23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZİRAN 1989 CUMHURİYET/15 Londra'da kitle ulaşım araçları işçilennın grevı, yaşamı felce uğratıyor. Fakat, grevı, başkaları kadar umursamayanlar da var Apollo Tiyatrosu'nda sergilenmekte olan ve paten üzerinde geçen bir müzıkalde rol alan Debbie Make, paten konusundaki yetkınlıği sayesinde. grevden pek etkilenmiyor. (Fotoğraf. AP) Grev etkilemiyor Dövizli öğrencilik koşiılları ANKARA(A A ) 19891990 öğretim yılında kendi paraları iie yurtdışında dovizli özel oğrenci olarak öğrenim yapacak lise ve dengiokul mezunları ile ügili koşullar belli oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Almanya dışında diğer ulkelerde dovizli ve dovizsiz ozel öğrenci olacakiarda, 1987, 1988 \e 1989 ÖSS (birinci sabamak) sınavında ilk yuzde I5'e girmek, aynca, 1987 ÖSS sınavında 127, 1988 ÖSS sınavında 131 ve 1989 ÖSS sınavında 128 ve daha yukarı puan almak koşulu aranacak. 19891990 öğretim yılında Almanya'da dövizli ve dovizsiz özel öğrenci olarak öğrenim yapacakların da, oğrenciliklerinin tanınabilmesi ve için adaylarda 1989 OYS sınavında yüzde 35'e girmesi gerektiği bildirildi. Tarih kitaplarmda karar verilemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitiın Bakanlığı, yeni donemde okullarda hangi tarih kitaplarının okutulacağına karar veremedi. Tarih kitapiarı yazımı yarışmasına katılan eserlerin "konu, dil, biçim ve şartnameiere" uygunluk açısından, büyük eksiklikler taşımasının bunda etkili olduğu dile getiriliyor. Tarih kitapiarı konusunda son kararın Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol tarafından verileceği öğrenildi. Monroe* nun kostümü Marilyn Monroe'nun "Otobüs Durağı" fîlminde gıydiği kostum, New Yorktaki Christıe'a muzayede salonunda açık arttırmayla satıldı. Monroe'nun benzen Katıe LaBourdette tarafından sergılenen kostume, 19.000 dolar ödendı. (Fotoğraf: Reuter) Elektronik kelepçe ABD'de açık cezaevlerinde bulunan mahkumlann veya soruşturrnası süren zanhların polis tarafından iztenmesıni kolaylaştran elektronık kelepçeler kullanılmaya başiandı. Yetkililer, yaklaşık 1.200 dolara mal olan 30 kelepçe sisteminin halen kullanımda bulunduğunu söylüyorlar (Fotoğraf: AP) Milli Eğitim Bakanlığı'nın açtığı tarih kitapiarı yanşmasına 47 eser katıldı. Yetkililere göre bunlar arasında yapılan incelemelerde birinciliğe uygun eserin bulunamâması nedeniyle yarışmanın sonucunun açıklanması gecikti. HABERLERİN DEVAMI Yaşadığımız Günler "Milli Misak" sınıriannı değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Buna yeltenenlere bu ülkenin tarihsel bilinci geçit vermez. Şehit olanları bu gerçeğin ışığında anmak isteriz. Güneydoğu'da durum ciddiyetini zaten öteden beri koruyor. Batı'da da durum farklı değil. Bulgaristan'daki zulümden kaçan soydaşlarımız akın akın Türkiye'ye sığınıyorlar. İslam dünyasında. Doğu'da, Batı'da, bu konuda izlenen kayıtsızlık, Türk insanına dışlanmışlığın, yalnızlığın o buruk duygusunu yaşatıyor bir kez daha. Üst düzeyde bir Dışişleri yetkilisinin deyişiyle, sanki Türkiye bir "ateş çemberi"n\n •içinde... Böylesine bir dönemden geçiyoruz. Ekonomik durum da iyi değil. TUSİAD Başkanı Cem Boyner'e göre, 1980'lerin "en ciddi ekonomik krizi" yaşanıyor. Yüksek İstişare Konseyi'nin dün Ankara'da yaptığı toplantıda Sayın Boyner şu noktalann altını çizmiş: • Ekonomi yönetiminde "kapalılık ve belirsizlik politikası ısrarta" devam ettiriliyor. • "iş âlemi, sözde piyasa ekonomisi uygulamalarıyla, kamu kaynaklı, tepeden inme sürpriz kararlara ayak uydurabilme"nin pe(Baştara/ı I. Sayfada) Belediye başkanına (Baftarafı I. Sayfada) yüda gündeme gelen sorunlann şinde koşuyor. çoğunun çözüme kavuştuğunu be• "Ne yazık ki bizler, siyasi meseieler çö lirterek, "Bugttn konjonkturel züme kavuşmadan, hükümetin halkla yenişartlardan etkuenen bir ekonomiden bütünleşerek görevi sürdürüp sürdürenin sıkıntılannı yaşıyoruz" dedi. meyeceği konusunda bulutlar dağılmadan, Sabancı, çözüm bekleyen sorunekonomik meselelere kalıcı ve uzun vadeli çö lan şöyle sıraladı: zümler getırebileceğinı artık fazlaca iyimser "Enflasyonu önle>emedik. bulmaktayız." Konjooktürel gelişmeler özellikle TÜSİAD Başkanı'nın söyledikleri son deyüksek faiz, birçok firmayı guç rece açıktır. dununa itü. Gelir dağüımında bozulma tehlikesi buyüdu. Sonınlar GitgkJe derinleşen bir bunalım ortamındahep olacak, ama roorali boznk bir yız. Yüzde 21,80'lik siyasal desteğe sahip hasta iyileşemez. Türkiye gitti giolan bir hükümetle daha çok yol alamaz diyor, flımalar battı batıyor. EkoTürkiye. nomi çöktü çökiiyor telaşı ile bir HâlS "7992ye kadar seçim yok!" diyen, yere ulaşmak mümkıin değildir." "Yeni cumhurbaşkanını da bu Medis seçer!" Cem Boyner de konuşmasında, diyebilen Başbakan Özal, inandıncı olamaz. üretim gerilemesinin önlem alınTUSİAD Başkanf nın konuşması, inandıncı mazsa sanayi yatınmlannm yanı olamadığının bir örneğidir. sıra ihracat ve istihdamı da olumsuz yönde etkileyeceğini savundu. En kısa zamanda erken seçim, bunalımın Türkiye gündemindeki siyasi aşılması yolunda geçilmesi gereken ilk dumeselelerin bir an önce çözüme raktır. kavuştunılması gerektiğine de dikBundan başka bir yot olmadığmı, ANAP kati çeken Boyner, "Ne yazık ki saflarındaki sağduyu sahibi kişilerin, muhabiziar siyasi meseieler çözüme kalefetin ve özellikle SHP'nin en kararlı biçimvuşmadan, hıikümetimizin güven de özal'a göstermesi gerekir. ortamı oluşturarak. halkla yeniTürkiye, 21,80'lık bir iktidarla yol alamaz; den bütünleşerek görevi sürdürüp bu kadar ağırlığı "21.80" çekemez! sürduremeyeceği konusunda buluüar dağılmadan, ekonomik meselelere kalıcı ve uzun vadeli çözümler getirebileceğini artık faz TUSİAD Ozal'a sert sıraladı: "Kamu seklörü finansman açıklannın kapatılarak enflasyonun kontrol attına alınması, para ve maliye politikalanndan gereksiz zikzak ve sapmalardan ve geriye donuk uygulamalardan kaçınılrnası, serbest rekabet ve fırsat eşitiiğıni bozabilecek uygulamalara meydan verilmemesini, vatınm ve ihracat teşviklerinin, çagdaş ornekler goz onünde tutularak geliştirilmesini, kamu ve özel sektör arasında avncalık yaratan tüm uygulamalann kaldınlmasını, para ve sermaye piyasalanndaki kamu alıcı tekeline son verilmesini, en önemli olarak da iş hayatı ile ilgili kararlar alınmadan once meslek kuruluşlannın fikirleri alınarak mümkün mertebe uyum sağlanmasını zorunlu görüyonız." büs şoförünün anlatımına göre (Baştorafı 1. Sayfada) söyledi. Demirci, şöyle devam et şöyle: "Orta boylo, ince yüzlii, 3035 yaşlannda, sakallı, lacivert ti: "Beni neden seçtiler? Yeniden takım elbiseli, beyaz gömlekli." tçişleri Bakaru Abdiilkadir AkTürkiye'de lerörii hortlatmak mı isti>orlar? Bu iş sansasyon için mi sa, Ankara'da Cumhuriyet muhayapüdı? Bizden ne istediler? Bu birine yaptığı açıklamada, " s o nu yapan veya yapbranlann insan ruşturmanın devam ettiğini, oladeğil, cani, insanlık düşmanı ol yın incelendigini" söylemekle ye>duklanndan hiçkimsenin şüpbesi tindi. olnasın." Hamido olayı Uretîm Boyner, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bizler ekonominin neferiyiz. Bizim için ölüm, içimizdeki teşebbüs aşkının ölümudür. Yarın sabah güneş dogacak mı? Sabah, bize yeni heyecanlar, peşinde koşulacak yeni umutlar getirecek mi? Keyifle giyinip işlerimize gidecek miyiz? İ g r u n a çalışacağımız amaçlanmız olacak mı? Kendirniözal, Seçim Kanunu'nda herrin, ailemizin, çalışanlanmızın ka hangi bir değişikliğe gitmeyecekderini, ekonominin koşullan içiu lerini de ifade ederek, Yunanistan'ı hemen ifade etmem lazım. Bir mahalli seçim ile erken secime gitme ananesini yeıieştirme Türkiye^ nin menfaatine degildir. Bundan sonra istikrarsızlığın onemli bir işaretini vermiş oluruz. Boyle bir inane haline getirirsek eğer, Türkiye'>i her bir senede bir acaba iktidar degişiyor mu diye bir endişeye sokanz. İktidar suresini 4'den 5 seneye çıkaran anayasa kaide&i, iktidarlara daha rahat bir çalışma suresi vermiş. buna göre de programlannızı uygulayın demiştir. Bütün dünyada şu görülmüştür, iktidarlann ilk yıllannda ikinci seçilişlerinden sonraki yıllanndan sonra yapılan ara ya da mahalli seçimlerde genellikle iktidarlann kaybettiği gonilraüştür. Son misalleri Avrupa'da. Ama kalkıp iktidar değişmelidir gibi sözler söyleyenler. hakikaten yanlışlık içinde bulunuvorlar. En hafif terimle boyle söylüyorum. Başka sözüm yok, ANAP iktidan 1992'ye kadar gayet saglam bir iktidar olarak devam edecek. Ondan sonra da kanaatim, gelişen bir Türkiye1 de büyük çapta ekseriyetle iktidara tekrar gelecektir." meyeceğinize inanabilir miyiz?" diye sordu. Özal, ekonomik politikadaki değişikliklerin birden yapılamayacağını, kademeli olarak devreye girdiğini, işadamlarının kaliteli mala yönelmeleri gerektiğini, yeni kararann ise eskilere uygulanmayacağını bildirince salondan alkış aldı. özal, "Hangi tür tasamıflara ağırhk verecekleri" ve "devletin. gecikmiş borçlan için faiz odeyip ödemeyeceginin" sorulması uzerine de, "Daha çok gönüllii tasamıftan yana olduğunu". aynca "yüksek vergi değil, makul, ama hakikaten alınacak vergiden yana olduğunu" bildirdi. Özal, vergilerin artmayacağı güvencesini de verdikten sonra, devlet borçlarının "tıkır ükır" ödenmesini istediğini, bu nedenle de "küçük ama güçlü, parası çok devlet" modelini benimsediğıni anlattı. Toplantıdan sonra bir basın toplantısı duzenleyen Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, en büyük tehlikenin belirsizlik ve kararsızlık olduğunu belirterek Özal'ın alınacak kararların geriye dönük olmayacağı yolunda guvence vermesini olumlu bulduklannı ifade etti. Boyner, "Özal'ı kuvvrtli bir iktidar kararubğı içinde gördüklerini" de vurgulayarak şöyle konuştu: "Yeni hükümetle beraber her kesimde kriz beklentisi vardı. Bu beklenti hayli artmışken Başbakan, bugün bunun tersini söyledi. Bu dönemde sorunlann çözümü için güven ortamı tam anlamıyla geri geldi demiyorum, ama biraz daba güven verdi. Hükümetlerin kamuoyuna çok açık olması lazım. Israrlanmızla her zaman du yamayacağımız şeyleri duyma imkânı bulduk. Başbakan piyasa ekonomisini, Türkiye şartlannda tam anlamıyla uygulayamadıklannı söyledi. Hatalannı kabul etti." Bir gazetecinin, "Başbakanın konuşmasını daha önce dinleseydiniz sabahki konuşmayı yapar mıydımz" sorusuna, "Aym konuşmayı yapardım" diye yanıtlayan Boyner, "TÜSİAD, Başbakanı görünce niçin yelkenleri suya indiriyor" biçimindeki soruya ise "Yapmajın çocuklar" sözleriyle karşılık verdi. Boyner, Bulgaristan'dan göç edenlerle ilgili, Turkiye'deki işsizlik de göz önüne ahndığında, "bn konudaki tercihin çok dikkatli yapılması" yolunda görüşler de ortaya atıldığını ifade etti. Toplantıdan sonra yayımlanan bildiride şu görüşlere yer verildi: "Bir yıl içinde para arzındaki artışlar da göz önünde bulundunılarak, enflasyon içindeki durgunluğun giderilmesinin yalnız moneter tedbirlerle aşılamayacağı bilinerek gerçek uygulamalara geçilmesi gerekir. Uygulamalarda usul haline gelen geçmişe geçerli karar alma abşkanhğına kesin olarak son verildiğinin açıklanması, sanayicinin ileriye dönük zorunlu yatınmlannda en önemli unsurdur. Ekonomik istikrar ile siyasi istikrann karnıaşık ilişkilerini nazara alarak ülke çıkaıian ve gelişmemiz ileriyi daha iyi görmekle mumkündür." Bildiride Bulgaristan'ın azınlık Turkleri uzerindeki uygulamaları da kınandı. (Baştarafi l. Sayfada) temsılen bir tek Başbakan Turgut Özal vardı. Ana muhalefet lideri Erdal tnönü Sosyalist Enternasyonel toplantısı için yurtdışında idi. Gözler DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'i aradı. Oysa ki, "alternatif arayışında olduğu" öne süriilen işadamlannın bu ikiliye ihtiyaçları vardı. Bu eksiklik bir gtin önce verilen kokteyle SHP Olaydan sonra patlamanın olMalatya'pın bağımsız belediye Genel Sekreteri Deniz Baykal ile duğu dükkânda yapılan inceleme başkanı Hamit Fendoğlu (Hami bazı DYP yöneticilerinin katılmade bomba parçalarına elkondu. do), Ankara'dan gönderildiği be larıyla bir parça giderildi. Çelik tencerelerin ambalaj kâğı lirlenen bombaiı bir paketin evinBaşbakan Turgut özal, gerek dına sarılı olduğu bildirilen bom de patlaması sonucu 17 Nisan bamn parçalanndan Türk yapısı 1978'de gelini ve iki torunu ile bir kokteyle, gerek yemeğe gelişinde olduğu sanılıyor. Parçalar arasın likte ölmüştü. Hamido'nun ölü Konsey Başkanı Sakıp Sabana tada üzerinde "TM Heico' yazan müne neden olan bombanın eşle rafından karşılandı. Her ikisinde bir kondansatör, haik arasında ri aynı dönemde Malatya Emni de geliş ve ayrılışında Özal'ı sarı"dom d o m " kuışunu olarak bi yet Müdürlüğü'nden, Adıyaman lıp öpen, zrjnan zaman da sırtılinen Magnum mermisi, küçük bir Emniyet Müdürlüğü emrine ata na dokunarajc, "samimiyet" gösrulman (bilye) da bulundu ve in nan şimdiki tçişleri Bakanı Ab teren Sabancı, yemekten önce ducelemeye alındı. dülkadir Aksu ile CHP Pazarcık rumu şöyle özetledi: Paketi veren kişınin eşgali, oto llçe Başkanı'na gönderilmisti. "Biz sanayiciler olarak moralimizi bozmadan çalışmak istiyoruz. Sonınlara numune olarak şunlan gösterebiliriz: Yeni 6. plana göre yüzlerce fabrika ve üre(Baştarafı 1. Sayfada) tarafından girışilen en büyük sal tim gerekiyor. Bunun için kayrak Cudi Dağı'na indirilen tim sa dın. Bu tarihte yine Cudi DağV nak, kaynak kaynak gerekiyor. yısırun bugüne kadar benzeri ope nın Boyunkaya kesiminde güven Üretim, üretim, üretim lazım... rasyonlaıda indirilen timlerin sa lik güçlerini pusuya düşüren terö Dünya kalitesinde üretim istiyoyısından çok fazla olduğu ve ağır ristler 11 askeri şehit etmişti. nız. Özelleştirme gibi konular Havalarm ısınmasıyla birlikte var." silahlar taşıdığını belirttiler. tırmanış gösteren Güneydoğu Yemekte, Özal'ın sağma YöneYeni komutan olaylannda mayıs ayından bu ya tim Kurulu Başkanı Cem Boyner, On bir güvenlik görevlisinin şe na 23 güvenlik görevlisi şehit edil soluna ise Sabancı oturdu. Sabaııhit edilmesine neden olan pusuyu di. cı'nın kısa konuşmasımn ardınOlayların dökümü şöyle: " H o g i r " kod adlı Cemil Isık yödan mikrofon Özal'a uzatıldı. 1 Mayıs 1989: Eruh'un Fındık Ancak Sabancı itiraz etti: netimindeki Cudi Dağı grubundan Sdahattin Gün takımının ger bucağına giden sivil minibüsü "Affedersiniz. yeroeği yedimıeçekleştirdiği bildiriliyor. Güvenlik durduran teröristler içerisinde bu dik daha. Yemekten sonra konuyetkilileri, Cemil Işık'ın bir süre lunan sivü giyimli dört er ile bir şursunuz..." önce ölen Şahin Balıç'ın yerine yurttaşı şehit ettiler. Özal yemegi yedikten sonra baatandığmı ve sorumluluğunda 160 22 Mayıs 1989: Siin'in Eruh üzı yorumculara göre "inandıncı kadar rnılitan bulunduğunun be çesi yakınlanndaki Şeyhömer Teolmak" için 1.5 saati aşkın bir kolirlendiğini söylediler. pesi'nde 13 teröristin ölü olarak nuşma yaptı. Bu konuşmada da ele geçirildiği çatışmada iki er şe hep aynı mesajları verdi: 1.5 ayda 23 şehit hit oldu. "1992'ye kadar iktidanz. YapılaOn bir güvenlik görevlisinin şe23 Mayıs 1989: Siirt'in Şırnak mayanlan yaptık. Hükümet dehit olduğu son olay, 5 aralık 1988 ılçesi yakınlannda 5, Hakkâri'nin ğismemeli, istikrar gerekli..." gününden bu yana güvenlik gö Şemdinli ilçesinde 1 gilvenlik göKonuşmanın ardından Özal'a revlilerine karşı PKK'h teröristler revlisi şehit oldu. gelen iki sorunun formülasyonu ilginçti: YERTEKS TEKSTtL SANAYİ VE TÎCARET "Korkmadan çekinmeden faaliyetlerinize devara edin diyorsuA.Ş.'den OLAĞA1V GENEL KURUL nuz. Acaba siz de aynı şekilde kaTOPLANTISEVA DAVET ÎLANI rariannızı surdurebilecek misiniz? Sık sık değişen kararlar olacak Şirketimiz Yönetim Kurulunun 15 Haziran 1989 tarihli ve 1989/3 mı? Makable şamil olacak mı? sayıh kararı gereğince; Olağan Genel Kurul Toplantısının 7.7.1989 Şünü saat 16.30'da Prof. Nurettin Mazhar öktel Sokak No: 79 ŞişjiDevlet alacağıtıa şahin, borcuISTANBUL adresindeki şirket merkezinde yapılmasına, oy birligi ile na ise öyle değil. Acaba gecikmiş karar verilmiştir. devlet borçlan için de faiz venneyi Ortaklarınfıza duyurulur. düşünür müsünüz? 7.7.1989 TARtHLt OLACAN Başbakan ilk soru için "maGENEL KURUL TOPLANT1SI GÜNDEMt kable şamil olmayacak" güvence1 Açıbş, Başkanlık Divanı seçimi, sini verirken, ikincisi için, "Ma2 Olağan Genel Kunıl Toplantı Tutanagııun imzası hususunda Ba^kanlık liye Bakanı Pakdemirii'ye sormaDivanına yetki verilmcsi, lıyım" diyerek "esprili" bir yanıtı 3 Orta^ımız T.C. Başbakanlık Toplu Konut ve Kamu Onakbjı Idaresi Başyeğledi. kanlıgı'nı lemsilen T. Kalkınma Bankası'nın daha önce şifahi olarak ve bu kere 11.5.1989 tarihli, tŞT. 312/2535 sayıh yazıları ile talep ettigi 1986, 1987 Ankara Hilton Oteli'ndeki yeve 1988 yılları şirket bilanço ve kârzarar hesaplanmn bağımsız bir dış denemekli toplantı ve kokteyl, siyasi tim firmasınca incelenerek rapora bağlanmasının mılzakere edılmesi ve oylapartilerin yaptıklarmdan bi'raz narak kabulu, farklıydı. Rahat ve şık giyimli in4 1986, 1987 ve 1988 yıllan bilanço ve kârzarar hesaplan ile yönetim kusanlar yine Başbakanla konuşurulu raporunun ve murakıp raporunun okunup müzakeresi, 5 1986, 1987 ve 1988 yıllan şirket bilanço ve kârzarar hesaplanmn ayn yorlardı. Ama bazılarının elleri ayn oylanarak tasdıkinden sonra yönetim kurulu ve murakıpların ıbrası, ceplerindeydi. Başbakan da onla6 Kârlann dajjtılıp dagıtümayacağı hususunun görüşülmesi ve karara bağra adlarıyla, şakalaşarak yanıt velanması, riyordu. Üstelik, "Daha Bulgaris7 Şirket ana sözleşmesinin sermaye ve yönetim kurulu ile ilgili 6 ve 9'uncu tan'dan kaç kişi gelecek? Bir milmaddelerinin değiştirilmcsine ilişkın ve T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tç yonu buldurmayı düşünüyor muTıcareı Cenel Mudurluğü'nden 13.2.1989 tarihli, 10(0112.3/34043) 7462 sayıh yazılan ile ön ızın ahnan tadıl tasansının göruşulerek karara bağlanması, sunur?" gibi sorular da geliyor8 Yönetim Kurulu üyelerinüı ve murakıpların seçimi, du. 9 Yönetim Kurulu üyelerine ve murakıplara verilecek ücretlerin tespiti, Yemekte, karma "spesiyaller" 10 Yönetim Kurulu Üyelerine T.T.K.'nun 334 ve 335'ınci maddelerinde yanlı olan muameleleri ifa edebilmeleri için izin verilmesi, tüketildi. Şöyle ki: "Karides kok11 Dilek ve cemenniler. teyl, dilimlenmiş ananas ile", "Hamura sanlı kuzu pirzola, sote sebze ve diises patetes ile", " Ü ç Şirkeun muhasebe bölümüne seri daktilo bilir, lise katlı parfe meyve sos ile..." mezunu bayan eleman. Yemeklerle birlikte beyaz şa156 27 39 155 38 06 rap, üstüne ise kahve alındı. UGUR IVIUMCU (Baştarafı I. Sayfada) Lirası olarak... GOZLEM Türk parası, ülkemizde artık pek ölçü olarak da kullanılmıyor. Yefini Amerikan Doları aldı. Dolar aşağı, dolar yukarı! Başbakan Özal bu dolar formülünü, Atatürk Baraj inşaatı ile Uria Tüneli'nde de uygulamış, çıkardtğı yasa gücünde kararnamelerle "istihkak" adı verilen ödemelerin "dolar bazında" yapılmasını öngörmüştü. Dolar ne kadar artıyorsa, kamu müteahhitleri de bu ölçüde "istihkak" alıyorlar. Bunun adı "istihkak" değil "ballıbörek'\\T. Sürekli devalüasyon ve enflasyon sarmalında birtakım inşaat şirketleri böyle korunuyor. Bazı inşaat şirketleri de silah sanayiine giriyorlar. Bir kısmına bu yollarla kazanç sağlanıyor. ile iş yapan bütün müteahh'ıtiere uygulanmıyor. Hükümet, hangi müteahhidi korumak istiyorsa "dolar ödemesi" bu müteahhit şirkete uygulanıyor. Tabii istemediklerine, uygun görmediklerine de uygulanmıyor. Bu "dolar hesabı" şimdi de otoyollardaki paralı girişlerde uygulanacak. Başbakan Özal, bunun hazırlığı içinde. Karayolları Genel Müdürlüğü'ne bunun için gerekli emirleri hafta başında verdi. Vb//ar bitirilsin. Giriş ücretleri dolara göre hesaplansın... Yapımı süren otoyollar çabuk bitecek ki bııralardaki girişlerden bir an önce "dolar karsılığı Türk parası" toplansın. Özal, temmuz ya da ağustos aylarında iki ayn günde yeni otoyollar için temeller atacak. Görkemli temel atma törenleri televizyonda yayımlanacak. Başbakan, Gerede Ankara otoyolunun bir an önce bitirilmesini istiyor. En çok parayı da bu yoldan geçecek araçlar sağlayacak. Özal, Kınalı Sakarya otoyol inşaatının bir an önce bitirilmesini istiyor. Öza/, Tarsus Pozantı otoyolu yapımı ile de yakından ilgileniyor. Tarsus Pozantı yol inşaatı büyük olasılıkla Ayhan Şahenkîn "Doğuş Şirketi"ne verilecek. Sözleşme hazırlanıyor. "Doğuş Şirketi" yetkilileri, Toplu Konut ve Kamu idaresi Başkanlığı ile de görüşmeler yaptılar. Görüşmenin nedeni bilinmiyor. Dolar, bugün kaç lira? Diyelim ki 2136 TL. Bugün bu dolar karsılığı Türk parası uygulamasının başladığını düşünelim: Girişler, dolar karsılığı 2136 liraya göre yapılacak. Giriş söz gelişi, 5 dolar olarak saptanırsa, 10 bin 680 TL. olacak dolar, yann, öbür gün, 2136 liradan 2b00'e çıkarsa giriş 12500 olacak. Ve böylece artacak... Dolar 3 bin TL. olunca ki olacak giriş parası 15 bin TL.'ye yükselecek. Bu hesapta küsuratlar yuvarlak rakamlara dönüştürülür, günlük sürekli ayarlamalar olmaz. Her üç beş ayda bir de dolara göre ayarlama yapılır. Yani özetle girişlere üç beş ayda bir zam yapılır. Diledikleri kamu müteahhitlerine dolar karsılığı ödeme yapılacak, otoyollardan geçen araçlardan da dolar karsılığı para alınacak. Özal'ın işbitirici ekonomik görüşü, felsefesi, modeli ve yaklaşımı budur işte. Müteahhitlere 'Vstf77teWarc/o/aresas/na"göreödensin, sıra işçiye, memura, köylüye gelince, ödemeler Özal döneminde pul olan Türk parasına göre yapılsın. Emekçilerin alım güçleri her gün biraz daha azalsın; aynı süreç içinde ulusal gelirdeki "kâr, faiz ve ranf gelirlerinin payları yükseldikçe yükselsin. Emekçi kesimlerden sermaye kesimlerine "kaynak transferleri" böylece sürsün gitsin. Kiralar dolar karsılığı... Oteller dolar karsılığı... Müteahhit ödemeleri dolar karsılığı... Otoyollara giriş de dolar karsılığı. Neredeyse Türk parasını "tedavülden" kaldıracaklar, ama herhalde ayıp olur diye şimdilik pek o kadarını yapamıyorlar! Tabii, "istihkaklann dolar esasına göre ödenmesT' kuralı devlet Başbakan Turgut ö a l , TÛSIAD Yüksek Istişare Konseyi'nin Ankara Hilton Oteli'ndeki öğle yemeğine katıldı. Özal yemekte yaptığı konuşmada "Allahın izniyie eylül ayında ilk defa TBMM çok duzgün, müdahalesiz, hiçbir yerden herhangi bir telkın almadan cumhurbaşkanını seçecektir" dedi. (Fotoğraf: AA) laca iyimser bulmaktayız" şeklinde konuştu. Hükümete ekonomi yönetiminde açıklık konusunda telkin, istek ve destek sağladıklarını anlatan Boyner, "Buna karşılık kapalılık ve belirsizlik politikası ısrarla devam etmektedir" dedi. Boyner, şunlan söyledi: " İ ş ftlemi, sözde piyasa ekonomisi uygulamalan ile kamu kaynaklı tepeden inme surpriz kararlara ayak uydurabilmek peşinde koşarken esas misyonn olan ekonomik kalkınmanın lokomoti'fi olma görevini layıkı üe sürdüremez hale gdmiştir." Konuşmasının daha sonraki bölümünde Türkiye'nin her bakımdan fevkalade kritik günler yaşadığını ve büyük sanayi kuruluşlarımn teker teker battığını söyleyen Boyner, binlerce işçinin işini kaybettiğini, Türkiye gibi fakir bir ülkenin milli servetinin heba olduğunu da savunarak, "Bizler bu hastalığın bulaşıcı olduğunu unutmaya çalışarak uzaktan sessizce izliyoruz" dedi tş âleminin sorunlarının başında enflasyonun geldiğini kaydeden Boyner, mücadelede ilk koşulun, enflasyonla ilgili beklentilerin kökünden kırüması ve kamuoyunun enflasyonun düşeceğine kesinlikle inandınlması olduğunu söyledi. Yeterli ve sağlıklı fınansman kaynağı bulunmadan kamu yatınmlarının plansız bir biçimde arttırıldığı görüşüne de yer veren Boyner, bu durumun özel sektör için açıkça bir Fınansman krizi yarattığını bildirdi. de etkileyebilecek miyiz? Yoksa hepimiz akıntıda süruklenen balıklar mı»ız?" Boyner'in konuşmasından sonra, 50'ye yakın işadamının katıldığı TÜSİAD Yüksek tstişare Konseyi toplanüsına basına kapalı olarak devam edildi. Başbakan Turgut Özal, dun toplantının bitmesinden sonra Hilton Oteli'ndeki yemeğe katıldı. Buradaki 1.5 saati aşkın konuşması na, "1992'ye kadar iktidarda olduklannı" belirterek başladı. Özal, şöyle dedi: "Söyleyeceğim şey şudon 26 Mart seçimlerinin, Türkiye'ye erken seçim getireceği yolundaki iddialar havada kalmış iddialardır. ANAP grubu olarak yaptığımız toplantılar, benim arkadaşlarla yapüğım temaslar, hatta biraz daha ileri gidersem, TBMM'nin diğer üyeleri bir erken seçim lehinde değillerdir. Bir bunu söyleyeceğim. Bizim hükümetimiz, aldığı yelkiyi 1992'ye kadar sağlam bir şekilde kullanacağımızı, 1992'de •onnal şartlar içinde Türkiye'yi seçime götüreceğimizi aynen 1987'de yaptığımız gibi bunu ifade edeceğim ve butün yazılanlar, çizilenler hayali işlerdir. Bir iki arkadaşımızın şöyle böyle bir fikri olabilir. Her partide kendine göre düşünenler olur. Ama netice bu söylediğimin dışına çıkmayacaktır. Allah'ın izniyie ekim ayında ilk defa TBMM çok düzgün, müdahalesiz, hiçbir yerden herhangi bir telkin almadan cumhurbaşkanını seçecektir. Bunu böyle arzu etmeyenlerin olduğunu biliyorum, ama Boyner, ülke kalkınması ve sa maalesef böyle olacaktır, onlar nayinin sağlıklı gelişimi için TÜ için biraz üzülüyorum. Şunu da SlAD'ın çözum önerilerini şöyle ornek gosıerdi ve "Hangi parti iktidara gelirsc gelsin, ancak çogunlukla idare etsin" diye konuştu. Konuşmasında ekonomide yapılanlar ve yapılması gerekenlere de değinen özal, konuşmasını şöyle sürdürdü: Kurlann ve faizlerin birlikte serbest bırakılması gerekirken peş peşe yapılarak "hata yapıldıgını" ifade eden özal, muhalefetin ve bazı çevrelerin Türkiye'nin milli gelir duzeyinin düşük olduğunu öne sürdüklerini, oysa Bulgaristan'ın, Suriye'mn milli gelirinın Türkiye^ den yüksek olmasına imkân olmadığını öne sürdü. Özal, OECD hesaplarına göre, saün alma gücü de baz alınarak yapılan gelir hesaplarında Türkiye'nin 5 bin dolar milli gelir düzeyinde olduğunu belirterek, "Bizim gibi ulkelerde 'informal ekonomi', yani düğün, davet gibi evde yapılan işler de var. Bunlar hesap edilmiyor. Bu, yüzde 20 dolayında. Yine 'underground ekonomi' kaçınlanlar var. Yüzde 30 doUyındadır herhalde" diye konuştu. Özal, tekrar eski kur sistemine dönülemeyeceğini, sanayicilerin artık "pazariama ve kaiiteye" ağırhk vermeleri gerektiğini anlatarak, "özelleştirmeyi" de "sanayiden devlet sektörünü çıkarmak" diye tanımladı. Cudi Dağı'nda pusu Sorulara yanıt verdi Özal'ın konuşmasından sonra söz alan tbrabim Üzümlü adlı işadamı, "Korkmadan, çekinmeden 'Faaliyetlerinize devam edin' diyorsunuz. Biz de korkmadan, çekinmeden kararlanmzı değiştir TEŞEKKÜR Biricik varhğımız Doç. Dr. METİN ALATLI'nın hastalığı sırasında hiçbir yardımı esirgemeyen tüm doktor ağabey ve arkadaşlanna, Üniversitede yapılan törene ve cenaze merasimine çelenk eönderen, bizzat gelen, telgrafla taziyette bulunan tüm akraba, dost ve yakınlarıyla basına teşekkür ederiz. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle