14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÇUMHURİYET/10 HABERLER 14 MART 1989 YEREL SECİM W DYP lideri memleketin ehliyetsiz ellerde kaldığını söyledi DemirePden yîne meydan çağmsı BETÜL UNCULAR B.ECEVİT SERİK / KLMLUCA / ELMALI Antalya ve ilçelerinde seçim gezilerini surduren DYP Genel ' voı Başkanı Süleyman Demirel dün yaptığı konuşmalarda hukumeti "süs biberi"ne benzetti. Ülkeyi yönetenlerin yalancı olduklarını savunan Demire!, sorunları yalnızca kendilcrinin çözeceğini söyledi. DYP lideri 26 Mart'ta hukumet değişiminin seçmenlerin elinde olduğuna işaret eiti. DYP Genel Başkanı Demirel, dün Antalya'nın Serik, Elmalı, Korkuteli, Kale, Kumluca, Fınike ve Kaş ilçelerine helikopterle giderek konuşmalar vaptı. Iktida "Cesaretiıiz varsa Demırel Antalya'da ıktıdara "Cesaretiniz varsa. yureğıniz yetiyorsa tartışalım, ışte meydan" dedi. (Fotoğraf: Ütnit 0tan) 5 CUMEYT ARCAYUREK yazıyor SİDE Devleti yönetenler arasında bir dizi görüşmeyie türban olayı önceki gün ve dün siyasal tırmanışlar gösterirken sade vatandaş miting alanlarına koşuyor. Akdeniz'in batısında gözlerimız yağmur gözlerken, dün sabah kulaklarımız Ankara'nın çeşitli ve değişik çevrelerinden gelen haber yüklü sesieri algılıyor. 1984'de Antalya'nın ikinci seçim bölgesindeki 16 beldenin 14'önü ANAP kazanmış. Esen rüzgârlar aldatıcı değilse 26 Mart'ta ANAP gövdesi buralarcja erozyona uğrayacak gibi. Örneğin Serik. Bu ilçede belediye ANAP'ın. 1987'de Özal 5 binlere düşmüş, SHP 7 bin almış ve DYP 23 bin oyla birden ilk sıraya yükselmiş. Örneğin kıyı şeridinin ilk durağı Manavgat. Ya SHP ya da DYP. Serik'te halk yığılmış, Demirel' i dinliyor. Ucuza mal satan esnaf mısali DYP lideri, "Fırsatı kaçırmayın" diye sesleniyor haika. Seçim yaklaştıkça bir canlanma gözleniyor, duyguları, yaşanan acı gerçekleri oya dönüştürmenin tatlı heyecanı seziliyor n ve icraatlarını eleştiren Demirel, gittiği ilçelerde sevgi gosterileriyle kar^ılandı. Anlalya ve ilçelerinin DYP'ye milletvekillikleri verdiğini belirten Demirel, seçmenlere mınnet ve şukranlarını sundu. Gunlerdir yaptığı gezilerde ulkenin yitırdiklerini aradıklarına işaret eden DYP lideri, memleketin buyük sıkıntılar içinde kıvrandığını kaydetti. TV'yi ülkeye kendilerinin getirdiğini, ancak ayaklarına dolaştığını belirten Demirel, ulkenin ehliyetsiz ellere düştüğü için sıkıntıda bulunduğunu bildirerek şöyle konuştu: "Hz. Muhamıned 'Ülke ehliyetsiz ellerde kalırsa işte kıyamet odur' demiştir. Memleket bugün ehliyetsiz ellere kalmıştır. İktidara sesleni)orum, yüreğiniz >etiyorsa cesaretiniz varsa tartışalım. İşle me>dan. Arna meydanlardan kactılar. Ben birkaç gündur baslırdım di>e belki öniımuzdeki günlerde )avaş yavaş meydanlara çıkarlar. Onlan evlerinden çıkama>acak duruma getiıeceksiBİl." ASKARA (AA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Türk Silahlı Kuvvetteri Armoni Mızıkası'nın konserini izledi. Kara Harp Okulu Cumhuriyet Sitesi Salonu'nda, Türk Sitahlı Kuvvetleri Armoni Mızıkası'nın sunduğu geleneksel konseri, TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, Cumhnrbaşkanlığı Konseyi üyeleri Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer ve Sedat Celasun, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mahmut Cuhruk, MSB Ercan Vuralhan, Danışıuy Başkanı Süleyman Sırrı Kırcalı, YÖK Başkanı İhsan Doğramacı ile yabancı misyon şefleri ve çok sayıda davetli de izledi. Evren, Armoni Konseri'nde Lüksemburg Prensi Ânkara'da Serik'te, Kulaklar Ankara'da insanlarda. Muhalefet fırtınası eğer ötekı illerde de Antalya'dakine benziyorsa 27 mart sabahı yandı gıtti Özal ve partisi. Serik ve çevresınde 26 Mart'a kuşku ile bakan gözlerimizi gerçekle doldurmaya çalışanları izlerken, Başbakan Ozal'ın seçim marifetlerinden birincisı telefonlardan yankılanıyordu. 4 ilçe il olacak, ama seçimden sonra yasa çıkacak. Halkla dolaylı dolaysız yoldan oy pazarlığı yapan ilk ve herhalde son Başbakan olacak Özal, Genelkurmay Başkaoı'nın Evren'le iki kez neden göfüşlüğünü içeren soruları engelliyor. Ortada "ciddi" bir durum var. Bugün için başka kanallara akacak siyasal bir bunalım değil kuşkusuz. Ama Özal dışındaki kimi odak noktalarının nitelemesine göre olaylar "toleransla bakılacak" noktayı aşmış. ÖzalEvren görüşmesinin perşembeden düne alınışını Cumhurbaşkanı'nın İstanbul gezisine bağlamaksa, alınan bilgilere göre olanaksız. Bu türden bir gerekçe "yüzeysel". Asıl neden geçen hafta Evren'in istihbari bilgilerle yoğrulan gözlemlen. Elbette bu gözlemlerin arasında ve baş sırada Torumtay'la yaptığı son iki görüşmenin gözlemlerıne eklediği ciddi kaygılar önemli yer tutuyor. EvrenÖzal görüşmesı dun saat 16.00'da başlamadan önce inanılır kaynaklar, Köşk'te türban olaylannın "değerlendirileceğini" saklamıyorlardı. Evren'in dün sabah son olaylara "esnek bakılamayacağına, türban nedeniyle rayından çıkma eğilimı gösteren eylemlere" titizlikle eğilmek gerektiğine ınandığını söylüyorlardı. Cumhurbaşkanı'nın bir başka inancı da şuydu: "Masum türt>an olayı son eylemlerle kabından taşmıştı, en azından taşma istidadı" gösteriyordu. Köşk'teki dünkü değerlendirmede Evren, Başbakan'a neleri, hangi dozda söyleyebilirdi? Çankaya'nın görüşlerıni şöyle özetleyebılirdik: Gelışmelere artık toleransla bakmamak gerektiğine ınanan KöşkGenelkurmay ekseni türban sorununu yasa zorlamalanyla tırrnandırmanın yerine, örneğin YÖK'ün yönetmelikte olduğu söylenen serbesti ile yola gireceği görüşünü yineliyor. Orta yerde örgütsel bir eylemın olup olmadığı kaygısından kaynaklanan araştırmalar hâlâ canlı. Pazar günkü Maltepe sempozyumuna telefonla İzmır'den otobüslerle gelen genç katılımlardan söz ediliyor. "Örgüt değilse bile, bir irtibat birliği"nin varlığı öne sürüOrdu duyarlı olduğu konunun lüyor. Ama bu konuda henüz her bugünkü aşamasında "dışar şey berraklaşmıs deöil. da", Torumtay'ın demecinde birkaç kez "şimdilik" sözcüğünü Başbakan'ın seçim öncesi kullanarak sadece dikkatli ve göstereceği tavır hemen her açıözenli izleme aşamasında olduk dan önem taşıyor 1 Türban sorunu iyi niyetli larını vurguluyor. Eylemlerin boBu arada "nereye gidiyor" sogörüş sahiplerinin elinden çıktı, yutlanacağı olasılığının görüldü rusuna da Başbakanlık Basın ğü şu günlerde "sorunun içine kargaşa eğilimine girdi. Müşavirliği'nden belki şöyle bir 2 Dinsel sorunlara politik doğrudan girmek" gibi bir eğili yanıt gelebılır: açılardan, politik yararlar umarak me sahip değil. Galatasaray maçına, Köln'e... yaklaşmamak gerekiyor. AnayaAma "nereye gidiyor" sorusu 3 Sertliği içerecek yeni yasal düzenlemeler yerine, güvenlik güçlerinin görevlerini daha sıkı yapmasını sağlayacak önlemler alınmalı SHP lideri Inönü olayı dun "siyasetin dışında tutma" çağrısı yapryor. DYP lideri buralarda soruna tek sözcükle değinmiyor. Özal ise ilk izlenimlere göre, büyük kentlerde aleyhine gelişen ürküntülere, tarıkatların oy desteğini kaldıracak bir yaklaşım eklemek istemiyor. sa Mahkemesi'nin karannın, değişmezliğinı bile bile kıyısından köşesinden eleştirerek siyasal yatırım yapmanın önüne geçilmeli. sürekli irdelenen, yeni bıigıler geldikçe sürekli kafaları ışgal edecek bir soru. Bu noktayı unutmamak gerekiyor. Demirel, mazot, gübre, ilaç ve her seyin iki katına katlandığını, ama pamuğun yerinde durduğunu belirterek, 200 kilo çıkarana 300 kilo çıkarsaydınız diye vergi alındığını, hayali verginin bu olduğunu söyledi. Gezdiği ilçelerde 9 yıldır ne yapıldığını soran Demirel'e, kalabahklardan "hiçbir şey yapılmadı" karşılığı verildi. Demirel bunun uzerine şunları söyledi: "Bunlann yalancı olduğu sabiltir. Bunlann hiçbir şeyine inanmayın, meselelerinizi ancak biz çözeriz. Pahalılık dar gelirlilerin belini büklu. Şimdi Demirel bizi tuzağa duşunıyor diyecekler. Gelsinler pahalılık >ok desinler. tşsizlik yok, sıkıntı >ok desinler. Diyemezlerse bunlar neye yararlar? Hükümet sus biberi mi? Süs biberi mi bunlar? Bunlann kendilerine göre hcsapları var. Kendileri sefada. Her gün yalanlarla milletin kafasını çclmeye çalışıyorlar. Ehliyetsizlere meydani boş bırakmayın. Aydınlık günler gelecektir. 26 Mari'ta hükümet değişecek. Bu size bağlı. Elinizde çok büyük bir güç var. Bu gücü iyi kullanırsanız, bunlann yerinde yeller eser. İklidar sizin. Bunlann elinden alıp doğru ellere vermek de sizin." AN KARA (Cumhuriyet BürosuJ Lüksemburg Veliaht Prensi Henri, ekonomik ve ticari işbirliği konularının ağırlıklı olarak ele alınacağı görüşmeler için dun Türkiye'ye geldi. Perşembe günune kadar Ankara, İstanbul ve tzmıi'te çeşitli temaslarda bulunacak olan Prens Henri, dün Ankara Esenboğa Havaalanı'nda AT işlerınden sorumlu Devlet Bakanı Ali Bozer tarajmdan karşılandı. Dışişleri Devlet Sekreteri R. Goebbels'in de dahil olduğu Lüksemburg heyetı daha sonra Anıtkabir'i ziyaret ederek bir çelenk koydu. Bunun ardından Ali Bozer ile makammda bir araya geldiler. Prens Henri, daha sonra Başbakan Özal tarafından kabul edildi. Ali Bozer, Prens Henri onuruna dün bir akşam yemeği verdi. Geruften OzaVa tazminat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) . Başbakan Turgut Özal için "Yazın yaılarda dolaşarak rüşvet alıyor" dtyen SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, 2.5 milyon lira tazminat ödemeye mahkum oldu. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün TBMM'den istenen tutanakları inceledikten sonra kararım açıklayan yargıç, Genç'in TBMM'nin 19 Ekim 1988 tarihli oturumunda söylediği bu sözlerinin hakaret içerdiğine hukmetti. Yargıç, Genç'in Başbakan Özal'a 2.5 milyon lira tazminat odemesine, ayrıca verdiği bu kararın gazetelerin yurtiçi ve yurtdışı baskılarında yayımlanmasına da karar verdi. Topaç: Her istendiğinde af çıkmaz ANTALYA'dan HİKMET ÇETİNKAYA Tütsülü Umut ANTALYA DYP lideri Demirel'den çok önce giriyoruz Se•rik'e. Antalya'ya 30 kilometre ötedeki bu küçük ilçeye tam 12 yıl önce Bülent Ecevit'le birlikte gelmiştik. 1977 genel seçimleri gecesiydi ve Ecevit, Serik'te umulanın ötesinde ilgi görmüştü. 12 yıl sonra Serik çarşısına girdiğimizde pek değişen bir şey yoktu. Belki yeni binalar yapılmış, banka şubelerinın sayısı artmış, eczane sayısı ıkiden beşe çıkmış, "Dallas Pub" gibi birahaneler türemış, bir de Serik otomatik telefona kavuşmuştu. 12 yıl önce CHP seçim otobüsünü yine yoksul insanlar çevrelemiş, saçları üç numarayla tıraşlı çocuklar ellerinde "Karaoğlan geliyor" yazılı pankartlarla koşuşturmuşlardı. Çok iyi anımsıyorum, o tarihte yaşlı bir kadın CHP seçim otobüsünün önüne çtkıp, "Kurtar bizi Eco" diye bağırmıştı. Antalya, turizmin Akdeniz'e açılan penceresi. Dağ taş, otel inşaatıyla dolu. O insanın midesini bulandıran beton yığınları üçbeş ay içinde beş yıldızlı otellere dönüşecek. Antalya çevresinde çok kötü bir mimari örneğini o çok katlı gökdelenleri andıran binalarda görmek olası. Turizmin kaynağını ıse birkaç kişi dışında kimse yemeyecek. Antalya'da yaşam başka, 30 kilometre ötedeki Serik'te yaşam yine başka. Elmalı, Korkuteli bucaklarında yaşam yine bir başka. Sanki insanların yüzünde çeşit çeşit maskeler var. Side'nin beş yıldızlı otellerinden yola çıkıp "tecrübeli kaptan" kimliğiyle, yoksulluğu alınyazısı olarak kabul etmiş insanlara "bir kurtarıcı" olarak sunuluyorsunuz. Onlara "Allah razı olsun, muradınız neyse versin", "Siz bizi, bizsizi tanıyoruz". "Bir elinde Kuran, yüreğinde iman, işte geliyor Muhteşem Süleyman'" yaygarasıyla "tütsülü umut" dağıtıyorsunuz... O insanlar da birkaç günlük sakalları, yorgun ve ürkek bakışlarıyla "Yörüğüz, milliyetçı oluruz" diyerek sizi bağırlarına basıyorlar. Salt alanları değil, binaların balkonlannı dolduruyorlar, sekiz davul, sekiz zurna eşliğinde oyun oynuyorlar... Kurtar bizi Süleyman... Süleyman'ın helikopterı Serik üzerinde ıki tur atıyor. Tam bu sırada yoksul bir köylü kır atını şaha kaldırıyor. Gözlerimiz o kıpır kıpır insan yumağında. Yine ayaklarda lastik pabuç, yine 12 yıl öncesi gibi yoksul tümü de. Muhteşem Süleyman az sonra mitingin yapılacağı alana giriyor. Sonra otobüsün üzerine çıkıyor. Elinde fötr şapkasıyla o umut arayan toplulugu selamlıyor. Ya da tütsülüyor... Halkın arasında Demirel'i dinliyonjz. Demirel, "zamanı, saatı geldiği" için, bir de "şükran borcunu ödemek" amacıyla Serik'te bulunduğunu söyiüyor. Topluluk bu kez yeniden dalgalanıyor: Kurtar bize Süleyman... Demirel, otobüsün üzerinde şöyle bir kaykılıyor. Sonra TRT kameramanına, "Sağıma geç" diyor. Sanırız kameraman, "Olmaz, ters ışık geliyor" yanıtını veriyor. Alanda bu kez TRT kameramanı yuhalanıyor. DYP lideri Demirel, hemen yumuşatıyor toplulugu. Belli ki bu işlerde bir hayli usta Demirel: TRT'deki arkadaşlar benim misafirim. Onlar görevini yapıyor. Asıl onların başındakiler. Bir de başındakilerin başında olanlar var... Ve ardından ANAP iktidarına yaylım ateşine başlıyor. Özal'ı "meydanlardan kaçan kişi" olarak suçluyor. Üretici sorunlanna, özellikle tarım girdilerinin hızlı fiyat artışına değiniyor. Serik, Elmalı, Korkuteli, kısaca Antalya ikinci seçim bölgesi DYP'nın kalesi sayılıyor. 1987 genel seçimleri 30 DYP'nin başansıyla sonuçlanmıştı bu yörede. O yüzden Demirel, Serik konuşmasında kendisini dinleyenlere. "Siz işınizi önceden biliyordunuz" diyor. İki gündür gördüklerimiz, bu yörede ANAP'ın hızla inişe geçtiği izlenimini veriyor. Belki ANAP kurmayları, Antalya yöresinde "sessiz ve derinden" gitmeyi yeğliyorlar, ama her geçen gün, ANAP'ın aleyhine işliyor. Yöredeki işsizhk, pamuğun değer kazanmaması ANAP'ın inişinde en büyük etken olarak gözüküyor. Şimdi gelelim SHP'ye. SHP'de bir devinim göze çarpıyor. Bu yüzden Antalya içinde SHP adayı Malik Günal'a iki parti, ANAP ve DYP yükleniyor. Bu iki paıtiye bir de DSP'yi eklersek SHP'nin savaşımı üç partiyle geçiyor. 12 Eylül 1980 öncesi Antbirlik Genel Müdürü olan Malik Günal, acaba o dönemde ne yapmıştı? Yaptığı şey Antbirlik'te örgütlü MHP gücünü kırmaktı. Günal, bunun yanında üreticiye destek olmuş, onların sorunlanna eğilmişti. Şimdi SHP beledıye başkan adayı olan Malik Günal'ın o dönemde tek bir yolsuzluk olayına adı karışmamıştı. Hem işçiler, hem üreticiler tarafından sayılıp seviliyordu. Hadi dıyelım kı ANAP'ın seçim yöntemi bu. O zaman sormak gerek, DYP niçin bu eski defterleri karıştırıyor? Eski defterleri karıştırarak yol almak isteyenlere sanırız en güzel yanıtı 26 Mart akşamı sandıktan çıkacak oy pusulaları verecektir. Antalya'da hava kapalı ve puslu Polıtik hava ıse bir hayli hareketli... UŞAK Adalet Bakanı Mehmet Topaç, af konusunda acele edilmemesi gerektiğinı söyledi. Topaç, "Her istendiğinde af çıkmaz" dedi. Adalet Bakanı Mehmet Topaç, partisînin seçim çalışmalarına katılmak üzere geldiği Uşak'ta gazetecilerin yeni bir af çıkarılıp çıkarılmayacağı konusundaki sorularını yanıtladı. Af müjdesi veremeyeceğinı belirten Adalet Bakanı Topaç, af kararım ancak TBMM'nin verebileceğini söyleyerek, "Bu müessese boyacı küpü değil ki fırçayı batırıp çıkartarak halledilsin. Af olayı acele edilmemesi ve üzerinde titizlikle durulması gereken bir olaydır" diye konuştu. Alınakhn istemi kabul ediknedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavalığt, SHP Kars Milletvekili Mahmut Alınak'ın başvurusu üzerine yaptığı inceleme sonucunda, Başbakan Turgut Özal hakkında soruşturma yapamayacaklarına karar verdi. Başsavcüık, Turgut Özal'ın "başbakan" olduğuna dikkat çekerek, başbakan hakkında soruşturma yapma vetkisinin TBMM'ye ait olduğu vönünde karar aldı. Haber Merkezi îstanbul'da 16 mart perşembe günu yapılması gereken Taksim Toplantıları'nın 42.si iptal edildi. "Yeni Toplum Kuşağmda Öğrenim" konulu Taksim Toplantısı'na konuşmacı olarak davet edilen tspanyol eğitimci Dr. Ricardo Diez Hochleitner'in, annesinin ölümu yüzünden îstanbul'a gelemeyecğini ve bu nedenle toplantınm iptal edildiği öğrenildi. Taksim Toplantm iptal edildi MiUi Eğitirri'de atamalar ANKAR.A (AA) Denizli Milli Eğitim Gençlik ve Spor Mudüru M. Nadir Akalın başka bir göreve atanmak üzere görevinden alındı. Resmi Gazete'nin dıinkü sayısında yayımlanan atama kararlarına göre Diyarbakır Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü tlhami Gebeşoğlu müfettişliğe, Siirt Gençlik ve Spor Müdürü Abdurrahman Yıldız da Diyarbakır Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlüğü'ne gelirildiler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Köy Kooperatifleri Merkez Birliği 'nin (KöyKoop) yeniden kurulması girişimlerinin Tarım Orman ve Köyişleri Bakanhğı'nca engellendiği bildirildi. Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Giindüz, bakanhğın bu konudaki tavrını kmadı. 'KöyKoop engelleniyvr' Bütün tedavilerin başında doktorun dokunuşu vardır; bütün aletlerden önce elleri. Hayat kurtarırlar dokunuşlarıyla... . 14 Mart Tıp Bayramı'nda PFIZER bütün doktorlarımızın hünerli ellerini sıkıvor. İşSendika Servisi Topkapı Tifdruk matbaasında grev kararı alınarak dün işyerine asıldı. BasınJş Sendikası ile işveren arasında 3 aydır sürdürülen sözleşme görüşmelerinde bir anlaşmaya varılamaması üzerine alınan grev kararı 310 matbaa işçisini kapsıyor. Ücret ve sosyal haklarda anlaşmaya varılamaması üzerine alınan grev kararı ile işçi için insanca yaşanacak bir ücret amaçlandığı belirtildi. (Fotoğraf: Uğur Günyüz) Topkapı Tifdrıık9ta grev kararı Savcının arabası kundaklandı Pfizer PFIZER ILAÇLARI A.Ş. Ortaköy İstanbul FETHİYE (AA) Fethiye Cumhuriyet Savcısı Nusrettin Çelik 'e ait özel otomobil, kimliği belirleneıneyen kişi ya da kişilerce yakıldı. Nusrettin Çelik'in 2. Karagözler'de bulunan evinin önune park ettiği 48 FL 515 plakalı özel otomobili, dün sabaha karşı lamamen yandı. Savcı Nusrettin Çelik, olaya ilişkin bir açıklama yapmazken, ilk tespitlere gore, otomobilin sabotaj sonucıı yandığmın belirlendiği öğrenildi. Savcılık yetkilileri, soruşturmanm sürdüruldüğünu blldirdiler. DÜZELTME • Skor ve penaltı Dünkü spor sayfamızda BursasporBakırköy maçı 20, F.Bahçe'nın Ankaragucü'ne karşı kaçırdığı penaltıyıda K.Şenol kaçırmıştır. Düzeltir, okurlarımızdan özür dıleriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle