27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 HAZÎRAN 1989 CUMHURtYET/13 Fıttibaldi ve Bodraurfda AIDSpanigî İZMİR (Cumhuriyel Ege Bürosu) Ülkesinde AIDS tedavisi görmekte olan Alman turist ishale yakalanınca devlet hastanesinde paniğe neden oldu. 15 mayısta Dalaman Havaalaru'ndan Türkiye'ye giriş yapan 39 yaşındaki Franz Hdnrich Hartwic önceki gün aşın ishal nedeniyle Bodrum Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Muayene sırasmda da Almanya'da AIDS tedavisi görmekte olduğunu söyledi. Bunun üzerine Hartvvic Izmir'e gonderildi. Sabaha kadar eşi Christine ile biriikte devlet hastanesinde bekleyen Hartwic muayenesi yapüdıktan sonra Alman Konsolosluğu'na gitti. Hastanede gazeteciler resim çekmek isteyince bir süre tartışma çıktı. Hastane yöneticileri konunun ciddi bir yönünün bulunmadığını söylediler. Gtineydoğu'da eğitim sorunu DİYARBAKIR (Cumhuriyel) Milli Eğitim Bakanı Avni Akyoi, "Öğretmen iıcretlerinde bir ay sonra i>i arüş saglanacağını" açıkladı. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu ise Güneydoğu'da 150 bin çocuğun okula gidemediğini söyledi. "Milli egitim seferberliği" çerçevesinde düzenlenen toplantılardan sonuncusu Diyarbakır'da yapıldı. Dün Kültür Sarayı'nda çeşitli yöneticiler ve öğretmenlerin katıldığı toplantıda Güneydoğuda eğitim sorunu göriişüldü. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu ve Diyarbakır Vali Vekili tsmail Akman'ın da hazır bulunduğu toplantının açış konuşmasını Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Yıldız yaptı. Ünlü Brezilyalı paralan oto yarışçısı Emerson Fittibaldi Indianapolis 500 oto yarışiarını kazanmasının karşılığında tam 1 milyon bın 600 dolar aldı. Fıttibaldi hepsi nakit ödenen paraiarını yarış yığarak kupastyla biriikte poz verdi. (Fotoğraf: AP) otosunun önüne •İ Aimar| ^ y a i l m °öacı Karl Lagerfeldin modeli j n e s d e | a Fressange Fransa Cumhuriyeti'nin simgesi olan "Marianne"ın büstü önünde poz veriyor. Marianne bustlerıni Fransa'daki resmi binalarda görmek mumkün. 70'li yıllarda Brigitte Bardot, 80'li yıllarda Catherine Deneuve, Marianne'ın yaşayan simgeleriydı. (Fotoğraf: Reuter) 10 haftalık yavru kedi Slugger. Avustralyalı uzman veterinerleri çok şaşırttı. Veterinerleri bu kadar şaşırtan olay, Slugger'ın, saatte 100 kilometre hızla giden bir otomobilin arkasına iple bağlı olarak süruklenmesine karşın, hayarta kalmayı başarması. Polislenn kurtararak kliniğe getirdiği kediye Slugger adını verildi. Veterinerler, Slugger'ın patilerinde yaralar ve yanıklar ^bulunduğunu, bunun dışında, kedinin son derece sağlıklı olduğunu söylüyorlar. Yavru kedi şaşırttı HABERLERIN DEVAMI ARDENDAK1 GERÇEK ÂT Özal'ın Brüksel'deki ikili temasları (Baştarafı 1. Sayfada) yanlış adımların atılması beklenmeyen bir şey değildir. Oysa kimi zaman bir siyasal partinin işlevi, iktidan gürültü HADt ULUENGİN süz patırtısız devretmek, ülkede BRÜKSEL Türkiye"nin AT^ bunalım çıkarmadan çekilmek ye tam üyelik sorunu ve bunun le de değerlenebilir. Bunun yagerçekleşmesi amacıyla uygulanakın tarihimizde en çarpıcı örneğicak yöntem arayışı, Başbakan CHP'nin 1950'deki tutumunda Turgut özal'ın Btüksel'de uç gün belirginleşiyor. Cumhuriyet devboyunca Avnıpalı liderlerle gerletinin kuruculanndan tsmet çekleştirdiği ikili temasların odak Inönü "Milli Şeflikten kendi is noktasını oluşturdu. tenciyle vazgeçerek "ana muÖzal bu aşamada tam üyelik halefet" lideri olabilmiştir. Bu konusunda bir cevap beklemiyoryolda her şeyi göze alabilmesi, du. Bu yüzden de esas olarak kenkişiliğini küçültmemiş, büyüt disi Türkiye*nin ne talep ettiğini müstür. 27 yıllık CHP iktidan dile getirdi ve karsı tarafın şimdinın bütün sorumunu üstlenerek lik söylemek istediği "bilgilerle" iktidardan çekilebilmesi, serbest yetindi. Soz konusu "bUgilerin" en seçimlerin sonucunu göze ala önemlisini, AT Komisyonu Başkanı bilmesi, tüm sonuçlannı üstlene Jacques Delors'un "çıtlattıkbilmesi, bugünlere değerli bir lan" oluşturdu. Delors, Ankaraders niteliğiyle yansımaktadır. nın topluluğa tam üyeliğinın çok CHP muhalefette zayıflamamıs, zor olduğunu çağrıştırdı ve Türzamanla güçlenmiş, 12 Eylül dökiye için "aynoüıkh ilişkiler" forneminde kapatılmcaya kadar mülünü ima etti. Ancak Delors'çok partili rejimin güvencelerinun önemli bir uvertürünü, Türk tarafına "yakın ttişkili siyaset" den olmuştur. üyeligi için yöntem arayışı Özal: E k i m d e SİS cakür." Özal, muhalefetin bu çabalannı "suni şeyler" olarak da niteledi ve "güneş balçıkla sıvanmaz ki" dedi. sa Cumhurbaskaru François Mitterrand, tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ve AT Komisyonu Başkanı Jacques Delors ile yapılan ikili temaslar sırasında, esas konuşan taraf Başbakan özal oldu. (political proximity) önerisi yapKuşkusuz Sayın Özal'ın ko ması oluşturdu. Diğer bir deyişle, numunu ve durumunu Inönü 'y tam üyelikten geri planda olsa dale kıyaslamak olanaksızdır; bu hi, Ankara'yı ilk kez, "Avnıpa Serikisi arasında bir bağıntı kur best Mübadele Birliği" (EFTA) mak niyetinde değiliz. Ancak kiüyesi Isviçre, Avusturya vs... gibi, mi zaman en güç koşullar altın "gerçekten Baülı" ulkelerle kuruda olsa bile bir siyasal partinin lacak ilişkilerin çerçevesinde deiktidardan çekilebilmesinin değerlendirdiğini duyurdu. özal söz mokrasiyi kurmak yolunda ne konusu öneriyi reddetmesine rağönemli bir işlevi olduğunu men, Delors'un teklifi, objektif özal burada, Ankara ile başlatıanımsatmak için yukandaki ör olarak eski AT tutumuna oranla lacak müzakerelerin tarihi konuönemli bir aşama niteliği taşıdı. sunda Türkiye'nin fazla aceleci neği verdik. Demek ki bir siyasal partinin Türkiye açısından "diplomatik davranmayabıleceğini, ancak buvar oluşu iktidara geçmek için bir atak" niteliğine bürünen Brük nun şartının da müzakerelerin dir; ama, muhalefette varoluşu sel temaslan, tam üyelik başvunı başlatılmasını onaylayacak, söz nu kamtlayamayan bir siyasal sundan iki yıl sonra, topluluk ta konusu "ilke karan" ve "irade parti de sağlığma kavuşmuş sa rafından alınacak karan hızlan beyanlannı" olduğunu vurguladı. yılamaz. ANAP bu sınavı ver dırmak ve karan olumlu yönde bir Özal'ın burada üstünde durduğu mek zorundadır. Yalnız parti "ilke ve irade beyanı" biçiminde başka bir nokta ise böyle bir kaiçin değil, Türkiye'de demokraşekillendirebilmek hedefîni güdü rar ve beyanın Türkiye'ye yapılasinin kurulması için bu deneyim yordu. Diğer bir deyişle, Ankara cak yabancı sermaye yatınmlarının bu görüşmelerde karşı taraf nı hızlandıracağı, dolayısıyla da yaşanmalıdır. Sayın özal'ın bugünkü konu tan özel bir beklentisi yoktu. Türk Ulke ekonomisinin kalkınmasına munu dar ve kısır siyasal açıdan tarafının amacı, AT tam üyeliği yardım edeceği oldu. Başbakan, kurtararak, gen'ışufuklubirta konusunda alınacak karan, top Türkiye'nin, bugün AT'nin oluşrih perspektifı, ülke çıkarları ve luluk hükümetleri ve Brüksel Ko turduğu "Avrupa idealinin" dışınANAP'ın geleceği açısından demisyonu nezdinde etkilemeye ça daki herhangi bir "syncalıklı ğerlendirmesini umut etmek is hşmaktı. Bu yüzden de Ispanya ilişki" formülünü istemediğini de Başbakanı Felipe Gonzales, Fran yine özellikle kaydetti. terdik... özal bütün bu görüşmelerde, Türkiye'nin Avrupa ile AT'nin temel taslan niteliğindeki Roma Anlaşması ve "tek seael" hedeflerine uygun olarak siyasi bütünleşmeyi de kapsayan, bir "kaderbiriigi" seçimi yaptığmı söyledi. Başbakan, özellikle soz konusu seçimin felsefi ve siyasi önemi üzerinde durdu. Türkiye1 de demokrasinin pekişmesinin AT uyeliği tercihiyle yakından ilgilı olduğunu ve bunun siyasi boyutu tamamladığjnı bildirdi. Özal, bu arada Türkiye'de şimdiye kadar iş başına gelmiş bütün cumhurbaşkanlanmn asker kökenli olduğunu, tek sivil olarak gözüken Celal Bayar'ın da komiteci olduğunu, fakat şimdi Türkiye'nin ekim ayında gerçek sivil bir cumhurbaşkanı seçeceğini söyledi. Bütün bu noktalardan yola çıkarak Avrupa Topluluğu'nun da Türkiye'nin Ortak Pazar camiasına tam üye olabileceği konusunda bir "ilke (Baştarafı 1. Sayfada) k a r a n " almasını ve "irade başlı ışlevleri yok. Oyleybeyanında" bulunmasını istedi. (Baftarafi 1. Sayfada) Başbakan özal dünya banşının sağlanmasında NATO'nun çok önemli bir rolü olduğunu belirterek, Brüksel'de oeş ülkenin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldiğini anlattı. ABD Başkanı Bush için "eski dostumuzdur. Teksastan tanıyorum, evi oradadır" şeklinde konuşan Özal, Yunanistan Başbakanı Papandreu'ya da "böynk sempatisi" olduğunu söyledi. Ozal, seçimi kazanacak olan Yunan Başbakanının Türkiye'yi ziyaretinin kararlaştınldığını kaydetti. özal, Türkiye'nin dışandaki itibarırun yükseldiğini belirtti, ekim ayında yapılacak cumhurbaskaru seçimi konusuna değınirken şöyle konuştu: "Bazı arkadasianmu ülke üzerinde estirflmeye çahşılan kara bulutlara çok fazla kendilerini kapDrabiliyorlar. So>lenenlerin hiçbirisi doğru değildir. Soylenenler sadece politika icabı söylenmesi gerekli ve önümuzdeki 45 aylık meselenin icabıdır. 45 ay sonra bntun bunlann hesabı ortadan kalkacaktır. Bu meselenin esas kanşbnlma sebebi de ekim ayında yapılacak seçimlerle ilgilidir. Bunu özellikle belirtmek istiyonım. Grubumuzun orada gösterecegi birlik ve beraberlik Türkiye1nin üzerine çöktürülmek istenen bu kara bulutlann hepsini dagıta Üaz siyaseti FARUK BİLDİRİCİ ANKARA Siyasi gündemin haziran ayından itibaren yoğunlaşması bekleniyor. DYP, "çek gil" mitinglerinin yanı sıra ANAP tabanına çengel atmayı planlıyor. SHP de hafta sonunda yapılacak olağanüstü kurultay sonrasında parti içi gelişmeierden sıyrüarak erken seçim için meydanlara çıkacak. ANAP Teşkilat Başkan Yardımcısı Ercan Vuralhan, ANAP teşkilatınm temmuz ayından itibaren "canlı ve baztr hale geleceğini" belirterek, "Önümuzdeki günler birtakım gelişmeleri de beraberinde getirecektir. Siyasi bakımdan hareketli günlere dogru gidiyoruz" dedi. bekleyen bir halleri vardı. Yani teşkilatınızda da mı bir seçim beklentisi var? VURALHAN Seçim anlamında değil. Faaliyet anlamında söylüyorum. 26 Mart sonrasında haliyle teşkilatlarda bir durgunluk oldu. 1520 gun bedbinlik dönemi yaşandı. DYP ve ANAP tabanı arasındaki ilişkiler son günlerde nasıl? VURALHAN Bunlar benzer konuları işleyen teşkilatlardır. Türkiye'yi kıskaca almış komünizm ve Humeynicilikten kaynaklanan aşın dinci radikalizme karşı panzehir de bu iki teşkilatın biriikte hareket etmesidir. Ama bu birleşme anlamına gelmez. Önümuzdeki günler birtakım gelişmeleri de içinde getirecektir. Yani siyasi bakımdan hareketli günlere doğru gidiyoruz. Her söylenen bence varsayundan öteye geçemez. Bizim teşkilat olarak yapmanuz gereken, birtakım yeni mesajlarla, moral düzeitici, canlandına tâaliyetlerle teşkilatımızı zinde tutmaktır. dar zamana ihtiyacınız var? VURALHAN Bu haziran ve temmuz aylannda şu faaliyetleri tamamlarsak olur; bölge toplantılannı bitirdikten sonra ANAP 1 ın canlı, diri bir kimlikle ortaya çıkması, Türkiye'nin gündemini elinde tutması tekrar mumkün hale gelecektir. Yani temmuz ayından itibaren hazır oluruz diyorsunuz. VURALHAN Evet. Gündeme sokacagınız yeni konular neler olacak? VURALHAN Yeni konular gundeme girmeye başladı zaten. Vatandaş günlük ekonomiyle, cebine girenle ilgileniyor. Bence buna dönük önemli gelişmeler olmaktadır. îşçi ücretleri ayarlanmıştır, taban fiyatlar açıklanmıştır, memur maaşlannda ayarlama gelmektedir, vergi yasalannda önemli ayarlamalar yapılmaktadır. Anayasa değişikliği konusu temmuz ayında mı gündeme girecek? Memura tatmin edici rakam CUHE YT ARCA YUREK yazıyor se hangi nedenlerle DYP böylesine masraflı büyük bir toplantıya gerek görüyor? Lider kadronun soyledtğine göre kesin gözle baktıkları erken seçim öncesi "örgütün eğilimleri" saptanacak. Oysa örgütün eğilimi saptanmayacak, lider Demirel'in çizdiği politika canlı yayın misali gelenlere Demirel tarafından açıklanacak. Demokrasiyi benimsediğimize göre kurallahndan vazgeçebilir miyiz? Bin kerre hayır. Demirel'den sonra söz alacaklar, iktidara elini uzatmış, neredeyse avcuna almış bir partinin geleceğini lider yönünde parlak cümlelerle "terennüm" etmekten başka ne yapabilir ki? Acaba bu umut, temelsiz bir iyimserlik ve düşlemcilik düzeyinde mi kalmaktadır? Sanayi Odası'nın Yönetim (Baftarafi 1. Sayfada) • • • Sanayi Odası, Ticaret Odası, Ti Kurulu Başkanı Nurullah Gezgin, DemireFe ilgi sürüyor Doktorlar (Baştarafı 1. Sayfada) nelerde bazı hekimlerin izin sürelerinde çalışmalarına rağmen kalabalıklann tamamına yetişilemediği gözleniyor. Yaklaşık 3 haftadan bu yana sürdürülen beyaz gömleklilerin bir dizi eylemi "beyaz gömlek çjkartma" asamasrna gelirken Ankara Tabip Odası, sağlanması gereken istemlerini bir paket halinde açıkladı. Ankara Tabip Odası'nca hazırlanan pakete göre hekimlerin ücretlerine net yüzde 150 zam yapılması önerüirken, konut tahsisi ya da aylık kira yardımı olarak 300 bin lira aynlmas: isteniyor. Ordudaki "uzman çavuşlann" aldığı düzeyin üzerinde bir yan ödemenin de istendiği pakette ekonomik ve sosyal haklara ilişkin diğer istemler özetle şöyle: caret Borsası, Deniz Ticaret Odası, ŞoförİCT ve Otomobilciler Derneği ile tktisadi Kalkınma Vakfı'nı ziyaret ederek bu kuruluşların yöneticileriyle görüştü. Basına kapalı görilşmeler öncesinde yaptığı konuşmalarda enflasyon, yatınmlar ve sanayileşme üzerinde duran DYP Genel Başkam, Türkiye'nin istikrar içinde büyümesi gerektiğini kaydederek özetle şunları söyledi: "Ekonomide istikrarsızfağın belirtisi enflas\ondur. Enflasyon eger üçlu rakamlara da>anmışsa, batta iki rakamlıysa, o ülkede istikrardan bahsedileraez. İstikrar olması için enflasyonun yüzde 10'un altında olması gerekir. Hatta yüzde beşin alü daha makuldür. 'Sen nasıl duşürürsun?' diyenler varsa, ben de 'Düşüremeyenlerin peşinden eitmenin yaran yoktur' derim. Iktidar enflasyon gerekçelerini sıralayacağına bunun gereklerini yerine getinneli "Ek göstergelerin alt sının ve enflasyonu duşürmelidir." 600'den 900'e çıkanlmalı. tş riski Demirel, istikrarın sağlanabilve enfeksiyon zammı arttınlmalı. mesi için güven ortamının kurulÖzel hizmet zammı yüzde ması, vergi adaletinin sağlanma3540'tan yüzde 60'a çıkanlmalı, sı, gelir dağılımımn düzeltilmesi en yüksek dereceli devlet memu ve işsizlik sorununun çözümlenruaun briit maaşımn yüzde 20'si mesi gerektiğini de vurguladı. Akdüzeyinde yabancı dil ve yayın taz si takdirde enflasyonun minatı ödenmesi. Diger saglık 1994'lerde bile yüzde 10'laradoğpersonelinin ücretlerinin de he ru çekilmesinin beklenemeyeceğikirnlere verilen sınırların altında ni kaydeden Demirel, şöyle dekalmayacak şekilde arttınlması. vam etti: "Enflasyon zaten şimHekimlerin a tam a ve yer değiştir diye kadar yapacağı tahribatı yapmeleri siyasi baskı aracı durumu mıştır. Enflasyon 'corruption' na gelmiştir. Bu konularda tabip (çürüme) ile kardeştir. odalanna da yetki verilmeii." 'Corruption' ise riişvettir. Hırsızlıkür, suiistimaldir. Enflasyonla Öte yandan tstanbul Tabip kol kola girip halkı fukaralaştırOdası da dün yaptığı yazıh açık mıstır. Suskun mihonlar enflaslamada "hastaya gerekli zamanı yonun tabribab altında ezilmistir. ayırma" programının sürekfi oidu Türkiye bu tablo ile bir yere vağu, hekimlerin ekonomik sorun ramaz. Biz enflasyonun yüzde lanyla bir ilgisi olmadığı vurgula 10'un alüna çekildiği, ona bağlı narak özetle şu görüşlere yer bir faiz oranının tutturulduğu, verildi. Merkez Bankası'nın mevduatın "Istanbul'da mevcut hastanele önemli bir bölümune, kamunun rin yüzde 75'inde uygulanan bu ise sermaye piyasası kaynaklanprogram çalışması devamlıdır. nın hemen bemen nimüne el koyHastalara gerekli zamanın aynl mayacağı, gerçek bir rekabetin işması hekimlik hizmetinln bir uy lediği, yatınmlann yapıldıgı, dagulamasıdır. Hekimlerin ekono ha çok malın üretildigi ve tüketimik sonınlarıyla herhajıgi bir il min aritığı bir Türkiye arayışındayız." gisi yoktur." yaptığı kısa açış konuşmasında, Demirel'i Türkiye'nin sonınlarına bağlı, ciddi bir devlet adamı olarak takdim etti. Demirel'in sanayiye büyük hizmeti ve emeği geçtiğini belirten Gezgin, "Şimdi de kendisinin öncülüğünde iş âlemi korku ve suskunluk çemberini aşıyor" dedi. Türkiye'nin bir erken seçim ortamında bulunduğu na da işaret eden Gezgin, böyle dönemlerde, alternatif politikaların oluşmasırun ve bu politikalann tartışılmasının buyuk önem taşıdığını vurgulayarak, "Arük yeni alternatifler için yeni adımlar atmak gerekir. Kendisini saygıyla ağırlıyonız" dedi. tstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yalım Erez ise odayı ziyareti sırasında Demirel'in ardından yaptığı konuşmaya, "Söylediklerine aynen katılıyo'truz" diye başladı. Türkiye'nin yeniden düzlüğe çıkacağına inandığın kaydeden Yalım Erez, "Siyasi istikrarsızlığı gidermenin yolunun seçimden geçtiğini, ekonomik istikrarsızlıgın ise dogru politikalann yürütulmesiyle giderilebilecegini" kaydetti. tstanbul Ticaret Borsası'nda yöneticilerle yaptığı kısa sohbette de Demirel, "Halkın sıkıntılan siyaseti yeniden şekiUendiriyor, ikisi birbirine çok yakın" dedi. Ticaret Borsası Başkanı Nejat Basmacı ise kuraklığın borsalara yapabileceği etkiler üzerine Demirel'e bilgi verdi. Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kaptanoglu da Pera Palas Oteli'nde yapılan yemekli toplantıda, Demirel'e "Başbakamm" diye hitap etti. Kaptanoğlu, filonun hızla erimeye başladığını ve 6 milyon dwt'den 4.5 milyon dwt'ye düştüğünu ve önlem ahnmaması halinde bu tonajın iki milyon dvvt'ye doğru ineceğini kaydetti. Yoğun bir gundemle tstanbul turuna devam eden Demirel, bir ara kendisini ideyen gazetecilere, "Sizi çok yorduk, biraz daha tstanbul'da kalırsam korkarım siz de bana 'çek git' kampanyası düzenleyeceksiniz, ama merak etmeyin, yarın (bugun) dönüyorum" dedi. kullandırılırsa, kurultay başkanSHP ve DYP meydanlarda "erlığı seçimi sonucunda başkanlıken seçim" yapılması ve Cumhurğı kendileri (merkez) alırsa ve başkanlığı seçıminin de erken seCHP geleneğinde olan uygula çim sonrasında yapılması için ikmalara gidilirse..." tidan baskı altında tutarken, Evet, ne olacakmış? "O za ANAP da parti tabanına yönelik 1 "Gentşletilmiş komuta heyeti" man tüzük değişiklikleri kabul çalışmalar içinde olacak. ANAP benzeri "genişletilmiş yönetici" edilirmiş." Bu irdelemeler hala ın haziran ayında yapılacak böltoplantısı, Demirel'in salona gi nın bıyığı olursa amcalığa dönü ge toplantılarına katılacak olan rişi, kürsüye çıkışı, ayrılışına ka şebileceği benzetmesini andırı Başbakan Özal'ın meydan mitingdar davullarla zurnalarla, halk yor. Kurultayda hile hurdaya gi leri yapması da planlanıyor. Yaz aylannda siyasi gündemin türkülerinden devşirilmiş parti rişmek, delege olmayanlara oy şarkılanyla başlayıp bitecek. 26 verdirmek? İnönü'nün kitabında en önemli maddeleri; erken seçim, mart başarısından sonra çıt çı yazılı olabilir mi? Yoksa bunlar daha sonra da TBMM Başkanı ve karmaz tüm kadrolar, alkış koro kurultayı başladığı anda sarsa Cumhurbaşkanı'mn seçimi olarak suna, kurtarıcı çığfaklarına kattla cak olası girişimlerin önceden belirtiliyor. cak. Bu yoldan DYP'nin asıl duyurusu mu, elbet bugünden ANAP'ın hazırlığı amacı gerçeklesecek. Canlı, çok anlaşılmıyor. canlı iktidar partisi kımliği, partiYa da kurultay başkanlığını ANAP Teşkilat Başkan Yardımliden çok, geniş kitleleri cezbet açık oylama sonucu genel mer cısı Ercan Vuralhan, haziran ayınrr.ak için kullanılacak. kez kazanırsa, daha baştan top da açıkhava toplantılan da düzenKuşkusuz kimi önemli sorula lantının demokratik kurallara uy leneceğini söyledi. Başbakan ra, gazetecisi, aydını, seçmen bi madığını söylemeye hazırlan Özal'ın 5 haziranda eski ve yeni lincine ulaşmış olanlar yanıt ara mak mı? Kuşku. kaygı getiren belediye başkanlannın katılacağı toplantıda bir konuşma yapacağıyacak. Demirel, İstanbul'da de karmaşık sözler Hele "CHP geleneğinde olan uygularnalar" nı belirten Vuralhan, bu toplantığişik her çevreyle yaptığı söyleların sonunda ANAP teşkilatına şilerde ayrı mesajlar veriyor. Ör suçlaması. Geçmiş CHP kurul moral verilmiş olacağını kaydetti. neğin, "Ozal'dan sonra iktidara taylannı karalamayı öngören bir 26 mart yerel seçimlerinin önemini gefmenin 'bitli yorgan attına' eğilimin belirtileri mi? Yoksa vurgulayan Vuralhan, "Bu seçimgırmek" olacağını söylüyor. Ne CHP oyları cebe, kurultayları se lerden sonra bizim teşkilatımızı var ki iktidara talip. İlk seçimde pete mi? derleyip toparlamamız, yeniden geleceğini her yerde vurguluyor. İşbilir bir TV kameramanı ga hazirianmamız lazım" dedi. "TeşInsanın kafasına ufak tefek, ama zetecileri izlerse güldürü türün kilatlar her zaman her dnruma rahatsız edici "bir şeyler" takılı den sahneler yakalayabilir kurul bence hazır olmabdır" biçiminde yor. tayda. Delege sayısı 1040. Mer konuşan Vuralhan'a yönelttiğimiz Bitli yorganın altına girmek! kez yöneticileri vs. ile aralara is sorular ile yanıtlan şöyle: Demirel kararlı, güzel, iyi de yor kemle konularak 1250 kişiye yer " DYP ve ANAP'ın birbirine gan altında ne yapacağını, hal bulunabiliyor, sinema kapasite benzer partiler olduğunu söylekın ne olacağını fazla açıklamı si bu kadar. Gazetelere konten miştiniz. Ama Sayın Başbakan, yor. Öyle bitler var ki yorganda jan, günlüklere 3'er, dergilere DYP ve ANAP'ın birbirine benzemediklerini savundu. örneğin 141,14^ve 163 gibi, yıl 2'şer giriş kartı. lardır demokratik gövdeyı bir oraVURALHAN Ben kendi göBugünden her gazete bürosu dan bir buradan ısırıyor, özgür 4x100 bayrak koşusuna hazırla rüşütnü ifade ettim. Her iki parti düşünceyi kaşıntıdan çılgına çe nıyor. Örneğin bendeniz, kurul de benzer tabanlara hitap etmekviriyor. Tutup atacak mı bunları tayı bir süre i zleyeceğim, kapı tedirler. Yani göruş ve felsefe bayorgandan. Bir aylık konuşmala da Hakkı Erdem oekliyor, kartı kımmdan. Bunlar hep yoklamarına bakılırsa "belki atacak, bel vereceğim. Hakkı girecek, on dır. Ama iki partinin birleşmesi ki atmayacak". İktidara gelince beş yirmi dakika izleyecek, bir için kimse ortaya çikıp herhangi enflasyonu aşağı çekeriz, diyor. koşu, kapıda Canan Gedik. O gi bir tavır koyamaz. Ne türden ekonomik önlemlerle recek yarım saat dinleyecek, ANAP'ın tabanında bugünbaşaracağını fazla açmıyor. Bu haydi kapıya. Kartı Ümit Aslanve benzeri sorulan basından du bay'a uzatacak, o içeri, nefes ne lerde DYP'ye kayma var mı? yuyor Demirel. Konuşmasında fese dışarı. Kuyrukta bekliyorum, VURALHAN Hayır. Bilakis gezdiğimiz teşkilatlan diri bulduk. her birine bakış açılarını somut al kartı, koş içeri... Mesela ben bayramda tstanbulçizgilerle verecek mi? Kurultay mı izliyoruz, doping daydım, bayağı canlı, kıvılcnn Pazar günü ikinci şenlik baş li Johnson gibi bayrak koşusuna lıyor. SHP kurultayı bir sinema mı katıldık, biz anlayana değin, da, giriş basına kısıtlanmış, izle akşam olmuş. Canver'in "ise" yicisiz toplanıyor. Sonuç ne ola lerle biten "demokratik şartnacak? Üç gün kala araştırılan bu. mesi" gibi, kurultay izlemiş, yazDünkü anketlere göre sonuç mış, görevimizi yerine getirmiş üzerinde ikiye ayrılmışlık görülü olacağız. yor. Merkezcilere göre 600 deJ.B. Tavernier lege ile tüzük istenildiği gibi çıBir konuşma. bir bildiri.. Ta2000 lira (KDV içinde) kacak, konuyu gereksiz yere so mam! SHP de DYP'den sonra ikÇağdas Yaymları Türkocağı run haline getirenler "dersini" tidarda. Sonra? Gelsin vMı vıdı... Cad. 3941 CağaloğluIstanbul alacak. Karşı cephe de 600 de Susturabilene aşk olsun... Başbakan Turgut Ozal, 300 milyon dolarlık döviz fazlası olduğunu, ithalatın büyük ölçüde ihracatı karşıladığını anlatarak, işçilere tatmin edici ucret verildiğini, taban fiyatlannın da tatmin edici olduğunu kaydetti. özal, memurlara da tatmin edici rakamlar verileceğini belirtince ANAP Grubu'ndan alkış aldı. Başbakan Özal, pazar ekonomisinin muhalefet partilerince, "ANAP ekonomisi" olarak anlaşıldığını belirterek, muhalefetin karma ekonomiyi savunduğunu kaydetti. Özal, "Başkasımn borçlannı temizlemek bize düştü. Bu TBMM'nin, gündemındeki 6. eylülde ne DÇM kahyor, ne garantisiz borç. Hepsi bitiyor" şeklin beş yıllık plan görüşmelerinin tamamlanmasından sonra 20 hazide konuştu. randa kapanması bekleniyor. ö z a l 6. Beş Yıllık Plan'ın TBMM'nin tatilinin başlamasın"pembe" olmadığını da belirterek dan bir süre sonra da Cumhurbaş"Bana göre karamsardır. Türkiye kanı Kenan Evren tstanbul'd gidebunun çok daha iytsini yapabilir" rek yaz dönemi çalışmalarını budedi. Özal KtT'lerin özelleştiril rada surdürecek. mesi üzerinde dururken de "KtT 1 DYP Genel Başkanı Süleyman leri bir elden çıkarsak da işçilerle Demirel'in başlattığı "çek git" mikarsı karşıya gelmeyiz" diye tingleri haziran boyunca da sürekonuştu. cek. DYP erken seçim yapılması konusunda bastınrken, bir yandan da ANAP tabanına yönelik çalışmalara başlayacak. DYP'nin legeye güveniyor, tüzük redde bu hafta sonunda Ankara'da yadilecek diyor. Hemen her seçim pılacak temsilciler meclisi toplandeki kararsız diye nitelenen oy tısında da partinin siyasi yönelimlar SHP'de, çoğunluk oylarına Ieri saptanacak. SHP'de ise hafta sonunda yadönüşmüş, iki tarafın umudu. Genel merkezin sonuçta pılacak tüzük kurultayı parti içi "mağlup" olacağını bakınız Cü gelişmeler konusunda belirleyici neyt Canver dün hangi nedenle olacak. Tüzük değişikliklerinin onaylanması halinde SHP'deki re bağlıyor. muhalefet kanadının parti içinde"Kurultay demokratik kuralla ki geleceği tartışılmaya başlanara göre yapılırsa bence değişik cak. Tüzük değişikliklerinin kabul lik reddedilir" diyor Canver ve edilmemesi halinde de bu kez gerçekleşmesi olası "anü de SHP genel merkez yönetiminin geleceği tartışmalı hale gelecek. mokratik kurallan" sıralıyor: Bunlara rağmen SHP, kurultay "Yani, hile hurda yapılırsa, de sonrasında erken seçim için meylege olmayanlar salona alınıp oy danlara çıkmayı planlıyor. VURALHAN Temmuz ayına kadar belki kağıt üzerinde bir Hareketli günlerde gündemşey çıkabilir. deki en önemli ınadde sizce ne Cumhurbaşkanlığı seçiminolacak? den önce TBMM gündemine geVURALHAN Muhalefet er lebilir mi? ken seçim üzerinde duracak. AnaVURALHAN O konuda yasa değişikliği, Cumhurbaşkanlığı seçimi bu yıl. Ama biz tabanı hiçbir şey söylenemez. Beni şu ancanlı jutmak için neler yapılabi da ilgilendiren temmuza kadar şu programı bitirip tabanı canlı tutlir, onlara kafa yoruyoruz. mak. Her söylenen varsayımdan Belirttiğiniz çalışmalan ta öteye geçemez. Türkiye'nin siyasi mamlayarak ANAP leşkilaünı gündemi o kadar yüklü ki ne söycanlı hale getirebilmek için ne ka lersen varsayımdırî' UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM SHP Hatay Milletvekili Ömer Miski ile Ankara Milletvekili Rıza Yılmaz ve arkadaşlarının önerisi bugün ANAP Kayserı Milletvekili Recep Ergun'un başkanlığındaki komisyonda görüşülecek. Recep Ergun kim? 1402 sayılı yasa gereğince birçok kamu görevlisini işten atan Ankara Sıkıyönetim Komutanı. Ne yapacak şimdi Recep Ergun? Kendi yaptığı haksızlıkları kendi düzeltecek... Pek düzelteceği de yok... Çünkü, ANAP, 1402'likferin boşta geçen sürelerdeki özlük haklarının tanınmasından yana değil. Omrü boyunca emir alıp vermeye alışmış olan Ergun, şimdi tepeden gelen bu emre nasıl karşı çıkacak? Çıkmayacak tabii... ANAP hükümeti isteseydi, bu kamu görevlilerinin eski görevlerine dönmelerini çoktan sağlardı. Sağlamadı, sağlamadığı gibi "Aman bunlar geri dönmesinter" diye elinden gelen güçlüğü de çıkardı. Eski TRT Genel Müdürü ve Büyükelçi ariayı Cem Duna bile askeri dönemde görevlerinden alınan TRT'cilerin eski görevlerine dönmemeleri için Danıştay'a başvurularda bulundu... Unuttunuz mu? Oysa, sıkıyönetim geçici bir yönetim biçimidir. Sıkıyönetim kaldınlınca, sıkıyönetim komutanlarının aldıkları önlemlerin de kendiliğinden kalkması gerekir. Hukuk devleti bunu gerektirir. Bu anlayış sivil yöneticilerce neden benimsenmiyor? Niçin bilinçaltı korkular egemen oluyor? Bu anlayışı benimsemeyen sivil yöneticinin Metris ya da Mamak Askeri Cezaevi gardiyanlarından, söyler misiniz, ne farkı kalır? Öyle ya da böyle, sonuç ortada... Bazı sivil yöneticiler, sıkıyönetim eylem ve işlemlerinin bugün sivil dönemde de sürdürülmelerinden yanalar. Kim bunlar? Rektörler örneğin... TRT Genel Müdürleri örneğin... Bakanlar örneğin.. Başbakan örneğin... 1402'liklerin işlemleri sıkıyönetim komutanlarınca ımzalandı. Bunlar hikmetlerinden sual olunmaz "Paşa Tasarrufları"ydı.. Bu kamu görevlilerinin dosyaları MİT tarafından hazırlandı. Bunlar, adlarının sorulması bile çift aylı yasaklarla ertgellenen "gizlı yargıçlaf'm gizli kararlarıydı. Üniversitedeki 1402'liklerin çoğu da öğretim üyesi muhbirler tarafından ihbar edildi. Bunlar da "Sıkıyönetim paşalannın emir eriiklerini" kabullenmiş profesörler ve doçentlerin sinsi ihbarlarıydı. Kimlerdi bu muhbir öğretirıi üyeleri? Bilineni var, bilinmeyeni var. Gün gelir, Sıkıyönetim komutanlıklarında adli müşavirlik yapmış askeri yargıçlar ile sıkıyönetim karargâhlannda istihbarat başkanlığı yapmış albaylar ve generaller, anılannı yazarlar, bizler de böylece öğreniriz bu muhbirleri.. Bu sayın muhbir vatandaşları... Bu sayın muhbir doçentleri... Sayın profesör doktor muhbirleri... Ve muhbir dekanları ve rektörleri! Evet, nasıl olsa bunlann da günü gelir... Dünün birçok kamu görevlisini işinden atan sıkıyönetim komutanı, bugün TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı olarak bir "lütırf" ta bulunacak ve 1402'likler de ancak bu "lütuf" sonunda görevlerine dönecekler. Orgeneral Ergun, 12 Eylül sabahında idam istemi ile hakkında soruşturma emrı verdiği Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'e demokrasi ve sivil toplum adına güvenoyu verecek, ama sıra kendi emri ile özlük haklarından yoksun bırakılan, haklarında hiçbir soruşturma olmayan kamu görevlilerine gelince, bu demokrasi ve sivil toplum vicdanı hemen susacak. Bu 1402'likler de tıpkı Recep Ergun gibi eşit haklara sahip yurttaşlarımızdır. Ne eksik, ne fazla. 1402'likler, ne Güney Afrika'nın ikinci sınıf, üçüncü sınıf yurtaşları işlemi gören zencileridir, ne de Bulgaristan'da baskı altında inletilen Türk azınlığı! Ayıptır Efendiler, beyler, paşalar, ayıp! Oimaz böyle şey! TOPKAPI SARAYT'NDA 1AŞAM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle