25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUML e e teoroloji Genel Müduriüğü'nden alınan bilgiye gcre; yurdun ku2eydoğu kesimieri pa.çalı buluflu, Ooj}u Karadeniz'ın kıyılarımn doğusu sajanak yağıslı fttekl yerter az bulutlu ve açık geçecek, hava sıcakiıginda önemlı bır değişikiik olmayacak, rüzgâr kuzey ve üoğu yonieröen hafif araşra orla kuvvette esecek Denizierimizde rüzgâr: Akdenizde günbatıaı ve karayef diğer detıizlerimede yıldız ve poyrazdan 5S Ege ve Bat Akdeniz açıklarında 67 hızla esecek tahmini dakn vuksetdigı 051.5, Ege ve Batı Akdekuvvetinde saatte 1021 Eje ve Baü niz açıMarmda 34 m. goruş uzaMığı 1015 km dolayında buluAkdeniz açıklannda 2733 deni2 rnü nacak \ftn &Mu'nde liava; *z buluttu ve açık geçecek. Ruzgâr taney ve batı yörılerrJen hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Göl küçük dalgalı. göruş 1015 km. dolayında bulunacak. j ya0mu'>u HABERLER TURKIYETJE BUGUN AAanı Adapazarı Adıyaman 25 TEMMUZ 1989 DUNYA'DA BUGUN Lenînjrad Mılano Momreal Moskma Mümh üondra Madrıd M Afyon A«n Ankara Aydm BaMesir Büecik Antakya Antalya Artvin 35°24°»yartBk/r 30° 17° Edirne 38°24°Erancan 30° 14° Erzurunî 36°17° Eskişehir 3O°15°Gazi»ıtep 336°Q A B B A B A B ST^Ktn 40°25°GumushaneB 26° 15° Hakfcari B 36° 19° jspara A 32° 17° jstenbul B 30° 17° izmır A Brttis Boiu j?ufM va11*016 ^™J j;«B 35°17°Kasemomı B 25° 11° Kayseri 32° 18" Kırtfcrelı 3 f ° 19° Konya 26° 10° Küöhya 34°17°M*alya B 4t 25 Ma«sa 30° 15° K.Manış 32°ie°Mersın 32°12°MuJla 29°14°Muş 39°24°Nifl* 25°20°0rdu 27°13°Fta 36° 23° Samsun 32° 16"Stırt 28°18°Sno(i 34°22°Sıvas 35° 15" Tetordağ 26° 11° Trateon 30° 10° Tunceli 28° 17° Uşa« 30° 14° van 30° 14° Yozaaı 36° 19° ZbnguKJalc 0 o A A A A B A 8 B B B B B B B B A B B B 34° 20° 35° 22° 32° 24° 35°21° 35° 17° 29" 14° 25° 20° 26° 13° 25° 19° 4f>26° 25° 18° 27° 13° 29° 18° 25° 20° 38° 21" 30° 14° 35° 21° 30° 14° 24° 11° POLinKA VE OTESI MEHMED KEMAL İşkenceyı hem yapıyorlar hem de yadsıyorlar. Ülkede işkence var. Bunu, işkenceyi görenler de yakınlan da biliyorlar. Dtşardan da işkence saklanamıyor, haber alıyorlar. 12 Eylül generallerinden biri işkenceyi yadsımamış, açıkça söylemişti: "Ne olur söyletmek için birkaç tokat atıldıysa?" Bir yazıdan ötürü 1981 yılının 5 haziranında gozaltına alınmıştım. ilkin Gayrettepe'ye götürdüier, sonra Selimiye'ye gönderdiler. İçerde bir aydan çok kaldık. işkencenin, çıktığımda ilktanıklarından biri oldum. Müdüriyetin ait katında işkence yapılıyor, insan lar hücrelere tıkılıyordu. Bir gün sular kesildi, ait kata indiğimde görmüştüm. Selimiye'ye ise işkenceden işleri bitmiş çarpık çurpuk olmuş gençler getiriliyordu. Dahası, yeni bir ipucu elde etmek için işkenceden geçmiş olanlara, yeniden alınıp işkence yapılıyordu. Yıllar var ki işkence bizde.bir sorgulama yöntemidir. Devlet bu yöntemi uzmanları aracilığıyia kullanır. 12 Eyiül'den sonra işkence daha da geliştirildi. Her içerı düşen ya işkence korkusu ya da işkence ile karşılaşıyordu. Herkesin korkusu, karakola duşmeyeyim de ne olursa olsun'du. Hani bir zamanların Cevriye türküsünde 'Karakolda ayna var' dizesinde olduğu gibi, 'karakolda işkence' var. 'Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar' sözü de dayak zoruyla verilen ifadedir. jfadeler birbirini tutmadı mı, 'işkence zoruyla' alındığı belli olur. Yargıç sorar: "Bak oğlum, orda ne demişsin burda ne söylüyorsun?" "Efendim işkence zoruyla öyle söyledim." Bu ifadelerin kimi kabul edilir kimi edilmez. Yıllar sonrası, tümden suçsuz kimselerin suçlu gibi mahkum oldukları görülmüştür. İşkence altında sorgulama bir yontem olarak benimsenmiştir. İşkence altında sorgulama yapılıyor sonra bu ifadelerle insanlar mahkum ediliyor. işkence altında sorgu nasıl önlenebilir? Burtun önlenebilmesi için Prof. Faruk Erem hocamıza göre Ceza Usulü Yasası degiştirilmelktir. Yapılacak yeni yasa diyalekte dayanmalıdır. Hocamız, "Sözlü savunmayı kaldırınız, arkasından engizisyon gelir" diyor. "İşkence yoluyla alınan ikrara dayalı hüküm yanlıştır. İşkenceye dayanabilen insan düşünülemez. Zor, gerçeği yok eder." Her karakola düşenin korkusu işkencedir. İşkence sorguda bir yöntem olmuştur. Yetkililer işkenceyi yadsısalar bile, herkes bilir ki, karakolda nasıl ayna varsa, işkence de vardır. Her avukatın birinci işi sanığı işkenceden kurtaımaktır. İşkenceden kurtulmanın birinci yolu, yargıç karşısına tez elden çıkmaktır. Avukatlar, aman sanığı yargıç önüne çıkann diye yakarırlar. Sanığı işkenceden kurtarmaya çabalayan avukat da bazen ışkencecilerin eline düşebilir. "Sen de karakolluk olmasan, bunun avukatlığını almazsın!.." Dun bu korku vardı, bugün de var. Rahmetli Şevket Süreyya anlatırdı İstiklâl mahkemesinde sanığı savunan avukat, "Biz, biz, biz.." derken, yargıç sorar: "Sen kimsin?" "Sanığın avukatı." "Öyleyse sen de sanığın yanına geç!." Geçende gazetede okudum, karakola düşen sanığı aramaya çıkan bir bayan avukat gozaltına alınmış, biraz okşanmıştı. Bir karakol deyimi var: Parçalamak... yani işkence gorüp görmemek... Birbirlerine sorariar: "Parçalamışlar mı?" "Hayır." "Öyleyse tez elden kurtarmaya bakalım." Karakola düşüp de parçalanmadan çıkan, bir süre için kurtulmuştur. Bir an önce yargıç karşısına çıkmak, parçalanmaktan kurtulmak demektir. 1 e * Ybrt Pans Prag Riyad Roma Sofya Osio Karakolda Ayna Var... r m S s j BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ En kötü, berbat. 2/ Asya'da bir iilke... "İrlanda Cumhuriyet Ordusu". 3/ Eski Mısır'da guneş tanrısı... Tütün dizmek, kurutmak ve işlemek için kuüanılan iistü kapalı sergi. 4/ Kesilcn kumaşın kenarına, ipliklerin atmaması için yapılan çapraz ve seyrek dikiş. 5/ Kimi dillerde erkek cinslen sayılan sözcük.... İlave. 6/ Türk müziğinde bileşik bir makam... Ateş. 7/ Bir renk... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfleV... Telefon sözü. 8/ Lifleri ip ve çuval yapımında kullanılan bir bitki... Çok yapıt ortaya koyan, verimli. 9/ Aptâl, sersem. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Sürekli ve aşırı çalışmadan doğan yorgunluk. 2/ Sınır nişanı... Gülünç bir biçimde giyinip süslenen kadın. 3/ Neodım elemenlinin simgesi... Hindistanda oldukça yaygın bir din... Uzaklık işareti. 4/ Bir mezarın üzerini örten büyük toprak ya da taş yığını. 5/ Hububat tozu... Bakla içiyle yapılan zeytinyağlı yemek. 6/ Doğanın neden olduğu yıkım... tskarabil oyunlannda kâğıt atma sırası. 7/ Duygusal konulan işleyen şiir türü... Karışık renkli. 8/ Asya ile Avrupa'yı ayıran dağ sırası... Üst yanı açık boru. 9/ Kısa >a da özlü anlatımı olan güldürücü öykü. Kahıre« Yeşil hatta eylem ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK Birleşmiş Milletler Güverüik Konseyi, dün ikinci kez Kıbrıs'la ilgili gelişmeleri kapalı bir toplantı yaparak göriiştü. Konsey Başkanı ve Yugoslav Büyükelçisi Dzagoviç Pejiç, bir saat süren toplantıdan sonra, yaptığı açıklamada, "Kıbns'taki gelişmelerden büyük kaygı duyuyoruz" dedi. New York'ta bulunan BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın katılmadığı dünkü Güvenlik Konseyi toplantısına Türk ve Rum tarafları da alınmadı. Konsey Başkanı, bir saat süren toplantıdan sonra Rum ve Yunan temsilcileri, ardından da Türkiye'nin BM Daimi Delegesi Büyükelçi Musta BM kaygı duyuyor fa Aksıı. ile görüşlü. Konsey Başkanı Yugoslav Büyükelçi Pejic'in görüşmede "Denktaş ve Vasiliu arasında 26 ternmuz için planlanan göriişmeterin mutlaka gerçekleştirilmesini •stedigi" öğrenildi. Güvenlik Konseyi Başkanı Dragoslav Pejiç tarafından dün gece geç saatlerde yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Güvenlik Konseyi bugün (dün) yaptığı görüşmede 19 temmuzda Kıbrıs'ta meydana gelen olaylar konusunda duyduğu derin endişeyi üyeleri vasıtasıyla dile getirdi. Güvenlik Konseyi Başkanı aynca Birieşraiş Milletler'in larafsız ilan ettiği bölgeye taraflann saygı göstermeleri gereginin kuvvetle altını çizdi. Başkan aynca halen tuttıklu olan şahısların sahverilmeleri için cağnda bulundu. Güvenlik Konseyi Başkanı ilgili taraflan. bütün Güvenlik Konseyi üyelerinin 21 temmuz iarihli Genel Sekreier'in açıklamasını destekJedikleri yohında bilgilendirdi. Son olarak, Güvenlik Konseyi Başkanı ttim taraflan mevcut ortamdaki gerginliğin giderilmesi yolunda girişimlerde bulunmaya davet etti. Böyle bir atmosferin Genel Sekreter'in banş çabalan yönünde yararlı olacagını vurguladı." Görüşme öncesinde KKTC Nevv York Temsilcisi Özer Koray, konsey üyelerine olayların geliştiği bölgeyi krokilerle tanımlayan ve açıklayan bir metin dağıttı. Özer Koray aynca, KKTC Dışişleri Bakanı Kenan Atakol'un Türk güvenliğinin kesinlikle tarafsız bölgeye girmediği yolundaki açıklamasını da üyelere hatırlattı. Türk tarafı, Rum göstericilerin KKTC ile BM arasında 1964'ten beri itilaflı bölge olmaya devam eden ve Türk tarafınca 19 martta dikenli telle kapatılan alana gırmiş olduklannı ileri sürüyor. Geçen hafta sonu genel sekreterliğin yaptığı açıklamada, bu alan tarafsız bölge olarak nitelendirilmiş ve Türk tarafı tarafsız bölgeyi ihlal etmekle suçlanmıştı. Aıaİcol ise, Lefkoşa'da yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'nden bu hatanın düzeltilmesini istemişti. Ancak genel sekreterlik bir düzeltme yapmadığı gibi, Güvenlik Konseyi de Genel Sekreter1 in açıklamasını desteklediğini belirterek aynı doğrultuda tutum aldı. Genel Sekreter Perez de Cnellar, konseyin ilk toplantısından önce cuma günü )apuğı açıklamada, Kıbnslı taraflann tarafsız bölgeyi ihlal ettiklerini kaydederek, Kıbns'taki gelişmelerden duyduğu endişeyi dile getirmişti, Türk tarafının tutuklanan llOİcişiyi serbest bırakmasını istemişti. Güvenlik Konseyi, cuma günü kapalı görüşmesinde, Rum Daimi Temsilciliği tarafından konseye ve Genel Sekreter'e iletilen şikâyet mektubunu da ele aldı. Pazar günü Yunanistan Dışişleri' Bakanlığı aynı doğrultuda bir mektup yazarak, Genel Sekreter'e ve Güvenlik Konseyi'ne verdi. Konsey, dün kapalı görüşmede bu mektubu eie aldı, ayrıca genel sekreterlik tarafından olayların gelişmesi konusunda bilgilendirildi. Rum ve Yunanistan Dışişleri Bakanlıklan, Türk tarafının tarafsız bölgede göstericileri tutuklayarak Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ettiğini, tutukfulann Genel Sekreter'in çağnsına rağmen serbest bırakılmadığını kaydetti. Konse)' üyeleri toplantıda, konsey başkamnın iki tarafla konuşarak uyanda bulunmasını kararlaştırdılar. Ayrıca başkamnın bu görüşmelerden sonra bir basın açıklaması yaparak, konseyin Cuellar'ın görüşlerini desteklediğini, Türk tarafından tutukluların serbest bırakılması çağrısını tekrarladıklarını, iki lider arasında görüşmelerin kesintiye uğramadan planlandığı gibi sürdürülmesini beklediklerini ifade etmeyi kararlaştırdılar. KKTC'de 50 kuruluş Denktaş'a mektup verdu 6 0 YIL ONCE Cumhuhyel Fena haber: "Detiler artiyvr!" 5 0 kuruluş, KKTC, Rum yönetimi tarafından tanınmadıkça görüşmenin devam etmemesini istedi. Cumhurbaşkanı Denktaş, örgütlerin endişelerine katıldığını söyledi. tZZET RIZA YALIN Görüşmeler kesilsiıı olduğunu, asker çıkar çıkmaz yapılacak bir anayasal düzenleme ile Kıbns sorununun çözümleneceğini yaymakta olduğunu da belirten Denktaş, dünyanın da anayasada bazı değişiklikler yapmak suretiyle sorunun halledileceğine inandınldığını, bu anlayış içinde olan ülkelerin sorunun bir an önce çözülmesi için bir baskı sistemi içinde zorlamada bulunduğunu acıkladı. Kıbrıs'ta esas sorunun Rum tarafının kendini tüm Kıbns'ın hükümeti olarak görmesi olduğunu vurgulayan Denktaş, "BM Genel Sekreteri'nin gerçekleri görerek. Kıbns Türklerinin özerkliği, güvenliği, csidiği. karşılıklı toprak sııırlanması ile ilgili konularda iki kesimliligi gerçekten oluşturacak fornıulleri ancak bizim savunabileceğimizi leslim etmesioi istiyoruz" dedi. Denktaş, Bakanlar Kurulu'nun bu yöndeki karannın kendisine iletildiğini, durumu BM yetkililerine aktardığını söyledi. KKTC Basbakanı Derviş Eroğlu ise Kıbns Türk halkını heın ayn varlık kabul ederek müzakereyi hem de bu varhkla varlığa karşı saldın eylemlerine ses çıkarmamayı, BM'nin taraflara eşit davranması ilkesiyle çelişen bir tutum olarak nitelendirdi. LEFKOŞA KKTC'deki örgüt temsilcileri, dün sabah KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a bir müessesedir. Fakat 25 TEMMUZ 1929 bir mektup vererek toplumlararamemleketin ihtiyaana kafi Avrupada bir tetkik seyahati sı görüşmelerin derhal kesilmesiolmadığmdan bu gibi yaptıktan sonra şehrimize ni ve KKTC'nin Rum yönetiminmüesseselerin taaddüdü ve avdet eden emrazı asabiye bilhassa hususi müesseselerin ce tanınmadığı sürece görüşmelere baştanmamasını istedi. KKTC Bamuiehassısı Dr. Mazhar de artması temenni edilir. kanlar Kurulu, toplumlararası göOsman Bey, dün kendisile Son senelerde her yerde riişmelerin 26 temmuzda başlayagörüşen bir muharririmize delilerin adedi artmıştır. Avrupada yaptığı tetkikat Hayat şartlannın güçleşmesi cak dördüncü dönemine katılıp hakkında şu izahatı ve ciddi ihtiyaçların artması, katılmamayı, Güveniik Konseyi'vermiştir: sinirlerin bozulması, sefahat nin toplantısından çıkacak tabloya göre değerlendirmeyi kararlaş"Bilhassa akıl ve sinir hayatı dolayısıyla frenginin tırdı. hastalıklarına ait yçni ilmi tezayüdü, kokain, eter, Örgüt temsilcilerince E>enktaş'a cereyanlara ait tetkikatta morfın iptilaları ve dün verilen raektupta, Rumların bulunmak üzere yaplığım bu suistimaller de delilerin Kuzey Kıbrıs'ta egemenliklerini seyahatte tngiltere, Fransa ve çoğalmasında baslıca amil yayma amacında oldukları, Kıbİlalyada ya giderek akıl ve olmaktadır. rıs Türk halkına azınlık olarak sinir hastalıktan seririyet ve Şayani memnuniyet bir baktıklan ve Kıbrıs'ta Rum devbimarhanelerini gezdim. nokta olarak söyleyebilirim letinden başka bir devlet olmadıLondra civannda saralılara ki son zamanlarda içki adet ğını iddia ettikleri kaydedildi. mahsus olarak yapılmış olan ve iptilası Avrupada hemen Mektupta, görüşmelerin sürmesibir köyü ve Tayhast de zail olmuş gibidir. nin Türk ulusu, Kıbns Türk halbimarhanesini ziyaret ettim. Bizde alkol yüzünden deli kı ve KKTC'nin zaranna olacağı Paris ve Hantburgda olanlar Avrupaya nazaran kaygısı dile getirildi. dünyaca tanınmış olan daha azdır. Bizde içenler KKTC Cumhurbaşkanı DenkHariklut ve Vaygant gibi iki Avrupalılar gibi değil, taş, mektubu aldıktan sonra ör; büyük üstadın davetleri ölçüsüz içerler. Bizde frengi gütlerin kaygılarını paylaşmakta \ üzerine müesseselerini yüzünden deli olanlar ise olduğunu söyledi. Rumların Kıbgezdim. Hepsi de bize karşı Avrupa ile müsavi ns meselesinin bir işgal meselesi fevkalade nezakeı gösterdiler. derecededir. Zihni ve bünyevi • Türkiyede yeni doğan yorgunluklardan husule gelen teceddüt ile çok alakadar sinir hastalıklan, her görünüyorlardı. Bakırköy memleketin faaliyeti Kültür Servisi Ressam Cevat bimarhanesi ile ilgili derecesine göredir." Dereli önceki gün evinde öldü. izahatımı da takdir ile 1900 yüında tstanbul'da doğan ve karşıladılar. 89 yaşında ölen Dereii için bugün Harbi Umumiden beri saat 11.30'da Mimar Sinan Üni, hemen her memlekette versitesi Güzel Sanatlar Fakülte• delilerin artması üzerine si'nin önünde bir tören düzenlebunların tedavisi için daha necek. Cevat Dereli, Teşvikiye Camisi'nde kılınacak öğle namazının bir misli fazla müesseseler ardından Küçükyalı'daki aile meyapılmasma lüzum hasıl zarlığında toprağa verilecek. olmuştur. Daha da yeniden bir çok müesseseler yapılıyor. Resim sanatıyla 19071914 yılItalyanın hemen her şehrinde ları arasında ilkokul öğrencisiyken bizimkiler ile kıyas kabul tanışan Dereli, ressam Nazmi Ziedilmeyecek kadar muazzam ya'mn yakın ilgisi ve önerileri doğsinir hastahaneleri rultusunda 1915 yüında Sanayii yapılmıştır. Maamafih Nefise Mektebi Alisi'ne girdi. Bir Bakırköy bimarhaneleri de yü kadar Hikmet Onat Atölyesi'nde çalıştıktan sonra 1916'da tbrailmen ve teşkilat itibarile yar him Çaüı Atölyesi'ne geçti. Öğrenve ağyara takdime şayan asri ciliği sırasında Osmanb Ressamlar Cemiyeti sergilerine katıldı. 192223 yılları arasında arkadaşlarıyla birlikte Yeni Resim Cemiyeti'ni kurdu. 1923'te MiUi Eğitim Bakanlığı'nın, sanatçılan Avrupa'ya yollamak için açtığı yanşAmerikalılann muhite daha mayı kazandı ve Paris'e gitti. 25 TEMMUZ 1959 iyi intibak edecekleri ve 192428 arasında Academie Juiitzmirdeki NATO karargâhları çalışmalarının daha verimli an'da çalıştı. 1928'de yurda dönile bu karargâhlara paralel dü ve Güzel Sanatlar Akademisi olacağı ileri sürülmektedir. Nazmi Ziya Atölyesi'nde muallim ikmâl birliklerinde vazife Izmir, 24 (Telefonla) • muavini olarak görev aldı. Aynı yıl Ingilterenin Akdeniz gören Amerikalılar bundan arkadaşlanyla birlikte Paris'te daFilosuna bağlı 6 mayın böyle Izmirde asgari ?0 ay tarama gemisinden mürekkep ha önce kurduklan Müstakil Resvazife göreceklerdir. Bu samlar ve Heykeltıraşlar Cemiyebir Sotille, donanmamıza hususta Türk ve Amerikan ti'nin ilk sergisini Ankara'da açtı. mensup 12 mayın tarama makamları arasında gemisile birlikte bugün mutabakata varılmış ve limanımza gelmiştir. Dikili'de kararın tatbikine Cevat Dereli 1932 yılında AkaNATO tarafından organize baslanmıştır. demi'den aynldı, tıp fakültesi deedilip Türklngiliz mayın sinatörlüğüne atandı. Bu görevde Şimdiye kadar hizmet 1939'a değin kaidı, sonra yeniden müddeti 2 sene idi. Vazifeli • tarayıaları tarafından muştereken yapılan tatbikatın Güzel Sanatlar Akademisi'ne geçAmehkahiardan mühim bir sonunda Hmanımıza gelmis ti, Çailı atölyesinde göreve başlakısmımn kanuni yollardan dı. Aynı yıl CHP'nin düzenlediği müracaat ederek bu müddeti olan misafır fılo Izmirde 3 gün kalacaktır. Filo yurtiçi gezisi kapsamında ressamuzatmak istedikleri Kumandanı Albay Dalglish lar iki grup halinde Anadolu'nun malumdu. Şimdiye kadar bugün bir basın toplantısı çeşitli illerine gönderildi. Dereli, ancak hususî müsaade ile tertip etmiş ve Türk Sinop'a gitti. Burada yaptığı reelde edilen bu temditler yeni simlerle 1939'da Ankara'da Devdenizcilerini hararetle kararla bütün personele let Resim ve Heykel Sergisi ile birövmüştür. teşmil edilmiştir. Bu suretle likte açılan Yurt Gezisi Sergisi'nde resim dalında birincilik ödülünü aldı. 1947'de Ibrahim ÇalJı emekLozan Andtaşmasımn Yakup Kadri Karaosmanoğlu, liye ayrılınca Dereli aynı atölyede Yıldöhümü münasebeüyle, Behçet Kemal Çağlar, öğretim üyeliğine atandı. dün saat 18 de Kadıköydeki gazeteciler ve partililer 1954'ten başlayarak yurtiçinde Lozan Kulübünde bir kokteyl bulunmuştur. Samimî bir ve dışında çeşitli karma sergilere verilmiştir. Kokteylde C.H.P. hava içinde geçen kokteylde, katıldı. Genel Sekreteri Kasım Gülek, Lozan Andlasmasının tl Başkanı Şemsettin önemini belirten konuşmatar 1940'taki 2. Devlet Resim ve Günaltay, Cevat Dursunoğlu, yapılmıştır. Heykel Sergisi'nde resim dalında birincilik kazandı. Bundan sonraki devlet resim ve heykel sergilerinin hepsine katıldı. 1977'de Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar 25 TEMMUZ 1988 Ödülö'nü heykeltıraş Zıibtü Mugazetemiz bugün ridoğlu ile paylaştı. yayımlanmamıştır. Kurban Bayramı nedeniyle KKTC sınırlarını ihlal eden 82 Rum kadını daha serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, zengin bir Rum işadamı, hapis cezalarını tamamlamış, ancak para cezasını yatırmamakta ısrar eden 82 Rum eylemcinin kefaletini ödedi. 82 Rum kadınının serbest bırakılmasıyla, Banş Gücü'ne teslim edilen Rumlann sayısı 98'e ytikseldi. Para cezasını ödememekte ısrar eden 2'si papaz 10 Ruın 510 gün hapis yatacak. Japonlar geyşayı affetmedi rarak "Yapabileceğim her şeyi (Baştarafı 1. Sayfada) atıTım gerçekleştirmesine rağmen yaptım" dediği dikkati çekti. Gazetecilerin Liberal Demoknıt senatoda çoğunluğu elde elmesine yetecek senatör sayısını yaka Parti'nin (LDP) bu ağır yenilgilayamadı. Seçim sonucunun gayri sinin nedenlerini sormaları üzeriresmi olarak da olsa anlaşılmasın ne, Sosuko Uno, nisan ayında yüdan hemen sonra Başbakan Sosu rürlüğe konan yüzde üçlük katma ko Uno hem bu görevinden hem değer vergisine duy^ılan tepkiyi ve de partisinin genel başkanlığındaıı kendisinden önceki Başbakan Noboru Takeşita'nın adının karıştıistifa etti. Alınan kesin sonuçlara göre ğı rüşvet skaudalını saydı. Uno'LDP senatoda yenüenen 126 üye nun kendisiyle ilgili skandalı ise likten sadece 36'suıı elde edebil hiç anmadığı görüldü. Bilindiği di. LDP'nin senatoda çoğunluğu gibi, Takeşita'nın skandal nedenu sürdürebilmesi için seçimde ye niyle istifa etmek zorunda kalmanilenmeyen 73 sandalyesine ek sının ardından Sosuko Uno, uzun olarak 54 üyelik kazanması gere araştırmalardan sonra "lekesiz" kiyordu. Muhalefetin kazandığj biri olduğu gerekçesiyle 2 haziran90 üyeliğin 46'sını oylarını iki kat da başbakanlığa getirilmişti. Anarttırmış olan Sosyalist Parti çı cak bundan kısa bir süre sonra karttı. Öteki üyeliklerin dağılımı Uno'nun bir geyşa ile gayrimeşise şöyle oldu: Budisl Parti 10, ru ilişkisi olduğu ortaya çıkmış ve Komünist Parti 5, Demokratik bu yüzden siyasal planda çok yıpSosyalist Parti 3. Komünist Par ranmıştı. Özellikle kadın seçmenti'nin daha önce 8 olan senatör ler LDP'ye sırt çevirerek ana mulük sayısının 5'e düşmesinde ge halefet Sosyalisl Parti'ye destek çen ay Pekin'de ordunun demok vermeyi yeğlediler. ratik öğrenci hareketini kanlı bir Senato seçıminden kazançü çıbiçimde bastırmasının rolü oldukan Sosyalist Parti'nin kadınjiğu belirtiliyor. deri Takako Doi, "Sosuko Uno'AP'nin Tokyo kaynaklı habe nun istifa etmesi çok normal" dlrine göre Başbakan Uno dün dü yerek bundan sonra LDP'nin ikzenlediği basın toplantısında par tidardan çekilmesi gerektiğini satisinin aldığı seçim yenilgisinin tek vundu. Takako Doi açıklamasınsorumlusunun kendisi olduğunu da erken seçim çağnsı da yaptı. vurgulayarak, "Halk yargısını Siyasal göziemciler ise meclisverdi, biz de onlann dediklerini te hâlâ çoğunluğa sahip olan dinlemek zorundayız" dedi. Ye LDP'nin hükümet etmeyi sürdürine birisi atanıncaya dek görevi rebileceğini, ancak bu seçim yenilni sürdüreceğini de belirten Uno' gisinden sonra ülkeyi yönetmeknun, basın toplantısında son de te güçlük çekebileceğini belirtiyorrece üzgün olduğu, gözleri yaşa lar. Moskova'dan çağrı Sovyetler Birliği adadaki taraf Bakanlar Kurulu beklemede KKTC Bakanlar Kurulu, toplumlararası görüşmelerin dördüncü dönemine katılıp katılmamayı Güvenlik Konseyi'nin toplantısında çıkacak tablodan sonra değerlendirmeyi kararlaştırdı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf lan "ılımlı" davranmaya . Sovyet Dışişleri Bakanlığı çağjrdı. sözcü sü yardımcısı Vadim Perfiliev, Kıbns'ta taraflar arasındaki diyaloğun bugün her zamankinden daha fazla önem taşıdığına dikkat çekerek, tarafların akılcı bir tutum içinde olmaları gerektiğini söyledi. Dereli öldü 30 YIL ONCE Cumhuriyet Amerikah NATO personeli Lozanın yüdönümü GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet rüyoruz. Bu grup, Türk resmine çağdaş bir soluk getirmiştir. Ve şans her zaman gülmez insana. Ne kadar Bağdat Caddesi'ndeki evinde baslayıp gün boyu yetenekli olursanız olun... 1932'de akademiden süren sohbeti Sayın Cevat Dereli şöyle noktala ayrılan Cevat Dereli, yedi yıl tıp fakültesinde desinatörlük yapmış ve fakülte için anatomik planşdı: "Sadece şunu yazın, yeter de artar bile... lar çizmiştir. Cevat Dereli'yi 1939'da tekrar Güzel Sanatlar 1900de doğdu. Hâlâ yaşıyor..." Bu sözler büyük bir incelik ve alçakgönüllülük Akademisi'nde Çallı'nın yardımcısı olarak görübelirtisi miydi? Yoksa kendine ve sanatına kuv yoruz. Bundan sonraki yıllar içinde güzel resimvetle inanan bir insanı mı simgeliyordu? Belki her ler ve ödüller birbirini izleyecektir. 1941 'de Ikinikisi de... Çünkü Cevat Dereli, büyük bir teva ci Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde birincilik zunun ardında, resimlerine ve resim sanatına olan ödülünü alan Dereli için M. Dranas, "Eserdeki güveniyle ayaktaydı. Seksen altı yaşındaki bu us tazelik ve samimiyet ona birincilik mükafaatını tanın yaJnızca anılarında değil, her gününde re hak ettirmiştir. Bu resim, bilhassa renkleri bakısim vardı. Düşünüyor, boyuyor ve seviyordu. mından şahsiyetli bir ressamı bize tanıtmaktadır" demiştir. Ödüllere rağmen Cevat Dereli, ilk kişiAnlatması çok zor... Temiz, pınl pırıl bir in sel sergisini ancak 1970'te yani tam yetmiş yaşınsan... Minyon görünüşü ile yaşlanıp da küçülmüş da açmıştır. Bu bir çekingenlik mi, yoksa mükemdeğil, sanki çok büyümek istememiş bir çocuk ifa meli yapdandırmak isteyen titiz bir tavır mıdır? desi... Bakışlarında an duru bir sadelikle muzip Nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, genç kuşabir ışıltı iç içe... Yalruzlığın büyük acılannı yaşa ğın dikkatine sunulacak önemli bir örnektir. Bu mış olan bu gözler sanki artık gülmeye kararlı. serginin broşüründe Zeki Faik tzer şöyle der: PORTRESOSUKO Cahide Hanımefendi'den bu yana tek başınalığın "Her gün rastladığı, selamlaştığı dost çehrelerigüçlüklerini yenmeye çahşmış. "Acı'Man "hu ne Cevat Dereli nasıl bir açıdan, daha doğrusu zur"a, "yokluk"tan "yaşam"a yönelmeyi bilmiş. nasıl bir his ve görus açısından bakarmış meğer. Tüm duygularım fırçasıyla tuvaline yansıtırken Yirmi seneden fazla bir zamandır mütevazı bir tstifasını dün sunan konuşmuş, anlatmış. söylemiş. tnandığı resmi kroki kâğıdının üzeıine not ettiği harikulâde çizJaponya'nın "çiçeği onun en yakın arkadaşı, dostu, dayanağı ve gü giler serisi bir araya gelince Türk resminin eksik burnundaki" Basbakanı vencesi olmuş. Bir insana güvenirseniz aldanabi kaJtnıs bir dalının abidesi oldu. Acaba sadece Sosuko Uno, 2 haziranda lirsiniz. Ama kendi çalışmanız ve kendi gerçek de Türk resminin mi?" 1977 yılında Sedat Simavi başbakanlık görevine ğerleriniz aldatmaz sizi... Vakfı 'nın ödülünü Zühtü Möridoğlu ile paylaşan getirilinceye kadar parlak bir Dimdik ayakta tutar. Seksen altı yaşında olsa Cevat Dereli, kendi yaşam felsefesini şöyle dile diplomat olarak tanınıyordu. nız bile... getirir: Dışişleri Bakaru olarak başanlı Cevat Dereli 1900 yılında Istanbul'da doğdu. bir çalışma göstermişti. Ancak "Sanatçının belki üzünlüyü, aayı, sefaleti taAslen Rizeli olan bir ailenin çocuğudur. Fatih nıması gerekir. Ancak sanatçının mutluluğu da 2 haziranda başbakanlık Rüştiyesi'nden (ortaokul) sonra Tefeyyüz Idadi bilnıesi lazımdır. Mutluluk insan hislerinin güzegörevine getirildikten sonra si'ni (lise) bitirdi. Dereli, yaşamına yön veren bü le ulaşmasıdır. Plastik sanatlarla uğraşan sanatşansı döndü. Aslında, Noboru yük olayı şöyle anlatır: Takeşita'nın istifa etmesinden çı, içinde duyduğunu, hissettiğini materyalin üs"İdadinin son sınıfındaydun. Okuldan çıkıp da tüne dökebilir. Bu dünyaya hep karamsar açıdan sonra Uno'nun bu göreve eve gitfiğim bir gün Bozdoğan Kemeri'nin resmini bakmak büyük haksızlıktır. Belki kötü var, çir getirilmesinin nedeni, yapmakta olan birini gördiim. Durdum ve onu kin var çevremizde, ama güzele karşı gözlerimizi iktidardaki Liberal Demokrat hayran hayran seyretmeye başladım. O sıralarda kapayamayız." Parti'nin birçok yetkilisinin ben de resme merak sannıştım. Hiç konuşmayan başını yiyen Recruit skandalına Güzeu' gören sanatçı gözü. 1976'dan bu yana bu ressam, kutustınu kapatıp da giderken daya Cumali Galerisi'nde birbirini izleyen sergilerle bu adının kanşmamış olmasıydı. namadım ve 'Yarın da gelecek misiniz' diye sor güzellikleri sanatseverlere de bol bol yansıtraışTakeşita, Recruit adında bir dum. 'Evet, geleceğim' cevabtnı verdi. Ertesi gün tır. şirketten, bu firmaya imtiyazlar aynı saatte gidip buldum onu. Çalışıyordu. BaBalıkçılar serisi, insamn ve toplumun şiirsel gersağlamak karşılığında yüklü na bakü ve: 'Siz gaiiba resmi çok seviyorsunuz...' çeği gibidir. Sağlam fıgürler, sisli bir duyarlılıkparalar almakla suçlanmış, dedi. Son sınıf öğrencisi olduğumu öğrenince de la sarılıdır. Öyküsü, şiiri, hatta müziği vardır bu aynı suçlama, Liberal 'Siz bizim mektebe gjrebilirsiniz.' Mektep 'Sanayi resimlerin... Demokrat Parti'nin birçok i Nefise', karsımdaki usta ise Nazmi Ziya idi." Cevat Dereli, peyzajlannda bizi gerçek dünyabaşka yetkilisine de Dereli galeride Hikmet Onat'ın, atölye de Çal dan kopanp gerçek ötesi anılara götürür. Erenyöneltilmişti. lı'nın öğrencisi oldu. "Çallı, bize yalnızca resim köy'deki köşke uçar gibi, süzülür gibi duygularıNe varki, Uno da başka bir yapmayı değil, resmi sevmeyi de öğretti." Ve bu mzla yönelirsiniz. Yalın, sade, fakat olgun bir dil skandalın kahramanı olacaktı. sevgiyle 1924 yılında Avrupa sınavını kazanan Ce dir bu. Gelişmiş bir yaşam felsefesinin çocuksu vat Dereli, akademi mezunu olarak Paris'e gitti. bir tada ustaca sanlmasıdır. lzlerken kapılıp gi Göreve başlamasından kısa Paris'teki dört yıl, birbirini izleyen atölye çalış der ve bir süre sonra düş gibi anımsarsınız... Unu süre sonra, bir geyşanın konuşması ile adı seks malarıyla geçti. Dönüşte, Bozdoğan Kemeri'nde tamazsınız... skandalına karıştı. Geyşa, bol tanıştığı büyük usta Nazmi Ziya'nm Güzel SanatAndrey Voznesenski'nin dizeleri gelir kulağıpara karşılığı Uno ile birçok lar Akademisi'nde yardımcısı oldu. tnsan yaşa mza: "Sevgi, o süslü ocaklar mıdır eski evlerdekez beraber olduklannı mında rastlantılar, bu rastlantılann bilinçle de ki / Kopmak mı gerekir bütün bunlardan şimdi? söylüyordu. Bundan sonra ğerlendirilmesi ne kadar önemli... / Yaşamak ne büyük mucize / Ama nasıl anlaiddialar birbirini izledi. Geyşa Aynı yıl (1928), Cevat Dereli'yi Ali Çelebi, Zeki tırsın bunu yaşamasızın birine?.." metresler tuttuğu yolundaki Kocamemi, Mahmut Cuda, Nurullah Berk, Şe(Cevat Dereli'nin bir sergi iddialar, Sosuko Uno'nun, ref Akdik'le birlikte "Müstakiller Gnıbu"nda göbroşüründen alınmıştır.) senatonun yansının yeniiendiği Güzelin peşindeydi SUNA TANALTAY / ERDOCAN TANALTAY UNO önceki gunkü seçımler ıçın karnpanya yürütmesini bile engelledi. "Kadın oylanndan" korkan Uno, kampanyasını üç mitingle sınırlı tutmak zorunda kaldı. Siyasi gözlemciler, LDP seçimlerinde bozguna uğramasaydı bile, Uno'nun başbakanlıktan istifa etmek zorunda kalacağını belirtiyorlar. Gözlemciler, seçim yenilgisinin, Uno'nun gidışini yalnızca hızlandırdığım kaydediyorlar. Siyasete 1960'ta milletvekili olarak atılan 67 yaşındaki Uno, 60'lı yıllarda, Japonya ile Güney Kore arasındaki ilişkilerin düzelmesinde büyük rol oynamıştı. Uno, 70'li yıllarda ise Liberal Demokrat Parti'nin önde gelen maüye uzmanlarından biri haline gelmişti. 1970'lerin ortalarında Devlet Bakanlığı yapan Uno, ldari tşletmeler Bakanlığı, Savunma Ajansı Baskanlığı ve Liberal Demokrat Parti Genel Sekreter Yardımcılığı görevlerinde de bulunmuştu. tki şiir kitabı bulunan Uno'nun, özellikle tarihi konularda yazılmıs makaleleri de var. Yağlıboya ve suluboya resimler yapan Sosuko Uno, piyano ve mızıka çalıyor ve ayrıca kendo (bambu sopalarla eskrim) öğretmenliği belgesine sahip... Skandallar onu da yıktı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle