19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER çucuk ve yapav tarlalarında mısırdan başka urun yetıştıremedığınden o voremn erkeklerı başka kent lere ve ozellıkle Istanbul'a goç ederek başta fırıncılık olmak uzere turlu ışlerde çalışırlar, kazançla rından arttırdıklarını aılelenne gondenrlerdı Rı ze voresınde çav tarımı başladıktan sonra bu gurbetçılık sona erdı karadenız halkının elıne paıa geçmeye başladı 3040 vıldan ben Türkıye'nın gundemıne genış boyutlu başka bır gurbetçılık gırdı Orta Anadolu'da ve başka yerlerde geçımlerını saglayamayan yoksul halktan bır bolumu, başta Almanya olmak uzere, bırçok Batı ulkesıne >ayılarak oraların zor lu ve kırlı ışlennde kazanç yolu bulmaya çalıştı Bu gurbetçılere onenlen ve verılen ışler sokak supıf ruculuğu ya da maden ışçılığı gıbı guç, pıs, bır ba kıma tehlıkelı ışlerdır Gıttığı ulke halkının yaşam bıçımım tammayan, dılını bılmeven bu gurbetçılenn çoğu Anadolu'nun koylennden kopup hıçbır on eğıtımden geçınlmeden gıtmış olduklan ıçın oralarda horlandılar, alay konusu oldular En ucuz, en harap evlerın bulunduğu yerlerde mahalleler ku rup bır arada kendı varlıklarını kanıtlamava çalıştılar ve hâlâ da çalışıyorlar Yabancı ulkelere doğ ru açılan gurbetçıhğın boyutları gıtgıde genışledı Lıbya, Suudı Arabıstan, Kuveyt gıbı Arap ulkele rıne de voneldı ve sonra taa Avustralya'ya kadar uzandı Turk hukumetlerı bu yurttaşlarımızın bu ulkelerdekı durumlarını ıvıleştırmek ıçın ıvedı onlemler almadı Nıce sonra oğretmenler, eğıtıcıler gonderme gırışımlerı oldu Bu arada Dıyanet Işlerı boş durmadı, ımamlar göndenp bu >urttaşlanmızın dınsel gereksınımlenra karşılamaya çalıştı 1981 yılında Almanya'nın Maınz kentmın bır katedralınde unlü ressam Marc Chagail'ın vıtraylarını görmeye gıttığımde yolumun uzerınde, dükkân gıbı bır yenn kapısında "Yeşıl Caını" yazısını gorunce şa şırmıştım Bovle yerler çoğaldı Açıkgoz gurbetçı lerımız de bızdekı gıbı ışportacılık, pazarcılık yer lerı kurdular oralarda Sağcısı solcusu, şerıatçısı, ayrılıkçısı, tarıkatçısı o ulkelerde ozellıkle Almanya'da kendı aralannda çok ıyı bır ıletışım şebekesı kurup yuvalandılar Tıirkıye'de kendılerıne yaşam hakkı tanınmadığı ıçın Batı'ya yerleşmış ozanları, vazarları ve ötekı sanat dallannda yetışmış ınsanlarımızı da unutmayalım Bence sosyal bır polıtıka ıle en az okumuşundan en çok okumuşuna değın bunlardan Turkıye'de yararlanmak, yurdun kalkınması ıçın çok önemlı ve gereklı bır etken olur Yazık degıl mı ulkemıze, yazık değıl mı bu gurbetçılere1 Bereket versın sanat çalışmalarıyla yuzumuzu ağartan ınsanlanmız da vaşıyor oralarda ve bu olgu bızler ıçın tesellı kaynağı oluyor Öte yandan yabancı ulkelerde, başta sınema olmak uzere, kımı sanat dallarında odul bıle almış olan, ama bızım ulkemızde ıstenmeyen sa natçılarımız da bulunuvor bunların arasında *«* Bır de sıyasal gurbetçıler var Bunlar zorunlu gurbetçı Yazımın başında sozunu ettığım mınık kuş gıbı kendı vurtlarına, kendı yuvalarma donemıyorlar, bu ozgurlukten yoksunlar 12 Evlul 1980 darbesınden sonra bu gıbılenn savısı çoğaldı Taşıdığı duşüncelerden oturu kovuşturmaya uğrayacaklarından >a da tutuklanınca ışkence göreceklerınden korkup yabancı ulkelere sığınan bu gurbetçı ler, "gerı don 1 " çağnsına uymadıkları ıçın Vatandaşlık Yasası'na gore vurttaşlıkîan çıkarılan kışılerdır Bu nedenle "zorunlu gurbetçı" deyışını kullandım Geçen vılın sonlanna doğru bunlardan haklarında tutukluluk kararı bulunduğunu gazetelerın bebrttığı egıtımcı Bena Onger, sendıkacı Murat Tokmak ve uç arkadaşı, her şeyı goze alarak uçakla Turkıve'ye donduler Nıhat Sargm ve Haydar Kutlu'nun tutuklu olduklarını, kendılennın de yuzde yuz tutuklanacaklannı bıle bıle geldıler vatanlarına Ama ne oldu 7 Aynı uçakla gen yollaııdılar Bır sure sonra uzunca bır gerekçe yayımlandı Ozetı şu Turkıye'ye gırebılmek ıçın pasapon sahıbı olmak koşulu varmış Oysa bunlar Turk yurttaşhğından çıkarılmış olduklarından pasaportsuz ımışler, bu nedenle ulkeye sokulmamışlar Bu gerekçe karşısında bır hukukçu olarak şaşırdım Hakkında yetkılı Turk makamlarınca verılmış tutukluluk kararı bulunan herhangı bır vaban cı, ornegın bır Hollandalı ya da Portekızlı ulkemızde pasaportsuz olarak yakaiansa, acaba kendı ulkesıne va da geldığı yere gen mı gonderılır, yoksa tutukluluk kararını veren yargı mercııne teslım mı edılır9 Elbette ıkıncı yola gıdılır O halde bu beş sıyasal gurbetçı hakkındakı uygulama hukuka aykırıdır Onlar gen gondenleceklen yerde haklannda tutukluluk kararı vermış olan yaıgı mercııne teslım edılmelı ve vargı önune çıkanlmalı ıdıler Turkı ye'ye gelırken zaten bunu goze almışlardı Yapılan ış hukuksal bır kuralın uygularunası değıl, tutuklanmalarını gerektıren duşuncelennden öturu onları yenıden yurt ozlemıne duşurtıp öç alma nıtelığı taşıyor Bu ıse yalnız ınsan haklarına değıl, ınsanlık duşüncesıne de ters duşmektedır Uzulmemek elde değıl' tnsanları duşuncelennden oturu ızleyıp kovuş turmak şovenızmını bırakmadıkça Batı uvgarlığı yolunda bır adım bıle ılerı gıdemeyız, ısterse ulkemızde yuzlerce baraj, bınlerce beş yıldızlı otel, on bınlerce kılometre otoyol yapılmış olsun Ne yazık kı gunumuzde butun bu teknık yapım ları uygarlık sanan ve halkımıza da oyle sunan kışılerce yönetılıvor ulkemız1 19 ŞUBAT 1989 Kuşlar ve Siyasal Gurbetçiler HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Bu yazıya başlarken 7 8 yıl kadar once Oktav Akbal'ın bu sayfadakı koşeMnde vavımlarnış olduğu bır deneme\ı anımsadım Balkonuna gelen ku çuk bır kuşun devınımlerım, kısa uçuşlarla hava da dolanmasıru, kımı zaman balkon döşemesıne ınerek gozlerını her an bır başka >one çevırıp >o resını kuşku \e merakla ıncelemesını ne guzel be tımlıyordu Akbal O yazı>ı okurken sankı ben de orada, balkona bakan pencerenın vanında, onun la bırlıkte mınık kuşu seyretmış gıbı oldumdu Ara dan bunca >ıl geçtığı halde sevgılı dostumun be ümledığı kuşu hâlâ unutamadım Bır sanatçının ba şansı, yapıtının bellekte bıraktığı ızlenım ve kalı cıbk öğesı ıle olçulur, vuzlerce ovku ve deneme okursunuz, yontu, resım seyreder, tıyatro va da sınema ızlersınız, ancak çok etkıle>ıcı bırkaçı sağ lam kalır belleğınızde \ ıllar sonra bırgun, herhangı bır çağrışımla onlardan bın hemen gözlerınızın önünegelıvenr Işte şımdı bende de oyle oldu Bellek felsefesı yaparak sozu uzatacak değılım Sanatçı dostumun o kuçuk kuşu zıhnımde butun canlılığı ve hareketlılığıyle vaşıyor Bu kuşun devımmlerın den, yöresıne bakışlarından benım çıkardığım anlam şu Mınık kuş, ıçınde uçuştuğu, tabanında zıplayarak yuruduğu bu balkonu beğenmış, ama bır süre sonra pırrr dıye uçup kendı voresıne ve yuva sına dönmuş Atalanmızın dedığı gıbı, "Bulbulü altın kafese kovmuşlar ılle vatanım demış " Epeyce oldu, gazeteierde okudum îngıltere'nın kuzeyınde ve Irlanda kıyılannda yaşavan fok bahkları arasında oldurucu bır vıruslen ılerı gelen bulaşıcı bır hastalık yayılmış ve kıvı>a vuran tok leş lennı yıyen martılara da bulaşmış, bu vüzden pek çok raartı ölmüş Uzuldum Ben bu denız kuşunu ' sesı dışında çok severım Durgun mavı suda, kı'yıdan uzaklarda bernbevaz raartı vavruları kımı za man toplu halde dıngın bır rahatlıkla öylece dururlar Eğer arada bır hafıf hafıf yel eserse, kuçuk dalgalarla bırlıkte onlar da dalgalanırlar, ınsanın gönlünu açan guzel bır görunumdur bu Eskıden Istanbul'da bırçok kez seyretmışımdır böyle görunumlerı tstanbul un şımdıkı martılarına gelınce, bunlar vırüs hastalığına uğramadılar, ama yerlerınden yurtlarından oldular Nıçın dersenız, asıl besınlen olan balıktan gıttıkçe yoksun kalıyorlar da ondan Izmıt Körfezı öldu, Marmara'da balık tukenmek uzere, ne yıvecek bu denız kuşlart'' Çareyı kıyılar dan ıçerılerde aramaya başladılar ve Istanbul'un çopluklerını buldular, oralardan geçınıyorlar Ama vıne de kıyılardan uzakta yuva >apmıyorlar Bu VTI vaz aylannda evde hasta yatarken bır rnartı kolorusının bızım apaıtmanın baca boşluğunda ayIarca gecekondu hayatı yaşadıklanna tanık oldum On katlı bır apartmanın en ust kafnda oturuyoruz Her yandakı pencerelerden yöremızdekı butun yapılann çatıları görünüyor Eskıden bu çatılarda kumrular, serçeler çoğunluktavdı Derken kargalar ele geçırdı çoğunluğu Şımdılerde ıse mar tılar Bunlardan bır grup gecekondularını bızım çatının ustune oturtmuş Çok gurultulu konuşuyorlar (') Uzaklardakı çöpluklcrde beslenme zamam ses kesdıyor, akşama doğru gecekondu kafilesı bır arava gehyor, her kafadan bır ses çıkıyor, kımıle yın sankı sevınç çığhklan atılıyor, ama çoğunca o çırkın seslerıyle bır tarfışmadır gıdıyor, topluluğun başkanı olduğu anlaşılan anaç martının sesı hepsını bastırıyor ve böylece uzun bır sure konuşma ya da tartışma devam edıyor Denız kuşu olan martılar, kara kuşu oluyorlar gıtgıde Eskıden Fenerbahce burnunda otunıp duzınelerle martıyı ve martı vavnılarını mavı sulara konmuş durumda seyrederdık Geçen yıl ayağa kalktığım zaman yurume alıştınları yapmak uzere akşam uzerlen bır yakınımın arabasryla Fenerbahce burnuna gıttım HaftaJarca sürdu bu Bır tek martı goremedım orada Bır ıkı serçe ve bırkaç kargadan başka kuş voktu Çevresel değışıklılder hayvanlarda da zorunlu bırtakım değışımlere neden oluyor Kımı verde bır vırusten doğan hastalığa kurban gıdıyorlar, kımı yerde kıyılan bırakıp "su kuşu" kımlıklerını \ıtırmeye başlayarak vüksek apartmanların tepelerınde topluluklar halınde yasamaya çalışıyorlar' •*• Kırlenmış denızden besınmı sağlayamadığı ıçın tstanbul'un gerılerındekı çöplüklerde beslenmeye çalışan, denız kıyısını bırakıp yıiksek apartmanlann baca dıplennde gecekondu hayatı yaşayan martılara acırken kendı ülkesınde geçımını sağlavamadığı ıçın gurbetçı olan yoksul ınsanlarımızı anımsamamak elde değıl Eskıden gurbetçılık Karadenızlılere, ozellıkle Rızelılere ozgu ıdı Sarp yamaçlı orman kovlennde yaşavan halk avuçıçı kadar ku PENCERE "İstikbalimiz?..." TÜSIAD (Turk Sanayıcılerı ve Işadamlan Derneğı) tıkanan etonomıde "çıkış yolu" arıyormuş, bu amaçla çalışmalara başlamış, uzmanları bır araya toplamış, unıversıte oğretım uyelerını çağırmış, hep bırlıkte soruyu gundeme getırmışler Ne olacak bu memleketın halı? Haberı okuyunca sevındım, demek kı ulke sorunlarını yalnız aydınlar meyhanelerde tartışmıyorlar ışadamları da bu konuyia yakından ılgılenıyorlar Ancak kımse ışadamlarına bu yuzden kızmıyor, Hayek'çıler, Frıedman'cılar, Popper'cıler öfkeye kapılıp kaleme sarılmıyorlar Ûlkenın sorunlan ustunuze vazıfe mı? Mernleketı sız mı kurtaracaksmız'* Bıktık kurtancılardan Sız kendı ışınıze bakın, tıcarebnızı gelıştınn, bılançolannıza dönun, yatınmlannızı yapm, otevte yönetmeye mı kalkışıyorsuruz? Ülke sorunlarıyla ılgılenen aydınlara çok bozulanlar, ışadamlarına hoşgörüyle bakıyorlar TÜSIAD dıyor kı TÜSIAD artk bugunle ve ertesı gunte ıkjılenmek yenrte Türkıye'nın 'ıstıkbalı' uzenne kafa yoracak, ekonomık durumun düze çıkmasına yardımcı olacak afternatıf polıtıkalar ve çıkış senaryoları gelıştirecektr" (Cumhunyet, 17 Şubat 1989) Aferın ışadamlarımıza' Ulkemızde "yılgın aydınlar", "Türkıye'nın ıstıkbalı uzenne kafa yormayı" bıraktıklarına (bırakmayan aydınların kafalarını da 12 Eylul askerı yönetımı kırdığına) gore ış ışadamlarına duşüyor Unıversıte oğretım uyelerını de toplayıp duşünmeye ve tartışmaya başlıyorlar Ne olacak bu memleketın halu * Pekı, "ekonomının duze çıkmasına yardımcı olacak alternatıf polıtıkalar ve çıkış senaryoları" ne anlama gelıyor? TÜSIAD hangı "çıkış senaryosu" uzerınde duruyor, bılemem, ama, 12 Eylül'e benzer bır hrsatın tekrar ele geçırılmesı çok güç. Ne yazık kı uzal bu fırsatı yüzune gözüne bulastırdı Gerçekte 1960'larda uygulanan "ıthal ıkamesı modelı" de ışadamlarımıza dönuktü Gümruk duvarlarıyla korunan ıç pıyasada özel gırışımcılığı endüstrıye yönlendırıyordu Ama ne oldu' Bızımkıler DFT'yı "özel tsşvık daıresı"m donüştürüp yağma Hasan'ın boreğıne uşuştuler "Ithal ıkamesı' rayından çıktı, dovız gereksınmesını azaltacağına çoğalttı, bır de petrol bunalımı gündeme gırınce tutar yerı kalmadı 1980lerde asken zapturapt altında uygulanan "dışa açılma mocfe//"nın yazgısı da Özal'ın ellerınde çarçur oldu "Dışa açılma" sermaye sınıfı açısından çarpıcı bır modeldı, "alternatrfsız" olduğu soylenryordu, ama, şımdı TÜSIAD kulahını onüne koymuş, profesörlerını çağırmış, uzmanlarını toplamış, ne yapıyor' Alternatıf arıyor • Işadamlan arasında ınsan kışılığını korumak ısteyenler az değıldır Şımdı bunlar ağır bır sorunla karşı karşıyadırlar Cumhunyet dönemınde sanayıleşme devlet elıyle başlatıldı başka çare de yoktu "Muteşebbıs yaratmak" ıstıyordu tek partı yönetımı, ama, özel etlerde sermaye bırıkimını ara kı bulasın Cumhunyet Turkıyesı'nde ışadamı devletın karşısında ezıktı, burokrasının gudümündeydı, ancak çok partılı rejımden sonra kışılığını ıspatlamaya yoneldı Ne var kı bugun ıkı arada bır derede kalmıştır Kendı ülkesınde devletı arkasına almadan ya da gınşımıne devlet payandası vurmadan ayakta duramayan ışadamı bundan böy.e yabancı patronunun tutsaklığı altına düşme tehlıkesıyle karşı karşıyadır Denebılır kı Yabancı sermayenın ulkeye gırmesı yararlıdır, yabancı şırketlerle evlılıkler Turkıyeye çağdaşlığı taşıyacaktır pıyasanın kuralları ışleyecektır Eh, kendı kendısını aldatmak ısteyen varsın böyle konuşsun Gerçeğın yuzu acıdır, daha değışıktır Turk parası oylesıne değersızleştı kı, lıra pula dönüştuğünden yabancı patron ulkemızdekı şırketle evlenmıyor Bızımkını kapatıyor "Kapatma" şırın bır sözcuk değıldır, ınsanı düşundürüyor Turk ışadamı gerçek bır gırışımcı mı olacak' Yoksa yabancı ışadamının aracısı, komısyoncusu kâhyası m ı ' TÜSIAD Turkıyenın ıstıkbalı uzenne kafa yorarken bu konuyu da kurcalarsa. çok ıyı olur OK'Eff AKBAL EVET/HAyiR Bir Fenerli Olarak... OKURLARDAN Trafik cinayetine kaza diyemiyorum 20 Şubat 1986'da, 19 yaşmda oğlumu her gun ışlenen trafik Yalçın Doğan'ın 'Fenerbahce Cumhunyetı"nı ızlıyof musunuz' Ben gazeteyı açar açmaz ılk olarak bu ılgınç yazı dızısını oKuyorum Doğan başarılı bır ınceleme yapmış Mılyonlarca SarıLacıvert tutkununun bu yazılardan kuluplerıyle ılgılı pek çok şey öğrendıklerını sanırım Eskı bır Fenerbahçed olarak ben de bugune dek bılmedığım bırçok konuyu öğremyorum 1930 yıllarına dondum ıster ıstemez llkokul yılları Sokak ara" sında Şehzadebaşı ya da Lâlelı Camıı'nın avlusunda meşın to*" pun ardında koşuştugumuz gunlere Nıye Fenerbahçelı olur ınsan'' Doğan bu konuyu bakalım nasıl çözumleyecek' Yalnız Fener ıçın değıl, nıçın Galatasaraylı ya da Beşıktaşlı olunur' Nerden gelır etkıler? Babadan yanı aıleden desek kımı aılelerde baba Fenerli, oğulun bırı Beşıktaşlı, otekı Galatasaraylı'dır Gel de çık ışın ıçınden' Ben son yıllarda kulup yandaşlığında aşırı olmayı da pek anlamıyorum Ama bakıyomm yandaşlık eskı gunlere oranla çok artmış Nerdeyse bırbırlerını bıçaklıyor büyuklü küçüklu takımların yandaşları' Futbolda profesyonellığın yurürluğe gırmesınden bu yana unlu futbolcuların hangı takımda oynadıklarını zaman zaman unuttuğumuz falanca kışı Fenerli mı, yoksa Galatasaraylı mı dıye şaşırdığımız oluyor' Kım daha çok para verırse çekıp alıyor oyuncuyu' Renk bağlılığı takım aşkı dıye bır şey kalmadı Adam bır bakıyorsunuz Fenerde, bır bakıyorsunuz Beşıktaşta, ya da daha başka bır takımda Daha bırkaç gun önceye kadar kalesıne gol atmaya çalıstığı takımın bugun en çalışkan oyuncusu olmuş1 Bu durumda herhangı bır takıma coşkulu yandaşlık etmenın bır anlamı var mı' Boyle düşunmek mantıkııdır ama yığınların heyecanı coşkusu yanında hıç kalır mantık Çocukluk anılarımda Fenerbahce nın önemlı bır yerı vardır Zaten 1930 larda bellı başlı ıkı takım vardı Fenerbahce ıle Galatasaray Sıyah Beyaz da vardı ama azdı Vefa da ılk dörde gırerdı yeşıl beyaz renklerıyle Arkalarından Sarı Sıyahlı Beykoz ıle Istanbulspor gelırdı Ama bız çocuklar ıçın varsa yoksa sarı lacıvert ve sarı kırmızı' Bır akşam babam bır mektupla çıkagelmıştı Sevınç ıçındeydı Fenerbahçe'nın kaptanıZekı Rızadangelmışo mektup Gulerek "Bu çocuklar bensız yapamıyorlar' dıyordu Hangı çocuklardı bunlar' Fenerbahçelı futbolcularmış, Zekı ımış, Alâattın ımış Sonra mektubu okudu Zekı Rıza babamla bırlıkte top koşturTtJukları günlerı ozlemle anıyor ah neydı o maçlar dıyordu Ba; bama VVıenerspor'la yaptıkları maçtakı başarılarını anımsatıyordu Yenıden başımıza geçınız dıye bır çağrıda da bulunuyoridui ; Inanılmaz bır şeydı bu' Babam tıknazca bır ınsandı, sporla ılgılendığını o ana kadar hıç bılmıyordum Futbol oynayabıleceğı aklımın ucundan geçmıyordu Hele hele Fenerbahçe'de Zekı ; ıle bırlıkte maça cıkışı Zekı'nın onu yenıden takıma çağırması, ; 'başımıza geçın demesı' Inansa mıydım? Inanır gıbı yaptım ; Sorular sordum Babam hepsıne doğru durüst yanıtlar verdı Mü' tareke yıllarında Ingılızlerle yaptıkları maçı anlattı, ayrıntılara ın' dı Kafayla bır gol atmış, ama hakem saymamış' Ingılızmış ha; kem de ondan' O mektup duruyor cekmecemde Babamdan kalan bırkaç anı' dan bırı, belkı en değerlısı Oğlunun Fenerbahce tutkunu olduğunu bılen bır babanın yaptığı bır ılgınç şaka1 Bu olaydan da an; lıyorum kı hızlı bır Fenerbahçelı ımışımi Oysa ne o günlerde ne • de şımdı futbola duskün bır ınsan olmadım Izlemeye gıttığım • Fenerbahce maçları da sayıhdır Basın trıbununde çevremdekı ' Galatasaraylılar Besıktaşlılar ya da Fenerbahçelıler coşkudan korkuya, korkudan coşkuya geçerler ama ben pek heyecanlan• mam Kım daha ıyı oynuyor ona bakarım Ama ne de olsa yılla', rın Fenerbahcelılığı var takımım kazanmışsa sevınç duyduğu; mu neden saklayayım Fenerbahce bır sıyasal partı olsaydı sanırım her seçımde üstün çıkardı 1945 oncesınde şoyle duşunulurdu Partıler yok, futbol takımları var mıllet bu yuzden boylesıne takım yandaşı, renk düşkunü kesılıyor* Oysa kırk yıldır sıyasal partıler var aralannda çok hızlı çekışmeler, hatta savasımlar olup bıtıyor Yıne de Fenerbahçelılık Galatasaraylılık Beşıktaşlılık sıyasal partı uyelığınden daha çok, daha buyuk bır etkınlıkte Yalçın Doğan ın Fenerbahce Cumhurıyetı 'nı ızlerken dalıp , gıttım eskı gunlere gecmışın anılarına cmayetınde kaybettım. Gozumun onunde ışlenen bu cmayete asla kaza diyemiyorum. 8/8 kusurlu kamyon şoforu hâlâ elını kolunu sallayarak dolaşıyor. Cezaiann arttırıldığı soylenıyorsa da, ufak para cezalan. Bu cınayetlerden sonra neler olduğuna kımse değınmıyor. Bız felaketzedeler çıldırmak uzereyız. Sayın yetkılılere soruyorum. !\e yapalım? Bu adaletsızlık acımıza acı katıyor. Yazıma koşenızde yer venrsenız çok memnun ohırum. Trafik sorununu hepımız ıçın mıllı dava olarak kabul edıyorum. Saygılanmla. AYNUR KORZAY/tzmır KMUN M2ANIN! Buzdolabı, Bulaşık Makinesi, Aspiratörü,Turbo Fınnı, Mikser Seti, Ekmek Kızartma Makinesi, Eviyesi,Tezgâhı, Dolaplanyla ILAN İMRANLI SULH CEZA HÂKİMLİĞİNDEN Esas No 1985/171 Karar No 1986/161 1983 yılı ıçensınde Gıda mad delennın tuzuğune muhalefet et mekten sanık Imranlı ılvesı Çu kuryurt kovunden olup Çarşı ıçınde esnaf Mukadder DA NIŞ ın suı,u subut bulduğundan Gıda maddelennın 357 maddesı delaletıvle 2891 Savıh Yasa ıle değışık TCK nun 398 maddesı gereğınce 3 a\ hapsıne ve 5000 TL para cezası ıle cezalandırıl masına ve netıceten suvu para va çevnlerek 32 000 TL sı Ağır para cezası v e 402'ncı madde ge reğınce 7 gun ış yerının kapatıl masına Sulh Ceza Vlahkemesı'nın30 6 1986tanhve 1985 171 E 1986 161 K Sayılı kararla verılen hukum kesınleşmış ol makla ış bu hukmun ılanına karar venldı Basın 176M Üstelik her çekiliste ilk 100.000 mektup sahibıne hem çekilışlere katılma hakkı, hem de Sana Yemek Kitabı. Kurasız, çekilişsiz? İLAN DİYARBAKIR ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Esas No 1987 966 Davacı Esaı Bavram Vekılı Av Cav ıt Torun tarafından da valılar kazım Doğan ve 44 ar kadaşı aleyhıne açmış olduğu ortaklıgın gıderılmesı davasının yapılan açık yargılaması sırasın da Davalılardan Elıfa Genç ın adresıne vıkartılan davetı>enın bıla teblığ ıade edıldığı zabıla marıfetı>Ie de adresı tespıî edılmedığınden davalı Elıta Genç' ın duruşmamn aıılı bulunduğu 23 2 1989 gunu saat 9 00 da du ruşmada hazır bulunması ve>a kendısını bır vekılle temsıl ettır mesı aksı lakdırde HUMK'nun ^09 ve 510'umu maddelen ge reğınce vokluğunda karar verı leceğı hususu dava dılekçesıyle kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 30 12 1988 Basın 40121 scccnek Emperyalızm oncesı ve sonrasında Marksızmde devrun sorunu * Devnmmızjp^b] masının karakterı antıemperyalıst deşıokr, vrımunızde proletaryanm rolu * Devnttflırflz' e orta burjuvazın ıHcja^unınıı ıklıdap jiey.nncL dekeSHft! yalıst ıktıJann pohtık bıçunı konse'ytadır ISTEME ADRESI Ankara Cad 107'71 72 Sırkecı ISTANBUL Tel 513 68 04 Devrimci Teori Devrimci Pratik içindir Kazanmak çok kolay! Çerçevelı 3 Sana kulakçığını PK 510 Şışlı 80224 İstanbul adresıne gonderın 3 Çekiliş, 3 Kazanma Şansı! İlk çekılış 29 Mart'ta 2 çekılış 28 Nısan'da 3 çekılış 29 Mayıs'ta 3 çekılışe de katılın, çok zarf gonderın, kazanma şansınızı artırın' özen gösteren anneler özenli mutfaklara layıktır. Sana Mutfak Şenliğine Katılın... Kazanın!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle