25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/33 m 1 Yunanistan'da 1 Mayıs ertelendi A TİNA (AA) Yunanistan'da bu yılki "I Mayıs İşçi Bayramı" törenleri, Ortodokslarm en önemli dini bayramı olan Paskalya yortusu ile aynı güne denk düşmesi yüzünden 7 mayısa ertelendi. Yunan İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve ülkenin çeşitli iş kolu merkezleri, Paskalya yortusu nedeniyle çalışanlann tatile gideceklerini göz önüne alarak, 1 Mayıs gösterilerinin 7 mayıs pazar günu yapümasmı kararlaştırdılar. Böylece, 7 mayıs pazar günü başta Atina ve Selanik olmak üzere Yunanistan'm bütün şehirlerinde gösteriler düzenlenecek. İki lider kısa menzilli nükleer füzeler için anlaşamadı Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher dün F. Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile kısa menzilli füzelerin (SNF) geleceğî konusunda bir görüşme yaptı. Kohl, iki Almanya'nın SNF'lerle birbirini vurmasını istemiyor. DEIDESHEIM (AA) F. Almanya'nın Palatinat bölgesindeki Deidesheim koyünde dün bir araya gelen tngiltere Başbakanı M»rgaret Thatcher ile F. Almanya Başbakanı Helmut Kohl, kısa menzilli füzelerin geleceği konusunda göruş birliğine varamadüar. Mayıs sonunda, Brüksel'de yapüacak NATO doruğuna bir ay kala, ittifakı ikiye bölen konu üzerine 3 saat göruşen Kohl ve Thatcher, daha sonra düzenledikleri orbir kuşku duymaksLZin inanmaya devam ettiğini vurguladı ve "Kısa menzilli füzelerin modernlestirilmesine esnek mukabele stratejisi için hayati ibtiyaç var, NATOnun bu stratejisi, saldınya uygun cevabın verilmesine dayalıdır" şeklinde konuştu. Thatcher, F. Almanya'daki Ingiliz birliklerinin de "bu stratejiyi desteUemek amacıyla" bu ülkede bulunduklarını vurguladı. Federal Alman hükumetinin, karada üslendirilen SNF füzelerinin sayısının azaltılması için NATO ve Varşova Paktı arasında görüşme yapılması yolundaki isteğini de üstü örtülü bir şekilde reddeden Thatcher, "Çogunlugu F. Almanya'da bulunan 88 Ameri Thatcher, KohPü ikııa edemedi tak basın toplantısında, görüs aynlıklannın nasıl giderilebileceği konusunda bir ipucu veremediler. Thatcher, geçen yıl Brüksel'de yapılan NATO doruğunda belirlenen "kısa menziUi füzelerin gerektiği yerlerde modernlestirilmesi" görüşünün hâlâ tek güvenilir ilke olduğunu savundu. "Demir Lady", basın toplantısında menzili 500 km'den kısa olan füzelerin (SNF) modernleştirilmesinin gerekli olduğuna hiçkan lance füzc fırlatmsının bulunduklan yerde kalması kesinlikie gereklidir" dedi. Basın toplantısında bütün Alman ulusu adına konuştuğunu belirten KohJ ise kısa menzilli füzeler, yalnızca Alman topraklannı vurabildiği için, Almanların SNF füzelerine özd ilgi duyduklannı belirtti. Gazetecilerin önünde Thatcher'in kendisini "üçlü sıfır çözümü" reddetmesi için sıkıştırması üzerine de Kohl, tercümanına perşembe günü F. Alman parlamentosunda okunan hükümet açıklamasını Ingüizceye çevirtmekle yetindi. Bu açıklamada, F. Alman hükümeti, üçlü sıfır çözümü "simdiki koşullarda reddettigini" belirtiyor. Almanlar'ın "yalnızca cografi nedenlerle" SNFler konusuna "çok özel bir Dgi" gösterdiklerini belirten Kohl, "Almanlar derken sınınn bu yanındakiler kadar öbür yanındakileri de kastediyonım" dedi. Kohl ile Thatcher arasında F. Almanya'daki SNF tartışması sürerken ABD'nin BrüksePdeki NATO daimi temsilcisi John Kornblam, Brüksel doruğunda Washington ile Bonn arasında SNFler konusunda anlaşma sağlanmasa bile F. Almanya'daki Amerikan birliklerini çekmeyi düşunmediklerini açıkladı. POUTIKADA SORUlNfLAR ERGUNBALa Ekonomi ve Devlet Mutlu bir rastlarrtı olarak yazımızın çıktığı gün 1 Mayıs İşçi Bayramı'na denk düştü. Tüm işçilerin kendilerine kutlama hakkı verilmeyen bayramlarını candan kutlarız. Şih'de bile kutlanan 1 Mayıs'ın Türkiye'de kutlanacağı günler er geç gelecektir. Polonya'da bulunduğumuzdan 17 nisanda Saytn Özal, Sayın Demirel ve Sayın İnönü arasında yapılan açıkoturumu izleme olanağını bulamamıştık. Yurda döndükten sonra videodan iztedik. Tartışmanın bir yerinde Başbakan, SHP'nin programında ekonomiye devtetin müdahalesinın öngörüldüğünü söyleyerek, "Sovyetler Birliği'nde bile devlet ekonomiden çekiliyor" dedi. Başka bir deyişle, SHP'yi çağın gerisinde kalmakla suçladı. Bu suçlamayı yaparken de tümüyle degişik koşullara sahip olan Sovyetler Biriigi ve diğer sosyalist ülkelerle Türkiye'yi kıyaslayarak konuyu saptırmış oldu. Günümüzde sosyalist ülkelerde ekonominin hemen tümü devletin denetimı altındadır. Devlet tüm üretimi ve dağıtım mekanizmasını kontrol etmekte, ekonomi, merkezi plana göre yönetilmektedir. Rekabetın ve kazanç motivasyonunun bulunmadığı bu durum, ekonomıde önemli tıkanıklıklara yol açmış; işletmeler kendiierini yenileyememişlerdir Bu tıkanıklıklann şimdi piyasa, özel sektör ve rekabet unsurları ile açılmasına çalışılmaktadır. Devletin temel ağır sanayiyi özel sektöre bırakması söz konusu değildir. özel sektörün ağır bürokratik mekanizmalarla çalışan hantal devlet işletmelerinden daha hızlı ve dinamik biçimde çalışacağı, ekonomiyi canlandıracağı umut edilmektedir. Ama o devlet işletmelerinin hantal ve verimsiz olmalarının nedeni de rekabetin mevcut olmayışı, kararlarda ekonominin gereklerı yerirve siyasal etkenlerin ağır basmasıdır. Rekabet ortamında, devlet işletmelerinin kendilerine çekidüzen vermek, verimli çalışmak zorunda kalacakları hesap ediliyor. Türkiye'de ise iyi kötü bir piyasa, rekabet vardır. Kamu işletmeleri, bu piyasada rekabet ederek kendiierini yenileyip verimli çalışma olanağına sahiptirler. Örneğin Sümerbank, başarılı bir çalışma göstermektedir. Fransa'da iç ve dış rekabete açık bir devlet işletmesi olan Renault, dünyanın birçok ülkelerinde otomobil üretmektedir. Sorunu; özel ışletme iyi, devlet işletmesi kötü şeklinde ortaya koymak ve "Sosyalist ülkelerde bile devlet ekonomiden çekiliyor" demek büyük bir saptırma olur. Sorun, rekabetin mevcut olmadığı, tüm ekonomik kararların bürokratik mekanizma tarafından alındığı bir ortamda, devlet işletmelerinin hantallaşması ve verimliliğini yitirmesidir. Sosyalist ülkelerde katı merkezi plan gerçi bugün tşletmelerin üzerinde boğucu bir etki yapmaktadır, ama unutmamalı ki bu ülkelerde sanayiyi kuran da merkezi plandır. Türkiye gibi sanayileşme çabasında olan bir ülke, devleti ekonomiden çekerek, planı rafa kaldırarak sanayileşmesmi nasıl tamamlayacaktır? Sayın Erdal İnönü'nün yerinde biz oisaydık, Başbakan'ın SHP'nin ekonomik programı hakkındaki sorusuna bu soru ile karşıhk verirdik. Sovyetler Birliği'nde günümüzde sadece hizmet sektöründe ve ufak tamirhanelerde özel sektöre izin veriliyor. Bizim tahminimize göre ileride ımalat sanayii ve dış tıcaret de özel sektöre açılacaktır. Ama bu hiçbir zaman devletin ekonomiyi terk edeceği anlamına gelmez. Devlet, Batılı kapitalist ülkelerde ekonomiden çekilmiyor ki Doğu Avrupa'da çekilsin. İngiltere'de Margaret Thatcher'ın devleti ekonomiden tümüyle çekme denemesi sağlık, eğitim ve ulaşım gibi alanlarda büyük gerilemelere yol açmıştır. Sosyalist ülkelerde özet sektör, ülkeyi sanayileştirmek için değil, kurulmuş olan sanayiyi hantallıktan kurtarma amacı ile devreye sokulmakta ve ağır sanayii kurma görevini tamamlamış olan devlet geri çekilerek, bize göre bir tür karma ekonomiye gidilmekte*'r. Polonya'da zarar eden devlet işletmelerinin özelleştirilmesi konusu tartışılıyor. Türkiye'de ise Sayın Başbakan, kâr eden kamu işletmelerini özel teşebbüse devretmeye çabalıyor. Rekabetin bulunmadığı ve yaratılmasına çalışıldığı sosyalist ülkeleri Türkiye ile kıyaslayıp "Sovyetler Birliği'nde bile devlet ekonomiyi terk ediyor" demek ve devleti bir "umacı" gibi göstermek ancak Sayın Turgut Özalın yapabileceğı çapta büyük bir' saptırma olur. Güney Kore'de 1 Mayıs önlemi SEUL (AA) Güney Kore'nin başkenti Seul'de, 1 Mayıs yürüyüşünü engellemek için 20 bin polis görevlendiriîdi. Yürüyüsu düzenleyen gruplar ise, bütün engellemelere karşın, yühiyüşu gerçekleştireceklerini söylediler. Antiterör polisinin, başkentteki otobüs terminalleri ve tren istasyonlarını tutarak, I Mayts yürüyüşü için Seul'e gelen işçi ve öğrencileri engellemeye çalıstığı bildirildi. Askerlerin ise, yürüyüşün yapılacağı meydana giden bütün yolları kapattığı ve saldınlara karşı büyükelçiliklerle hükümet binalan çevresinde güvenlik önlemleri aldığı kaydedildi. Çiırde sonuçsuz diyalog Hükümetin kendine muhatap aldığı öğrencilerin kendiierini temsil edemeyeceğini savunan Bağımsız öğrenci Birliği liderleri toplantıyı kmadılar. Toplantıya katılan öğrencilerden biri, hükümetin öğrenci isteklerini karşüamaya niyetli olmadığımn anlaşıldığım ve toplantımn başansızlıkla sonuçlandığını söyledi. Hükümet, bazı öğrenci temsilcileriyle görüştü Yabancüara oyhakkı istendi BRÜKSEL (AA) Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri dolayısıyla yayımlanan bir belgede, AT ülkelerinde 5 yıldan daha uzun süre oturan yabancılar ve aile bireyleri için sürekli oturma ve yerel seçimlerde oy hakkı tanınması istendi. Merkezi Brüksel'de bulunan ve bütün Avrupa ülkelerinde temsil edilen Katolik Kilise Kuruluşlan Enformasvon Bürosu tarafından yayımlanan "Demokrasiyi Ciddiye Alalım" adlı broşürde, yabancılar açısından ilginç talepler ortaya atıldı. 1992'de gerçekleşecek Avrupa tek iç pazarının insancıl boyutu üzerine dikkatleri çekmek amacıyla yayımlandığı belirtilen broşürde Avrupa'nın kendi içine kapanık değil, dünyada açık, seffaf ve gerçek anlamıyla demokratik bir toplum olması gerektiğine işaret edildikten sonra, "mülteci, insan haklan ihlalleri, açlık ve ^sizlik" gibi sorunl .ıra çözüm getirilmesi isıendi. Bugün Avnıpa ülkelerirtde yaşayan insanların kaderini etkileyen siyasi kararların Avrupa Parlamentosu kontrolünden uzak bulunduğuna da değinilen belgede, sorunların başında güvenlik, göç ve sığınma hakkının geldiği vurgulamyor. Belgede, "Topluluk ulkelerinde yaşayan herkesi ilgilendiren bu konulardaki kararlar, AT Bakanlar Konseyi'nde kapalı kapılar arkasında alınıyor" denilerek, bu husus eleştiriliyor. Belgenin "yabancıların korunması" başlıklı bölümünde şu istekler dile getiriliyor: 5 yüdan daha uzun süre topluluk ülkelerinde oturan kişiler ve aile fertlerine sürekli oturma izni Bu kişiler, oturdukları ülke halkı ile eşit haklara sahip olmahdır. Bunlara yerel seçimlerde oy hakkı tarunmalıdır. Çalışma veya diğer bir deyişle, "el emegi ortak pazan" kurulmadan gerçek anlamda bİT Avrupa ortak pazan kurulmasının mümkün olmayacağını belirten Katolik Kiliseler Enformasyon Bürosu yetkilileri, topluluk ülkelerinde oturan bütün yabancılara diledikteri işte çalışma imkânı tanınmasıru da istediler. Afgan ordusuna gaz maskesi WASHINGTONtSLAMABAD Afgan hükumetinin, mücahitlere kârşı kullanmayı planladığı kimyasal silah nedeniyle, askerlere gaz maskeleri dağıtıldığı bildirildi. Washington Post Gazetesi, Afganistan hlami Utusal Cephesi Komutam General Abdülrahim tVardak'a dayanarak verdiği haberde, Celalabad'a gelen Afganlı mültecilerin, Afgan ordusundaki askerlerin ellerinde bu maskeleri gördüklerini yazdı. Gazeteye göre, General Wardak, kimyasal silah kullamlmasınm, Kabil hükümetini devirmek amacıyla Celalabad'da yaklaşık 2 aydır mücadele veren mücahitler için "ciddi bir tehdit oluşturduğunu " söyledi. Dış Haberter Servisi Çin hükümet i ülkede iki haftadır süren öğrenci gösterileri üzerine önceki gün ilk kez bazı öğrenci temsilcileri ile bir toplantı yaptı. Ancak bu toplantı daha önce gayri resmi "Bağımsız Ögrend Birliği" oluştunnuş olan ve bu toplantıya davet edilmeyen öğrenci liderlerince kınandı. Görüşmeye katılan bir öğrenci temsilcisi ise toplantımn başansızlıkla sonuçlandığım, hükümetin öğrencilerin resmi örgüt dışında kurduklan örgütü yasa dışı saymayı sürdürdüğünü söyledi. AP'nin Pekin kaynaklı haberine göre, hükümet ile kendilerine muhatap kabul ettikieri seçme öğrenciler arasındaki görüşme 3.S saat sürdü. Toplantıya hükümet tarafında sözcü Yaan Mu, Eğitim Bakanı He DoDgçang ile Ust düzeyde bazı yetkililer katıldı. öğrenciler adına da toplantıya 16 üniversiteden 45 öğrenci girdi. Hükümet sözcüsü Yuan, toplantıda yaptığı ve televizyondan yayımlanan konuşmasında, öğrencilerden protesto gösterilerine ve boykota son vermelerini istedi. Yuan, öğrencilerin demokrasi için gösterdikleri destek ve yolsuzluklar karşısında duydukları nefreti yöneticilerin de paylaştığını vurgulayarak sözü 196676 arasındaki "Kültür Devrimi" sırasında yaşanmış şiddet olaylanna ve öğrencilerin yarattıklan kaosa getirdi. Hükümet sözcüsü, şimdiki öğrenci gösterilerinin de aynı yola girmesi tehlikesine işaret ederek, "Kültür Devrimi sırasında yaşaaan kaosu bir daha yaşamak İsteraediklerini" söyledi. Bilindiği gibi, 1968'de zirve Öğrenciler eylealeıMe tireniyor İki haftadır demokrasi ve özgürlük amaçlı gösteriler yapan Çinli öflrenciler, yönetim çevrelennden gelen sert tehditlere de, yumuşakça eyleme son ricalarma da aldırmayarak dersleri boykotu sürduruyortar. Her geçen gun öğrencilerin kararlılıklarının arttığı ve örgütlendikleri dikkati çekiyor. noktasına çıkan "Kttltür Devrimi" sırasında on binlerce kişi "egitilmek üzere" kırsal bölgelere surülmüş, üniversiteler kapatılmış ve bu dönem daha sonra "kayıp on yıl" olarak nitelenmişti. Hükümetle toplantıya iki haftadır süren öğrenci eylemini tam olarak temsil edebildikleri tartışmalı 45 öğrencinin katılmış olması, bu diyaloğun dışında tutulmuş bağımsız öğrenci örgüüerinin tepkisini çekti. Söz konusu toplantıyı tanımadıklanru belirten bağımsız öğrenci liderleri, yönetimin kendi örgütleri ile diyalog içine girmesi gerektigi görüşünü savundular. Bağımsız öğrenci derneği taraftarlan bu arada, "Nevs Herald" adlı bültenlerinin ilk sayısım ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne hitaben yazdıkları bir mektubu gazetecilere dağıttılar. "Demokrasi İçin Savaşan Öğrenciler" imzah mektupta, öğrencilere kötü davranan polislerin cezalandırüması, basın özgürlüğü ve demokratik reformları içeren 7 maddelik bir istek listesi sunuldu. Daha sonra toplantıdan çıkan bir öğrenci temsilcisi, hüküraet ile görüşmenin başarısızkkla sonuçlandıgmı, yetkililerin öğrenci isteklerini az da olsa tatmine yönelik somut bir adım atmaktan kaçmdıklarını, öğrencilerin resmi dernek dışında bağımsız örgütlenmelerine kesinlikie karşı olduklarım anlattı. PARAGUAY 60 yıldan beri ilk genel seçim DlS BASIN JValesd'nın seçün kampanyusı GDANSK (AA) Bağımsız Dayanışma Sendikası lideri Lech Walesa, Polonya'da gelecek haziranda yapılacak seçimler için kampanyayı geleneklere uygun bir şekilde başlattı. Polonya'da seçim konuşmaları, geleneksel olarak tahta bir fıçı üzerine çıkarak yapılıyor. Walesa, Dayanışma'nm doğduğu Gdansk kentindeki St. Brygid Kilisesi yanında hazırlanan bir platforma konmuş tahta bir fıçıya çıkarak yaptığı konuşmada, "Polonya'yı düşünüyorsamz, seçimlere katılın ve oy verin" dedi. Walesa, sözlerıne, "Kazanmayı severiz, ben de kazanmayı severim ve daha iyi bir Polonya, daha ö'nce hiçbir zaman olmadığı kadar bize dayalı bir Polonya kazanacağız" diyerek devam etti. ımcs Sovyetler'de 'ö\ix canlarm' tasfiyesi felaketinde olduğu gibi, Gürcistan olaylannı da kendisi için bir avantaja dönuştürmüş görünüyor. Istifalar üst düzeyli ordu görevlilerini de kapsıyor bu da reformcuların ordu karşısında kendilerine güvendiğini gösteriyor. Ordusunun sadakati konusunda kuşkuları olan bir lider, birçok yaşlı askere bu kadar rahat yol veremezdi. Komünist Parti Merkez Komitesi'ndeki temizlik ABD'nin müttefikleri tarafından değeriendirilecektir. Müttefîkler aylardır Beyaz Satay'ı Gorbaçov'un gücünün ve politikalannın kaynağının Sovyet yaşamının kasvetli gerçeklerı olduğuna ikna etmeye alışıyorlar. Müttefiklerine göre Moskova'nın iki blok arasındaki gerginliği azaltmaktan başka çaresi yok. George Bush'un yavaş hareket etmesini mazur gösteren nedenler ortadan kalkmaktadır. Temkinli Amerikan yönetimiyle, dinamik Sovyet liderliği arasındaki çelişki giderek keskinleşiyor. Moskova'nın Avrupa'da nüfuzu artarken Washington'un yaşlı kıta üzerindeki nüfuzu gerileme tehlikesiyle karşı karşıyadır. (28 nisan) George Bush yönetiminin yetkilileri Sovyetler Birliği ile ilişkilerde büyük bir temkinlilikle hareket etmeyl öneriyorlar. Mihail Gorbaçov'un iktidardan düşebileceğini ve onun yerini alabilecek kişilerin de dış politika konulannda Gorbaçov'dan daha az ılımlı olabileceğinden korkuyorlar.. Bu yetkililere göre Sovyet liderliğinin kaygan bir zemin üzerinde olduğu bir sırada silahsızlanma ve bölgesel sorunlarla ilgili görüşmelerde riske girmenin ne anlamı olabilir? Geçen hafta içerisinde Komünist Parti Merkez Komitesi'ndeki sertlik yanlılarının temizlenmesi bu kuşkulardan bazılannı gidermiş olmalı. Mihail Gorbaçov'un istikrar ve güç gösterisi olarak nitelendirilebilecek bu gelişme Başkan George Bush'a DoğuBatı arasındaki güvenin sağlanmasmda daha cesaretli girişimlerde bulunması için bir başka gerekçe sunuyor. Sovyet tarihinde şimdiye kadar bu kadar büyük bir değişiklik görülmedi. Merkez Komitesi'nin 301 üyesinden 74'ü "gönüllü" olarak istifa etti. tstifa edenler arasında Devlet Başkanı Andrei Gromiko, eski Başbakan. eski Le Monde'dan Savunma Bakanı, dokuz general, partinin çeşitli bölgelerinden sorumlu liderleri ve eski Politbüro üyeleri bulunuyor. Gidenlerin çoğu Brejnev döneminden kalan kişilerdi, yani Gogol'ün çarlık dönemindeki yolsuziukları anlatan kitabının adım çağrıştıracak bir deyişle: " ö l u Canlar". Gorbaçov'un zaferi zamanlama açısından mükemmeldi. 9 nisanda Gürcistan'da güvenlik güçlerinin 20 kişinin ölümüne neden olduklan etnik olayların ardından gerçekleşti. Merkez Komite toplantısında muhafazakârlarla reformcular arasında dramatik sürtüşmeler olduğu yolundaki söylentiler doğrulanmış oluyor. Ama " ö l ü Canlar"ın Mihail Gorbaçov'un yaşayan destekçileri ile değiştirilmesi reformcuların parti içinde güçlü olduklannı gösteriyor. Kitlesel istifalarla, Kremlin'in "Gürcistan'da askerlerin göstericilere karşı kullanılması karan yerel yöneticiler tarafından alınmıştır" şeklindeki açıklamasının denk düşmesi tesadüf değildir. Mihail Gorbaçov'la görüşen bir oyun yazarı Gorbaçov'un askerlerin zehirlı gaz ve ucu sivri küreklerle silahsız insanlara saldırdığını öğrenince şoke olduğunu dile gctiriyor. Gorbacov, Çernobil LüBNAN ~~ Michel Aounh BatCdan baskı PARİS (Ajanslar) BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, kendisinin ve başta Fransa olmak üzere BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin amacının, "Lübnan sorununa çöziim bulunması için Arap Biıiigi'nin çalışmalannın destekknmesi" olduğunu so>ledi. Cuellar, dün Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile Lübnan dosyası uzerine yaptıklan görüşmeden sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, "Şimdilik Beyrut'a gilmeye niyeti olmadığını" söyledi. Cuellar görüşme sırasında, Cumhurbaşkaru Mitterrand'a, Arap Birliği Bakanlar Komitesi Başkaru ve Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Sabah ElAhmet ElSabah ile Cenevre'de yaptıklan görüşme hakkında bilgi verdiğini belirtti. Cuellar, ElAhmed ElSabah ile görüşmelerinde, "Lübnan'daki Hıristiyan Hder General Michel Aoun'un limanlardaki ablukayı kaldırmasının, Arap Birliği'nin arabuluculuk çalışmalannda en önemli nokta olduğunda" goruş birliğine vardıklanru kaydetti. Öte yandan, Fransa Dışişleri Bakanı Roland Dumas'ın önceki gece General Michel Aoun'a telefor ederek, "Arap Birliği'nin Lübnan konusunda aldığı kararlara uyması" yolunda çağrıda bulunduğu bildirildi. Arap Birliği geçen perşemoe günü Tunus'ta yaptığı toplantıda Lübnan'da çarpışan taraflara ateşkes' çağrısında bulunmuş, ateşkesi denetlemek üzere Arap gözlemcilerden oluşan bir heyetin Beyrut'a gideceğini bildirmiş ve limanlardaki ablukanın kaldınlmasını istemişti. General Aoun ise ablukanın kaldmlması yolundaki çağrıyı reddetmişti. tllkede bugün yapılacak serbest seçimlerde devlet başkanlığını, Diktatör Stroessner'i deviren General Rodriguez'in kazanması bekleniyor. ASL'ISCION (Ajanslar) Güney Amerika ülkelerinden Paraguay'da 1928 yılından bu yana ilk kez serbest seçimler yapılıyor. Bugün düzenlenecek seçimler demokrasiye geçiş sürecinin çok önemli bir aşaması olarak değerlendiriliyor. İki milyon seçmenin katılacağı bugünkü seçimlerde halk, devlet başkanını, 36 senatörü ve 72 milletvekilini belirleyecek. Seçimlerde cumhurbaşkanlığı için sekiz partinin adaylarının mucadele etmesine karşın, kamuoyu yoklamalanna göre, geçici cumhurbaşkanı sıfatıyla halen ülkeyi yöneten General Andres Rodrignez, büyuk bir farkla rakiplerinin önünde bulunuyor. AP'nin haberine göre, cumartesi günü, General Rodriguez \e muhalefet liderlerinin de dahil olduğu binlerce Paraguaylı başkent Asuncion'daki tarihi Ulusal Katedrali önünde toplanarak milli marşı söylediler ve seçimlerde birbirlerine başan dilediler. Katolik Başpiskoposu lsmael Roion toplantıda yaptığı konusmada "Paraguay halkı ilk kez özgür seçimlere gidivor. Ve bunu, bugiinku toplantıda görüldiiğü gibi kardeşce bir hava ivinde yapıyor" dedi. General Rodriguez, geçen şubat ayında liderliğini yaptığı bir darbe ile 35 yıllık diktatör Gene Havaalan larına antiterör ajanı NEW YORK (AA) ABD'nın dört Avrupa ve Ortadoğu üikesinin havaalanlarına, antiterör ajanlan yerleştirmek istediği bildirildi. U.S. News and World Report Dergisi, ABD Ulaştırma Bakant Samuel Skinner'ın, Ingiltere, ttalya, Federal Almanya ve tsrail'e, havaalanlarına ajan yerleştirmesini kabul edip etmeyeceklerini sorduğunu kaydetti. Dergi, eğer bu ülkeler öneriyi kabul ederse, bu yılın sonuna kadar Federal Havaalık Dairesi'nin ajanlarının havaalanlarına yerleştirileceğint belirtti. General Rodriguez ral Alfredo Stroessner'i devirmişti. General Rodriguez, daha sonra serbest seçimlerin 1 mayısta yapılacağını açıklamıştı. Hem General Rodriguez hem de General Stroessner iktidardaki Colorado Parti üyeleri olmalanna karşın bir süreden beri görüş anlaşmazlıkları içinde bulunuyorlardı. ANKA'nın haberine göre Paraguay'daki muhalefet, seçimkrin darbeden sadece uç ay sonra yapılmasına iktidann lehinde bir karar olduğu gerekçesiyle karşı çıkmıştı. Uzun yıllardır yasa dışı koşullannda faaliyet gösteren muhalefet partileri, üç ay gibi kısa bir süre içinde gerekli hazırlıkların yapılmasının mümkün olmadığını savunuyorlar. Muhalefet aynca. parah televizyon propaganda konuşmalarının da iktidardaki parti lehinde işlediğıni one sürerek seçimlerde eşitlik ilkesine ters düşen birçok uygulamaların olduğunu iddia ediyor. Paraguay'daki seçimler, aralannda ABD, Kanada ve Güney Amerikalı parlamenterlerin de yer aldığı 18 yabancı gözlemci tarafından izlenecek. KIMLIK KARTI PARAGUAY Nüfusu: 3 milyon 881 bin (1986) Başkenti: Asuncion Yüzölçiımıi: 406.752 km 1 Resmi dil: Ispanyolca Sanayi: Gıda. kereste, tekstil, çimento Kişi başına gdir: 1260 dolar (1984) Dışalım: 478 milyon dolar (1986) Dışsatım: 304 milyon dolar (1986) projesıne ayrı, sistemine ayrı, radyatörüne ayrı vadeyie ödenmez ki?" KAT KALORIFERI ÖNEMLİ KARAR CİDDİ İŞ! PARAGUAY oncepcıon • «•^ | ^ Asuncıörrn ARJANTIN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle