Katalog

10 NİSAN 1989 likleri benimserse "akortsuz ses di isteği doğrultusunda seçlirme çtkartmakla" suçlanan sol kanat şansını yakalayacak. Böyle bir için tek silah kalıyor: yapı içinde toplanacak bir kurultayda ise sol kanatın genel merOlağanüstü kurultay. keze muhalif olan unsurlarının şansı kalmayacak. Genel merkez yönetimi tüzüktekı değişikliklerı ile kendısine Bu nedenle sol kanat için olamuhalif olan örgütlerdeki yapıyı ğanüstü kurultay son şans. Çündeğıştirmekte karaıiı. Bu karar ilk kü hemen toplanacak olan olaaşamada İstanbul ve yönetimle ğanüstü bir kurultay mevcut deri görevden alınan 6 ilde yeni de legelerle yapılacak. Olağanüstü legelerle toplanacak olan kong kurultayın toplantıya çağrılması relerle uygulamaya konacak. için gerekli 200 dolayındaki imBöylece Baykal yönetimi kurultay zanın ise başta milletvekilleri ile delegelerıni de yeniden ve ken İstanbul'un ve Doğu, Güneydoğu illerinin kurultay delegelerinden rahatlıkla toplanabileceği belirtiiiyor. Bu kurultayda sol kanat, Baykalcıları örgütle karşj karşıya bırakmak amacında. Orgüte Baykalcıların "tepeden inme" yaptığı tüzük değişikliklerı şikâyet edilerek, yeniden seçilecek yönetim için şans aranacak. muhalifleri için böyle bir durumda partiden kopmaları bile gündeme gelecek. SHP'de gözlenen o ki, CHP'den miras kalan alışkanlıklar sürdürülüyor. Genel merkezin tüm örgüte egemen olmak istemesi doğal bir istek. Ama bunun bir siyasi Olağanüstü kurultayın toplan amaç haline dönüştürülmesi, maması durumunda ise sol ka uzun vadede hem partiye hem nadın kurtuluş şansı kalmaya de ülkeye zarar getirebiliyor. cak. Baykalcıların oluşturacağı yeni yapılanma içinde şansları Çünkü "genel merkezin kakalmayan sol 'kanat ve Baykal yıtsız şartsız örgüte egemenliği" istenmese bile tekseslilik anlamına geliyor. Bunun ise olumsuz sonuçlarını CHP 1950'lerde Kasım Gülekten bu yana çeşitli aralarla çeşıtli yöneticiler eli ile yaşadı. Tek bir kadronun denetimi, başlangıçta partiye güç vermiştir. Ancak toplumsal ekonomik ve siyasal anlamda gelişme sancıları çeken bir ülkede bir kitle partisinde "teksesliliğin" amaç olması demokrasi hedefine de uygun düşmüyor. CUMHURİYET/9 AHMETTAN SHP ve "Tekseslilik" SHP'de Genel Merkez yönetimi yerel seçim başarısını surekli kılmak ve genel seçimlerde zafere dönüştürmek istiyor Bunun yolunu ise, "Akortsuz ses çıkaranları parti dışı bırakmak" olarak görüyor. Bugün toplanacak olan Parti Meclisi'nde ele alınacak olan "parti genel tüzüğü" ve tüm üye kimliklerinin yeniden düzenlenmesi uygulaması bu amaca yönelik. Eğer Parti Meclisi bu değışık Personel başına ve özkaynaklara göre en yüksek kan elde eden, 4 yü gibi kısa sürede büyük başarı kazanan Manufacturers Hanover 'in / Tîirk ve dünya bankacılığında ayn bir yeri vardır... AKTİF TOPLAıM Mll.YON Tl. Yerel seçimlerin üzerinden 15 gün geçti. Aradan geçen bu 15 gün içinde erken seçim tartışması azalmadı, büyüdü. ANAP çevrelerinde şimdi sorulan soruşu: Erken seçim tartışması daha ne kadar sürecek? Yanıt bu sorudan çok daha yalın: Erken seçim yapılıncaya dek. Pekiyi, erken seçim ne zaman yapılacak? Bu sorunun doğru yanıtını görünürde Özal verecek. Özal 15 gün içinde "sıfır" noktasından kurtulup, erken seçimin ihtimal dışı olmadığını ilan etme noktasına vardı. 27 mart pazaıtesi günü konuşan o ıdi: "Erken seçimi nereden çıkardıntz? Genel seçimlerle, yerel seçimler ayrı şeydir. Biz 1992 ye dek iktidardaytz." Aradan bir hafta geçmeden göstermelik de olsa güvencyuna gitme gereksınmesi duyan, dolayısıyla bu ıki "ayn seyin" birbirine çok bağlı olduğunu kabul eden de odur. 15 günde "Nereden çıkanyorsunuz erken seçimi" noktasından, "Erken seçim ihtimali sıfır değil" noktasına varan Özal, erken seçim tartışmalarının ortasında kendi ağzı ile yer alıyor. Üstelik, kurtuluşunun bu tartışmaların bir an önce bitmesinde olduğuna inandığı haide. Bunu engelleyemiyor. Muhalefetin ve kamuoyunun gazını alma amacı ile düzenledıği TBMM'den güvenoyu alma programı ayağına dolandı. Kendi kalesine gole dönüştü. Öyle ya, bu açıkgöz program olmasa, ne Erdal inönü ne de Süleyman Demirel TRT'den canlı yayından birer saat konuşma yapma olanağına kavuşamazlardı. Sıfır Noktasındaki Özal ORUÇ AĞI2LA Şimdi ikincısı geliyor: 17 nisanda ana muhalefetle yine canlı yayında TRT'de açık oturum. Erken seçim tartışmasını önlemek için yaptığı her hareket erken seçim sandığına giden ateş almış bir fünye gibi. Erken seçim tartışmasının erken seçıme dek süreceğini gösteren belirtiler artıyor. DYP lideri Süleyman Demirel seçimden hemen sonra yaptığımız bir söyleşide, ramazan aylarında Türkiye'de siyasetin temposunun düştüğünü belirtmiş, bu ay süresince meydanlara çıkmayacağını soylemişti. Ancak şimdi Demirel'in önümüzdeki günlerde Bursa ve çevresindekı ilçelerde "teşekkür toplantılan" düzenleyeceği belirtiiiyor. Bunun anlamı açık. Demirel Özal'ın taviz vermeye başladığı kokusunu almıştır. Bu yüzden erken seçim tartışmasını oruç ağızla bile sürdürme kararı vermiştir. DOĞRU AMA Ülkemizde erken seçim tartışması giderek bir erken seçim gerginliğine dönüşebilecektir. Bunun için ANAP'taki homurtulara kulak kabartmak bile yeterlidir. Güvenoyu görüşmelerinde Demirel'in "Ben size değil, vicdanlara sesleniyorum" sözüne niçın tüm ANAP grubu sinirfenmemişti. Niçin genel kurul salonunu terk edenlerin sayısı 50'yi bulmamış, niçin öteki milletvekilleri, hele değiştirilen bakanların neredeyse tümü oturup düşünceli düşunceli Demirel'i dinlemeyi sürdürmüşlerdir? Gerginliğin gerilime dönüşmesinde Demirel'in ne kadar etkisi olabilir? Bu soru doğru görünmekle birlikte haksız bir soru. Çünkü, Demirel bir siyasetçi olarak politika yapıyor. Demokrasiye inanıyorsak, varılan bu aşamada bunda yerden göğe kadar hakkı var Çünkü kendi deyişi ile " İl genel meclisinde seçim lerden 64 ilde birinci parti olarak çıkmış bir siyasi parti"nin lideri olarak bunun aksi beklenemez. Demirel'in "oruç ağız" kendisine oy veren yurttaşlara önümüzdeki günlerde söyleyeceği şu: Verdiğiniz oyun arkasını kovalayın. Yüzde 21.75 lik bir azınlığa düşürdüğünüz Özal'ın beceriksiz ekonomi politikasının altında kendinizi ezdirmeyin. Oyunuzun bir ise yaradığmı gösterin. Ankara'da Meclis içindeki ve dışındaki yüzde 78.25'lik muhalefet partilerinden yükselen sese, halk da katılacak olursa Özal'ın en büyük hayali suya düşecek. Nedir suya düşecek hayal? 7 ekimde başlayacak olan ve 1 ayda kesınleşmesi gereken TBMM'deki cumhurbaşkanı seçımıni kazanmak (veya kazandırmak). Tartışmalar gerginlığe, gerginlık gerilime, gerilim bunalıma dönüşmeden erken seçim kararı verılmelidir. Çünkü, Cumhurbaşkanı seçiminden sonra çok geç kalınmış olacaktır. TOPLAM KREDİLER 67.271 ÖZKAYNAKLAR NET DÖNEM KARI 177.566 67.313 34.458 Z85 1986 I 1987 I 1988 1986 I 1987 1988 1987 I 1988 MANUFACTURERS HANOVER "ÛNCE BİR DÜNYA BÜYÜĞÜ İLE KONUŞUN "