17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbr Cumhuri)» Malbaacılık ve Gazetecıhk Türk Anonım Şırksıi adına Nadir Nıdı # Genel Yayin MUdUril Hasu Omsl. Mtlessese MüdOrU EmiK U*aklifU. YÜZI Işlerı Müdürü Ok«> COKBSİB, # Haber Merkezı Müdurü YIIÇM Bocr, Sayfa DUzenı Yöneımenı: AJi Aor, • Temsılcıler ANKARA: Ahnet T u . IZMİR Hikncl Çetfaılum, ADANA Ol«l Isıanbul Haberlerr Effcu Akyıkhz, D15 Haberler Ergan Balcı, Ekonooıı Ceagiı Tnrbmıı, Kültür Cttal Üsttr, Spor Danışmanı Abdalksdir Yncelnun, Düzellme Rtfik Durtn$, Araşlırma: Şakia Alpay, tşSendıka Ş«kI U lLettmd, lım Haberlerr Nccdel Doftıo, Dızı Yazılar Krnm Çalışku, 9 Koordmatör Ahncl Konılun, • Mab Işier Erol Eftnt, • Muhasebe. Bnieat Vemtr • BütçePlanlama Srrji Chmubcşcotlıı • Rcklam: Anc Tona, Ek Yayınlar: Hityı Akjrol # Idare: HiMryiD Garer, Işlnme Öndcr ÇcUk. Bılgjlşlem Nıii tnal. Btaan ve Yaytm. Cumhunyn MMlmcılık wc Gunedlık T.A.Ş TUrk Oajı Cad 39/41 Cajaloglu J43J4 Ist PK. 246lsunbul Te! 512 05 05 (20 h«). Tdcı 2224* F « (1) 526 60 72 % Btımiar Aakın: Zıyı Gokajp BJv inkiUp S. No 19/4. İU. 133 II 4147, Teta 42344 ftx (4) İH II 41/42S • tvmir. H Zıyı Blv 1352 S2/3, Til 13 12 J0. Tdtx 52359 Fai' (51) 19 53 60 ~ : Inono C»d 119 S. No I K»! I, Td 19 37 52 (4 hM), Teler 62155. F u (71) 19 37 52 TAKVİM: 20 HA2İRAN 1989 İmsak: 3.23 Güneş: 5.24 öğle: 13.10 Ikindi: 17.10 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.37 Doğa koruma çalışmaları ile Isveç Kraliyet Akademisi ödülü kazanan Dr. Çetin 'Doğada talaıı var' ile Türkiye'de doğa ve çevre korunması konusundaki çabalan nedeniyle bu ödüle layık göruldu. Dr. Çetin'le Stockholm Doğa Bilimleri Muzesi'ndekı odasında konuşuyoruz. Ödülu akademinin profesörler kunılu başkanı Bengt JonseU'in elinden alalı bir saat geçmesine karşın hâlâ heyecan içinde. "Bu yüzden dân gece de uyuyamadım" diyor. Uzmam olduğu Türkiye doğasının sorunlan ile ilgüi sorulanmıza da aynı heyecan içinde yanıtlar veriyor, sık sık elindeki dosyalara başvuruyor. "Öyle derin ki bu sornniar" diyor, "sizle oturup 45 saat konuşabiliriz." Sözü bekletmeden milli parklar konusuna getiriyor. "78 yıidır bu konu üzerinde çalışıyonım" diyor. "Milli parklanmızdaki flora (bitki) ve fauna (hayvan) toplulugu nedir, bilinmi>or. Bakanlıktaki yetkililer bu konuda yelerti bilgiye sahip değiller. Eger biz en iyi tanımamız gereken milli parklann bitki ortusunu, hayvan yapısını bilmiyorsak, bunlann ulkedeki durumunu nasıl bilecegiz?" Nedenleri Dr. Çetin açıklıyor: "Botanikçi ve zoologlar kalkınma içinde yerlerini henüz almış değil. Son 30 yü içinde fen fakulteJeri biyolog adı altında binlerce botanikçi zoolog mezun ediyor. Bunlar Tanm ve Orman Bakanlıgı tarafından istihdam edilmiyor. Bu alanda Avrupa sözleşmelerini imzaladık, ama gereklerini yerine getiremiyonız. Uzmanlık isteyen bu işleri veterinerier yapmaya kalkıyor. Bizde hal bu iken Avnıpa'da 300 yıl gerilere giden bir uzman çalışması var. Etkin bir devlet politikası yok. Üniversitelerle ilgili bakanlık arasında bir koordinasyondan soz etmek mumkun değil. Benim gibi birçok kişi dışarda bir seyler ogreniyor, ama yetkililerle ilişki kuramıyor. Bizlere danışmalan lazım. Kaldı ki üni\ersitelere danışmalan gerektiği halde bunu yapmıyoriar." Milli Parklar Dairesi'nin 6 yıl kadar önce Tanm ve Orman Bakanlığı içinde işlevinin "daralblması" ve "çok küçük" bir birim haline getirilmesi, Dr. Çetin'e göre "son derece vahim bir gelişme." "Tersine, mümkun oldugu kadar genişletilmesi gerekir" diyor. "Çünku bu daire Türkiye doğasının korunması alanında en yetkili resmi ntakam sıfatı taşıyor. Ellerinde deneyimli personel yok. Batı'da her ulkenin milli parklan korumakla görevli özel polisi var." Dr. Çetin'e göre, bir başka konunun bir an önce çözümlenmesı gerekiyor. "Bizim bir devlet doğa bilimleri müzemiz yok. Türkiye'nin dogal bitki ortusü ve faunası olağanüstu, dışardan gıplayia bakıian bir zenginlige sahip. Ama geçmiş yüz, yuz dli yılda nekr olup bittigini bilmiyonız. Ornegin benim bazı araştırmalar yapmaın gerekiyor. Tarihsel perspektifi olmadan nasıl yapacağım bu arastırmayı? Avrupalılar bu işi 1700'lerin başından beri kontrol altına almış durumda." "Türkiye doğası son yüzyıldır gözlerimizin onünde talan edilivor" diyor Dr. Çetin, bazı dosyalan açarak. "Soganlı bitkiler talanı bunlann başında geliyor. Nergis, çigdem, yabani lale, sömbiil gibi bitkiler sozgelimi tsveç'e Hollanda firmalan aracılığıyla geliyor. 300 yıldır sünıyor bu. Türkiye'nin kaymağım yiyorlar. Verilere göre sadece 1987 yılı içinde ulkemizden 62 milyon kök soğanlı bitki gotüriılmüs. Yabana firmalar ucuza aldıklan bitkileri bazan astronomik rakamlarla satıyorlar. Geçenlerde goruştüğüm bir yabancı bilim adamı, adeta 'siz enayi misiniz?' dercesine, 'Bu işi neden siz Türkler yapmıyorsunuz?' diye soruyordu." Türkiye'de doğamn göz göre göre talan Türkiye'de milliparklarda bile bitki ve hayvan edildiğinisöyleyen Dr. Çetin bunuşöyle topluluğunun tam olarak bilinmediğini öne tanımlıyor: "Soğanlı bitki talanı en başta sürenDr. Çetin, "Ülkedeki durumu nasıl geliyor. HollandafirmalarıTürkiye'nin bileceğiz?" diye soruyor. Doğa Bilimleri Müzesi kaymağım yiyor. Kafkas engereği de kaçırılan veolmaması, geçmişe dönük doğa verilerinin korunması gereken türler arasında. Toroslar'dan bulunmaması da Türkiye'nin önemli eksiklikleri kelebek toplayıp götürüyorlar." arasında sayılıyor. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Jsveç Kraliyet Bilim Akademisi ile Doğa Bilimleri Müzesi'nin 250. kuruluş yıldönumu nedeniyle konan ozel bir ödül, genç Türk bilim adamı Dr. Barbaros Çetin'e verildi. Aııkara Ünıversitesi Fen Fakultesi Biyoloji Bölümü'nde görevli olan doğa bilim alamndaki çalışmalarını birkaç yıldır Stockholm'de sürdüren Çetin, Türkiye bitkileri NuKun gemisi için yeni iddia len doğal objeden, 38'er cra. aralıklarla demir sinyalleri alımyor. "Nuh'un gemisi" ABD kamu Fasold, kitabında sinyallerden yooyunda sulan yine dalgalandın la çıkarak bu demirlerin, geminin yor. Floridalı bir denizaltı uzma yuzüne çakılmış çiviler olduğunu nı David Fasold, yazdığı Nuh'un öne sürüyor. Fasold, Nuh'un geGemisi adlı son kıtabında Nuh' misinin yapıldığı dönemde insaun gemisınin Ağrı Dağı'nda değil, noğlunun metaller hakkında çok yörenin 8 km. güneyinde Üzengili fazla bilgisi bulunmadığım belirKöyü'nde Mahşer Dağı'nda bu tirken, bu buluşunu "insanlık talunduğu yolundaki eski iddiaları rihinin yeniden yazdması" olarak niteliyor. yeniden gundeme getiriyor. Fasoid kitabında, Mahşer DaABD'de ilk baskısı tukenen bu kitap, Turkiye ve ABD'deki bilim ğı'nda bulunduğunu iddia ettiği çevreleri tarafından geçerli sayıl sert toprakla kaplı Nuh'un gemimıyor. Örneğin, Turk ve ABD'li sine benzettiği objenin ölçülerinin jeologlara göre Mahşer Dağı'nda de Incil'de verilenlere uyduğunu Nuh'un gemisi olduğu iddia edi öne surüyor. Fasold, objenin 156 len şekil yalmzca "doğal bir olu metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğinde olduğunu söylüyor. şum." tncil'de ise Nuh'un gemisinin yakDavid Fasold'un, Nuh'un ge laşık 135 metre uzunluğunda olmisi olduğunu iddia ettiği Mah duğu belirtiliyor. şer Dağı'ndaki "gemi biçüni" ilk Fasold'un kitabında ortaya atıkez 1956 yüında Türk Hava Kuvlan bir diğer iddia da Mahşer Davetleri'ne bağlı jet uçakları tarağı'ndaki bu doğal objeden alınan fından görülmüştu. Ancak daha deneme parçalarının Nuh'un gesonra yapılan bilimsel araştırmamisinin İncil'de sözu edildiği gilar bunun "doğal bir obje" oldubi sadece tahtadan değil, sazdan ğunu onaya koyınuştu. Mahşer da yapıldığı yolunda. Dağı'mn çevresi Türk makamlaFasold, tezini güçlendirmek için rınca milli park ilan edilmişti. yaptığı araştırmaları bölgede çekFasold, bölgeye ilk kez 1986 yı tiğî fotoğraflarla guçlendirmiş ve lında gidiyor ve daha sonra 16 ay bu fotoğraflan birer kanıt olarak içinde 6 kez yöreyi ziyaret ederek kitabının içinde kullanmış. David ve 50 bin dolar harcayarak teziııi Fasold kitabında, bu araştırmalagüçlendirecek yonde araştırmalar n yaparken, yöre halkımn kendiyapıyor. sine buyük ölçüde yardım ettiğiBu araştırmalardan biri metal ni bildiriyor ve objeyi "Nuh'un dedektörle yapılıyor ve Mahşer gemisi" olarak ilk tanımlayan kiDağı'nda bulunduğu öne surulen şinin Üzengili Köyü'nden Reşit Nuh'un gemisi olduğu iddia edi Sanhan olduğunu ifade ediyor. Kuş CennetVne ıızun yürüyüş Haber Merkezi Manyas Kuş Gölü için "Kuş Cenneti Cehennem Olmasın" Kampanyası gunüllülerinden Timur Danış bugün saat 11.00'de Istanbul'da Sultanahmet Parkı'ndan yola çıkarak 1 temmuz da Bandırma'da sonuçlanacak bir yürüyüşe başlayacak. Kampanya gönüllüleri aynca 23 haziran cuma günü saat 19.30'da Istanbul Tabip Odası'nda Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Krıton Curi ve Doğal Hayatı Koruma Derneği'nden Şahika Ertan'ın katılacağı bir söyleşi ve dia gösterisi yapacak. Söyleşiyi 25 haziran pazar günü saat 12.0020.00 arası Ortaköy Pazan 'nda Kuş Cenneti Standı 'nda yapılacak "Gitarlı Imza Toplama Kampanyası" izleyecek. NİLAY KARMAN Kafkas engereği konınacak ım? Hopa yöresinde yaşayan Kafkas engereği, Avrupalı meraklıların Türkiye'den kaçırdıkları biryılan türii. Renkli derisi nedeniyle çok tutulan engereğin korunması içinjandarma önlem alıyor. Engereğin fare yemesi, turistik gösteriye dönüsmüs. B.ECEVtT" sevgisi, çevre korumacılığı son yıllarda ülkemizde yaygınlaştı. Yurdumuzun dağlarında çeşit çeşit hayvanlar, bitkiler, yıllardır yurtdışına satılarak talan edilmiş, korunamamış. \ma doğa koruma bilinci yavaş yavaş gelişiyor. Nitekim Artvin'in Hopa ilçesi Esenkıyı köyunde bulunan "Kafkas EngeregT' de halk tarafından korunması gerektiğine inanılan tür ilan edilmiş. Tipik Kaıadeniz köyu olan Esenkıyı'nın toprak yollarından tepelere çıkarken Selahattin Fitoz'un kahvehanesine uğradık. Kafkas Engereği'nden konuşmaya başladığımızda Fitoz, "Ben bu kahveyi 'Doğa Müzesi' .. apacağım. Bir Fransız da turist getirecek" diyor. Fitoz, 'Doga Müzesi' ile turistlere Kafkas Engereği yılanı gösterecek. Aynca yöredeki diğer yabani guvercin ve şahin gibi hayvanlar sunulacak. Fitoz, bilimsel adı Vipera Casnacovi olan yılanı kahvehanenın bir köşesine yaptığı camlı kafes içinde saklıyoı, besliyor. Hollanda'dan, Almanya'dan Fransa'dan her yıl gelen turistlere gosteriyor. Sırtında kırmızı ve san çizgi bulunan yılanın boyu 6070 santimetre kadar. Başının genişliği ise 2 santimetreyı bulmuyor. "En Hormonlu sebze ve meyve ADANA "(AA) Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Kadir Çetinkol, sebze ve meyvede hormonlu ilaç kullanımına hızla devam edildiğini ve bu durumun önüne geçmek için kimsenin çaba harcamadığını söyledi. 11 merkezde otomatik alo HOPA (ARTVtN) Doğa "Her topluluğun ve gurubun buyume ve geltşme programları, kışinın kutturel gereksınmelerının de karşılanmasına ıltşkm somut önlem ve olçutler ıçermelıdir." L.T. JİVKOVA (Sofia 77) Zlyafet Camlı kutuda beslenen Kafkas engereğinin fareyi yemesi turistlerin büyuk ılgisini çekıyor çok bu yılanın nasıl fare yediği, turistlerin ilgisini çekiyor beyim" diyor Fitoz ve iki çocuğu fare yakalamaları için gönderiyor. dolaşan engerek yılanı, 4 dakika kadar sonra fareyi buldu. Son kez diliyle yalandıktan sonra ziyafetine başladı. Cansız yatan fareyi burnundan yemeye başlayan Kafkas Engereği sanki tadını çıkartıyormuşcasına uzandı gerüıdi, yudumlandı. Belirli aralıklarla yudumlayarak fareyi parçalamadan midesine indiren Kafkas Engereği'nin yemek suresi 13 dakika surmuştu. Artık karru toktu, kafesi içine sarkıtılan yanar ampulün altma geçti, sıcakhğından yararlanarak kıvrıldı yattı. Engeregin ziyafeti Çocuklar tarafmdan yakalanan fare canlı olarak yılanın bulunduğu camlı kafese atıldı. Fare daha ikinci turunu tamamlamadan dişi yılan saklandığı ağaç kovuğundan fırladı ve faıeyi ısırarak zehirledi. 3040 santimetre gidebilen fare oracıkta arka ayaklan üzerinde çöktü. Doğadaki "Yaşamak için oldureceksin" yasasıru camlı bolme Doğamn acımasızlığı buydu. ardından izliyoruz. Bir dakika tzleyenler nefeslerini tutarak ses geçti geçmedi fare öldü. Yılamn çıkartmadan seyrettiler yılamn fa56 gündür aç kaldığını öğreniyu re ziyafetini. ruz. Dilinı dışanya uzata uzata Selahattin Fitoz, "Işte turistler bu gösteriye bayılıyorlar. Bir Fransız buraya her yıl gelir ve birkaç a> kalır gider. Dağlarda gezinir. Doga âsığı adam. Bana bir öneride bulundu, bu kahvebaneyi 'Doğa Müzesi' haline çevirmeyi teklif etti. O da turist getirecek buralara" diyor. Geçmiş yıllarda yılanlann tanesini 2030 bin liradan turistleıe sattığı için "yasaklı" olan Gülpa"Talan" sadece bitkilerle sınırlı şa Akçam adlı koylü, yılanları değil. "Yasalardan yararianıp çok sevdiğini söylüyor. canh hayvan kaçınyorlar. YılanKafkas Engereği artık yurtdışı lar sozgelimi. Özeüikle Kafkasya na kaçırılmasa da, çay toplayan Engereği (Vipera Kaznakovi) ki kadınlann başlıca korkusu olma sadece Hopa yöresinde yaşıyor ve ya devam ediyor. Gülpaşa Ak kesinlikle koruma altına alınraaçam, "Aman öldürmeyin yılanla sı gerekiyor. Bu konuda bugüne n beni çagınn hemen yakalanm" dek soraut bir onlem alınmadı. diyor, cebinden de eldivenlerini Teke yöresinden, Toroslar'dan da kelebek toplanıp göturiiluyor." çıkartıp gosteriyor. ANKARA (ANKA) Ülke genelinde II merkez daha uluslararası ve şehirlerarası tam otomatik telefon görüşmesine açıldı. PTT'den yapılan açıklamaya göre tam otomatik telefon görüşmesine açılan merkezler ve kod numaraları şöyle: Yukanboğaz Bilecik 22817, Kazanlar Bolu 46255, Ayaz Bursa 2547, Demirali Bursa 25473, Kavaklı Ankara 4399, Kırbaşı Ankara 45825, Türkobası Ankara 45753, Yeşildere Ankara 45123, Akçalı Antakya 8878, Hacışapa Antakya 8968, Yollarbaşı Konya 3434. Atık yağlar ynkıt olacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Demzlehn kirlenmesinde en buyuk etkenlerden biri olan yat ve buyük gemilerin yanık moıor yağlan bundan böyle zeytinyağı fabrikalarında kullanılacak. Bu uygulamanın zeytinyağı l fabnkalannın yakıt gereksinimini karşılayacağı gibi denızlerin kırlenmesinin onlenmesinde büyük yarar sağlayacağı bildirildı. Ege Bolgesi Sanayı Odası bu amaçla ilk aşamada Bodrum 'da yanık motor yağı deposu kuracak. SOMUT ÖNLEM VE ÖLÇÜT !.. DALYAN Toskay, 8 milyon markın peşinde İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Özel Çevre Koruma Bölgesi Başkanlığı, Federal Almanya'nın Dalyan'daki caretta caretta denizkaplumbağaları için vaat ettiği 8 milyon marklık yardımı alabilmek amacıyla girişimlere başladı. Özel Çevre Koruma Bolgesi Başkanı Tünca Toskay, DalyanIztuzu için bir koruma planının hazırlandığını ve planın Avrupa'dan gelen çevrecilerle de tartışıldığım soyledi. Iztuzu'nda daha önce bir araştırma yapan Prof. Kinzelbach'ın da koruma plaruyla ilgili goruşünun alınacağını ve önen isteneceğini belirten lunca Toskay, Kinzelbach'ın da önerileriyle planın son şeklini aJacağını vurguladı. Daha sonra Ankara'da yapılacak bir toplantıda temmuz ayında Alman ve Turk hukumetleri arasında yapılacak görttşmelerde hangi konulann gündeme getinleceği belirlenecek. toskay, tztuzu ile ilgili bir koruma planı haarlandığını da söyledi. 8 milyon marklık Alman yardımınm Alman Parlamentosu'ndan geçtiğini belirten Yeşiller Partisi Milletvekili Karitas Hensel, "Ancak bu para. hükümetlerarası yapılacak goruşmeler sonucu verilir. Türkiye'den bugüne kadar boylesi bir talep gelmedigi için de somut bir adım atılamadı" diye konuştu. Alman Parlamentosu'nun aldığı kararla, yardımın aynı zamanda Dalyan'da altyapı ve arıtma tesisleri için de kullanılabileceğini belinen Karitas Hensel, "Ancak paranın kesin olarak nasıl kullanılacağı konıısu ikili göruşmelerin ardından kesinlik kazanacak. Yalnız Turk tarafının bu goriişmelere somut projelerle geimesi avantajlı olacaktır" dedı. Beyazıt'ta yapılan otel, tarihi eser korumacılığının bir örneği Bizans sarnıcı antik bar oluyor Yapımına 2 yıl önce başlanan 4 yıldızlı 'Antik' otelin kazımı sırasında ortaya çıkan Bizans sarnıcı antik bar haline getiriliyor. Sarnıcm bulunmasıyla başlayan sorunlann alman izin ve projelerle aşıldığını söyleyen otel sahibi Mustafa Zeki Demır alanın dönemin özelliklerine göre düzenleneceğini söylüyor. CEM HAMULOĞLU Bılinçsiz turistik yapılaşma, Türkiye kıyılarını "betonlaşma" ile tehdit ederken, İstanbul'un özellikle "Suriçi" bölgesinde yaşanan yapılaşma, bir başka tehlikeyi gundeme geliriyor. Laleli ve Beyazıt'ta genellikle 4 ve daha duşuk yıldızlı otellerin "mantar gibi bitmesi", 2 bin 500 yüdır önemini koruyan tarihi bölgede bulunan arkeolojik değerlerin yok olmasını da beraberinde getiriyor. Bu bölgede hepsi kamuoyuna yansımayan ve çoğu dedikodu duzeyinde kalsa da taşıdığı gerçeklik payı hiç de az olmayan "kültur tahribi", yetkılileri kaygılandırıyor. Işte bu "karamsar tablo" nedeniyle "tahrip etmeyen" bir yapılaşmaya rastlandı mı aynı olçüde sevindirici olarak değerlendiriliyor. den saklayarak yok etmeden, bir "mekan" olarak kullanma ve işlev verme düşüncesi, bugüne dek yaşanan talihsiz örnekler hatırlandığı zaman anlam kazanıyor. Adı, bodrumundaki kalıntılardan "esinlenilerek" konulan, "Antik Otel"in sahibi Mustafa Zeki Demir, "llkin bu eserter ortaya çıktığı zaman, başıma bela olacak diye çok uzülmüştum. Ama sonradan degerini anladım, şimdi çok memnunum. Burayı antik bir bar olarak kultanmayı duşünüyorum" diyor. Kara tren seferleri ANKARA (UBA) Devlet Demir Yolları Genel Mudürü Birkan Erdal, halk arasında, "kara tren" olarak adlandmlan tarihi buharlı lokomotiflere yabancıların ilgisinin çok olduğunu, bu yaz turistler için buharlı lokomotiflerle 100'den fazla sefer düzenleneceğini söyledi. TCDD Genel Müdurü Birkan Erdal, tarihi kara trenlerin ekonomiye yeniden kazandırılması amacıyla başlattıkları programın olumlu sonuç verdiğini belirtti. Marmara için kampanya BURSA (Cumhuriyet Bürosu) Yeşiller Partisi (YP), 9 temmuz günu "Marmara Denizi'nı Kurtarma Kampanyası" başlatıyor. Kampanyada, Kapıdağı Yarımadası'ndan Şarköy'e kadar uzanan sınır içindekı deniz, bilim adamlarınca incelehecek. tstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklanm Koruma Kunılu'nun onayladığı projeye göre yapılan otelin inşaatı 1990 yılmın sonuna doğru bitecek. Bodrumda yaklaşık 300 metre karelik bir alanı kaplayan antik kalıntılarıyla, çevresindeki otellerden daha farklı bir konuma oturacağı ise kuşkuYaklaşık 2 yıl önce Beyazıt'ta, suz. Antik Otel'in sahibi MustaSimkeşhane Çarşısı'nın arkasınfa Zeki Demir otelin oykusunü daki otel inşaatımn temel kazısın•şoyle ozetliyor: da ortaya çıkan Bizans sarnıcı da basına yansıdığında, verilen me"Ben o arsayı aldığımda normal saj; "tarihin", bir kez daha bir inşaat yapacagımı sanıyordum. "paraya" yemldiği şeklindeydi Ama temel kazısında bu kalınlıBugun aynı yerde 4 yıldızlı bir ote lar ortaya çıkınca çok büyük zorlin daha bıtmemiş, kaba inşaatı luklarla karşılaştım. Çevrenin de yükseliyor. Temel kazısında orta baskısıyla inşaat zaman zaman ya çıkan kalıntılardan ise göru durduruldu. Aslında iyiniyetli nürde hiçbir iz yok. Ama bu go olanlar pek zorluk çekmiyorlar. riinüm, Istanbul'da sık sık rastlandığı gibi tarihin butunuyle yok Çıkan eserleri koruyacağım dediedildiği anlamına gelmiyor. Çun ğinde müze yetkılileri kolayhk kü "Erken Bizans" olarak tarih gosteriyor. Ama yetkililer bu kalendirilen sarnıç, otelin bodru dar kolayhk göstermese, belki de eserleri işkenceden kurtulmak için munda yerli yerinde duruyor. tahrip edecektim. Şu anda inşaat Belki, Arkeoloji Müzesi uz 5. yılında. Bugünkiı haline ise 1 manlarımn gözetimınde kazılsa yılda geldi. Anıtlar Kurulu'nun bile arkeolojik bir çalışma yapma verdigi yeni kararlaria röleveler dan temel kazısında dozer kulla yapıldı. Bu proje için 56 ayn kanılması ya da kalıntıların nereye rar verildi." kadar uzandığı tam olarak araşOrtaya çıkan sutunlu yapının tınlmadan uzerine otelin dikilmesı yandaki yapıların altına doğru giteleştırılebılir. Ama çok sık yaşan tiğıni, ama yan parseldekı otelin dığı gibi, çıkan kalmtıları gozler durumu gorerek temel kazısını 3.5 milyon yılkk kadın iskeleti 'Erken Bizans' Beyazıt Simkeşhane Çarşısı'nın arkasında yapılan otelin bodrumundaki Bizans sarnıcı 'Erken Bizans1 donemı olarak tarıhlendırılıyor fazla derine ındirmeden inşaatını yaptığını söyleyen Mustafa Zeki Demir, bu durumun "korku"dan kaynaklandığını vurgulayarak şunları soyluyor: "Anıtlar Kurulu'nun statüsünde bir değişiklik yapılabilirse, eski eserlerin vatandaşlar tarafından da korunacagına inanıyonım. Vatandaş inşaat yapacağı zaman temelden bir şey çıktığında panige kapılarak tahrip ediyor. Çunku arsasını elinden alacaklannı sanıyor, inşaat yapamam diye lahrip ediyor. Dozerie hafriyat yapıiırken toprağı kanşbrarak eski eserler gözden saklanabiliyor. Zaten hafriyatlar genellikle geceleri yapılıyor.' açılabilmesi için 3 milyar İira daha gerektiğini söyleyen Demir, 4 yıldızlı ve 350 yataklı olan Antik Otel'in bodrumundaki 300 metrekarelik antik kalıntılar nedeniyle yaklaşık 2 milyar liralık bir zararı olduğunu söylüyor. Demir "Ama yine de ben bu eserlerin çıkraasına memnunum. Çunkü İstanbul'da içinde eski eser bulunan belki de tek turistik otel olacak. Orayı döneminin özelliklerine göre düzenleyecegim. O bölgeden çıkan çanak çomlekl«ri ise Istanbul Arkeoloji Müzelerine koleksiyoner olmak için yaptığım başvurunun ardından sergilemek istiyorum. Belki devletin izniyle başka bolgelerden de arkeolojik eserler inşaat için bugüne dek 1 mil alarak orada sergileyebilirim" Antik otelin s^hıuıOemır. kazıdabulunancanakcömleklen sergilemekıstedı ğınısöylüyor (fotoğraflar ErdoğanKöseoğlu) yar iira harcadıgım, otelin hizmete diyor. PRİVAS (AA) 1974 yılında A merikalı Profesör Donald Johanson tarafından Etiyopya'da kalmtıları bulunan 3.5 milyon yıl önce yaşamış kadın iskeletine, kriminolojide kullamlan bir teknikle insan şekli verildi. Bilim adamları, Beatles'ın "Lucy in The Sky With Dıamonds" adlı parçaşım dinlerken bulunduğu için "Lucy" adı lakılan iskelete insan şeklinı veren tahnit uzmam Finlandiyalı Eirik Granovist, adalelerin bağlantı yerlerinden hareket ederek, çeşıtlı maddelerle bir iskelete yumuşak dokular ekliyor ve vucudu hemen hemen aslıyla uygun olarak ortaya çıkarmayı başarıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle