Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMffURÎYET/8 HABERLER 20 MART 1989 EREL SECİM '89 Siyasi parti liderlerinin radyoTV konuşmalan başladı 6 Özal, sert ve yer yer îehditkâr bir üslup kullanırken, Ecevit net mesajlar verdi. Erbakan, bilinen üslubu ile kendi tabanına hitap etti. Rahat olmasına karşılık yeni bir mesaj vermeyen înönü, Özal'm konuşması için "Korkunun ecele faydası yok.Halkımız böyle tehditlere kanmayacaktır"dedi. ANKARA (Cumburiyet Bıirosu) Beş siyasi partinin liderleri, dün akşamki ilk yerel seçim konuşmalannda bilinenlerin dışında yeni bir mesaj getiremedi. SHP Genel Başkanı tnönü, "Özal'ın 'ANAP iktidar olduğu için, belediye başkanlan da ANAP'lı olmalıdır' sözünün son derece yakışıksız, •alka saygı&ız bir yaklaşım olduğunu" söyledi. Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut Özal, bilinen üslubunun dışında sert ve yer yer tehditkâr bir üslup kullandı. özal'ın, "her konuşmasında bir öncekinden daha onemli meselelere deginecegini ve önemli açıklamalarda bulunacağuu" söylemesı, geçen referandum konuşmasına uygun bir taktik olarak nitelendirdi. DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit, liderler arasında en "göz dolduran" konuşmayı yaptı. Rahat konuşmasıyla net mesajlar verdi. Daha çok yerel yönetimlerle ilgili bilinen konulannı işledi. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, yine bilinen üslubuyla, ancak kendi tabanına hitap etti. SHP Genel Başkanı Erdal Inönii, referandurna oranla daha akıcı ve rahattı. Ancak kesin ve vurucu mesajlar veremediği izlendi. Înönü, dün akşam Izmir'de gazetecilere, ö z a l ' ı n konuşması için, başbakanın, 'ANAP iktidar olduğu için, belediye başkanları da ANAP'lı olmalıdır' mesajının son derece yakışıksız ve halka saygısız bir yaklaşım olduğunu belirterek "Korkunun ecele faydası yok. Halkımız böyle tehditle Seçim konukları'TV'de Zam topuzu iııiyor, saklanın rarlarına dikkat çekerken de Duna, ABD'de "böyle yapddıgını" ve "seçimin kaderinin etkilendiğini" vurguladı. Demirel, "vatandaşların aydınlanması için meydanlann kâfî gelmediğini" söylerken, Çolakoğlu'nun sözleri üzerine, propaganda brosürlerinin bile "çok pahalılandıgını" dilegetirdi. Demirel, "Seçim pahalı hale gelmiştir. Siyaset yapılamayacak kadar pahalılaşmıştır" dedi. Duna'nın tngiltere'yi örnek göstererek, sere kanmayacaktır, Özal'ın neredeo koştuçim sırasında TV'nin belirli saatlerinin kiğunu arük berkes biliyor" dedi. Înönü, Eceralandığını belirtmesi üzerine de Demirel, vit'in konuşmasını da şöyle değerlendirdi: "Böyle bir şey olursa bizde birisi biitiin sa"Anlaşılmaz bir şekilde Seçim Kanunuatleri kiralar" diye konuştu. nu diline doladı. Bunu bizim için beraber yaptılar diyor. biz muhalefetiz. ANAP'ın getirdiği bıitün kanunlara karşı çıktık. Dii Özarın çekimi pedüz yalan." Başbakan ve ANAP Genel Başkanı TurEcevit ve Erbakan'ın bir gün önceki çe gut Özal, çekim için TRT'ye saat 15.00 sukimlerinden sonra, Înönü, Demirel ve Özal' laruıda geldi. TRT Genel Müdürü Cem Duın radyoTV konuşmalan da dün çekildi. na, saat 14.45'ten itibaren beklediği Genel Saat 08.45'te Kavaldıdere'deki genel müdür Müdürlük biııası önünde Başbakan'ı karşılük binasına gelen înönü, Haber Dairesi ladı. Başbakan ve Duna, geçen ziyaretlerde Başkanı Ceyhan Baytur tarafmdan karşılan olduğu gibi öpüşmediler, el sıkışmakla yedı. Daha sonra çekimin yapıldığı stüdyonun tindiler. Karşılamada, diğer liderlere oldulobisinde Genel Müdür Cem Duna ile kısa ğu gibi Çolakoglu ile Baytur da hazır bubir süre sohbet eden tnönü, partisinin özel lundular. Doğrudan stüdyoya inen BaşbaTV'den yana olduğunu anlattı. Înönü ile kan ö z a l ' a burada makyaj yapıldı ve çekibirlikte Fikret Ünlü, Aülla Sav ve Erol Çe mi yaklaşık bir saatte bitti. vikce ile "Yonım Ajans" yöneticileri de çeözal'dan önce TRT'ye gelen ANAP Gekime geldiler. nel Başkan Yardımcılarından Halil Şıvgın, DYP lideri Süleyman Demirel, Cem Du Başbakan'ın konuşma metnini, çekimden na tarafından asansör kapısında karşılan sonra dağıtacağmı açıkladı. Bu durum, "Didı. Demirel, "OtoQ" (okuma aleüTnin ha ger liderkrin konuşmasına göre, Başbakan'zırlanması sırasında, lobide oturarak Duna ın konuşmasını değiştirebileceği" biçiminile konuştu. Haber Dairesi Başkanı Baytur de yonımlandı. Stüdyoda Duna, Başbaile Genel Müdür Yardımcısı Nuri Çolakoğ kan'a refakat ederken, gazeteciler içeriye lu'nun da katıldığı görüşmede, DYP Genel alınmadı. Şıvgın, özal'ın metni bir kez "deBaşkan Yardımcısı Mehmet Dülger ile Ge neme mahiyetinde" okuduktan sonra çekinel Sekreter Gökberk Ergenekon da hazır me gectiğinı söyledi. Şıvgın, gazetecilerin sobulundular. Demirel, "OtoQ"dan okuya rusu üzerine "seçiıni bir maratona benzetti" rak konuşmanın zorluğundan söz ederken, sonra da "Önemli olan birind olmakbr" deDuna, "Meydanlarda konuşmaya alışık di. Başbakan Turgut özal, seçim yasakları olanlara zor" diye karşılık verdi. Demirel, propaganda konuşmalannın "açıkoturum" nedeniyle TRT'ye 34 ZT 810 plakalı Mercehalinde yapılarak tartışmalı geçmesinin ya des marka özel bir otomobille geldi. Erbakan 6 saat içinde îstanbul, Izmit ve Izmir'de konuştu: özal'ın 26 Mart seçimleri sonrasında büyük çaplı zam yapacağını söyleyen Refah Partisi Genel Başkanı, "Büyük topuz Turgut Bey'in arkasında saklı. 27 mart günü herkes kafasını bir sipere saklasm" d'ye konuştu. AHMET KURT A.TEVFİK BERBER HAKAN KARA İZMÎT / ÎSTANBUL / İZMİR RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, "Zamlann hepsi kapıda bekliyor. Büyük topuz, Turgut Bey'in arkasında saklı. 27 mart günü herkes kaf asını bir yere, sipere saklasın" dedi. Erbakan, dün sabah Ankara'dan uçakla tstanbul'a geldi, buradan helikopterle tzmit'e geçti. Partisinin açıkhava toplantısında konuşan Erbakan, " ö z a l meydanlara neden çıkmıyor?" diye sorduktan sonra "Çünkii o toptana, bizler perakendeciyiz" diye konuştu. Daha sonra helikopterle, tstanbul Topkapı'ya gelen Erbakan, Kaleiçi tneydanında, "Milli kahraman, möcahit Erbakan", "Refah gelecek, zulütn bitecek" sloganlarıyla karşılandı. Helikopterden, konuşma yaptığı otobüse kalabalıktan güçlükle ulaşabilen Erbakan, Türkiye'de "milli görüş" ve "taklitçi görüş" diye iki ayrı zihniyetin bulunduğunu bildirdi ve şöyle devam et ti: "Sosyal demokrat ne demektir? Bizim lisanımızda böyle bir kelime var mı? Sosyal demokrat deyimi Avrupa'ya aittir. ANAP ve DYP'ye ne demeli? Onlar taklit etmiyoruz diyorlar, ama faiz Uklit degil m i ? " "lstanbul'u 26 Mart'U S u l t u Fatih'in torunlan olarak teslim alacaklanm" öne süren Erbakan, Özal'a çatarken şöyle konuştu: "Özal, devletin uçagı ve parasıyla maç seyretmeye gitti. Neymiş, Almanya Başbakanı Kohl Ue görüşecekmiş. Fakat Alman Başbakanı, 'Türkiye'de seçimler varken, sorunlar varken, o kadar işi varken, burda ne işi var' diye konuşmadı. Elin gavuru bile buna tenezzül etmedi. Özal rezil oldu, perişan oldu." "Bunlann yaptıklan iş, Yahudi bankerlerden borç dilenmektir. Daha 540 sene daha iktidarda olsalar, bu taklitçiier kaikınma yapamazlar" diyen Erbakan, "Kıbns savaşımn kendi iktidarlan döneminde kazanıldığını", ardından da "manevi kalkınmayı başlarbklannı" belirtti. Erbakaıı, "Eğer bu memlekette yanm milyon imam hıAipli varsa, bu bizim en büyük hizmetlerimizdendir. Aynı zamanda agır sanayi hamlemizle 70 tane f abrikayı hizmete açtık, 130 tanesi ise yanm kaldı. Bizden sonra bu taklilçiler ne bn 70 fabrikayı MetebOdiler ne de ya . nm kalnuşlan tamamlayabildiler. Bu adamalar ancak turisttere garsonluk yaparlar" dedi. Erbakan, tilrban konusuna değinirken, "Türban acılmaz" diye sloganlar yükseldi. Erbakan, "Bunlann bir işi de kız çocnklanmızın başını zoria açtınnaktır. Polisle, tankla, sopayla başörtü açılıyor. Dünyarun neresinde böyle bir zulüm var. Komunist ülkelerde bile yok. Bu zulmün laiklikk falan da ilgisi yok. Bu yaptıklan laikliğe de insan haklanna da aykındır. Şimdi meydanı boş buldular, ama Allah'ın izniyle geliyunız. Son seçimde 33 milletvekili çıkaracak düzeyde oy almıştık. Ama koltuklara AN AP'ular oturdu. Yakında pariamentoya geliyoruz demiyorum, ama parlamentodakilerin bepsi milli görüşçü olacaktır" diye konuştu. ÖZAL Altımızdakî koltuk îğneli Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut özal, radyoTV konuşmasında, bugün muhalefet partisi liderlerinin yapa< caklan konuşmalarda kendilerine hücum edeceklerini ve her türlü haksızhğı reva göreceklerini tahmin ettiğini belirtti. ANAP'ı ve ANAP'ın iktidara gelişini anlatan Başbakan özal, "Siyasetin zor taraflan olduğunu herkes biliyor. Bazen hakaretle, bazen haksızlıkla, birçok ithamla karşılaşıyorsunuz. Aileniz, çocaklannız hepsi tehlike içiııde, bepsi bakkında akıl almaz iftiralar yapılabiliyor. Oturduğunuz koltuk aslında iğneli bir koltuktur" diye konuştu. Bu seçimlerle memleketin genel seçim havasına girmesini arzu etmediklerini bildiren özal, bu amaçla ülke genelinde gezi programlan ve miting yapmadığuu söyledi. özal, bü seçimlerle göreve gelecek yerel yöneticilerle merkezi hükümetin epey ilişkilerinin bulunduğunu belirterek, "Her zaman ifade ettiğim gibi, seçtiğiniz insanlar hangi partiye mensup olursa olsunlar bu uyumu sağlayabileceklerse, çok daha iyi hizmet verirler. Ama hukümetle uyum içinde çahşamayacaklarsa, o yörenin insanlan maalesef za™ r %önx, mahalli yöneticilerin hukumelle uyum içiııde obnalan sizkre daha iyi hizraete vesile olacaktır" biçiminde konuştu. özal, yerel yönetimlerdeki çalışmalara da değinirken, şehirlerde şu son beş sene içerisinde yerel yönetim yatınmlannın 20 misli arttığını ifade etti. özal, konuşmasımn son bölümünde ise seçimlere kadar radyo ve TV'den 3 konuşma yapacağını hatırlatarak, "Her konuşmamda bir evvelkinden daha önemli meselelere değinecegkn. Söyleyeceğim her şey memleketimiz için, sizkr için önemlidir" dedi. INÖNÜ Iktidaıv^\için biz h SHP Genel Başkanı Erdal lnönü, radyoTV konuşmasında, "iktidara talip ve hazır olduklannı ve yerel seçimlerden sonra Türkiye'de yeni bir dönem başlayacagım" söyledi. lnönü yerel seçimlerin önemini vurguladıktan sonra seçilecek yöneticilerin "partili" olmasının seçımın noktasını" oluşturduğunu söyledi. tnönü, seçimlerde "Hangi partiyi iküdarda görmek islediğinizi ortaya koyacaksuıız?" diyerek. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile de bağlantılı olduğunu vurguladı. lnönü şöyle konuştu: " 2 6 Mart'ta vereceğiniz oylarla seçimde birinci olacak parti, önümüzdeki dönemde ANAP'ın yerini alacak, iktidar partisi olacaktır. Bunu kimse engelleyemez. Seçimlerden sonra yeni zam yağmuru gelecek. Kim bilir şeker yine kaç lira, benzin kaç lira olacak? Ekmeği kaç liradan yiyeceksiniz? Artık oylannızla buna izin vermeyin. Bu secimlerde arük bir limon gibi sıkıltnaya hayır deyin şevgili vatandaşlanm." "Özal gitmeden enfiasyon durmaz, hayat pahalıuğı ve zamlar daha da artar" diyen lnönü, "Çünku fakiri daha fakir yapan, zengini daha zengin yapan enflasyon Özal'ın öz politikasıdır" diye devam etti. tnönu "Özal'ın ve ANAP'ın politikası, TBMM'nin yerine Bakanlar Kurulu'nu, Bakanlar Kurulu yerine de Konut'u, yani aile meclisini ikame etme politikasıdır" dedi. Erdal İnonü konuşmasında, " S H P bu değişimi, bu atılımla gerçekleştirecek, bu onurlu sorumluluğu üstlenecek partidir. Hedefimiz dinamik, deraokratik ve adil bir toplumdur. Bu hedefe adım adım ileriemek için, bu hedefi gerçekleştirmek için iktidara talibiz iktidara lıazınz" dedi. ANAP'ta 'milliyetçi demokraüa (Baftarafı 1. Sayfada) yeni bir planı uygulamaya koyacağı ve partiye yeni bir görünüm kazandıracağı belirtiliyor. Bu değişiklik sırasında, Bakanlar Kurulu'nda, ANAP Genel Merkezi'nde birtakım revizyonlar yapılarak, üst yönetimin "aşın uçlardan" arındırılmasırun sağlanacağı, ancak bu kararlann uygulanması sırasında da parti içindeki grupların Başbakan'ın kararını etkileme yanşına girecekleri ifade ediliyor. ANAP'ın yüzde 36'nın üzerinde oy alması üzerinde Başbakan özal'ın kararlannda bu gruplann etkisinin olamayacağı "aile yönetiminin" süreceği kaydediliyor. Yüzde 30'un altında oy alınması halinde ANAP'ın parçalanma "olasılıgı" gündeme geliyor. Yerel seçim öncesi gelişmeler ANAP içindeki gruplaşmalarda önemli değişiklikleri de beraberinde getirdi. tstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ve ANAP Konya Milletvekili Mehmet Keçeciler gibi önemli isimler etrafındaki gruplaşmalar da farkhlaştı. ANAP içinde tstanbul milletvekillerinin başını çektiği liberaller grubu geçen yaz başında ulaştığı etkinliği son günlerde yitirdi. tstanbul'da ANAP'ın yeni ilçe örgütlerinin kuruluşu sırasında muhafazakâr eğilimli ANAP tl Başkanı Eymen Topbaş hakkında ANAP Genel Merkezi'ne 20'yi aşkın milletvekilinin imzasını taşıyan muhtıra veren liberaller, kendi içlerinde parçalandılar. Aynı muhtıraya imza atan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakam tmren Aykut, ANAP tstanbul Milletvekili Güneş Taner gibi isimler, Dalan'ın son günlerdeki çıkışlarına karşı tavır alırken, liberal milletvekillerinin bir bölümü Dalan etrafında kümelendiler. Liberallerin ikiye bölünmesi grubun TBMM'nin bu yasama döneminin başlangıcında düzenlenen yemekli toplantılarda tstanbul dışındaki liberal milletvekillerine ulaşma çabasını da sekteye uğrattı. Îstanbul dışındaki illerin liberal milletvekilleri daha bağımsız bir konuma kayarken, tstanbullu liberaller Dalan ile birlikte seçim sonuçlarına göre yeni bir oluşum cabasına girdiler. Dalan'ın sonuca göre partinin geleceğini belirleme yarışında guç kazanma ya da ayrı parti kurma yolunda hazırlıklar yaptığı öne sürülüyor. Bu gnıp liberaller seçimden sonra Başbakan özal'a karşı bir deklerasyon yayınlamayı ve yemekli toplantılara yeniden başlamayı düşünüyorlar. ANAP'ın birinci büyük kongresinde liberaller ve milliyetçiler işbirliği yaparken, ikinci kongresinden bu yana müliyelçiler ve muhafazakârlar ittifakı partinin en etkin gruplanndan biri olarak tanındı. Bu ittifakın önde gelen iki ismi ANAP Ankara Milletvekili Mustafa Taşar ile ANAP Konya Milletvekili Mehmet Keçeciler'in yolları son günlerde tamamen aynldı. Yerel secim adaylarının belirlenmesi sırasında ittifak yanlısı kişilerin haklarını korumamakla eleştirilen Keçeciler'in, Başbakan'a yaklaştığını öne süren bazı milletvekilleri, "Keçeciler Başbakan'a bağlı ana muhalefet partisi lideri gibi davranıyor. O ne derse evet diyor" değerlendirmesini yapıyorlar. Ancak Keçeciler ise muhafazakârlann bir bölümünü kendi etrafında tutmaya devam ediyor. "Özal'ın üç kuruş borç almak için yapamayacağı iş yoktur" diyen Erbakan, "Bunlann çag atİadık sozlerinin aslında 'vatandaşı soymakta çağ atlamak' anlamında olduğunu" söyledi. ErbakMTm büyükkuşu • Refah Partisi liden Necmettin Erbakan dün 6 saat içinde Izmit, Istanbu! ve Izmıroe peşpeşe düzen RP lideri, daha sonra helikoptediği mıönglere buyuk ölçude bu helikopterle yetişti. Ankaradan Istanbul'a uçakla gelen Erbakan buradan helikopterle Izmife, terle tzmir'e geçti ve Konak Alam'nda konuştu. sonra yine aynı araçla Istanbul'a geldi ve Topkapı'daki miting alanına böyte indi. (Fotoğraf: Fuat Kozluklu) DEMIREL Hedef ANAP'tan kurtulmak DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, yerel seçimler dolayısıyla dün yaptığı televizyon konuşma ı sında, "Açıkça ilan ediyorum, önünüzde bir tek alternatif vardır ANAP'tan kurtulmak" dedi. "Kim bu iktidara cnret ve cesaret verecek şekilde hareket eder se, bunda vebal vardır" diyen Demirel, Başbakan Turgut özal'm "Oylannızı iktidar par nndan umut kesilemeyecegini, mutlaka bir tisine vermezseniz hizmet alamazsınız" söz çıkar yol bulunduğunu" belirterek konuşmaleri ni "vicdansızlık" olarak nitelendirdi ve sını şöyle sürdürdfl: "Kazara böyle bir şey olursa gök kubbe başlanna yıkılır" dedi. "Enflasyonla kaikınma olabileceğini sanDemirel, "Ülkede neyin iyi olduğunu so mak bir aldatmacadır, kandırmacadır. Biruyorum, cevap alamıyorum. kirain halin limsel olarak yanlıştır. Kim söylerse söyleden memnun olduğunu anyorum, bulamı sin 'ahmakça' bir iddiadır. Bu hükümetin akIına taküğı tek şey, zamdır. 'Biz enayi mivorum. Sanki gizli bir el Türk insanının geyiz, seçim öncesinde zam yapalım' diyenkr, leceğini zehirlemiş" dedi. 27 martı dört gözle bekliyorlar. Zamlar haDemirel, "ülkenin bueünone bakılarak ya zırdır." İZMİR'den HJKMET ÇETİNKAYÂ Içisleri Bakanı Mustafa Kalemli, Kütahya yöresinde dolaşıyor. içişleri Bakanı, ilgisizliği görünce başlıyor konuşmaya. Bu sırada konuştuğu kahvede salt koruma polisleri kalıyor. Bakan Kalemli, bakın Gediz1de neler söylüyor: Eski Gediz'in sorunları çoktur. Yeni kurulacak belediye örgütüyle bunlann çözümü imkânsızdır. Hizmetleri için belediye başkanı mecburen bize gelecek. Biz de kara kaplı detteri açacağız. Verilen oyiarın değerlendirmesini yapacağız. Durum bizim için olumluysa hizmeti akıtacağız, eğer değilse musluklar kapanacak. Alabildiğine bir partizanlık kokan bu sözleri sait İçişleri Bakanı söylemiyor. Diğerleri de aynı biçimde halkı tehdit ediyortar. Imren Aykut da Kuşadası'nda aynı yöntemi deniyor: Çağdaş bir belediyecilik için bizim adayımızı destekleyin. Eğer o seçilmezse hizmet yok... Bakanların bu tür konuşmalan halk üzerinde baskı öğesi olarak nitelendiriliyor, ama yurttaşlar gazete bürolarım telefonla arayıp bu baskılardan yılmayacakiarını söylüyorlar... Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli, Alaşehir ve Sarıgöl'de hiç ilgi görmüyor. Bu kez göz boyama yolunu seciyor ve şöyle diyor: Alasehir'de yüksek ziraat okulu kuracağız. Tariş tesislerıni çalışır hale getirecegiz. Havaalanı işler hale gelecek. İhracat ECEVİT Sosyal demokratlar % 50 diğini savunan Ecevit, "Bunca yıllık demokrasi deneyimine karşın, üst kaltakilerden çoğunun kafasında hâlâ halktan soyutlanmış bir devlet kavramı vardır. Halkın, birkaç yılda bir oy kullanıp tribünlere çekilmesi ve sahadaki oyuncuları sessizce seyretmesi beklenir" dedi. "Çoğunluğun değil azınlığın sözü geciyor. MiUet Meclisinin bile önemi kalmadı" diyen Ecevit, yerel yönetimlerin devlet adamı ve politikacı fidanlığı olduğunu belirttikten sonra şöyle devam etti: diği yerel yönetim birimleri, halk iktidan için birer devlet adamı fidanlığı olacaktır." tl genel meclislerinin, özel idarelerin parlamentosu olduğunu belirten Ecevit, buna rağmen şimdiye kadar il genel meclislerinde köylüye gereken önemi n verilmediğini vurguladı. TRT'den sesini duyuramadığı, basından destek göremediği halde DSP'nin artık seçim sistemi engelini aşabilecek güce eriştiğini kaydeden Ecevit, "Hiç kuşkum yok ki, Türkiye'de sosyal demokrat eğilimli secmen "lıirkiye'de de, demokratik solun güçlen oranı şimdi yüzde 50'nin üstündedir" dedi. DSP Genel Başkanı Büient Ecevit, TVradyo konuşmasında yerel seçim kampanyasını dışardan izleyen bir gözlemcinin, sanki Türkiye'de belediye seçimleri değil de, genel seçim veya cumhurbaşkanı seçimi yapılıyormuş izlenimine kapılabileceğini belirterek, DSP'den başka hiçbir partinin yerel yönetim seçimleri için bildirge hazırlamadığını söyledi. Toplumun üst katlarındakiferin yerel yönetimlere gereken önemi verme ERBAKAN AT'ye üyelik kölelik olur kelerinin I992'de tek bir ülke halinde birleşeceklerini belirterek, Türkiye'nin tslam âleminden ayrılarak "Hıristiyan Avrupa" ile birleştirilmesini eleştirdi. Erbakan, Özal'ın Türkiye'yi A T y e sokma girişimlerini de eleştirdi. Erbakan, bu arada Türkiye'nin AT'ye üye olması halinde, lsrail'in de harekete geçerek üyelik başvurusu yapacağını iddia ederek, "Bütün bu planlann neticesi nedir? tsrail'le Türkiye'yi tek devlet yapmak" dedi. Erbakan, hükümeti turistik bölgelere yatırım yaparken, diğer kesimleri unutmak, imam hatip okullannın sayısını çoğaltmamak, iktidarlan döneminde başlattıkları ağır sanayi hamlesini devam ettirmemek, faizcilik, dış bofçlan azdırmak ve taklitçilikle suçladı. Erbakan, Kıbrıs yengisinin kendilerinin sayesinde kazamldığını ve hükümetleri döneminde çok sayıda imam hatip okulu, yüksek tslam enstitüsü ve Kuran kursları açıldığını söyledi. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Türkiye'nin AT'ye üye olmasının Erroeni, Rum ve Yahudiler tarafından satın alınması anlamına geldiğini ileri sürerek, "Ortak Pazar 2'oci Sevr demektir" dedi. Necmettin Erbakan, radyo ve TV'de yaptığı konuşmada, AT ül dı. Dayıoğlu böyle konuşuyorsa bu işin içinde başka gerçekler var diye düşündük. Neler söylüyor Dayıoğlu? Aynen şöyle: ANAP iktidan bir MSP iktidarıdır. ANAP'ı yönetenler çağdışı kalmış, çıkar peşinde koşan yobazların egemenliğine girmiştir... Ertuğrul Dayıoğlu, "Eğer ANAP'ı seviyorsanız oy vermeyin" dedikten sonra devam ediyor: Çok sevdiğiniz bir arkadaşınızın körkütük sarhoş olduğunu düşünun. Sizden bir duble daha içki istiyor. Verir misiniz? Hemalde arkadaşınızın alkol komasına girmesini istemezsiniz. İşte, ANAP ve Özal'ın durumları da böyle. Sarhoş olmuşlar, ha düştü, ha düşecekler. Oysa yine de oy istiyorlar. Tıpkı sizden bir duble daha içki isteyen arkadaşınız gibi. işte bu nedenledir ki ANAP.'ı ve Ozal'ı sevenler ve kötülüklerini istemeyenler, sakın ANAP'a oy vermesinler. 27 martta görevi sona erecek olan ANAP'lı başkan böyle konuşuyor... Bakanların "adaylara destek turu" sürüyor. Ama bakanlar ne bir ilgi görüyorlar ne de parti tabanından destek. O yüzden de açık açık, "ANAP'lı adayı seçmezseniz yardım yok" diyorlar. Yurttaşlar ise hiç umursamıyorlar bu gözdağlarını. Bakanlar çileden çıkıyor. (Baftarafı 1. Sayfada) uçakla yapılacak. Bir yurttaş yanıt veriyor Bakana: Beş yıldır neredeydiniz? Bakan Pakdemirli kızıyor: Tüm bu anlattıklarım bizim adayımızın seçilmesine bağlı... Eğer adayımızı seçmezseniz. bizden hizmet beklemeyin... Ve BBC muhabiri başkan adaylarıyla röportajlar yapıyor. Onlara çeşitli sorular yöneltiyor. Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura, BBC muhabirinin soruları karşısında soğuk ter döküyor... Sayın Özfatura siz tarikatçı mısınız? Şimdi sırası mı bu sorunun? Özfatura, sıkılıyor. Başını önüie eğiyor: Ben tarikatçı değilim, ama tarikatçıların ne suçu var? Zaten bizim millet dindarlıktan değil, anarşiden korkuyor... BBC muhabiri sıkıştırıyor. Özfatura'nın tarikat ilişkilerini öğrenmek istiyor. Bu kez Özfatura, "Yeter" deyip yerinden doğruluyor: Sürekli dini konulara girerseniz, bu röportajı yarıda kesmek zorunda kalacağız... Evet, bakanlar seçim turunu sürdürüyor. ANAP'taki çatırtı artık iyice belli oluyor. Eğer bizim adaya oy vermezseniz hizmet yok!.. Eh göreceğiz bakalım. 26 Mart akşam, gözdağının ne denli etkili olduğunu... Göreceğiz ANAP'ın nasıl soluk alıp verdiğini... bek gibi isimleri ayrı bir gruplaşma eğilimine girerken, ittifakta yer alan milliyetçilerden Trabzon Milletvekili Eyüp Âşık, Ankara Milletvekili Alpaslan Pehlivanlı, Giresun Milletvekili Burhan Kara ve Mustafa Taşar ANAP içindeki yeni grup "milliyetçi demokratlar" ile daha yakın ilişkiler içine girdiler. Âşık, Pehlivanlı ve Kara yeni gruba sempatiyle bakarken, birlikte hareket etmek konusunda henüz çok kararlı davranmıyorlar. Ancak Taşar gibi bazı isimler ise milliyetçi demokratlar ile sıkı bir işbirliğinde sakınca görmüyorlar. ANAP'ın "milliyetçi demokratlar" olarak adlandırılan ve son dönemdeki en etkin grubu haline gelen milliyetçi demokratlar, "kuskün" ve "uımiılar"ı kapsıyor. Bu grubun önde gelen isimleri içerisinde ANAP eski Genel Başkan Yardımcılarından ve eski bakan Veysel Atasoy, A N A P Grup Başkanvekilleri Mükerrem Taşçıoğlu, Haydar Özalp, eski TBMM Başkanı Necmettin Karaduman yer alıyorlar. Bu grup partiyi aşın uçlardan arındırarak datttifakın miUiyetçi kanadının tsha ıhmlı bir görünüme büründürtanbul milletvekilleri Ercümeut mek istiyor ve son dönemde BaşKonukman ve Namık Kemal Zeybakan Turgut Özal'ın ve parti yönetiminin birçok konuda hatalı davranış içinde bulunduğuna dikkat çekiyorlar. Bu grup yerel seçim sonucuna göre Başbakan Turgut özal'ı alacağı kararlarda etkilemek, özal Cumhurbaşkanı olursa ANAP'ın olağanüstü kongresinde partinin geleceğini belirlemek ya da bir parçalanma söz konusu olursa yeni bir parti oluşum unda belirieyici olmak amaçlarını güdüyor. Milliyetçi demokratfardan önde gelen bir isim, "Eğer bir partileşme olacaksa, bu kendi partimizden olmalı" diyor. Ancak bu gruptan bazı ANAP'hlar eski DYP'li Aydm Menderes ile dirsek temasmda bulunmaktan da geri kalmıyorlar. Aydın Menderes ile temaslarda bulunan kanadın, milliyetçi demokratlann özellikle milliyetçi kanadından olduğu belirtiliyor. Ancak bu partileşmenin nasıl olacağı ve neler yapılacağı konusundaki ayrıntılar henüz belirlenmedi. Seçim sonucuna göre liberaller grubunda olduğu gibi en azından bir deklerasyonla Başbakan'a yanlışlarını söyleme eğilimindeler. Bu gruplann parti içinde etkinliklerini gösterebilmelerinin, seçim sonuçlarına bağlı olduğu ifade ediliyor. Ayrıca eski Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in bu gruplaşmalardan şimdilik uzak durduğu, ancak milliyetçi demokratlara daha yakın olduğu dile getiriliyor. Erdem'in türban konusundaki son çıkışının da parti içine dönük kaygılanndan kaynaklandığı belirtiliyor. Erdem'in parti içindeki gelişmelere göre Meclis Başkanlığı'na ya da Özal sonrasında ANAP Genel Başkanlığı'na oynayabileceği öne sürülüyor.