Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 MA YIS 1989 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15. TGS İzmir Şubesi 4 1 Mayıs yasallaştırılmalı' Kız öğrencilere 19 Mayıs yasağı SİtRT (Cnmhuiyet) Milü Eğitim Müdiirü Yusuf Sadık'ın karma liselerde okuyan kız öğrencilerin 19 Mayıs törenlerine katümaması için genelge yayımiandığı öğrenildi. Olaydan haberi olmadığmı belirten Siirt Valisi Atilla Koç, bugün girişimlerde bulunacağıra açıkladı. Milli Eğitim Müdürü Yusuf Sadık imzasıyla orta dereceli okullara gönderilen 1.5.1989 tarih ve 040/7168 sayüı 19 Mayıs törenleriyle ilgili genelgede kutlamalara katılacak öğrencilerin listesi gönderildi. Genelgede karma eğitim yapılan Kâzun Karabekir llköğretim Okulu, Ticaret Lisesi ve Siirt Lisesi'nde okuyan kız öğrencilerin 19 Mayıs cimnastik hareketlerine katılmaması istendi. Yapılan liste uyarınca yalnız kızlann eğitim gördüğü lıselerden 150 öğrenci 19 Mayıs kutlamalanna katıldı. Polonya'da haziran ayında yapılacak olan pariamento seçimleri için kampanya giderek kızişıyor. Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa'nın yerel giysilerie. kırsal alanlarda yunjttuğü kampanya ise seçimlere renk katıyor. (Fotoğraf: Reuter) Walesa seçim kampanyasında İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosa) Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi 'nin önceki gün gerçekleştirilen olagan genel kurulunun ardından yapılan açıklamada, 1 Mayıs'ta ve sonrasında dövülen gazetecilenn Başbakan tarafından hedef gösterildigi belirtildi ve " 1 Mayıs yasallaştınlmalıdır" denildi. Siyasal iktidar tarafından girişilen yıpratma kampanyasının, basın özgürlüğünü yok etme girişimlerinin yoğunlaştığı günlerde böyle bir açıklamanın yapılması zorunluluğımun doğduğu öne sürülerek şu görüşlere yer verildi: "1983te vurüriüge giren yasayla basın özgüriüğiinden eser kalmamış. gazeteciler elleri kollan baglanarak görev yapamaz hale getirilmiştir. ' ya'nın y kentihayvanatbahçesindeki III attmdaki diğer ayılardan şanslı bir tarafı var. Bu Kodyak ayısımn esaret dVUIIlUbU Kodyak kendisine aynlan alanda bulunan bir havıizdaki canlı balıkları avlayarak biraz olsun avunuyor. (Fotojjraf: AP) 'ın avııntııcıı Alman Fransa'da 35. 'si düzenlenen şarap yarışf masında tam 10 bin 850 şarap yer akjı Bu kadar çok sayıda şarabın puanlaması için yine çok sayıda degustatöre ihtivaç vardı. 2 bin degüstatör birbirinden nefis Fransız şaraplannın tadına bakmak için yanşmanın yapıldıgı Macon kentinde toplandılar. Fotoflrafta bu degüstatörterden ikisi göruluyor. (Fotoğraf: AP) Kurultay günüdelege seçimi (Baştarafı I. Sayfada) f » j a n da yok. O nedenle herkesin idemesi gcrekmez. Yalnızca delegeler gelir. Oylannı kullanıriar..." yaklaşımıyla bu isteklere olumsuz yanıt verdiği belirlendi. Olağanüstü kurultay isteyenlerden SHP eskı Genel Başkanı Aydm Gnven Garkaa ise, kurultayın küçük salonda yapılraasını "kurultayın nesnel çalışma koşullannın ortadan luüdinlmasa" diye niteledi. Gürkan, "tlk kez bir parti yönetijninin kendisiııi seçen knrultaym ddegeterine oturacak bir sandalyc bile sag)amaması ile karşı karşıyayız" dedi. tstanbul Milletvekili Abdullah Baştürk de, kurultayın daha büyük bir salona alınmasını ve koşullann düzeltilmesini beklediklerini belirterek, "Aksi takdirde kongreııin siyasi ve hukuki sonunluluğunu basta genel başkan olnuk iizere parti genel merkezi üstleamek dnnımandadır" diye konustu. Bu arada, tstanbul il yönetiminin 11 ilçedeki mahalle delegesi seçimlerini kurultayla ayru güne alması parti içinde yeni bir tartışma başlattı. tstanbul delegelerinden bir grup, dün tstanbul'da bulunan Genel Başkan tnönü'ye bir mektup vererek, delege seçimlerinin kurultay sonrasına bırakılmasını istediler. tnönü'ye verilen mektupta, "il yönetiminin uyguladığı kongre takvimi nedeniyte Lstanbul delegeierinin biiyıik çogunlagunun ya mahalie ddcgelcri seçiminde ya da kurultayda göre\ ve sonımlaluklannı yerine getirme imkânı bulamayacaklan" belirtildi. MYK tarafından görevden alınan lstanbul eski tl Başkanı Ercan Karakaş da, a tam a il yönetiminin karannı "tstanbnl'un 90 kurultay delegesinden bir bölümiinii olağanüstü kurultaydan uzak tutmaya yönelik" olarak niteledi. Karakaş, Mustafa Özyurek başkanlığuıdaki il yönetiminin yasal süresini doldurduğunu ve yaptığı işlemlerin hiçbir hukuki dayanağı kalmadığını da büdirerek, mahalle delegesi seçimlerinin kurultay sonrasına bırakılmasını istedi. Tüzük değişikMklerine karşı çıkan milletvekilleri, hafta sonu Trakya, Adana, Karadeniz, Yozgat, Sıvas ve Erâncan'a gittiler. Bu milletvekillerinin örgütteki kjrultay çahşması hafta içinde de sürecek. Genel merkez yönetiminin de tüzük değişikliklerini savunmak üzere kurultay öncesi örgute geziler yapacağı bildirildi. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'ın da önümüzdeki günlerde, Adana, Gaziantep ve Karadeniz'e gidebileceğı belirtildi. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nün Çin gezisinden sonra MYK'da yapılan değerlendirmeler sonucunda genel merkezdn tüzük değişiklikleri ile ilgili yaklaşımırun belli konularda yumuşadıği da belirlendi. Başlangıçta, tüzük değişikliklerini kurultayda, olduğu gıbi savunma eğiliminde olan genel merkezin yumuşama göstereceği konular şöyle belirtiliyor: • Genel merkeze tanınan merkez yoklaması yetkesi için sınırlama getirilmesi: Bu konuda yüzde 510 oranının tüzüğe konulması bekleniyor. Böylece genel merkez milletvekili adaylanndan en çok yüzde 5 ya da 10 kadannı merkez yoklaması ile belirleyebilecek. • Görevden alman örgütlerde >asa>a göre 45 gün sonra kongre yapılması gerekirken tüzüğe dayanarak bu süre 3 kez uzatılabiliyor. Cumhuriyet Başsavabğı da yasaya aykırı bu hükıim için, SHP hakkında Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmıştı. Kurultayda bu tüzük hükmü yasaya uygun duruma getirilebilecek. AT için yoklama (Başlarafı l Sayfada) doğru, Türkiye ile tam üydik müzakerelerine başlanıp başlanmayacağı yolunda yapacaği tartışmada düğümleniyor. Yunanistan'ın, bu müzakerelere geçilmesini engelleyecek hukuki veto hakkım kullanması çok yüksek bir ihtimal olarak şekilleniyor. Konunun 28 mayısta Brüksel'de gerçekleşecek dördüncu ÖzalPapandreu zirvesinde Türk Başbakanı tarafından Yunanlı meslektaşına "ptiatılma» " ve böylelikle Ankara'nın Atina nezdinde sondaj yapması olasılığı bulunuyor. Bu arada Yunanistan'ın veto ihtimali, Türkiye'nin tam üyeliğine fazla "sıcak bakmayan" diğer AT ülkelerinin de "işine geliyor" ve bir ölçüde onları "rahatlaOyor." Diğer taraftan Ankara'nın içinde buiunduğu çıkmaz, topluluk tarafına göre, Türkiye'nin Kıbns politikasıru gözden geçirmesini ve yeni bir adım atmasını zorunlu kılıyor. TürkiyeAT ilişkilerinde beliren yeni "YunanisUn sorunn", esas olarak tam üyelik sürecinde odaklaşıyor ve aşağıdaki gibi şekilleniyor: Normal olarak Ankara'nın tam üyeliği konusundaki "mütalaa raporunu" kaleme alacak olan Bruksel Komisyonu, söz konusu raporu bu yıl sonuna kadar hazırlayacak ve AT karar organı durumundaki Dışişleri Bakanları Konseyi'neiletecek. Bu aşamada ise konsey, damşma organı Avrupa Parlamentosu'nun "göriişüBÖ" aldıktan sonra, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlanıp başlanmayacağı veya Ankara'ya başka bir öneri yapılıp yapılmayacağı konusundaki nihai kararını belirleyecek. Diğer bir deyişle; konsey raporu, bazı bölümlerin yeniden tamanılanması için Brüksel Komisyonu'na yeniden geri gönderecek dahi olsa, yine de müzakerelere ilişkin esas kararı almak durumunda olacak. tam üyelik müzakerelerine ilişkin su konusunda zaman kazanma siolarak getireceğı bir vetoyu huku yasetini pekiştiriyor hem de Türsorununda ki açıdan engellemek mümkün de kiye'nin Kıbns "uvertür" yapması için Ankara'ya dolaylı bir işaret oluşturuyor. Yunanistan'ın Zaten Brüksel koridorlannda da sürekli olarak, Ankara'nın tam yaklaşımı AT'nin üyelik sürecini "rayına işine geüyor... oturtabilmesi" için Türkiye'nin ö t e yandan, "mütalaa raporn Kıbns siyasetini.yeniden gözden •un" konseye iletilme sürecinin geçirmesinin ve bir adım atmasıyaklaşmasıyla birlikte günceUesen nı n zorunluluk olduğu teraası işsorun, Brüksel Komisyonu ve üye leniyor. ülke delegasyonları arasında da Brüksd'deki gelişmderi izleyen "fildr cimnastigine" yol açmış Türk diplomasisi ise resmi yakladurumda. Komisyon içindeki tu şımında "adım adım" siyasetini tum, dışarıya yansıtılan biçimin tercih eder gözüküyor ve şu andade, "bu konseyin düşünmesi ge ki birinci hedefin, AT Komisyorekcn konu ve bizi UgUendiren ra nu'nun "mütalaa raporuna" yıl poru zamanında iletmek" formü sonundan önce bitirmesi ve konlünda şekilleniyor. Fakat "Yuna seye iletmesi olduğunu söylüyor. nistan faktörünün" aynı zaman Ancak Ankara, bundan sonraki da AT organlarında belirli bir gelişmelerden kaygılı ve konsey"rahatlama" yarattığı da gözden den müzakerelere ilişkin bir karakaçmıyor. Türkiye'yi nn çıkabilmesi için Yunanistan'"gocundurmamak" için dışanya ın veto faktörünün tayin edici olyansıtılmamaya çalışılan bu "ra duğu görüşünü taşıyor. Türkiye, hattama", Ankara'nın tam üye bir yandan diğer AT başkentleriliği ve müzakerelere başlanması nin olumlu tutum alması ve Atikonusunda hiç "sıcak" olmayan na'yı "ikna etmesi" için "nabız topluluk organ ve başkentlerinin yoklamalan" yaparken, diğer belirli ölçüde Yunanistan'ın veto yandan da özellikle Kıbns sorusu arkasına sığmmak istemelerin nunun ister ıstemez güncelleşeceden kaynaklanıyor. Diğer bir de ğini düşünüyor. Bu arada 28 mayişle, AT ülkelerinin "Biz eJimiz yısta Brüksel'de gerçekleşecek dcn geleni yaptık ve yapıyoruz. dördüncu ÖzalPapandreu zirveAma en baştan da soyledigimiz gi si sırasında Türk Başbakanı'nın, bi Türkiye, Yunanistan ile sonın Yunanistan'ın tam üyelik konulannı çozıimlemedikçe tam üyelik sundaki siyasetini "tartjnak" için siireci ve müzakereleri konusun Andreas Papandreu nezdinde bir da Uerieme saglanması imkansız" sondajda bulunması, diplomatik demek imkânı doğuyor. Bu da gözlemciler tarafından mümkün hem AT'nin tam üyelik başvuru görülüyor. İZMİR'den HİKMET ÇETJNKAYA Çekip Gider mi? İZMİR DYP lideri Süteyman iktidar olacağını, partiyi bölmek Demire), alanlarda eski müsteşa isteyenlerin bunu basaramayan Turgut özal a sesleniyor: caklarını anlatıyor. Ey hükümet başkanı, be Başbakan Özal'ın bu davranınim eski müsteşanm, Sayın şı, ANAP içindeki kutsal ittifaközal, gel meydana. çıları pek etkilemiyor. Bugüne Bursa'dan sonra Antalya'da kadar yapttgı çıkışlarıyla parti coşkulu topluluklara sesleniyor içinde önemli bir konuma giren Demirel. Yusuf özal, Demirel'in Mehmet Keçeciler'in sık sık söyböylesine ilgi görmesine de bir lediği bir söz var: hayli içerliyor. Onun için de ağa İdeolojisi olmayan bir siyabeyi yerine cevap veriyor: sal örgüt çökmeye mahkumdur. Uç defa ökdü, üçünde de di ANAP'ın kuruluş yıldönümü rildi... kokteylinde aynı hava esiyor. Az Demirel, Özal'ı erken seçim sayıda bakan ve milletvekili kokminderine çekmek istiyor. Min teylde görülüyor. O saatlerde derin orta yerine getirse bile Antalya Cumhuriyet Alanı'nda özal'ı kündeye getirip getıreme coşkulu bir topluluğa seslenen yeceği henüz betli degil. Ama Demirel, oldukça keyifli. Demirel, "çek git" mitingleriyle Demirel, "Gidecekler, kamuoyunun gündeminde kal gidecekler" diyor gazetecilere: mayı başanyor. Hem de öyle gidecekler ki Özal, 26 Mart yenilgisinden bir daha dönmemek üzere... sonra ANAP'ı derleyip toparlaANAP'ın eylülde bir erken semak için çaba harcıyor. Yeniden çime gidip gitmeyeceği belli dekadrolaşma hareketi ANAP'ın gil. Ancak Başbakan özal, Tusonu mu olacak, yoksa başlan nus'a gtdiyor. Demirel, "çek git" gıcı mı? Bu konuda çeşitli varsa dedi ya, Özal da yeni bir dış geyımlar var. Sonuç şimdilik tam ziye çıkıyor. anlamıyla açıklığa kavuşmadı. Bu arada işçi zamları, memuBaşbakan özal, partisinin ye ra ve üreticiye müjdeli haberler dinci kuruluş yıldönümü nede ANAP hükümetinin gündemini niyie düzenlenen sempozyumda oluşturuyor. işçi zamlarından ANAP'ın Turk siyasal yaşamın sonra KİT'lerdeki sözleşmeli perdaki yerine değiniyor. Konuşma sonelin ücretleri de bir hayli can sında geçmiş dönemlerin tümü sıkıyor. nü yok sayıyor. Ülkede ne yapılGazetelerimızin ekonomi saymışsa beş yıl içinde yapıldığını, falannda yer alan haberlerde ise bir başka deyişle Demokrat Parişçilerimizi yeni sürprizler bekliti'dervsonra ANAP'ın Türkiye'yi yor. KİT'lerde çalışan işçilerin değiştiren ikinci parti olduğunu yeni ücretlerinin yüzde 10'u Gevurguluyor. Özal, beş yılda yap lir Vergisi'ne gidiyor. Daha bittıklarının da "inanılmaz değişik medi. Sürprizler şöyle sıralanılikler" olduğunu öne sürüyor. yor: Başbakan Özal'ın sempoz Brüt ücret üzerinden işveyumda övünerek, hatta böbürlenerek soyiediği bir tümce, hâlâ renin yüzde 4.5, işçinin ise yüz26 Mart yerel seçimlerinden iyi de 3 oranında zoraki katkıda bubir ders almadığını gösteriyor. lunduğu bu kesinti, net ücretlerÛstelik 12 Eylül 1980 sonrası ki de yüzde 2.25'lik bir azalmaya mi politikacıların parti kurmaya yol açacak. Zorunlu tasarruf kecesaret bile edemediklerini be sintileri Gelir Vergisi hesabında lirtiyor. 1980 sonrasını "kaygan matrahtan düşüldüğü için net zemin" olarak ntteleyen Özal, ücretteki azalma yüzde 3ün al"Cesur arkadaşlar kurucu oldu" tında gerçekleşecek. Geçen yıl 5 milyon lira olan deyip ekliyor: Bizim kazanacağımızı, par yüzde 25'lik oranın uygulandtğı tiyi kurmamıza izin verenler bile dilim, yılbaşında 6 milyon liraya tahmin etmiyorlardı. Bizim ka çıkarıldı. Yüzde 75'lik enflasyczanmamız daha iyi olduğumuz na rağmen ilk dilim sınırının yüzdan değildi. Oiğer iki partiden, de 20 arttırılması işçilerin satın seçimi biri kazanıp diğeri ana alma gücünü azaltacak. Ancak muhalefet olsaydı, 1980 öncesi enflasyon oranında zam alan ve statükonun devamı olurdu. Halk alım gücü geçen yıla göre artmabunu istememiştir ve bizi tercih yan işçiler yüzde 30 üzerinden vergi ödemek zorunda kalacak. etmiştir. Burada sanırız aydınlatılması Birikmiş farklar bu yıl toplam ücgereken bir nokta var. Özal, bu ret hesabına katıldığı için işçilekonuya nedense hiç değinmiyor. rin bir bölümü umulandan daha erken bir tarihte yüzde 30'luk di1983 genel seçimlerine üç lime yakalanacak. Batı ülkelerinparti girmiştir. ANAP, MDP ve de enflasyon vergisi' olarak adHP. SODEP ve BTP genel se landınlan bu dilim oyunu, beyançimlere sokulmamıştır. Bunun nameli mükelleflerin çok düşük için de Demirel miting alanları miktarda vergi ödediği ülkemizna çıktığı günden beri eski müs de vergi yükünü yine ücretlilerin teşarına şöyle seslenmektedir: sırtına kaydıracak. Esas pehlivantar yokken DYP lideri Demirel, "çek ait" seçim kazandın. Meydanı boş mitinglerini yapadursun, Özal buldun. Şimdi çık er meydanına! hükümeti işçi maaşlarına "çekidüzen" vermekle uğraşıÖzal, inatla "sosyal değişme" yor. Çekip gitmeye ise şimdilik öğesini kullanıyor. Bu değişme zaman ayıramıyor. nin ANAP'ı bugünkü konuma Çekip gitmeyi düşünmüyor bigetirdiğini, ileride partisinin yine le... ^L (Baştarafı I. Sayfada) hareketinden önce Esenboğa'da yaptığı açıklamada, Türkiye ile 1\ınus arasında tarihten kaynaklanan ve asırlaı boyu bir arada yaşamanın pekistirdiği köklü bağlann bulunduğunu beürtti. Başbakan'a Tunus gezisinde Başbakanlık, Dışişleri Bakanlıgı ve Milli Savunma Bakanlıgı üst düzey yetkilileri, işadamları ve gazetecilerden oluşan 80 kişilik bir heyet eşlik ediyor. özal, hava sahalanndan geçerken Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu ile ttalya Başbakanı Ciriaco De Mita'ya mesajlar gönderdi. özal karşılama töreninden sonra Türk gazetecilere, Tunus'u Uk kez ziyaret ettiğini belirterek, "Tnnns Başbakanı'na bayraklanmız da birbirine benziyor dedim. Bayreklar bu kadar yakın olunca milletlerin de yakın olması tabiidir." özal, Türkiye'nin sınai ve teknolojik imkânları konusunda Tunus'a her türlü kolaylığı göstermeye hazır olduğunu bildirdi. Başbakan özal, öğleden sonıa Tunus Başbakanı Bakkuş'la başbaşa bir görüşme yaptı. Görilşme, 17. yuzyıldan kalrna, Osmanlı Beyi'nin inşa ettirdiği duvarlan çinilerle kaplı tarihi Başbakanlık bi Sıcak karşdama nasında yapıldı ve yanm saat sürdü. özal'ın verdiği bilgiye göre, görüşmelerde ikili işbirliğinin daha da çeşitlendirilip zenginleşurilmesi imkânları ile bölgesel ve uluslararası sorunlar üzerinde dunılacak. Her yıl dönüşümlü olarak Ankara ve Tunus'ta toplanacak bir hükümetlerarası daimi komisyon kurulması ele alınacak. Haritacıhk ve coğrafi dokumantasyon ile deniz taşımacılığı anlaşmalan imzalanacak. Tunus Başbakanı Bakkus, Özal onunına bir akşam yemeği verdi. özal, yemekteki konuşmasında Tunus'la ilişkiler bölge sorunlan ve TilrkYunan ilişkilerine değindi. Akdeniz'in iki karşı kıyısında yer alan Türkiye ile Tunus'un bölgenin kalkınmasmda önemli bir rol oynayabileceklerini bildirdi. Özal bugün Tunus Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilecek. Tunuslular Semra Özal için ayrı bir program uyguluyorlar. Semra özal, TürkiyeTunus Dostluk Derneği Başkanı. Dışişleri Bakanlıgı çevreleri, Özal'ın Tunus ziyaretinin gerekçesini şöyle açıkladılar: Modern Tunus'un kunıcusu ve eski Devlet Başkanı Habip Burgiba'nın yönetimden aynlmasından sonra bu ülke ile özellikle iktisadi ve b'cari iUşkilere yeni bir soluk kazandınnak gerekiyordu. Gezinin siyasi amacından çok iktisadi amac\ ön planda. Çünkü, Tunus ile Türkiye arasında siyasal en küçük bir sorun yok. özal'ın iktidara geldiği ilk günlerdeki kalabalık işadamlı gezilerini anımsatan bu gezinin amaçlan şöyle: 1 Mevcut işbirliğine yeni bir dinamizm kazandırmak, 2 Bölgesel ve uluslararası sorunlar üzerinde görüşmek, 3 tkili işbirliğini "mükemmel Siyasal ilişkilerin" gerektirdiği düzeye çıkarmak, 4 Hükümetlerarası daimi komisyon kurulmasına ilişkin anlaşma imzalamak. Mısır ve Fas'tan sonra Tunus1 la da imzalanacak olan üçüncü hükümetlerarası daimi komisyon anlaşmasını, çeşitli işbirliği projelerinin düzenli aralıklarla sürekli olarak gözden geçirilmesini öngöriiyor. özal'ın, Tunus Başbakanı ile yapılan ikili görüşmede aralarında Tunus'un da yer aldığı "Magrip Ülkeleri Birliğf'nin kurulmasmdan duyduğu memnunluğu dile getirdiği öğrenldi. Sofya'ya (Baştarafı I. Sayfada) dan Bulgaristan'ın Türkiye'nin Sesi Radyosu'nun yayınlanm engellemesine kadar geniş bir alanı kapsadığı belirtiliyor. ö t e yandan Dışişleri Bakanlıgı Müsteşar Yardımcısı Ayhan Kamerin bu hafta Sofya'da gerçekleştireceği temaslardan bir sonuç alınması beklennıiypr. Bulgaristan'da vatandaşlann serbestçe dış ülkelere gidip gelmeleri için pasaport yasasına yapılan değişiklikler ise yetkili çevrelerce, "Paris Konferansı'nın hemen öncesinde uluslararası kamuoyunu etkUemeye yönelik bir göz boyama taktiğT' olarak nitelendiriliyor. Edinilen bilgiye göre Türkiye, AGtK Viyana lzleme Konferansı kapanış belgesinde öngörillen süreci işleterek nisan ayında Sofyaya verdiği ve "3410 kişinin aile birleşmelerine ilişkin taleplerinin yerine getirilmesi konusunda bilgi istedigT notaya "tatminkâr yanıt" alamadı. Bulgaristan yanıt olarak gönderdiği notada talep edilen bilgileri vermeyerek Türkiye'deki azınlıklar ile insan hakları konulannı gündeme getirdi. Bunun üzerine Ankara, Viyana Kapanış Belgesi'ndeki "insani bo>iıt"a ilişkin bölümün ikinci mad1 desi gereğince 10 mayısta Sofya ya yeni bir nota vererek "ailelerin birleştirilmesi konusunu görüsme" talebinde bulundu. Bulgaristan bu talebi kabul etti. Ancak yapılacak görüşmede "Türkiye'deki azınlıklan ve insan haklanm görüşmek istedigine" ilişkin duyumlar gönderdi. Başbakanlığa yakın kaynaklar, alınan bu duyumlara rağmen, "Bulgaristan'a karşı uygulanan sistematik yaklaşım çerçevesinde" hükümetin Dışişleri Bakanlıgı müsteşar yarduncilarmdan Ayhan Kamel'i Sofya'ya göndermeye karar verdiğini bildirdiler. "Beklenmedik bir terslik" olmadığı takdirde Kamel'in perşembe günü Bulgaristan'a gideceğini ifade ettiler. Karoerin Sofya'da Türkiye'nin AGtK usulleri gereğince Bulgaristan'a verdiği notalarda gündeme getirilen konulan görüşeceğini belirttiler. Bunun dışındaki konulan görüşmeyi reddedeceğini kaydettiler. Sofya'daki görüşmelerden bir sonuç alınacağını zannetmediklerini de ekleyen söz konusu kaynaklar şunlan söylediler: "Sofya, Paris Konferansı öncesinde Türkiye'nin göriişme talebini reddetmekJe bir 'insan haklan atağma' girdigini göstermeye çabaladığı bir donemde puan kaybedeceğinin farkındaydı. Ancak durumu kendi lehine çevirmek amacıyla yapılacak görüşmede Türkiye'ye ilişkin sorunlan gündeme getirecegini duyurdu. Fakat Türkiye'nin AGİK prosedürleri gereğince verdiği notalera gonderdiği >^mtlannda bu konulan gündeme getirmeUe bir usul hatası iştedi. Süreci usulüne göre işletmesi gerekirdi. Büyükelçi Karael, Sofya'da Türk azınlıgını göriisecek. Karşı taraf farklı konulan gündeme getirdiği takdirde 'Viyana Kapanış Belgesi'ni okuyun, nsulü ögrenin' mesajını verecek. Diger yandan bu ortamda Sofyadaki görüşmelerden Türk azınlıgı konusunda bir Uerieme kaydedilmesini beklemek güç. Sonnç olarak Türkiye, AGİK süreci çtrçevesinde konuyn Paris Konferansı'na götürecek." ö t e yandan Ankara'nın geçen hafta Sofya'ya verdiği 8 notanın aynntıları hakkında bilgi edinilemezken, bunlann Türk azınlığırun temel haklan, dini ve kültürel haklan ile Bulgaristan'ın Türkiye1 nin Sesi radyosunun bu ülkeye yaptığı yayınları "jamming" yöntemiyle engellemesi gibi konularla ilgili olduğu belirtiliyor. Bulgaristan'ın Türk azınlığırun temel insan haklanna ilişkin ilk notasını "anında reddettiği" bildirildi. Öte yandan Bulgaristan'ın açıkladığı pasaport yasasındaki değişiklikler, "Paris Konferansı'nın hemen öncesinde uluslararası kamuoyunu etkilemeye yönelik bir göz boyama taktigi" olarak nitelendirildi. Bulgaristan, geçen günlerde resmi BTA Ajansı kanalıyla yaptığı açıklamada, getirilen yasa değişiklıği ile Bulgar vatandaşlanna "ülkeye dönüşte geri alınmayacak otan" 5 yılhk pasaport verileceğini duyurmuştu. Yunanistan'ın "sözü" var ama... Oysa üçüncü bir ülke ile tam üyelik muzakerelerine başlanması karan, 1 Ocak 1988'den itibaren yürürlüğe giren yeni AT sözleşmesi "tek s e n e f e göre, "siyasi bir nitelik" taşıyor. Yine bu sözleşme hükümlerine göre, bütün topluluk başkentlerinin oybirliği gerekiyor. Yani, Ortak Pazar Konseyi'nin bir karar alabilmesi için Yunanistan'ın da "evet" oyu vermesi hukuki bir zorunluluk oluşturuyor. Halbuki, gerek Brüksel'deki değişik Ulke kaynakları, gerek Ankara diplomasisinin Ust düzey yetkilileri, "bir mucize" veya Türk Yunan ihşkilerinde köklü bir değişiklik olmadığı takdirde Atina'nın, Ankara ile tam üyelik müzakerelerine başlanmasını onaylayacağına ihtimal vermiyorlar. Topluluğa girdiği 1981 yıh başından beri, TürkiyeAT ilişkilerinin her aşamasmda "tekere çomak s o k n u " Yunanistan'ın, tam üyelik gibi hayati bir konuda tutum değiştireceği düşünülmüyor. Atina'nın esas olarak, tam üyelik sürecine "evet" demek için Türkiye'nin Kıbns politikasında taviz talep edeceği, bütün gözlemcilerin ortak kanısını oluşturuyor. Buna karşıhk Yunanistan'ın AT'ye üye olurken yapmış olduğu ve tutanaklara geçmiş bir "sözlü dekiarasyon" mevcut. Diğer üye ülkelerin talebi üzerine ve Karamanlis hükümeti tarafından gerçekleştirilmiş olan bu deklarasyona göre Atina, TürkiyeAT ilişkileri söz konusu olduğu takdirde, ikili sorunlardan hareket ederek engelleme yapmama taahhüdü altına girmiş bulunuyor. Ancak Papandreu hükümetinin şimdiye kadar olan yaklaşımı soz konusu deklarasyonu "kadnk" kılmış durumda. Üstelik, Yunanistan'ın AT işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Teodoros Pangalos'un 16 Eylül 1986 tarihinde Brüksel'de "Cumhuriyet"in sorulanm yanıtlarken yaptığı açıklamaya göre, "altanda imza olmayan hiçbir deklarasyonun hukuki bir yükümlülügü mevcut degil!" Diğer taraftan Atina'nın yaklaşımına göre, Kıbns sorununun uluslararası bir nitelik taşımasıudan ve adanın AT ile ortaklık anlaşması oimasından dolayı, Yunanistan'ın bu konudan yola çıkarak TürkiyeTopluluk ilişkilerini bloke etmesi hukuken bir sakınca oluşturmuyor. Brüksel'deki uzman yetkililere göre de Atina'nın Özal: Erken seçim yok (Baftarafı I. Sayfada) başkanı seçmekte ısrar edilmesi halinde bir gerginlik ortamı doğup doğmayacağı yolundaki soru üzerine Özal, "Hiçbir şey olmaz efendim. Daha kolay seçeriz. Kendi kendüerine hikâye yapıyorlar" dedi. Özal, 4. turda cumhurbaşkanı adayının 226 oy alamaması halinde zaten Meclisin fesholacağmı anımsatarak "ya sececeksiniz ya Medisi feshedeceksiniz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı seçimi konusunda daha önce "ANAP seçer" derken, şimdi "Meclis seçer" diye konuştuğunun bir gazeteci tarafından hatırlatılması üzerine Özal, şunları söyledi: "ANAP grubu da Meclisin bir parçası. Üçte iki alırsa uzlaşma var demektir. Yoksa, salt çogunlukla seçilirse uzlaşma biraz zor demektir. Zaten uzlaşma imkânı yok ki. Gizli oylama yapılıyor. 4. turda 226 bulunmazsa zaten Meclis fesbedilir. Bu maddeyi, 'ya cumhurbaşkanını seçin ya da Medisi fesbedin diye koymuşlar. Gizli oyda kimin ne verdiği belli olmaz ki. Beıı öyle tahmin ediyonım ki ne DYFnin ne de SHP'nin milletvekilleri Meclisin fesholunmasını istemezler." Başbakan Özal'ın gazetecilerin öteki sorularına verdiği yanıtlar şöyle: Erken seçimden önce anayasa değişikliğini giindeme getirecek mişiniz? ÖZAL Hayır. Erken seçimle yerel seçim birlikte yapılsın diyenler var. ÖZAL Erken seçim yok. Seçimier 1992'de. 1991 diyordunuz? ÖZAL O başka. tşimize gelirse her zaman erken seçim yapma imkânımız olabilir. Onu söylemiştim. Anayasa konusu seçimlerden önce giindeme gelir mi? ÖZAL Genel bir anayasa meselesini her zaman münakaşa ederim. Daha basit detaya girmeyen bir anayasayı münakaşaya her zaman hazırım. Önce erken seçim, daha sonra da cumhurbaşkanı seçimi mi yapılacak? ÖZAL Erken seçim yok. Niçin anlamak istemiyorsunuz? Cumbnrbaşkanı seçimi ertelenebilir mi? ÖZAL Hayır eneleme yok, hepsi yapılacak. Parti liderleriyle bir yuvarlak masa toplantısında bir araya gelmeyi diişüniiyor musunuz? OZAL Hayır. Meclise ait bir meseleyi hiç kimseyle konuşmam. Bugün çok kategoriksiniz? OZAL Evet, siz kendinizi epey alıştırmışsınız. Kaç defa söylüyorum anlamıyorsunuz. 1992'de seçim var diyorum. Siz kendi kendinize gelin güvey oluyorsunuz? Zaman zaman sürprizler yaparak karar değistiriyorsunuz? ÖZAL O başka, işiraize gelirse her zaman erken seçim yapma imkânımız olabiiir. Onu söyledim. DYP Genel Başkanı Demirel mitinglere basladı? ÖZAL O bir şey ifade etmez. Ona uyacak da değilim. Dolassııı, gezsin sıcakta biraz daha. Memleketi seçimden seçime götürmeye hiç hakkım yok. Yerel seçim yaptık. 1992'de de genel seçim var. Biraz sabredin. ANAP'tan 70 milletvekili aynlırsa... ÖZAL Onlar sizin hayalleriniz. Bir koalisyona katılır mısınız? ÖZAL Seçim 1992'de O zaman netice ne olur bilinmez. m 21,75 yarası almış iktidar gemisini terk etmekte olduklan... tktidarımn ilk günlerinde yurtdışı gezilerine bölükbölük hem de A takımlarıyla katılan ihracatçılar, sanayiciler, işadamları Özal'ın üç günlük Tunus gezisine pek rağbet etrniş görünmüyorlar. 40 kişilik resmi heyete karşıhk sadece 45 işadamı yer alıyor. Bunlar arasında da daha önceki gezilerde yer alan ağır toplardan eser yok. İşadamları yine de Başbakan'ın havasını almak, iktidara devam edip etmeyeceği konusundaki tutumunu belirleyebilmek umuduyla geziye katümış gibiydiler. Özal, uçakta yolculuk başlarken gazetecilere hiç siyasi laf etmeyeceğini söyledi. **Soracaksanız ekonomi sonın. Siyasel yok" dedi. Sorulan her soruyu tek sözcükle kısa yanıtladı. Daha sonra uçağın arkasında oturan işadamlanna yöneldi. Onlarla KDV iadelerinin gecikmesinden ihracatta düşük kur uygulamasına dek çeşitli sıkıntılarım konuştu. Uçağın arkasından öndeki yerine dönerken gazeteciler yeniden Özal'ı sorularla sıkıştırdılar ve yukardaki yanıtları aldılar. Özal, muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimini boykot edeceğine inanmış gibi. Uçaktaki sözleri Tunus gezisini şimdiden gölgeledi. tngilizceyi tngiltere'de AuPairlik yaparak ucuza, hatta para kazanarak öğreniniz "Bayanlar" tngilizceyi Doğan dilde Ingiliz ve Türk öğretmenlerinden uygulamah öğreniniz. 155 61 39 Şehitmuhtar 37 Taksim HUviyet cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. YILMAZ YÜCEL "İnsani boyut hükümleri" 15 Ocak 1989 tarihinde kabul edilen AGİK Viyana lzleme Konferansı Kapanış Belgesi'nin Türkkiye tarafından Bulgaristan'a karşı işletilen 'insani boyufa ilişkin bölümü şu maddeleri içeriyor: 1) AGİK'in insani boyutuna ilişkin konularda diğer katılan devletlerle bilgi değişiminde bulunmak ve diğer katılan devletlerin bu konuda yaptıklan bilgi başvurulanna ve girişimlere cevap vermek. 2) Özel vakalar ve durumlar da dahil, AGİK'in insani boyutu ile ilgili sorunlan çözüm amacıyla incelemek ve talep eden diğer katılan devletlerle ikili toplantılar düzenlemek. Bu toplantıların tarih ve yeri karşılıklı anlaşma ile diplomatik kanallardan saptanacaktır. 3) Gerek duyan herhangi bir katılan devlet, ikinci pragrafta tanımlanan ikili toplantılarda ileri sürülmüş olanlar dahil, AGİK'in insani boyutundaki durum ve sorunlan diplomatik kanallardan diğer katılan devletlerin dikkatine sunabilir. 4) Gerek duyan herhangi bir katılan devlet, bilgi alışverişleri, bilgi talepleri ve girişimlere verilen cevaplar (paragraf 1) ve ikili toplantıların sonuçları (paragraf 2) konularında, özel vakalar ve durumlarta ilgili bilgiler dahil, tnsani Boyut Konferansı'nın toplantılarında ve AGtK ana izleme toplantılarında bilgi verebilır. KALtTELİ YÖNETtCİ İHTÎYACI OLAN İŞLETME ve P.ÎRULUŞLARIN DİKKATtNE lstanbul Üniversitesi İşletme Fakülteşi tŞLETME tKTİSADI ENSTİTÜSÜ "İŞLETME tDARESİ PROGRAMF 77.78. ve 79. dönemlerine iştirakçi kaydına başladı tŞLETME İKTİSADI ENSTÎTÜSÜ, her geçen gün büyümekte ve çapraşıklaşmakta olan kuruluşlanmızın hızla artan kaliteli yönetici ihtiyaanı karşüamak amaayla, 1954'ten beri yılda iki kez duzenlediği İŞLETME tDARESİ PROGRAMI'nı, artan talep karşısında, 1983'ten itibaren yılda dört kez olarak uygulamaktadır. 1989 yıb prograrrunda yer alan 76. Dönem uygulanmış olup diğer dönemler ise şu tarihler arasında yapılacaktır: 77. Dönem 28 Mayıs 1989 7 Temmuz 1989 78. Dönem 10 Eylül 1989 20 Ekim 1989 79. Dönem 22 Ekim 1989 1 Aralık 1989 tŞLETME İDARESİ PROGRAMI, kuruluşlann orta kademe yöneticilerini YönetimOrganizasyon ve tşletme Politikası, Pazarlama ve Pazar Araştırması, Üretim ve Teknoloji Yönetimi, Personel Yönetimi ve Beşeri tlişkiler, Yönetim Muhasebesi, Finansal Yönetim, lsçitşveren llişkileri, Kamu Yönetimi, Psikotekrdk, Bilgi tşlem ve bu dönemlerde ilave edilen Yönetim Bilgi Sistemleri (Kompüter Yönetimi) konularında, tartışma yöntemi (Vak'a metodu) ile üst yönetim kademelerine hazırlama amacı gutmektedir. Orta kademe yönetiminde deneyimli olup üst kademelere yukselmeye aday yöneticilere hitap eden İŞLETME İDARESİ PROGRAMI, 6 hafta süreyle ve yatıh olarak, lstanbul Üniversitesi'nin Silivri'deki Üniversite Sonrası Araştırma Merkezi'nde (ÜNİSAM), bu tür bir eğitim için en uygun olan bir ortamda yüriltülmektedir. Başvuru sırasına göre iştirakçi kabul edilmektedir. Ayrmtılar ve broşür için: HisarustüETİLER Telf: 165 97 50/264266 165 98 91 165 97 61 Basm: 23072 Ağır toplar yok Başbakan Turgut Özal'ın yerel seçimlerden sonraki ilk yurtdışı gezisinin ilk izlenimi, işadamları