29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 HABERLER 25 ŞUBAT 1989 Işkenceden 3. yargılama Aralarında eski Kadıköy Emniyet Amiri Ümit Bağbek'in de bulunduğu 5 polis ilk yargılanmalarında 10'ar yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırılmışlardı. Yargıtay'ın kararı bozması üzerine ikinci yargılamada beraaî etmişler ancak Yargıtay bu kararı da bozmuştu. Dün yapılan duruşmada Yargıtay'ın bozma kararı görüşüldü. tstanbul Hab«r Servisi TKP üyesi olduğu gerekçesiyle 16 Kasım 1982'de gozaltına alınan Mustafa Hayrullahoğlu'nu işkenceyle öldürdukleri iddiasıyla yargılanan aralarında Kadıköy Eski Emniyet Amiri Ümit Bağbek'in bulunduğu 5 polisin üçüncü kez yargılanmalanna başlandı. İlk yargılamada 10'ar yü sekizer ay hapis ATye katılım ve basın MÜNİH (AA) Devlet Bakanı Mehmet Yazar, Türkiye'nin AT'ye katılma sürecinde basına çok iş düştüğunü söyledi. Münih'te Türkiye Baskonsolosluğu 'nda bir toplantıya katılan Yazar, Turkiye'nin AT'ye uyum programının gerçekleşmesindeki önceliğin, basımn kuracağı diyalog ve sağlıklı ilişkilere verilmesi gerektiğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Ankara Barosu, Ankara Tabip ve Eczacı Odalan Başkanları gozaltına alınanların işkence savlannın araştınlması için bir "hekinüer kumlu" oluşturulmasını istediler. Insan haklarına yönelik aykırılıklar konusunda ileri surülen savların araştırılması için, uluslararası kuruluşlara denetira hakkımn tanınmasından sonra, bu hakkın ulusal kurum ve kuruluşlara da tamnması istenen meslek odalan açıklamasında, söz konusu isteklerin Başbakan Tnrgut Öza] ile tçişleri Bakaru Mustafa Kalemli ve Adalet Bakaru Mehmet Topaç'a birer mektupla iletildiği bildirildi. Oda başkanlan "bekimler kurulunun tabipler odasının belirleyeceği hekimlerle, adli hekimlik görevi yapan bekimden oluşmasını ve muayene işleminin işkence gördügünü savlayan kişi, yakınları veya avukatımn istedigi anda gerçekleştirilmesini" önerdiler. Başkanlar isteklerini şöyle dile getirdiler: "Atılan bu olumlu adımlara karsın, Uluslararası Af Örgütü'nün kasım 1988'de yayınladığı İşkence iddialarma karşı 'nekim kurulu' önerisi 'Türkiye: tnsan haklannın şiddetle ve sistemli olarak ihlali' başlıklı raporunda, resmi makamlann sözleşmeler laraf ından öngonilen noktalan uygulamayakoymadıklangörüşüne yer verilmiştir. Mektup aynca oluşturulacak kurulun düzenleyeceği raporlann gözaltındaki kişinin o andaki durumunu saptayacağı, muayenesi istenen kişi ile doktorlar arasında Uişkinin "hastahekim" ilişkisi sınırlarında olacağı ve kurul üyelerinin tıbbibilimsel yargıya varmak için çalışacakları belirtildi. Bu girişimin işkencenin önlenebilmesi için önemli bir adım niteliği taşıdığı da belirtüerek, şöyle denildi: "İşkencenin önlenebilmesi için bu önerimizin önemli bir adım olacağını düşiinüyoruz. Önerimizin kabulü. işkencenin önlenmesi konusunda içteniiğinizin yeni ve güçlü bir gostergesi olacaltbr. Bu nedenlerle hiçbir yasa >e tuzuk degişikliğine gerek kalmaksızın işkence iddialannı sona erdirecek bu önerimizin uygulamaya konulması için gerekli birimlere emirierinizi arz ediyonız." cezasına çarptınlan sanıklar, Yargıtay'ın kararı bozması üzerine ikinci kez yapılan yargılamada beraat etmişler, ancak Yargıtay, bu kararı da bozmuştu. tstanbul Sıkıyönetim 2 Nolu Askeri Mahkemesi'nde Selimiye'de dün yapılan duruşmada Yargıtay'ın bozma karan görüşüldü. Sanıklar Ümit Bağbek, Ali Can Özgenkr, Mehmet Yeüş ve Engin Devran'ın katıldığı duruşmada, öteki sanık Orhan Yaman'ın yurtdışında olduğu belirtildi. Mustafa Hayrullahoğlu'nun kardeşi Vedat Hayrullahoglu ile avukatlan Ergin Cinmen ve Bahri BeJen, Askeri Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasıru istediler, sanıklann cezaJandırılmaları gerektiğini savundular. Mahkeme, sanık polis memuru Orhan Yaman'ın yurtdışında görevli olup olmadığının tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden sorulmasını istedi ve Yargıtay'ın bozma karannın görüşülmesi için duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'mn 27.4.1984 tarihli iddianemesiyle açılan işkence davasında, 2 Nolu Sıkıyönetim Askeri Mahkememesi, 1 Nisan 1986'da sanıklardan Ümit Bağbek, Mehmet Yetiş ve Orhan Yaman'ı 10'ar yıl sekizer ay hapse mahkum etmiş, mahkemenin karan "eksik sonışturma" gerekçesiyle Askeri Yargıtayca bozulmuştu. Daha sonraki yargılamada ise lüm sanıklar beraat etmiş, bu karar da bozulmuştu. tnsan haklarına saygı Vldeo çekimine tepki Yıldız Ünıversıtesı'nde yeni ders yönetmeliğınin geri alınmasını isteyen bir grup öğrencı polisin video çekımi yapmasına tepkı gösterdi. Bunun üzerine çıkan tartışma sırasında polisin bir el havaya ateş ettigi gözlendı. (Fotoğraf:Mehmet Demirkaya) BONN (AA) Federal Almanya hükümeti, Türkiye'de insan haklarına saygı gösterilmesi yolundaki çağrısını yineledi. Federal hükümetin dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Irmgard Adam Schwatzer, dün Bonn'da, Ankara'dan gelen Türkiye İnsan Hakları Derneği temsilcileri ve Uluslararası Af örgütü Genel Sekreteri Brigitte Erler ile yaptığı görüşmede, Türkiye'de insan haklarına saygı gösterilmesinin, bu ülkenin A T'ye girişinde son derece önemli bir önkoşul olduğunu söyledi. Oğrencipolis kavgası İstanbnl Haber Servisi Yıldız Üniversitesi'nde "yeni ders yönetmeligi"nin geri alınması için rektörlük önunde toplanan öğrencileri polisin videoya çekmesi üzerine öğrencilerle sivil polisler arasında kavga çıktı. Sivil polisler arkadaşlanm öğrencilerin arasından kurtarabilraek için havaya bir el ateş ettiler. Sivil polisler daha sonra okulu terk etti. Yıldız Üniversitesi'nin çeşitli bölümlerinde okuyan 250 kadar öğrenci dün rektörlük binası önünde toplanarak "yeni ders yönetmeligT'nin geri alınmasını istediler. öğrenciler yeni yönetmeliğin ders ahna dilekçesinin verilebilmesi için harç borcunun kalmaması şartını getirdiğini, bunu da kısa bir zaman içerisinde yapmalannın mümkün olmadığını söylediler. öğrenciler alınmakta olan 2000 liralık harcın yasal bir dayanağı olmadığını belirttiler. öğrenciler isteklerini içeren dilekçeyi aralannda seçtikleri arkadaşlan ile Rektör Prof. Dr. Süha Toner'e götürdüler. Bu arada dışarıda rektörün yanıtını oturarak bekleyen öğrencileri polis videoya almaya başladı. Öğrencilerin kendilerinin yasadışı hiçbir şey yapmadıklannı, neden videoya çekildiklerini sormaları üzerine polisle öğrenciler arasında kavga çıktı. Sivil polisleri tartaklayan öğrenciler havaya eteş edilmesi üzerine polisleri bıraktılar. Üniversitenin bilim yuvası olduğunu, polisin üniversitelerde terör estirdiğini öne süren öğrenciler can güvenliklerinin olmadığını söylediler. öğrenciler rektörün pazartesi bir gelişmenin olabileceğini söylemesi üzerine dağıldılar. Ödeneksizlikten uzayan dava İSTANBUL (AA) Adalet Bakanlığı, ödenek yokluğu nedeniyle savcı ve hâkimden oluşan sonışturma heyetini yurtdışma gönderemeyince, sanıklar masrafları karşılamayı önerdiler. İstanbul DGM'de toplu uyuşturucu kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla yargılanan Hatice Zerrin Torul, Mehmet Salih Gönül, Yaşar Ediz Arslan, Mehmet Kapanoğlu, Ahmet Ytldırım ile Ahmet Erol davasıyla ilgili olarak, Fransa'da tutuklu bulunan bir sanığın ifadesi için yurtdışına gitmesi gereken savcı ve hâkimi, Adalet Bakanlığı ödenek yokluğu nedeniyle gönderemeyince, duruşmaların uzamamasını isteyen sanıklar? masrafları üstlenmeyi önerdiler. ŞP'den başvuru Kasaplar Deresi olayı savcılıkta Ana Devrimci Yol davasında avukat savunmalarv Ana Devrimci Yol davasında okunan avukat savunmasında, Askeri Yargıtay 'dasağ ve sol görüşlü sanıklann davalarında ayrı ölçütlerin kullanıldığı ve bir çifte standart uygulamasının söz konusu olduğu belirtilereksağ örgütlerin suçlanmn 'silahlı çete'kapsamı içinde ele ahnmasma karşılık, sol örgutler için 'anayasal düzeni yıkmak' suçlamasınm getirildiğine işaret edildi. ANKARA (Cumhuriye! Burosu) Ankara 4. Kolordu Komutanlığı 1 No'lu Askeri Mahkemesi'nde görülen ana Devrimci Yol davasında okunan avukat savunmasında, suça azmettirme konusunda kanıt aranmaksızın, "işkence alünda" alınmış emniyet ifadelerine başvunılduğu ve bunda da "akıl yürütme" yönteminin kanıt olarak kullanıldığı belirtilerek, böyle bir anlayışın Hitler döneminde Alman ceza hukukuna egemen olduğu kaydedildi. Avukatlar Halit Çeienk, Veii Devedoglıı ve Dogan Iknjer tarafından okunmasına devam edilen ortak savunmada, öne surulen suçlamalar kanıtlanmadan, salt fıilin varlığı ve asli maddi faillerin belirgınliği gorüşünden hareketle, kişilerin fıile iştırak ettikleri varsayımına ulaşümasının hukuka aykırı olduğu belirtilerek, "tddianamenin ve esas hakkındaki mütalaanm azmettirdiği iddia edilen müvekkillerimiz açısından hiçbir kanıt araştırmaya gerek görmeden, salt olayı sabit kabul edip miivekkillerimizden bir kısmını suçlu kabul etme anlayışı hukuki ve kabul edBebilir bir anlayış degildir" denildi. "Ceza sonımluluğunun kişiseDigi" ilkesinden kaynaklanan iştirak kurallannın çağımızda yalnızca Nazı Almanyası'nda ve faşist ttalya^ da geçersiz sayıldığına da işaret edilen ortak savunmada, "Hiç olmazsa davamızın karar aşamasına geldiği 1989 yılında. tarihin ve tarihimizin karanlık donemlerindeki yaklaşım tarzmdan uzaklaşılarak, çagdaş ceza bukuku ilkeleri doğrultusunda muvekkillerimizin somul durumlannın değertendirilmesini istemek hakkımızdır düşüncesindeyiz. Mahkemenizin de böyle davranacagına iaanıyoruz" görüşü ortaya konuldu. Askeri Yargıtay'da sağ ve sol göruşlü sanıklann davalannda ayn ölçütlerin kullanıldığmı ve bir çifte standart uygulamasının söz konusu olduğuna yer verilen savunmada, sağ örgütlerin suçlanmn "silablı çete" kapsamı içinde ele alınmasına karşılık, sol örgutler için "anayasal düzeni yıkmak" suçlamasınm getirildiğine işaret edilerek şöyle denildi: "Parti kongresinde devletin başbakanına silahla ateş ederek onu öldürmeye kalkışan Kartal Demiragın MHP'li ve ülkiicu olduğu ve eyleminde de yalnız olmadığı bilindi Yargılamada çifte standart ANKAKA (Cumhuriyet HnroSD) Sosyalist Parti Genel Sekreteri Yalcın Büyukdağlı Siirt Kasaplar Deresi olayı hakkında soruşturmarun hızlandırılması ve derenin açılması için Siirt Cumhuriyet BaşsavcılığVna bir başvuruda bulundu. Büyükdağlı, başvurusunda, "2000'e Doğru Dergisi vasıtasıyla kamuoyuna duyurulan olay karşısında irkilmemek elde degildir" dedi. Çöpluğe gömulen ve dergi muhabirince tespit edilebilen 50 kadar kişilik listenin Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletildiğini belirten Büyükdağlı, "Durumun yeterli dddiyetle incelenmesini ve sonımlulann açıga çıkanlraasını istiyoruz" dedi. Büyükdağlı, dün yaptığı açıklamada, "Eger iddialar gerçek değilse bu şahıslann nereye gömüldugunü tespit ederek gerceği kanıtlamak bir günliik iştir. Soruşturmanın agırdan alınması iddianın doğruluguyla ilgili şüpheleri kuvveüendirmektedir " görüşünü dile getirdi. Büyükdağlı, "Sürt ilinde göriiştüğümüz çok sayıda yurttaş olayı doğrulamış, görgiiye dayanan bilgi sahibi olduklanru bize ifade etmişlerdir" dedi. Vatandaşlar uzerinde devletin güvenlik kuvvetlerinin özellikle de siyasi polisin baskısı olduğunu belirten Büyükdağlı, "Bu baskı aleni olarak yapılmaktadır. Olayı biien yurttaşlar ölümle tehdit edildiklerini, siyasi polisin kendilerine 'Susun, yoksa size de burada yer ayırırız' dediğini ifade etmislerdir" dedi. Metrîs Baştabya duruşma salonunda görülen Devrımcı Sol davasında or Ibrahim Bingöl tarafından okundu. (Fotoğraf: Halil Nebiler) savunma, dün sanıkiardan işkencenin işlevi kitle depolitîzasyonudıır Devrimci Sol davasında ortak savunmanm dünkü bölümünde, yedi yüz binden fazla insanın işkenceli sorgulardan geçtiği, yüzlercesinin işkence tezgâhlannda katledildiği ve binlercesinin sakat kaldığı belirtüerek işkencecilerin ödüllendirildiği vurgulandı. İstanbul Haber Servisi Metris Baştabya duruşma salonunda görulmekte olan 1243 samklı Devrimci Sol davasında, sanıklar ortak savunmalannı okumayı sürdürdüler. Ortak savunmanm dün okunan bölümünde, ülkedeki işkence olayları lanetlenerek, "Turkiye gibi yeni sömürgelerde işkencenin asıl işlevi; kitle pasifikasyonu ve depolitizasyonudur" denildi. Ortak savunmada, işkencenin sistemin bütününde vazgeçilmez bir politika olarak sistemleştirildiği, kitlelerde demokrasi bilincinin geri olması nedeniyle baskının ve işkencenin her çeşidinin pervasızca uygulanabildiği savunularak şu görüşlere yer verildi: "24 Ocak'la serbest bırakılan mal ithaliydi. Siyasi ifadesi 12 Eylül açık faşizmi olunca, işkence yöntemlerinin ithali de 'serbest' bırakıldı!.. ClA'nın, Pentagon'un 'laboratnvar'lannda yenisömürgelere ihraç için üretilen işkence yöntem ve aletleri, 12 Eyliil generallerince o denli beğenildi ki, hemen aldılar. 'Filistin' askısıydı, tabutluklardı, kurt köpekleri ya da fosseptik çukuruydu. 'tthalat' üriinleri... Falaka gibi bir 'ata yadigârı' veya eiektrik gibi daha önce ithal ettikleri de vardı. Hepsini kanştınp 'kokteyl' halinde ya da sırayla uyguladılar ellerine düşenlere. oyununun nasıl oynandığının belirtildiği ortak savunmanm bu bölümünde ise şöyle denildi: "Tarih boyunca sömiiriicü egemenlerin, halka karşı kullanageldikleri iki vazgeçilmez silahlan ol"tşkenceyle adam öldürmekten muştur Cellatlar ve papazlar. bir polis suçlu bulunup mahkumiSınıf mücadelesinin her adımınyetine karar verilse bile en fazla bir yıl sonra yine işkence tezgâhı da geçerlidir bu ikili. Cellat vurrun başına geçebiUr demekti bu; madan boynunu, papaz giinahladuvara slogan yazmanın 10 yılla nndan anndınr. Sınıf mücadelecezalandınldığı ülkemizde. Kaldı sinin bir adımı olan işkencede de ki mahkum edilen işkencecilerin oynamr bu oyun. çogıı bu cezalannı çekmemiş, göCellatın fiziksel saldınsının psirevlerine hem de terfi ettirilerek kolojik açıdan tamamlanmasıdır devam etmislerdir. Bursa Emniye papazın söyledikleri. tkna olmati'nde hakkında işkence davası açı dınsa 'Günah benden gitti' der palan Komiser Hasan Özdemir'in paz ve gözlerin kapatıldığında Agn Emniyet Müdiirliiğü'ne, ts karşında duran cellatlardır. İşkentanbul 1. Şube'den Ümit Bağbek^ cenin fiziki yanı tekrar başlar. in Kadıköy Emniyet Amirligi'ne Ama akıldan çıkarmamak gereatanması faşizmin işkencecilere ken bir şey vardın papaz da cellat karşı olan ceza (!) manugını gös da aynı kişilerdir. Sahne değişintermektedir. Bunlar sadece gizlen ce maskeleri de değişir. Seninle bimeyip, dava açılmak zorunda ka raz önce konuşan, iyi niyet göstelınan sayılardır. Askeri mahkeme rileri yapan, biraz sonra da eline lerde bulunan 50 bin dosya işken eiektrik kablosunu alacaktır. İyi ce ve işkenceciler hakkında yapı polis, kötü polis oyunu, papazlan, yanıtsız kalan suç duyurula cellat misyonuyla işte böyle sahnyla doludur." ndenir." Ortak savunmada daha sonra "vazgeçilmez üvertür" olarak nitelenen falaka ve meydan dayağının, eiektrik vermenin ve askıya çekmenin polis merkezlerinde nasıl yapıldığı anlatıldı. tşkence sürerken "iyi polis" ve "kötii polis" Ortak savunmada, işkenceye karşı direnişin türküsü söylendikçe işkencecinin yenilgi psikozu ile saldırganlaştığı, yeni yöntemleri devreye soktuğu anlatılarak sadece sanıklann değil, tanıklann da işkence gördükleri belirtildi. Devrimci Sol davasında ortak savunma sürüyor: leştirilmiş olsaydı, TCK'nın 146/1. maddesi uyannca idam cezasyla cezalandınlarak en iyi ihtimalle 59. madde uygulanıp miıebbet agır hapis cezası alacaktı. İşte iki ceza arasındaki bu fark, adalette çifte standardın, adalet adına nasıl bir adaletsidik ynpıldıgınm ve TCK'nın teşebbus hükumlerinden baa sanıklagi halde, kendisine sadece adam ol nn yararlanmasının nasıl imkânsızdürmeye kalkışmaktan 20 yıl ceza laştırudığını gosteren tipik bir örnektir." verildigi malumlandır. Oysa. Askeri Yargıtay bir'ilçede Ortak savunmada, Banş Derneği, (Bozkır) adam oldurmeye kalkışan solcular hakkında başka ey leraİeri DtSK ve TöbDer gibi kuruluşlar lede bulunmakla birlikte 'ideolojik gal sayılmazken, ÜGD, Ülkü Yolu, amaçla adam öldurmeğe teşebbus' Buyük Ülku, ÜOD ve MHP gibi tegibi olaylann, o bölgede yaratacagı şekkullerin "devlete yardımcı" kupanik, terör ve anarşinin sonuçlan ruluşlar olarak sayılması konusunitibanyla devlerJ ve rejimi yıkmağa da da, "Şimdi Luvr Müzesi'nde buyönelik olaylar zincirinin etkin bir lunan 4 bin yılhk Hammurabi yasahalkasını teşkil edecegi' duşüncesiyle ları bile kendi yurttaşlan a/asında eylemlerinin 'TCK'nın 136. madde böylesi açık bir ayınm ve haksızlık sine göre tavsifi ve degerlendirilmesi' yaratmış degildir" denildi. gerekeceğine karar vermiştir. OrtaJ( savunmada, 12 EylUI yöneYani, Bozkır ilçesinde solculann ücilerinin konusmalanndan abntılar adam oldurmeye kalkışması bölge da yapılarak, "12 Eylül'un öznnde de panik yaratıp devleti ve rejimi sol a karşı, asıl amacı solu ezip tasyıkmaga yönelik olaylar zincuinin fıye etmek olduğu" saptamasında etkin bir halkasını teşkil' ettigi ka bulunuldu. Ortak savunmada anabul edilirken. başkentte basbakanı yasa hukukçusu Prof.Dr. Bahri Savoldurmeye kalkışma böyle bir panik cı'nın, "12 Eylül, dramatik bir yaratmadıgı gibi, devlete ve rejime sosyokültürel ve yöneümsd evrenin, yönelik olmayıp basil bir adam öl Batılı uygarlık hukukunu dışlayıp dürme sayılıyor. . 'Orta Asya bozkınm, 'Ön Asya Aynca bu karar bir başka gerce Çölii' ile bütünleştirmeye sıvanmış ği daha ortaya çıkartntaktadır. Bir sentezcilik cehaletinin, sosyal irticasağcı. basbakanı taammüden oldur nın adıdır" şeklindeki değerlendirmeye tam teşebbusten y^rgılanıyor. mesine de yer verilerek, "12 Eylül idama mahkum edilip, fiil teşebbus hukuku ise, gerçek demokrasinin, derecesinde kaldığıodan 20 yıla özgurlükeşitlikgüvence üçgeni üzemahkum oluyor. Eger aynı eylem sol rindeki insancıl anlamını rencide görüşlü bir kişi tarafından gerçek eden bir huknk marandır" denildi. SPD'ye baskın BONN (AA) Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD'nin Bonn merkezi dün 60 kadar bölücü tarafından işgal edildi. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu bölüctiler, Türkiye 'deki siyasi tutuklulara yapılan uygulamaları protesto ettiklerini ve bu konuda SPD'nin desteğini istediklerini söyleyerek eylemlerine son verdiler. Inci Baba'nın sağhğı İSTANBUL (AA) İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altında bulunan Mehmet Nabi Inceler'in (Inci Baba) sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Dahiliye Servisi'nde tedavi alıına alman Mehmet Nabi Inceler'in, hastaneye kaldırıldığında yüksek olan şeker oranı normale yakın bir seviyeye indi" dediler. TKPB davası: 9 tahüye İSTANBUL (AA) Yasadışı TKPB örgütü üyesi olduklan gerekçesiyle haklarında dava açılan toplam 12 sanıktan 9'u tahüye edildi. tstanbul DGM'de görülen davanın ilk duruşmasında sorguları yapılan sanıklar, iddialan reddederek, emniyetteki ifadelerini baskı altında verdiklerini öne surdüler. Sanıklardan Ziya Buyuk da, emniyette kendisine işkence yaptığını öne sürdüğü polislerin karakalemle çizdiği temsili resimlerini mahkeme heyetine sunarak suç duyurusunda bulundu. Mahkeme heyeti, tanıklan dinledikten sonra 3 aydır tutuklu bulunan sanıklardan Zihni Buyuk, Beyjen Çelik, Duran Karakuş, Mehmet Demir, Nurettin Karakoç, Celal Gölge, Haydar Özel, Mehmet Dönmez ile Sinan SezgiB'in tahüye edilmesini kararlaştırdı. Sıtkı Seyhun Şirin, Ziya Buyuk ve Mutlu özgen Şamiloğlu adlı sanıklann tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, delillerin toplanması amacıyla dunışmayı ileri bir tarihe bıraktı. Vuralhan'dan iki hükümlü için yazılı emir TDKP davası Yasadışı TDKP'ye üye olmaktan yargılanan 15 kişinin yargılanmasına dün başlandı. Ankara DGM'de görülen davada sorgusu yapılan A. Makal, Turgay Bilgen ve Sümra Işık adlı sanıklar suçlamalan kabul etmediler. Iddianamede 15 sanık için yasadışı örgüte üye olmak, Ankara'da çeşitli tarihlerde pankart asmak ve bildiri dağıtmak suçlanndan ayrı ayrı 17'şer yıl ağır hapis cezası isteniyor. "Babanhn intiharı kesin" İSTANBUL (AA) Boğaziçi Köprüsü'nden yaklaşık 3 ay önce atlayarak intihar eden Tayfun Baban'ın, "İntihar edemediği, kaçınldığı" iddialan üzerine, tanıklann yeniden ifadeleri alındı. Soruşturmayı yürüten Emniyet Müdürlüğü Silah, Mühimmat ve Kaçakçıhk Şubesi Müdürü Nurullah Bülbül şunları söyledi: "Tayfun Baban'ın köprüden atladığı kesin. Babası Ertan Baban'ın basmda yer alan iddialan üzerine, tanıklann yeniden ifadesini aldık. Tayfun 'un iki arkadaşı da köprüden atladığını görmüş. Ancak, trafık sıkışıklığı ve olay yerine 5060 metre uzaklıkta olmalan nedeniyle müdahale edememişler. " ANKARA (ANKA) MiUi Savunrna Bakaru Ercan Vuralhan, Adana Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Nolu Askeri Mahkemesi'nde 1984 yılında sonuçlanan TKPML/DHB davasında agır hapis cezalanna çarptınlan ve bu cezalan yasal süre içinde temyiz edilmediği için kesinleşen tbrahim Saç ve Elif tşcan'ın mahkumiyet kararlannın bozulması için Askeri Yargıtay Başsavcılığı'na yazılı "emir" verdi. Yazılı "emir"de, adı geçen iki hükumlünün, "emniyet ve savcılık ifadeleri" dışıuTürkiye haiklannın yaşamına da, mahkumiyetlerine yeter dere sokulan, eiektrik şokuydu, falacede delil olmadığını belirterek, kaydı, tersyüz askıydı, soğuk su bu cezalann bozulması isteniyor. ya da fosseptik çukuro banyosuydu, ırza geçmeydi, kum torbasıyVuralhan'ın 9 Ocak 1989 tarih la dğer patlatmaydı, kedihoroz ya ve 31/2/89 SB.3 sayılı yazılany da kurt köpeği işkencesiydi, çınlla gönderdiği yazılı "emir" üze çıplak soy rna ve her tiirden asağırine, Askeri Yargıtay Başsavcılı lamaydı. Kimilerine hayret verici ğı bu doğrultuda bir tebliğname gelebUir, Şili'de, Arjantinde, Pehazırlayarak durumu Askeri Yar rn'da ya da Filipinler'de veya Giigıtay 2. Dairesi'ne bildirdi. ney Kore'de de aynıdır yöntemler." Askeri Yargıtay 2. Dairesi de, Devrimci Sol davası sanıklannHâkim Albay Abdulah Küçükyudan tbrahim Bingöl tarafından maz başkanlığında toplanarak, okunan ortak savunmanm dünkü fbrahim Saç ve Elif tşcan'ın mahbölümünde, 12 Mart döneminde kumiyet kararlannın yazılı yapılan işkencelerden de örnekler "emir" doğrultusunda bozulmaverilerek, "İşkence propagandalasına karar verdi. n maksatlıdır, dış mihraklıdır" Askeri Yargıtay 2. Dairesi'nin masallannın tutmadığı ifade edil1989/29 sayüı karannda, 6 yıl 8 di. Yedi yüz binden fazla insanın ay ağır hapis cezasına çarptınlan işkenceli sorgulardan geçtiği, yüztbrahim Saç ile 4 yıl 5 ay 10 güne lercesinin işkence tezgâhlannda mahkum edilen Elif tşcan'ın katledildiği ve binlercesinin sakat "emniyet ve savcılık ifadelerinin kaldığının belirtildiği savunmada, dışında" mahkumiyetlerine yeter işkencecilerin ödüllendirildiği, elderecede delil olmadığı belirtildi." lerini kollarını sallaya sallaya doYargıtay 2. Dairesi, tbrahim laştığı vurgulandı. İşkencecilerin Saç ve Elif tşcan'ın kesinleşen çok küçük bir bölümünün mahmahkumiyet kararlannı oy birli kemelerde yargılandığının yer verildiği ortak savunmada, verilen ğiyle "esastan" bozdu. Askeri Yargıtay 2. Dairesi, ay cezaların çoğunlukla bir yıl hapis nca, tbrahim Saç ve Elif tşcan' veya altı ay memuriyetten men olın bu cezalannın "çektirilmeme duğu anlatıldı.' Savunmanm bu IİDİ" ya da "çektirilmemiş bölümünde şu görüşlere yer verildi: sayılınasım" da kararlaştırdı. LUTFEN NOT ALIN • 25 Şubat 1989 Cumartesi CUMARTESİ BULUŞMALARI3 • Saat: 16.00 "YARGI BAĞIMSIZLIĞI" • MÜLKİYELİLER LOKALİ KURUÇEŞME/İSTANBUL 4 TURGUT KAZAN Gaziantep Cezaevî'nde bir hükümlü öldürüldü Sağ eylemci Mehmet Ali Geçgel cezaevinde çıkan bir kavga sırasında falçatayla öldürüldü. Geçgel'in ölümüne neden olan Bahattin Özkan'm akli dengesinin bozuk olduğu bildirildi. Kannnlann izin verdiği EN UCUZ ve ŞAŞIRTICI UCRETLERLE BİLGİSAYARLA DAKTİLOGRAFİ BİLGİSAYARLA MUHASEBE BASIC, COBOL, FORTRAN, PASCAL gibi BİLGİSAYAR dilleriyle PROGRAMCILIK SANATÎ; Çalışanlar için birer, ikişer; İŞSİZ GENÇLER için ikifer üçer, en kısa surelerde, en kolay yöntemlerle oğrelen 1988 yılı sonuna kadar 48.326 İŞSİZ GENCİ İŞ SAHİBİ YAPAN; 14 Dünya rekoru kıran 24 Dünya Şampiyonunu yetiştiren RESTAURANT (12.00 /24.00) Piyanoda YARCAN FolkCazzLatinKeman AKM'de bomba İstanbul Haber Servisi İstanbul'da dün iki ayrı yere yapılan bomba ihbarlan asılsız çıktı. Atatürk Kültür Merkezi santralına telefon açan bir kişi salona bomba koyduklarım öne sürdü. Bunun üzerine olay yerine gelen bomba imha uzmanları içerideki izleyicileri çıkardıktan sonra arama yaptı. Yapılan aramada ihbarın asılsız olduğu anlaşılırken, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının birlikte sunduğu "Karmina Burana" adlı konser 20 dakika gecikmeli başlayabildi. AMPIVON ÖZEL DAKTİLO SEKHETEB VE BİLGİSAYftR KURSLARI Kendi kazancıyla daha rahat yaşamak ve geleceğin en parlak mesleklerini kazanmak isteyenleri bekliyor. Sut Merkezi Kadıköy Beyoğlu Ştştı Beyazıt, Mıthat Aitıyol. Kuşdıh Taksım, tstıklaJ Abıdeıhurnyet Paşa Cad 14/] Caddesı. 6/3 Caddesı 87/7 C Hasat Sok 15 Tel: Tel. Tel Tel. S27 338 149 130 S5 25 08 42 81 06 90 37 • S22 21 06 (HafU îçı 8 0021 336 11 50 (HafU ıçı 8 0019 144 90 II (HaRa ıçı 8 0019 17S 43 14 (Hafla ıçı . 8.0021 30. 00. 00, 30. Haftasonu HaRa sonu Cumanesı Hafta sonu Şaat 8 0019.00) 8 0019 00) 8 0O1BO0) 8 001BOO) Mkkat B « 4 ; lıyt , Srtrtttr n BHfisıyar kurs» şabeariz GAZİANTEP (Cumhuriyet) Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nde bir hükümlü daha öldürüldü. Havalandırma doniışü saat 18.00sıralarında 23 yıl 4 ay hapis cezası* B A R (22.00/04.00) na hükümlü sağ eylemci Mehmet Ali Geçgel ile adam öldürmekten KÜÇÜK GECE MENÜSÜ 32 yıla mahkum Bahattin özkan arasında kavga çıktı. Kavga sıraFlamenco Gıtar BURÇ sında Özkan radyatör bileziğiııAkdenız Ezgilerı GURUP ÇAĞRI den oluşturduğu falçatayla Geçgel'i ağır yaraladı. Geçgel hastaRez: 149 68 95151 95 91 neye kaldınlmak istenirken yolda öldü. Istıkiai Cad. Odakule yanı. Cumhuriyet Savcısı Ünal Ank, Bahattin Özkan'm akli denUygun fiyatla gesinin bozuk olduğunu bildirdi. Galatasarayh'dan Fransızca, Aynı cezaevinde daha önce Veli Boğaziçi'liden Ingilizce ders Can Oduncu öldürülmüş, yine sağ Tel: 368 98 84 eylemci Mustafa Baki Gulcan da Saat: 19.00'dan sonra yaralanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle