yaştaki kişiye açık dil kursları haline getirilebilir. Tercüme büroları gibi, kız ya da erkek meslek liseleri örneği gibi, Türkçeden yabancı dile, yabancı dillerden kendi dilimize çeviri işlevi yüklenebilir. Biz özel okul deyince bale ya da müzik ağırlıklı değil de çarpık çurpuk bir yabancı dil ağırlıklı eğitimi düşünüyoruz nedense. Bu okullar Batı'ya açılmak içinse 11 yaşında başlatılmasın. Böylelikle çocuğun insan hakları baltalanıyor. tir. Her şeyden önce budur. Köklerini unutturmadan, en evrensel bilgileri en ulusal temel üzerine bina etmektir. Geçmişe olan borcunu çocuğa hatırlatmak, yannı bugünden nasıl kuıacağının yanıtını kendisine verdirmektir. Çocuğun kendine güven duymasıru öğretmek ve bunu pekiştirmektir eğitimin amacı. Bizim egitimimizde çocuk kendi kendisiyle banşık vc giivenli olabiliyor mu peki? Kesinlikle hayır. Biz, bırakın eğitmeyi, öğretmeyi bile hakkıyla yapıyor muyuz? Bunda herkes bir biçimde suçlu... Yabancı dille egitim yapan Tiirk vc >abancı liseler ne okulu? Önce onlan bir tanısak... Ben de onu sorup duruyorum, işte bu okullar ne okulu? Yüksek zekâlılar, seçilmişler okulu desek... Bir ya da iki yıllannı sırf yabir düzeyi niye tutturamıyor? Eğer dil ağırlıklı olduklannı savunuyorsak bu okullann, 15 yaşındaki çocuk kendi arzusuyla seçer okulunu, velisi onun adına seçmez. Diğer liselerde dil dersinden kalmak kaJdırıldı. Niçin bu okullarda da bu yapılmaz? Üstelik iddialı okullanz biz, sınavla alıp, sonra da hazırlıkta bırakıp, yeniden özel derse zoriamış oluyoruz. Oilde başansız olan öğrenci daha hazırlıkta neden ayıklanmaz? Görülüypr ki, bu okullann adı konulamamış. Ne olduğu bir yana, ne olmadıklan bile belirlenememiş... Bu noktada çözüm için ne öneriyorsunuz? Hazırlık sınıflan için söylüyorum, öğretilmek istenen müfredat programının, haziran ayına dek yüzde 45'ini beceremeyen öğreııcinin yerine daha çok zaman yisoruları deşmeliyiz. Demeliyiz ki sözgelimi, bunlar sahiden, fen liseleri gibi yabancı sermayeye biraz dil biraz fen bilen teknokratlar yetiştirmek üzere mi açılmışlardır acaba? Eğer dil liseleri olarak sürmeleri isteniyorsa, ne yapabiliriz? Yoksa 'brain drain'i (beyin göçü) kolaylaştırmak için mi her gün bir yenisi açılıyor? Bu okullarda matematik ve fen dersleri yabancı dille okutuluyor, bu yanhştır. Böylece bu dersler yok yere daha da zorlaştırılmakta, ezbercilik köniklenmektedir. Yabancı dil öğretimine katkısı kuşkuludur fen ve matematiğin yabancı dille öğretilmesinin. Bu okul çıkışlılar niçin ODTÜ ve Boğaziçi'nin dil barajına takılıp birer yıl daha hazırlık okuyorlar acaba? Bu okullar niçin hep tüketici kalmışlar da üretici olmaya niyetlenip tek bir kitap olsun çevirmemişlerdir?! ta olan yabancı yapıtları kim denetler? Anadili ile düşünüp yaratmak varken, en seçkin beyinler rüçin iki ayrı dilde düşünmeye sevk edilerek, verimsiz kılınır? tki musluğu birden su boşaltan çeşme örneği, suyun gücü niye kesilir? Dil öğrenmenin bazı kişiler için ne denli zor olduğunu da hesaba katar ve bu kadar hızlı uzmanlaşan bir dünyada yaşadığımızı da göz önüne alırsak, bu okullann: İlkokula dayalı olması, fen ve matematiğin yabancı dille okutulması, bu denli çok öğrenciye, bu denli az ayıklama ile bunca zayıf eğitim kadrosu ile gidilmesi, bunca merkeziyetçi bir anlayışla, ülke çapında sınavlarla bu okullara alınan öğrencilerin sonradan dildeki ilerlemelerinin denetlenmemesi, ayıklama sisteminin hazırlık sınıflanndan itibaren işletilmemesi gibi olumsuzluklanmn giderilmesi ge Çocuk sınavı atladı ve okula girdi diyelim, peki sonra?.. Zaten asil sorun, okula girdikten sonra. Her biri ayrı bir dil sayılabilecek matematik, kimya dıllerinden koruyup bir yıl boyu sırf yabancı dil gösterdiğimiz çocuk, günlük konuşma akışında o iki dili karıştınyor ilk önce. Böylece Kolejlere hazırlık ana sınıfı Turkilizce dediğim garip bir dil çıttst kitspUn ve alıştırma kitaplan kıyor onaya. "Kuiz olduk" diyor, ile daha küçiik yaş grubu çocuk "Gazetenin edlerini gördünüz lara doğru tırmandınlması hak mü" diyor. Veli de, "Çocu|um kında bu kördövüşiin, neler de saynsta n'apü acaba" diyor. Diller, organizmalar gibi canlıdırlar. mek isterdiniî? Kırpılır, büyürler. Kimi dil dallatnsaf derim. Hazırlık öğrenci m ra aynlır, kimi dil kısırlaşır. Suyaniatıyor: "Evimizin karşısındaki la yağın bir arada bulunması örilkokulu atlayıp. üç km. ötedeki neği oluyor bizim iki dilin çocukokula, iki araç degişlirerek gider ta yaşaması da. Suyla yağ ayrı ayn dim. Çiinkü karşımızdaki ilkokul dursa da bir aradayken ikisinin de da, (este ayırabilecekleri zaman tadı değişmiştir. Karışmadan önda, müzik, beden, resim derskri ceki tatta degildir su da yağ da... ni işleyerek zaman ziyam yapıyor Veli deseniz yabancı dile ayarlı du öğretmenler." Şimdi soranm si okulda, kimseyle anadilinde anlaze, bu çocuk kazançta mı, kayıp şamayacağının korkusuyla gelmita mıdır? Testkolik b ; r egitimin yor çocuğunun durumunu konuşsonucu değil mi, gazetelerin kar maya. öğrenmeye çalıştığı dilde ton eklerini çocuklannın elinden hiçbir anısırun olmaması da çocuk kapıp da yapıştıran yetişkinler? için olumsuz bir etken. O dilde Elişine, yoruma, yaratıcılığa set çağrılmanın, o dille kavga etmeçeken bu sistemin zarannı bir gün nin, oynamarun tadını almamış gelecek, anlaması gerekenler de çocuk, dipli köklü tat alamaz, öğanlayacak, ama korkanm geç ola rense bile o dili. Bizden giden cak... Dersleri yirmi birinci yüz azınlık vatandaşlar, gittikleri ülyıla uygun işlemeye ve yeni çağın kede Türkçe sevinir, Türkçe küfinsanını yetiştirmeye mecburuz... rederlermiş, biliyor musunuz? Bu yarış sportmence bir yanş mı? Çocukların bilgi düzeji Siireeek KAMUOYUNA Cezaevlerinde baskılar artarak devam etmektedir. 1 Ağustos Genelgesi'nden kaynaklanan uygulamalara karşı Eskisehir Cezaevi'nde 1 ayını dolduran açlık grevi yurdun dört bir yanındaki cezaevlerinde dayanışma grevleriyle desteklenmektedir. Aşağıda imzaları bulunan bizler, açlık grevlerine neden olan 1 Ağustos Genelgesi'nin kaldırılmasını istiyor, cezaevlerinde uygulanan insanlık dışı baskılara son verilsın diyoruz. Münir Ceylan (Petrolİş Genel Başkanı) İlhan Dalkılıç (Otomobilİş Genel Başkanı) Necati Altınkaynak (KristalIş Genel Başkanı) Yener Kaya (Deriİş Genel Başkanı) Vahdettin Karabay (Laspetkimİş Genel Başkanı) Yurdal Şenol (TÜMTİS Genel Başkanı) M.AIİ Evcit (BANKS Genel Başkanı) • Hüseyin Doğdu (Petrolİş Genel Sekrteri) Tekin Akın (Petrolİş Genel Mali Sekreteri) • Mehmet Çelik (Petrotİş Teşkilatlanma Sekreteri) Mustafa Çavdar (Petrolİş Genel Yönetim Sekreteri) Ziya Karadeniz (Kristalİş Gn. Bşk. Vekili) Mehmet Uludağ (Kristalİş Genel Sekreteri) Şazi Mertot (Kristalİş Genel Mali Sekreteri) Fikret Alkan (Kristalİş Genel Eğitim Sekreteri) Halil Altunay (Laspetkimİş Genel Sekreteri) Şerafettin Yığın (Laspetkimİş Genel Bşk. Vekili) Cemal Çelik (Laspetkimİş Genel Mali Sekreteri) Ahmet Metin (Laspetkimİş Y.Kurulu Üyesi) Mehmet Çapar (Otomobillş Genel Baş. Yard.) Celal Özdoğan (Otomobilİş Genel Sekreteri) Eyüp Öner (Otomobilİş Genel Mali Sekreteri) İsmail Aykanat (Otomobilİş Genel Örg. Sek.) Mahmut Karakoç (Otomobillş Genel Eğitim Sekr.) Nevzat Yazgan (Deriİş Genel Sekreteri) Munzur Pekgüleç (Deriİş Genel Başkan V.) Mehmet Kılıçarslan (Deriİş Genel Eğitim Sekreteri) Ibrahim Kızıltan (Deriİş Genel Mali Sek.) Sabri Topcu (TÜMTİS Örgütlenme Sek.) Atıf Yıldız (BANKS Genel Sekreteri) Erol Ayar (Banks Gen. Mali Sek.) 96 yönetici kapalı toplantıda neler konuştu? Paşalar ve emniyetçiler, gazete yöneticileri... Asil Nadir: "İşin arkasında rakip indastrialistler var." 2000'e Doğru, Sabah, Hürriyet, Bugün, Baromtre, Gtrgırve rakip sanayiciler izleniyor, dosyalanıyor. ITTPTT işbirliğiyle telefonlarda Asil Nadir kulağı. MİT'teki Asi! Nadir dosyasına hamle, fakat... MİT'i 2000'e Doğru'nun üzerine sürme planı. Kıbrıs. Günaydın, Güneş ve Nokta'mn Rum düşmanlığı. BAŞKENTJN VESİKASIZLARI. SATILIK VÖCUTLARIN SOSYOLOJİSÎ. TÜLAY, ŞEHNAZ VE DİĞERLERİ İÇLERİNİ DÖKTÜLER, DÜNYALARINIANLATTILAR. "TOPRAKTAN KIZ FIŞKIRIYOR". DEMİREL'LE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ÜZERİNE: "HVREN'İN SÜRESİNİN UZATILMAS112 EYLÜL'ÜN DEVAMIOLUR". VAN'DA ASAYİŞ ZİRVESİ. CUDİ DAĞI'NDA SONUÇ ARAYIŞLARI... BİR BANKA NAStL SOYULUR? Adaletten manzaralar. Turgut İnal anlatıyor...* Amerikan ekonomisini yakından inceleyen ünlü bilim adamı N.R. Keppe: "Kapitalizm 21. yüzyılı göremeyecek" • Thatcherizmin dibi göründü • Yunuslann, maviliklerin dünyası: Big Blue * Parmaklıklar ardında fotoğraf tanıklıkları • Doğu Perinçek, Asilkan Nadir'in "batmayan uçak gemisini" yazdı • Cemal Süreya'nın "Söz senaryosu" • Yaz tatilinde de din dersJerine devam: "Muhammed'in doktorluğu" • Necati Cumalı'dan "Etıler Mektuplan" • 31 Temmuz Pazartesi günü ASİL GRUBUNUN SHERATON TOPUHTISI Asil Nadir5: Rakiplere saldırı hazırlığı Türidye'nln her yerinde satışa sunulacak SINAVSONUÇ • ÖSYM Sonuçları sadece 'SINAVSONUÇ" Gazetesinde açıkfanacak, liste başka hiçbir gazetede yer almayacak. Cazetesinde CAGRI Anayasal dayanaklardan yoksun sıkıyönetim mahkemelerinde ve DGM'lerde 12 Eylül gerici militaristi ideolojisine göre yargılanan, işkence gören, davaları sonuçlandırılmayan ve uluslararası hukuk sözleşmeierine uyulmayarak insanlık dışı haksız uygulamalara maruz kalan TBKP önderleri Kutlu Sargın'ın serbest bırakılması ve toplumsal bir gereksinim olan Komünist Partisi'nin özgürlüğünün tanınmasını istiyoruz. AnaDev Yol davasının insanlık ve hukuk dışı uygulamalar sonucu verilervkararını "reddediyoruz." Eskisehir, Çanakkale ve tüm cezaevlerindeki "1 Ağustos Genelgesi"ne karşı yapılan direnişlere demokrat kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz. LÜLEBURGAZ ADIMLAR GAZETESİ OKURLARI ADINA NECİP TIRPAN, O. LÜTFÜ KARAKUZ, MİTHAT KASAPOĞLU BAKIRKÖYLÜLERDEN KAMUOYUNA Kaynağını 1 ağustos genelgesınden alan baskılar cezaevlerinde artarak devam etmektedir. Bizler bu uygulamalan ve özellıkle Eskisehir Ozel Tıp Cezaevi'ndeki baskılan kınıyor ve lüm sıyası tutukluiann Sıkıyönetim Mahkemeleri'nde değil, sıvıl mahkemelerde yargılanması için tum demokrat kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz. Hüseyin Özkahraman (Diş Hekımi, Bakırkoy Halkevi Başkanı), Hüseyin Üzüm (Muhasebeci), Ozdemir Deveçi (Öğretmen), Seza Onus (Mühendis), Ahmet Arşian, Mustafa Aksoy (isçi), Ömer Uzun (İsçl), Zeynep Yıldız (İsçi), Nlhat ipek (isçi), Kamile Koç (İsçi), Saadettin Kaya (İsçi), Emine Bestedi (İsçi), Betül Kılıç (İsçi), Kenan Polat (İsçi), Kemal Kartı (İsçi), Emine Kurt (İsçi), Kemal Gül (İsçi), Kibriye Torka (İsçi), Tefide Sümer (İsçi), Mevkude Balcı (İsçi), Emine Karaca (İşçi), Nesrin Çalışkan (İşçi), Isa Incekara (İşçi), Remzi Kılıç (İşçi), Mustafa Göllücü (İşçi), Dilek Yıldız (İsçi). Lütfi Yeşirtepe (İsçi), Hüsamettin Keskin (İşçi), Feyzullah Yeşiltaş (İşçi). Emel Özdemir (İşçi). Alı Çetinkaya (İşçi), Orhan Blngol (İşçi), Akgul Ocal (Hesap Uzmanı), Servet Yazan (Muhasebeci), NiyazJ Ozgül (Avukat), Zeki Serinkan (Avukat), Ulutan Gün (Avukat), Hatice Kumbasar (Dfş Hekimi), Lütfi Gündogdu (Diş Hekimi), Melek Doru (Diş Hekimi), Sait Yıldız (Diş Hekimi), Atilla Altaş (Esnaf), Sezai İpek (Esnaf), Mehmet Yüztik (Esnaf), Nuri Mıhlıtas (Esnaf), Paşa Kaya (Esnaf), Orhan Ayyıtdız (Esnaf), Ayhan Ozdemır (Esnaf), Ahmet ipek (Esnaf), Haydar Sedel (Esnaf), Arif Kaya (Esnaf). Hüseyin Delipınar (Esnaf), Hüseyin $ahin (Esnaf), Nuri Aksakallı (Esnaf), Musa Kavak (Esnaf). Hasan Tahtacı (Esnaf), Niyazi Uçar (Esnaf), Necati Besler (Esnaf), Alaaddin Yıldız (Esnaf), Ali Erdogan (Esnaf), Ali Özata (Esnaf), Yusuf Ata (Esnaf), İbrahim Canonde (Esnaf), Hüseyin Plr (Esnafl, Mahmut Keskin (Serbest), Sema Dogan (Serbest), Naime Dilman (Öğretmen), Erol M«rmer (Öğretmen), Tuncel Tekin (öğretmen), Mustafa Er (Öğretmen), Muhlttln Gençosman (Serbest), Mehmet Erbek (Esnaf), Denlz Bayar (Sekreter), Sabahattin Usta (Serbest), Nurhan Özpolat (Sanatçı), Mustafa Özkahraman (Teknisyen), Rıza Gülkanat (Muteahhtt), Ayşegül Haratacı (Sekreter), Enis Baykal (Ekonomist), Eser Durmaz (Biyolog). Ayşen Karataş (Biyolog), Pervin Taytaş (Mühendis), Bulent Oyman (Muhendıs), Altan Ozel (Kuyumcu), Enver Gürkan (Kuyumcu), AH Gök (Doktor), Engin Arasan (Doktor). AKTIF • TOROS DAĞLARI KAPADOKYA Uzungol'de yayla 12/17 Ağustos °OĞU "A"*™* KAÇKAR DAĞLARI TATIL ORTAÇAĞI YAŞAYIN! • BOLKAR DAĞLARI KAPADOKYA Ooğa ile içiçe Bolkarlar' 5/10 Ağustos Aladağlarda kamp ve koy yaşamı 12V17 Ağustos 1856 yılında Hmstıyanlar tarafından yapılmıs ve ozeUMert bozulmadan Y**z Unıversıtesı larafmdan restore edtlmışdr Güzelyurt Gelveri KAPADOKYA TEMPO LTel : (4) 125 40 37 125 12 79 Ank. TURIZM Fax: (4) 1258948 Tlx: 46661 KAMUOYUNA (1) Son dönemlerde cezaevlerinde estirilen baskı ve terörü protesto etmek ve Eskisehir Cezaevi'ndeki açlık grevini desteklemek amacıyla 29.7.1989 gününden itibaren 33 siyasi tutuklu süresiz açlık grevine başlıyoruz. Kamu oyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz. ÇANAKKALE ÖZEL E TİPİ CEZAEVİ NDEN P.K.K., T.D.Y., TIKB tutukluları ve M. Can Yüce, Sema Yiğit, Mufret Çakıerk, M. Taş. "Omuzdan tutun beni, halaya katın beni" sözleri hâlâ Egelilerin kulaklarmda. Kısa bir süre önce İzmir'de konuk ettiğimiz, türküleriyle halayımıza can katan Grup Yorum emekçilerine yapılan baskılan kınıyor, kamuoyunu daha duyarlı olmaya çağırıyoruz. TEOS AJANS