25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Meteoroloji Genel MudDriuflu'nden aJınan bigiye göre yurdun ban kesMeri parçalı çok buhıthı, Trakya. Marmara. Kuzey Ege ve K Anadolu nun kuzeybabsı ıle Batı Karadenız yağmürfu, yurdun ıç kesımten yw yer sıslı. ötefu yerter az buluflu ve açık geçecek HAA SICAKUĞI Deflişfneyecek RUZEAR. Ku2ey ve bati yonterden hafif. ara sıra orta kuvvette, yurdun batı kesımiennde kıwvefli ve yer yer lasa sueS hrtına şeklinde esecek Demzlerımızde rujgâr Akderaz'de gunbatısı ve karayei ötekı demztenmızde gOnbatıa ve lodostan 35, Martnara ve Karadernz'öe 57 kuvveonde saatte 1021. Marmara. Ege ve KaradenCde 2733 deniz rraK hcta esecek D6NIZ: Mutedil yer yer kaba dalgalt otacak. Dalja vuteetdıOı 1 ila 2. Marmara Ege ve Karadenız'de Adana Mapazarı Adıyaman Afyon Ağr Ankara ArrBkya Antalya Artvın Aydın Balıkesır Bıtecık HABERLERİN DEVAMI TÜRKIYE'DE BUGÜN A Y A Y S Y A A B B Y Y S S Y Y S B 23° 9°0ryamakır 19° 6°Manısa 16° 7°KMaras 13° 4°Edırne 11° 1° Mersın 22° 10° Erzıncan 7° 2° Mugla 8°t° Erzurum 10° 2° Muş 7°1° Eskısetıır 20° 7°Migde 10° f Gaaamefl 18° 8°Ordu 23° 11° Giresun 19° 7° Gümuşhane B 10° 0 ° F t a 11° 2° Samsun 13° 3°Hakkân 12° 0°Surt 18° 8°lsparta U ° 8°Sinop 16° 3°lstan0ul 17° 10° Sıvas 15° 8°tamr 14° 3°Kars 7° 0°Te*m)a$ 12° 2°KastanKmu Y11° 1° Trabzon 12° 3° Tuncelı 10° 1° Kaysen 16° 10° Usak 16° *>Kırtdarelı 12° 2° Van 16° 10° Konya 8°1° Yozgat 14° 1° Kütahya 16° 5°Zonouldak 1?= 5°Mabtva v 2 MART 1989 +* Bıngöl BıOıs Bdu yer yer 3 ila 4 metre. görüş uzakJıfiı 10 km yağış anında 35 km Bursa dolayırtda bulunacak \ön Göiu nde hava Parçaiı bulurju geçecek fiuz Canaknale gâr guney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Gdl Corum hafif çalkantılı. görüş uzaklıgı 10 km. dotayında bulunacak Denıflı ı &J«J«U Y A A 6 S S B B B A Y S Y B S Y S S Y 17° 8= 20° 8° 22° 12° 14° 2° 13° 3° 12°2° 18° 8° 18° 8° 18° 8° 19° 7° 15° 7° 10° 0° 15° 8° 18° 8° 15° 4° 8° 0° 10° 0° 10°3° 13° 8° .stor^"" DÜNYA'DA BUGÜN Amstenlam Amman Atna Bağdat Barcelona Basü Belgrat Berin Bonn Brüksel Budapeşfc Cenevre Cezayır udde Dubayı Frankfun Gıme Hdsınkı Karııre Kopenrng Kuln Letnosa Y A Y A B B Y Y 7° 23° 17° 20° 20° 8° 10° 5° Lenngrad K 3° Londra 7» Y Madnd 8 15° Muano 8 13° Montreal Y 12° Moskova K 2° Munth Y 7» New York B 13° K 3° Osk) Y 8° Pars B 7° Pra« A 24° Rvad B 17° Roma Sofya Y 9° Şan> A 22° (el Avıv A 23° A 25° Tunus Varşova Y 5° Venedık B 12° Vıyana Y 14° VVastnngton B 14° Züntı B 8° Mosfcova UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM 0** j A aç.k B Sx.lufc K kart S ssk yajmuı Kahire* B A A i A K A Y Y A 21° 25° 25° 7° Z» 3 2 23° 5" T> 22° EcevİU Lıöııü: Ozal'ın denizi bitti ÜMİT ASLANBAY CEMİL CİĞERİM SAMSLN SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Samsun bölge toplantısında yaptığı konuşmada, "Görüyorsunuz ki artık Sayın Özal'ın pili bitti. Deniz de bitti. Üstelik televizyondan da seslenemiyor" dedi. Genel Sekreter Deniz Baykal ise yerel seçimlerden sonra Türkiye'ye "Yeni Cumhurbaşkanı. >eni hükümet ve yeni belediyelerin geleceğini" söyledi. İnönu, ker.disine, "Sel gibi, Karadeniz'in dalgaları gibi g e l i y o r u z " diyen partiliye, "Yaşa" yanıtını verirken, Baykal da konuşmasının sonunda cebinden önce iki san kart, sonra da bir kırmızı kart çıkartarak "İlk san kartı referandumda aldı. İkincisini yerel seçimlerde alacak, iki sarı kart bir kırmızı kart eder. Özal saha dışına" dedi. Aynı anda salonda bulunanların da ceplerinden san ve kırmızı kartlan çıkarttıklan görüldü. İki san, bir kırmm SHP'nin Samsun'da düzenlediği 6. bölge toplantısma katılan Genel Başkan İnönü ve Genel Sekreter Baykal, ellerindeki san ve kırmızı kartfan göstererek Özal 26 Mart sonrasında saha dışına çıkacak dediler. (Fotoğraf: ÂA) cumhuriyetten bu yana Türkiye'deki enflasyon ve kalkınma hızı rakamlannı gösteren İnönü, "Yakın geçmişteki kuyruklann olduğu dönem bile Özal'ın döneminden daha iyi" dedi. İnönu, Türkiye'ye demokrasinin Özal ile gelmediğine, 40 yıllık birikimin olduğuna değinirken, ara dönemlerdeki gerilemelere karşın demokrasinin yerleştiğini anlattı. SHP lideri şöyle konuştu: "YSK'nın soo karan bunun bir örnegidir. Bu kararda şaşkınlık yaratacak ne var? Yasalarda yazanları olduğu gibi anlamak bir cesaret işi. Öyle bir dönemde yaşıyonız ki... Yasa meydanda. bunu okuyan herkes anlıyor. Sayın Başbakan 'Siz okuduğunuzu bana bakarak anlayacaksınız. Siz okuduğunuzu anlayamıyorsunuz' diyor. Bütün bunlar işin kolay tarafında iktidar olan gafillerin davranışlarıdır. Ancak, her gafil gibi başlarını kayalara çarpacaktır. YSK'nın amir olduğuna itiraz edileraeyeceği yasada belirtiliyor. 'Bu nasıl şey' diyor. İtiraz imkânı yok. Karar keun. YSK neyi inceleyecek, neyi gözden geçirecek? Öğrenci gibi ben ona notunu \erdim. 'Hocam ne olur, sınav kâğıdımı bir daha incele' diyor. Bu bir baskıdır. Açıkça baskı yapıyor. YSK elbette karar degiştirmeyecektir. Bunlar çaresizlik ve seçimi kaybetmiş olmayı görmenin telaşı içiııde yapılıyor. Ama bunun için Türkiye'de her şeyi kargaşaya atmaktan çekinmiyorlar. Bunlar halkın oyları ile, yürüdükleri sakat yoldan a> nlacaklardır. Çok yakın zamanda SHP iktidar olacaktır. Sizlere saygısız olan bu iktidar gidecektir" SHP lideri konuyu özelleştirmelere de getirerek "Sanki Başbakan kendi evini, kendi malını satıyor. Bunlar sizin malımz değil, siz kaç yıldır iktidarsınız?" diye konuştu. Özelleştirmelere "AT'ye girecegiz" diye bahane bulunduğunu anlatan înönü, "Her şeyi yabancılar yapsın, biz seyredelim. Sonra yabancılar bize hayat hakkı verirler mi? Bu nasıl akıl?" diye sordu. İnönü'den sonı a kürsüye gelen Genel Sekreter Deniz Baykal ise yerel seçimlerin Türkiye'nin ana doğrultusunu belirleyecek bir aşama olduğunu vurgularken, "Türkiye içir neyin iyi, doğnı, gerekli ve güzel olduğunu düşünerek oy verecegiz. Bu kararın gereği olarak Türkiye'ye yeni cumhurbaşkanı. yeni hükümet, yeni belediyeler getirecegiz" dedi. Baykal, dünyanın her yerinde askeri müdahalelerin ardından demokratik güçlerin iktidara geldiğini, Türkiye'de de böyle olduğunu, ancak 12 Eylül 1980'den sonra Türkiye'nin siyasi yapısının yeniden inşa edilmek istediğini anlattı. Bunun sonucu olarak sosyal demokratların parçalandığını, yasaların ve anayasaların değiştiğini belirten Baykal, 8 yıllık aradan sonra "Artık yitirdiklerimiz yeter" diyerek sosyal demokratların iktidara geleceklerini savundu. SHP Genel Sekreteri, "Sizin Özal, bir şeyi sonradan görmüş insanların heyecanı içinde. Batı kapitalizmini yeni keşfettiği için 'Ben de isterim' diye tuttunıyor" biçiminde konuştu. Baykal, Başbakanı seçim meydanlarına çağırarak "bu kampanyayı TV'den de seslenemeyeceği için böyle götüremeyecegini" öne sürdü. Baykal. yolsuzluk ve usulsüzlük olaylarını da eleştirirken, "Biz hırsıza hırsız demekten utanıyoruz, onlar hırsızlık yapmaktan utanmıyor" diye konuştu. Özal'ı da "Yalvardığı insanları şimdi tehdit ederek oy almaya çalışıyor. Bu bir karakter, mizaç sorunudur. Önce yalvanr biraz biti kanlandı mı tehdit eder. Şimdi tehdit edecek. İmkânı yok. Ne kadar ömrü kaldı ki lehdil edeceksin. Biz Türkiye'yi yönetmek istiyoruz. Görmezlikten gelse de olan budur" diye eleştirdi. SHP Genel Sekreteri, sözlerinin sonunda cebinden bir san kart çıkartarak, Özal'ın bu kartı halkoylamasında ilk kez gördüğünü söyledi. Aynı anda sinema salonunda bulunan partiii dinleyiciler de ceplerinden birer sarı kart çıkardılar. Baykal, bir başka sarı kart daha çıkararak "İkinci san kartı da yerel seçimlerde görecek. İki sarı kart, bir kırmızı kart eder. Özal, saha dışına" dedi. Bu sırada dinleyenler de ceplerinden ikinci sarı ve kırmızı kartlan çıkararak sallamaya başladılar. SHP liderinin bu manzarayı gülümseyerek izlediği ve alkışladığı görüldü. İnönü, Konak Sinemasf ndaki bölge toplantısından sonra Şehir Kulubü'ne giderek Emine Toriukçu ile Kaan Gönülay adlı partililerin nişan törenine katılarak nişan yüzüklerini taktı. İnonü daha sonra Samsunspor Kulübü'nü ziyaret etti. Bir milyon liralık yardım çekini kulüp asbaşkam Hakkı Tomaç'a verdi. tnönü, SHP milletvekili Mahmut Alınak'ın iddiaları ile ilgili olarak Özal'ın açacağı davalar konusunda, "Özal'ın sozleri boş. Eğer Özal yasalan çok seviyorsa önce TBMM'yi çalıştırsın. Vuralhan olayını işletsin. Öyle mahkemelere gideceğim diye beyanat vermekle olmaz. TBMM'yi çalıştırmayan Özal'ın sozleri boşlur" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü daha sonra Çorum'a geçti. Burada havanın kararması nedeniyle elfeneri ışığında otobüsün üzerinden kendisini bekleyenlere kısa bir konuşma yaptı. İnönü konuşmasında "Bunlardan kurtulmak için artık daha fazla bekleyemeyiz. Yoksa daha fena olur" dedi. İnönü ve Baykal Çorum i! örgütünün verdiği akşam yemeğine katıldılar. Geceyi Çorum'da geçiren İnönü ve Baykal, bugün bazı esnaf kuruluşlannı ziyaret edecekler. Daha sonra karayolu ile Ankara'ya dönecekler. Ve yol boyundaki ilçelerde halka hitap edecekler. SHP Genel Başkanı ve Genel Sekreter Baykal Samsun'da dertti GÜNDÜZ İMŞtR EDİRNE Trakya'da gittiği her yerde büyük, coşkulu kalabalıklarla karşılanan DSP Genel Başkanı Bülenl Ecevit, partilerinin topraktan filizlendiğini belirterek, "tktidar yürüyüşümüz 26 martta başlıyor" dedi. Bır gazetede yayımlanan, " D S P ' y e 3,5 milyar liralık jest" başlıkb haberden bilgileri olmadığını belirten Ecevit, "Biz böyle parayı nerede göreceğiz? Rüyanuzda bile göremeyiz. Halkın gönlünden verdiği destek bize yeter" diye koııuştu. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Trakya gezisinin son bölümünde Edirne'ye bağlı Meriç, Küplü, tpsala, Ibriktepe ve Tekird a ğ ' ı n Hayrabolu ilçesinde konuştu. suzluk yapma suçuyla dava açıldı. Duruşma 25 nisan gunü Londra'da Portsmouth Ceza Mahkemesi'nde başlayacak. Soruşturma, şirketin 198285 yılları arasında İngiltere Milli Savunma Bakanlığfna sattığı "Grovvter" aygıtlarıyla ilgili sözleşmeler nedeniyle açılmış; soruşturma sırasında "Marconi savunma sistemleri" ile "Marconi Havacılık" şirketlerinin kayıtları da incelenmişti. Marconi şirketinin Londra'da ve Türkiye'de ilginç danışmanları ve temsilcileri bulunuyor. Marconi, Türkiye'de de 200 milyon dolarlık HF/SSB telsiz ihalesini kazanmıştı; ihale sonuçlan, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan tarafından Londra'da İngiltere Başbakanı Thatcher'a bildirilmişti. Marconi, "General Electric" adlı dev şirketin elektronik sistem grubunu oluşturuyor. General Electric şirket cirosunun yaklaşık üçte biri Marconi tarafından sağlanıyor. 1940 yılında kurulan Marconi, o yıllarda "M18 radarian", 195O'li yıllarda da "Red Top" ve "Sea Eagle" füzeleri üretti. Son yıllarda isveç Silahlı Kuvvetleri'nden "RT8000 radyo sistemi" ihalesini kazanan Marconi, F16 uçakları için "Zeus" adıyla bilinen elektronik karşı koyma sistemi, "Skyflash füzeleri" ile radar uyarı aygıtları ve "Tomodo • Skyshadow" adlı elektronik karıştırıcı üretiyor. İsveçli Ericsson şirketi ile İsveç silahlı kuvvetleri için "TR 8000" aygıtlannı üreten Marconi, ingiltere Arjantin savaşında kullanılan "Scof uydu haberfeşme s/stemı"hi de yapıp satıyor. Marconi, Türkiye'ye hafif nakliye uçağı satmak isteyen ispanyol şirketi "Casa" ile de füzelere takılacak radar sistemleri üretmek üzere ortak yatırımlar yapıyor Şirketin son yıllarda üzerinde çalıştığı sistemlerden biri de "Efa Avionik". Bu sistemin geliştirilmesi için Federal Almanya ile İspanya ve italya'da çeşitli şirketlerle ortaklık kuran Marconi, Türkiye'de de Sezai TürkeşFeyzi Akkaya, Havelsan, Profilo, ENKA ve Aselsan gibi şirketlerle "JointA/enture" denilen ortak yatırımlar yapmak istiyor. Marconi, Türkiye'de F16 uçakları için elektronik karşı koyma sistemi "Zeus", ihalesini kazandığı HF/SSB telsizleri, torpido uçakiarı, uzaktan kumandalı pilotsuz hava araçları ve F4 uçaklannın modernizasyonu gibi konularla ilgileniyor. Ayrıca askeri santral ihaleleriyle de. Irkçı Güney Afrika hükümetine "Tropospheric Scatter" sistemi satan İngiliz Marconi şirketinin en "sadık müşterisi" Suudi Arabistan krallığıdır. Marconi ile Suudi krallığı arasındaki komisyoncu da yakın ilgisini ülkemizden esirgemeyen Adnan Kaşıkçı'd\r. Ecevit, Kamu Iktisadi TeşekRize, Trabzon, Giresun, Ordu, küllerinin ürün ve hizmetlerinden Sınop, Amasya, Çorum, Tokat ve çoğunun fıyatlannın da başbakan Samsun il, ilçe yöneticilerinin kave yakın çevresi tarafından sap tıldığı toplantının açış konuşmatandığını vurgulayarak şunlan sını yapan Genel Başkan Erdal söyledi: İnonü, yerel seçimlerde SHP'nin "en büyük zaferle" çıkacağını be"Bu zihniyet, pazar ekonomilirterek "İddia ediyoruz ki bu iksi kurallannın işlemesine de engel lidar gidicidir. Sayın Özal, ilkoolmaktadır. Pazar ekonomisi işkul çocuklan gibi. Vatandaşhalleseydi elektrik tüketiminin son koylamasında kendisine hayır deaylardaki gibi düşmeye başlamadi. Seçimlerin zamanında yapılıp sı karşısında elektrik tarifelerinin yapılmayacağını anlaması için bir de düşmesi gerekirdi. Oysa tam halkoylaması gerekti" diye kolersine yükseldi. Yine pazar ekonuştu. Yerel seçimlerin vatandaşnomisi işleseydi, petrol fıyatlan ların beklediği fırsat olduğunu ve dünyada düşerken bizde de düşTürkiye'nin ANAP politikalarına nıeliydi, ama tersi oluyor. Çünkü dayanacak gücü kalmadığını, geiktidar adaletli bir vergi düzeniyleceğinin tehlikeye girdiğini anlalc kamu gelirlerini arttırmaya çatan İnönu, daha sonra gülerek kolışacak yerde, fiyatlara zam üzenuşmasını şöyle sürdürdü: rine zam getirerek borçlanma yolunu izlemektedir. Bu nedenle •'Görüyorsunuz ki artık pili bitANAP iktidan aruk Devlet sana ti, deniz de bitti, üstelik televizyi yaönmlannı kendi yapmayacak yondan da seslenemiyor artık. Za*zel sektörün vapmasını ten en bü>ük yanlışlık da bu. Bu sağlayacak' demektedir. Oysa iktidar vatandaşlara nasıl yaklaANAP iktidannda tasamıflar gö şabilir. Başından beri cendereye rülmemiş ölçüde kamu sektörüne aldılar. Halkıyla ala> eden saygıaktanldıgı ve kredi faizleri yüzde sız bir iktidar. Böyle alay eden, 130 gibi hiçbir ciddi sanayicinin halka saygısız bir iktidar Türkigöze alamayacağı duzeylere yük ye'ye bir daha gelıneyecekür." seldiği için özel sektörün de yatıÖzal'ın " k a n d ı r m a c a u nma hali kalmamıştır. Artık du aldatmacasının" örnekleri olarak nıst calışan holdingler bile Özal'dan şikâyele başladı." " C H P döneminde Türkiye'de demokrasi tüm işlevleri ile yürürken, ne Yunanistan'da ne de Bulgaristan'da ırkdaşlanmıza herbangi bir baskı söz konnsu ANKARA (Cumhuriyet Bürod e ğ i l d i " diyen Ecevit şöyie su) SEKA grevi ve grev sırasınsürdürdü: daki kâğıt karaborsacılığı konusunda Meclis araştırması açılma"Demokrasiye ara verildi. Hersı istendi. jey bu tarihten sonra başladı. SHP Kocaeli Milletvekili Ömer Komşulanmız baktılar ki artık Türkiye'de eskisi gibi demokrasi Türkçakal tarafından hazırlanan yok, bilakis kendi insan haklan araştırma önergesinde, Faysal Fina bile saygılı degil. Jivkof döne nans Kurumu'nun kâğıt ticaretiyle minde yapamadığı baskıyı ırktaş uğraştığı ve SEKA grevi öncesinlanmıza yapmaya başladı. Trak de büyuk ölçüde kâğıt stoku yapya'daki yurttaşlanmız da büyük tığı belirtilerek, grevin bu nedenbaskılar görüyor. Bütün bu bas le uzatıldığı iddialanna dikkat çekıların düzelmesi, demokrasinin kildi. 130 gün süren grev nedeniyle Türkiye'ye tekrar dönmesi ile 65 milyon dolarhk kâğıt ithalatı mümkiin. Türkiye'de bunu ger yapıldığı da kaydedilen araştırma çekleştirecek tek parti de sosyal önergesinde, şu görüşlere yer demokratik görüşünden hiçbir ta verildi: TİZ vermeyen DSP'dir." Konuşmasında SHP'yi ANAP'ın işbitlikçisi olmakla suçlayan Ecevit, " S H P siyaset tarihimizin en çirkin işbirlikçiliğini yapmışlır. Ve bugüne kadar da sürekli devam etmiştir. Başbakan Özal 'yasa gücünde kararname olanağını kötiiye kullanarak TBMM'nin yasama yetkisini gasp ederken fonlar yoluyla kamu barcaraalannın büyük bölümü TBMM denetiminden kaçırılırken bunlara seyirci kalan, Meclis içinde gereken tepkiyi ve direnişi gosleremeyen SHP, bu konuda da fiüen ANAP'ın işbirlikçisi durumundadır. DVP fazlası ile eskiyi batırlatıyor. Bunun için şansı yok. Yerel seçimler ülkemizi her yönüyle güç ve yoksul durumda bırakan bu partilerden kurtarmanın tam zamaıudır." Batı basını tek yanlı (Boştarufı 1. Sayfada) konudaki tutumunu sürdürmesinin dünya ve Ortadoğu için felaket doğuracagını" ıleri sürdü. ABD Başkanı George Bnsh, New York ve Kaliforniya'da önceki gün bazı yayınevlerine karşı girişilen saldınlar türündeki olayların en ağır şekilde cezalandınlacağı uyarlsında bulundu. • İran Parlamentosu tarafından önceki, gün alınan ve 12 kişilik Anayasayı Koruma Konseyi tarafından da onaylanan, "İngiltere ile diplomatik ilişkileri koparma" karannın uygulamaya girmesi için bir haftalık "geriye sayma" dönemi de başladı. Ancak İngiltere, iran'ın yaptığı "tavrını değiştirme" çağnsına rağmen bu tutumundan vazgeçmeyeceğini açıklamış bulunuyor. Bu kadar güçlü, bu kadar gelişmiş dev şirketin yurtiçinde ve dışında elbet, etkili temsilcileri bulunuyor. Bu etkili temsilciler, dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de "lobicilik" yapıp kendi ürünlerini pazarlamaya çalışıyorlar. Ayıp değil tabii; suç değil yaptıkları. Işleri ticaret, danışmanlık, komisyonculuk. Bu Marconi şirketinin, Londra'da oturan, bir ayağı Ankara^ daki Türkleri Türkler kadar tanıyan ingiliz danışmanı kim? Ve bu danışmanın Türkiye'deki yakınları ve bağlantıları kimler? Çokuluslu silah şirketleri ve bu şirketlerin temsilcileri. Silah ticaretine giren gazeteciler... Silah şirketlerine dama taşları gibi yerleştirilen emeklı generaller. Devlet ile sıcak ilişki kurmak için görevlendirilen gün görmüş diplomatlar. Yabancı büyükelçiliklerden çıkmayan silah şirket ortağı çevirmenler. Devlet destekli inşaat şirketlerinin kurdukları siyasal ilişkiler. Silah işine giren, eşleri "Papatya örgütü üyesi" müteahhitler ve MİT'ten ayrılmış kulakları kesik eski istihbaratçılar. Silah sanayiinin yeni hizmet sektörüdür bunlar. Silah sanayii, Türkiyetie yeni ve etkin bir "Pcwer Elits" üretti. Bu etkin ve seçkin çevre, her gün biraz daha güçleniyor. SEKA grevi niçin uzatıldı? Demirel: Haklamıdaıı gelinir Türkiye'nin henüz siyasi istikrarını bulamadığını söyleyen DYP Genel Başkanı Demirel, "Bir ülke her 10 senede bir siyasi kadrolannı biçiyorsa, mahalli idare kadrolannı da biçiyor demektir" dedi. İktidarm "Bizim dışımızdakilere oy verirseniz o beldeye yardım etmem" sözlerini "ham ve çiğ" sözler olarak niteleyen Demirel, "Eğer iktidar böyle diyorsa o seçimler hiç yapılmamalıdır"dedi ANKARA (AA) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin henüz siyasi istikran bulamadığını kaydederek, "Bir ülke her 10 senede bir siyasi kadrolannı biçiyorsa, her 10 senede bir mahalli idare kadrolannı da biçiyor demektir" dedi. huriyeti 60 senelik ömrü içinde bunu kazandıramamıştır." olagelmiştir" dedi. Türkiye'deki bunalımlardan muhtar kadrosunun bile zarar gördüğünü bildiren Demirel şöyle devam etti: "Devlet yonetimi piramit gibidir. İhtilaller • piramidin ucunu uçunınca, piramidin altı da dağılıyor. Türkiye'nin ilerlemesi için kaynağı bulacak olan siyasi kadrolardır. Bir memleketin kalkınması veya savunjnası başkalanna ihale edilemez. Ama ülke kendi içinden çıkardığı kadrolan zaman zaman biçiyorsa, önce kadro bakımından fukaralaşıyor, sonra bu halka yansıyor." Demirel bir soru üzerine, iktidarla yerei yönetimlerin farklı partilerden olmasının sorun yaratmayacağı görüşünde olduğunu bildirerek şunlan söyledi: "Yerel yönelirnlerde belediye başkanlanmn hükümet partisinin dışında olması, o beldeye zarar verecekse, o zaman yerel seçimleri yapmamak lazımdır. Çünkü seçimler birtakım adamları, beldelerin başına bela etmek için yapılmaz. Tam tersine. beldenin başına bela olan adamlan değiştirmek için yapılır. Eğer bir hükümet 'bizim dışımızdakilere oy verirseniz o beldeye yardım etmez' diyorsa seçimler yapılmamalıdır. Böyle diyen hükümet meşru olamaz. İktidann gücü de halkın iradesini cezalandırmaya yetmez." Demirel bu sozleri "ham ve çiğ" sözler olarak niteleyerek, "Eğer bir ülkenin halkı, haksızlığa ve eşitsizliğe razı olmuşsa o halk kul olmuşlur. Ben halkın buna razı olmayacağına inanıyorum. Halk neyin hakkından gelmedi ki onların hakkından gelmesin" diye konuştu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi İnal Batu, dün Ankara'd a düzerüedıgi haftalık basın brifinginde, hem Avrupa ulkeleri hem de tran'ın Salman Rüşdü'nün kitabıyla ilgili olarak Türkiye nezdinde girişimlerde bulunduklarını doğruladı. Batu, her iki tarafın da görüşlerini bildirdiklerini söyledi. Batu, Türkiye'nin tutumunda bir değişikiik olmadıgını da kaydederek daha önce Dışişleri Bakanı Mesut Yılrnaz tarafından yapıian açıklamayı tekrarlarken, "Biz gerek bu kitabın yazılmış olmasım, gerek bu kitabın yarattığı siyasi komplikasvonları üzüntüyle karşıladığımızı bildirmekle yetiniyoruz" dedi. Diyanet İşleri Başkanhğı'nın söz konusu kitabı incelemeye başladığını kaydeden Batu, "Batılı ülkelerden Türkiye'nin Tahran'daki büyüLondra muhabirimiz Edip Emil geri çekmesi için bir taÖymen'in haberine göre îngiltelep geldi ı re Başbakanı Margaret Thatcher önceki gün Avam Kamarası'nda nıtladı: "Hayır, Türkiye bu konudaki yaptığı konuşmada, "Fikir ve ifade özgürlüğüne kimsenin kararlannı kendisi verir. Büyükelkarışamayacağını" tekrarladı. çimiz görev başındadır. Böyle bir Thatcher, "Birtakım insanlann şey de düşünulmüş değildir. Biz bizim vatandaşımızı öldürmek sadece bu komplikas) onlan üzünamacıyla kendi vatandaşlannı az tüyle karşılıyoruz. Kanaatimiz mettirmesine izin veremeyiz" şek odur ki bu iş çok büyütülmüşlindeki görüşunu Avam Kamara tür." sı'nda da savundu. İngiltere'de yayımlanan Independent Gazetesi'nde dün yer alan bir yorumda ise Salman Rüşdü'nün daha önce Bayan Thatcher'ı hedef alan ve kendisinden "Bayan İşkence" diye söz eden yazılar yazdığıru, ancak buna rağmen kitabın İngiltere'de serbestçe yayımlanabiidiği vurgulandı. Ingiltere'den önceki gece aynlan İran Maslahatgüzan Muhammed Basti de ülkesine dönerken BBC televizyonuna verdiği demeçte, "İngiltere'nin tutumunu sürdürmesi dünya ve Ortadoğu için felaket doğunır" dedi. Muhammed Basti, dini lider Ayetullah Humeyni tarafından verilen ölüm fetvasının hâlâ geçerli olduğunu da vurgularken, "Bu ilahi bir emirdir, yeryüzündeki kimsenin onu değiştirebileceğini sanmıyorum" dedi. Arap "Greve tekaddüm eden günierde hükümetin kâğıt ithalatından alınan gümrük vergilerini sıfırlama sonucunda Yuda Leon Gülzari, Gabriel Abut, Vitali Abut ve Soli Hasan adlı kişilerin Şimşek Ticaret ve Epomit İnşaat Ticaret adlannda paravaıı şirketler kurarak DPT'den ihraç teşvik belgesi aldıklan, ithal ettikleri kâğıtlan işledikten sonra ihraç etmeyip iç piyasada karaborsa fıyatla satıp 200 milyar liraya varan vurgun vurdukları bilinmektedir. Yine MİT Müstesarlıgı antetli kâğıtlar ile basına bilgi aktaran bir kamu görevlisinin, 'Bu bilgileri Sayın Kenan Evren'e, Turgut Özal'a, Necip Torumtay'a, MİT Müsteşan'na verdik, ne hikmetse hasıraltı oldu' diye başlayan mektobunda, Ahmet Özal'ın Faysal Finans Kurumunun hissedan olduğu bildirilmektedir." Türkiye'de cumhuriyetten önceki dönemlerde muhtar ve ihtiyar heyetinin seçimle işbaşına geldiğini kaydeden Demirel, " D e mokrasi muhtar seçimiyle başlar. Demirel, "Yerel Yönetimler Bu demokratik olay Türk köylüKunıltayı"nda yaptığı konuşma siinde uzun zamandan beri da, Türkiye'nin yerel yönetimlerin hakkım veremediğini ifade ederek şunlan söyledi: "Bu biraz da örf ve âdet raeselesidir. Bunu da siyasi rejim yerleştirir. Siyasi rejim istikrar içindeyse, bu yerleşir. Türkiye Cum i i r i m , Ö f k e m v e U m u d um (Baştarafı 1. Sayfada) gılanır. Aynı din adamı, şeriata göre Müslümanlığa ihanet edenin cezasının ölüm olduğunu, ancak Salman Rüşdü olayında iki noktanın dikkate alınması gerektiğini söyledi: Önce, Salman Rüşdü'ye pişman olması için fırsat tanınmalı ve hakkında karar verme•ye yetkili bir otorite bulunmalı. Ama Şii din adamlarına göre bu otorite, İran'ın dini liderliği. Şeyh Ali Yasin'e göre Ayetullah Humeyni'nin Rüşdü hakkında karar verme yetkisi var ve Müslümanlann bu karara uyması gerekiyor. Lübnan'daki Şiilerin dini lideri Şeyh Seyid Muhammed Fadlallah, Humeyni'nin ölüm karannı destekliyor. İran'a yaptığı üç haftalık ziyaretten sonra geçen hafta Beyrut'a dönen Fadlallah'a göre Humeyni, yumuşak davranmanm İslam'a karşı hakaretleri arttırabileceğini düşünerek Rüşdü hakkında bu denli sert bir karar verdi. Fadlallah şöyle dedi: "Humeyni, bir tür şok tedavisi yaptı. Bu tedavinin yaran da oldu. Birçok islam ulkesi, Şeytan Ayetleri'ni yasakladı." Rüşdü olayı, Lübnan'daki 15 yabancı rehinenin durumunu da olumsuz yönde etkiledi. Pazar günü yabancıları kaçıranlann adına telefon ettiğini söyleyen kimliği belirsiz bir kişi, Rüşdü olayından sonra rehineleri serbest bırakmaya karar verdiklerini ve rehinelerin kaderinin Ayetullah Humeyni tarafından saptanacağını söyledi. Müslümanların, Salman Rüşdü'ye karşı duyduklan öfke, Arap ülkelerini sonunda bu konuda bir tavır almaya zorlayacaktır. Arap liderleri bir yandan kendi kamuoylarının tepkisini gözardı edemezler. Öte yandan da Humeyninin karannı desteklevemezler. Şiiri kendi sesiyle dinlemek YEFAT VE BAŞSAĞUĞI Şirketimizin Genel Müdürü Sayın Zeki Döşlüoğlu'nun anneleri, muhterem hanımefendi ahmed Bush'un tepkisi Uzakdoğu gezisini tamamlayarak önceki gece ülkesine dönen ABD Başkanı George Bush da New York ve Kaliforniya'da meydana gelen iki olaya değinerek sert tepki gösterdi. New York'ta bir gazete bürosu ile Kaliforniya'da iki kitabevine "Şeytan Ayetleri" olayıyla ilgili yangın bombası atılmasını kınayan Bush, " B u tür şiddet olaylarına, kanunun izin verdiği en sert şekilde karşı konulacaktır" dedi. AH'ninhaberinegöre Pakistan İslam Curnhuriyeti de dün aldığı bir kararla, Şeytan Ayetleri'nin İngiliz yazarı Salman Rüşdü'nün bu ülkeye girişini yasakladı. Afrika ülkelerinden, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Senegal ile Hıristiyan nüfuslu, ancak Müslüman bir azınlığa sahip olan Kenya da Şeytan Ayetleri kitabının ülkeye girişini ve basımını yasakladılar. HACER DÖŞLÜOĞLU 28 Şubat 1989 salı günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 2 Mart 1989 Perşembe (bugün) günü Bursa Ulucamii'nde öğle namazını müteakip toprağa verilecektir. Yakınlarına başsağlığı, merhumeye Allah'tan rahmet dileriz. YATIRIM FİNANSMAN ANONİM ŞİRKETİ "Hasretinden prangalar eskittim" P I a k v e k a s e t i ç ı k t ı M u z i k v e k i t a b e v l e r i n d e arif SAL TUK PLAK VE KASETCIUK SAN VE nCARETLTD STI I İ I C 6 Blok No 65/7 Unkapanı / Islanbul feKlon 513 73 69
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle