19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19ŞUBAT 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Vasiliu: Kıbrıs'ta gelişme yok ATL\ALEFKOŞA (AA) Kıbns Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, çeşitli uluslararası sorunlarda özlü gelişmeler sağlandığı bir onamda, Kıbns konusunda diyalog başlamasından öte bir ilerleme kaydedilemediğini soyledi. Vasiliu, Yunan Radyosu'na verdiği demeçte, BM Genel Sekreteri Perez De Cuellar'ın toplumlararası göruşmelerin ikinci turunda sağlanan gelişmelerden memnun olmadığını belirıerek, "gelişme sağlanması amacıyla psikolojik baskıların artacağına inanıyorum" dedi. SSCB'den katliam itîrafı Cinayete Çağrı AUSIRMEN The New York Times'a, göre Sovyet basmında ilk kez Afganistan'a ilişkin katliam haberi çıkıyor. Kabil hükümeti olağanüstü hal ilan etti. Mücahitîerin kuraçaklan geçici hükümeün başına radikal İslamcı Ahmet Şah getirilecek. Dış Haberler Servisi Kabil hükümeti dun Afganistan'da olağanüstü hal ilan etti. Hükümet, "Bazı unsurlann istikrarsızlık yaratma çabalan" üzerine bu önleme başvurulduğunu bildirdi. Afganistan Devlet Başkanı Necibullah ülkenin "Silaha değil, anlayış ve ekonomik yardıma" gereksinmesi olduğunu soyleyerek, ABD'nin mücahitiere silah yardımını kesmesi koşulu ile SSCB'nin Kabil'e bıraktığı gelişmiş silahları iade etmeye hazır olduklannı açıkladı. Afgan mücahitlerini Danışma Meclisi, şura, kurulacak geçici hükumetin başına Ahmet Şah'ın atanması onaylandı. Mücahitiere yakın kaynaklar, Ahmet Şah'in bugün hükümetini açıklayacağını ve ılımlı mücahit grubu Hareketi Inkılab'ı tslaminin Lideri Muhammed Nabi Muhammedi'nin de, Devlet Başkanlığına getirileceğini bildirdiler. The New York Times Gazetesi ise Sovyet basmında ilk kez Sovyet askerlerinin Afganistan'da yaptıklan katliamın yer aldığını bildirdi. Nevv York Times'ın Moskova kaynaklı haberine göre haftalık "Literaturnaya Gazeta" Dergisi, içlerinde kadın ve çocukların da bulunduğu bir kamyon dolusu Afganlı sivilin Sovyet askerleri tarafından öldüruldüğünü bildirdi. Literaturnaya Gazeta'da Afga., .. nistan savaşını 1979'dan bu yana izleyen Gennadi Boharov tarafmdan kaleme alınan haber şöyle: Sovyet askerleri, sınıra yakın bölgede dur ihtarına uymayan, sivillerle dolu bir kamyona ateş açtılar. Açılan ateş sonucu kamyondaki bir genç kadın öldü, üç sivil de yaralandi. Birliğin başındaki subay, komutana telsizle durumu bildirdi. Adı Rudish olarak verilen komutan da yanıt olarak, "Tutsak istemiyorum. Tanıklar yok edilsin" dedi. Bunun üzerine bir Sovyet tankı kamyonu ezdi ve araba toprağa gömüldu. Gennadi Boharov'un haberine göre, Sovyet komutanı bu olaydan sonra yargılanarak 6 yıl hapse mahkum edildi, ancak kısa süre sonra ilan edilen afla hapisten çıktı. 'Literaturnaya Gazeta': Sovyet askerleri Afganistan'da bir araba dolusu sivili öldürdü DUN\ADA BUGUN Komşu iran islam Cumhuriyeti Başbakanı Hüseyin Musavi'nin Türkiye gezisi tam Hint asıllı ingiliz yazar Salman Rüşdü'nün "Şeytan Ayetleri" adlı kitabınıntartışmalarının doruğuna ulaştığı bir döneme rastladı. Anılardadır Salman Rüşdü'nün kitabındaUzza, Lat ve Menat (Mekke'deki üç put) ile ilgili olarak önceleri şeytanın aldatmacası ile ayetlerle kutsandığını ama sonradan bu ayetlerin değiştirildiği ileri sürülmekteydi. Bu savlar islam âleminde ciddi tepkiler uyandırmış, birçok ülkede kitabın basımı yasaklanmış, dahada garibi, kitabın içinde neler olduğunu tam olarak bilmeyen insanlar gösterilere katılmış ve Pakistan'da beş kişi ölmüştü. Kimi çevreler, Salman Rüşdü'nün kitabının bir rastantı olmadığını, yapıtın İslam dininin Batıda hızla yayılmasını önlemeye yönelik bir girişim olduğunu ileri sürmüşlerdi. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi bu görüşü ileri sürenlerden biri. Sayın Hatemi yalnızca bu görüşü ileri sürmekle kalmıyor, kitaptayazılanların doğru olmadığını daAhmed Hamdi Efendi'nin 1923 yılındayayımlanan "Hazreti Peygamber Hakkında E Çirkin Bir Isnad'ın Reddi" adlı yapıtına dayanarak savunuyordu. Ne var ki, dünkü Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan bir haberde ise Ankara Üniversitesı ilahiyat Fakültesi yayınlarında çıkmış olan VV.Montgomerry VVatt'ın Doç. Dr. Rami Ayas ve Doç. Dr. Azmi Yüksel tarafından dilımize çevrilmiş, Hz. Muhammed Mekke'de adlı yapıtında şeytan ayetlerini doğruladığı belirtiliyordu. Öte yandan görüşlerine başvurulan oryantalıst (doğubitimci) Eren Kutsuz, Şeytanın Kuran'a katmayı becerdiği ileri sürülen ve bu yüzden Şeytan Ayetleri olarak anılan ayetin Uzza Lat ve Menat ile ilgili olarak nitelendiği (Tanrı sözcüğünün dışi olarak adlandırıldığı) yolundaki görüşler konusunda 15. yüzyıiın önde gelen Kuran yorumcularındanCelaleddinSuyutî'nintanıklığınabaşvuruyorve Sayın Hatemi'ninkinden farklı olduğu anlaşılan bir sonuca varıyordu. Hiç kuşkusuz, amacımız Şeytan Ayetleri konusunda bir yargıya varmak değil. Böyle bir uğraş bu sütunların da, yazarının da ilgi ve bilgısini aşar. Ancak Şeytan Ayetleri kitabının yol açtığı tartışma hepimizi çok yakından ilgilendirir. Hemen belirtmek gerekir, bu konudaki aşınlıklan ve bağnazlıklan, tüm Müslümanlara mal etmek başka bir bağnazlıktır. Nitekim Prof. Hatemi, kitabın özüne karşı çıktıktan, ileri sürülen savları iftira olarak niteledikten sonra, belirli bir amaca yönelik olarak yazılmış olduğuna inandığı bu yapıtın fazla önemsenmemesi gerektığini söylüyor ve olay karşısında soğukkanlı davranılmasını salık veriyor. Sayın Hatemı "Ayetullah Humeyni'nin Salman Rüşdü'nün öldürülmesi için tetva vermişolmasından kuşku duyduğunu" soyleyerek böyle bir davranıştan yana olmadığını da belli ediyor. Benzer bir tepki de, Kuveyt'in dışişieri ile ilgili Devlet Bakanı Yardımctsı Süleyman Macit el Şahin'den gelmiştır. El Şahin, "Konuyu İslam Konferansı düzeyine kadar yükseltmeye gerek olmadığını, böyle bir davranışın kitabın daha çok basılmasına yol açacağını, Müslümanlık karşıtı pek çok kitap bulunduğunu, ama bunların da islam dininin durumunu etkileyemeyeceğini" söylemiştir. Nobel Ödülü sahibi Mısırlı yazar Mahfuz'un tepkisı de bu doğrultudadır. Tepkiler, bu düzeyde kaldıkça kitaba karşı yöneltilen eleştirilere, hatta şiddet eylemine ve baskıya dönüşmeyen öfkeye saygı duymak gerekir. Ama Ayetullah Humeyni böyle yapmamış, açıkça uluslararası teröre çağrıda bulunmuştur. iran İslam Cumhuriyeti'nin kimi yönetıcıleri. Şeytan Ayetleri'nin yalnız yazarının değil, kitabın basımcılarının da "katlinin vacip olduğunu" ve mutlaka öldürüleceklerini söylemışlerdır. işin ilginç yönü, tam bu tartışmalar olurken ülkemizde bulunan iran Başbakanı Mir Hüseyin Musavı, Turgut Özal'ın yanındaaçıkça aynı çağrıyı yapmış, islam dinine yapılan saldırının cezalandırılması gerektığini söylemıştir. Gerçi Musavi bu kez cezanın nıteliğı hakkında açıklama yapmamış görünse de sözlerine açıklık getiren Başbakanlık Dariışmanları Beheşti ile Başbakanlık Uluslararası Büro Müdürü Salim Dabestanî cezanın ıdam olacağını belirtmişlerdir. Beheşti "islamın beş mezhebinin de böyle bir suç karşjsındafikir birliği içinde olduğunu, ığrençyaratığın (Salman Rüşdü) hakkında kararın dini açıdan verildiğini ileri sürmüş ve eklemiştir: "Rüşdü ölecektir." İran İslam Cumhuriyeti yöneticilerinin laiklik ve düşünce c|üşmanlıklarını bir yana bırakalım. Humeyni'nin de, adamlartnın da laikliği en büyük karabasan, Atatürk'ü en büyük şeytan olarak gördüklerini biliyorum. Kanımızca İran İslam Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük karşıtıdır. Bunu kendi yayınlarında da açıkça söyleyebiliyorlar Bu bilinen gerçeklere yeniden dönmüyoruz. Ancak iran resmi heyetınin üyelerinin Türkiye'deki suç kışkırtmaları, uluslararası terör çağrılarının da TCK'nın kapsamına giren bir suç olduğunu vurgulamak isterız. Nitekim bu çağrılaryapılırken. Türkiye'nin birçok yerindekı İngilız kuruluşlarına yönelik saldırı ıhbarları gelmiştir. Şimdi Şeytan Ayetleri yüzünden herhangı bir olay patlak verse, örneğin Salman Rüşdü normal yollardan, ama kimseye duyurmadan Türkiye'ye geldiği sırada öldürülse, sınırlanmız içinde iştenen bu cinayetin kovuşturulması ve cezalandırılması Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkisindedir, hatta görevidir. Böyle bir cınayet olursa bunun azmettirenleri olarak yine Türkiye toprakları üzerinde uluslararası teröre ve cinayete çağrı yapan resmi İran heyeti üyeleri olmayacaklar mıdır? Doğrusu, bu adamlann böylesine bir cesareti nereden bulduklarını ve konuğu oldukları bir ülkenin tüm yasalarını çiğneyerek, nasıl böylesine fütursuzca suç çağrısında bulunduklarını anlamak çok güçtür. Bu beyler bu cesareti nereden alıyorlar? Nereden? Yoksa yanıbaşlarında suskun duran, tarikat üyesi ve Korkut Bey'in biraderi Turgut Özal'dan mı? Gorbaçov ve perestroyka MOSKOVA (AA)Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, görevinde çok fazla kalamayacağı yolunda Batıda çıkan söylenıilerden haberdar olduğunu belirterek "Perestroyka politikası yalnızca benim değıl, tüm ülkenin politikasıdır" dedi. Pravda'nın haberine gore Gorbaçov politbıiro üyelerinin de bulunduğu bir toplantıda yaptığı konuşmada şöyle dedi: "Bazı Batılı yayın organlan benim gorevde en çok bir ytl kalabileceğimi öne sürüyor. Ama unutulmamah ki, Perestroyka yalnızca benim değil tüm ulkenin politikasıdır. Halk kazanımlarından vazgeçmeyecektir." Kol saati Öte yandan Sovyet TASS Ajansı, Afganistan'dan dönen Sovyet askerlerine devlet tarafından birer kol saati armağan edildiğini bildirdi. AA'ya göre Afgan mucahitlerinin Danışma Meclisi Şura tarafından geçici hükumetin başbakanlı&na atanan Ahmet Şah, Savaş alanlannda Kabil'deki Sovyet yanlısı rejime karşı mücadele eden mücahit komutanlan tarafından az tanınan İslamcı Radikal bir politikacı olarak biliniyor. Şubat 1988'de oluşturulan, ancak işlerlik kazanamayan ve İslamcı radikallerin çoğunlukta olduğu ilk mücahit hükümetinin . .. . de başkam olan Ahmet Şah, "İs jon Sovyet askerleri Afganistanı terk eden son Sovyet askerleri Sovyetler Birliği'nin sınır kasabası Termezde lamcı radikallerin adamı" olarak )g şUbatta büyük coşku ile karşılandilar. Sovyet askerlerinin Afgan batağından kurtulmaktan duydukları sevinç yuzbilinivor. lermden okunuyordu. (Fotoğraf: Reuter) Yıınanistari'dan ihlal iddiası ATtNA (AA) Türk savaş uçaklarının önceki gün beş defa Yunan hava sahasını ihlal etıikleri ileri süruldu. Yunan basınmda verilen haberlerde, Türk savaş uçaklarının ihlalleri LimniMidilli ve RodosHalkı adalan arasında altı mil içindeki bölgede gerçekleştirdikleri iddia edildi. Moskova'nın barış atağı Dış Haberler Servisi Sovyet Dışişieri Bakanı Eduard Şevardnadze, Ortadoğu ülkelerine düzenlediği 10 gunlük gezisini sürdürüyor. Gezisinin ilk durağı olan Suriye'nin başkenti Şam'da bir açıklama yapan Şevardnadze, Ortadoğu'ya barış gelmesi şansırun arttığını belirterek, "Şu andaki koşullar Ortadoğu sonınuna çözum bulunması için eskisinden daha iyi" dedi. Sovyet Bakan, Suriye Dışişleri Bakanı Famk El Şara ile görüştükten sonra Devlet Başkanı Hafız Esad'a, Mihail Gorbaçov'un mesajını iletti. Mısır, Ürdün, Irak ve İran'ı da kapsayan gezisinde Şevardnadze, Ortadoğu sorununun çözümüne ilişkin BM Güvenlik Konseyi nezdinde uluslararası bir barış konferansı duzerüenmesi doğrultu Şevardnadze, Ortadoğu'da mekik diplomasisini sürdürüyor JAPONYA ÂBD'den veto Dış Haberler Servisi BM Güvenlik Konseyi'nde, tsrail işgali altmda tuttuğu Arap topraklarında uyguladığı baskı politikasından dolayı kınayan bir karar tasarısı ABD tarafından veto edildi. ABD temsilcisi işgal altındaki topraklardaki durumdan üzuntü duyduklarmı, ancak tasarıyı tek yanlı otarak bulduklarını söyledı. Bağlantısızlar tarafından hazırlanan karar tasarısı için Güvenlik Konseyi'nin geriye kalan 14 üyesi ise lehte oy verdiler. Batı Şeria ve Gazze 'deki dünku gösterilerde yaralanan iki Filistinli dün öldü. Kudüs'ün doğu kesiminde, dün bir İsrailH üniversite öğrencisi bıçaklanarak öldüruldü. Sovyet Dışişieri Bakanı Şevardnadze, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'a, Mihail Gorbaçov'un mesajını iletti. Sovyet bakan 10 günlük gezisi boyunca Ürdün, Mısır, Irak ve İran 'a da gidecek. sundaki Sovyet önerisine destek sağlamaya çalısacak. Suriye, uluslararası konferans toplanmasım ilke olarak desteklediğini, ancak öncelikle oneriye karşı çıkan Israil'ın tutumunu değiştirmesi gerektiğini belirtiyor. İsrail Dışişieri Bakanlığı sözcüsü. önceki gün Şevardnadze Yahudi devletini ziyaret etmek istediği takdirde hükümetinin bunu memnunlukla karşılayacağını söyledi, ancak İsrail hükümetinden Şevardnadze'ye resmi bir davet gelmedi. İsrail ile Sovyetler Birliği arasında 1967 Araplsrail savaşından sonra bozulan diplomatik ilişkilerde Israil'in, Sovyetler Birliği'nin bölgede banşın sağlanmasında rol oynayabileceğini kabul etmesi üzerine belirli bir duzelme sağlandı. ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, İsrail'in işgal Komünist Partide tenıizl ik Komünist Partisi eski lideri ve üç yetkili Merkez Komitesi'nden atüdı. Merkez Komitesi'ne 33 yeni üye seçildi. BELGRAD (Ajanslar) Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Kornitesi'nin bazı üyeleri, üyelikten çıkarıldı ve 165 kişilik komiteye 33 yeni üye seçildi. Yugoslavya Devlet Başkanı Raif Dizdareviç de merkez komitesi uyeliğinden istifa etti. Dizdareviç'in üyelikten ayrılması, parti ve devlet işlerini birbirinden ayırmak şeklindeki yeni politika çerçevesinde gerçekleşti. Merkez komitesinin önceki gün yapılan toplantısında, eski Yugoslavya Komünist Partisi lideri Milanko Renovica ile üç başka yetkili, merkez komitesi uyeliğinden atıldılar. Resmi Haber Ajansı Tanjug, bu dört kişinin, Adriyatik kıyısındaki Neuın kentinde kendilerine yazlık yaptırmak için devlet parasını kullanmanın "yarattığı sosyal zaran görememekten" suçlandıklarını bildirdi. Merkez komitenin, emekli General Petar Matiç'in üyelikten atılması için yapılan oylamada ret kararı alması şaşkınhk yarattı. Ancak Matiç Sırbistan lideri Slobodan Miloseviç'in savunduğu merkezi yörtetim politikalarına karşı çıktığı gerekçesiyle Sırbistan basınmda aleyhinde başlatılan karalama kampanyasını gerekçe göstererek merkez komite uyeliğinden istifa etti. AP'nin haberine göre basına kapalı olarak yapılan merkez komite toplantısında 165 kişilik komiteye 33 yeni uye seçildi. Yeni üyelerin çoğunluğunun Yugoslavya'nm en yoksul bolgesi olan Karadağ'da geçen yıl .'kim ayında artan yoğun protesto gösterileri sonucu istifa eden üyelerin yerine atandığı belirtiliyor. Merkez komitesinde yapılan değişiklikler ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlarla başetmekte güçlük çeken yöneticilerin yerine daha genç kişileri getirerek sorunların çözümünü hedefliyor. Merkez komite geçen yıl ekim ayında üyelerinin üçte birini yenilemek doğrultusunda bir karar almıştı. YuGOSLAVYA Sabotaja karşı sıkı önlem LOSDRA (AP) tskoçya üzerinde infilak ederek 258 yolcusuyla birlikte Lockerbie kasabasına düşen PanAm uçağındaki sabotajın, yolculardan bıhnin teybine yerleştirilen bomba sonucu meydana geldiğinin anlaşılması üzerine İngilız havaalanlannda elektronik aletlerin kontrolüne başlandı. topraklarındaki Filistin ayaklanmasına sert tutumunu eleştiren karar tasarısını \eto etti. BM Güvenlik Konseyi'nin önceki günku oturumunda 15 üyeden 14'ünün olumlu oy verdiği ve bağlantısız ülkeler tarafından oya sunulan karar tasansında, İsrail'in işgal topraklarındaki tutumu sert bir şekilde eleştiriliyordu. ABD heyeti, oylamaya geçümeden önce, yalnızca Israil'i eleştiren karar tasarısına karşı, şiddet olaylarının tırmanmasında Filistinlilerin de sorumluluğu olduğunu belirten alternatif bir karar tasarısı verdi. Ancak ABD heyetinin karar tasarısı, bağlantısız ülkeler tarafından reddedildi. Tasarının ABD tarafından veto edilmesinden sonra bir konuşma yapan Filistin Kurtuluş örgütü temsilcisi Nasır ElKıdva, Amerikan heyetinden temsilcilerin, tartışmalar boyunca FKÖ temsilcileri ile doğrudan konuşmadığını beliıterek, "Son dakikaya kadar ABD heyetinden açık bir öneri alraadık" dedi. ABD heyeti tarafından son dakikada verilen alternatif karar tasarısının "dengesiz bir tutumu" yansıttığını kaydeden El Kıdva.ABD Dışişieri Bakanlığı'nm İsrail'in işgal topraklarındaki tutumunu eleştiren açıklamaları bir yanda duruı ken, Güvenlik Konseyi kararını veto etmesi karşısında şaşkınlığa düştüğunü soyledi. ABD Dışişieri Bakanlığı'nm geçen ay yayımladığı "1988 İnsan Haklan Raporu"nda İsrail sert bir şekilde eleştirilmişti. Borsa skandalı dalbudak sarıyor TOKYO(AP) Japonya'da çok sayıda politikacı ve işadamının karıştığı borsa skandalıyla ilgili olarak Çal;şma Bakanlığ; eski gorevlilerinden Shigeru Kano tutuklandı. Bu hafta icinde Başbakan Noboru Takeshita hükümetinin geleceğini tehdit eden skandalla ilgili olarak tutuklananların sayısı 8'e yükseldi. Muhalefet partilerinin eski Başbakan Yasuhiro Nakasone'nin parlamendoda skandaldaki rolü ile ilgili olarak hesap vermesi için yoğun baskı yaptıklan bildirildi. Kano'nun tutuklanmasının ardından olayla ilgili delil buluna bilmesi amacıyla Çalışma Bakanlığı'nda geniş çaplı bir arama yapıldı. Skandal nedeniyle kabinesindeki üç bakanı istifa eden Takeshita, Çalışma Bakanlığı'nm aranmasının "çok ciddi bir konu" olduğunu söyledi, ancak yorum yapmaktan kaçındı. istifa eden eski Maliye Bakanı Kiichi Miyazavva'nında dahil olduğu skandala politikacı, işadamı ve bürokrat 150 kişinin adı karışmış durumda. SON BEŞ YILDA NAKDI KREDILER Macaristan SSCB'den arşivleri açmasını istedi 1956 olayları A | F T A L I K H A B E R D E R G İ S İ Seçim yasaklan konusunda TRT yönetiminin Özal'dan yediği azar... Kelimesi kelimesine Nokta'da... OZAUINONUDEMIREL VE LEVENT KIRCA... 1988 Yılmda nakdi kredilerimiz 1987 yılına göre % 138 artış göstermiştir. Bu rakamlar Esbank bilançolanndan alınmıştr. Esbank bılançolannın uluslararası muhasebe ilkelerine uygunlugu bağımsız bir denetleme kuruluşu tarafından denetlenmektedir. Esbank'ın 1988 yıtında tahsili gecikmiş alacaklan (net) sıfirdır. 1 ESBANK IMılyonTL) 1987 7J39 1988 '•^ "26 BUDAPEŞTE (AA) Macaristan hükümeti, Sovyetler Birliği'nden 1956'daki Sovyet aleyhtarı ayaklanma hakkındaki gizli arşivlerini açmasını istedi. Macaristan Başbakanı Miklos Nemeth, Komünist Parti'nin bir oturumunda yaptığı konuşmada, geçen haftaki merkez komitesi toplantısında 1956 olaylannın nasıl değerlendirileceği konusunda üyeler arasında görüş aynhklan olduğunu soyledi. Nemeth, merkez komitesi toplantısı sonunda bu konuda bir uzlaşmaya varıldığını belirterek "1956'nın değerlendirilmesi konusunda, komitenin (Ortodokslar) ve (Reforrocular) şeklinde ikiye bölünmesi tehlikesi yaşandığını" kaydetti. Bu arada KP Politbüro üyesi İmre Pozsgay, Komünist Parti'mn geçmiş konusunda daha açık davranması çağrısında bulundu. İmre Pozsgay, hükümet gazetesi Magyar Hırlap'a verdiği demeçte, parti içinde "değişik akımların çarpıştığını", ancak iktidar çekişmesi olmariığını söyledi. Pozsgay, geçen ay yaptığı bir açıklamada, resmi görüşe göre "karşıdevrim" diye nıtelenen 1956 olaylannın artık "haik ayaklanması" olarak değerlendirileceğini bildirmişti. B ANAP'ın eski bakanlanndan Cahit Aral'ın milletvekilleri tarafından kapışılan cinsel mutluluk reçetesi... | İngiliz parlamenter Lord Gifford'un Türkiye için işkence ve demokrasi raporu. Üsküdar Ticaret Lisesi'ndeki terörün tüm öyküsü... Sorgulanan ve dö\1ilen 130 öğrenci... Cami hoparlöründen cemaati isim isim çağıran, gelmeyeni tehdit eden imam Hasan Hoca... • İçimizdeki şeytan: Hain evlat Ökkeş'in "sinsi" öyküsü. • Hasan Celal Güzel'in ağzından, ayrılan bakanlıklar ve "komünist" oğrenci olayı. #7"L,T | | • TV'nin olay adamı, Ahu Tuğba ile sansürü deldi... • Emniyet kuvvetlerini ye başbakanlığı komik duruma düşürdü... Ve Nokta için liderlerle açık oturum yaptı... • Olacak O Kadar... Mtetin Akpın'ar, Enis Fosforoğlu, sunlar, bunlar Levent Kırca icin ne dedıler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle