Katalog

24 MART 1989 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Afganistari'da çarpışmalar PEŞAVER (A A) A/ganlı mücahitler, KabilCeialabad yolunu açmak isteyen Afgan askerlerinin yoğun saldırılar nedeniyle geri çekilerek mücadele verdiklerini söylediler. Peşaver'de üslenen mücahitler önceki gün yaptıklan açıklamalarda, Celalabad'a yoğun saldınların devam ettiğini ve bu saldınlarda en az 160 kişinin öldüğünü belirttiler. Kabil'de, Afgan hükümeti sözcüsü yaptığı açıklamada, mucahitlerin Celalabad'a yoğun saldırüannın devam ettiğini doğruladı ve çok sayıda roket atıldığını, 8 Afgan askerinin öldüğünü, çok sayıda sivilin de yaralandtğını söyledi. Federal Almanya'da eyalet seçimlerinin ardından Hıristiyan Demokrat Parti karıştı Helmut Kohl zor duramda Berlin ve Hessen eyalet seçimlerinde iktidardaki Hıristiyan Demokrat Partinin hezimete uğraması üzerine Başbakan Kohl, hukümette değişiklikler yapacağını açıkladı. Ancak parti içindeki otoritesini iyice kaybeden Kohl'ün hukümette nasıl bir değişiklik yapacağı henüz bilinmiyor. DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN GÜNER YÜREKLÎK BATI BERLİN Hıristiyan Demokratlann (CDU) Berlin'den sonra Hessen seçimlerinde de hezimete uğraması parti içinde derin görüş aynlıklanna neden oldu. Geçen günterde doruk noktasına ulaşan farklı görüşler, Başbakan Helmut Kohl'ün. parti başkanlığından ve hatta başbakankktan çekilmesini istemeye kadar vardı. Hıristiyan Demokrat Parti (CDU), 18 haziranda yapılacak Avrupa seçimlerinde de kötü sonuç alacak olursa, Kohl'ün yerine bir başka başbakanın getirileceği öne sürüldü. 'Kohl'ün gitmesi gerekiyor. Ama nasıl?" başlığıyla bu haftaki kapak konusunu CDU içindeki karışıklığa ayıran Der Spiegel içinde çok sayıda politikacı Spadergisi de federal başbakanlığa, eth'in en azından parti genel baş17 yüdır BadenWürttemberg eya kanlığına getirilmesini savunuyor. let Başbakam olan Lothar Spa Kohl ise parti başkanlığıru bıraketh'i aday olarak gösterdi. Spaeth mak istemiyor ve "aksi haMe başise bu tür spekülasyonlaıı geri çe bakanlık görevini virdi ve "BadenWfirttemberg sürdüremeyeceğini" ima ediyor. Başbakam olarak kalmak Ama gelecek Avrupa seçimleri ile isüyorum" dedi. Ne ki, CDU RheinlandPfalz ve Saar yerel se nınun sadece kabinede yapılacak değişiklikle çözümlenemeyeceğini bildirdi ve "Önemli olan parti politikasını değiştirmektir" dedi. Daha Ne Bekleniyor? Bush CristianVyi kutladı WASHISGTON (AP) ABD Başkanı George Bush, EI Salvador'c'a yapılan başkanlık seçlmlerini oyların yiizde 54'ünü alaruk kazanan sağcı ARENA partisi adayı Alfredo CristianVyi kutladı. Bush kutlama mesajında, Cristiani'nin en kısa *' zamanda ülkesini ziyaret l etmesi çağnsmda bulundu. * Beyaz Saray'dan yapılan bir Jj baska açıklamada da "El t Salvador'da işbaşına ", geçecek yeni hükümetin l insan haklan ihlallerini » Onlemesi ve demokrasinin » sağlamlaştınlması" * konusunda uyanldığı * belirtildi. çimlerinde de başanlı olamazsa Kohl her iki göreve birden veda edeceğe benziyor. Berlin ile Hessen seçimlerinde CDU'nun büyük oy kaybına uğraması, Federal hükümetin ve Kohl'ün başarısızlığına bağlanıyor. Soruna bir çözüm bulabilmek için Kohl, federal kabinede değişiklikler yapacağını açıkladı. Ancak parti içindeki otoritesini iyice kaybeden Kohl'ün kabinede nasıl bir değişiklik yapacağı ve bu değişikliği kabul ettirip ettiremiyeceği henüz bilinmiyor, olaya kuşkuyla bakılıyor. Nitekim, Kuzey Ren Westfalyalı Hıristiyan Demokrat Kurt Biedenkopf, so Parti politikası konusunda ise Hıristiyan Demokratlar arasında oldukça farklı gö.üşler var. Bir taraf partiyi daha çok sağa çekmeye çalışırken, diğer taraf ılımlı bir "orta yol" öneriyor. Örneğin sağ kanadı temsil eden birlik partilerinin (CDU/CSU) meclis grubu başkanı Dregger, "çok kültürlö Avrupa Biriiği" gibi görüşlere karşı çıkıyor ve "Almanya'nın ulusal kimlik sorunu"na dikkatleri çekmek istiyor. "Orta yol" temsilcisi olan CDU Genel Sekreteri Geissler ise parti politikasının liberalleştirilmesinden yana. Başbakan ve CDU Genel Başkanı Helmut Kohl'ün giderek kutuplaşan bu görüşleri biraraya getirip nasıl bir parti politikası oluşturacağı merakla bekleniyor. 18 haziranda yapılacak Avrupa seçimleri ile bu yılın eylül ayında gerçekleştirilecek parti kurultayı hem Kohl'ün, hem de CDU'nun kaderini belirleyecek iki önemü tarilr GüNEYKORE ISVEC \Waldheim 'Güney Kıbrıs'ta ILEFKOŞA (AA) • Avusturya Cumhurbaskanı 've eski BM Genel Sekreteri Kurt Waldheim, önceki gün Güney Kıbrıs'a geldi tValdheim, önceki akşam Rum yönetimi lideri Vasiliu'yu ziyaret ederek bir süre görüştü. Kurt Waldheim görüşmeden sonra verdiği demeçte, Vdsiliu'nun, Kıbns sorunundaki gelişmeter hakkında kendisine bilgi verdiğini belirtti ve toplumlararası görüşmelerin olumlu sonuç vereceğinden umutlu olduğunu söyledi. SEUL (AP) Güney KoreMe polise göstericilere karşı ateşli silah kullanma yetkisi verildi. Muhalefet, otoriter Roh TaeWoo yönetiminin bu kararına büyük tepki gösterdi. Güney Kore*de polis, göstericilere karşı bugüne kadar basınçh su, cop ve göz yaşartıcı gaz kullanıyordu. Ülkedeki en büyük muhalefet partisi olan Banş ve Demokrasi Partisi'nden yapılan * > açıklamada, polise silah kullanma yetkisi verilmesine şiddetle karşı çıkıldığı belirtildi ve toplumda istikran yerleştirmenin tek yolunun demokratik reformlara devam etmek olduğu kaydedildi. Polise vuremri Pahne cinayetinde yeniaşama Cinayet zanlısı olarak yakalanan Christer Pettersson 'un tutukluluk hali uzatüdı. Savcılar, iki tanığın Pettersson'u "Palme çiftinin sinemadan çıktıktan sonra peşine takılan adam" olarak gösterdiğini açıkladı. YAVUZ BAYDAR INGİLTERE Telekız skandalında son dıırum EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA Hem Avam Kamarası'nda bir milletvekiline "özel asistanhk" yapıp hern de tanmmış politikacı, basın mensupları ve Libya lideri Muammer Kaddafi'nin yeğeni ile "teiekız" sıfatıyla eşgüdümlü ilişki yürüten Pamella Bordes olayı yerinde sayıyor. Olayın büyük bir skandal boyutuna ulaşmamasındaki en büyük neden, daha önceki skandallardan alınan ders. 1963'te Harold McMillan hükümetinin devrilroesine yol açan "Profnmo Skandalı ", çok dallanıp budaklanmış, işin içine Sovyet askeri ataşesi bile kanşmıştı. Şimdi ise, olayın sadece basit bir "gönül eglendirme" düzeyinde kaldığı izlenimi verilmeye çaüşılıyor. Durum ya gerçekten böyle ya da bu kez kamuoyu vicdanını yansıtacak en önemli unsur da skandala karıştığı için: Bazı büyük gazetelerin genel yayın yönetmenlerinin de boy boy fotoğraflan yayınlandı Bayan Bordes ile. Büyük gazeteler konujru deşmezse, iş kimsenin o kadar ciddiye almadığı mağazin basınına kalıyor. Bayan Bordes'in Libya lideri Kaddafi'nin yeğeni Ahmet Gadaff elDaim ile ilişki kurmuş olması ise Avam Kamarası'nda hararetli tartışmalara yol açtı. Böyle "karanlık" kişilerle bir arada olan bir kadına parlamentoya serbestçe girip çıkmasını sağlayacak izin belgesi nasıl verilirdi? Libyahnın, uluslararası silah kacakcılıgı ağında önemli bİT isim olduğu anlaşıldıktan sonra hele? Ahmet'in Olay şu sıralarda yerinde sayıyor. Telekız Pamela Bordes'in bazı büyük gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile çekilmiş boy boy fotoğraflarmm magazin basmında yayımlanması büyük basını olayın üstüne fazlaca gitmekten caydırıyor. STOCKHOLM Olof ?alme cinayeti zanlısı olarak geçen aralık ayı sonlarında yakalanan Christer Pettersson'un (41) tutukluluk hali 6 nisan tarihine kadar uzatıldı. Savcılann açıklamasına göre tamklardan biri Pettersson'u Palme çiftinin cinayet gecesi gittiği sinemanın dışında saat 23.00 ile 23.15 arasında gördüğünü anlattı. Olof ve Lisbet Palme'nin izlediği fılm, bilindiği gibi, saat 23.00 sıralannda sona ermiş, cinayet, sinemadan 300 m. kadar uzaklıktaki bir kavşakta 23.21'de işlenmişti. Savcılar, ikinci tanığın da Pettersson'u "Palme çiftinin sinemadan çıktıktan sonra peşine takılan adam" olarak gösterdiğini açıkladılar. Böylece, yüzleşmelere katılarak Pettersson'u sinemanın dışında, sinema ile cinayet mahalli arasında ve cinayetin işlendigi yerde gördüğünü söyleyen tanıklann sayısı 5'e yükseldi. Söz konusu tamk ifadeleri, savalığın bugüne kadar yaptığı soruşturmada en ağırlıklı noktayı oluşturuyor. Pettersson'la ilgili olarak ele geçirilen iki toplu tabancanınFederal AJmanya'nın Wiesbaden kentinde bulunan Bundeskriminalarat'ta incelendiğini kaydeden savalar, silahlardan birinin cinayette kuUanılmadığımn kesinleştiğini, diğerinin de "şimdilik" cinayete bağlanamadığını söylediler. Butto, annesini bakan atadı tSLAMABAD (AA) Pakistan Başbakam Benazir Butto, annesi Begüm Nusret Butto'yu bakan atadı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre Benazir Butto, bir kabine değişikliği çerçevesinde annesine sandalyesiz bakan olarak hukümette görev verdL Nusret Butto, iktidardaki . Pakistan Halk Partisi'nin başkan yardımalığı görevini sürdürüyordu. ağabeyi Sait'in eski CIA ajanı Ed Wilson ile işbirilği yapmış olduğu da anlaşıldıktan sonra? Wilson, Libya'ya silah ve patlayıcı madde kaçırmak suçundan Amerika'da halen 56 yıla mahkum, Sait'in, Wilson'ın Libya'daki adamı olduğu anlaşılıyor. Bütün bu ilişkilerin ortaya çıkması üzerine, lngiliz Gizli tstihba rat Örgütü (MlS)'nün nasıl olup da Bayan Bordes'e "temiz" belgesi düzenlediği soruluyor şimdi. Avam Kamaras! Başkanı Bernard Weatherill, MlS'ın "görevini aksattıgım" alenen söyledi. Tartışmaya Başbakan Thatcher'a yakınlığı ile bilinen eski yardımcısı Lord Whitelaw da katıldı. Adeta Başbakanın duygu ve düsüncele rini dile getirircesine, "Böyle bir aksaklığın farluna vanldıgında neden MlS'ın başkaıuna sorulmadı?" diyerek Avam Kamarası Başkanının girişimini de yetersiz bulduğunu söyledi. Bayan Bordes'in tanınnuş kişilerle, birbirinden pahalı giysilerle çekilmiş birbirinden güzel fotoğraflan yayınlanadursun, eski skandallarda düşülen bir hata bu kez tekrarlanmıyor. Ve Bayan Bordes kayıplara kanşmış durumda. Eskiden skandal kahramanlan halkla birlikte yaşar, durmadan demeç verirlerdi. Şimdi artık ortadan kayboluyorlar ve onlar adına film senaryolan, gazetelere diziler hazırlanıyor. Azınlıkta olsalar da tamamen farklı düşünen "som agıznlar" da var: "Bu iş, Pamella'ya fîlm dünyasında bir yer açmak amacıyla mahsus ditzenlendi. Herşey diizmece. Ve sırf dikkat çekmek için." Dünyada demokrasi sözcüğünü ağzına alamayacak kişilerin bir iistesi yapılsa, herhalde Ayetullah Ruhullah Humeyni ilk on arasına rahatlıkla girebilir. iran'ı, Şah Rıza Pehlevi zulmünü bile mumla aratacak bir kan gölüne çeviren Humeyni ile yandaşlarıdırlar. Bakire kızların idamları dinen caiz olmadığından, önce onların bikrini izale edip sonra öldürenler yine Humeyni ve takımıdır. Saddam Hüseyin'in kof fetih düşleriyle başlattığı Iranlrak savaşını, akıl almaz bir inatlaşmayla uzatıp yüzbınlerin ölümüne neden olan Humeyni'dir. Kitapları aforoz edip yazarları hakkında "katli vaciptir" fetvası veren de Humeyni'dir. Ve İran binlerce insanın öldürüldüğü bir salhaneye döndürülmüştür. Şimdi aynı Humeyni, Tahran Radyosu'nda yaptığı konuşmada demokrasiden söz edebilmekie ve türban yasağının demokrasive uymadığını ileri sürerken her zaman olduğu gibi olaytarı da çarpıtmaktadır. İmam hapşırınca cemaat de azmakta ve Tahran yönetimi, işbaşına geldiği günden bu yana Türkiye'ye karşı uyguladığı düşmanca politikasını açığa vurup işi artık katlanılması güç bir küstahlığa dönüştürebilmektedir. Nitekim, önceki gün Ankara'nın Tahran'dakı Büyükelçisi Ömer Akbel Dışisleri Bakanlığı'na çağrılarak İran Yönetimi'nin türban konusundaki "kaygıları!" dile getirilmiştir Tahran yöneticileri "kaygılarını" dile getirirken ya da Humeyni Tahran Radyosu'nda konuşurken olayı da saptırmakta, sanki Türkiye'de kadınların dini inançları doğrultusunda örtünmeleri ya da açılmalan engelleniyormuş izlenimi uyandınlmak istenmektedir. Türkiye'de hiç kimse dini inançları doğruttusunda gıyindiği veya örtündüğü için kovuşturmaya uğramıyor. Türkiye'de demokrasiden yana olan güçler bu tür yasaklamaların da karşısındadııiar. Sokaklarda ellerıni kollarını sallayarak dolaşan kara çarşaflılar bu gerçeğin kanıtlarıdırlar. Ama Türkiye, islam Cumhuriyeti değildir ve ülkemizin tüm laik ve demokrat güçleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir İslam cumhuriyeti olmaması için savaşım veriyorlar, sonuna kadar da verecekler. Çünkü İslam cumhuriyetinde demokrasi yoktur. Çünkü ülkemizin yarım yamalak demokrasisinin, İslam cumhuriyeti adı altında İran'dakine benzer bir haydutluk rejimine dönüşmesini istemiyoruz. Bu gerçeğin bir türlü kalın molla katasına girmemesindeki neden ı anlamak için de olayları doğru irdelemek gerekiyor. 8u denli açık ve seçik bir gerçeğin, molla kafasına girmemesinin nedeni yalnızca mollaların düşünce yapısındaki çarpıklık değil, aynı zamanda Korkut'un biraderi Turgut Bey'in bir yandan kendi partisine oy vermeyen vatandaşları tehdit edecek kadar celallenirken, öte yandan İran'dan gelen tüm tehditler karşısında bir kuzu yumuşaklığı içinde olmasıdır. Nitekim, İran Meclisi'nin küstahlığı konusunda kendisine yöneltilen soruları da yanıtsız bırakmıştır Turgut Bey işte mollaları azdıran da Başbakan'ın bu tutumu olmaktadır. ANAP iktıdarı döneminde, laik Türkiye'nin en değerli kurumlarından biri olan Dışisleri Bakanlığı bile, Şeytan Ayetleri konusunda koparılan Acem fırtınası karşısında ancak "çekımser" kalmayı başarabilmiştir. işte mollalara cesaret veren bu tutumdur. Yoksa tüm çarpıklığına karşın, molla kafası da Türkiye'nin de aynı politikayı uygulaması halinde Tahran'ın bundan çok, ama çok zararlı çıkabileceğini, kararlı bir Türkiye'nin içişlerine karşıldığı zaman adeta bir "meşru müdafaa" durumuna düserek, elinde bulunan ve İran'ı sarsacağı hiç kuşku gotürmeyen kozları birden oynamaya başlaması halinde, başlarına ne geleceğini anlaydbilir. Ama mollalar hesaplarını, tepkisiz, pısırık politika uygulayıcısı Özal'a göre yapmaktadırlar. Nitekim Tahran'ın küstahlıkları karşısında Başbakan tepkisiz kalırken, ana muhalefet partisi başkanı inönü, devlet adamma yakışır karşılığı vermiştir. Ne hazindir ki Türkiye'deki yönetim çarpıkhğı, devletin işlevlerini artık ana muhalefetin yerine getirdiği bir düzeni doğurmuştur. En büyük talihsizliğimiz, kafasız bir yönetimin işbaşında bulunduğu bir komşuyla yan yana yaşamamız değil, işlevini yerine getiremeyen ve Türkiye'ye yönelik tüm küstahltklar karşıstnda tepkisiz kalan bir başbakanın yani Turgut özal'ın yönetimi altında olmamızdır "Tahran'a içişlerimize kanşmamasını, gerekli biçimde ve anlayacağı dille anımsatmak için daha ne bekleniyor?" sorusunün yanıtı ise bu durumda galıba "Turgut'un devrilmesı" olacak. BATI TRAKYA BAR • RESTAURANT . ARNAVUTKÖY SANAT MERKEZİ RESTBAR 3 İskeçeli Türk gözaltına alındı GÜMÜLCİNE (AA) tskeçe"ye bağlı Kırköy'de kendilerine ait tapulu bir araziyi sürmek isteyen üç Batı Trakyalı Türk, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Edinilen bilgdlere göre Sabidin Recepoğiu, Miihim Rasimoğlu ve Mömin Besimoglu adlı Batı Trakyalı Türkler, sürdükleri tarlanın hemen yanında bulunan, kendilerine ait ve tapulu 8 dönümlük bir araziyi sürebilmek için temizlerken polis tarafından engellendiler. Polis, bu toprakların Hazine^ ye ait olduğu gerekçesiyle üç TUrkü gözaltına alıp suçüstü mahkemesine sevk etti. Suçüstü mahkemesi ise dava açılması şartıyla üç Türkün kefaletle serbest bırakılmasını kararlaştırdı. Bu arada tskeçenın tlhanlı Köyü'nün girişinde bulunan Batı Trakya Türklerine ait 10 dönümlük bir arazi dün de civar köylerden gelen 100 kadar Yunanlı çiftçi tarafından sürüldü. Aynı köyde bir süre önce, yine Türklere ait araziler Yunanlı çiftçiler tarafından sürülmek istenince olaylar çıkmşıtı. öte yandan Yunan hükümeti, Türkiye"yi ziyaret eden Yunan vatandaşlannın sayıca artış göstermesinden sonra çıkardığı bir karar ile Türkiye'ye ikinci kez giriş yapacak olan Yunan vatandaşlarına 100 dolar 'vergi ödeme' mükellefıyetini getirdi. Hükümet Sözcüsü Sotiris Kostopulos, Yunan vatandaşlannın 'yalnız Türkiye için' ödemek zorunda oldukları 100 dolar verginin, Türk vatandaşlarına uygulanan Konut Fonu'na karşı alınan bir karar olduğunu öne sürdü. KEDIBAR GRÜP layyorod SupM Sok. No: 44 Saal 21.0000.30 ara» Aınovulfcav 165 29 11 Çin yönetimine IPI tepkisi Haber Merkezi Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Direktörü Peter ; Galliner Çin Halk Cumhuriyeti Dışisleri Bakanlığı'na gönderdiği açık mektupla Fransız AFP muhabiri Robert \ MacPherson'un Tibet'teki ayaklanmalarm haberini ' yaptığı için bir ay süreyle Çin'de görev yapmasının . yasaklanışından duyulan kaygıları iletti. Galliner, • • lngiliz Reuter ajansı muhabiri Guy Dunmore ile Guardian gazetesinden Joseph Becker'm da yine • aynı nedenle uyarıldığma 1 işaret ederek MacPherson hakkındaki yasağın kaldınlması ve gazetecilere özgür bir ortamda çalışma olanağı sağlanmasını * istediklerini bildirdi. carsamtıa persembe cuma cuır^r^esi GÛNDOĞARKEN O pazartesı salı ISRAİL Bir banş planı da Peres'ten § GRÜPÇAĞRI baglat cad çıftehasrjziar . 35818 70 3Ö8 49 30 A , î l|iK'l r H "* 02.00ye kadar hızmeonızdeyiz Blrlnct Cad. No 15 Arnavutkoy Rct 165 Î 2 S4 MehmeiGürell Tahsln Ünüvar Ay^e Tütüncü Şuayip Yertan Serdar Ate^er Muhrttin Mungan Ömer Erel LüBNAN Doğu Beyrut ateş altında BEYRUT (AA) Lübnan'ın başkeny Beyrut'un Hıristiyanların yaşadığı doğu kesimi, önceki gece ve dün sabah şafak vakti Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalann başlamasından b'i yana en yoğun top ateşine hedef oldu. Hıristiyan ordu birlikleri ve Dürzi milislerin birbirlerine attıklan top mermilerinin sayısının dakikada 40'ı bulduğu belirtiliyor. Güvenlik kaynaklan, top mermilerinin, Doğu Beyrut'un ikamet edilen bölgelerine ve kentin güneydoğusundaki Dürzi köylerine isabet ettiğini bildirdiler. Hıristiyanların kontrolündeki Lübnan'ın Sesi Radyosu, Doğu Beyrut'a en az 2000 top mermisi düştüğünü duyurdu. Top ateşinin devam etmesi nedeniyle kurtarma ekipleri ölü ve yaralıları aramaya çıkamadıkları için kaç kişinin öldüğü ya da yaralandığı hakkında sağlıklı bilgi edinilemiyor. Ancak, Sünni Müslümanların kontrolündeki Vatanın Sesi Radyosu Beyrut'un Şiilerin yaşadığı güney kesimlerinde 6 kişinin yaralandığım bildirdi. DOGANCANKU IŞIK YAVUZ Pazar har.ç fıergud restaurant'da t d dilhayat ERKAH0GUR f North'un sekreteri konuştu WASHINGTON (AA) Irangate skandalımn kilit adamı ABD eski ulusal güvenlik danışmanlarından Oliver North'un sekreteri Fawn Hall mahkeme önüne çıktı. Washington'da süren Irangate skandalma ilişkin • davada konuşan Hall, "North'un isteği üzerine .. gizli belgeleri yırttım" dedi. Mah kemededikkatleri üzerinde toplayan Fawn Hall, amiri olan Oliver North'un isteği üzerine, bazı gizli belgeleri yırttığmı ve bazılarım da tahrip ettiğini söyledi. Irangate skandalı 1985 'te patlak vermişti. Dış Haberier Servisi tsrail tşçi Partisi lideri ve Maliye Bakanı Şimon Peres'in tsrail ve Ürdün'le federasyon çausı altında askerden anndırümış bir Filistin devleti öngören yeni bir banş plaru hazırladığı haber veriliyor. tsrail'de yayımlanan Haaretz Gazetesi'nde dün çıkan haber üzerine bir açıklama yapan Peres'in yardımcısı Avi Gil, "Planda bagımsız bir Filistin devletiıte yer olmadığını" vurguladı. Planın ana hatları şöyle: Işgal topraklanndaki ayaklanmanın sona ermesinden sonra tsrail ve Filistinliler arasında bir yıl süreyle ateşkes yapılması. Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde yapılacak serbest seçimler yoluyla lsrail ve Filistinliler arasında başlayacak olan doğrüdan görüşmelerde Filistin'i temsil edecek heyetin seçilmesi. Cenevre'de uluslararası gözetim altında yapılacak olan tsrailFilistin doğrüdan görüşmelerine ilk aşamada sadece işgal altındaki topraklardan seçilen Filistin heyetinin katılması. Görüşmelerin sonuç aşamasına "Filistin diasporasının" (burada kastedilenin FKÖ olduğu belirtiliyor) katılması. CAFESNACK BAR Live Music Dr EsS lş* Cad. Kerestea AZE Sok. fto. 20 Td: 345 06 98 Carşamba. Pef>embe. Cuma Ctesı, Pazar bar'da GÜLBENİZ Pazartesı. Salı Amphora • * OLCAYTO ÖNOER KENANAKIN YUNANİSTAN 350 31 98 Suadıyp 452 A Çatatçeşmp BÜLENTORTAÇGİL 2930MartGtcesi VedaMetor DHIayll S * 7 Ebter I65 15 96 I65 5! 16 Skandal samklaraıa tııtııklaıııa furyası STELYO BERBERAKİS ATtNA Banker Koskotas skandalında dün de yeni bir aşama kaydedildi. Koskotas'ın Girit Bankası'na bankerin kaçmasından sonra devlet gelirlerini yatıran çeşitli devlet kuruluşlannın yöneticileri tutuklanıyor. Koskotas'tan rüşvet aldığını gösteren belgeler açıklanan eski Adalet Bakanı Agamemnon Kuçoyorgas'ın, hakkındaki iddialar karşısında suskun kalması ise kurucusu ve önde gelen yöneticilerinden olduğu PASOK içinde hayal kınklığı ve tepkilere yol açtı. Banker Yeorgios Koskotas'ın yurtdışına kaçmasından sonra Girit Bankası'na milyarlar düzeyinde devlet gelirlerini yatıran devlet kuruluşlannın yöneticileri leker teker cezaevine giriyor. Devlet kuruluşlannın bir ay içinde Girit Bankası'na tam 20 milyar drahmi (240 milyar lira) yatırrruş olması, yeni skandallara yol açtı. Bu çerçevede devlet kuruluşlannı düzenleme sektörü başkanı Yannis Mandagos ile Yunan Posta Işletmeleri Genel Müdürü Panayottis Vurnas'ın kendi üstlerine damşmadan kurumlannın sağladığı gelirleri Girit Bankası'na yatırmış olmalannı sorgu yargıcı "yobuzluk" olarak niteledi ve sanıklann Koridallos Cezaevi'ne gönderilmeleri karannı verdi. Şimdi sırada Yunan Telefon lşletmeleri Genel Müdüıü Thefanis Tobras ile Olimpik Hava Yolları'nın Genel Müdürü Aleksandros Akrivakis bulunuyor. Her ikisinin de aynı yolsuzluk suçundan Koridalos Cezaevi'nin yolunu tutması bekleniyor. Romantik bir atmosferde Fondue Bourguignonne Kurbağa Bacağı Provencale Souffle'ler sunuyoruz. Razemsyon: 368 62 7374 Adrm: Bağdat Caödesl, 454 ÇatalçoşmeBostancı PERA 146 97 38 132 64 26 ABD'nin çağnsı Bu arada ABD Dışisleri Bakanlığı, aralarında Suriye'nin de bulunduğu yabancı güçlerin Lübnan'dan çekilmesi çağnsında bulundu. Dışisleri Bakanlığı Sözcüsü Charies Redman önceki gün yaptığı konuşmada, Lübnan topraklarında bulunan ve Lübnanlı otmayan silahlı bütün örgüt ya da kişilerin ülkeden çekilmesini istediklerini kaydetti. RESTAURANT Yemek muzığınde çıgan Berç & Cenke merhaba Merhaba Serap Levont Soyerle gelen neşeye dansa Arnavutkoy \ Vapur Iskelesıl Karşısı I 53 23 05 f 163 55 14 f nmız .00 e kadarj ızmetınızdel1' Yıne merhaba barda Sermet & Ertania gelen anılara. . Kocaman bir merhaba da Saat 24.00te ALİ KOCATEPE ve ÖZKANA