14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Imn'da bir günde 50 idam TAHRAN (AA) Iran'da bu sabah başkent Tahran ve 13 kentte uyuşturucu kaçakçüarı oldukları öne sürülen 50 kişi idam edildi. tRNA Ajansı'mn haberine göre, ikisi kadın olan 50 kaçakçıdan I4'ü başkent Tahran'da, diğerleri ise Tebriz, Kerman, Hamedan, Sebzevar, Nihavend, Siraz, Kum, Nişabur, Gümbed, İsfahan, Bircend, Meşhed ve Bahtaran kentlerinde idam edildiler. Böylece yübaşından bu yana tran 'da uyuşturucu kaçakçılığına karşı başlatılan sert mücadele çerçevesinde idam edilenlerin sayısı 225'e yükseldi. Başbakan El Mehdi, ordunun isteklerini kabul ettiğini açıkladı Sudan darbeden döndü KİMLÎK KARTI SUDAN Vönetim biçiıni: Tek meclisli. çok partiü cumhuriyet. Başkent: Hartum Resmi dıl: Arapça Resmi din: tslam Nüfus<1986): 24.610.000 Yüzölçümü: 2.503.890 Km : DİBsel gruplar: Sunni Müslüman (*% 73), geieneksel inançlar (<*» 16.7), Katolik (<% 5.6), Anglikan (% 2.3), öbürleri («e 2.4). Kişi basına düşen gettr: 320 dolar Okur yazar oranı (1982): "< ?> 20. Sudan'da güneydeki gerillalar, kuzeydeki Müstümanlara karşı beş yıldır mücadele ediyorlar. Silahh kuvveüer ise bir türlü sona ermeyen bu iç savaştan ötürü büyük tedirginlîk içinde. 1969'da bir askeri darbe ile işbaşına getetı Cafer Numeyri, LIBYA MIS1H POLTTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa Sudan ordusu, 20 şubatta hükümete verdiği muhtırada, siyasal reformlann başlatılmasını ve ülkenin güneyinde gerillalarla devam eden iç savaşa müzakereler yolu ile son verilmesini istemişti. HARTUM (Ajanslar) Sudan'da Başbakan Sadık El Mehdi, ordunun kendisine verdiği muhtıradaki taleplere uyacagını bildirdi. Böylece ülkede bir askeri müdahale olasılığı şimdilik ortadan kalkn. Sudan ordusu 20 şubatta Başbakan Sadık El Mehdi'ye verdiği muhtırada, hükümetin bir an önce siyasal reformları başlatmasını, ülkenin güneyindeki gerillalarla süren iç savaşa müzakere yoluyla son verilmesini ya da gerillalara karşı savaşmak için orduya daha iyi silah ve gereç sağlanmasıru istemişti. Silahlı kuvvetler, hükümete tanınan süre dolunca, önceki gün alarm durumuna geçmişti. Ülkenin, bir darbenin eşiğine geldiği ortamda Başbakan Sadık El Mehdi, dün ordunun isteklerini kabul ettiğini açıkladı. Mehdi, işçi sendikalannın liderleriyle yaptığı konuşmada, ülkenin Saharov'un iddiası BOSTON (AA) Nobel ödüllü ünlü Sovyet fîzikçi Andrei Saharov'un, Sovyet helikopterlerinin, karadaki birlikîerinin Afgan mücahiıleri tarafından yakalanmalarını önlemek amaayla, üzerlerine ateş açtıktarını söylediği bUdirildi. Saharov'un ABD'deki damadı Efrem Yankeleviç AP'ye yaptığı açıklamada, "Kendisi bu haberleri almış ve doğrutuğuna inanıyor. Haberleri kimden aldığım belirtmedi, ancak bu tür haberler ilk kez ondan da çıkmıyor" diye konuştu. Yankeleviç, AP muhabirinin Saharov ile doğrudan görüşmesine izin vermedi. Andrei Saharov'un daha önce de bu tür iddialarda bulunduğu belirtiliyor. 1985 yılında kansız bir askeri darbe ile devrilmişti. Sudan'ın komşulan arasında en fazla Libya ile soruntan oldu. Hartum hükümeii, I976*da Libya"nın Sudan'da başarısız bir darbe girişimine yardım ettiğini öne sürdü. Sudan, 1981 ve 1984 yıllannda da Libya uçaklannın ban sınır kentlerini bombaladığını îleri sürdu. güneyindeki iç savaşı sona erdirmek gerektiğini söyleyerek şöyle dedi: Banş bizi bir araya getirecek tek şeydir ve bu yiizden banşı korumaya öncelik vereceğiz. Sadık El Mehdi, ayrıca ordunun isteğine uyarak, güneyde gerillalarla çarpışan milis kuvvetlerini de, silahlı kuvvetler bünyesine alma sözü verdi. Yaklaşık 50 bin kişiden oluşan silahlı milisler, gerillalara karşı başıbozuk bir mücadele veriyorlar. Sudan Silahlı Kuvvetleri, Sadık El Mehdi'ye meydan okuyarak önceki gün orduyu alarma geçirmişti. Mehdi, iki gün önce parlamentoda yaptığı konuşmada, eğer ordu, anayasaya saygılı olacağı konusunda güvence vermezse, pazar günü istifa edeceğini söylemişti. Başbakan Mehdi, ayrıca ordudan, hükümeti serbestçe kurmasına ka rışmamasını istemişti. Sudan'ın güneyindeki Hıristiyan ve animist topluma mensup gerillalar, askeri lider Cafer Numeyri döneminden beri Sudan hükümetine karşı mücadele veriyorlar. Gerillaların isteklerinin başında, şeriatın kaldınlması geliyor. Bu arada, 37 siyasi parti ile sendikalar, Başbakan Mehdi'ye bir çağrıda bulunarak, geçen kasım ayında koalisyon ortağı Demokratik Birlikçi Parti (DBP) ile gerilla örgütü "Sudan Halk Kurtuluş Ordusu" arasında imzalanan barış anlaşmasını kabul etmesini istediler. Bu anlaşma, parlamentoda reddedilmiş ve bunun üzerine ülkenin ikinci büyük partisi olan DBP koalisyondan çekilmişti. Clkede dört hafta önce yönetime gelen koalisyon hükümeti Mehdi'nin Umma Partisi ile Ulusal tslam Cephesi tarafından kurulmuştu. Sudan'ın güneyindeki Hıristiyan ve animist topluma mensup gerillalar, devrik lider Cafer Numeyri döneminden beri merkezi hükümete karsı mücadele veriyorlar. Moskoyâ'nın Ortadoğu Atağı Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin 10 gün süren Ortadoğu gezisi, Moskova'nın bölgede önemli diplomatik atağını simgeliyor. Şevardnadze'nin gezisinin Sovyetler1 in Afganistan serüveninin sona ermesinin hemen ardından gelmesi ilginçti. Afganistan, Sovyetler Birliği'nin sadece Batı dünyası ve Çin'le değil, Müslüman ülkelerle olan ilışkilerinde de ciddi bir ayakbağı oluşturuyordu. Nitekim Sovyetler'in Afganistan'dan çekilmesi, gerek İran gerekse Arap ülkeleri tarafından olumlu karşılanmış, başka bir deyişle Moskova'ya Ortadoğu'da daha rahat hareket stme olanağını sağlamıştrr. Şevardnadze'nin Kahire'de İsrail Dışişleri Bakanı Moşe Arens'le görüşmesi, giderek düzelen Sovyetisrail ilişkilerinde yeni bir aşamayı oluşturdu. Şevardnadze'nin de belirttiği gibi Moskova, Israil'in katılımı olmadan Ortadoğu'da barışın sağlanamayacağının bilincindedir. İki Dışişleri Bakanı gerçi uluslararası konferans konusunda anlaşamadılar, ama diyaloğu sürdürmek ve geliştirmek konusunda görüş birliğine vardılar. Şevardnadze'nin Ortadoğu gezisinin en ilginç bölümü ise kuşkusuz İran ziyareti idi. Belki rastlantı, belki iyi zamanlama, belki de ikisi birden. Ama Sovyetler Birliği Dışişleri Bakam'nın Iran'ı ziyareti için siyasal ortam herhalde bundan daha uygun olamazdı. Sovyetler Birliği Afganistan'dan çekilmiş, böylece İran'la önemli aniaşmazhk konularından biri ortadan kalkmıştı. İran'ın ise Salman Rüşdü olayından ötürü Batı dünyası ile zaten pek iyi olmayan ilişkileri büsbütün bozulmuş, Tahran büyük bir yalnızlığın içine yuvarlanmıştı. Nitekim Şevardnadze'yi kabul eden Humeyni, "Batının şeytanca davranışiarına karşı" iran'la Sovyetler Birliği'nin ilişkilerini geliştirmelerini istedi. Böylece Moskova, iyi bir zamanlama ile Batının bıraktığı boşluğu ustaca doldurmayı başardı. Aslında Batı o boşluğu Sovyetler Birliği'ne bırakmayı hiç istemiyordu. Humeyni'nin Salman Rüşdü, hakkındaki idam fetvasına karşı Avrupa ve ABD'den, ancak uzunca bir tereddüt döneminden sonra sert tepki gelmesinin nedeni de buydu. İran'ın yalnızlığa gömüldüğü bir sırada Tahran'la köprüleri kuran Moskova, önceki gün yaptığı açıklamada da Salman Rüşdü bunalımının çözümü için yardımda bulunmaya hazır olduğunu bildirdi. Sovyetler Birliği böylece Batı ile İran arasında arabulucu olarak sahneye çıkmıştır. Bu rolde başarıya ulaşıp ulaşamayacağı bilinemez, ama giderek Müslüman Doğu ile Hıristiyan Batı arasında gerginliğe dönüşme eğilimi gösteren bir bunalımda dikkatleri üzerinde toplamayı başardığı gerçek. Moskova sadece Salman Rüşdü olayında sivrilmiyor. Tahran yönetimi, Şevardnadze'den Moskova'nın Körfez'de barış görüşmelerinde de ağırlığını koymasını ve Irak'a uzlaşması için telkinde bulunmasını istedi. Sovyetler'in böylece sürüncemede olan Körfez barış görüşmelerinde de daha faal bir rol oynamaya hazırlandığı anlaşılıyor. Körfez'den yabancı savaş gemilerinin çekilmesi konusunda ise iki ülke uyum içindedir. Moskova'nın Afganistan bunalımına siyasal çözüm bulunabilmesi için İran'la iyi ilişkilerin yararlı olacağını umduğu da düşünülebilir. Özetle Şevardnadze'nin 10 günlük gezisi sonucunda Moskova, Arap ülkeleri ile ilişkilerini sıklaştırdı, İsrail'le düzenlı diyalog dönemini başlattı. Körfez barış görüşmelerinde daha faal bir rol oynama yoluna yöneldi ve belki en önemlisi İran'la dostça ilişkiler kurdu. Bu girışimlerle de Ortadoğu'daki hassas dengelerin geleceği konusuntla söz sahibi durumuna geldi. Afganistan'daki askeri başarısızlığın hemen ardından gelen bu diplomatik başarı, küçümsenecek gibi degildir. Mîloseviç Sntikaırf diyor Sırbistan Komünist Partisi lideri, Kosova'daki üç yerel yöneticinin istifa etmelerine neden olan Arnavutların cezalandınlacaklarını söyledi. BELCRAD (Ajanslar) Yugoslavya'da Kosova ile ilgili olarak SırpArnavut anlaşmazlığı hızla ciddi boyutlara tırmanıyor. Kosova'daki Arnavut işçilerin yerel komünist partisi lideıierinin istifa etmek zorunda kaJmalarıyla sonuçlanan sekiz günlük açlık grevlerinin ardından bu kez bu gelişmeye öfkelenen Sırplar yoğun protesto gösterilerinde bulunuyorlar. Milliyetçi ve sertlik yanlısı görüşleriyle tanınan Sırbistan Komünist Partisi lideri Slobodan Miloseviç önceki gece geç saatlerde yaptığı bir konuşmada Kosova'daki yerel liderlerin görevden uzaklaşmaiarına neden olan Arnavutlardan "inükam alacaklannı" söyledi. AP'nin haberine göre Miloseviç, "Kitleleri kışkırtanlar tntoklanarak cezalandınlacaktır. tntikam alınaeaknr, bunun başka yolu yoktur" dedi. Öte yandan özerk Kosova ilinde yaşayan 4 bin Slavın, dün başkent Belgrad'a gelerek, Arnavut lardan baskı gördüklcri gerekçesiyle protesto eylemleri yaptıklan bildirildi. Kosova bayraklan ve pankartlar taşıyan Sırp ve Karadağblar, Belgrad tren istasyonundan, parlamento binasına kadar yürüdüler. Kosovalı göstericiler, yürüyüşleri sırasında trafiği engellediler. Belgradlüar, Kosovah göstericileri yollarda alkışlarken, taksi şoförleri de yaşlı olanlarını parasız taşıdı. Sırp ve Karadağlı göstericiler, "Kosova'daki durum düzelene dek burada kalacağız" dediler. YUGOSLAVYA PöKTRE MİLOSEVİÇ Milliyetçi kışkırtma Sırbistan m Komüniu Partisi lideri Slobodan Miloseviç Arnavutlarla Sırplar arasında ülkeyi| sarsan etnik bunahmın baş aktörü olarak sahnede boy gösteriyor. Sırp* milliyetçiliğinin simgesi haline gelen Miiosevic, Yugoslav Anayasasf nın değiştirilerek özerk Kosova bölgesinin tümüyle Sırbistan Cumhuriyeti'nin denetimi altına aiınmasını istiyor. Milose%ic'in milliyetçi kışkırtmalart Kosova'daki Arnavutların yanı sıra diğer cumhuriyetleri de tedirgin ediyor. Slovenya, Hırvatisıan ve Bosna Hersek Cumhuriyetleri'nde Sırp milliyetçiliğinin giderek alevlenmesi kaygı ile izleniyor. Mîlosevic'in tutumu geçen yıl Yugoslav Prezidyumu üyeleri arasında da tepkilere yol açnuştı. PöLONYA Jaruzehki: Ordu sosyaUzmden ayrıhnaya izin vermez Sokağa çıkma yasağı Yugoslavya'nın Kosova özerk bölgesinde, Sırp ve Arnavut asılhlar arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklanan gerginliklerin artması üzerine sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başlandı. Yugoslavya resmi haber ajansı Tanjuk, sokağa çıkma yasağının saat 21'de başladığını bildirdi. Bölgede ayrıca halka açık yerlerde toplantı düzenlenmesi ve Kosova'ya gruplar halinde girilmesi de yasaklandı. Rudolf Hess öldürüldü mü? LONDRA (AA) Nazi savaş suçlusu Rudolf Hess'in intihar etmediği, öldürüldüğü öne sürüldü. Hess'in Spandau Hapishanesi'ndeki son beş yılında bakımını üstlenen hastabakıcısı Abdullah Metahu, önceki gece BBC Televizyonu 'nda yayımlanan röportajında, resmi soruşturmamn sonuçlannt "sağduyudan yoksun" olarak nitelendirdL Resmi soruşturma sonunda, Hitler'in eski çalışma arkadaşı Hess'in 17 Ağustos 1987 günü hücresinin demir parmakhklarına kendini asarak intihar ettiği açıklanmıştı. Anadolu Sigorta, Geleceğin Sigortası ile diğer hayat sigortaları poliçe sahiplerine 1988 yılı için SAN SALVADOR (AA) El Salvador Ordusu, yönetime karşı mücadele eden solcu gerillalara karşı tek taraflı ateşkes ilan etti. Ordu Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamada, gerillalara yönelik saldırılartn dün geceden başlayarak, Devlet Başkanı Jose Napoleon Duarte'nin gö'rev süresinin biteceği 1 hazirana kadar durdurulduğu belirtildi. Açıklamada, Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi'nden (FMLN), "Halkın barış arzusuna uymak için ateşkesi kabul etmesi" istendi. Ordunun tek taraflı ateşkes ilan etmesiyle, Salvador'da 9 yıldır süren içsavaşın sona erdirilmesi için taraflar arasında yapılacak görüşmeler önündeki önemli bir engelin kalktığı belirtiliyor. El Salvador'da ateşkes VARSOVA (AA» Polonyada hükümetle muhalefet arasındaki "yuvariakmasa" görüşmeleri devam ederken, Komünist Parti lideri General Wojciech Janızelski, ordunun, ülkenin sosyalizmden uzaklaşmasına izin vermeyeceğini söyledi. Prezidvıım üyesi Frank Jaruzelski, 6 şubatta hükümetle Sehinc. Milose\ic yanlılanna muhalefet arasında başlâtılan karşı hiçbir önlem "yuvariakmasa" görüşmelerinin, alınmamasını protesto ederek ulkeye "kalıcı bir banş" getirebi2$ eylulde Prezidyum'dan lecek adımlar olduğunu söyleyeistifa etmişti. rek, buna rağmen, öğrenci olaylarının ve grevlerinin, görüşmeletngiliz "The Economist" rin çökmesine yol açabileceği uyaDergisi bu olay üzerine rısında bulurıdu. yaptığı bir yorumda, "Sos>alizm yolundan çıkma"Milosevic'in Sırp mız söz konusu degildir. Boyle bir railliyetçiliğini kullanarak tüm niyeti olan varsa, bunu aklından Yugoslavya'da yönetimi ele çıkarsın" diyen Jaruzelski, geçirmek isteyebileceğini Bydgoszcz kentinde subaylara hibelirtmişti. Milosevic'in taben yaptığı konuşmada, "Bubugünlerde kıskırtıcı nu, burada ve bu anda söylemiş konuşmalar yapması kendisi olmam da bir uyarıdır" dedi. hakkındaki kuşkulann tekrar Jaruzelski'nin bu sözlerinin, gündeme gelntesine neden özellikle, parlamenter demokrasi oldu. ve piyasa ekonomisinden yana , olan Dayanışma Sendikası'ru hedef aldığı belirtiliyor. Bu arada iktidarla muhalefet arasında sürmekte olan yuvarlakmasa toplantısında, işletmelerde sendikal temsil, mahkemelerin bağımsızlığı ve son yıllarda feshedilen derneklerin yeniden açılması konularmda anlaşma sağlandı. tktidar ve muhalefeti temsil eden heyetler, komisyonlar düzeyinde süren çalışmalarında, önce fabrikalarda sendikal temsilcilik konusunda "uzlaşmaya" vardılar. Muhalefet heyetinin sözcüsü, "uzlaşmamn", Dayanışma Sendikası'nın istekleriııe tamamen uygun olarak elde edildiğini söyledi, ancak ayrıntı vermedi. Sözcü, görüşmelerde ayrıca, heyeüerin, mahkemelerin bağımsızlığının güvence altına alınması konusunda fikir birliği elde ettiklerini belirtti. Buna göre yargıçlar, bundan böyle tamamen özeı k bir kurum tarafından atanacak ve sürekli bu görevde kalacaklar. Şimdiye dek ise yargıçlar, 1935'ten beri Devlet Başkanı General Jaruzelski'nin yönetimindeki Devlet Konseyi tarafından atanıyordu. İSRAİL lferel seçimde sağın zaferi Sağcı Likud Bloku ile aşırı dinci partiler, oylannı önemli ölçüde arttırırken, tşçi Partisi, son dört genel seçimden sonra bu kez de yerel seçimlerden yenilgiyle çıktı. Dış Haberler Servisi lsrail'de salı günü yapılan belediye seçimlerinden Başbakan İzak Şamir'ın sağcı Likud bloku ve aşırı sağcı partiler zaferle çıktı. tşçi Partisi ise birçok yerde seçimi kaybederken, parti içi muhalefet, yönetimi suçlamaya başladı. Belediye seçimlerinin resmi olmayan sonuçlanna göre Kudüs ve Tel Aviv kentlerinin belediye başkanlıklarına Likud adaylan yeniden seçildi. Kudüs Belediye Başkanı Teddy Kollek, böylece göreve 6'ncı kez seçilmiş oldu. Hayfa kentinde ise İşçi Partisi adayı yerini korudu. Seçimlerde söz konusu olan 147 belediye başkanlığj ya da meclisinden 1983'te 54'ünü İşçi Partisi, 26'sını ise Likud kazanmıştı. Ancak bu kez bu oranın İşçi Partisi aleyhine tersine döndüğü ve Likud ile aşırı dinci partilerin, oylannı büyük ölçüde arttırdığı gözlendi. AP'nin haberine göre, siyasal gözlemciler Likud ve aşırı dinci partilerin başarısuıı seçim propagandalarını Arapİsrail anlaşmazlığı konusuna dayandırmalarına. buna karşm İşçi Partisi'nin yerel sorunlara ağırlık vermesine bağladılar. Likud bloku bakanlarından Ronni Milo, seçim sonuçlarım değerlendirirken. "Bu bizim için büyük bir zafer olduğu kadar İsrail'in politikasının nereye doğru gittiğini de göstermektedir" diye konuştu. İşçi Partisi bakanlarından Moşe Şahal ise partisinin "siyasi inişe geçtiğine" dikkat çekerken, "Partinin yapısında tümden değişiklik yapmak gereki>or. Bu iş basit tedbirlerle halledilemez" dedi. Ancak İsrail yerel seçimlerine bu kez katılımın oldukça düşük olduğu gözlendi. Son belirlemelere göre geçen seçimde sandık başına gidenler, oy kullanma yeterliliğine sahip nüfusun yüzde 55'ini oluştururken bu kez seçmenlerin yüzde 48'i oy kullandı. Öte yandan AA'nın haberine göre İngiltere Dışişleri Bakan Yardımcısı William VValdegrave, İsrail'in Filistin ayaklanmasını bastırma politikasını, İngiliz imparatorluğunun son günlerindeki tutumuna benzetti. verıyor. Anadolu Sigorta1nın 5 yıl önce uygulamaya başladığı Geleceğin Sigortası halkımızm çığ gibi büyüyen ilgisi ile bugün 1.000.000 poliçeyi aşü.. Bu ilgi tabii ki nedensiz değil. Geleceğin Sigortası çağdaş bir güvence ve akılcı bir yaünm. Geleceğin Sigortası fonlannda toplanan banka faizleri ve devlet tahvilleri ile büyük gayrimenkullere yatınlan primlerin geürleri her yıl poliçe sahiplerine büyük kazanç sağbyor. 1988 yılında Geleceğin Sigortası ve diğer hayat sigortalannın kâr payı toplamı 12.5 Milyar liraya ulaşü. Böylelikle poüçe sahiplerine % 70 oranında kâr payı dağıtjnuş oldu. Anadolu Sigorta, kendisine güvenenlerin ilgi ve güvenine layık obnanın kıvana içindedir. Çöp grevi endişe yaratıyor YuNANÎSTAN Tunus'ta ABDFKO görüşmesi WASHINGTON (AA) ABD'nin Tunus Büyükelçisi Robert Pelletreau ile FKÖ temsilcisi Hakan Ballavi'nin önceki gün Tunus'ta bir kez daha görüştükleri bUdirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsii Charles Redman yaptığı açıklamada, bu görüşmenin FKÖ tarafından gelen istek üzerine yapıldığını belirterek, görüşmede, geçen hafta tsrail'in Cüney Lübnanda düzenledıği saldınnm ele alındığını söyledi. Redman, bu görüşmenin ABD'nin saldırı karşısındaki tutumunun açıklanmasına imkân sağladığını söyledi. Redman, "ABD, ülke içinde ya da dışında tsrail askeri .ve sivil hedeflerine karşı saldırılarm, Washington'un 14 aralıkta FKÖ ile başlattığı diyaloğun hedeflerine ters düştüğünü düşünmektedir. " derli. ANA SİGORTA 'İşBankasıKumluşu' ATİNA (AA) Yunanistan'da temizlik işçilerinin, geçen hafla başlattıkla'n grevi 5 marta kadar sürdürmeyi kararlaştırmalan üzerine özellikle büyük şelıirlerinde yollarda biriken çöpler sağlığı tehdit ediyor. Atina'da bütün yollar çöp yığınları ile dolarken, halkın, hükümetin ve belediyenin yollara çöp bırakılmaması yolundaki çağnlarına uymadığı dikkat çekti. Kotü manzara ve etrafa yayılan pis koku üzerine yetkililer, "Eğer gre\ devam ederse salgın hastalık dahi başgösterebilir" dediler. . Selanik, Rodos, Kavala ve diğer şehirlerde de durumun Atina'dan değişik olmadığı bildirildi. Gazeteler ise grevle ilgili haberlerinde "temizlik işçilerinin gre\i kedi ve köpekleri sevindirdi" şeklinde ifadeler kullandılar. Bu arada, hava kirliliğinin son gunlerde iyice artması da Atina'da halk arasında endişelere yol açtı. Atinalılar önceki gün gökyüzunü "kahverengi" görunce telaşlandılar. Ancak yetkililer, Atina'da gokyüzünü kaplayan kahverengi bulutun hava kirliliği ile ilgisi bulunmadığını ruzgâr etkisi ile Kuzey Afrika'dan gelen "çöl kumu" olduğunu açıkladılar. \aşlı Boeinglere pahalı oıuirı nı »ASHIMGTON (AA) ABD'de kullanılan en eski Boeing uçaklarının onarımı için en az 800 milyon dolann gerekli olduğu bildirildi. Federal hükümet ve özel sektör uzmanlarından oluşan bir grubun araştımıalarının sonuçlanna göre, 1.300 adet Boeing 747, 737 ve 727 tipi uçağın her biri için 600 bin dolar harcanması gerekiyor. ABD'deki tüm havayolu şirketlerini temsil eden hava ulaşım şirketleri grubu "The Air Transport Association" (ATA) tarafından oluşturulan "The Aging Aircraft Task Force" adlı çalışma grubunun hazırladığı raporda, uçakların belirli bir süre uçtuktan sonra, temel parçalarının ve gövdesinin büyük oranda değiştirilmesi ya da onarılması gerektiği belirtildi. ABD'deki en büyük birkaç şirketin, eiindeki Boeing uçaklarında, çalışma grubunun önerileri doğrultusunda gerekli onarımları yaptığı bildirtliyor. ATA'nın başkanı Clyde Kizer düzenlediği basın toplantısında, çalışma grubunun 9 aylık bir incelemeden sonra hazırladığı raporun, Amerikan şirketlerindeki Boeing uçaklarını olduğu kadar, yabancı şirketlerdeki aynı tip uçakları da kapsadığını söyledi, ancak sözü edilen onarım ve parça değiştirmelerinin acil olarak gerekli olmadığını belirterek, "Halen uçmakta olan Boeingler içinde hiçbiri tehlikede degil " şeklinde konuştu. Uzmanlar grubu, çalişmalan sırasında havayolu şirketlerinin bakım servisleri ile görüştüler ve Boeingler üzerinde hazırlanmış 700 bakım raporunu incelediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle