14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER (cebre) davanan iradelerine tabi olmadığına göre, ülkemizde 2300 birim kooperatifi ve iki milyona yakın ortak kitlesiyle en yaygın faaliyet sahası olan bir kuruluşta genel kurullan devre dışı bırakmak suretiyle kendi çıkardıkları kanunun hükmünü açıkça ihlal eden yöııeticiler hakkmda ilgisiz kalan hükümetin icraatına anlam vennek mümkün değildir. Bu durumun sonucu olarak Tanm Kredi Kooperatifleri, 5 yıldır genel kurullann denetiminden uzak bulunmaktadır. Bu 5 yıllık keyfi icraat da Genel kurul yapma zorunluluğu T.K. Kooperatifleri camiası içinde huzursuzluklar doğmasına yol açmıştır. Oysa çiftçi kesiminde son Her ticari kuruluşta olduğu gibi kooperatiflerderece önemli sorunlar vardır. Kooperatif ortakde de hizmetler ortaklanna bir bütünlük içinde sulannın ekonomik güçlükleri sürüp gitmektedir. Ne nulur. Kurum içüıdeki organlar hizrnet yanşında bunlara çare bulunmakta ne de müessese içinde pek arzu edilen hedefe ulaşabilmek için birbirlerini taçok önemli konuyu içeren sorunların denetimi yamamlarlar. 3476 sayılı yasada ise im'siyatifin sanpılabilmektedir. ki yönetim kurulundan genel kurula geçtiği izleniYetkili bakanlığın (Tanm Orman ve Köy tşleri mini veren düzenlemeler yapılmıştır. Genel kurul toplantısına katılma, toplantıda çogunluk, ortak sa Bakanlığı) bu konudaki kayıtsızlığına bakılacak yısının belirlenmesi gibi konularda yapı koopera olursa, kooperatifçiliğe çağdışj bir görünüm veren tiflerine bazı ayrıcalıklar tanınmıştu. Genel kuru bu manzaranın daha bir süre seyrine devam edilelu, olağan toplantıya çağırmayan yönetim kurulu ceği anlaşılmaktadır. üyelerine hapis ve ağır para cezaları hükmü getiSonuç rilmiştir. Yeni Kooperatif Yasası ile getirilen genel kurultktidann kooperatiflerle ilgili mevzuat değişiklarla ilgili bu değişiklik önerileri karşısında yine Ta likleri ve bu konuda durup durup çıkardığı yasa rım Kredi Kooperatifleri'ndeki uygulamaya baka ve kanun hükmündeki kararnameler, evinin damı cak olursak, hükümetin bunlarla ilgili olarak 1984 her yanından akan bir kimsenin, akan yerleri esaslı yılında çıkardığı 237 sayılı kararnamenin geçici 8. biçimde onarması >erine, damlayan yerlere kapmaddesi hükmü geregi (1985 yılında 3223 sayılı ya kacak koymasına benzemektedir. Tabii böyle olsaya dönüşmüştür.) T.K. Kooperatifleri, bunların duğu için de kooperatif ilkelerine ve memleket gerkurdukları bölge birlikleri ve merkez birliğinde ge çeklerine uymayan yasalann uygulanmasından donel kurul toplantılarının en geç haziran 1985 tari ğan güçlükler ve çelişik durumlar, kanundan bekhine kadar tamamlanmış olması gerekirdi. Oysa bu lenmesi gereken yararları hiçe indirmektedir. kuruluşlarda genel kurul toplantılan hâlâ yapılmış İşte bu nedenle kooperatifçilik ilkderinJ lam oladeğildir. rak uygulamak yerine kooperatif yasalarınd yaBu kooperatiflerdeki genel kurullann yapı koo rım yamalak ve yamama türünden yapılan değişikperatiflerinden daha az önemli olduğu düşünüle liklerle kooperatiflere yön vermenin doğru olmameyeceğine göre, yeni yasada önerilen değişiklik dığını, umulmadık aksaklık ve pürüzlerin gelecekler Tarım Kredi'deki duruma çok açık bir çelişki te yeniden ortaya çıkabileceğini, ileride bunları da değiştirme zarureti doğabileceğini belirtmek istiyoteşkil etmektedir. Tarım Kredi Kooperatifleri, yöneticilerin zora ruz. daki kişilerin baslattığı siyasal kadrolaşma hareketi, 5 yıldır bütün şiddetiyle devam etmektedir. Ne yazık ki baskılı yönetim, bu kuruluşta "siyasal tarafsızlık" ilkesinin kendi ekseninden çıkmastna, birleştirici olacak yerde ayına ve dağıtıcı yönler almasına neden olmaktadır. İşte bu esef verici durumu bile bile kooperatiflerde "siyasal faaliyet yasağından" sözetmek, inandırıcı olmaktan çok uzak bulunmaktadır. Kooperatifçilikte Çelişik Uygulamalar Tarım Kredi Kooperatifleri, 5 yıldır genel kurullann denetiminden uzak bulunmaktadır. Bu 5 yıllık keyfi icraat da T.K. Kooperatifleri camiası içinde huzursuzluklar doğmasına yol açmıştır. Oysa çiftçi kesiminde son derece önemli sorunlar vardır. Kooperatif ortaklarmın ekonomik güçlükleri sürüp gitmektedir. Ne bunlara çare bulunmakta ne de müessese içinde pek çok önemli konuyu içeren sorunların denetimi yapılabilmektedir. NURETTİN ORAN TTKK Merkez Birliği Eski Yapı kooperatiflerinin kuruluş ve işleyişini düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifler Yasası'nın uygulanışındaki ihmaller ve denetim boşluklarından yararlanan bazı kötü niyetli kimseler bu kooperatiflerdeki yolsuzluk olaylarıru son yıllarda sürekli olarak gündemde tutmuşlardır. Memnuniyetsizliği doğuran pürüzler mütemadiyen artmış, bunlann giderilmesindeki umursamazlık ve gevşekJik ise şikâyetlere neden olmuştur. Ülkemizde böyle durumlarda ilk akla gelen; mevzuat ve kanunlarda kusur aramak olduğu için, 1163 sayılı yasada da değişiklik isteği ağır basmıştır. Bu amaçla 25 Ekim 1988 tarihinde 3476 sayılı yasa yürürlüğe girmijtir. Fakat 1163 sayüı kanun (özel yasalarla kurulanlar dışında) genelde bütün kooperatifleri ilgilendirrnesine karşılık, değişiklik önerileri önemli ölçüde yapı kooperatiflerini etkileyecek tarzda olmuştur. PENCERE 14 MART 1989 "Irtica" Sorunu?.. Başmüfettişi lirtilerek, bu yasağa uymayan yöneticilerin bu kez hapisle cezalandınlacakları hükmü getirilmiştir. Oysa, Tarım Kredi Kooperatifleri'ndeki duruma bakacak olursak, burada Anavatan iktidannın kendi amacına uygun siyasi faaliyetlere çağn yapan davranışlan desteklediğini görüyoruz. Esasen, kooperatiflerde uygulanması doğal olan siyasal, dinsel ve ırksal tarafsızlık ilkesi tarihsel anlamdaki gücünü ve önemini Rochdale ilkelerinden alır. Bu kural Batı ülkelerinde yasalar zorlanarak değil, fakat ilkeleri korumaya titizlikle özen gösterilerek sağlanır. Ülkemizde ise durum farkhdır. özal hükümetinin 1983 yılında iktidara gelmesiyle her türlü dernek, sendika ve kooperatif faaliyetlerine sınırlamalar getirilmiş ve bu uygulamadan bütün olumsuz yönleriyle Tarım Kıedi Kooperatifleri de etkileumiştir. 1985 yılında yürürlüğe giren 3223 sayılı yasa ile kooperatif ortakian yok varsayıhp onların . Siyasal faaliyet yasağı yerini devlet alınca, bu kuruluşlan politik amaca Veni yasanın getirdifi değişikliklerden en önern varmada araç olarak kullanmak isteyen politikalisi ve belki de en ilginci, "siyasal faaliyet yasağı" cılara da gün doğmuştur. Nitekim hükümetin Taolmuştur. Kanunda, kooperatif ve üst kuruluşla rım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği üst kuru rın siyasal maksatlı faaliyet gösteremeyecekleri be luşuna atadığı kendi siyasal inançlan doğrultusun Batı'da Ortaçağ karanlığı nasıl dağıldı? Çok değil, üçbeş yüzyıllık bir öyküdür bu; insan aklı, prangalarını kıralı beri ne kadar zaman geçmiştir? "Aydınlanma Çağı" dediğimiz 18'inci yüzyıl, elimizi uzatsak tutacağımız kadar yakındır. Fikir özgürlüğüne dayalı demokrasinin gerçekleşmesi için dinsel dogmaların yıkılması gerekiyordu. Siyasal iktıdarın kaynağı gökte değil miydi? İktidarı Tann'nın işi olmaktan çıkarıp halka bağlamak için bağımsız akıl devreye girmelıydı; laikiik ilkesinin benimsenmesi kaçınılmazdı. Ne var ki Batı'da Hıristiyan Ortaçağı'nın karanlığı yırtılıp da aklın ışığı ortalığı aydınlattığında; Doğu, İslam Ortaçağı'nı aşamamıştı. "Kemalist devrim" Batı'da yüzyıllar önce gerçekleşen "Uyanış" ve "Aydınlanma"y\ Doğu'da gündeme getirmesi ve islam Ortaçağı'nı yırtmasıyla anlam kazanır. Batı'da yüzyıllar boyu süren bir dönüşümü kısa süreye sığdırmak zorunluğu, tek parti yörttemini kaçınılmazlaştırmıştır. Dış baskıların da etkisiyle 1946'da Türkiye'de gündeme giren çok partili rejim, kırk yılı aşkın bir süreden beri Batı'daki gibi bir demokrasi olamadı. Fikır yasakları sürdü; rejimin "sola kapalı, sağa açık" yelpazesi genişleyemedi; dar parlamentoculuk çerçevesinde kaldı. Amerika'ya bağlı sermaye iktidarları, laikliğe karşıt akımlan beslemeyi kurnazlık politikası gibi benımsediler. Yüksek bürokrat çevrelerde İslamcı akımlar "komünizme karsı güvence" sayıldı. Dışa bağımlı sermaye partileri için "dinsel duygulann sömürüsü" seçim sandığından çıkmak için bir yöntemdi. Hiçbir kaygı duyulmadan yürütülen bu gerıci politikayla kırk yıldan beri başarılar kazanıldı; devlet olanakları kullanıldı; laik öğretim yıkıldı: tarıkatçılık körüklendi. Ortaçağ karanlığmı geri getirecek ve Türkiye'nin aydınlanma sürecini karartacak bütün yatınmlara hız verildi. Ne var ki "irtica" ya da özgün adıyla "serlatçılık" kendi öz partisini hiçbir zaman kuramayacaktı. Büyük sermaye partisinin koruyucu şemsiyesi dışına çıkan her dinsel girişimcı, balyozu kafasına yiyordu. "irtica" büyük sermaye partisine seçimlerde oy deposu işlevini sürdürdukçe iyiydi; bu sınırı aşmaya kalkıştığında kötü... Yan kapalı rejimi meşru göstermek için "sözde Atatürkçu tormül" hazifdı: " irtica ve komünizme karşıyız." Her türlü ilerici atılımı yok eden ve Kemalizmin "Aydınlanma" sürecini karartan bu reçete ile dışa bağımlı sömürü ve içe dönük yobazlık yatınmı sürdürüldü. * 1979'da İran'da gerçekleşen patlama bir dönüm noktasını vurguluyor. Batı emperyalizmı, İslam dinini geri toplumlarda tepe tepe kullanmıştır; Arap yarımadasının petrollerinı de bu yöntemle avucunun içinde tutmasım bilmiştir. Ancak Humeyni görüntüsünde vurgulanan islam radikalizmi. Batı'nın midesini bulandırdı. Türkiye'de "Suudicilik" Amerika'ya bağlı büyük sermayeyi rahatsız etmiyor... Humeynicilik tüyleri diken dıken ediyor. Kırk yıldan beri devlet eliyle yapılan gericilik yatırımları, toplumda da antilaik ve şeriatçı kesımleri besledi. Peki, şimdi ya iş tersıne döner de Suudicilik yerine Humeynicilik gelişirse, neler olmaz? Dr Frankeştayn, laboratuvannda yarattığı çember sakallı oyuncağından ürkmektedir. Peki, ne yapmalı? Yapılacak iş, Türkiye'dekı çok partili rejimi çağdaş demokrasiye dönüştürmek, fikir yasaklarını kaldırmak. "maskeli öa/o"ya bir son vermektir. O zaman bu toplum Ortaçağ karanlığına karşı aydınlığı savunabilir. Eğer savunamayacak durumdaysak, her Allahın günü "demokrasi" diye kendi kendimizi aldatmayalım Demokrasi. ancak her türlü fikre açık toplumda var olabılır. BURHANARPAD HESAPLASMA OKURLARDAJV BcVtCDC •gr •> RdmpUSU TVCL /» t SCJCılCı Gazetenizin 6.2.1989 gün ve 23154 sayısınm "Bir Mektup" kösesinde. "Bevteoe've Düzenli altında üniversitemiz Beytepe Kampusu'nda öğrenim gören öğrencilerin ulaştm sorunlanm iZ..*, r~,*Jır;r~; A .. içeren ErmanÇtfaAynur Tekkaya ve Naa Dilstz'e ait bir mektup yaymlanmıştır. Üniversitemiz Beytepe Kampusu'nda oğrenım goren yaklofik 14.000 öğrencinin şehir merkezınden Beytepe Kampusu'na taşmması Ankara BelediyesVne ait EGO otobuslen tarafından, EGO ile üniversitemiz arasmda yapılan protokole göre (günlük 180185 sefer) sürdürülmektedir. Yapüan protokol gereği öğrenci tasıma hizmetleri, EGO'ca kesintisiz ve bir program dahilinde en iyi sekilde yürütülmekte olup aksaklık ve sorunların anında gıderilmesine üniversitemiz ve EGO'ca büyük ozen gösterilmektedir. Aynca bu düzeyde büyük bir tasıma hizmetinin, üniversitenin eğirim, laboratuvar ve sosyal diğer faaliyetlerin yürütülmesine bile yetmeyen, kendi otobüs imkânı ile yapması mümkün değildir. Bilgilennizi ve konuya iliskin >ukardakl açıklamamızın Sazetenizde yayımlanmasım sayglyla rica ederim Mahkemeye gitmek zorunda kaltyoruz. Bu da zaıert bizter için ayrı bir sorun teşkil etmektedir. Hastane Müduru Mustafa Dere'den kumaslarımız hakkmda gereklı ışlemlenm yapmasım ve kumaflarımızm bir an ön Bunda tek suç ne bizim ne de Batıhlann. Ama zaten Türkler hakkmda tarihi bir önyargıya sahip olan Batıldar da bu imajı öyle kolay kabulleniyorlar ki... OZBEY ŞEN/Z ÇANKA YA ANKARA . p  Kadınsız İstiklal Caddesi II Şehrin istanbul yakasında. Şehzadebaşı'nda oturuyorduk. Sinemaların, tiyatroların. sirk çadırlarının, çalgılı ve çalgısız 'Kahvehanelerin bulunduğu Şehzadebaa'nın bir adı da Direklerarası'ydı. Direklerarası'ndan Beyoğlu'na ilk geçişim, Çekoslovaklann Slavia futbol takımınm Galatasaray'ı 70, Altınordu'yu 70 ve Fenerbahçe'yı 101 yendiği günlere rastlar. Maçlar Taksim Kışlası'nın (şimdilerin Inönü Gezisi) iç avlusunda oynanmtştı. Giriş parası 25 kuruştu. Yıllardan 1925 ya da 1926'ydı. StadyumKışla'nın tam karşısında genış bir alan vardı. Önceleri askerlerin taJim yerı olarak kuflanılan alan, sonraları bir çeşıt bayram yerine dönüştürülmuştü. Ama oranın adı hâlâ "Talimhane"dir Bu günlerin Istanbulu'nun, modern şehircilik kurallarına uygun tek mahailesi "Talimhane"dir. Beyoğlu'yla tanışıklığım o Slavya maçları günlerine rastlar; Şehzadebaşı. Vefa, Zeyrek, Unkapanı yoluyla yaya Haliç kıyısına inmiştik. Şimdi Atatürk köprüsünün bulunduğu yerde eski bir tahta köprüyü geçip karşıya ulaşmıştık. Çok eski olan tahta köprü. Haliç sularının sert aktığı esintili günlerde sağa sola yalpalarken gacırtılı sesler çıkarırdı. Tahta kaldırımlarda yürüyebilmek bir çeşit cambazlık gerektırirdi. Galatasaray'dan Taksim'e yürürken bambaşka bir dünyaya ayak bastığımızın farkında bile değildik! Çevreyi şaşkın ve ürkek bakışlarla süzmuş ve susmuştuk. Dükkânlar pırılpırıldı, renkliydi ve bizim oralardan çok değisikti. Sinemaların görünümü daha parlak ve albeniliydi. Başka İstanbul semtlerinde adı bıiınmeyen barlar, dansaaionları, çal(Arkası 12. Sayfada) aSSX£S^^SSt * Müh. ERDEM TAKÇI ısayona. Akn takdırde Ai,™>n]i>nmt><ti Genel Sekretero mmahkemeye 1başvurmak a n aUZeTlienmeSl i > z n d a Sa nd e k FnrmnUUlnrımtr' "f™"* *• J" , , ,9KQ raT.linİTİn tarihli rOrnlUUKlUrlnllZ ve gorevlüerı goreve davet Oazetınızın 1.2.1989 tarıhlı ediyoruz. nüshasmda yer alan "Tele/on Bizler G.Ü. Hp Faküüesi Gazi ^ " ' ^ G R U P PERSONEL Faturaları Düzenlensin" B l R G R U P Hastanesi'nde görev PERSO^EL ^ ^ ^ yapmaktayız. Yardıma Türk UrUlh »alen birçok mahallerimizde ± personel, hemşireler olarak " ' n "'***/« mevcut bulunan Crosbar yaklaşık iki yıldır formahk Bu yazıyı size, Belçika santrallarımtzda şehirlerarası ve kumaşlarımız verilmemektedir. muhabiriniz Hadi Uhtengin'in milletlerarası yapılan otomatik Formahk kumaşlarımız yerine "Avrupa Çizgi Romanında konusmalan hafraya alma çek veya dikilmiş forma da Türk İmajı" adlı yazt dizisinin s i s t e m i bulunmadığmdan, bu tercih edilebileceğini yetkili sonuncusunu da okuduktan t u r santrallara bailı Mustafa Dere'ye iletilmis. Fakat sonra yazıyorum. Belçika'da abonelerimize aynntılı fatura bastan savma şeklinde bulunduğum süre içinde belki verilememektedir Ancak geçiştirilmiş. Bunun yanında da de genç yaşım (18) nedeniyle yaygınlastırılmaya baslanan "Sizlere bu akılı kim verdi" ben de çizgi romanın ne kadar d i g i t a l (saylsai) telefon diye karsı çıkılmıştır. Oysa ki etkin olduğunu gördüm. Çizgi santrallarına bağlı telefon zaten biz personellerin yasal romanlarda zaman zaman abonelerimiz yazılı başvuruda hakkı olan formahk kumaşları rastlanan Türk imajınm en bulunduğu takdirde daha maU yıl bitiminde vermeleri tarafsızı bile bence s o n r a dönemler için aynntılı gerekmektedir. Oysa bu olay objektiflikten uzak. Hikâyenin tatura düzenlenmesi mümkün tam aksine sanki kendi geçtiği zaman, mekân ve kisiler olabilmektedir ceplerinden çıkarmıs gibi belirti bir sübjektifUkk Bilgilerinize saygılanmızla arz vermemekte, bunun yanı sıra seçiliyorlar. Türkiye sadece ederiz da tehdit etmektedirler. beh'rli yanlanyla sergileniyor. ' PTT Genel Müdürlüğu Zr"rrî Aynntık fatura MmFMMUCUK Türkye'de Okdefa'Dtomobil Kredisi" Hayalinizdeki Renault'ya"peşin para" avantajıyla sahip olun. Yapı Kredi'nin RenaultMais ileyaptığı anlaşma sayesinde. şimdi dilediğiniz Renaulfya kolayca ve daha uygun koşullarla sahip olabilirsiniz. İşte Yapı Kredi "Otomobil Kredisi"nin size sağladığı avantajlar: Peşin para: Yapı Kredi'den 5 milyondan 25 milyon liraya kadar Ferdi Kredi alabilirsiniz. Taksitle almak yerine peşin para ödeyerek Renault sahibi olmanın bütün avantajlarından yararlanırsınız. (Bu avantajlan Renault Yetkili Satıcılarından aynntılanyla öğrenebilirsiniz.) 8 seçenekJi ödeme plani: Renault sahibi olmak için Yapı Kredi'den alacağınız Ferdi Kredi'yi 8 değişik seçenekle geri ödeyebilirsiniz. Kullandığınız krediyi 9 aydan 24 aya kadar değişen vadelerden birini seçerek. gelir düzeyinize en uygun ödeme planıyla aydan aya ödersiniz. Bütün Renault mode 1leri: Renault sahibi olmak için Yapı Kredi'den alacağınız Ferdi Kredi ile 1989 model Renault'lardan dilediğinizi satın alabilirsiniz. Kolay başvuru, hızlı cevap: Renault sahibi olmak için Yapı Kredi'den "Otomobil Kredisi" almak üzere Türkiye'deki bütün Renault Yetkili Satcılanna başvurabilirsiniz. Başvurunuz Yapı Kredi'ye ulaştığı gün ön cevabı alırsmız. Hemen teslim: Kredi talebiniz Yapı Kredi tarafından onaylandıktan sonra Renault'nuzu hemen teslim alırsmız. Jstediğiniz Renaulfya peşin para ödeyerek en uygun koşullarla sahip olmak için, Türkiye'deki herhangi bir Renault Yetkili Satıcısına başvurun. Yapı Kredi'nin size sunduğu bu olanaktan yararlanın. Yapı Kredi, Ferdi Kredi k a p s a m ı n ı g e n i ş l e t i y o r : RENAULT Otomobil Kredisi"nden nasıl yarartanacaksınız? Sıze en yakın Renault Yetkili SatJCisından Renault otomobilleri için Ferdi Kredi Başvuru Formunualın. Dotdurup Yetkili Satıcıya teslim edın. Başvurunuz Yapı Kredıye gondenlecek. Bıreysel Bankacılık Merkezi'ndeki bilgısayarlarda objektıf ölçulerle anında değerlendinlecek ve ön cevap aynı gün içinde verilecektır. Hot: "Otomobil Kredisi" almak ıçn Yapı Kredıdehesabınız olması şart degildır. YAPI^CKREDi "Otomobil Kredisi" hakkında daha fazla bılgi ıstiyorum. Adım. Soyadı m Meslegim Adresım : : : . "h/zmette smır yoktur" Telefon Ev M Bu kuponu "01001001] Kredisi' rumuzuyla Yapı ve Kredi Bankası A.Ş P K. 12 Levent 80622 İstanbul adresine postalayınız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle