15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı: Cumhuri>w Matbaacılık ve Gazctreilik Türk Anonim Şırkelı adma Nadir N'adi • Genel Yayın MıkJünl: H u u Ccmal. Müessese Müdurü: Erniat UfakkgH, Yazı İşlcrı Müdürü: Ok«y GOBCHM, • Habcr Merkezı Müdürü: Yaiçu Itapcr, Sayfa DUzenı Yönrtmenı: AS Acar, # Temsılalrr ANKARA: Afcart TM, IZMIR: Hlknel Çctiakayı, ADANA: Cttal Başlufiç. Istanbul Haberlerı: Erkaa Akyddu, Dış Haberler: E ı j u Bakı, Ekonomi: Ccagb TUrfcu. Kttltttr: Cdal Üslcr, Spor Danışmanı: AMUkaHr Yuedmaa, Düzeltme: Rrfik Durinş, Araşumıa: Ştkiı Alp«. IşSendika. Şvknu Ktteaci, Yun Haberleri: Necdel D o t u . Dızi Yazılar: Kcraı Çakfku, • Koordınator: Akmel Koruku, • Mali Işlcr: Erol Eıkm, # Muhasebe: Bileat fao • BötçePUnlama: Sevfi OuBubeşcothı • Rekiam: Anc Tom, Ek Yayınlar H.lj» Akyri • Idarc: Hiucyia Gârer, Işletme: Öader Çdik, Bilgilslem: N«U lrai. Braifl »r Kovo/ı Cuınhunjet Malbualık w Guelecilik T.A.Ş. Turk Ocafc Cad. 39/41 Catalotiu 34334 IM. PK 246lsunbul Tel: 512 05 05 (20 h*t). Td« 22246 Faj. (!) 526 60 72 # Bumlar Aakan: Zıys Ookajp Blv. Inkılip S No 194 Tcl 133 II 4147, Tclct: 42344 F u (41 133 II 41/428 • trmır H Zıyı Bly. 1352 S.2/3, Td: 13 12 30, Tclra: 52359 Fıx (51) 19 53 60 • Adan: InOnü Cad 119 S. No 1 Kal 1. Tel: 19 37 52 (4 bMj. Idra: 62155. Faı. Pl) 19 37 52 Telekomünikasyonda ülke tekellerinin yıkılması ve bu alanın serbest piyasanın fırîmalı alanına girmesi, ABD, Avrupa ve Japonya arasında büyük bir rekabet yaratıyor. Elektronik posta ve bilgisayar gazeteleri rekabetin öncüleri. Dış Haberler Servisi Bir zamanlann rakip tanımayan telefon sanayii, gelişen teknolojinin sunduğu yeni urün ve hizmet patlamasının doğurduğu bir iç savaşa hazırlanıyor. "Time" dergisinin haberine göre, her zaman dunyanın en sağlarn sektörlerinden biri sayılan telefon endüstrisinde yakın zamana kadar hemen her ülkede bir şirket, iktidarı elinde tutar, "yasal tekd" olarak çalışan bu şirket garantılı kârlar ile rekabet kavramından habersiz varhğını sürdürürdü. Bugün, dev şirketierin birleştiği, birbirlerini yuttuğu ve iflaslann yasandığı telekomünikasyon sektörü dunyanın en hareketli pazarlarından biri olarak kabul ediliyor. Devlerîn 'Gerçek demokrasf için tele savaşı 45 yıllık politika adamı Aybar, kültürsanat konulanyla da ilgili Galatasaray Lisesi'ndeki Fransız öğretmenleri, genç Aybar'a "tarih ve politikada, edebiyatta, sanatta yeni bir ufuk" açtılar. Demokrat Parti döneminde Yeditepe, Beraber gibi sanat dergilerinde Tahsin Hüsnü takma adıyla yazılar yayımladı, 1968'e kadar resim yaptı. 1930'da başlayan Balkan Oyunları'nda Türkiye'yi temsil eden birkaç atletten biriydi. Balkan rekoru kırdı, birincilikler aldı. ~ Mekmt A l «fbar TAKVtM: 12 HAZlRAN 1989 İmsak: 3.25 Güneş: 5.24 Öğle: 13.09 İkindi: 17.08 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.33 Kızılay 121 yaşında ANKARA (AA) Kızılay Derneği'nin kuruluşunun 121. yıldönümü nedeniyle dün bir tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, gönderdiği mesajda, "Bugüne kadar başarılı işler gerçekleştiren Kızılay 'ımızın hizmetlerini bundan sonra da daima artan bir etkinlikle sürdüreceğine inanıyoruz" dedi. Genel merkezdeki törende Genel Başkan Vekili thsan Saraçlar da Kızılay'ın geleneksel sloganıyla "karagün dostu" olduğunu, ancak artık kara olmayan gunlerde de dostluğu bulunduğunu söyledi. PORTRE MEHMET ALI AYBAR Çetin bir uğraş 19O8'de Istanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni, 1Ü Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Sınav vererek devlet hukuku doçenti oldu. iktidarı eleştiren yazılan yüzünden, bakanın buyruğuyla görevine son verildi. Hiir ve Zinciıii Hiimyet adlı haftalık gazeteleri yayımladı. Yazıları nedeniyle tutuklandı, hükümete ve cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle 3 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. 1950 temmuzunda çıkan af yasası ile özgürlüğüne kavuştu. 1962'de Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanlığı'na getirildi. 1965 ve 1969 seçimlerinde Istanbul milletvekili seçildi. ABD'yi Vietnam'da soykırım suçu işlediği gerekçesiyle yargılayan Uluslararası Russell Mahkemesi'nin yargıçlığına çağrıldı (1966). TtP içindeki tartışma ve çalkantılar dolayısıyla 197O'te genel başkanlıktan, 1971'de partiden aynldı. Mayıs 1975'te daha sonra Sosyalist Devrim Partisi adını alan Sosyalist Parti'yi kurdu, genel başkanlığını üstlendi. Öğretim üyeliği sırasında bilimsel yapıtları ve Bağımsızlık Demokrasi Sosyalizm, 12 Marttan Sonra, Nedert Sosyalizm, Örgüt Sorunu, TtP Tarihi başlıklı kitapları yayımlandı. diyor. Çok geçmeden, açılan smavı kazanarak, Yeşilköy'deki Hava Makinist Okulu'ndaki Fransız öğretmenlere tercümanlık etmeye başlıyor. tki yıl kadar sürüyor buradaki çalışması. Sınavda kopya çekenlerin kâğıdını aJdığı için kendisini paylamaya kalkışan okul müdürüne tepki göstererek istifa ediyor. Avukatlık stajı, avukat kâtipliği, 1Ü Hukuk Fakültesi'nde Anayasa Kürsüsü asistanlığı... 193940'ta Paris'te doktora çalışmaları... Tam o sırada tkinci Dünya Savaşı patlak veriyor. Ve Alman birlikleri Fransa'ya giriyorlar. 1940 baharı... Aybar, tarihe geçen, on milyon Fransızın güneye inmesi olayını adım adım yaşıyor. Hiç unutamadığı olaylardan biri, bu: "Büyük kaçış" başlayınca, o dönemde Paris'te öğrenim gören dört arkadaşıyla (Oktay Rifat, sonradan tdare Hukuk profesörü olan Ragıp Sarıca, B.Cimcoz, M.Bengisu) birlikte, birer bisiklet edinip guneye inmeye karar veriyorlar. Bir depodan sağianan bisikletleri Aybar monte ediyor. Derken, Ragıp Sanca'nın bisiklete binemediği anlaşılıyor. Bu kez Aybar, bir ikili bisiklet bulup montajını yapıyor. Bisikleti o kullanıyor; Ragıp Sarıca yalnızca pedal çeviriyor... Birkaç saat öncesine kadar olağan hayatını yaşayan Paris'in ve öteki kentlerin halkı, birdenbire sel gibi " 1 0 nolu ulusal yol"a doluşmuş. On milyon insan... Otomobilli, arabalı, motosikletli, bisikletli, yaya... Yol, bir hengâme... tir' aıyerek olayın ooyuuarmı açıklamaya çalışıyor. Öte yandan yıllardır devlet korumacüığı altında uyuklayan Avrupa piyasasında gelişmelerin Amerika'dakinden hızlı oiması beklenirken, 1992 yılında AT içinde gümrük bariyerlerinin kaldırılacak oiması birtakım belirsizliklere yol açıyor. Avrupa'da hızlı değişme çoktan başlamış durumda. Örneğin 1984'te küçük bir şirket olan ve telefon gereçleri irnal eden Alcatel birkaç birleşmeden sonra bugün AT'nin ve dunyanın en büyük telekomünikasyon şirketlerinden biri haline geldi. Batı Alrnan Siernens de benzeri bir gelişme içinde. Siemens, General Electric ile işbtrliğine giYaşanan bu sarsıntıların başlı rişerek savunma ve telekomünica nedenleri devlet tekellerinin yı kasyon şirketi Plessey'i ve Amekılması ve maliyetlerin artması. rika'da IBM'in bir kuruluşu Geçen 10 yıl içinde Amerika, Ja olan ROLM'u bünyesine kattı. ponya, lngiltere ve bazı Avrupa Siemens gibi gelecekte bir teOlkeleri birer birer telekomüni lekomünikasyon şirketinin yaşakasyon şirketlerinin tekellerini mının dünya pazannın yüzde 10 yıktılar ve bu endüstriyi etkileri ile 15'ini elinde tutmasına bağlı öngörülemeyen piyasa güçleriy olduğuna inanan dev Amerikan le karşı karşıya bıraktılar. şirketi AT1 denizaşırı hareketleYeni teknolojinin gerektirdiği re girişerek Ispanya, Hollonda, büyük maliyetlerle başedemeyen Japonya, Danimarka ve Suudi firmalar ise dünya çapında bir Arabistan'da ortaklıklar kurdu. leşmeler ve ortaklıklara girdiler. Bu şirket aynca, kıyasıya rekabet Bunun doğal sonucu olarak ulu ettiği Siemens, Alcatel ve Eriessal üstünlükler kayboldu. Ame son'u saf dışı ederek ttalyan terikalılar Avrupalılarla, Avrupa lefon sistemi Italtel'in 27 milyar lılar birbirleriyle, Japonlar ise dolarlık modernleşme projesine katılmayı başardı. tngiliz British herkesle rekabete girdi. Telecom ve New Yorklu NYNEX Bu gelişmeler kâr oranlanru da şirketleri de hizmetlerini dünya arttırdı. Toplarn gelirin 500 mil piyasasına sunmaya başladılar. yar doları aşması beklenen teleKanada'nın devi Northern Tekomünikasyon piyasasında en lecom ise Japonya ve Amerika'büyük pay, elektronik posta, bil dan sonra Çin'e el atarak bu kogısayarlı gazete gibi uzay çağı hiz nuda öncülük yaptı. metleri sunan telefon sektörüUluslararası piyasada büyük nün. etkinlik gösteremeyen firmalar Fransız şirketi Alcatel'in yetki ise ITT, GTE ve IBM. Uzmanlar lisi François Petit'nin belirttiği gi 1990'lann ortasında piyasaya birbi haberleşme teknolojisinin kaç devin hâkim olacağı tahmiönem kazanması, bu pazarın gün ninde bulunuyorlar. Savaştan sağ geçtikçe daha hızlı büyümesine çıkması beklenen olası isimler 88 yol açacağa benziyor. Petit, yılında 35 milyar dolar gelir sağ"Yüzyılın sonunda telekomüni layan AT T, 32 milyarla Siemens, kasyon ve haberleşme sektörün 15 milyarla Fujitsu ve 13 milyarde Ihlyonluk bütçeier görülecek la Alcatel. ALPAY KABACALI Kırk beş yıldır, gerçek demokrasiye kayıtsız koşulsuz geçilmesi yolunda çaba harcıyor. Cesaretle, gözünü budaktan sakınraaksızın... "T«m bağunsıdık"ı savunuyor. Sosyalizmi savunuyor. Çağdaş Türkiye'de, düşünce ve politika adamı olarak kendıne özgü bir yeri var. Mehmet Ali Aybar 'ın buraya gelişindeki, politik kişiliğinin oluşmasındaki etkenleri araştırınca, Galatasaray Lisesi'ndeki öğrencilik yıllarına kadar uzanmak gerekiyor: Lisenin dokuzuncu sınıfında. Dön genç Fransız öğretmen geliyor liseye. Bunlardan biri, tarih öğretmeni Monsieur Rolland. Fransız Devrimi üzerinde duruyor özeUikle. "Fransız Devrimi, delikanlılık çağındaki kişiieri etkileyecek bir olaydır." Hele, öğrencilere Lamartine'in Histoire de GiroDdins'ini okuyacak denli aynntılara inilirse... Genç felsefeöğretmeninin etkisini de unutmamak gerek... Kısaca, Fransız hocalar "tarih ve politikada, edebiyatta, sanatta yeni bir ufuk" açıyorlar genç Aybar'a. Politika ta bağımsızlık" savunucusu Tam mıyorlar. Fransız hükümeti 3040 öğrencinin Preigueux'de konaklamalarını sağlıyor, baraka veriyor. "Bunu, işgal altındaki bir ülkenin hükümeti yapıyor! İşte bu uygarlık göreviydi, insanlık göreviydi!" Aybar, Türkiye'ye donünce, doçentlik sınavı verir; Devletler Hukuku kürsüsünde öğretim üyeliğine başlar. Bu görevi 1945'e, Vatan Gazetesi'nde tek parti yönetimini eleştiren yazıları yayımlanana kadar sürer. Daha önce Cumhuriyet'te makaleleri yay.mlanmıştır. Çok partili rejimegeçiş hazırlıklannın söz konusu olduğu o 1945 yılında, Vatan'ı çıkaran Ahmet Emin Yalman'ın önerisi üzerine, "Gerçek Hürriyet Rejimi Yolunda" başlıklı diziyi kalenıe alır. Tek parti sistemini yeren bu makaleler dizisi geniş yankılar uyandırır, Ankara'da çok kişinin "başını ağntır". Sakıp Sabancı SSCB'den döndü tSTANBUL (AA) Sahibi bulunduğu hat ve resim koleksiyonunu Moskova Şark Eserleri Devlet Müzesi'nde sergiye açan işadamı Sakıp Sabancı, dün uçakla Türkiye'ye döndü. Sovyetler Birliği'nde televizyonda bazı programlara katıldığını ve işlerini tamamladığını anlatan Sakıp Sabancı, hakkmda yayılan ölüm söylentilerini şaşkınlıkla karşıladığını belirtti. Sabancı, "Çarşamba günü gelecektim, işim bitti diye erken döndüm. ölüm haberleriyle ilgisi yok" dedi. Derse son O sıra Maltepe Piyade Atış Okulu'nda askerliğini yapan Aybar, üniversitenin sağladığı izinle haftada iki gün ders vermektedir. Bir gün dekan Prof. Sıddık Sami Onar, onu odasına çağırır: "Maarif Vekili Hasan Âli (Yücel) telefon etti, Mehmet Ali Aybar'ın derslerine son verilmiştir" der. Böylece üniversiteyle üişkisi kesilir. Ve Kayseri'ye, Tank Deposu Muhafız Bölük Komutanlığı'na atanır. Vatan'daki yazılannı sürdürur. 1946 genel seçimleri sona ermiştir. Sandıklarda hile yapıldığına ilişkin ciddi "iddia'Mar vardır. Aybar da "CHP'nin Değişmez Baskanına Açık Mektup" başlıklı yazısında bu konuyu ele almıştır. Yazı, Ahmet Emin Yalman'ın mektubuyla birlikte geri gelir. Yalman. "Askeriik durumunuz devam ettiği müddetçe yazılannızı neşredemeyeceğiz" der. Aybar, yazıyı tzmir (sonra Demokrat tzmir) Gazetesi'ne gönderir. Kayseri'de çıkan Doğru Yol Gazetesi'ne de yazar. Askerliği sona erince Gün ve Gerçek gazetelerinde yazar. 1947'de Istanbul'da haftalık Hür'u çıkarır. Sıkıyönetim 6. sayıda kapatır Hür'ü. Izrrfir'de bir basımevi sahibinden aldığı mektup uzerine gazeteyi orada, Zincirli Hürriyet adıyla yayımlar. tktidarın Amerika ile ilişkilerine karşı çıkan ilk yazılar, bu gazetede yer alır. Tam 3. sayı basılmıştır ki tstanbul'daki, Tan Gazetesi'nin yakılıp yıkılmasıyla sonuçlanan olayın bir benzeri Izmir'de yaşanır. İktidar partisi güdümundeki gençler matbaayı basar, gazeteyi alıp bir alanda yakarlar. Matbaacı, artık basamaycağını bildirir. 1948'de, Sıkıyönetim kalkınca, Zincirli Hürriyet'i yeniden çıkarır tstanbul'da. Ama, ilk sayı yayımlanır yayımlanmaz, birtakıın adamlar basımevierini dolaşırlar. Bu yüzden, hiçbir matbaa ikinci sayıyı basmak istemez ve artık Aybar'ın gazete çıkarma olanağı kalmaz. Sabahattin Ali'nin Zincirli Hürriyet'te çıkan "Asıl Büyük Tehlike Bugünkü Ehliyetsiz İktidann Devamıdır" başlıklı yazısmdan dolayı dava açılır. İki ay sonra da Sabahattin Ali öldürülür. Aybar tutuklanır; ağır ceza mahkemesinde yargılanır ve bir yıl hapse mahkum edilir. Tutukluvken, cumhurbaşkanına hakaretten ikinci dava... Yine mahkumiyet... Cezalaj birleştirilir: 3 yıl, 8 ay hapis. Pasakapısı Cezaevi'nde Nâzım Hikmet'le karşılaşma, 1950 seçimleri ve temmuz 1950'de Af Yasası... Aybar, özgürlüğüne kavuşur. Demokrat Parti döneminde avukatlık yaparak geçinir. Adıyla yazı yazması bile "sakıncah" göruldüğünden, Tahsin Hüsnü takma adıyla Yeditepe, Beraber gibi sanat dergilerinde kültür konularını ele alan yazılar yayımlar. rihini incelemeye girişiyor, lisenin zengin kitaplığındaki Fransız ve Rum romanalann yapıtlarını okumaya başlıyor. En sevdiği yazar, Emile Zola. Genç atlet O sıralar spor da yapmakta. Her çocuk gibi futbolla başlamış, Ömer Besim'in (Koşalay) yönlendirmesiyle atletizmde karar kılmış... Yıl, 192526. Lisenin arkasında, "müdürün bahçesi"nde düzenli atletizm "idman'Marı... 1928'de Amsterdam Olimpiyatları'na katılır dön arkadaşıyla birlikte. Çeşitli nedenlerle, hiçbiri dereceye giremez. 1930'da Balkan Oyunları başlar Atina'da. 1936'ya kadar her yıl düzenlenen bu karşılaşmalarda Türkiye'yi temsil eden birkaç atletten biri de Aybar'dır. Birincilikler alır, Balkan rekoru kırar... Liseyi bitirince, okulda "muallim muavini" oluyor. Bugünkü dille, öğretmen yardımcısı. Bir yandan da Hukuk Fakültesi'ne gi Kaçış yolu Iki gün iki gece yol alıp Fransız hükümetinin taşındığı Tours'a ulaşıyorlar. Amaçları, oraya giden Türkiye elçiliğinden pasaportlarını alıp tstanbul'a dönmek... Ama hükümetin ve elçiliklerin bu kez de Bordeaux'ya taşındığını öğreniyorlar. Yeniden 300 kilometrelik yol... Pasaportlarım ala Mesaj Halkla îlişkiler tstanbul Haber Servisi "Halkla ilişkiler" şirketlerinin arasında geçen ay bir yenisi eklendi. Daha önce basınyayın sektörünün çeşitli alanlarında çalışan Deniz fnsel ile Hayri Cem ve Hilmi Alişanoğlu'nun ortaklığıyla kurulan "Mesaj Halkla İlişkiler" mayıs 1989'dan başlayarak faaliyete geçti. bana bir animasyon Animatörlerin birkaç dil bilen, ruhunda sanatçılık bulunan, neşeli, hayatı seven, turistlerle çabuk arkadaş olabilen kişiler olmaları gerekiyor. ASUMAN ABACIOĞLİT İZMİR Turistlere yalnızca deniz, kum, güneş ve yatak satarak para harcatamayacağını anlayan turizm işletmecileri, çeşitli spor ve eğlence etkinliklerini içeren "animasyon" yan sektörünü geliştirme çabasındalar. Turizmin tüm dallarında olduğu gibi animasyon alamnda da profesyonel eleman bulmak büyük bir sorun. Animasyon alanı, bu nedenle tümüyle yabancı personelin tekeline geçmiş durumda. Animasyon alamnda görevlendirilen yerli personel bu işten en fazla 400500 bin lira kazanırken, bir yabancı personelin ücreti en az 2 milyon liradan başlıyor. Turizmi yalnızca "deniz, güneş ve kum" zanneden işletmeciler nedeniyle birer "huzurevi" görünümünde olan çok yıldızlı turistik tesisler, yavaş yavaş yeni bir anlayışla "canlandırılmaya" çalışılıyor. Amacı, "aerobik, jogging, cimnastik, kosu, sutopu, tenis, sörf, sukayağı gibi spor ve şovlar, yanşmalar, oyunlar gibi eğlence alternatifleri" sunarak turistleri hareketlendirmek, tesislerin dışına çıkarmamak olan "animasyon", yalnızca tatil köylerine değil otellere de girmeye başladı. Tabii bu amaca ulaşabilecek kişilerin de bir kaç lisan bilen, "nıhunda sanatçılık bulunan", neşeli, canlı, hayatı seven, "turistlerle çabuk arkadaş olabilen" kişiler olmaları gerekiyor. Bütun bu niteliklere sahip olmak "profesyonelliği de" gerektiriyor. Türkiye'de profesyonel animatör bulmak mümkün olmadığından da bir kaç milyon lira aylıkla yurtdışından "animatör ithal ediliyor". Daha çok yönetici po Milli Kültür Danışma Kurulu ANKARA (ANKA) Kültür Bakanlığı'na bağlı olarak görev yapacak "Milli Kültür Danışma Kurulu" oluşturuluyor. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek 'in başkanhğmda görev yapacak olan kurul yaklaşık 45 üyeden oluşacak. Kurulda çeşitli bakanlıklar ile seçime katılan siyasi partilerden birer temsilcinin yanı sıra, çeşitli sanat ve kültür kurumlan ile basın örgütleri de birer üyeyle temsil edilecek. Japonyu''da AÎDS semineri MANİLA (ANKA) Dünya Sağlık örgütü (WHO) Tokyo'da uluslararası bir AÎDS semineri düzenledi. Seminer bugün başlayacak ve 4 gün sürecek. WHO yetkililerinin Filipinler 'de yaptığı açıklamaya göre, basınyayın kuruluşlarının AIDS konusundaki habercilik yeteneğini geliştirmek ve insanlann bu ölümcül hastahk konusunda basın aracılığıyla eğitimini sağlamak amacını taşıyan seminere 14 Asya ülkesinden yetkililer ve gazeteciler katılacak. Sörf w aerobikTuristiktesislerdeanimasyon. sörf, su kayağı gibi sporiardanbaşJayıp,ioggingveaerobiğevegeceleri'1sahne ve tiyatro" şoviarına dek uzanan geniş bir yelpaze çiziyor. Amaç, turisti tesiste eglenceli bir ortamda tutabilmek. zisyonunda çalışan yabancı animatörlere ya otelin yerli personeli eşlik ediyor ya da mevsimlik olarak "tatilini geçirecek bir i ş " isteyen Türk öğrenciler. "Devlet sanatçısı olduğu için" adının açıklanmasını istemeyen bir animatör, çalıştığı turistik tesiste animatör kadrosunu yine kendi "mesai arkadaşlarından" kurduğunu belirterek, "İşletmecilerin ilk önce eğlence ve temizlik sattıklannı bilmeleri gerekir. Animatörler, sabahtan aksama kadar turistleri harekette tutarak otelin içinde bağlı bulundururlar, otelden çıkmamalannı sağlarlar" diyor. Animasyon alamnda yabancı personel kullammının çok yaygın, ama "çok yanlış" olduğunu vurgulayan aynı animasyon sorumlusu, yabancı turistlerin "Fransız, Alman veya İngiliz esprisi" yerine Türk esprisi, müziğı, otantik dansmı, eğlencesini görmek istediklerini söylüyorlar. Animatörlüğü, "sözüne güvenilir, iş disiplini olmayan kişilerin seçmesini" ise bu kişi şu nedenlere bağlıyor: "Türkiye'de animatörlük bir meslek olarak görülmuyor, ciddiye alınmıyor. Otel işletmecisi, öııcelikle az ücret vererek, sürekli kadro bulundurmayarak buna neden oluyor. Bu yüzden animasyon personeli, tatil için mevsimlik çalışan kisilerden oluşuyor." Yabancı animasyon personelinin genellikle "kaçak" çalıştığını kaydeden bazı lurizmciler de şu bilgileri veriyorlar: "Yabancı personel için bazı sınırlamalar var. Çalışma izni almak çok uzun formaliteler, bürokratik işlemler gerektiriyor. Bu yüzden genellikle yabancı animalörler yabancı acenteler aracılığı ile turisl gibi geliyoriar ve otel idaresine bağlı olarak değil >abancı acenteye bağlı olarak çalısıyorlar. Yabancı personel ücretleri çok yüksek. Yerii personel ise 400500 bin lira alıyor." Bodrum Torba Tatil Koyü Genel Müdürü Nezih Ohri, iki yabana animatör çalıştırdıklarını, diğer yerli personeli ise filoloji mezunu gençlerden oluşturduklarını belirterek, mart ve ekim ayları arasında çalıştırdıklan bu personele 400 bin lira dolayında ücret ödediklerini söylüyor. Yabancı personel çalıştırmak için Içişleri ve Çalışma bakanlıklarından izin alındığını ve yabancı personelin bu alanda "ehil olduğuna dair sertifika göstermek zonınluluğunda" olduğunu vurgulayan Nezih Ohri, animasyon ekiplerinden çok başarılı sonuçlar aldıklarım sö/lerine ekliyor. • • * Avanos'tan kaçırılan Roma dönemine ait Medusa lahdi. Nevşehir'de esrarengiz olay 6 toıılıık lalıit ııasıl çahndı? uzun yıllar yurıuışınaa ışçı olarak çalıştığı ve kaçakçılarla ilişkisi olabileceğinden kuşku duyulduğu ileri sürüldü. Asanos'tan profesyonelce kaçırılan Roma dönemine ait Medusa lahdinin yurtdışına çıkarılarr.aması için hava limanları ve sınır kapılarında sıkı güvenlik önlemleri alınması istendi. NEVŞEHİR (Cumhurivel) Avanos ilçesine bağlı Balıkağa yöresinde 18 yıl önce ortaya çıkarılan 6 tonluk Medusa lahdinin çalınmasıyla ilgili olarak, "tarlasındaki lahdi koruyamadığı" gerekçesiyle Şerafettin Değirmenci gözaltına alındı. 3. yüzyılda Romalılar tarafından kötülük simgesi Medusa için .yapılan ve Balıkağa yoresınde Şerafettin Değirmenci adlı kişinin tarlasında rastlantı sonucu bulunan lahidin yaklaşık bir ay önce çahnmasından sonra çok yonlü soruşturma başlatıldı. Şehir Müzesi'nde sergilenmesi yolundaki talepler. "ilçede v^pılacak bir müzeye konacagı" gerekçesiyle reddedilen Medusa lahdinin yıllarca açık arazide korumasız olarak bırakıldığı ve eski eser kaçakçıları tarafından keşfedildiği sanılıyor. Nev^ehir Müzesi yetkilileri, olayın meydana geldiği sırada ITT hatlarının yeraltından gecırilmesi çah^maları nedenivle 6 eun ıletı>ım kurulamadıeını \e olaşın geç öğrenildiğinı doğruladılar. Jandarma ve Emniyet Vlıidurlüğu'nun de olaydar. gunler sonra haberdar edildikleri belirtildi. Eni 85 santimetre, yukscklıği 80 santimetre ve boyu 1.7^ metre olan Mtdusa U,dinin bir kamyona yuklenerek kaçırılmasından sonra soruşturma açıldı. Lahidi bulan ve tarlasında kendi olanaklarıyla korumaya çalışan Şerafettin Değirmenci, "Tarlasındaki lahdi koruyamadığı" gerekçesiyle gözaltına alındı. Değirineııci'nin Karatepe kilimleri KADlRLt (AA) Doğal boya kullanılarak yapılan ünlü Karatepe kilimlerinin kaliıesinin gün geçtikçe düştüğü bildihldi. Adana'nın Kadirli ilçesine bağlı Karatepe civarındaki köylerde dokunan ve yünü tamamen kök boya ile renklendirilen kilimler, yerli ve yabancı turistlerin oldukça ilgisini çekiyor. Bölgede kök boya kullanılarak kilim dokuınacılığmın yaygınlaşmasını sağlayan KaratepeAslantaş Kazı ve Onarım Kurulu Başkanı Prof. Halet Çambel, kilimlerinin kaliıesinin, talebin artması nedeniyle duştüğünü belirtti. TİP dönemi Türkiye İşçi Partisi'nin kurulmasından sonra Aybar'a genel başkanlık önerilmesi, parlamento yıibrı. pani içerisindeki tartışmalar, anlaşmazlıklar ve bölünmeler, Aybar'ın öncüluğünde kurulan Sosyalist Devrim Partisi, 12 Eylül sonrasında siyasal davalarda savunmanlık \e sosyalist örgutlenme çabaları... Bütun bunlar, son çeyrek yüzyılın, merkezinde Aybar'ın yer aldığı ilginç oluşumlan... Bunları bir başka söyleşinin konusu olarak düşünduğümden. Sayın Aybar'a kültur ve sanat konularında sorular yoneltıim. \ a şamının çeşitli aşamalarını ve birbirinden ilginç anılannı o tükenmeyen enerjisiyle anlattığı gibi hiç bıkıp yorulmaksızın bu konulardaki sorulanmı da yanıtladı. Geniş bir resim kultürü olduğunu ve ta çocukluğundan 1968'e kadar resim yaptığını; edebiyattan hiçbir zaman uzak kalmadığını, özellikle roman ve şjjre ilgi duyduğunu öğrendim. Karadeniz bölgesinde turizm hedefı Turistten önce altyapı Turizm Bakanlığı Planlama ve Yatınmlar Dairesi Başkanı Ertaş, Karadeniz bölgesinde hedeflenenin önce yerli, sonra yabancı turist olduğunu söyledi. GÜNSELİ ÖNAL ANKARA Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından turizme açılan Karadeniz bölgesi, yerli turizme hazırlanıyor. Turizm Bakanlığı Planlama ve Yatınmlar Dairesi Başkanı Gürkan Ertaş, Karadeniz bölgesindeki turizm hedefini "Önce planlama, sonra altyapı, daha sonra turist". hedef turist kitlesini ise "önce yerli, sonra yabancı turist" diye özetledi. "İç turizm ile haşır neşir olmanın bölge halkı için eğitim yerine geçeceğini" söyleyen Ertaş, Karadenizlilerin turistle birlikte yaşamayı ve onlara hizmet etmeyi öğrenme Daha sonra planlanan bölgelerde lerinden sonra yabancı turist bek altyapı çalışmalannın yapılacağım lendiğini belirtti. bildiren Ertaş, Karadeniz bölgesiKaradeniz bölgesi turizm yatırımcılarına açıldıktan sonra planlama çalışmalarına başlandığını kaydeden Ertaş, geçen yıl Kurucaşile'den Sakarya nehrinin denize döküldüğü kesime kadar olan 240 kilometrelik kıyı şeridinin planlamasının yapıldığını, bu planın Bayındırlık Bakanlığı'ndan onay beklediğini anlattı. Bu yıl içinde Kurucaşile"den Samsun'a kadar olan kıyı kesiminin planlamasının yapılacağım kaydeden Ertaş, Samsun'dan daha yukarıda olan bölgenin planlama çalışmalarının ise 1990'da tamamlanacağını söyledi. nin turizm yönünden eksikliklerini şöyle anlattı: "Planlama yelersiz. Dolayısıyla altyapı eksikliği var. En büyük iki eksiklik bunlar. Bunların giderilmesi uzun zaman alacak. Karadeniz'in turizm açısından geri kalmasının nedeni. bizim Akdeniz ve Ege gibi, öncelikler içerisinde ön plana çıkan yörelerimizin bulunması. Eğer bizim elimizde de, Bulgaristan ve Romanya gibi sadece Karadeniz sahilleri olsaydı, herhalde Karadeniz sahillerimiz de bugünkü Akdeniz sahillerinin göSöz dönüp dolaştı, aydınların riinümünde olurdu. Akdeniz ve Ege'yi 1973'te turizme açtık. Ne işlevine geldi. Onun aydınlar ticede turizm, bugünkü seviyeye "'zümre"sınin orta\a çıkışından başlayıp, sosyalizmden aydınların ulaştı." yerine, oradan sosyalist örgutlenVan gölü ve Hazal gölü çevre me modeline ve Sovyetler sinin de planlattırıldığını bildiren Birliği'ndeki "yeniden yapılanma" Ertaş, GAP kapsamında Güney önlemlerine kadar uzanan açıkladoğu Anadolu Bölgesi'nin turizm ma ve görüşleri gerçekten ilginç ve plamnın yapılması konusunun da ne >azık ki burada özetlenemeyeprograma alındığını belirtti. cek ölçude kapsamlıydı. Tuvalet standardt ANKARA (ANKA) Dunyanın ilk "tuvalet standardı' 'nın, Türkiye 'de hazırlanması yolunda girişimler yapılıyor. Türkiye Yüznumara Vakfı 'nın Müteşebbis Heyeti Başkanı Prof. Baha Galip Tunalıgil de, TSE'ye tuvalet standardı konusunda bilgi ve önerileri ulaştırdı. TSE'ye önerilen tuvalet standardı tuvaletlere oıellerde olduğu gibi "yıldız" sistemi getiriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle