27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEMMUZ 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Madagaskar'da darbe girişimi ANTANANARİVO (AA) Hint Okyanusu'ndaki ada ülkesi Afadagaskar'da, darbe yaptıklanm açıklamak üzere devlet radyosunu dün sabah ele geçiren altı kişinin tutuklandığı bildirildi. Madagaskar Enformasyon Bakam Pierre Simon, radyoda yaptığı açıklamada, altı darbe girişimcisinin tutuklandığını ve ülkede durumun normal olduğunu belirtti. Sovyet lideri, grevci işçilerin işbaşı yapmaya başladıklarını söyledi Gorbi îşi tatlıya bağlıyor mihail Gorbaçov dün Yüksek Sovyet"te yaptığı konuşmada, "Çok büyük bir bunalımdan çıkıyoruzGrevler perestroyka için en büyüksınavı oluşturdu" dedi. MOSKOVA (Ajanslar) Sovyet ler Birliği Devlet Başkanı ve Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, iki haftadır grevde olan komiir işçilerinin büyuk bölümünün işbaşı yapmaya başladığını açıkladı. Gorbaçov dün sabah Yüksek Sovyet'te (Sovyet Parlamentosu) yaptığı konuşmada, madenciler grevinin, dört yıl önce başlatılan perestroyka politikası (yeniden yapılanma) için "en trayiik snavı" oluşturduğunu söyledi. AP'nin haberine göre Sovyet lideri konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çok büynk bir krizden çıkmaktayiz. Bu bunahm dört yıllık peres«ro>ka için en çetin anavı oluşturdu." Gorbaçov'un konuşmasında, grevlerden ötüru kömür başkanlığı ve yerel yöneticileri suçladığı, işçileri ise eleştirmediği dikkati çekti. Ancak Sovyet lideri yine de üstü kapaiı biçimde uyarıda bulunarak "Anlaşmazlıklan grev yolu>la çözmeye kalkışmgk, görevlerimizi başarmamızı engeller" dedi. Gözlemcilere göre Gorbaçov bu sözleri ile, grevlerin reform programına darbe vuracağını ima etti. Sovyet lideri, Ukrayna'da Donbass kömür havzasinda grevci 300 bin işçinin yansının işbaşı yaptıklanm. geri kalanların da en kısa DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Hükümetin taahhüdü Çok İyi Oldu, Çok... Pazar gecesi saat 22.15'te TV'nin ikinci kanalında "Acı Nikah" adıyia gösterilen, "Güzel Antonio" filmini izlediniz mi bilmiyorum. Herhalde okurianmızın çoğu, başrotlerini Marcelto Mastroianni ile Claudia Cardinale'nin oynadığı, Botognini'nin maço toplumundaki erkek iktidarı kavramını inceden inceye alaya alan filmi TRT yönetimi tarafından yer yer kabaca makaslanmıştı. Neyse ki, çoğu halde "izleyen, gösterenden arif olduğu" için filmin özü yine de anlaşılıyordu. Yine aynı hafta içinde salı günü, Marcel Carnei nin başyapıtlarından "Yasak Oyunlar" da oynarken, "gelen telefonlar" bahane edilerek, birden yaymdan kaldınlmamtş mıydı?. Önceki gece filmi izlerken, geri kafalılığa, bağnazlığa, dar görüşlüğe, gericiliğe aydın diyen; dangalaklıgı, yağcılığı, çıkarcılığı, ilkesizliği ve bılgisizliği erdem sayan bir toplumun uçurumun kıyısına geldiğinı düşünüyordum. Sonra birden, son zamanlarda TV'deki akıl almaz sapıklıkları anımsayınca, kavram kargaşasının doruğa varmış olduğu toplumlarda, kimi zaman böylesine belirgın çelışkMerin çok yararlı sonuçlar da doğurduğunu düşünmeden edemedim. Gerçekten, bağnazlığı, Özal yandaşlığını, yenilik ve özgürtük düşmanlığını en uç noktaya vardırmış; aklı bağnazlığıyla, becerisi düşünce özgüriüğü düşmanltğıyla ters orantılı olan Kerim Aydın Erdem yönetiminin çok kritik bir dönemde TRT'nin başına gelmesinin Türkiye açısından büyük yararlar sağladığı açıktır. Bilindiği gibi, Sayın Özal üç aday arasında kendi dümensuyuna en fazla girecek kişi olarak gördüğü Kerim Aydın Erdem'i, siyasal oyunlanna en fazla hizmet edebilecek bir kişi olduğunu düşünerek TRT'nin başına getirmiş bulunuyor. Kimi yazar arkadaşlarımız, Kerim Aydın Erdem'in ilk girişimleriyie birlikte Cem Duna'ya ağıt yakmaya, Duna döneminin erdemlerini stralamaya,' Ah Cem Duna neredesin?" demeye başladılar. Doğrusu Sayın Duna ile ilgili övgülere olduğu kadar, bu tür yakınmalara da katılmak olanakstz gibi görünüyor. İyi yetişmiş, Türk bürokrasisinin en seçkin odağı olan Dışişleri'nde yıllar yılı çalışmış (bu sonuncu özelliğin her zaman tek başına belirlı bir öğe olmadığımn en iyi örneği, Erhan Vuralhan'ın da bir Dışişleri üyesı olmasıdır) olan Cem Duna belki kişisel yaşamında uygar, açık göruşlü, hatta hosgörüiü bir kişi olabilir. Ama Cem Duna yönetimi, TRT'si yine de Özal iktidarının hizmet çizgisi dışına taşamamıştı. Nitekim Sayın Duna'nın istifası sırasında, göreve Başbakan'ın isteğiyle geldiğini ve yine onun isteğiyle ayrıldığını söylemesı bile, TRT kurumu kavramını nasıl anladığını açıkça ortaya koyan bir ikrardı. Ancak Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek gerek. Cem Duna ve yakın çalışma arkadaşları Sayın Özal'ın çıkarları doğrultusunda yayıncılıklarını sürdürürken, kimi çevrelerde olumlu görüntü yaratacak, kimi alanlarda ileri ve başarılı yayıncılık yapacak beceriyi de göstermışlerdi. Yanlı yayıncılıkta böylesi bir becerinin gösterilmiş olmasının, ANAP'ın en gerici kanadmda büyük tepkiler doğurması, yayın ilkelerinin doğruluğundan çok, sözü edilen kanadın yanlı yayıncılığın çarpık gerçeklerini bile doğru kavrayamayacak bir kafa yapısında olmasından doğuyordu. Televizyonun büyüsü, onun, Frenklerin deyimiyle bir "budala kutusu"na dönuştürülmesi halinde etkili olabilirdi. Kimi zaman söylenen doğruların, kimi zaman yapılan güzel yayınların arasına sıkıştırılacaktı ki, mesajlar inandırıcılık kazanabilsinler ve büyük toplulukların kutuya aval aval bakıp her söyleneni kabullenmesi sağlanabilsin. İşte Cem Duna, Başbakan'ın emri ile gelip, emri ile gittiği TRT'de bu başarıyı gösterebilmiştir. Böyle bir başarı, kendisi ayırdında olmasa bile, Özal'ın yaranna, ama halkın zararına olmuştur. Kerim Aydın Erdem'in dünya görüşü ve kafa yapısı ise gerilik, bağnazlık ve Özal sözcülüğünü bir araya getinrken, bunların yanı sıra, bazı programlarda kimi doğruların bir parçasını dile getirmeyi, bazı güzel programlarla ilgi toplamayı bile becerememiş, başka bir deyişle TV'yi budala kutusu halıne dönüştürememiştir. Budala kutusu büyüsünün alttn kuralı, ekranın geriaındekilerin, ekranın karşısındakilerden daha hünerli, daha becerikli olmalarıdır. Eğer ekranın gerisindeki düşünce ekranın karşısındakinden daha beceriksiz olursa, budala kutusu yaratılmaz. Ekranın gerisindekiler, karşısındakilerden daha budala olunca, TV, uyutma aracı olmaktan çıkar ve birden bilinçlendirme yönünde rol oynamaya başlar. Sayın Kerim Aydın Erdem işte bunu başarmış ve halkımıza büyük bir hizmet yapmıştır Görülüyor ki, geri kafalılığa, dar görüşlülüğe, gericiliğe aydın diyen; dangalaklıgı, yağcılığı, çıkarcılığı, ilkesizliği erdem sayan kimi yönetimler. istemeyerek de olsa, pek çelişkili bir biçimde topluma hizmet de götürmüş olmaktadırlar. " "Başarması için O'na destek verin..." işçilere bol sabun Casus diplomat "haftan ınyıldızı" NEW YORK (AA) ABD'de casuslukla suçlanan Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey diplomatlarından Felix Stephen Bloch'un Sovyetter'e bilgi verip vermediğine ilişkin araştırma sürerken, Bloch, Amerikan televizyonlarında "haftamn yıldızı" oldu. ABD televizyonu, önceki gün haberinde, Bloch 'un hafta sortu tatilini geçirdiği ev Ue evin yakmında park etmiş ve FBI ajanlanna ait olduğu öne süriilen arabalann görüntülerine yer verdi. Israil Arafath yalanladı KUDÜS (AA) tsrail Başbakanı Izak Şamir'in Basın Danışmanı A vi Pazner, Isfailli yetkililerin, "FKÖ temsilcileri Ue ne Viyana'da ne Paris'te ne de başka bir yerde görüştüğünü" söyledi. Avi Pazner, bu açıklamayı, FKÖ lideri Yaser Arafat'm FKÖ liderliğinden bazı kişilerin, Şamir'in Likud partisinden bazı yetkililerte kısa siire önce Viyana'da göruştukleri şeklindeki sözleri üzerine yaptı. Dıs Haberler Servisi The New York Times Gazetesi'nin muhabiri Sibirya'da Kuznetsk kömür havzasmdan gönderdiği haberde, hükümetin, grevci işçilere yaptığı taahhütleri açıkladı. Muhabire göre hükümet, işçilere önce bol bol sabun göndermeyi vaat etti. Resmi yetkililer 1500 tonluk ilk parti sabunun yolda olduğunu, geri kalanın da peyder pey geleceğini bildirdiler. Hükümet, sabunun yanı sıra, işçilere 32 milyon dolarhk deri ayakkabı, 6.500 ton taze et, 1000 tane buzdolabı, 1000 adet dikiş makinesi ve daha bir dizi tüketim malı gönderiyor. Vlctor Kuznetsov adlı bir maden mühendisi New York Times muhabirine şöyle dedi: "İşçiler haklı olarak greve gittiler. Sabun ve giyim eşyası bulamıyorlardı. Sabun karneye baglanmış durumda. Adara başına iki ayda bir kalıp sabun düşüyordu. Burada unutulmuş bir koloni durumundaydık." Hükümet, çeşitli tuketim malı göndermenin yanı sıra, gece işçilerinin ücretlerine ayda 50 dolar zam yapmayı da kabul etti. Gorbaçov, geçen hafta iki kez, grevci işçilere işbaşı yapmaları çağnsında bulunmuştu. Bu arada Sovyet Parlamentosu dün grevleri görüştü. Yüksek Sovyet üyeleri, yaptıklan konuşmada, kömür madeni grevlerinin, halkın vaatlerden bıktığını gösterdiğini söylediler. Bazı üyeler de grevci madencilere verilecek ödünlerin, bütün sanayi sektörlerinde zincirleme reaksiyona yol açacağı ve diğer sektörlerde de yaşarn koşullanmn düzelülmesi istemiyle grevler yapılacağı uyansında buluhdular. Bir uye, "Yalnızca işçi sınıfı grev yapmıyor. Aksine, botün halk, umutsuzluk içinde olduğunu gösteriyor. Halkımız inancını yitirmiştir, kimseye inanmıyor, çiinkü yıllgr boyunca yalnızca boş vaatler duydu" diye konuştu. Letonyalı bir üye ise "İşçilerin kendi kendilerini örgütlemelerine izin vermek ve resmi sendikalann desteklerini yitirdiklerini kabul etmek zorundayız. Eğer işçiler istiyorlarsa, bağımsız sendikalar kurabilmeliler" dedi. Sibirya'da grevci işçilerin yaptıklan toplantılardan birinde öflteli bir işçi konuşuyor. (Fotoğraf: Reuter) sürede grevi sona erdireceklerine inandığını söyledi. Donbass'taki işçiler hükümetin taahhütlerini tutacağına ilişkin Yüksek Sovyet'ten yasal garanti istiyorlar. Sibirya'nın kuzeyinde ise grevlerin yer yer sürdüğü bildiriliyor. Kuzey Sibirya'da Pechora bölgesinden bir milletvekili dun parlamentoda yaptığı açıklamada Vorkuta kömür havzasında grevlerin devam ettiğini söyledi. Gorbaçov, yaklaşık iki haftadır devam eden grevlerin ekonomiye ağır darbe indirdiğini, özellikle metalurji sanayiinin büyük zarara girdiğini belirtti. Sovyet lideri pazar gecesi bir televizyon programında da "Grevcilerin taktiklerini onaylamadığını, ama grevlerin kendisi için büyük esin kaynağı olduğunu" söyledi. Gorbaçov, "Bütun sorunlann açıklıkla ve gecikmeden incelenmesi gerekiyor. Mevcut durum bu. Çıkış yolunu buluyoruz, ama durum hftiâ gergin" dedi. SSCB'de yeni glasnost örneği Moskova, HitlerStalin anlaşmasını ilk kez kabul etti BONN (AA) Nazi Almanyası'nın lideri Hitler ile SSCB lideri Stalin arasında, Avrupa'run ikiye bölünmesi konusunda gizli bir anlaşma olduğu, SSCB tarafından ilk kez resmen kabul edildi. SSCB Komünist Partisi Merkez Komitesi Uluslararası lşler Bölüm Şefi Valentin Falin, önceki gün Federal Alman ZDF Televizyonu'nda yayımlanan demecinde, Doğu Avnıpa'yı çıkarlara göre ikiye bölen böyle bir anlaşmanın varlığını kabul etti. Buna göre, Batı ve Orta Polonya Hitler Almanyası 1 na, Doğu Polonya, Estonya, Litvanya, Letonya (Balük cumhuriyetleri) Finlandiya ve BesarabHaziran ayı başında, Sovyet tarihçi ve gaya SSCB'ye veriliyordu. zeteci Lev Besymensky, Sovyet yetkililerin FeBu gizli anlaşmanın Moskova tarafından deral Almanya hükümetinden aldığı bu anlaşkabul edilmesi, Sovyetler Birliği'nin iç politi manın bir kopyasıru yayımlamak niyetinde )1kası açısından önem taşıyor. 1940 yılına ka duğunu söylemişti. Besymensky, Bonn'da yapdar bağımsız olan Baltık cumhuriyetleri, bu tığı açıklamada, "Bu anlaşmayı herkesin anUması için yayımlamak zorundayız. Zira, geanlaşmanın iptalıni istiyorlar. lecek için geçmişin bilinmesi çok önemlidir" Moskova, 1939yılında Nazi Almanyası'nın demişti. Polonya'yı işgal etmesi ve daha sonra Baltık Federal Almanya hükümetinde ise bu ancumhuriyetlerinin Sovyetler Birliği'ne ilhakı laşmanın mikrofilmleri bulunuyor. Anlaşmanı sağlayan bu anlaşmayı kabul etmeyi uzun nın orijinal metni, tkinci Dünya Savaşı sırasmda yok olmuştu. yıllardır reddediyordu. Kampuçya için görüşme PARİS (AA) Kampuçya Başbakanı Hun Sen ve direniş lideri Prens Norodom Sihanuk, ülkede barışın sağlanması konusunda gelecek hafta yapılacak uluslararası konferanstan önce, aralanndaki görüş ayrılıklannı gidermek amacıyla dün Paris'te bir araya geldiler. İran'da 22 idam TAHRAS (AA) Iran başkenti Tahran 'da dün sabah "hayat kadını ve uyuşturucu kaçakçılanndan" oluşan 9'u kadın, 4'ü Afganistan vatandaşı toplam 22 kişi idam edildi. IRNA Ajansı, kadınların Tahran dışındaki bir hapishanede sabaha karşı idam edildiklerini, erkeklerin ise şehir içindeki değişik meydanlarda darağacına gönderildiklerini bildirdi. Papandreu hakkııİdâ bir iddia daha STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'ın eski Başbakanı PASOK lideri Andreas Papandreu, son iki hafta içinde üç ayrı skandal olayından sorumlu tutuldu. Yunan Hava Kuvvetleri'ne satın alınan 80 adet savaş uçağının maliyeti yeniden gündeme gelirken, 198185 yıllan arasında aynı zamanda Savunma Bakaru olan Papandreu'nun bu alışveriş ile Yunan devletini 500 milyon dolar zarara soktuğu iddia ediliyor. Yunanistan'da 18 haziran seçimlerinden sonra belirlenen üç ay ömürlü "geçid" hukümete destek veren partilerden sağ eğilimli Yeni Demokrasi (YDP), Papandreu aleyhinde Yunan Parlamentosu'nun gündemine bu konu ile ilgili bir soru önergesi getirmek ısliyor. Ancak geçici hükümeti destekleyen komünist partileri YDP'rıin gösterdiği delilleri "yetersiz" bulduğu için soru önergesini desteklemekten şimdilik çekiniyor. Bu amaçla YDP ile Sinaspismos parlileri arasında yapüan görusmeler hafta içinde de sürecek. YDP çevrelerinden edinilen bilgilere göre, Papandreu'nun söz konusu savaş uçaklanndan "komisyon" aldığjnı gösteren belgelerin ortaya çıkanlmasından sonra komünist partileri de soru önergesini destekleyecek. YDP'nin iddiasına göre, 1985 yılında Yunan Hava Kuvvetleri'ne satın ahnmasına karar verilen 40 adet Fransız yapımı Mirage2000 ve 40 adet Amerikan yapımı F16 tipi savaş uçakları devlet bütçesini sarstı. Yunan Hava Kuvvetleri'ne 'tek tip' savaş uçağı ahnmasının daha uygun olacağına inanan YDP, iki ayn tipin seçimini Papandreu'nun 'kasıtlı' olarak yaptığını ve bu yöntemle milyonlarca dolarlık zarara girildiğini iddia ediyor. Papandreu, boyiece ülkede "Koskotas skandalı" olarak tanınan banka yolsuzluklan ile Yunan siyasi ve askeri kişilerin telefonlannın dinlenmesı skandalından başka şimdi de savaş uçaklanndan komisyon almakla suçlamyor. BAŞSAĞLIĞI Yönetim Kurulu üyemiz Sayın YAMAN ACAR'ın kayınpederi BAŞSAGLIGI Genel Müdür Yardımcımız Sayın YAMAN ACAR'ın kayınpederi Sağlam bir temef kazandınn!" BÜLENT ERKKAN'ın vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz. NASAŞ SPOR KULÜBÜ BAŞSAĞLIĞI Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın YAMAN ACAR'ın kayınpederi vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz. BÜLENT ERKKAN'ın BAŞSAĞLIĞI Yönetim Kurulu üyemiz Sayın YAMAN ACAR'ın kayınpederi vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz. BÜLENT Ü ERKKAN'ın NASAŞ BUYUK KAYBIMIZ Temel Britannica'nm 32. fasikülü bu Pazartesi çıktı. Aldınızmı? TEMEL BRITANNICA GENEL KURUL ILANI Türkiye Y0Iİ5 Sendikısı İsıanbul (1) No.'lu Şubemizin Olağın Gend Kurulu 19.8.1989 tarihınde saat 9.30'da Cağaloğlu Gızrteciler Cemiveti Burhan Felek Toplamı Salonu'nda ajağıdaki gündemı görüşmek üzere loplanacaktır Olağan Genel Kurulumuz, 19.8.1989 günlü lopbnusındi çoğuniuk sağluıamadığı takdirde ikinci toplamı 2.9.1989 gunü aynı yer ve saatte yapılacaktır. GÜ>DEM 1. Yoklama 2. Açıhş Konuşması 3. Di\an Seçimi 4 Sa>gı Duruşu 5. Yönetim, Denetleme, Disiplin Kurulları asil ve yedekleri ile üst kuruJ delege adaylannın tesbiıi, 6. Yönetim, Denetleme \e Disiplin Kurulu raporlannın müzakeresi, 7. Kurullann ibrası (Mâli konular harıç) 8. Zorunlu organlann seçimi (Yönetim, Denetleme, Disiplin ve Üst Kurulu deiegelerin seçimi) 9. Kapanıs. llan olunur. BORUNAS Yağmurlama Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş. vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz. Ü BÜLENT ERKKAN'ın BAŞSAĞLIĞI Dernek Başkanımız Sayın YAMAN ACAR'ın kayınpederi Çağdaş Türk resim sanatının öncülerinden ve üniversitemiz emekli öğretim üyesi, ressam İSTANBUL YOLİŞ (1) NOLU ŞUBE YÖNETLM KURULU Prof. CEVAT kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Türk sanat çevrelerinin, ailesinin ve camiamızın acılarını paylaşır, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliriz. NOT: Merhumun cenazesi 25 Temmuz 1989 sah günü (bugün) saat U.30'da üniversitemizin Fındıklı merkez binasındaki töreni takiben, MaJtepe Yüzevler Mezarlığı'ndaki aile kabristanında toprağa verilmek üzere öğle namazında Teşvikiye Carnii'nden kaldırüacaktır. KAHRAMANMARAŞ 1. SULH CEZA MAHKEMESİ 1988/38 1988/2293 Şaik Yurtman 28381 Harun Çoban K.H. Muzaffer Taşçı Yusuf ve Ferihadan olma 1954 D.'lu K. Maraş Kayabaşı Mh. Nüf. kayıtlı olup halen aynı nıahalle Ferik Sk. No: 42'de oturur, evli 3 çocuklu, okur yazar, sabıkasız ,T.C, Islam. Suç : Gıda Maddeleri Nizamnamesine muhalefe: Suç Tarihi : 9.10.1987 Karar Tanhi: 15.11.1988 HÜKUM ÖZETİ: Yukarıda açık kimliği ve musnet suçu yazılı bulunan sanık Muzaffer Taşçı hakkında açılan kamu davasının yapılan açık duruşması sonunda TCK'nın 398, 6474, 72, 402/1, 402/2. maddeleri gerefcince 32.000 lira ağır para cezası, 3 ay meslek ve sanatının tatiline ve 7 gün işyerinin kapatılması cezalarıyla cezalandınlmasına, hüküm özetinin tirajı 100 binin dzerinde olan Ankara tstanbul ve tımir de yayımlanan gazetelerden birinde ve mahalli gazetelerden birinde ilan ettirilmesine karar verildiği ilan olunur. Basın: 27475 Esas No Karar No Hâkim Kâtip Davacı Sanık : : : : : : DİRİNAS Alüminyum İzolasyon Sanayi ve Ticaret A.Ş. vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz. BÜLENT ERKKAN'ın MİMAR SİNAÎV ÜNÎVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ SATILIK YAZLIK Basınkent IV (Silivri) 55 m 2 , K ada, 2. Blok D: 16 Tel: 516 57 97 YASAKII Mehmet Başaran 2000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Tıirkocağı Cad. 3941 Cağaloğlutstanbul Alüminyum Sanayicileri ve İşadamları Derneği
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle