14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 Doktorların bumk' bayraım 14 Mart Tıp Bayramı'nı doktorlar 'öfke ve matetn görüntülü" bir sağlık fotoğrafına benzetirken, sağlık ordusu da geleceğe karamsar bakıyor. Haber Merkezi Gelenekseı "14 Mart Tıp Bayramı" bugün kutlanıyor. Bu yıl 162'ncisi kutlanacak olan Tıp Bayramı'nda, ülkenin sağlık alanındaki "içler acısı" göstergeleri ortaya konulurken halen doktorlar başta olmak üzere, ebesi, hemşıresi ve yardımcı sağlık personeliyle sayıları 200 bini bulan "sağlık ordusunun" geleceğe karamsar bakmalarına yöneiik özlük haklanyla ilgili çelişkiler gözleı onune serilecek. Bugün kutlanmaya başlanacak olan Tıp Bayramı, doktorlar tarafından "öfke ve matern görüntülü" sağlık fotoğrafına benzetilirken, Tıp Bayramı'nı Erzurum Üniversitesi'nde düzenlenen törenle başlatan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kilapçı yayımladığı mesajında, "Değerli ve özverili çalışmalarından dolayı tüm tıp camiasını kutlanm" demekleyetindi. Kitapçı, aynca Türk Tabipler Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği ve tıp fakültelerinitı dekanlanna gönderdiği mesajda da bayrama ilişkin kutlama \e dileklerini iletti. Ankara Tabip Odası Başkanı Selim Ölçer de yaptığı açıklamada, hekimlerin \e sağlık personelinin başta ekonomik sorunlar, kötu çaltşma koşullan, mesleki risklerin çokluğu, özlük haklarının verilememesi ve eğitimden gelen birtakım sıkıntılar yuzunden çok zor durumda olduğunu söyledi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nusret Fişek, Istanbulda yaptığı konuşmada, "her lürlü sakıncasına karşın" N OK ve DPT'nin, tıp fakültelerine alınan öğrenci sayısını 198182 ders yıhnda 2500'den 5000'e yukselttiğini vurgulayarak, "Bu iki kunımu etkilemek mıimkün olmamtşhr. Cahil kimseleri ınandırmak çok guç. L'manm hainlikler bir zaman doğru >oltı hulacaktır" dedi. Hukümetin sağlık politikasını da sert bir dille eleştiren Fişek, sürekli eğitimin ne olduğunu bilmeyen bu hukümetin en yetkili kişisinin, "parası olana sağlık hizmeti, olmayanın iane kabul etrnesi göriişü" karşısında kurumlaşmanın şart olduğunu söyledi. Bugün başlayacak "Ttp Bavramı" nedeniyle tstanbul Tabip Odasınca TTB Merkez Konseyi adına düzenlenen 14 Mart Sağlık Etkinlikleri'nin ılk gününde dun tıp hizmet, araştırma ve basın sağlık ödülleri ile Sevinç Özguner barış ve demokrasi odulleri dağıtıldı. Basında sağlık odulü birinciliğıni gazetemiz muhabirlerinden Giindüz İmşir ile Ülker Göktiirk 'İlaç Dosvası'vla kazanırken, ikinciliği Nokta Dergisi'nden Ali Boralav \e Ayşegül Devecioglu 'Marmara'da kızıl istila' haberi ile üçuncüluğu ise Milliyet Gazetesi'ndcn Metin Özyıldınm 'Hastane çopunde radyasyon' ve Ölum çöplukleri' başlıklarını taşıyan birbirıyle bağlantılı iki haberi ile kazandı. Bu yıl düzenlenen Sevinç Özguner Barış ve Demokrasi Ödülüise ülkemizde barış ve demokrasi hareketine katkıları nedeniyle Prof. Dr. Hüsnü Göksd'e verildi. Goksel'e ödülunü veren jüri üyesi Dr. Erdal Atabek. Sevinç Özgüner'in, yaşamının sonuna kadar demokrasi içın mucadele verdiğini, ancak "demokrasi duşmanlan Urafından oldünildügünü" belirtti. Bu yıl Tıp Hizmet Ödulü'nü Üskudar ilçesi Ana Çocuk Sağlığı Merkezi'nin kuruluşu ve geliştirilmesindeki hizmetleri nedeniyle Dr. Yılmaz Onüt ile Cerrahpaşa, Silivri Çatalca toplum sağlığı merkezlerinin geliştirilmesindeki hizmet lerinden dolayı Prof. Dr. Turan Akıncı kazandı. Tıp Araştırma Ödülu'ne de Doç. Dr. Abdullah Kutlar layık görüldü. Istanbul Tabip Odası Sevinç Özguner Toplantı Salonu'nda yapılan odul toreninde 14 Mart Tıp Bayramf nın etkinliklerinin başlaması nedeniyle Prof. Dr. Nusret Fişek, "14 Martlan ben hep devrim olarak kabul ederim" diye başladığı konuşmasını şöyle surdürdu: "Ülkemizde çağdaş tıp eğitiminin başlatılmasının 162'nci yılı hepimize kutlu oLsun. Hepimiz Türk tıp tarihinde ortaçağ tıp eğitiminin çok eski tarihlerde de var olduğunu biliyoruz. Kutladığıraız Batıda rönesans ile gelişmeye başlayan ve denevci felsefeye dayanan çağdaş tıbbın ülkemize girişidir. Ancak bu yıldönümünde de sorunlarla doluyuz. Y'üksek Ögrenim Kurumu, tıp fakültelerine alınan öğrenci sayısını 198182 ders yılında 2500'den 5000'e yukseltmiştir. Bu uygulama sonucu gelecek >ıllarda hekimler için işsizlik bir >ana, meslek uygulmasında da nitelik düşüklıigü göriilecektir." Basın ödulü Istanbul Tabip Odası, basın ödülünü gazetemiz muhabırlerinden . Gündüz Imşir ile Ulker Göktürk'e verdı. Ikincillk ödülüne. Nokta Dergisi'nden Ali Boratav ve Ayşegül Devecioğlu, derjer görülürken, üçüncülük ödülünu Metin Ûzyıldırım aldı. 6 14 MART 1989 Şişli Etfal Hastanesi hemşireleri, 'Bugün' Gazetesi'nde yayımlanan 'Hastanede Skandal' haberinin düzmece olduğunu, gazete muhabirinin bir tele kıza hemşire kıyafeti giydirerek resim çektiğini söylediler. Düzmece habere hemşire isyanı tanbul Tabip Odası da, durumu kınadıklarını açıkladı. Şişli Etfal Hastanesi'ndeki hemşirelerin "isyan'Mna neden olan Bugün Gazetesi'ndeki haberde, "Hastanede skândal" başlığı altında, "Hastalar ilaç beklerken çılgın hemşire koridorda ziyaretçi ile aşk yapıyordu" deniyordu. Haberde ayrıca, hastanede görevli hemşire "N."nin Acil Servis koridorlarında sevişirken, Bugün foto muhabirinin objektifine yakalandığına yer veriliyordu. Bu arada, fotoğraflannın çekilÜiğinin anlaşılması üzerine hemşire "N."nin "Mahvoldum" diye bağırmaya başladığının da belirtildiği haberde ayrıca, foto muhabirinin çektiği filmin "zorbalıkla" elinden alınmak istendiği de vurgulanıyordu. Hastane hemşireleri ve doktorHrastreier tfkell Bugün gazetesinde yayımlanan bu fotograf (sağda) Şişlı Etfal Hastanesi'ni karıştırdı. Hastanenin başhekimi Dr. Ozer basın toplantısı lar kendileri ile ilgili olarak kamuduzenleyerek. muhabir Mehmet Aydın'm kişisel garezi yuzünden böyle düzmece haber yaptığını söyledi. Hemşireler olayı protesto ettiler. 'oyunda bu haber yuzünden oluGazetesi muhabiri olarak tanıtan onlarla kavga ettiğini belirterek şu tesi'nde çıkan haberi şiddet ve nef dan götürülmek istenmesi üzeri şan olumsuz düşüncenin silinebilMehmet Aydın'ın, kişisel garezi açıklamayı yaptılar: ne tartışma çıktığı öğrenildi. Po mesi için basının doğrunun ne olretle kınıyoruz." duğunu yazmasıııı istediler. vüzunden hastaneleri küçuk dü"Bu haber, hemşirelik mesleğiBu arada Mehmet Aydın'ın da Usin karakola götürmek üzere birşurmek için uydurma haber yapa ne yöneiik çirkin bir saldındır. Ye ha önce hastane içindeki davraruş kaç hemşireyi ekip otosuna bindirHastane yetkilileri fotoğraftan ğını" söyledi. ni çıkan Bugün Gazetesi'nin, ken ları nedeniyle hakkında rapor ha diği, öteki herrişirelerin, "Eğer gö da olayın düzmece olduğunun anHemşireler, Mehmet Aydın'ın dince tirajını yukseltmek için mes zırlandığı ve bu raponın da sav türecekseniz hepimizi götürün" laşıldığını belirterek, "özellikle diyerek direnmeleri sonucu bıra hastanenin labelasının altı seçilgirilmesi yasak olan yerlere zorla leğimizi ve Türk kadırunı hedef al cılığa iletildiği belirtildi. girmeye çalışiığjnı, sigara içilme ması utanç vericidir. Meslek onumiş ki hastane olduğu belli olsun. öte yandan sabah hastane kıldıkları bildirildi. mesi gereken bölümlerde sigara iç rumuz çiğnenmiştir. Hemşirelik, önünde toplanarak haklarında çıHemşireler, protestolannı öğle Böyle bir şe> için herhalde bu katiğini, görevliler ve hastane poli çahşmalan fedakâriıkla yüriitülen kan haberi protesto eden hemşi den sonra da topluca Bugün Ga dar açık bir yer seçilmezdi" gösinin uyanlan karşısında da sık sık kntsal bir görevdir. Bugün Gaze relerin bir kısmının polis tarafın zetesi "ne giderek sürdürürken, Is rüşünu savundular. Doktorların % 57'si Istanbul Ankara ve hmifde Rağbet, üç büyük kente Istanbul'da 550 kişiye bir doktor düşerken bu sayı Ankara'da 509, Izmir'de 660, Ağrı'da 5264, Bitlis'te 5278, Kocaeli'nde 2719 ve Muş'ta 6060 olarak gerçekleşiyor. Diş hekimlerinde de dağılım son derece çelişkili. Ankara'da 2 bin kişiye bir hekim düşerken, Istanbul'da 2536, Mardin'de 46.576, Ağrı'da 62.64,1 kişi tek bir doktordan sağlık hizmeti bekliyor. şiye 36 yatak olarak belirleniyor. Oysa bu oranlar Avrupa ülÖzal hukumetinin sağlık politikasında da uygulamaya keleriyle karşılaştırıldığında koyduğu özelleştirme uygula büyuk uçurumlar ortaya çıkımaları, sağlık hizmetjerinin yor. kitlesellikten kişiselliğe kaydıîl genelinde yatak işgal orarılmasını öngörüyor. Yani bir nı yuzda 60.2 civannda. O da anlamda artık kamu sağlık en iyi iyimser tahminler saptaha4tanelennde "özel hizmet". nırken, polikliniklere başvuran başvuracaklardan "özel ode bu hastalardan ancak yüzde me", calışanlara "özel öcret" 5.6'sı yatırılarak tedavi ediledüşuncesi yaygınlaştırılmaya biliyor. Bu oran SSYB'ye bağlı çalışılıyor. hastanelerde yüzde 6.2, SSK Bunun sonucunda da "pa hastanelerinde yüzde 4.4, unirasızlıktan ameliyat olamayan versite hastanelerinde yüzde lar", "hastası rehin kalanlar". 8.1 ve diğer kamu kurumlarıhatta "ölusüne bile parasızlık na bağlı hastanelerde yüzde yuzünden kavuşamayıp, has 2.7 civannda hesaplanıyor. tane kapılarında eş dosttan yardım beklevenler" de net bir Sağlık ve Sosyal Yardım Baartış görulüyor. kanlığı Araştırma, Planlama 1986 yılı verilerine göre ve Koordinasvon Kurulu Baş(SSYB) toplaın 36427 dokto kanlığı'nın hazırladığı "özel run yüzde 57'si üç büyuk kent istatistikler"de ise bir hasta te toplanmış durumda. Bu şe yatağının toplam günlük mahirler tstanbul, İzmir, Anka İiyeti olarak bakanlık tarafınra. Geri kalan doktorların yuz dan 2388 lira 50 kuruş talep de 43'u de 64 ile dağılım gös edilirken, Maliye'ye verilen rateriyor. Gelişmiş ülkelerde 500 kam 935 lira 70 kuruş; gerçekkişiye bir doktor düşerken leşen ise 4003 lira. Bir hastaTürkiye genelinde bu rakam nın ortalama maliyeti 1986 yılı 1630 kişi. Ancak bu rakam da için 29 bin 783 lira olarak he3 büyük şehirden uzaklaşıldık saplanıp uygulanırken, bu raça dengesizlik gosteriyor. Ger kam 1987 yılında 46 bin 675 liçekte tstanbul'da 550 kişiye bir ra olarak gercekleşti. doktor düşerken Ankara'da 509, Izmir'de 660, Ağrı'da YÖK'ten sonra... 5264, Bitlis'te 5278, Kocaeli'tstanbul Tabip Odası, nde 2719 ve Muş'ta 6060 kişi"YOK ve Tıp Fakülteleri" koye bir doktor düşuyor. nulu yonetim kurulu raponınDiş hekimlerinde de dağılım da, YÖK'ün yılların emeği, son derece çelişkili. Ankara' parası ve çabalarıyla gelişmeda 2000 kişi için bir diş heki lerini tamamlamış, bilimsel gemi var. İstanbul'da 2536, leneklerini kazanmış yerleşik Mardin'de 46576, Ağrıda üniversiteleri çökerttiği belir62641 kişi tek bir dişçiden sağ tilerek şu göruşlere yer verildi: lık bekliyor. "YÖK, Turkiye tarihinde en Yapılan istatistikler, büyük öğretim üyesi kıyımına SSK'nın 17 hastane ve 20 bü yapmış. geride kalanlan da a>yük dispanserinde 1112 tıbbi rıcalıklı olanlar hariç mutsuzaracın hizmet dışı olduğunu luk, umutsuzluk, ledirginlik gösteriyor. Bunların EKG. içinde bırakmıştır. ldari ve EEG, röntgen, çeşitli kalp ci akademik karmaşa. farklı uyhazları gibi vazgeçilmez ve gulamalar, haksızlıklar büyük milyarlar değerınde araçlar ol boyutlarda maddi ve manevi ması, sağlık bütçesine ayrılan kayıplara ve zaman israfına yüzde 2.7'lik payın ne kadar neden olmuşlur. YÖK'ün üst az olduğunun bir başka göster üstle çıkardığı yönetmelikler gesi sayılıyor. Yine DPT araş ve aldığı kararlar, kendi yarattırmalarında hastanelerimizde tığı sorunlara sorunlar ekleme200 milyarı aşkın araç gereç ye devam etmiştir. YÖK, universileler arasında koordinasmezarlığı var. yonu sağla>arak. eğitim planBütçeden sağlığa aynlan pa laması yaparak yararlı olacayın düşuklüğü savunma bütçe ğına merkeziyetçi ve müdahasiyle karşılaştınldığında ise çe leci yapısı ile üniversitelerin lişkinin büyüklüğü gözler önü idari ve bilimsel özerkliğini ne seriliyor. 1987 yılında sağ yok etmiş, tek tip üniversite lık hizmetlerine ayrılan yuzde modeli öngörerek bilimin çe2,5'luk paya karşın savunma şitlilik ve çoğulculuk ilkesine harcamalarına ayrılan pay ters düşmüştur. Görevleri mesyüzde 20 civannda. Aynı yıl lek adamı, araştıımacı yetiştirlarda savunma harcamalarına mek, araştırmalanyla ülke soayrılan payın yüzde 20'yi bul runlarına çözum aramak, 'biduğu düşünülerek (Savunma lim ve teknolojiye katkıda buve Sanayii Destekleme Fonu lunmak olan universitelerden hariç) diş ve iç borçların büt sadece meslek adamı yetiştirçeden ödenen salt faiz gideri mek istenmiştir. O da ülke ihnin genel konsolide butçenin tiyaçları gozönünde tutulmabeşte biri oldüğu dikkate alın dan ve niteliğe önem verilmedığında bu rakamlar savunma den. Üniversitelerin kendi yaya ve borç faizlerine yüzde pısı içinde belli yasa ve yönet40'a yükselirken sağlıkta yine meliklere göre bilimsel uğraşyüzde 2.5... ^ lar, çabalar ve sınavlar sonucunda kazanılan unvanlar Yat yatabilirsen üniversite dışında olanlara da1985 verilerine göre yataklı ğıtılarak akademik yapı bozultedavi kuruınları yönunden ül muştur. Diğer laraftan üniverkemizın en şanslı ili Istanbul site yapısı içinde bu unvanlan olarak görünuyor. Ülke gene hak eden yüzlerce öğretim üyelinde 10 bin kişiye 20 yatak dü sine müklesep hakları verilmeşerken, bu oıan İstanbul'da miştir." yuzde 180 fazlasıyla 10 bin ki tstanbul Haber Servisi Şişli Etfal Hastanesi'nin başta hemşireler olmak üzere bütün sağlık personeli, dün hastane önünde toplanarak pazar günü Bugün Gazetesi'nde yayımlanan "Hastanede SkandalHastalar ilaç beklerken çılgın hemşire koridorda ziyaretçiyle aşk yapıyordu" başlıkh haberin tamamen hayal ürünü olduğunu belirtip, olayı protesto ettiler. Sabah hastane önünde toplanan Şişli Etfal Hastanesi hemşireleri yaptıkları yazılı açıklamada, "Bugün gazetesi muhabiri Mehmet Aydın'ın, tele kız Nilüfer'e hemşire gomleği giydirip figüran Mehmet Güler Tokmak'la hastane tabelası altında kendisinin yarattıgı bir mizanseni gorünhılediğini ve haberin de tamamen asılsız olduğunu" belirttiler. Hastane Başhekimi Operatör Dr. M. Erhan Özev de düzenlediği basın toplantısında, "Kendisini Bugün GÜNDÜZ İMŞİR Eğitim yetersizliği, nöbetler, 'komik' maaşlar doktorlan canından bezdiriyor Genç 'beyaz gömlekliler' huzursuz Etfal'den, Taksim Ilk Yardım'dan kimi 36 saatlik nöbetten, kimi ameliyattan, kimi bir saatte 4050 hastaya baktığı poliklinikten çıkıp geimiş. Her gün yuz yüze oldukları sorunlan bir kez daha anlatmaya başlamadan önce bir şeyin altını çizmek istiyorlar: "Biz hiç de Sayın İmren Aykut'un dediği gibi 'gozumuz paraya doymadığı' için yola çıkmadık. Evet, o da. yani aldığımız komik maaşlar da önemli bir sonın, ama yetkililer hep bizi daha az çalışıp daha fazla kazanmak isteyen 'açgözlüler' olarak tanıtmayı yeğliyor. Oysa asıl sorun toplum olarak hızla sağlıksızlaşmamız. Ve bunun önlenmesi, değişmesi için de hiçbir şeyin yapılmaması." Aslında genç doktorların sorunlarını genei sağlık politikasından ayırmak, başlıbaşma birer birer kişilerin sorununa indirgemek mümkün değil. Butçede sağlık için ayrılan yüzde 2.5'lik payla başlayan, siyasi tercihlerle yürutülen sağlık politikasında yanlışlıklar zincirinin son halkasını oluşturuyor genç doktorların sorunları. Ama ne var ki istemeye istemeye de olsa bu vanlış politikayı onlar uyguluyor. Yani her gün halkla onlar yuz yuze ve hiç de tek başlarına kendilerinin yaratmadığı, neden olmadığı yuzlerce sorunun "hesabını" onlar vermek zorunda kalıyor, her şeyin sorumlusu olarak onlar görüluyor. Bunda halk arasında, "Ama onlar doktor. Doktorluk kulsal meslektir. Hipokrat vemini ediyorlar. Her lıal ve şartta hizmet etmek zorundalar, etmclilcr d e " göruşunun ağır basması da etken... Doktorluk hâlâ hastalar için "kutsal" bir meslek sayılabilir, ama ya doktorlar için? Bu sorunun yanıtını, konuştuğumuz asistanlardan almadan once İstanbul Tabip Odası'nın 400 asistan doktor arasında yaptığı bir ankete göz atıyoruz: Buna gore Bütçedesağlık için ayrılanyüzde2.5'likpayla başlayan, siyasi tercihlerle yürütülen sağlık politikasındaki yanlışlıklar zincirinin son halkasını oluşturuyor genç doktorların sorunları. Her gün yurttaşlarlayüzyüzeler ve hiç de tek başlarına kendilerinin yaratmadığı, neden olmadığıyüzlercesorunun 'hesabını' vermek zorunda kalıyorlar. ŞENAY KALKAN Türkiye'de Batılı anlamda tıp öğrenimine başlanmasının 162. yıldönümü. "Tıp Bayramı"nı bu yıl da başta Türk Tabipler Birliği ve Tabip Odalan olmak üzere çeşitli okullar ve kuruluşlar hafta boyunca sürecek çeşitli etkinliklerle kutlayacak. Arna bu yıl her zamankinden daha bir buruk. Özellikle de "genç doktorlar" diye tanımlanan asistan ve pratisyen doktorlar için. Yani doktorluğa yeni başlayanlar için. Evet uzun bir süredir bu genç "beyaz gömlekliler" huzursuz. Eğitimin yetersizliğinden, YÖK'ün getirdiği yeni yapılanmadan, zorunlu hizmetten, sağlık alanındaki "altyapı" eksikliğinden, çalışma koşullanndan, bir tur işkenceye donuşen nöbetlerinden, o kadar uzun süre eğitimöğrenim gördukten, onca ağır koşutlarda çalışmalarına karşın "cep harçlığı" olarak bile sayılmayacak kadar komik maaşlar almaktan, yani kısacası devletin sağlık politikasından, sağlığa verilen "önem"den, en önemlisi de tum bu nedenlerle "hızla sağlıksızlaştığı"nı duşundükleri toplumca baş düşman olarak gorülmekten ve devletin "yanlış sağlık politikası'nda sorumluluk almaktan... Işte bu ve benzeri sorunlar nedeniyle bir grup genç doktor bu akşam Ataköy Turistik Tesisleri'ndeki geleneksel "14 Mart Tıp Yemeği"ne katılmayacak. Onlar Sultanahmet'te köfteekmek yiyecek. Dertleri yemeği duzenleyen Istanbul Tabip Odası'nı protesto etmek değil, protestoları, uygulanan sağlık politikasına yöneiik. Ne mi istiyor bu genç doktorlar? tstanbul Tabip Odası'nın Asi>tanlar Komisyonu'nda sorunlarına çözüm aramak için bir araya gelen genç doktorlan dinliyoruz. Cerrahpaşa'dan, Çapa'dan, Göztepe SSK'dan, Haseki'den, Şişli mesleki gelişimi için izlemesi gerekli yayınlar başta olmak üzere bütün sosyalkulturel gereksinimi ni de bu parayla karşılamak zorunda. Çünkü hiçbir yan gelirleri yok ve olması da mümkün değil. Çünkü yasalar asistanların, yani geleceğin uzman doktorlarının çalıştıkları kurumlann dışında başka bir yerde çahşmalannı engelliyor. Yani onlar halk arasında bilinenler gibi muayenehanelerinde "iki tık tık bir şık şık" yapıp 3040 bin lira alan "tuzu knru"lardan değiller. Asistan doktorlar nobetlerle birlikte haftada ortalama 7080 saat çalışıyor ve bu fazla çalışmalarının karşılığım da almıyorlar. Çünkü Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bu nöbetleri fazla çalışmadan saymıyor. Doktorların bu konudaki isteğine bakanlığın yanm şöyle: "Hastanelerimizin nobel hizmelleri anılan yerlerdeki hizmetin normal çalışma saaıleri içinde kalSağlık politikasını protestoGiderek büyüyen sağlık sorunları nedeniyle bir grup genç doktor. bu akşam Ataköy Tu masının mumkun olmavışı, verilen hizmelin özelligi nedeniyle >aristikTesisıerrndekrGelenekselTıpYemeği'nekatılmayıpSultanahmet'tekötteekmekyiyecek.Amaç.yemeğidüzenleyen Istanbul Tabip Odası'nı protesto değil. Tepkilen, uygulanan sağlık politikasına yöneiik. (Fotograf: Cumhunyet) pılmakta ve nöbet saat olarak değil, gün olarak hcsaplanmaktadır. her uç asistan hekimden biri he gerekli tahlilleri istediniz ya da çe bettesiniz. Bırakın kişisel prob Başka bir deyişle fazla çalışma gikimlişi bırakmak istiyor. Bırak şitli ilaçlar verdiniz. Bunun sonuç lemlerinizi. diyelim ki hiçbir so bi nitelendirilmesi mumkun olmamayı istemelerinde en önemli et larını bu çalışma koşullannda ta rununuz yok, hastalannızın du yan bir hizmettir." keni "Bu sağlık sisteminde ideal kip etme olanağmız yok. Çünkü rumlannın bile sizin moralinizi İşte her gun hastanelerin polikhekimlik hizmeti verilemeyeceği" böyle 20 kişi olsa bu ertesi günkü bozabileceği duşunulmu>nr. Hiçoluşturuyor. Yüzde 74'ü de bu hasta sayınızı 120'ye çıkanr ki, bu bir şeyi tam olarak yapamıvorsu liniklerinde karşılaştığımız genç gun meslek seçiyor olsalar dok da hasta başına avnlan süreyi da nuz. Her b>r hastaya ayırdığınız doktorların burada çok azına detorluğu seçmeyeceklerini söylü ha da azaltır. Bir yandan hasta fazladan bir dakika bir başka has ğindiğimiz sorunları. Değişmesi yor. Bizim goruştuğümuz asistan ya hiçbir yararınız dokunmuyor tanıza bir dakika daha az ayırma mümkün mü? Onlar da son günken bir yandan kendinizi sınama nıza neden oluyor. Bu sorumlu lerde hep bunu düşünuyor. Ne lar da bu goruşleri paylaşıyor: yapmalı? Nasıl yapmalı? Aına iş"Mesleğimizin kutsallığı gec ve boylece geliştirme, öğrenme luğun insanda yaralacağı etkiyi. lerinin zor olduğunu soyluyorlar. yıpratmayı kimse duşunmıyor. şansınız ortadan kalkıyor." mişte kaldı. Olayın iki vönü var. Çunkü attıkları ya da atacakları Bir başkası girıyor soze: "Nö Bir de bunlara hastalann gerek her adımda yalnız idareyi değil Birincisi, hastalarla yeterince ilgisiz kaprislerini, huysuzluklannı, lenememek, onlara yetişememek. betlerimiz var bir de." halkı da karşılarında buluyorlar. "Düşünsenize bu sabah başla latminsizliklerini, derdinin hemen Biri "İETT şoförleri iki saat işi Ikincisi de işimizin hem beyinsel hal olmasını istemesini ekleyin.. hem bedensel ağırlığıyla maaşla dığınız nöbet ertesi gün akşam yavaşlattı haklarını aldılar" diyenmız arasındaki oransızlık. Birin 17.00de bitiyor. Hafta sonlan Ondan sonra doktor bizle ilgilen cek oluyor, bir başkası "Ama biz medi denivor! Zalen doktorlar cisini ele alırsak: Diyelim polikli bazı kliniklerde cumartesi sabah işi yavaşlatamayız. Çünkü sorunniktesiniz. Temel politika, gelen 08.00'den pazartesi akşam böyledir, 'aman kimse doktorla larımızı bilmeyen halk hemen bi16.00'ya kadar süren blok nöbet nn eline düşmesin' denivor ve bü zi suçlamaya başlar. Özlük hakbütün haslalara bakmak. Boylece bazen gunde bir doktora 100, ler var. Nöbetlerden sonra da izin lün suç bize yıkılıyor." lanmız için yürürken civarda izhatta daha fazla hasta düşebili yok. Bunların maddi karşılığım Peki, bu genç doktorların so leyenlerden biri 'Hastanelerde invor. Sabah 08.00'den akşam almadıgımızı bir yana bırakalım. runları hastaneden çıktıktan son sanlar beklesin, bunlar da bura17.00'ye kadar hiç ara vermeksi Madem şimdi 'kutsallık'lan söz ra bitiyor mu? Hayır. Hatta bel dan para derdine düşsun' demişzin, yani \emek bile yemeden, tu edivoruz. 36 saat, 56 saat hiç dur ki de ikiye, uçe lcatlanıyor. Çun ti. Diişünebiliyor musunuz bizi valete bile gitmeden hastaya bak madan çalışan bir insan ne kadar ku ciddi ekonomik probleınlerle nasıl goruyorlar" diyor. Bir dotıgımızı farz etsek her hastaya en verimli olur? Bana sanki bizim de karşı karşıya kalıyorlar bu kez. lu öneri gelişiyor, ama her biri sofazla 4 dakika avırabiliriz. Bu ka insan olduğuınuz unutuluyormuş Görüştüğümuz doktorlardan bi nuç olarak "zulfivarc dokunudar sürede haManın derdini anla gibi geliyor. Düşünsenize. önce rinin dediği gibi. "Mesleğin kul yor." yıp muayene edeceksiniz. O>sa serviste yatan hastalarla ilgilen sallığı artık karın dojurmuyor." uluslararası standartlara göre bir miş, hastalıklarının seyrini izleBugun bir yıllık b1r doktorun Evet, hastalar cephesinden hashastaya ayrılması gereken sure 20 mişsiniz. Sonra 8 saat poliklinik eline 315 bin lira geçıyor. Ev ki talar, doktorlar cephesinden dokdakika. Uivelim 4 dakikada has te her turlu hastayla karşılaşmış rası, >ol parası, yiyecek, giyecek tor haklı. Peki, kinı haksız? Suç tanın nesi olduğunu anladınız ve sınız. Ardından vine serviste no gibi zorunlu gidtrlerin yani sııa kinıde?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle