27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 1989 CUMHURİYET/13 Denizi görünce İsrail'in Tel Aviy kentinde önceki gun hava, alışılmamış biçimde ısmınca, mayosunu kapan plajlara koştu. Yanında mayosu olmayan fotoğraftaki genç kız ise dayanamayarak, elbisesi ile denize girdi. (Fotoğraf: AP) AIESEC toplantısı Türkiye'de İstanbul Haber Servisi Uluslararası Oğrenci Kuruluşu AIESEC'm (İktisadi veTicari tlimler Talebeleri Staj Komitesi) en önemli toplantısı olan ENALDS (Avrupa, Kuzey Amerika Liderlik Geliştirme Semineri), 1925 mart tarihleri arasında Türkiye'de yapılacak. Organizasyonunu TürkAIESEC'in üstlendiği, 30'un üzerinde ülkeden 350 üniversite öğrencisinin katıhmıyla Çeşme'de gerçekleştirilecek olan ENALDS'ın amaçları arasında "Bölge içindeki ülkelerin ekonomik ve sosyal konumlannın ülke bütünündeki gelişmelerin, gelecegin iş ve devlet adamlan olacak üniversite ögrencilerine aktanmlarını sağlamak, ileride karşılaşabilecekleri sorunlançözümlemek" yeralıyor. Antalya'da Gazetecilîk Odülleri i K l s a bir sure önce ken~ l sj d e anne olan York duşesi Sarah Fergusson, şu sıralarda bütun zamanını çocuklara ayırmaya başladı. Fergie, önceki gün bir çocuk yuvasını ziyaret etti. 2 yaşındaki Tabatha Ganfield ile bir süre sohbet eden düşes, çok mutlu görunuyordu. (Fotoğraf: Reuter) ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nin 1988 Gazetecilik Başan Ödülü Yanşması sonuçlandı. Haber dalında Mevlöt Yeoi (Bulvar3 Almanın acı sonu), Mustafa Nuri Aioğlu (MilliyetFırında ölüm), Sabahattin Atmaca (AAMeis'e kolay kaçış), incelemearaştırmaröportaj dalında Bülent Ecevit (CumhuriyetKardelen yağması), Hüseyin Demir (hhaTürkçe bilmeyen Türk askeri), fotoğraf ve foto röportaj dalında Ömer Faruk Güder (hhaÜstsüzlere alıştık), Vedal Özkeleş (MilliyetDenktaş'ın tatili), Yusuf Demir (hhaUzayh bebek), spor yazılan dalında Ali Buldu (Yeni İleriGüreşçinin kaderi), güncel yazılar dalında Abdülkadir Kalender (Yeni İleri), Cevat Alp (Ekspres). Gelecegin modacılarından biri olmaya aday 20 yasındaki öğrenci Patricia Grant Napoıyon tarzı giysılere meraklı. Patricia Sue Heemstra adlı model tarafmdan sergilenen bu giysiyle Ingıltere'de düzenlenen bir yarışmada büyuk ödülü kazanmayı umuyor. (Fotoğraf: AP) Napolyon'a modacı ilgisi HABERLFRtN DEVAMI (Baftarafi I. Sayfada) renci, poiıs taratmdan dağıtıldı. Olayda 3'ü kadın 9 kişi gözaltına alındı. YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramacı ise Üniversitelerarası (Baştarafı 1. Sayfada) Kurul toplantısına girmeden önce 'ortadirek' edebiyattnı benimse konuyla ilgili olarak gazetecimişti. Bir bakıma Amerikan kö lerin sorularını yanıtlarken, " P o kenli siyasai yaklaşıma göre, lis üniversiteye suç ve suçluyu izlemek için girebilir" dedi. OLAYLARIN Öğrencipolis yine çatıştı ARDBNDAKI GERCEK toplumun dengelerini sağlayan, buyük zenginlerin zenginlikleri Önceki gün gözaltına alınanlani meşrulaştıran ve göze bat rın 20'si dışındakiler emniyetçe maktan kurtaran, gelir düzeyi serbest bırakılırken, İstanbul'daki yeterli orta smıfya da ortadirekçeşitli ünivershelerde dün çıkabitir. Orta katmanlann ağırlığı, lecek olaylara karşı olağanüstü zenginlerle yoksullar arasmdaönlemler alındığı gözlendi. ki çelişkinin uçurumunu bir öl OKM'nin kapatılması konuçüde doldurabildi rni, hem top sunda başlayan ve dün Yıldız'da lumsal dengeyi sağlar hem tuttt yüzü aşkın öğrencinin tartaklanacu iktidarm tabanmı oluşturur. rak gözaltına alınmasıyla yoğunSayın özal bu amaçla ortadire laşan gergin ortam dün de devam ği guçlendirmeyi hedef bel etti. Öğle saatlerinde, yaklaşık 30 kişilik bir grup, İstanbul Valiliği lemişti. Önünde toplandı. Grup buvada Ancak yüksek enflasyon or polisin müdahalesiyle karşılaştı. tadireği yiyip bitirince, ANAP Polis, "Kahrolsun faşizm", bu deyimi ağzına almaz oldu. "Üniversitelerde polisidare işbirGerçekten de bes yıllık Özal ligine son" diye sloganlar atarak yönetiminde ortadirek yok ol Cağaloğlu'na doğru dağılmaya muştur; Türkiye büyük zengin başlayan grubun üzerine yürüdü lerle yoksullar ülkesine döniiş ve yakaladıklannı gözaltına almamektedir ve bu dönüşümün si ya başladı. Olaylar nedeniyle trafik tamamen kesildi. Protestocuyasal faturası ağır olabilir. Mutfak enflasyonunun şubat ların, yakalanan arkadaşlannı aymda yaklaşık yüzde 9'a tır kurtarmak için zaman zaman mümanması tehlikeli bir göstergecadele ettikleri gözlenirken, dağıdir." Bu gıdişatın piyasadaki lan grup tekrar valilik önünde durgunlukla birlikte sürdüğü de toplanmaya başladı ve yeniden polisle karşılaştı. Yaklaşık 1520 unutulmamalıdır. dakika kadar süren olaylar, çevMutfak, bir iktidarm siyasai re binalardakilerin de tepkisine yazgısmm belirlendiği yerdir. yol açtı. Olaylar sırasında aralaÖyle görünüyor ki Özal yöneti nnda kadınların da bulunduğu bir mine ilişkin karar da mutfakta grup, polisle tartışırken, sokak verilecek... arasından kaçanların polisleri taş• •• ladıklan görüldü. Atılan taşlar nedeniyle başından yaralanan bir sivil, tedavi için hastaneye kaldırıldı. Olaylarda 3'ü kadın olmak üzere gözaltına ahnan 9 kişiden adlarını tespit ettiklerimiz şunlar: Falma Ögenir, Zcynep Bektaş, Neriman Gülsevil, Okay L'zun ve soyadların: tespit edemediğimiz Meltem ile Yunus. Ankara'da öğrenci dernekleri temsilcileri dün düzenledikleri basın toplantısında, önceki gün Yıldız Üniversitesi'nde sorunlarını iletmek için rektöıle konuşmak isteyen öğrencilerin polisin silahlı müdahalesi ile karşılaşmalannı kınadılar. Öğrenci dernekleri tenısilcilerince düzenlenen basın toplantısına katılan lnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi Başkanı Muzaffer tlhan Erdost da öğrencilerin keyfı olarak polisçe gözaltına alındığını öne sürdü. Sosyalist Parti Genel SekreterHği'nden yapılan açıklamada ise son günlerde emniyet kuvvetlerinin üniversite gençliğine yönelik saldırı ve tertiplerinin arttığı belirtilerek, "Özal iktidan, yerel seçimlere dogru giderken devlet teröriinii arttırarak demokratik giiçleri siyaset alanında etkisizleştirraeye çalışmaktadır" denildi. Dün DGM'deki duruşmaları sonrasında serbest bırakılması sonrasında tekrar gözaltına alınan ve kısa bir süre sonra kefaletle sahverikn OKM işletmecisi Çetin Yılmaz hakkında, OKM'nin kapatılmasıyla ilgili düzenlediği basın toplantısı nedeniyle savcılık soruşturması başiatıldığı öğrenil di. Çetin Yılmaz'ın bu nedenle İstanbul Cumhuriyet Savcıhğı'nca ifadesi alınacak. Öte yandan Yıldız Üniversitesi'nde önceki gün meydana gelen olaylardan sonra gözaltına alınan öğrencilerden 20'si dışında hepsi salıverildi. Konuyla ilgili olarak kendisi ile görüştüğumüz İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Güven Şahin, son günlerde meydana gelen olayların "birtakım örgütlerin" kışkırtması olduğunu söyledi. yÖK Başkanı Prof. Doğramacı son günlerde Yıldız Üniversitesi'nde meydana gelen polis öğrenci çatışmalanyla ilgili sorular üzerine şunlan söyledi: "tlniversiteler özerktir. Her iiniversite kendi bünyesinde meydana gelen olayla ilgili kararlan kendisi verir. Çok az bir öğrenci grubu çeşitli isteMerde bulunmuştnr. Ancak bu öğrenciler üniversite rektöriinün \erdiği randevuya gelmemişlerdir. Buna karşın pankartlar asıp rektörtüğe yüriıyüş yapmışlardır. Tamamen yasadışı olarak görevli emniyet ku>vetlerini tartaklamışlardır. Bu büyük suçtur." Doğramacı genelde öğrencileri suçladığı açıklamasında ayrıca Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel'le de öğrenci olaylan konusunda ters düştü. Güzel öğrencilerin yürüyüşü sırasında havaya ateş açan polisi kınamıştı. Ancak Doğramacı polisi "kınamadıgını" söyledi. Bakanla ters düştüğünün hatırlatılması üzerine Doğramacı şöyle konuştu: "Ben kınamıyorura. Daha önceki anayasamızda da olduğu gibi polis suç ve suçluyu izlemek için üniversiteye girebilir. Bu şimdiki anayasamızda da var. Polisin bu izleme sırasında izin alma zanıreti yoktur can güvenliğini sağlamak için polis üniversiteye elbette ki silahıyla da girebilir. Ben böyle bir kınamaya gitmiyorum." Ankarada SHPye soruşturma Cumhuriyet Başsavalığı 23 şubatta Ankara'da "şehir turu" yapan SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, Genel Sekreter Deniz Baykal, 11 Başkanı Uğur Celasun, anakent belediye başkan adayı Murat Karayalçın hakkında "izinsiz gösteri" yapmak iddiasıyla soruşturma açtı. ANKARA (UBA) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Genel Sekreter Deniz Baykal, Ankara tl Başkanı Uğur Celasun, Anakent Belediye Başkan adayı Murat Karayalçın ve bazı ilçe adayları hakkında izinsiz gösteri yapmak iddiasıyla soruşturma açtı. 23 şubat günü Ankara'da "şehir turu" yapan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Genel Sekreter Deniz Baykal ve diğer ilgililer hakkında, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefetten soruşturma açıldı. Başsavcılık, İnönü, Baykal ve diğer parlamenterlerin dokunulmazhklan olduğu için bunlarla ilgili başvuruyu, gereği yapılması istemiyle, hakkında, valilikle emniyet mü Adalet Bakanhğı aracılığıyia TBMM Başkanlığı'na iletti. Bir dürlüğü izinsiz gösteri yapıldığı yetkili, diğer SHP'lilerle ilgili olagerekçesiyle savcılığa başvurdu. rak soruşturmanm sürdürüldüğuBaşvuru üzerine Şehir Turu Ternü ve ifade alınması işlemine baştip Komitesi Başkanı ll Başkam landığını söyledi. Uğur Celasun, Tertip Komitesi üyeleri, tura katılan anakent adatfadelerin tamamlanması, valiyı Murat Karayalçın ile Çankaya lik ve emniyet müdürlüğünün adayı Doğan Taşdelen, Mamak sunduğu belgelerin incelenmesinadayı Selahattin Öcal, Keçiören den sonra dava açılmasına karar adayı Hamza Kırmızı, Altındağ verilirse, SHP'liler bir yıldan aşaadayı Ali Rıza Koç, Yenimahalle ğı olmamak üzere hapis cezası isadayı Abdurrahman Ogultürk temiyle yargılanacaklar. Üruö davası yanttı Dantştay'da Damştay 10. Daire Başkanı Kaya, Başbakanhğın duruşma sonrasında alınan ara karar doğrultusunda istenilen bilgi ve belgeleri göndermediğini söyledi.' IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA kuk mantığına aykırıdır. Seçmen rulardan bir örnek vererek işin iç kütüklerinin tanziminin sağlıklı yüzünü açıklamaya çalışalım: olması sadece muhtarların so• 26 Mart 1989 tarihinde ya rumlulük anlayışının ölçüsüne pılacak yerel seçimlerie ilgili seç terk edilmiştir. Türkiye gerçeklemen kütüklerinin askıya çıkarıl rinde bu ölçümün bizi nereye gömast ile birlikte güncelleştirilmesi türeceğini takdirlerinize sunmak ve seçmen kütüklerine itirazlar istiyoruz. Yazım süresi bittikten 15 Şubat 1989 günü saat sonra bir gün bile inceteme ve itiraz süresi tanınmamış olması ise 17.00'de sona erdirilmiştir. • Bu süre içerisinde (915 şu ilerde ne derece dürüst olduğu bat arası) muhtartık bölgelerinde konusunda bu seçimleri tartışıeski yazım seçmen kütüklerini labilir seçimler haline getirebilir. • Bütün bu nedenlerle henüz incelemek ve varsa itirazlan yapmak mümkün olmuştur. Ancak zaman varken ''güncelleştirme güncelleştirme nedeniyle yeni nedeniyle ilkden ve naklen yazıyazılan veya naklen yazılan seç lan seçmen listelerinin makul bir menlerin yazım süresi ve itiraz süre içinde askıya çtkarılması, sisüresi aynı gün aynı saatte (15 yasi partilere lıstelerin verilmesi Şubat 1989 saat 17.00) sona ve en az üç günlük bir itiraz süermiştir. Bunun sonucu olarak resinin tanınması için seçim takseçmen kütüğüne ilk defa yazı viminde gerekli değişikliğin yalanlar ile naklen yazılanları ince pılması. YSK'ya başvuru dilekçelerinlemek ve itiraz etmek imkânı ortadan kaldırılmıştır. Cevremizde den çıkan sonuçta, güncelleştiryaptığımız araştırmalarda bir ki meyle toplam seçmen sayısında şinin birden fazla sandıkta seç yüzde 6'lık bir yeni seçmen artımen kaydını yaptırdığını, özellik şı ortaya çıkıyor. Özellıkle yazlıkçılann bulundule belediye seçimi yapılacak yerlere o belediye hududunda otur ğu kıyı kesimleriyle, Ege'nin pek madığı halde ilkden veya naklen çok yerleşim birimterinde salt kayıt yaptıranlar olduğunu öğre muhtarların sorumluluk anlayışıniyoruz. Şehirler ve köyler arası na bırakılan bir yöntemle. köylerseçmen alışverişi yapılmıştır. Ya de bulunan seçmenlerin iki ayrı zımlar şu anda bile siyasi parti sandıkta oy kullanacakları başlere verilmemektedir. Türkiye'de vuru dilekçelerinden anlaşılıyor. demokrasinin yaşamı dürüst se SHP Çivril İlçe Başkanı Av. çimlere bağlıdır. Dürüst ve taraf Hakkı Aslan, gerçek dışı yazımsız seçim ise siyasi partilerin gö la ilgili tüm SHP örgütlerine gönrebildiği, inceleyebildiği, gereki derdiği yazıda şöyle diyor: yorsa itiraz edebildiği sağlıklı "Seçmen kütüklerinin güncelseçmen kütüğü tanzımine bağ leştirilmesiyle ilgili olmak üzere hazırladığım ekteki dilekçeyi lıdır. • Şu anda güncelleştirme se okuyup uygun görürseniz, lütfen bebiyle yaklaşık toplam seçmen Yüksek Seçim Kurulu Başkanlısayısının yüzde 6 veya yüzde ğı'na acilen gönderin. 7'si civarında bir yeni yazım ger Yazım ve itiraz süresinin aynı çekteşmiştir. Bu rakam Türkiye' anda bitmesi (ve bundan faydade siyasi iktidarları değiştirebile lanarak ANAP teşkilatı tarafıncek kadar önemlidir. Fakat ma dan seçmen kütükleri üzerinde alesef bu yeni yazılan seçmen oynanan oyun) Türkiye'de her kitlesinin yazımı, siyasi partilere seçim için bir seçim kanunu moaçık olmadan gerçekleşmiştir. delinin en son ve en tehlikeli ataYazım ve itiraz süresinin aynı ğıdır. Kendi ilçemde güçlükle tegün aynı saatte sona ermesi hu min edebildiğim birkaç sandıkta (Baftarafi 1. Sayfada) Genel grev gibi (Baftarafi 1. Sayfada) bir araya gelerek, bu aşamadau sonra yürütülecek tutumu belirleyecekler. Türklş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Orhan Balaban, 10 marttan sonra da uyuşmazlıklann ve grev kararlannın devam edeceğini vurgulayarak, 1989 yıhnda toplam 600 bin işçinin sözleşmesinin yenileneceğini anımsattı ve şunlan söyledi: "Türklş'in belirlediği bu takvimin yürümesi lazım. Bu takvimin yfirümemesi hali, yurutmeyenleri zor duruma sokar. Bunu bozmak isteyenler çıkabilir, ama bozraa imkânları yoktur. Bunu bozanlar, çok agır hesap verme dunımunda kalırlar. Bu birliktelik devam etmelidir, ettirilmeUdir. Kimsenin de bunu, eften, püften j bahaneleıie bozmaya yeltenecegi• ' ni sanmıyonım. Çok ağır bir yüknmlulük altına girerier, bir kişi 'Ben ayrıldım' dedi diye, ötekiler de 'Bu iş bozuldu' diyemezler. Genel grev teraneleriyle gidenler vardı. Bu yasal genel grevdir, yasal genel grevi yapmayanlar, genel greve hazuianmasınlar o zaman. Bu 600 bin işçi; genel grev demektir." Türklş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu da, Devlet Bakanı Kâzım Oksay'ın "35 oy için, işçiye fazla para »erflmeyecegi" yolundaki sözlerine değinerek, şu görüşlere yer verdi: "Sayın Oksay'ın bu sözleri hükümeti ne kadar bağlıyor bilmiyorum. Konuya, 'Yaparsa yapsınlar grevlerini, biz politikamızı mı değiştireceğiz' gibi bakabilirler. Benim hissettiğim, siyasai iktidar, uygulama aşamasına gelmeden, uygulama başlamadan belki de bu işin ciddiyetini pek kavrayabilmiş degil. Yani 'Türklş sendikalan her zaman böyle yaparlar, ama sonra bir şey çıkmaz' gibi bir havanın içindeler belki de. Burada, hakka saygı duymak önemlidir. Sen enflasyonu alıp götüriiyorsun, ondan sonra da işçilere enflasyonun yansı kadar ücret zammı veriyorsun. tşçiler de haklı olarak 'Daha fazlasını istiyoruz' dedikleri zaman da, 'Efendim biz bu işleri rey için yapmıyoruz' diyorsun. Eğer Sayın Oksay'ın düşüncesi siyasai iktidann düşüncesiyse, iktidar, otaya hâlâ gerçekdışı degerlendirmeyle bakıyor demektir. Bu da, bize geri adım attırmaz, aksine işimizi hızlandırır. Olayın üzerine daha kararlı gitmemizi teşvik eder. " ve diğer mali haklar ile ilgili görüşmelerin, işçi sendikaları tarafından bilinerek ve istenilerek geciktirildiğini ileri sürduler. Bu bildiride, Türklş üyesi sendikaların genel kurullannın bu yıl içinde yapılacağı kaydedılerek, TürkJş içinde bir huzursuz ortam bulunduğu, emekli sendikacılann ise mesleği bırakmak zorunda kalacakları kaydedildi. işçi sendikaları arasmdaki rekabetin sözleşmelerin bitmesini geciktirdiği ifade edilen ortak bildiride, Türkfş'in kamu kesimi sözleşmeleri koordinasyon kurulunun karar üretmediği için sözleşme görüşmelerinin tıkandığı kaydedildi. Kamu işverenlerinin bildirisinde şu görüşlere yer verildi: "Tiirklş'in koordinasyon kurulu. toplu iş sözleşmelerinin sonuçlanmasına izin vermiyorsa, bu kendilerine ait bir tercihtir. Ancak, toplu iş sözleşmelerini bitirmeyerek işyerlerinde topluca greve çıkma gibi bir temayülleri varsa, bu kanunumuzun temel esprisine uygun olmadığı gibi işçilerimizin yeni hak ve menfaatlerinin geciktirilmesinden başka sonuç yaratmayacaktır." henuz netlik kazanmadığı için sürüncemede kaldığı ifade edildi. Türklş açıklamasında şöyle denildi: "28 işkolunda, 387 işyeri ve işletmeyi ve yaklaşık 600 bin işçiyi kapsayan toplu is sözlesmelerinde işçilerin ne istedigi, her iş yeri ve ber işletme bakımından bellidir. Ne var ki, kamu işveren sendikalan, hiçbir karşı teklif getirmemek suretiyle hafife aldığı yüzbinlerce işçinin sözleşme görüşmeleriyle ilgilenmek yerine, aldıgı talimatla gerçek dışı demeçlerle işi idare etmektedir. Bizim tekliflerimiz net ve beılidir. Belli olmayan Özal'ın tutumudur. Mahalli seçimler oncesinde geçmiş yıllarda yaptığını tekrarlamanın kendisine neye mal olacagını hesaplama çabasında olan Sayın Özal, büyük bir olasılıkla mahalli secimleri atlatmayı planlamakta*r." Açıklamada, kimi sendikacılann mesleği bırakmak zorunda kalabileceği, bu yiizden de sözleşme göruşmelerini çıkmaza sürükledikleri yolundaki iddianın tümüyle hayal ürünü olduğu belirtildi ve şöyle devam edildi: "Sözleşme görüşmelerinde yaşanan çıkmazların aşılabilmesi için önce, özal hükümeti, 1989 yılı içinde 600 bin dolayında kamu işçisinin katlanılmaz ekonomik sıkıntısını nasıl ortadan kaldıracağını, enflasyonun erittiği ücret düzeyini nasıl yaşama ücreti diizeyine getireceğini ortaya koymalıdtr. İşçiye karşı kurdurulan kamu sendikalanna enıirle gerçek dışı demeçler verdirmek hiçbir sorunu halletmeyecektir." Sözerfden fakire yardım formülü tstanbul Haber Servisi SHP İstanbul anakent belediye başkan adayı Prof. Dr. Nurettin Sözen, "Onlar holdiııglere ve yabancı şirketlere büyük kârlar sağlamasını, biz fakir fukaraya nasıl yardım yapılacağını biliriz" dedi. SHP Eminönü ilçesi parti lokalinin açılışma katılan Prof. Dr. Nurettin Sözen burada yaptığı k o nuşmada "ANAP'lı belediye başkanı programımızdaki bedava su, bedava süt, bedava ekmek konusuna değinerek, bunlan nasıl yapacağımızı soruyor. Kısaca açıklayayını" diyerek şunlan söyledi: "01 yaş içerisinde İstanbulda yaşayan bebeklerin sayısı saplamalanmıza göre 100 bin civarıııdadır. Bunlann bir bölumü de sağlıklı beslenme koşullanna göre sül ihtiyacı içindedir. Bu sayının yansının da ihtiyaç sahibi aileler olacagını hesapladık. Bunlan n , belediyemizin çıkaracağı formlan doldurarak başvurmalan halinde ilçe belediyelerinde devreye sokulmasıyla her gün bir litre süt almasını sağlayacağız." yeniden ve naklen yazılanların 15 Şubat 1989'da saat 16.00 sıralarındaki seçmen listesıni inceleyip saat 16.50'de yaptığım itiraz sonucunda, itiraz ettiğim 21 kişiden 9 tanesinin yakın bir köyde oturdukları halde ilçe belediyesinde bir sandığa yazıldıklarını, 6 tanesinin yörede hıç tanınmayan, hatta ikâmet ilmühaberi veren muhtann bile tanımadığı kişiler olduğu ilçe seçim kurulunca tespit edilmiştir. Bu konuda ilçe seçim kurulunun verdiği karar elimdedir. Yeni yazımlar toplam seçmenin enaz yüzde 6'sını oluşturuyor. Bunun için de gerçek dışı yazım yüzde 2 bile olsa Türkiye için bunun ne anlama geldiğini takdir edersiniz." Yeniden ve naklen yazımların itiraz süresi aynı gün başlayıp aynı gün bittiği için siyasai partiler gerekli inceleme ve itiraz haklarını kullanamıyorlar. ANAP örgütlerinin, muhtarlarla yaptıklan bu işbirliği karşısında da YSK'ya binlerce başvuru yapılıydr. Bakalım sonuç ne olacak? ANKARA (AA) Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Necdet Üruğ'un başbakanlık aleyhine açtığı 200 milyon liralık tazminat davasında, Danıştay'ın ara kararla istedigi bilgi ve belgeler için başbakanhğın cevap gönderdiği öğrenildi. Danışıay 10. Daire Başkanı Şerafeltin Kaya, başbakanhğın duruşma sonrasında alınan ara karar doğrultusunda istenen bilgi ve belgeleri göndermediğini söyleyerek, "Başbakanlık bize gönderdigi cevapta sadece raporda adı geçen kişiler hakkında açılan soruşturmanın surdüğünü belirtmekle yetinmîş" dedi. Davada karar aşamasına geliııdiğini de ifade eden Kaya, "En yakın zamanda, karannua verecegiz" diye konuştu. Üruğ, 1988 mayıs ayında açtığı davada, kamuoyunda "MİT Raporu" olarak bilinen ve bazı basın organlarında yayımlanan belgede, kişilik haklarınm ağır saldırıya uğradığı gerekçesiyle, başbakanlık aleyhine 200 milyon lira manevi tazminata karar verilmesini istemişti. Yasa gereği, tarafların kullandığı ikişer cevap hakkından sonra 17 şubatta duruşma yapıimış, 10. Dairesi başbakanlıktan, konuyla ilgili belge varsa bunlann istenmesine ve raporda adı geçen bazı görevliler hakkında sürdüruldüğü bildirilen soruşturmanın hangi aşamada olduğunun sorulmasına karar vermişti. Türkİş'in tepkisi Kamu işverenlerinin bu ortak bildirisi karşısında Türklş Yönetim Kurulu dün bir açıklama yaparak, kamu işveren sendikalarına talimatla gerçek dışı demeç verdiren hükümelin toplu sözleşmeleri çıkmaza soktuğu göruşünü savundu. Türklş'in açıklamasında, sözleşme görüşmelerinde, hükümetin işçi ücretlerine ve sosyal yardımlara ilişkin görüşleri VEFAT FERDA SOMAY (Enıekli SüvariOrdudonatım Albay} Dünyadaki yaşamı 28 Şubat 1989 günü bitti. 2 Mart 1989 perşembe (bugün) öğle namazından sonra Kadıköy Selimiye Camisi'nden ahnıp Karacaahmet'te sonsuzluk uykusuna bırakılacak. AİLESİ (Baştarafı 1. Sayfada) ANAP'ta hedef TRT tü örtülü bir biçimde TRT Genel Müdürü Cem Duna'yı suçlarken, ANAP Genel Başkan Yardımcılarından Halil Şıvgın, önceki gece 1. Kanal'da yayımlanan "Bird" adlı fılm nedeniyle TV yönetimini eleştirdi. Şıvgın, filmin birçok sahnesinin kesildiğini hatırlatarak, "Yayımlanan film basında tarif edildiği gibi değildi. Belli ki bu sahneler kesilmiş" dedi. ANAP'ın hareketçimuhafazakâr eğilimi içinde yer alan milletvekilleri, TRT sorununu seçim sonrası yeniden gündeme getirme karan aldılar. Daha önce TRT'deki kadrolaşma ve izlenen yayın politikasıyla ilgili Devlet Bakanı Adnan Kahveci'yi eleştiren bir önerge hazırlayan tstanbul Milletvekili Ercüment Konukman, ANAP grubu tarafından oluşturulan komisyonun sorunu "uyulluğunu" öne sürdü. Konukman, Yüksek Seçim Kurulu kararıyla birlikte son günlerde yayımlanan bazı "ahlak dışı" fılmlerin ANAP grubu içiade büyük tepkilere yo\ açtığını belirterek, "Nasıl YÖK'ten Milli Eğitim Bakanı sorumlu tutuluyorsa, TRT'den sorumlu olan da Devlet Bakanı Adnan Kahveci'dir. TRT konusunda bizim muhatabımız Adnan Kahveci'dir" dedi. Konukman şöyle konuştu: Kamu işverenlerinin bildirisi Kamu işveren sendikalan Kamulş, TÜHİS, Türk KamuSen de bir bildiri yayımladılar ve işçinin esas beklentisi olan ücret yönetimi miilet üe ters düşmüştür. Duna ve TRT yönetimi kendi savundukian ideolojiyi açıkça uygulayamadıklan için Türk gençliğini ve aile yapısını dejenere eden programlara yol acmışlardır" şeklinde konuştu. TRT yönetiminin YSK karan ile birlikte çifte standart uyguladığını belirten Kara, "TRT'nin peşini bırakmamız mümkün değildir. TRT yönetimi "TRT Genel Müdürü Cem Du ve yayınlanyla ilgili hiçbir müspet na'nın ayrılması ile de sorunun görüşümüz yoktur" dedi. çözümlenebileceğini sanmıyonım. Öte yandan ANAP Grup BaşÇünkü TRT'de, onergemizde de kanvekili, Haydar Özalp de dile getirdiğimiz gibi ciddi bir TRT'yi eleştirdi. özalp, bütün kadrolaşma vardır. Grup tarafın kurumlarda olduğu gibi TRT'nin dan oluşturulan komisyon bir an de "ekstremlerden kurtulamadıönce raporunu hazırlayarak ver ğını" belirten Özalp şunları söymelidir. Bu rapor grupta tartış ledi: maya açılmalıdır. Seçimden son"TRT, Türk mületinin gdenckra konuyu yeniden gündeme ge lerine, örf ve âdetierine saygı göstirmeyi düşünüyonız." termelidir. Bu konuda daha hasANAP Giresun Milletvekili sas davranması gerekir. Türk topBurhan Kara da, TRT Genel Mü lumu olarak biz bir türlü orta yolu dürü Cem Duna'yı suçladı. Kara, bulamadık. Hep ekstremler araTRT yayınlannıp milli ve mane sında gidip geldik. TRT'nin buvi değerlere uygun düşmediğini günkü yönetiminin bakışı da ekbelirterek. "Cem D u ı a ve TRT stremdir." TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI GENEL KURUL İLANI Türkiye Yazarlar Sendikası'nın Olağan Genel Kurulu 2526 Mart 1989 günleri 10.0018.00 saatlerı arasında istanbul, Eminönü, Cağaloğlu, Türkocağı Cad. No: 1 Basın Sarayı Kat: 2'deki Burhan Felek Konterans Salonu'nda aşağıdaki günderr» görüşmek üzere 2821 sayılı Sendikalar Yasası'nın 10. maddesi gereği üye usulü ile yapılacaktır. Gerekli yasal çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı 12 Nisan 1989 günleri aynı saat ve aynı yerde yapılacaktır. İlgililere ve üyelerimize ilanen duyurulur. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI YÖNETİM KURULU Gündem: 1. Açılış ve Yoklama 2. Başkanlık Divanının Oluşması 3. Saygı Duruşu 4. Başkanın Açış Konuşması 5. Konukların Konuşmalan 6. Çalışma ve Hesap Raporları ile Denetleme Kurulu Raporunun okunup görüşülmesi 7. Tahmini Bütçenin görüşülmesi ve Genel Kurul'un onayına sunulması 8. Yönetım ve Denetleme Kurullannın aklanması 9. Tuzük Değışikliği 10. Dılekler 11. Yönelım. Denetleme ve Disiplin Kurulu üyelerinin seçilmesi 12. Kapanış. rın, iddialannı doğruladığıru savunarak, Başbakan Özal'ın iddialarına verdiği yanıt konusunda da şöyle dedi: "Özal, aklı sıra beni korkutarak, olayı örtbas ettirmek istiyor. Dokunulmazlığımı kaldırmakla tehdit ediyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, ben milletvekili olarak görevimi yerine getireceğim. Yolsuzlukların peşini bırakmayacağım, hesap sorulması için çaba harcayacağım. Özal beni tehdit edeceğine, gelsin bu iddialann dogru olmadığını kanıdasın, kendisini aklasın, aklayabilirse. Ben railletvekili olarak burada göroimi yapaOnerge geri çevrildi maz duruma duşüriilürsem, sineAlınak'ın soru önergesi dün i millete gider, halkıma >apılanlan TBMM Başkanhğı'nca geri gön anlatmaya devam ederim." derildi. Başkanlık dün Alınak'a SHP Kars Milletvekili Mahmut bir yazı yazarak, soru önergesinin Alınak'ın iddialanyla ilgili olarak iç tüzüğün 94. maddesi uyarınca Başbakan Turgut Ozal ve eşi Semişleme konulamayacağını bildirdi. ra Özal Ankara Cumhuriyet SavBu arada Alınak'ın daha önce ver cılığı'na başvurdu. diği iki sözlü soru önergesinin de UBA muhabirinin edindiği biliç tüzüğün ilgili maddesi uyarıngilere göre. başsavcıhğa verilen şica geri gönderildiği öğrenildi. kâyet dilekçelerinde Mahmut Alı94. madde "soru önergesinin nak'ın "Özal ailesi"yle ilgili idkısa, gerekçesiz ve şahsi mütaiaa dialannın doğru olmadığını belirileri süriilmeksizin, Başbakan ve tilerek, Alınak hakkında ceza daya bakanlardan açık ve belli ko vası açılması istendi. Savcılık, nular hakkında bilgi istemekten Başbakan Özal ile eşi Semra ibaret" olduğu hükmünu içeriyor. Özal'ın istemi üzerine, Adalet BaAynı maddede Meclis Başkanı'nın kanlığı aracılığıyia TBMM Başönergeleri Başbakanlık'a veya ait kanlığfna başvurarak Alınak'ın olduğu bakanlığa göndereceği de dokunulmazlığımn kaldınlmasını hükme bağlanıyor. isteyecek. Başbakan Özal ile eşi TBMM Başkanı Yıldırım Ak Semra Özal tarafından cezalandıbulut, Alınak'ın Başbakan'la ilgili rılması istenen Mahmut Alınak'sözlü soru önergesini dün sabah ın TBMM Genel Kurulu'nda doinceledi ve 94. maddeye aykırı bu kunulmazlığımn kaldınlması halarak önergeyi Alınak'a geri gön linde "Başbakan ile esine" basın dertti. yoluyla hakaretıe bulunduğu gerekçesiyle hakkında ceza davası Alınak: "Peşini açılacak. (Baştarafı 1. Sayfada) halkasıdır. Başbakan, ailesi ve yakın çevresi ile ilgili olarak kamuoyunda ve basında yer alan yolsuzluk iddialarının önünu almak istiyorsa mal beyanında bulunsun. 'Allah'tan başka kimseye hesap vermem' gibi sözler söylediği sürece Sayın Başbakan'ın hakkmdaki yolsuzluk iddialarının sonu gelmeyecektir. Başbakan çok kısa süre içinde uluslararası finans kuruluşları ile boy ölçüşecek düzeyde servete sahip olan ailesinin mal varlığını açıklamadığı sürece peşini bırakmayacağım." Ozallardan Alınak'a dava bırakmam" SHP Kars Milletvekili Mahmut Alınak, Özal ve ailesi ile ilgili iddialann peşini bırakmayacağım bildirdi. Alınak, Cumhuriyet muhabirinin sorularını yanıllarken, "Özal ve aitesi hakkında bugüııe kadar birçok yolsuzluk söylenlileri vardı. Bunlar her yerde konuşuluyordu. Kökerti memurluğa dayanan bir aile son zamanlarda milyarlardan söz eder duruma geldi. Bu konunun üzerine gitmek için bugüne kadar bekledim. Beklememin nedeni de elimde yeleriııce belge ve kanıl olmayışıydı. Şimdi belge ve kanıllar gelmeye başladı. Onun için Meclis gündemine getirdim" diye konuştu. Öte yandan Başbakan Turgut Özal ile eşi Semra Özal'ın ayrıca maddi ve manevi tazminat isteminde de buiunacağı bildirildi. YSK'dan (Baştarafı 1. Sayfada) Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un 131. madde>ine dayanan ve kesin hüküm olan kararlardan olduğu için yeniden incelenmesi istemi o>birliği>le reddedilmiştir." ANAP Teşkilaıı Ba^kanı Oltan Sungurlu. Yüksek Secim Kurulu'nun ANAP'ın başvurusunu oyAlınak, verdiği soru önergesi birliği ile reddetme kararından üzerine Kemal llıcak ve Ali Rıza soııra hcrhangi bir yorum yapnıaÇarmıklı'nın yaptığı açıklamala yacağmı bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle