Katalog

Cumhuriyet Tüp bebek anne adayı Vatan: Sahıbr CumhuriyH Matbaaçılık ve Gazetecilik Turk Anonün Şirketi adma Nattr Nadi # Genel Yayın MudUrU. Hoaa CtmtL, Muessese Mıldün! Emiae Uşalüıgil, Yazı Işlsrı Müduru: Okıj GonMsin. • Haber Merkezı Mudürlr Yllpa B*yer, Sayfa Dılzenı Yönetmenı Ali Ac»r, # Temsücüer ANKARA AkoM Tu, İZMİR. Hikmrl (.ttinkıy., ADANA Cdal B*şi*HK. Istanbul Haberleri: Erfcu Akyıkkz, D15 Habcrkr: E i f « Bda, Ekonomr Cngu Ttırh». Kultur Cttal Üster, Spor Danışmanı Abdalkıdir Vuceln», Duzehme: Refik Dwta*, Araştırma. Şahin Alpa>, ljScndıka Şoknn Kclcad, Yun Haberlm: Ntcdn D o f u , Dızı Yazılar: Kcnu Çıhşkın, # Koordinatör: Atamet Korulsin, • Malı tşter: Ero» Erknl, • Muhasebc Mleal Yfcaer • BütçePlanlama, Scvgi Omuııbc^otlıı # feklam: Ajrçe Tom, Ek Yayınlar Hahn Akyol # tdare, Hueviıı Ganr, Hl«me. öader Çciik, Bılgıtşlem: V«il lul. Basan ve Yayan: Cumhunytt Mubaaalık *« Guetcolılc TAŞ. Turk Ocagı Cad 39/41 Caftatoğlu 34334 la. PK: 246lsunbuI Td: 512 05 05 (20 tul), Teta: 22246 Fı» (1) 526 60 72 0 fluroto Aakın: Zı»» GOtılp Blv. Inkılap S. No 19/4. Te): 133 11 4M7, Tetot 42344 Fa* (4) 133 II 41/428 0 Umâr H. Zjyi Blv. 1332 SJ/3, Td: 13 12 30, Teta. 52359 Fu. (31) 19 53 60 # A*ME tnonü Cad. 119 S. No: 1 Kxt 1, TcL 19 37 52 (4 bat). Teta: 62155. Far pi) 19 37 52 TAKVİM: 2 NİSAN 1989 tmsak: 5.12 Güneş: 6.40 öğle: 13.12 tkindi: 16.47 Akşam: 19.36 Yatsı: 20.58 Ünlü modacı Sçherrer'in selvi boylu sarışın kızı Laetitia salına salına moda dünyasına çıktı 1.5 ay daha beklesek ne olur? Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi'nde kontrol altına alınan Nermin Vatan, 13 yıldır çocuk sahibi olmadığmı söyledi. İZMİR (AA) Türkiye'nin ilk tüp bebek anne adayı Nermin Vatan, raayıs ayının ilk haftasında yapacağı doğum için Ege Üniversitesi Tup Bebek Merkezi'nde kontrol altına almdı. Nermin Vatan, eşi Miinür Vatan ile birlikte, dün sabah Ankara feribotuyla tstanbul'dan İzmir'e geldi. Daha sonra Tüp Bebek Merkezi'ne giden Nermin Vatan, burada kendisi için hazırlanan özel odada dinlenmeye alındı. Vatan, Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Refik Çapanoğlu ve ekibi tarafından ilk kontrolden geçirildi. Sezaryenle doğacak Türkiye^ nin ilk tüp bebeklerinin ikiz ve erkek olarak beklendiğini belirten ilgililer, muhtemel düşük tehlikesine karşı annenin kalan sürede kontrol altında lutulacağmı belirttiler. 7.5 ayhk hamile olduğunu, mayıs ayının ilk haftasında doğum beklediğini ve fazla heyecanlı olmadığmı belirten 35 yaşındaki laborant Nermin Vatan şunlan söyledi: "Bcn bir Uaç fabrikasında çalışıyonım. Eşim ile 13 yıllık evliyiz ve bebegimiz olmuyordu. Doktorlar bana, 'Tam tup bebekliksin' dediler. Ege İ'niversitcsi'nde tüp bebek uygulaması baslatıldığında biz de müracaat ettik. Tahlil sonuçlannın alınmasına kadar çok neyecanlandım. Olumlu çıkınca dünyalar bizim oldu. Artık ilk günlerdeki kadar heyecanlı degilim. 13 yıl bebegimiz olsun diye beklemiştik, 1.5 ay daha beklesek ne olur?" Yapılan tahlil ve incelemelerde Türkiye'nin ilk tüp bebeklerinin ikiz ve erkek olduğunun belirlendiğini belirten Vatan, kendi durumunda olan kadınlara tüp bebeği gönül rahatlığı ile tavsiye ediyor. Nermin Vatan'ın sağlık durumuyla dünyada tüp bebeğin babası olarak tanınan Amerikalı profesörHovard Jobns'un da yakından ilgüeneceği bildirildi. Sçherrer'in kızı podyumu yaktı Adt: Laetitia. Yaşt: 22. Saçlar: Omuzda aslan yelesi. Baktşlar: Vahşi. Scherrer adlı bir moda imparatorluğunun "manken" prensesi. Yarının kraliçesi olmaya hazırlanıyor. Babasının çizdiği "kadınsı" modeller 22 yaşındaki prensese çarpıcı bir hava veriyor. Laetitia Paris'te iddialı bir çıkış yaptı. NECLA SEVHUN PARİS Aslan yelesi misali sarı saçları omuzlannda; küskün, vahşi bakışlı bu boylu boslu güzel, ünlü modacı Scherrer'in kızı: LAETITIA. Babasının gözde mankeni. Scherrer modaevinin 8990 sonbahar kış koleksiyonunu sunuyor konuklara. Koleksiyon her zamanki gibi alabildiğine şık, havalı, kadınca... Laetitia daha 22 yaşında, ama babasının bu "kadınca" kıyafetleri içinde yaşından daha buyük gösteriyor. Ne gam!.. O kadar genç ki daha... Bugün modellerini sunduğu bu krallığın, yarın kraliçesi olacak. Kızına bırakacak bu modaevini Scherrer, olanca saltanatı ile... Dünyanın dört bir köşesinden gelen gazeteciler de daha bir sevgi ile alkışladılar Laetitia'lı sahneleri... Babasının üstüne titrediği kızı, modada başarıh adımlar atıyor. Laetitia'lı güzel, ama Laetitia'sız da güzel Scherrer'in modası. Her zaman da güzeldi. Zevkin dozunu ayarlamayı pek iyi bilen bir modacıdır Scherrer. Önümüzdeki kış için de, kısa dar eteklerin, uzun, bol, plili eteklere karıştığı, pantolon takımların çok kullanıldığı bir koleksiyon hazırlamış. Kareliler, şineli tweedler, piyedopuller, yün satenler, ipek satenler... Orman renkleri, sonbahar renkleri ya da vitray renkleri... Leylaklar, ıhlamur yeşilleri, kum bejleri... Panlan uçuşan uzun eşarplar, yelekler, üstüste, ceketler paltolar. Yok, modelleri güzel. Laetitia'lı da güzel Laetitia'sız da... Paris'te moda şenliğinde bu bahar bir baba çocuk öyküsü daha vardı. Yıllar süren bir dargınlığın sonundaki bir barışın öyküsüydü bu. Baba Ted Lapidüs, oğlunun defilesinde ön sıraya oturmus, heyecandan titreyerek oğlunun imzasını attığı bu ilk defileyi izliyordu. Yıllar >ılı engel olmaya çalışmıştı oysa. Oğluna "Lapidüs" soyadını' yasaklamıştı. Olivier'nin modaya girmesini istemiyordu çünkü. Her Lapidüs imzasına ceza kesiyordu. Ama ne oldu?.. Boyun eğdi sonunda. On yıl mücadeleden sonra başarı ile çıktı işin içinden Olivier Lapidüs. Bugün 30 yaşında Olivier. 20 yaşından beri sürüyor bu tutku, bu dargınlık. Önce Balmain'in yanında bir yıl isimsiz çalıştı. Bir süre Japonya'da Olivier Monagut adı altında modeller hazırladı. Sonra Paris'te Prisunie için yarattığı "24 yaş" isimli koleksiyonunda ise, etiketlerde resmi vardı, ismi değil. Sabreden derviş misali muradına erdi sonunda Oliver Lapidüs bu mevsim. Paris'te moda kervanında, en ünlü isimler arasında koleksiyonunu sundu. Kaçamak değil. Artık resmi değil, ismi var. Soyadını kullanıyor, korkusuzca... Ön sıralarda babası... Üstelik Ted, Lapidüs modaevinin yarı hissesini de satın aldı. Bundan böyle baba evinin modellerini de ortaklaşa hazırlayacaklar. Bu mevsim Olivier'nin koleksiyonunun babasınınkinden daha çok ilgi çektiğini de söylemeden geçmeyelim. Ya böyle işte. Sonradan çıkan boynuzlar kulakları geçiyor!.. Manisa'da 20 ton mesir MANtSA (AA) 449. geleneksel Manisa Mesir Şenliklerinde bugün halka 20 ton şifalı mesir macunu dağıtılacak. Bugün öğle namazından sonra, sembolik Havza Sultan'ın mesir ile ilgili fermam sembolik Merkez Efendi'ye verilerek, tarihi Sultan Camii minarelerinden okunacak. Ardından top atışlan ile birlikte macunun dağıtımma başlanacak. Manisa'yı, Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Cumhur Karagözler, bu yıl 40 ton mesir macunu imal edildiğini, bunun 20 tonunun para ile satılacağını, 20 tonunun ise geleneğe uygun olarak Sultan Camii kubbe ve minarelerinden sembolik Merkez Efendi muridleri tarafından halka dağıtılacağını söyledL Şenlikler mesir balosu ile sona erecek. Karadeniz^de av yasağı TRABZON (AA) Doğu Karadeniz'de bazı deniz ürünlerini avlama yasağı başladı. Tarım Orman ve Köy lşleri Bakanhğı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nce yayımlanan 19891990 av dönemine ait sirkülere göre Giresun il sınırı ile Sovyetler Birliği sınırı arasındaki karasulannda bu sabah başlayan ve 31 mart 1990'da sona erecek yasak uyarınca denizsalyangozu avcılığı yapılmayacak. Ayrıca Of ilçesi Sotaklı Deresi'nden Hopa Limanı'na kadar olan sahil şeridinin kıyıdan itibaren 200 metre içinde 1 nisan31 mayıs tarihleri arasında her türlü sabit ağ kurulamayacak. ScMmrın yalancı leopanj kürkten kısa ceketli bir modeli. Manken: Laetitia Scherrer. Laetitia Scherrer babasının tweed bir pantolon takımını sunuyor. Karelı ceket grisiyah rentrte. 'Karadeniz'de ilk turistler TRABZON (AA) Bu turizm sezonunun ilk turist kafılesi, karayoluyla TYabzon'a geldi. 30 kişilik Alman kafıle, Atatürk Parkı'nda Kültür İl Müdürü ve Turizm Müdür Vekili Volkan Canatioğlu tarafından çiçeklerle karşılandı. Burada horon ekiplerinin gösterilerini ilgiyle izleyen Almanlar, Sümela Manastm başta olmak üzere tarihi ve turistik yerleri gezecek. GÖKSU DEOASIKRİTİK NOKTADA Kuş cenneti mL, havaalanı mı? Mersin Valiliği raporunda Silifke'deki kuş cenneti olan Göksu deltasmda "havaalanı" yapılması projesine karşı çıkıldı. DHKD ve Yeşiıler, bölgede yapılaşmanın durdurulmasım istiyor. 'De "Yağmur Adam" ile ikinci kez Oscafı yakalayan Dustin Hoffman *ın itirafv HAKAN KARA tZMtR Mersin Silifke'deki Göksu Deltasfnda havaalanı planına karşı tepkiler sürüyor. Göksu Deltaa için hazırladığı raporu TBMM Çevre Komisyonu'nun yanı sıra Ulaştırma Bakanlığına da gönderen Mersin Valiliği, önemli bir kuş cenneti olan Göksu Deltası yakınında havaalanı kurulmaması gerektiğini savundu. DHKD ile Mersin Kültür ve Turizm Derneği, havaalanının kuş cennetine uzak bir bölgeye kurulabileceğini açıklarken Yeşiller de bölgenin bir an önce "kornmaya" alınmasını istediler. Yeşiller, bölgede havaalanı planından vazgecilmemesi durumunda tum çevrecilerle birlikte eylem yapacaklarını açıkladılar. Koruma bölgesinde yapüaşma MERSİN (Cumhuriyet Güney llleri Bürosn) Birinci derecede koruma altına alınan Pompeipolis, Roma dönemi kalıntılannın yoğun bulunduğu Ayas köyü ve Kızkalesi'nde kaçak yapılaşmanın önleneraediği bildirildi. Içel Kültür ve Turizm Müdürü Hidayet Türkeli, bölgede bekcilerle denetimin sağlanmaya çaLşüdığını, ancak başarılı olunamadığını söyledi. Bölgede birinci derecede StT bölgesi olarak koruma altına aLnan Mezitli beldesindeki Pompeipolis, Roma dönemi kahntı ve eserlerin yoğun bulunduğu Ayas köyü ve Kızkalesi'nde kaçak yapılaşmalar, bu eserlerin yok olmasına da yol açıyor. Bölgedeki tarihi kultür eserlerinin tehlike altında olduğunu belirten II Kültür ve Turizm Müdürü Hidayet Türkeli, devletin bu eserlerin korunmasında geç kaldığını savundu. SİT bölgelerinde kaçak yapılaşmaların ağır cezaları gerektirdiğini anımsatan Hidayet Türkeli şöyle konuştu: "Bu bölgeierde bekçUerimiz var, ancak yurttaslann kaçak yapılannı engelleyemiyoruz. Ya devlet olarak tarihi eserleri korumada geç kalıyonız ya da korumaya yönelik heriefirniz aksıyor." TBMM Çevre Komisyonu'nun isteği üzerine Göksu Deltası ile ilgili bir rapor hazırlayan Mersin Valiliği, raporunu, TBMM Çevre Komisyonu, Ulaştırma, Kültür, Turizm, Bayındırlık ve Iskân bakanlıklanyla, Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü'ne göndeTdi. Dünyada türü giderek tükenen sazhorozunun yanı sıra 250300 kuş türüne rastlanan Göksu Deltası'yla ilgili Mersin ^'alisi Teoman Ünüsan imzah raporda, bölgenin önemi vurgulandıktan sonra şu önerüer getirild: i • Bölge, özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilerek ivedi korunmaya alınmahdır. • Bu statünün kazanılması ile birlikte henüz küçük kapsamdaki yapılaşmanın durdurulup yıkımı sağlanmalı ve buraya doğal yapı yeniden kazandınlmalıdır. • Ekolojik dengenin bu bölgede korunması ve iyileştirilmesi için özel bir plan yapımına girişilmelıdir. • Amlan bölge yakınında yapılması düşünülen havaalanının yapüamayacağı valiliğimizce belirtilmiştir. Bu hususun kesinlikle karar altına alınması gereldidiı. Valilik raporunda ayrıca, "Bölgede inşaahnı sürdttren Güneş Kursu Yapı Kooperatifl iıyelerinin deniz manzaralı uraduklan konutlann yerine göl kenanna yapılan inşaatlann gerçek niteliğini ve doğa tahribi tutumbuını anlayabilmeleri icin kooperatifin kuruluş izin yeri olan Ankara Valiliği'nce, durumun kendilerine bildirilmesi zorunludur" denildi. Mersin Valiliği'nce Göksu Deltası'ya ilgili olarak hazırlanan rapor TBMM Çevre Komisyonu'nca incelendi. Komisyon üyesi ve SHP Milletvekili Güneş Görseter, bu raporla bölgenin ne denli önemli olduğunun açıkça ortaya konulduğunu belirtti. Gürseler, havaalanı yapımı konusundaysa araştırma yapıldığını söyledi. DHKD (Doğal Hayatı Koruma Derneği) Başkanı Nergiz Yazgan ve Mersin Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Muzaffer Tunca, Göksu Deltası'nda bir an önce yapılaşmanın durdurulmasım, burada koruma önlemlerinin ahnmasını, ayrıca havaalanının da kuş cennetinin daha uzağında bir yerde planlanmasını önerdiler. Yağmur Adam'daki rolüne hazırlanırken Dustin Hoffman bir otist (içe yönelik) ve kardeşi ile dost olup yaşamlarını yakından inceledi. Hoffman, "Hepimizin biraz hasta olduğuna" inanıyor. in sınırı çok ince Kültür Servisi Barry Levinson'ın yönettiği "Rain ManYağmur Adam" bu yıl "En tyi FUm", "En İyi Yönetmen", "En tyi Erkek Oyuncu" ve "En İyi özgün Senaryo" Oscarlan'nı "toplarken" bir yandan da gösterildiği ulkelerde hasılat rekorlan kırarak adını Amerikan sinema tarihine yazdırıyor. Dustin Hoffman ve Tom Cruise'un oynadığı fılm için 50 milyar Türk Lirası harcandı. Ancak filmin 18 günde elde ettiği hasılat 84 milyar Türk Lirası. Bu hasılatm 200 milyar TL'yi geçmesi bekleniyor. "Yağmur Adam"da klasik Hollywood gangsterleri, güçlü kuvvetli doktorlar, elektroşoklar, hatta "happy end" yok. Bütün bunların olmamasını isteyenlerin başmda da Dustin Hoffman geliyor. Barry Levinson'dan önce film için düşünülen yönetmen adaylan Martin Brest, Steven Spieloerg ve Sydney Pollack bu "yoklar" nedeniyle filmi yönetmeye yanaşmadılar. 1980 yıhnda "Kramer Kramer'e Karşı" nimiyle Oscar'a ulaşan Dustin Hoffman bu yıl ikinci Oscar'ını çevresiyle ilişki kuramayan, hayat karşısında savunmasız, zeki ve duyarlı olduğu halde aşırı içine kapanık "Raymond"u canlandırarak aldı. "Lenny", "Tootsie", "Geceyansı Kovboyu", "Küçük Dev Adam" gibi fılmlerin Dustin Dustin Hoffman "Ürkütücü olan, bizim, detilerin sanki deli değilmiş gibi davranmaları." Hoffman'ı Fransa'da yayunlanan "Nouvel Observateur" Dergisi'nin "Yağmur Adam"la ilgili sorulannı yamtladı. Böylesine çok sık rastlanmayan, "garip" bir rolü oynamak aklınıza nasıl geldi? HOFFMAN Biri otist (içeyönelik) olan iki kardeşi konu alan bir senaryo getirdiler bana. Filmde Tom Cnıise'un oynadığı rol bana önerilmişti. Senaryoya 'evet' dedim. Ancak otist kardeşi ben oynamak istiyorum dedim. Özel yeteneklere sahip otistleri konu alan bir televizyon programını izlediğimde çok etkilenmiştim: Biri bir hayvana birkaç dakika baktıktan sonra, onu bütün detaylarıyla çizebiliyordu. Içeyönelik matematikçi ikizleri tanımalısınız. Özellikle de piyanist L«slie Lempke'yi görmeliydiniz o kadar etkileyiciydi ki. Filmlerinize çok uzun zamanda hazırlanmakla tanınıyorsunuz. "Yağmur Adam"daki rolünnze nasıl hazırlandınız? HOFFMAN Leslie Lempee'yi izleyerek. Onun gibilerle gi dıp tanışarak, Tom Cnıise'la beraber bir otist ve kardeşiyle taruştık. Çok iyi arkadaş olduk. Beraber bovling oynamaya gidiyorduk. Filme onlardan çok şey taşıdık. İşin en güzel tarafı da içeyönelik hastaların ailelerinin de bu filmi çok sevmesi. Akıl hastahklanyla çoktandır ilgileniyor musunuz? HOFFMAN Evet. Çünkü hepimizin bir parça "hasta" olduğumuza inanıyorum. Birkaç ay psikiyatri kliniğinde çalıştım. Bizi deülikten ayıran sınır çok ince. Bazılan, diğerlerine göre bu durumun daha çok farkındalar... HOFFMAN Ürkütücü olan bizim, delilerin, sanki deli değilmiş gibi davranması. Toplum içinde deliliğimizj kontrol altında tutmak en belirgin davranışımız. Kişisel olarak durumu idare de ediyoruz. Ancak bir araya geldik mi sonuç hiç de parlak değil. Barry Levinsoa'da karar kıhncaya kadar üç >önetmeni "harcadınız". Söylendiği gibi çekilmez biri misiniz? HOFFMAN Gazetecilerin yazdıklarına inanıyor musunuz? Ben sadece içeyönelik olan birini oynamak istedim. Onlar bunu anlamadılar. Bana ne yapmak istediğimi sorduklannda onlara Leslie Lempke'den ve bovling oynadığımız kardeşlerden söz ettim. Bir fîlm boyunca sadece iki kardeş arasındaki ilişkiyi anlatmak istediğimi söyleyince çok şaşırdılar. Tom ve ben otistlerden o kadar etkilenmiştik ki onlara dokunduğumda, onlan sevdiğimde, kucakladığımda, yüzlerini ellerimin arasına aldığımda bir anda "kabuklanndan" çıkabileceklerini düşunüyordum. O kadar "normal" görünüyorlar ki inarulmaz. Sessiz kaldıklarında ters giden hiçbir şey yok. Konuşmaya başladıklannda bir "kabuk" içinde olduklarını fark ediyorsunuz. Güneydoğu'da sağlık alarmı DtYARBAKIR (AA) GAP'ın devreye girmesiyle birlikte Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde tüberküloz, sarılık, sıtma ve trahom hastalıklarımn tehdit edici boyutlara ulaşabileceği öne sürüldü. Diyarbakır il Müdürü Opr. Dr. Seyfettin Sönmez. Diyarbakır, Mardin ve Siirt'te sözkonusu hastalıkların Çukurova'yı geride bırakacak boyutlarda olduğunun, yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıktığım belirtti. Gediz'de pirinç ekimi yasak ANKARA (VBA) DSÎ'nin su vermemesi nedeniyle Gediz Ovası'nda pirinç ekiminin yasaklandığı bildirildi. Yeterli yağış olmaması ve sulama suyu kapasitesinin düşüklüğü nedeniyle pirinç üreticilerine su verilmeyeceği bildirildi. DSt yetkilileri pirinç tarlalarına su verilmesi halinde diğer tanm alanlarına su vermelerinin mümkün olamayacağını belirterek, "Daha büyük bir tehlikeyi önlemek için, pirinç tarlalarına su verilmeyeceğini üreticilere bildirdik. Yani Gediz Ovası'nda pirinç ekimini bir ölçüde yasaklamış olduk. Çünkü biz su veremezsek pirinç ekiminin yapılması mümkün değildir. Bunu istemezdik ama mecbur kaldık" dediler. Doğadan kardelen sökümti yasak man Uenel Mudürluğu yetkilileri 'Firmalar lohumdan ekime girve Ihracatı Geliştirme Merkezi meli. Ancak böyle doğa tahrip ANKARA Toros Dağlan'nın yetkililerinden oluşan teknik ko edilmemiş olabilir. Soğanın fiyaaşırı söküm nedeniyle yok olmak mitenin toplantısı 3 gün sürdü. tı da artacaktır ama Türkiye, galanthusta (kardelen) tekel ülke. la karşı karşıya kalan çiçeği karKomite, bu yıl kardelen neslinin kardelcnin üretimi ve söküınü deleni (galanthus) kurtannak için geçen gunlerde toplanan "Çiçek çoğalmasını ihracatlannın kontrol kontenjana baglı, ihracatı serbest. Soğanı Teknik Komitesi" aldığı altına alınmasını kararlaştırdı. Bu da kontrolü guçleştiriyordu." kararla bu yıl tüm bölgelerden so Firmalar sadece cllerinde bulunan 24 Ocak 1989 tarihli Resmi Gağan sökümünün yapılmasını ya stoklan ve kendi arazilerine ektik zete"de yayımlanan "Soganlı Yumsakladı. Firmalar sadece kendi leri kardelen soğanlanm ihraç ede rulu ve Rizomlu Siis Bitkiierinin ekim yaptıkları soğanları ve stok bilecekler. Üretimi ve İhracına Ait soğanları ihraç edebilecekler. Doğadan söküm yerine tohum Yönetmelik" gereği toplanan ÇiTarım Orman ve Köyişleri Ba dan ekimin yapılmasının teşvik çek Soğanı teknik Komitesi'nin alkanlığı Proje Uygulama Genel edilmesinin sağlanmasını isteyen dığı söküm yasağının yanı sıra bir Mudurluğü'nde yapılan bakanlık teknik komite şu düşunceleri be de denetleme kurulu oluşturuldu. yetkilileri ile bilim adamları, Or nimsedı: Bu denetleme kurulu nisan avı B.ECEVİT icerisinde Akdeniz Bölgesi'nde, Toros Dağları'nda inceleme yapacaklar. Gelecek yıl sökümun yapılıp yapılmayacağı ise tekrar belirlenecek. Alınan kararlar önümüzdeki gunlerde de fırmalara ve il ziraat müdürlüklerine gönderilecek. Aksekili kardelen tüccarı Bekir Eroğlu söküm yasağı konusunda "Yasak çöziim değil, bu soganlar sökülmezse kendi kendine çürürler. Tohumunu doğaya döktükten sonra toplanması serbest olmalı" diye tepki gösterirken yasağın bölgede kontrol altına alınmasınm güç olduğunu belirtti. tlişkiye girmekten kaçıyorlar mı? HOFFMAN Doktorlar, kendilerine iki, üç ay hiç dokunulmasına için vermeyerek yaşayan çocuklar olduğunu söylüyorlar. Bir otist Temple Gradin otobıyografisinde, çocukluğunda en büyük arzusunun okşanmak, sevilmek, kucaklanmak olduğunu yazıyor. Ancak bu arzulan yerine geldiğinde kendisini daha kötü hissetmiş. "Yağmur Adam"ı içinizde nasıl yaşadınız? HOFFMAN Çocukluğumda büyüklerin özel bir bilgi birikinıi var samrdım. Benim gibi davranmıyorlardı. Demek ki farklı bir şeyler keşfetmişler diye düşünürdüm. Bekledim. 51 yaşındayım hâlâ bekliyorum. Benden daha genç "büyüklere" bakıyorum. Sırlannı çözemedim. Piknik alanına altyapı MUĞLA (AA) Muğla ve yöresindeki orman içi dinlenme yerlerinde, turizm sezonu öncesinde altyapı çalışmalanna hız verildi. Orman içi dinlenme yerlerinde bu yıl 608 milyon liralık ait yapı yatırımı yapılacağı bildirildi. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre yöredeki orman içi piknik ve dinlenme yerlerinde yürüyüş yollan, güneşlenme terasları, soyunma kabini, duş, bulaşık ve çamaşır yıkama yerleri ile elektrik ve su tesisatlarımn büyük bir böltimü tamamlandı.