19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER şılık Şarköy ilçesiyle Çavuş ve Kılıklı kasabalarındaki seçim sonuçlarım genelleştirerek vatandajın ANAP'a yöneldiği biçiminde yorumlamanın, neresinden bakılırsa bakılsın, tutar tarafı yoktur. Bugün görünen odur ki ANAP Genel Başkanı anayasanın TBMM seçimlerinin beş yılda bir yapılacağını öngören hükmüne sığınarak, iktidarını 1992'ye kadar sürdürmek yanlısıdır. Ancak, anayasının yanında demokratik düzenin de vazgeçilmez kurallan vardır. "Muhalefet istiyor diye seçim yapmayız" diyor Başbakan ve ekliyor: "Biz işimize geldiği zaman seçim yapanz." Muhalefetin her seçim yenileme isteği kuşkusuz olumlıukarşılanamaz; iktidar partisinin "işine geldiği zaman" seçime gitmesinin de ülkeye yararı olamayacağı gibi. Buna karşılık adı yerel seçim de olsa seçmenin iktidar partisini üçüncü parti durumuna indirerek siyasal tercihini gösteren bir sonuç ortaya çıkmışsa demokratik bir düzende, seçimlerin yenilenmesi kaçımlmazdır. Buna karşı direnme, aslında, Sayın Başbakan'ın son günlerde çok benimsemiş goründüğü ulusal egemenlik kavramına ve bu egemenliğin belirtilmesinin aracı olan ulusal istence (milli iradeye) karşı gelme olur. Daha da öteye gidilerek böyle bir iktidarın yaptığı ve yapacağı işlemlerin hukuksal dayanağının kalıp kalmadığı tartışılabilir. Kendi partisi içinde değişik düşüncede olanlara "h»yalci" niteliğini yakıştırmak; muhalefete ise "kına yakmalan"nı öğütlemek hiçbir soruna çözüm getirmez. Mart seçimlerinden sonra, anayasa değişikliğini gündeme getirmiş ve bu konuda kamuoyu oluşturmaya yönelmiştir. Bu işle görevlendirildiği anlaşılan ANAP Genel Başkan Yardımcılarından Metin Gürdere, 31 Mayıs 1989 günü muhalefet partilerine, Özal'ın önerileri doğrultusunda, "kısa" ve "sade" bir anayasa yapılması için görüşme çağrısında bulundu. Ardından Sayın Gurdere'nin televizyonun 7 Haziran 1989 günü saat 20.00 haberlerinde bir konuşması yayımlandı. Yeni bir anayasa yapılması gereğini savunan Sayın Genel Başkan Yardımcısı, bu arada bir de anayasayı devletle millet arasında yapılan bir sözleşıne biçiminde tanımlamaz mı? Bundan yaklaşık iki yüzyıl önce J.J.Rousseau "toplumsal sözleşme" kavramını öne sürmüştü, ama bu sözleşmenin devletîe millet arasında yapıldığı, ne Cenevreli duşünürün ne de o günden bu yana kimsenin aklının köşesinden geçmişti. Çünkü bu, devletle milleti birbirinden ayırmak olurdu. Oysa bırakın bilimsel yapıtlan, en basit yurttaşlık bilgileri kitaplarında bile devletin üç öğesinin ülke, insan topluluğu, siyasal ve hukuksal örgüt olduğu ve devletin ancak bu üç öğenin varlığı ve birleşmesiyle oluştuğu yazılıdır. Devlet milletten ayrı, milletten soyutlanması olanağı bulunan bir varlık mıdır ki anayasa devletle millet arasında yapılan bir sözleşme olabilsin? 12 TEMMUZ 1989 CAÛOAŞ YAYINLARI "Düşünen Adam" 2 6 Mart yenilgisini "yerel seçim" gerekçesiyle küçümsemenin, giderek kabullenmemenin, buna karşılık Şarköy ilçesiyle Çavuş ve Kılıklı kasabalarındaki seçim sonuçlarım genelleştirerek vatandaşın ANAP'a yöneldiği biçiminde yorumlamanın, neresinden bakıhrsa bakılsın, tuiar tarafı yoktur. Prof. Dr. EDİP ÇELİK 26 Mart 1989 seçimlerinde uğradığı büyuk yenilginin ardından, ANAP Genel Başkanı, bu seçimin anlamını ve doğal sonucunu saptırmak için büyük bir çaba içine girmiş görünmektedir. Türk Sanayici ve İşadamlan Derneği'nin (TÜStAD) 22 Haziran 1989 günu Ankara'da düzenlediği toplantıda konuşan Sayın Özal, bugüne kadar söylediklerini bir kez daha yinelemekte ve şöyle özetlemektedir: "26 Mart seçimlerinin Türkiye'ye erken seçim getireceği yolundaki iddialar havada kalmış iddialardır... Hukumetimizin aldığı yetkiyi 1992'ye kadar sağlam bir şekilde kullanacağız... Bir iki arkadaşımızın şöyle böyle fikri olabilir... Ama netice bu söylediğjmin dışına çıkmayacaktır. Allahın izniyle ekim ayında ilk defa TBMM çok düzgün, mudahalesiz, hiçbir yerden herhangi bir telkin almadan cumhurbaşkanını seçecektir... ANAP iktidarı 1992'ye kadar gayet sağlam bir iktidar olarak devam edecek. Ondan sonra da kanaatim, gelişen bir Tiirkiye'de büyük çapta ekseriyetle iktidara tekrar gelecektir." dan göklere çıkanlırken, öte yandan muhalefet partilerince kıyasıya eleştirilmiştir. Seçmeni etkileyen ekonomik ve sosyal yaşantı, seçimin yerel olma niteliğini değiştirirken, oy pusulalannda yalmzca parti ad ve amblemlerinin bulunması, vatandaşı, mührünü benimsediği partinin üzerine vurmasına yöneltmiş ve seçim, ulusun siyasal tercihini yaptığı bir oylamaya dönuşmüştür. İLHAN SELÇUK'un Yeni k i ta b ı ANAP'tan tutarsız yorumlar 26 Mart seçimlerinde seçmenin ANAP politikasına ve iktidarına karşı yüzde 80'e yakın oranda oy kullanmasının ve ANAP'ı aldığı yüzde 20.80 oyla üçüncu parti durumuna düşürmesinin, bu seçimi bir halkoylamasına dönüştürdüğunü, aslında ANAP yöneticileri de bilmektedirler. Gerçekten de ANAP Genel Başkanı seçim sonuçlannı değerlendirirken "Seçmen bizi ikaz etti" demedi mi? Yalnızca bunu belirtmesi Özal'ın yapılan seçimi bir halkoylaması olarak gördüğünü kanıtlamaz mı? öte yandan ANAP Genel Başkan yardımcüanndan Sayın tbrahim özdemir, televizyonun 20 HaSayın Özai'a göre yerel secimle genel seçimleri ziran 1989 günü saat 20.00 haberlerinde yayımlabir tutmamak gerekir. Bu seçimlerden her biri kennan konuşmasında, tam anlamıyla ve tüm koşuldisine ozgü olağan koşullar altında yapılıyorsa bu lanyla yerel nitelik taşıyan Şarkoy belediye seçimingörüşün dogruluğu kuşkusuzdur. Ancak bu koşulden bir genel seçim sonucu çıkarmaya çalışmış ve lar yalnızca genel seçimlerde ulusun siyasal terciANAP oylarırun yüzde 48'lere yukseldiğini söylehini belirtmesi, buna karşılık yerel seçimlerde yeyebilmiştir. Bu yoruma Bayan Semra Özal da karel yöneticilerini seçmesi gibi ilkel verilerle sınırlatılmış ve "Işte vatandaş yine ANAP'a teveccüh gösnıyor ya da sınırlandırılmak isteniyorsa yanılgıya teriyor. Doğru Yol ise sıfır" demiştir (Bk.: 20 Hadüşmek kaçınılmazdır. Çünkü kimi zamanlar yeziran 1989 günlü Hürriyet Gazetesi). rel seçimler, şu ya da bu neden ve nedenlerle, karakter değiştirir, genel seçim ortamına girer, bir Konya'nın Höyük ilçesine bağü Çavuş kasabası halkoylaması niteliğinde dönuşür. 26 Mart seçim ile Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinin Kılıklı belerinde bu böyle olmuştur ve böyle olmasında lediye başkanlığı seçimlerini ANAP adaylannın kaANAP yonetiminin katkısı azımsanamayacak bo zanmaları üzerine Sayın lbrahim özdemir tarafınyutlara ulaşnuştır. Seçim kampanyası süresince ya dan 26 Haziran 1989 günü de yinelenen bu sav, kapılan propaganda ve karşı propagandalarda yerel nıtlanmak istenilenin tersini kanıtlamaktadır. yönetimlerin icraatı kesinlikle ön plana alınmamış; 26 Mart yenilgisini "yerel seçim" gerekçesiyle kübuna karşılık hükümetin genel politikası bir yan çümsemenin, giderek kabullenmemenin, buna kar GÜLÜ 7 . 0 0 0 TL. (KDV içinde) Denk düşmüş bir rastlantı! Ama devlet adamlanmızın, devlet sözcüğunü hükümet ya da iktidar kavramlanyla eşanlamda kullandıklarına hemen her gün tamk olmuyor muyuz? Devlet vatandaş işbirliği ile okullar, hastaneler yapılmıyor mu? Daha neler duymadık ki: "Türkiye'de başkanlık rejimi yok, başbakanlık rejimi var" diyen bir eski bakan; televizyondaki "Merhaba Politika" programında "Anayasa bakanları atama yetkisini Sayın Başbakan'a vermiştir" demek suretiyle anayasının hiçbir maddesinde sayın sözcüğünün geçmediğini bilmeyen, anayasadaki başbakandan Sayın Özal'ı soyutlayamayan gene bir bakan; demokratik toplum yanlısı görünen ve bu nedenle de komünist partisi ile dinci partilerin kurulmasını, ancak bu konudaki anayasa değişikliklerinin referanduma sunulmasını savıınan devlet adamları; "acısız arabesk" ısmarlayan bakanlık... Fransız yontu ustası Auguste Rodin'in dünyaca unlu "Düşünen Adam" yapıtının birçok benzeri yapılmıştır. Bunlardan birinin Türkiye'de bir akı! hastası tarafından yapılmış ve Bakırköy Akıl Hastanesi bahçesine dikilmiş olması acaba denk düşmüş bir rastlantı mı? 1 1727 Yaşında Bayanlara I Azınlık oylanyla çoğunluk! Sayın Özal Seçim Kanunu'nu değiştirmek yanlısı olmadığını da açık seçik belirtmektedir. Çünkü, ANAP Genel Başkanı'nın düşüncesinde, ulusa) istencin bütün yönleriyle yasama organına yansımasından, değişik siyasal görüşlerin temsil edilmesinden daha önemli olan, bir partinin TBMM'de azınlık oylanyla çoğunluğu ele geçirmesidir. Çünku Özai'a göre "memlekette istikrar" buna bağlıdır; ama arkasında seçmenin yüzde 20.80 desteği bulunan iktidarın sayısal üstünlüğünü kullanarak cumhurbaşkanını seçmesinin "memleketteki istikrar" ile hiçbir ilgisi yoktur. Sayın özal'ın "Yerel seçimi ekimde yapmaya kararhyız. Bir seferlik anayasaya uymayacak, ama başka çaremiz yok" diyebildiği; 10 Ocak 1989 gunü ANAP Grubu'nda yaptığı konuşmasında "Ben yalnız Allah'a hesap veririm" biçiminde konuştuğu ammsanırsa, Başbakan'ın yasa, hukuk ve demokrasi anlayışınm hangi doğrultuda ve düzeyde olduğu ortaya çıkar. Işte bu anlayışıyla Sayın Başbakan. nedense 26 Çağdaş Yayınları, fürk Ocağı Cad. 3941 CağaloğluİSTANBUL VEEAT VE TEŞEKKÜR 8.7.1989 gunu cltm bir ırafik kazasında >ıtırdiğimiz Olcay ve fmdat Anaç'ın prcnsts kızJarı, Gokçe'mn bıncık can kardeşi çıçcğımız, meleğıımz, canımız BULCA ANAÇımızı kavbetmenın uzuntusu K'ndcyı^ Acılı anımızda >ardıtr \.e desteklennı esirgemeyen Antalya Kepez Tıp Fakultesi Nb. Dr Sa>ın METİN ÇİZMECİOĞLL'na, Sa>ın EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Büyük Devrim 200 Yaşında Ben hiç 14 Temmuz'da Fransa'da, daha doğrusu Parıs'te bulunmadım. Hep anlatırlar, sokaklarda nasıl dans edildiğini, sabahlara kadar 14 Temmuz bayramının nasıl sevinçle, coşkuyla kutlandığını. Hayalimde bir özlem vardı; Fransız devriminin 200. yılında Parıs'te olmak... Her özlenen şey gerçekleşmiyor. Üstelik gerçeklesmesi için de bir şey yapmadım. Bu yaz sıcağında kalkıp ucaklara binmek, korkunç bir kalabalığa karışmak, yorgunluk, telas, sıkıntı. . Belli bir yaştan sonra çekilmez oluyor böyle mutluluklar! 14 Temmuz 1789'da Bastil Hapishanesi'ni Paris halkı yıkmıştı. Kadını erkeği, çoluk çocuğuyla... Bastil, acımasızlığın, zulmün kalesi idi. Gerçi o 14 Temmuz günü bu hapishanede ancak birkaç mahpus vardı. Ama uzun yılların biriktirdiği acıları temsil ediyordu bu kale. Kimlergeçmemişti bu zindandan? Paris halkı yurüdu Bastil'e, ezdi geçti. Bu 14 Temmuz olayı daha sonraki durumların öncüsü oldu Fransız devrimi insanın değerli bir varlık olduğu görüşünü öne çıkardı. İnsan Hakları Bildirgesi dünyaya yeni bir yol açtı. Bugün insan haklarının önemini biliyorsak, bu hakların toplumda yerieşmesini, uygulanmasını istiyorsak: iyi bilelim ki bunu 1789'da gerçekleştirilen devrime borçluyuz. "Halk uyanıp da bütün gücünü ve görkemini gösterdi mi, ki bu yüzyıllarda bir kez olur, her şey önünde eğilir onun. Zorbalık yerlere kapanıp aslan görünce korkan bir yırtıcı hayvan gibi ölmüş taklidi yapar. Ama çok geçmeden başını kaldırır, halka yaklaşıp yaltaklanmaya bakar ve güç yerine zorbalığa başvurur." Fransız devriminin önderlerinden Robespierre böyle dıyordu o günlerde... Krallık yıkılmıştı, ama her an başını kaldırır. eski saltanatı sürdürmeye heveslenirdi. Bu yüzden monarşinin kökü kurutulmalıydı. Giyotinler durmaksızın işledı. Aşırı devrim diışmanlarından başlandı temızliğe. Gide gide iş devrimcılar arasında hesaplaşmaya dayandı. Sonunda Dantonlar, Sain Justler, Ftobespierreler de giyotinden kellelerini kurtaramadılar. Terör dönemi diye anılan bu yıllarda Fransız halkı korkunç bir hesaplaşmaya girişmişti, krallık yandaşları Choualar, Vendeâlerde yüzbinlerce Fransızın kanı aktı. Ne dıyordu Danton o günlerde: "Hesaba kitaba uygun bir devrim yapılamaz. Devrim yollarının zaman zaman iyı yurttaşların da kanına girmemesi imkânsızdır." Devnmin üçüncü yılında Genel Güvenlik Komıtesi Başkanı Robespierre şöyle konuşuyordu: "Ben cumhurıyetçiyim, eşitlik ilkelerini savunmak isterim. İsterim ki anayasanın halka tanıdığı haklar, halkı yükselmelerinin bir aracı olarak gören enlrikacıların tehlikeli sistemlerine karşı işlesin, aristokratlığa ve diktatörlüğe kaymış bir senatonun sopası ile alçaltılıp köle durumuna sokulmuş bir köle olacağına. (Arkaa 13. Sayfada) HOTEL fiRIES flRIES ... CENNET FETHİYE'NİN İLK • * * • • OTELİ... KONFORU VE ÇAĞDAŞ HİZMETİ İLE, RAHAT BİR DİNLENCE İÇİN... ANCAK YAŞANARAK ANLAŞILABİLEN... ÇalışFethiyeTURKEY Tlf: 90(6151 )6850 (4 Hat) Tlx: 50807 ACPH TR İstanbul İrtibat Bürosu Tlf: 16685781670364 Fax: 1730405 ** ** * MUSTAFA ALİ BAŞARIR a ve diğer hastane göre\lılerme. Yenıko> Jandarma Teşkılatı sayın mensuplarına, DHMİ Ararurk Hava Lımanı Nob \)d Sa>ın İNGİLTERE d e İNCİLİZCE'yİ Ucuza oğrenmek ıçın guvenıhr tefc vol İBRAHİM ÇEKESV. Itfaı>e ve ambuians ru Sayın LÜTFÜ KARASAN ve diger buıun gOre^lılere, DHMI Antalya Ha\a Lımanı Nob Amın Sa>ın AU P A İ R lık vaomaktır OERIN LIMITEO ŞTI Barbaro* Bul. Muharpaşa S. 2/9 •«şlktaşist 1M: 181 43 8687 BLRR4.\ TİRYAKTve. Apron Emnı>eı görcıhlerıne, Sancak«ıır Ha\a Volu sırkeıuıe, Pıloı Savm MUSTAFA AKÇAM'a, BODRUM'DA TATİL OLANAĞI Bodrum Turgutıeıstekı Soytaş Tatil Köyü'nde kıralık 13 ağustos27 ağusios devres: Pıloı Sayın RÜSTEM AVŞAR'a ve uçuş ekıbıne. Mıraj Konfeksı>on AŞ.den Sayın BİRCAN TAMRGAVa, 500.000 TL ŞEFİK URClTS'a Bizzaı evimize gelen, cenazeye ıştırak eden, çelenk gönderen. lelefon ve telgrafla acımızı pa>laşan. bu acılı gunumıude bızlerı salnız bırakmaşan akraba \e dosılarımıza leşekkur ederız. Fax: 90 61514059 Otelimiz 12 ay hizmetinizdedir. Tcl: 367 20 62 Saat 20 0023 00 arası Doç. Dr. OLC.VY AN4Ç İMDAT ANAÇ GÖKÇE TEKSTİL A.Ş. ve BULCA TEKSTİL \.Ş. YÖNETİM KURl'LU BAŞKAM Kent yaşamının olumsuzluklarından doğal bir atmosferde tatile Denize 80 M. 3 yıldızlı 160 yataklı yüzme havuzu, lobby bar, havuz bar, restaurant, geniş odalar. GÜNLUK FİYATLAR 2 kışı oda + kahvaltı 2Kışı Y.P. 2 kışı T P 8GUN 7GECE 2 kışı oda + kahvaitı 2 kışı Y P 2 kışı T P 45.000 TL. 62.000 TL. 79.000 TL. 29b OOOTL 4 20 000 TL 525 000 TL tstanbul Erkek Lisesi ve istanbul Iktisat Fakükesi mezunlanna, Opera Bale Senfonı Konservatuar mensuplarına, öğretim üyelerine ve Cumhunyet okurlanna indinmlidir. KOOPERATIFINŞAATILANI S.Ş Karikatüristler ve Gazeteciler Konut Yapı Kooperatifı'nin Sarıyer, istinye Mahallesı, Kadastro 61 pafta, 1152 ada, 34 parsel ve 61 pafta 1155 ada, 63 parsel üzerinde dört blokfan ibaret konul binaları ikıkademeliihalesuretiyleyaptırılacaktır Buıhaleyeaıtihaledosyaları kooperatifın AnkaraCad. No; 49 Ünal han Kat. 5 Cağaloğlu adresinden, 200.000rTL. (Y.lkiyüzbın) bedelle satın alınması mümkündür İhalenın ilk aşaması 2 Ağustos 1989 Çarşamba günü 14.00'e kadar kapalı zarf teklif mektuplanna havi müracaatların birinci aşama ihalesı kabulu yapılacaktır. Durum saygıyladuyurulur. Motcl, CafeBar, Art Galcri İstanbul Rez: 345 62 42 Didim: 6353 (2206) Unutamıyacaksınız !... * Otellnüzın buiundugu y e n n adı; OKSİJEN ÇADIRI * Çaglayan gölunde; HEM YUZ, HEM SUYTHÜ IÇ • • • • * BülWU ye su sesı slzl rahatsız etırjezse' BTit l l t l XAM BİK DIHLEHKE ve STKES ATMAK İÇİN, SATILIK YAZLIK Basınkent IV (Silivri) 55 m 2 , K ada, 2. Blok D: 16 Tel: 516 57 97 FiyaılaraKDV dahildır TEL: 9 (6353) 2358 DİDİM BENT OTEL ALTINOLUK (AKÇAY) 967161070 61553 NOT. Alabahk havuzundan, Radyoaktıtsız ve ılaçsız seçeceğınız balıklarla donanmış sofranız ıçın, l>Şımdıden Afıyet Olsun" 1 I Gece Mavisi Filtresi özel. Hafif, modern PARLIAMENTI 2O CLASS A CI9ARETTES BEC6SSED FILTER W1TH CHARCOAL Made in U.S.A. 1979 YILI ICRA PL <t67 TEDBIR UYARINCA SIGARA SAĞLIĞA ZARARL1D1R.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle