Katalog

CUMHURİYET/10 HAVA DLRIMI den alınan bılgıye gore, yurdun kuzeydoğu kesım'erı parçaiı çok bulutlu. Doğu Karadeniz ıle Doğu Anadolu'nun kıueyi sağanak gö> gurüitülu sağanak yağışlı geçecek HWA SICAKLIĞI: Artacak RÛZGÂR: Yurdun kuşy kesımlennde kuzey ve batı. guney kesımlennde guney ve batı yönlerderı hafit ara sıra orta kuvvette esecek Denızlerımızde ruîgâr, Karadenızde kıyılarda poyrazdan. acıklarda gündoğustı ve keşışlemeden, dığer denızjenmi2de kıble V6 lodostan 35, yer yer 6 kuvvetinde, saatte 1021, yer yer 27 denizmılı rıızla esecek DENIZ Mutedil eteorolojı Genel Müdurlüğü'nMe ^^v HABERLER TÜRKİYE'DE BUGUN 32° 1S° Marasa A 3CP19° Dıyartauı Mana 26° 12° K Maraş Adapazan A 25° 1<f Edıme 26° 10° Mpsın Adıyaman A 30° 17" Erzıncan 24° 1°Mu5la A 23° 9° Erzurum Afyoi 24° 18° Muş 1 26° 7 " E * s e t K 30° 18° N*)e A 27° 10° Gaaantep Ankara 21° 14° Ordu A 30° 19° Gi'esun AnBkya AnBlya A 30° 16° Gümushane Y 21° 11° Ree 27° 14° Samsun Artvm Y 27° 11° Haklin 25° 10° Sıırt A 30° 14° Ispam 25° 14° Snop A 27° 10° Istanbul Balıkes r 28° 14° Sıvas A 25° 14° Urnır Bıleck 25° 8°Tel<mta5 A 28° 11° Kars Btngöı A 26° 11° Kastamonu A 22° 8°Trabzon Bıtlıs 24° 8°Tuncelı A 21° 8°Kaysen Bolu 24° 11° Uşak A 26° 12° Kıtttarelı Bursa 24° 11° Van Canakkale A 24°10°kooya 24° 10° Yozgat B 22° 7°Kutanya Çorum 28° 13° ZonguMak A 27° 14° Malatya Denatı A X « 8 O'j A A A A A A Y Y 28° 29° 31° 27° 27° 25° 22° 22° 14° 17° 20° 15° 12° 10° 14° 15° / HAZİRAN 1989 DÜNYA'DA BUGÜN Amsterdarr Amman Atına Bağdaı Barcrtına Base: BfHgrad Beflın Bonn Bnjksel Budapeşte Cenevre A A A A B A Y A A A Y A B A A A A Y A B A A 18° 34° 28° 38° 21° 24° 27° 25° 22° 19° 26° 24° 30° 39° 40° 24° 11° 18° 35° t«° 23° 31° Y B Y Müano Y B Momreal A Moskova A Munıh Mew York 8 Y Oslo A Pa'is Y Prag A Rıyad Y Roma B Solya A Sam A TeiAvtv A Tunus Y Vmedik Y A Viyana MaslmgionA Zünh A Londfa 22° 17° 20° 25° 25° 26° 24° 26° 15° 24° 24° 40° 26° 23° 34° 27° 28° 26° 26° 25° 24° 20° MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Yaşamöyküsü ••• dalgalı dalga yuksekliği 051 5, yer yer 2 metre dolaymda bulunacak Van Gölü'nde hava. Az bulutlu ve acık geçecek. Rüzgâr ku?ey ve batı yönlerden rıafıf, arasıra orta kuvvette .esecek Göl kuçuk dalgalı olacak Görüş uzaklığı 10 km dolayında bulunacak B A A A A Y 8 A A A A 22° 7° 31° 18° 22° 13° 22° 9° 22° 13° 23° 15° 27° 11° 24° 10° 28° 11° 23° 8° J 2. 13° Ceayır Kahııe» CKMe Oubaı Fraıttfurt Gırne Hetsınu KaHıre Kopendag Köln Leftcsa BULMACA SOLDAN SApA: 1/ Iri taneli bir kiraz türü. 2/ Müzikte armoni kurallanna göre Ost üste bindirilmiş sesler... Pozitif elektrot. 3/ Saniyede bir jullük iş yapan bir motorun güç birimi... tradesizlikten üeri gelen sürekli cansızlık. 4/ Kakaodan yapılan yiyecek. 5/ Selçuklularda şehzade eğitimi ya da bir eyaletin yönetimi ile görevli vezirlere verilen san... Bir nota. 6/ Ortadoğu'da bir göl. 7/ Su... Vakıa. 8/ Hiç, sıfır... Bir getninin başka bir gemiden ya da kıyıdan açılması. 9/ Eskitnek, dağılmaya ytlz tutmak. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çiçekleri katmerli ve mor renkte olan bir tatula türü. 2/ Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlannın ve tapınma kuraJlannın türaü... Akarsu kıyısında bulunan ağaçlık. 3/ Kaza ya da başka bir olayı karadakilere bildirmek için gemîlerden denize salınan içi mektuplu şişe... Bir nota. 4/ Müslahkem yer... Gereğinden çok yemek yiyen. 5/ Araç... Yemek. 6/ Suni... Düz ve geniş yer yüzü parçası. 7/ özenli, düzgün... Kategori. 8/ Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten... Sınır nişanı. 9/ Boru sesi... Hayvanlan ya da cansız varhkları konuşturma sanatı. İşadamı Mete Has ve eşi Feyzal Has, Kenan Suiçmez adlı bir işadamına 930 milyon liralık karşılıksız çek vermekten tutuklandılar. İstanbul Haber Servisi İş dünyasında adından sık sık söz ettiren, yıldızı 19801i yıllarda sahip oldukları banka ve şirketlerle parlayan, ancak 3 ya da 4 yıl içinde battıktan sonra kendini tekrar toparlayan işadamı Mete Has ve eşi Feyzal Has, Kenan Suiçmez adlı bir işadamına toplam 930 milyon lirahk karşılıksız çek vermekten tutuklandılar. Edinilen bilgiye göre, Almanya'da faaliyet gösteren işadamı Kenan Suiçmez, şubat 1989 tarihinde Libya'da Mete Has'a 930 milyon liralık inşaat malzemesi sattı. Suiçmez, ortağı ve vekili Hayrettin İmamoğlu adına kesilen 11 adet çeki kabul etti. Ancak gereken süre içerisinde Mete Has ve eşi Feyzal Has'a ait BMT Beynelmilel Mühendislik Taahhüt T.A.Ş. ve Asma Ambalaj Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına kesilen çeklerin karşılıksız çıkması üzerine Kenan Suiçmez, Hayrettin İmamoğlu aracılığıyla Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na başvuruda bulundu. Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nda açtırılan 89/2093 nolu dosyanın İstanbul Mali Şube Mudurluğu Mete Has ve eşi tutuklandı ne iletilmesiyle işadamı Mete Has' ve eşi Feyzal Has aranmaya başlandı. Kısa bir sürelik soruşturmarun sonunda Mete Has ve eşi, dün sabah saat 07.00 sıralannda evinden alınarak Mecidiyeköy'deki Mali Şube Müdürlüğü'ne getirildiler. Avukatlan aracılığıyla ifadelerini veren Haslar'ın polise, "BMT ve Asma şirketleri adına verilen çeklerin şirket çeki olması nedeniyle sadece kendilerini ilgilendirmedigini" ve "sucsuz oldoklannı" soyledikleri öğrenildi. Mali Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulamaları tamamlanan Mete Has ve eşi Feyzal Has, öğleden sonra saat 14.30 sıralannda polis gözetiminde Beyoğlu Cumhuriyet Savcıhğı'na çıkanldılar. Savalıkta ifadeleri alınan Haslar, bu kez Nöbetçi 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme duruşma sonunda Mete Has ve eşi Feyzal Has'ın karşılıksız çek vermek suçundan tutuklanmalanna karar verdi. Duruşma sonucunu eşiyle birlikte adliye koridorunda beklerken görüştüğümüz Mete Has, çek sahibini bile hatırlamadığım öne sürerek, "Çekler, İmamoğlu Çuval ve Un Fabrikası'na aitti. Bunlar şirket çeki. Sadece ben sonımlu degjlim. Vonetim kurulu üyelerinin de imzalan bulunuyor" dedi. Kenan Suiçmez ile Hayrettin İmamoğlu'nun avukatı Nnrettin Topçu ise müvekkillerinin şubat ayında Mete Has'a Libya'da 930 milyon liralık inşaat malzemesi sattığını belirterek şunlan soyledi: "BMT ve Asma şirketleri adına verilen çekler karşılıksız. Biz de bu yüzden sa>cılıga başvurduk. Mete Has, borcunun hepsini 6deyecegim diyor, ama bütün mallan ipotekli ve hacizli. 930 milyon liralık borç, şimdi faiziyle birlikte 1 milyar 296 milyon lira>ı buldu. Bunu odeyebilmek için teminat gösteremiyor." Karşılıksız çek vermekten 6 0 YIL ÖNCE CumhuriYet İçki düşmanlarının bayramı 1 HAZİRAN 1929 Yeşil Hilal cemiyeti ve içki düşmanlarının bayramına müsadif olan dünkü gün her sene olduğu gibi cemiyet tara/ından içkisiz bir vapur gezmesi tertip edilmişıir. İçki düşmanlarının bayramı ve deniz tenezzühü çok rağbet görmüş Şirketi Hayriyenin tenezzühe tahsis edilen ve bayraklarla donatılan 56 numaralı vapuru saat 14 te Köprüden hareket etmiştir. Tenezzühe bir çok içki düşmanları ve doktorlar ile Mazhar Osman Beyin içki itiyat ve iptilasmdan kurtardığı bazı hastaları da iştirak etmişlerdir. Vapurda içkisiz olarak mütenevvi eğlenceler tertib edilmiş, akşama kadar BoğaZiçi ve Adalarda nezih bir surette gezildikten sonra akşam geç vakit köphiye avdet edilmiştir. Dün içki düşmanlarının bayramı dolayısıyla Erkek muallim mektebi talebeleri tarafmdan meccanen Yeşil Hilal cemiyeti rozetleri de dağıtılmıştır. Bu arada, işadamı Mete Hasın Hikmet Keçeli adlı başka bir işadamına daha 200 milyon liralık çek verdiği ancak bunun da karşılıksız çıktığı öğrenildi. Dün, Mali Şube Müdürlüğü'ne gelen Hikmet Keçeli, pararun ödenebilHaslar adliyede Mete Has, 12 Mart döneminde Mahir Çayan ve arkadaşmesi için savcılığa ve polise gerekli lan tarafmdan kaçmlmış, 2 milyon lira fkjye karşılığı serbest bırakılmışt. Haslar başvunı>'u yaptığını söyledi. tutuklanmadan önce adliye koridorunda bekliyorlar Çocuk Politikaları Kongresi Kan kanserli hükümlü Erbil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kan kanserli Omür boyu hapis hükümlusü Hamdullah Erbil'in tutukluluğunun derhal kaldınlmasını içeren ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden beş uzmanın hazırladığı rapor, onaylanması için Adli Tıp Kurumu'na gönderiliyor. Cumhurbaşkam Kenan Evren'in kendisine anayasa ile tanınan özel af yetkisini kullanıp kullanmayacağına karar vermek için heyet raporunun resmi kanallardan kendisine iletilmesini beklediği bildirildi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne geçen çarşamba akşamı yatınlan ve kan kanseri olduğu yapılan araştırmalar sonrasında kesinleşen Hamdullah Erbil'in prangalanmn da çözüldüğü bildirildi. Kendisi için hazırlanan bir odada iki jandarma eri gözetiminde ve yatağa pranga ile bağlanmış bir şekilde bekletilen Erbil'in bağlan, Hematoloji Klinik Şefı Prof. Dr. Korkut Özerkan'ın geçtiğimiz cuma günü verdiği ve tutukluluğun derhal kaldınlması gerektiği şeklindeki ilk raporu üzerine çözilldü Din ve ahlak dersleri laiklilde bağdaşımyor' İlk kez çocuklara ayrtlan "199O'lı Yıllann Çocuk Politikası Kongresi"nde somut sorunlar ortaya kondu, çözüm önerileri getirildi. ANKARA (Cumhuriyet Büroso) Çocuk hakları sozleşmesi ve "1990'h Yıllarda Çocuk Politikası"nın belirlerunesi amacıyla geçtiğimiz günlerde UN1CEF ve Türk hükümetiyle ortaklaşa düzenlenen "199O'lı Yıllann Çocuk Politikası Kongresi" birçok "iyi niyetli" önerilerle sona erdi. Kongrede Türk çocuklanrun "somut sorunlan" ortaya konulurken, ilk kez çocuklara ayrılan bir kongrede, çözüm önerileri beraberinde geldi. Sağlık, Adalet, Milli Eğitim bakanhklarım yakından ilgilendiren sorunların ortaya konulduğu kongrede "geleceğin giivencesi çocuklann" yetiştirilmesinin bir devlet politikası olarak benimsenmesi istendi. Çalışma grubunun "çocuğun yasal korunması" raporunda ilk konu "çocuk mahkemelerinin yaygınlaşunlması" isteği oldu. Raporda, çocuğun psikolojik dengesinin korunabilmesi için çocuk mahkemelerinin altyapısıyla birlikte kurulması ve en kısa zamanda bütün yurda yaygmlaştırılması gereği belirtildi. Çalışma grubu raporlannda çocuğun suça itilmesini önlemek için anababaçocuk ilişkisinin daha sağlıkh düzeye getirilebilmesi amacıyla "anababa okullan"nın kurulması ve yaygınlaştırılmasının özendirilmesi de istendi. Çalışan çocuklann erken iş yaşamına atılmalarını önlemek için zorunlu ilköğretimin 8 yıla çıkanlma önerisi de raporda yer aldı. Ayrıca şu anki milli eğitim politikası da eleştirilerek "ilk ve ortaöğretim dunımlannda yer alan zorunlu din dersi kültiirii ve ahlak bilgisi ögretiminin özellikle uygulanış biçimi açısından laiklik ilkesiyle bağdaşmadığı" vurgulandı. Bu uygulamanın din ve vıcdan özgürlüğünü ortadan kaldırdığı da ifade edilerek anayasanın konuyla ilgili 24. maddesi 4. fıkrasının kaldırılması gereğıne dikkat çekildi. Kongrenin ilk günü akşanıı Sağlık Bakam Halil Şıvgın, gazetecilere ilk uygulama olarak çocuk olümlerini 1990'ların sonunda yüzde 5O'ye indireceklerini müjdeledi. Bakan önümüzdeki günlerde yurt çapında sağlık kampanyası başlatılacağını da bildirdi. Öğretmen ve MEBS13 kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. A YŞENUR KIZILDA Ğ 6 Evren raporu bekliyor ğu bildirildi. Prof. Dr. Özerkan, bir haftadan bu yana hastanede yatan Erbil'e gerekli tarulann yapüdığıru ve hastalığının kan kanseri olduğunu saptadıklanru da belirtirken, Erbil'e ayırıcı tarunın daha önce muayene edildiği Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılmadığını söyledi. Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu'nun 399 ve 402. maddelerine göre bu erteleme işleminin savcılıkça yapılacağı kaydsdilirken, savcılığın erteleme yoluna gitmemesi halinde Erbil'in bu karara yargı organlannda itiraz hakkırun da bulunduğu belirtildi. Kral Emanullah Han Efganistanda vaziyet elan çok kanşıktır. Habibullah ismini takınmış olan Baha Saka son muvaffakiyetlerine rağmen bir türlü nüfuz tesis edememiştir. Buna mukabil Efganistamn şarkında teşkilat ile meşgul olan general Sadir Hanın etrafındaki kuvvetler gittikçe artmaktadır. Kral Emanullah ailesile birlikte Bombaya vasıl olmuştur. Kral ilk vapurla Avrupaya hareket edecek ve ttalya yahut Fransaya Rapor savcılıkta Özerkan'ın cuma günü verdiği raporun ardından, aynı içerikte olan ve S uzman tarafmdan imzalanan heyet raporunun da pazartesi günü hazırlandığı bildirildi. Erbil'in durumurıun sürekli hastalık ve sakatlık hali olduğu, bu nedenle tutukluluğunun derhal kaldınlmasının tıbben zorunlu olduğu belirtilen bu heyet raporunun dün Ankara Merkez Kapalı Cezaevi Savcılıgı'nca gereği yapılmak üzere Ankara Cumhuriyet SavcüığYna gönderildiği kaydedildi. Alınan bilgilere göre bu raporun Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek onaylatılacağı ve bu kurumun öngöreceği süre göz önünde bulundurularak Erbil'in cezasının infazına ara verileceği bildirildi. Cumhurbaşkanı'mn özel af yetkisi Cumhurbaşkam Kenan Evren'e anayasanın 104. maddesıyle tanınan özel af yetkisinin kuUamhp kullanılmayacağı konusunda ise yasal prosedürun tamamlanmasımn beklendiği öğrenildi. Adalet Bakanlığı yetkilileri, konunun Cumhurbaşkam'na götürülebilmesi için Adli Tıp Kurumu'nca onaylanacak raporun Cumhuriyet Savcılığı kanalıyla Ceza Işleri Genel Müdürlüğü'ne geleceğini, buradan da Cumhurbaşkanhğı'na iletilmesi geıektiğini bildirdiler. Bu prosedürün tamamlanmasından sonra konunun Cumhurbaşkanı Evren tarafından inceleneceği ve özel af yetkisinin kullanüıp kullanılmayaca|ına karar verileceği ifade edildi. yerleşecektir. Emanullah kendisile görüşmek isteyen gazetecilere bu hususta bir şey söylememiş, yalnız bir daha Efganistana avdet etmek emelinde olmadığıriı beyan etmiştir. 3 0 YIL ONCE Cumhuriyet Fezadan dönen maymunlar 1 HAZİRAN 1959 Feza seyahatinden dönen "Able" ve "Baker" isimli iki maymunun halka gösterilmesi ve seyahatin ana hatlarını izah maksadıyla dün terüblenen basın konferansında, iki yüz gazeteci ve bir çok fotoğrafçı haztr bulunmuştur, Salonda lacivert kumaşla kaplı bir kürsii üzerine çtkarılan maymunlar 20 dakika içinde "dünyada en çok resmi çekilen hayvanlar" sıfatım hak etmişlerdir. Basın konferansında Jüpiter balistik mermisini hazırlayan Kara Kuvvetleri Balistik Fuzeler Dairesinden bir çok general ve Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Tibbi Araştırmalar Servisi mensublan sırayla tarihi uçusun ilmi tablosunu çizmişlerdir.' Bu şahıslann verdiği malumattan anlaşıldığına göre, maymunların içine yerleştirildikleri muhafazadaki şartlar çok basit değişiklikler arzetmiştir. Hararet 28 derecede muhafaza edilmiş, basınç, tazyîkli hava doldurulmuş tüplerle aynı seviyede tutulmuş, maymunların teneffüsünden hasıl olan karbon gazı da kimyevi unsurlarla nötr hale getirilmiştir. "Able" ve "Baker"in fizyolojik tepkileri, hayvanların vücuduna ufak bir ameliyatla yerleştirilen eiektrodlar ve son derece hassas mikrofonlarla itinalı bir şekilde kaydedilmiştir. Yapılan Olçümlerin sonuçlanna göre hayvanların feza şartlarından pek fazla rahatsız olmadıkları anlaşılmaktadır. Sabah'ın yayını Özal: Gerçekleri sapürıyorlar ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) Başbakan Turgut Özal, Sabah Gazetesi'nde dün yer alan "Özalia İsviçre'de görüşrüm" baş lıklı haberde "gerçeklerin sapUnldıgım" savundu. Başbakanlık'tan dün yapılan açıklamada, "Dünya kara para ticaretinin başındaki şahıs olarak gösterilen Muhammed Shakarchi ile Başbakan Turgut Özal'ın göriişmesinin soz konnsu olmadığı kaydedildi. Aıcıklamada şu göriişlere yer verildi: "Sabah Gazetesi'nin 31.5.1989 tarihli nushasında 'Özal'la İsviçre'de görüştüm' başhklı haber ve bu paraleldeki 'Sabah diyor ki' yonımu, gerçeklerin tamamen saptınlması, şahsıma karşı başlahlan karalama kampanyasının ibret verici bir başka örnegidir. Muhammed Shakarchi isimli altın tüccarıyla göriiştüğüme iliskin haber ve bunu destekleyen 'Sabah diyor ki' yorumu, bir göriişmeden iaanıltnayacak sonuçlar çıkarabilmekıeüir. Sabah Gazetesi'nin sayın yöneticileri iyi niyetli olsalardı, daha önceki beyanlannu, altın kaçakçılığını önleme yolundaki icraatımızı dikkate alıp, tek taraflı tutkulanndan annarak, ne diyecegimi sorma inceliğini gösteririerdi... Hayır, bu yapılmıyor. 'Çamur at, izi kalsın'. Basın ahlakımn ve gazetecilik anlayısının böyle olmaması gerekir. Sabırla bu tür anlayışa her zaman karsı çıkacagımı kamuoyumuza duvururum." Sayrılandığımdan mı ne, sayrıları düşünüyorum bu sıra. Kimler nerede yatıyor, nasıl, arayıp sormak istiyorum. Sayrının derdinden sayrı anlar da ondan mı? Anlamam oysa! Ne bileyim. Hıfzı Vteldet Velidedeoğlu, benı utandırdı, ben onu arayacakken, o beni arıyor. Oysa, aylar var, sayrılığı geçmedi daha. Ama, Velidedeoğlu, bana yeni bir ders de verdi; çalışarak, insan sayrıhğını, derdini unutabiliyor. En güç koşullarında bile yazı yazdı Velidedeoğlu. Anlattığına göre, acılar içinde kıvranırken de yazdı. Yazamıyor da, söyleyip yazdırıyor. Server Tanilli, nasıl yazıyor peki? Yurt dışına gittiğimde, daktilomu da yanımda götürürüm hep. Yine öyle yapmıştım. Hollanda'da sayrılarevine yatırdıklarında, daktilom işime yaradı! Kendimi dinleyeceğime, oradakileri dinledim, sabahın erken saatlerinde kalkıp, masanın başına oturdum, tıkır tıkır yazdım durdum. Sağınlaıia buluşma saatlerini, ilaç alma saatlerini unuttum böylece. İyi mi? Cevdet Kudret'in sayrılığını, Almanya'da duydum. Düşmüş, bacağı kırılmış yatıyormuş. Pertev Naili Boratav'ın yakın arkadası Cevdet Kudret, onunla konuştuk Bielefeldt'te; Cevdet Kudret'in kulağını çınlattık. Cevdet Kudret'i, İstanbul'dan aradım telefonla, telefona çıkamıyordu; eşi İhsan Hanım bilgi verdi. Ayağı hâlâ tavana asılı yatıyormuş Cevdet Kudret Bey. Rıfat llgaz'ı uzun süredir bulamıyordum. O da sayrıydı. Oğlu Aydın'ı bulsam, ondan soracağım Rıfat llgaz'ın sağlığını. Kemal Sülker'in de ağır bir sayrılık geçirdiğıni, sonra kendini toparlayıp eve çıktığını söylemişlerdi; telefonu yanıt vermiyor. "Kızının evinde kalıyor" dediler, o tetefonu da bulup, bir "geçmiş olsun" diyemedim. Hasan Esat Işık, bir süredir sayrtydı. Ankara'da İbni Sina'ya yatmış yeniden. "Hasan Bey, yattığı yerden, dış politikadaki gelişmeleri düşünüyordur" diye geçirdim içimden, "Bir daktilo olsa tıkır tıkır yazardı İbni Sina'da!" Hasan Esat Bey, İbni Sina'da dokuzuncu katta, A Blok'ta, 1505'te yatıyormuş... Bilmiyordum, Vedat Türkali de ameliyat üstüne ameliyat olmuş. İstanbul'da "Alman Hastanesi"nde yatıyormuş. Mimar Necdet sayrılanmıştı, gittiğimde, dönüşte saynevindeyatıyordu; Mamak yolunda Tıp Fakültesi göğüs bölümünde. Necdet, llhami Soysal'ın da, benim de çok eski arkadaşlarımızdan; Necdet'in sayrılığını, İlhami'ye haber verdim. Necdet'e "geçmiş olsun"a Abdullah Bastürk'le birlikte gittik; Dursun Kut'la, Engin Tonguç, bizden önce gitmişler, orada gördük. Osman Nurı Koçtürk'ü, sesi vaktiyle çok çıkan, bu beslenme uzmanımızı uzun süredir göremiyorum Arar, ara sıra yakınırdı, "Benimle ilgilenmiyor kimse" diye. Uzun süredir onu da kesti; evinden çıktığını, bir gecekonduya taşındığını duymuştum. Hacı Turgut Bey'in ekonomi politikası sonucu, gecekonduya taşınmaya, hiç şaşırmadım! Osman Bey, neredeyse bir arasın, ona domuz etini sormayacağım! Sayrıların tümüne "bir geçmiş olsun" demek istedim... * * * Vartan İhmatyan'ın Cem Yayınları arasında çıkan "Bir Yaşamöyküşü"nü okuyorum, bugünlerde. Ne güzel bir anlatımı var Vartan İhmalyan'ın. Konyalıymış, hemşeriymişiz. Dedesinden kalma, babasının, Konya dolaylannda "Dedemoğlu" köyünde bir çiftliği varmış. Doğup büyüdüğüm Hadim ilcesinin bir "Dedemli" köyü vardı; bu, o köy olmasın? Demek, bızim oralarda da Ermeniler varmış, bir zamanlar. Vartan anlatıyor, şöyle: "Burada bir ayraç açmak istiyorum; yıllar sonra annem anlatmıştı. Anneannem Gülizar Hanım'ın Ermeni bir komşusu, bunun da tek bir oğlu varmış. Bir gün bu komşunun Ermeni oğlu Müslüman olmuş. Annesi bunu işitince pek üzülmüş, ağlaya ağlaya komşusu Müslüman hanımın kapısını çalıp içeri girmiş ve: Ah hanım, hanım, sorma başıma geleni, demiş. Öteki: Hayrola hanım, ne var, ne oldu? diye sorunca, Ermeni hanım: Ne olacak, demiş, bir tanecik oğlum Müslüman olmuş hanımcığım. Müslüman kadın bunu işitince, başlamış hüngür hüngür ağlamaya. Ermeni kadın: Peki hanım, sen niçin ağlıyorsun? deyince, Müslüman hanım: .... Ya ben ne yapayım komşu, demiş, benim üç oğlum var, üçü de Müslüman... Türk ve Ermeni komşular arasındaki bu saflık ve içtenlik ne kadar duygulandtrıcı değıl mi?" Vartan Ihmalyan, kardeşi çizer Jak ihmalyan, Nazım Hikmet'in de yakın dostları. Aziz Nesin'in, Yaşar Kemal'in, Sabiha, Zekeriya Sertel'in öyle... Nâzım Hikmet'le ilgili ilginç anıları var; biri şöyle: "Üstat Fransa'dan dönüşünde, orada tanık olduğu kimi şeylere kırılmış, üzülmüştü. Sağlığı da pek iyi değildi, yıırek gücü sarsılmıştı, sinirlıydı. "Ben enfarktüs üstüne bir sürü tıp kitabı okudum, insan ilk enfarktüsten sonra en çok sekiz yıl yaşarmış" diyordu. Gerçi kendisi on yıl yaşadı..." Vartan İhmalyan'ın, Türkiye'deyken başına gelmedik kalmamış, her Marksistin, her solcunun başına gelenler onun da başından geçmiş. Türkiye'de solcu olmak kolay mı? "Fransızlar esprili insanlar" diyor Vartan İhmalyan, şu anısını anlatıyor: "Bir gün Opera metrosundan dışarı çıkmış, bir sokak arıyordum. Opera alanında gördüğüm bir polise yaklaşarak falanca sokak nerede? diye sordum. Polis, kural uyarınca bir selam çakıp: 'Siz oraya neyle gitmek istiyorsunuz mösyö, otobüsle mi, taksiyle mi, ucakla mı, trenle mi, metroyla mı?' diye sordu. Güldüm. 'Yaya gitmek istiyorum' deyince, 'O sokakta bulunuyorsunuz mösyö' dedi..." ÇALI^ANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL M 3.000 gösterge tizerinden" VEFAT GEÇEN YIL BUGUN CumhuriYet Akaryukıtta sıkıntı yok 1 HAZİRAN 1988 Fetrollş'e üye işçilerin başlattıkları pasif direnişin bir hafta sürmesi durumunda piyasada akaryakıt sıkıntısının yaşanabileceği belirtildi. Direnişin şimdilik sadece Petrol Ofisi'nin dağıtımım aksatabileceği, ama bunun özel sektörün Ataş Bafinerisi'ne sıçraması durumunda ise Shell, Mobil, BP ve Türk Petrol'ün de dağıtımda sıkıntıyla karşılaşabileceği ifade edildu Edinilen bilgilere göre, Petrollş şu anda Türkiye'de kurulu bulunan 5 rafineriden katnuya ait olan 4'ünde drenişi sürdürtiyor. Bunlar srasıyla tzmitTüpraş, tzmirAliağa, Kınkkale ve Batman nfmeleri. Shell yetkilileri, Shell, BP, Mobil ve Türk Petrol'ün ortaklaşa kurduklan Ataş'ta şu an için bir direnişin olmadığını belirterek, "Olay henüz buraya suçramadı. Biz stoklanmızı normal seviyede tutmaya çalışıyoruz. Ama eğer bu rafıneride de olay başlarsa bu petrol akışını durdurur. Bu durumda şirketler de bir şey yapamaz. Biz Derince dışında, tüm diğer depo ve tesislerden dağıtıma devam ediyoruz" dediler. Kentin çeşitli yerlerindeki benzin istasyonlannda yaptığımız görüşmelerde yetkililer benzin sıkıntısı olmadığını, yalnız toplusözleşme dönemi olması nedeniyle ana depolarda çalışan işçilerin mesaiye kalmadıklarını, bu yüzden cumartesi ve pazar günü az bir sıkıntı çekildiğini söylediler. İstanbul Lâtin Katolik Cemaatı Ruhanî Reis'i S. E. Monseigneur PDERRE DUBOIS (Galatasaray Lisesi Emekli Oğretmenlerinden) Pazartesi 29 Mayıs 1989 günü Paris'te kısa bir hastalıktan sonra Tannrun rahmetine kavuşmuştur. A.ziz Ruh'u anısına, cumartesi 3 haziran günü saat 13.00'te SaintEsprit Lâtin Katolik Katedrali'nde bir Dinî Ayin icra edilecektir. (Cumhuriyet Caddesi 205/B. Harbiye, Radyo Evi karşısı) Tum dost ve cemaat üyelerimize derin üzüntü ile duyurulur. t Antoine Marovitch Latin Kalolik Cemaati Ruhani Reis Vekili Not: Merasım gunu kılisenın gınşınde. saat 9'dan ıııbaren bir tazıyet defteri açılacakiır Tel.: 148 07 75 148 09 10 Bir IBM P Ş / 2 Ue yapabileceklerinizi düşünün. TEKNOOATı Voyvoda Cad Yamkkapı Sok Turkelı Han Kat.4 Karakoy Tel 150 51 69 • 150 87 47 • 155 44 55 • 153 29 77 Ben 1967 yıhndan 1984 yıiı «ylül sonuna kadar Emekli Sandığı'na baglı olarak çalıştım. 1984 kasımından, 1987 aralık sonuna kadar da çalısmamı SSK kapsamında sürdürdum. 1 Ocak 1988'den bugune kadar SSK'ıun isteğe bağlı sigortasından ve 1.400 gostergeden prim ödüyorum. Öğrenmek istediğim: Bu yıl, Ust Gösterge Tablosu'nda yer alan 3.000 gösterge üzerinden prim ödemeyi düşünüyorum. Çünkü, üç buçuk yıl sonra 1992'de emekli o'acağım. Emekli olduğumda, emekli aylığıma eklenecek yakacak yardıraı 53.000 TL. mi yoksa 91.000 TL.mi olacak? I.P. YANTIİ Isteğe bağh sigorta kolundan yararlanabilmek bazı koşullara bağlanmıştır. 1) Bunlardan birincisi, Sosyal Sigortalar Kurumu'nca "tescil" edilmiş bulunmak ve bir sigorta numarasına sahip olmaktır. 2) SSK'ca tescil edilenlerden, bu sigorta kolundan yararlanmak isteyenler yazılı olarak Sosyal Sigortalar Kurumu'na başvururlar. 3) Gene bu sigorta kolundan yararlanmak için, "Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak çalışmamak ve buralardan kendi çalışmalarından dolayı aylık bağlanmamış olmak" zorunludur. • Yukardaki koşullara sahip olup "tsteğe bağlı sigortaya devam etmek isteyenler, iki ayrı gösterge tablosundaki derece ve kademelerden" dilediklerini seçebilirler. Gerek normal gösterge tablosunda yer alan, en ait gösterge olan 700 ile en üst gösterge olan 6.400 de dahil, 236 gostergeden dilediklerini, ancak başlangıçta seçebilirler. Diledıği derece ve kademenin göstergesini seçen ve isteğe bağlı sigortalılığını sürdurenlerden, yasa uyarınca. "Bulunduğu derece ve kademeden en az 360 günlük prim ödeyenler yazıh talepte bulunmak şartıyla, talep tarihini takip eden yübaşından itibaren prim hesabına esas derece ve kademesini en çok bir derece yükseltebilir!' Normal gösterge tablosunun 1. derece 9. kademe karşılığı olan 1.400 gostergeden prim ödeyenler ancak bu gostergeden 360 gün (1 tam yıl) prim ödedikten sonra üst gösterge tablosunun 10. derece 9. kademe karşılığı olan 2.100 göstergeye yükselebilirler ve bu göstergenin primini ödeyebilirler. 3.000 gösterge üzerinden prim ödeyebilmeniz için, 1 tam yıl 1.400, 1 tam yıl 2.100, 1 tam yıl da 2.600 göstergenin primini ödedikten sonra 3. takvim yılı sonunda üst gösterge tablosunun 8. derece 7. kademesine karşılık gelen 3.000'den prim ödemeye hak kazanabilirsiniz. Sosyal Yardım Zammı (Yakacak Yardımı) 1.700 gösterge sayısından başlayıp 6.400 gösterge sayısında son bulan "Üst Gösterge Tablosu"ndan aylık alanlar için 1989 yılı ilk yan 53.OOOTL., 700'den başlayıp 1.400 gösterge sayısında son bulan "Gösterge Tablosu"ndan aylık alanlar için 91.000 TL. olarak saptanmıştır. SORL':