19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HABERLERİN DEVAMI 10 ŞUBAT 1989 DUNYADA BUGUN Amsierdam S 6° Amman Leningrad Locıdra Madrid Miıano MontreaJ Moskava Mumh Ne* Yort Paris Prag Riyad K B B S B K S B 1° 10° 11° 7» 15° 2° 2° 10° HAVA DURUMU I W e t e o r o t o ) i Genel Müdürtügu'nden alınan Mgiye jöre Yunlun kuzevdo$u kesımleri parcalı cok bulutu Ooğu Karadeniz kıyılan yaOmuciij. ic ve doğu kesimleri yeı yer ssli diger yerler az bulutlu ve açık ge ^ çecek HWA SICAKLIĞI: Bıraz artacak <"tk HÜZBAfl Kuzey ve dogu »ftılenfcn ta» ^ » a sıra orta kuvvefle esecek. Denoenmad l rüzgâf; BaD Karadenız. Marmara ve Egefle yıMc ve poyraz Akdenızoe gündoOusu ve poyraz Doğu Karadenız'de gunöabsı ve todostan 35 Marmarada 6 Egede açıklarda 7 kuvvetinde saarte 1021. Marmara'da 28. Ejede açıklarda 33 deraz mılı h d a «secek DENI/.: Muedıl dalgalı Ege açftlantda kaba dalgalı olacak. Tahnrn dalga yukseklığı Karademz ve Akdenizde Adana Adapazan Afyon Ajn Ankara Antakya Antalya Artvtn Aydın Bahkesir Bilecik Bıngöl 80lu Bursa Oanakkale TURKIYE'DE BUGUN Adıyaman A A A A S S A A B A A A S S A A B A 20° 5° Diyartator 11° 2°Edime 11° •f Emncan 3° 9° Erzurum 4° 15°Es*ısehit 10° 6° Gazıartep 19° 8°G»esun 18° 3°GumuşhaneB ,. ;T"Y' V y 13°7° Mamsa 10° 2°K.Maraş 6° 10°Mersin 6° 27OMuğla 6° 8» Mgş 13° 1° f*gde 8° 3°0fdu f •12°Samsun 8° 7° Siirt k m 0.5.15 Marmarada 152 Ege açiklannda 45 metre gflfuş uzakltğı 10 Eg« »g Bat Akdenizde vagış amnda 24 metre dolaymda G u n e y ^ u f a c j k v a n GöO'nde hava: açık ve az bulutlu geçecek. Ruzgar kuzey ^ ^ ^ yoolerden hafit ara sıra orta kuvvette esecek. Göl mulBdil öal^ uzaklfğı 10 km. Mayfflda bulunacak. m ş Corum A Demzi 13° 2°lsparta 10° 4° istanbul 10° 4°Sinop 10° 3°izmr 14" 2°Sıvas 1° 17°Tekirdağ 4°7° Kaıs 0° 9° Kastamonu B 4° 9° Trateon 5° i2°Tunce* 6° 7» Kavsen 9° 1°Uşak 10°T° Kırlıterelı 10° 5°Konya 3° 8° Van 4° 9° Kutahya 7°4° Yojgat 8° '»Matetya 9° 10°Z»ıguldal( A A A A S A B V 8 A 12° 0° 15° 1° 19° 6° 10° 1° 1" 9° 0°9° 8°3° 10° 3° 9° 2° 13° 2° 9° 4° S 1°13° A 11° 2° V 10° 3° S 6°9° * 8°1° S 0°15° S 3°8° B 8° 2° d r V^ ' T i Helsinkl ^J l^&Lenmgrad Moskova Atna Bajdai Barcelona B n(»y r*^!.. •Berlin O^mParis •Viyana Basel B B A B 10° 12° 20° 12° ANKARA^ANKA MUŞERREF HEKİMOĞLU Bom Brutael Budapeşle Cenevre Cezayı Cidde Outai Gime Belgrad Berlin 5° 8° 6° 5° Franklurt Helsınk. Kahire Kopenhag Köın Letkoşa jjf « * yajmufu «»BOukıilu KıartSs* V S S S B A A S B B A S S B T> 5° 5° 18° 20° 20° 6° 18° 6° 19° B° 6° 18° Osto B f Belki de Kahire • B S A Roma S Sofya B Sam A A Tel AM» Tunus B Varşova S Venedik A Vıyana B Washıngton B Zurih S 8° 3° 21° 9° 7° 14° 20° 10° 6° 9° 15° 10° 6° Kostel înşaat, Icra Hâkimliği'ne başvurarak konkordato istedi Kast elli resmen çöktü kenler sonucu, müvekkilimiz şirket, odeme acri içine düşmüştür." Kastel İnşaat A.Ş.'nin konkordato istemine ilişkin talebi, gazetelerde yayımlandıktan ve îcra Tetkik Mercii Hâkimliği, gerekli tetkikleri yaptıktan sonra, uygun görmesi halinde mehil kararı verecek. Mahkemenin mehil kararı vermesi halinde ise, konkordatonun yürütülmesi için komiser tayin edilecek. Konkordato isteminin gazetelerde ilanından itibaren alacaktılar, 7 gün içinde itiıazlarını bildirebilecekler. li, şirket yöneticilerine verdiği bir talimatla, "Tiim işlerin durdunılmasını, hiçbir konuda, hiçbir yere kesrnlikle ödeme vapılmamasını ve Türk Ticaret kanunu'nun 324. maddesini çok dikkatle ele almalarını" istemişti. Söz konusu madde şirketin mali durumunun bozulması halinde yapılacak yasal işlemleri belirtiyordu. 20 ocak tarihli Cumhuriyet'te yer alan bu gelişmeler, Kastel İnşaat Yönetim Kurulu üyesi Av. Tufan Atlı tarafından yalanlanmıştı. Ekonorai Senisi Kamuoyunda "Banker Kastelli" olarak tanınan Abidin Cevhcr Özden'in sahibi bulundugu "Kastel lnşaal A.Ş." konkordato ilan etti. Kastel lnşaat'ın konkordato ilanına ilişkin dilekçe dün verildi. Yaklaşık 20 gün önce, TİSK Başkam Halil Narin'in de konkordato çalışmalarını yürüten Avukat Mustafa Nida Ergenç ile anlaşan Cevher Özden, hazırlıkların dün tamamlanmasından sonra konkordato dilekçesini Islanbul 3. îcra Tetkik Mercii Hâkimliği'ne verdi. Nöbetçi 3. lcra'ya ilk kez önceki gün konkordato dilekçesini sunan, ancak bir saat sonra geri alan Kastelü, dün dilekçesini yeniden verince, konkordato başvurusu incelenmek üzere 9. tcra Tetkik Mercii Hâkimliği'ne sevk edildi. Cevher Özden'in sahibi bulunduğu Kastel İnşaat'ın konkordato dilekçesinde, borçlann tamamırun kabullenildiği, 60 aya yayılan bir sürede ödeneceği belirtildi. Banker Kastelli, alacaklı listesi ve odeme planı sunmak için iki ay mehi) istedi. Dilekçede, borçların yüzde 100 oranında ancak, vadeli ödenmek istendiği ve kabul edildiBi takdirde 10 aylık ödemesiz dönemden sonra 10 eşit taksitle ve her bir taksit 6 ayda bir olrr.ak şartıyla ödemenin yapılması önerildi. Kastelli'nin avukatı Nida Ergenç, önceki gün verdikleri dilekçe>i geri çekme gerekçesi olarak İ6 ay olan ödemesiz dönemi 10 aya indirmek olarak gösterdi. Dilekçede şöyle denildi: "İnşaat sözleşmesi yapılmış, satış vaadi (apuya serh edilmis ve tapu verilmesi şartı ile satışlan yapılmış Bayramoglu projesinde. arsa sahibi tapu vermemiş, haricen teminat vererek finansman temin ettigimiz birtakım şahıslar, cllerinde bulunan teminat senetlerini, (taşınmaz tetninatı almıs olmalanna rağmen) takibe koymuş. bu, basına yansıtılmış ve kamuoyu yanlış yönlendirilerek. müvekkilim şirket borçlannı odeyemez, taahhutlerini yerine getiremez bir şirketmişçesine gösterilmiştir. Bu imajın, müşteri ve alacaklılan yanıltması olağandır. Ancak, büyiik bir grup Bayramoglu miişteri&inin, (tapu verilememesi gerekcesiyle) satış akitlerini feshetmeleri, bunlara yapılan iadeler, mevsim nedeniyle inşaatlara devam edilememesi, yeni satış yapılamaması ve de birlakım alacaklan tahsil edemememiz gibi et Üçüncü çöküş Abidin Cevher Özden'in üçüncü kez yükselişi ve sonunda çöküşüne yol açan gelişmeler, Banker Kastelli'nin tasfiyesini yürüten 9 Numaralı Tasfiye Kurulu'nun, masaya gelir sağlamak amacıyîa Kastel İnşaat'ın faaliyetine kendi gözetiminde izin vermesiyle başladı. Tasfiye dışında tutulan ve faaliyet izni alan Kastel tnşaat daha önce başladığı Sirkeci Altın Han inşaatını süratle tamamlamaya yöneldi. Tasfiye kurulundan 16 Kasımda patladı Banker Kastelli'nin zor durumda olduğu yoğun biçimde ilk kez geçen vnlın ekim ayı sonlannda piyasada konuşulmaya başlanmış, geüsmeler ekim ortasında basına yansımıştı. "Kastelli kaçtı", dedikodulan üzerine Cevher Özden, "tşte buradayım, kasam senetlerle dolu. ödemeler diizenli yapılıyor, inşaatlar devam ediyor, hepsi zamanında tamamlanacak", cevabını vermişti. Ancak aldı|ı borçlar, özellikle de döviz üzerinden yapılan anlaşmalar Kastelli'yi sıkıştırmıştı. Cumhuriyet'in aralık ortasında Kastelli şantiyelerinde yaptığı araştırma, Bayramoglu ve Tercüman mahallelerinde inşaatların durmuş olduğunu ortaya koymuştu. Kastelli, Bayramoğlu'nda 3 bin 248 konutluk projeden yalnızca 345 sonutu satabilmişti. 980 konutluk Tercüman Mahallesini de tümüyle pazarlayabilmişti. On ayrı alacaklısının iki milyar lira tutanndaki haciz isteminin yanı sıra, elinde kalan tek varlık olan senetlerinin, konutlarını teslim almaktan umudunu kesen müşterileri tarafından geri istenmesi, Kastelli'nin sonunu hızlandırdı. Hukuki yollara başvurmayan diğer büyük alacaklıiarın sıkıştırması Üa Kastelli'nin konkordato kararında hızlandırıcı etkide bulundu. Kastelli'yi döviz borcu yıkü İŞTE KASTELLt'Yt Y1KAN ÜÇ ANLAŞMA K â n i l A c a r e r : Bayramoğlu projesinin arsasım verdi. Karştlığı olan 100 villamn tesliminde geciken her gün için 10 dolar istiyor. A1I B a l k a n e r : 2 milyon dolar borç verdi Elinde, 2.5 milyarı Cevher özden adına 5 milyar liralık senet var. Y a k o R ı ı s o : 3 milyon dolar verdi. Elinde 2 milyarhk senet var. Aylık yüzde 4.5 faiz istiyor. ABDURRAHMAN YILDIRIM Ödeyemediği ve 15 milyar İiraya varan borçları nedeniyle konkordato ilan eden Cevher Özden'i, (Banker Kastelli) piyasadan aldığı dolar borcu, ödemeyi taahhüt ettiği dolar faizi ve Bayramoğlu projesi için arsa sahibi Kâmil Acarer ile yaptığı "kat karşılıgı" anlaşması yıktı. Tefeci piyasasına yaptığı borçlanmalar nedeniyle bugüne kadar 50 milyar lirayı bulan ödeme yaptığını belirten Kastelli'nin son olarak piyasadan aldığı bir milyon dolara karşılık, her gün bin dolar faiz vermeyi ve 450 günlük vadenin geçirilmesi halinde aylık yüzde 4.5 oranında gecikme faizini yine dolar üzerinden ödemeyi kabul eden anlaşmalar imzaladığı belirlendi. Kastelli'nin Bayramoğlu arsası sahibi Kâmil Acarer ile yaptığı anlaşmada da villalann tesliminde gecikme halinde her gün için 10 dolar ödemeyi, teslimin bir yılı aşması durumunda 4 milyon dolar ceza bedeli ödemeyi kabul ettiği ortaya çıktı. Kastelli'nin buna karşılık arsanın yüzde 73'ünün tapusunu arsa sahibinden alamadığı ve bu nedenle Bayramoğlu evlerine tapu veremediği için pazarlamada sıkmtıyla karşılaştığı belirtiliyor. Kastelli'nin çöküşüne yol açan Bayramoğlu projesi anlaşmasını imzaladığı Kâmil Acarer, dolar bazında faizle borç aldığı Ali Balkaner ve Yako Ruso ile ilişkileri şöyle: Kâmil Acarer: Bayramoğlu projesi için 29 Mart 1988'de Kadıköy 1. Noterliği'nde bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmayla Acarer, arazinin yüzde 73'ünün tapusunu Kastelli'ye devredecekti. Anadolu Bankası'nın koyduğu ipoteği de arsa üzerinde kaldıracaktı. Ayrıca Acarer'in arsa üzerindeki fabrikası Elektrofer de kaldırılacaktı. Bunlar henüz gerçekleşmedi. Buna karşılık Acarer, Kastelli'ye devredeceği arsanın yüzde 73'ünün üzerine 100 milyar liralık serbest dereceli ipotek konmasını da kabul ettirdi. Anlaşmayla müteahhit, arsa sahibine ilk önce çıkan villalardan 40 adedini 2 yıl, 60 adedini de 3 yıl içinde teslim etmeyi taahhüt etti. Diğer teslimlerin tümünün 5 yıl içinde yapılması şart koşuldu. Anlaşmaya konan başka bir maddeyle de Kastelli'nin yapacağı inşaatlardan ilk önce arsa sahibine, sonra müşterilerine teslimat yapması kabul edildi. Bu teslim süresi geçildiğinde ise her gecikme günü için 10 dolar, diğer bağımsız bölümler için 5 dolar temerrüd parası ödenmesi kararlaştırıldı. Gecikme bir yılı aştığı takdirde, diğer cezai şartlar saklı kalmak şartıyia karşı tarafın 4 milyon dolar ceza bedeli ödemesi de anlaşma metnine konuldu. ların bitirilemeyeceğinin anlaşılması üzerine, arsa sahipleri isterlerse gecikme tazıninatı ve inşaat masraflannı müteahhitten tahsil ederek projeyi başka birisine tamamlattırabilecek. Ali Balkaner: 2 milyon dolar borç verdi. Anlaşma imzaladı. Anlasmayla Çiftehavuzlar'daki tpar Köşkü inşaatlarından 9 dairenin tapusunu, verdiği isimler üzerine yaptırdı. Konak Çarşısı1 ndan 50 dükkânı da oğlu adına yaptırdı. Aynca elinde 2.5 milyar liralık Kastel İnşaat çeki ile 2.5 milyar liralık Cevher Özden senedi var. Balkaner, Vakıflar Bankası'ndan aldığı 10 milyar liralık kredi için de Çiftehavuzlar'daki dairelerini ipotek olarak gösterdi. Yako Ruso: 3 milyon dolar verdi. Karşılığında teminat olarak Çiftehavuzlar'dan 11 dairenin tapusunu aldı. Kendisine 2 milyar liralık da Kastel İnşaat senedi verildi. Bugüne kadar 750 bin doları ana para olarak dekontla ödendi. milyon lira sermaye ve 6 milyar lira ile devralınan Kastel İnşaat süratle iş merkezleri, lüks konutlar ve villalar yapmaya koyuldu. Altın Han'dan sonra Piyalepaşa İş Merkezi, Küçükbakkalköy, Beylerbeyi, Nakkaştepe, Dragos ve Çifte Havuzlar ile Konak Çarşısı inşasına başlandı. Bu arada Kastelli'ye tasfiye sırasında vergi borçları çıkartıldı. Banker Kastelli, dönemindeki mevduat sertifikası satışından çıkartılan vergi borçlanndan 5 milyar 535 milyon lirası taksitler halinde Kastel İnşaat'ın gelirleriyle ödendi. 5 milyar 515 milyon liralık vergi borcuna ise itiraz edildi. Bu itirazın yapılabilmesi için de Nakkaştepe, Beylerbeyi ve Çiftehavuzlar'daki gayrimenkuller teminat olarak gösterildi. Arsaların teminat olarak gosterilmesi, daha sonra müşterilere tapu vermesini imkânsız kıldı. Kastel İnşaat'tan yapılan bu vergi borcu ödemesi yanır.da tasfiye masası dışında varılan bir anlaşmayla da Ziraat Bankası'na devredilen Hisarbank, İstanbul Bankası ve Odibank'a olan 3 milyar 167 milyon liralık borç ödendi. Buna ilaveten, Banker Kastelli şirketine olan 2 milyar 368 milyon liralık bir ödeme yapıldı. Böylece Kastel İnşaat'tan yapılan ödemelerin toplamı 11 milyar 76 milyon İiraya çıktı. Cevher Özden, bir yandan geçmişe ait bu vergi borçları ile diğer borçlannı Kastel İnşaat'tan öderken, bir yandan da başlattığı inşaatlarını bitirebilmek için yeni finans modelleri geliştirdi. "Projeyi projeyle finanse etme"ye dayalı yeni sisteminde Kastelli, inşaatları önce yarısı peşin, yarısı vadeyle ve tasfiye masası gözetiminde derhal tapu vererek yaptı. Ardından başlattığı yeni inşaatlarda ise vadeleri uzatmaya peşinatı azaltmaya başladı. Sonunda İpar Köşkü villalannı 60 ay vadeli, hiç peşinatsız pazarlamaya başladı. Geçmişe ait ödemeleri nedeniyle finans dengesi bozulan Kastelli, başladığı inşaatları nı bitirebilmek için yeni ve daha büyük projeler pazarlamaya koyuldu. Tercüman Mahallesi'ni 120 ay, ardından Bayramoğlu'nu 144 ay vadeyle satışa koydu. Tercüman Mahallesi'ndeki 980 konutun tamamını satan Kastelli, 1988 yazında satışa çıkardığı 3248 konutluk Bayramoğlu projesinde tıkandı. Sadece 348 konut ve villa satan Kastelli, faizlerin arttınlması, piyasanın gayrimenkule doyması sonucunda satış yapamadı. Ekim ayına gelindiğinde ise hem yeni proje başlatamadığı ve taze kaynak gelmediği için hem de piyasadan aldığı borçların vadesinin dolması dolayısıyla darboğaza giren Kastelli'nin şantiyelerinde inşaatlar durdu. Kastelli, projesini satamadığı ve dolayısıyla yeni senet toplayamadığı için, üçüncü kez "saadet zinciri"ni kopardı. Kastelli'nin bu çöküşünde 1987 yılında 6 milyar liralık müşteri senedi vererek aldığı Jzmir Yün Mensucat arsasında kurmayı istediği sanayi sitesine izin verilmemesi de etkili oldu. Bana hayli geç ulaşan bir mektupta okurumuz soruyor: Konserde el ele gördüğünüz gençler nişanlı mı, evli mi? Kızınız varsa evlenmeden önce erkeklerle ilişki kurmasmı ister misiniz? Konserde ya da sergide el ele gördüğüm gençlerin nişanlı mı, evli mi olduklarını merak etmem hiç! Bir sanat olayını el ele yaşamalarından hoşlanırım ancak. Yalnız değiller, bir güzelliği paylaşacak bir arkadaşlan, bir sevgilileri var, diye sevinirim. Gençlerin el ele değil, tek basına, yalnızlığa gömük yaşamaları bana hüzün verir. Geçen akşam, TV'de Uğur Dündar'ın yönettiği açıkoturumu izlerken de hüzünlendim doğrusu. Açıkoturuma katılan kimi kişiler de bu okurumuza çok benzeyen davranıştaydılar. Düşüncelerini, duygularını belirtirken çağın çok gerisine düştüler. Kuşaklar arasındaki kopukluğun nedenlerini hayli yüzeysel düşünüyorlar. Belli kalıpların dışına çıkamıyor, biçimsel bir diyaloğu vurguluyorlar. Gençlere dar açıdan bakıyor, hoşgörüden yoksun görünüyorlar. Filiz Ozankaya'yı, Uğur Dündar'ı ve programın yapımcılarını kutluyorum Önce çoksesliliğe özlemimizi dindirdiği için. Değişik kuşaklardan ve toplumun değişik kesimlerinden, bir anneyi, bir babayı, bir öğretmeni, bir genç kızı, bir delikanlıyı ya da bir doktoru dinlerken bir konuyu özgürce tartışmanın güzelliğini duyduk. Aynca bir kurumu çağdaş bir çizgiye ulaştıran yontemin önemini. Çiçeğe dönüşmüş tomurcuk gibi açılıverdi oturuma katılanlar. Kimi önde, kimi geride, ama açık seçik, özgür ve rahat. Cinsel bir konuyu, dinsel bir konuyu yüreklice öne süren bir genç kıza, orta yaşlı bir anneye karşılık tutucu, gerici görüşleri savunan erkekler de var. Bu açıkoturumun kadın kanadı ağır bastı, çağdaş çizgisini de iyi vurguladı doğrusu. Bu bir rastlantı mı acaba? Bu durumda başka sorular geliyor gündeme. Bir toplumda kadınlar belli bir düzeye varmışsa, çağdaş bir kişilik kazanmışlarsa bu birikimi politikaya neden yansıtmazlar? Burada da erkeklerin dar görüşü mü ağır basıyor acaba? Yoksa analar, bacılar, genç kızlar, kentsel ya da kırsal alanlardaki kadınlar bir araya gelerek siyasal bir güç oluşturabilırler değil mi? Her kuşaktan, her dalda parlayan birçok kadın tanıyorum. Her konuda söyleyecek şeyteri var. Haklarının, özgürlüklerinin bilincini tepeden tırnağa duyuyorlar. Laiklik ilkesinden verilen ödünlere karşı çıkıyorlar. Dinci akımlardan tedirginler. Ama bu ortak duygularını, tepkilerini örgütlemiyorlar nedense! Sözcüsüz ve sessiz kalıyorlar. Oysa örgütlenerek bir baskı grubu oluşturabilirler. Siyasal sahneye ağırlıklarını koyabilirler. Koyamıyoriar, çünkü bana mektup yazan okur gibi TV'deki açıkoturumda konuşanlar gibi, siyasal partilerdeki kimi erkekler de kadına hayli dar açıdan bakıyor! Kadını vitrin gibi, göstermelik bir varlık gibi düşünüyorlar politika sahnesinde! Savaşı el ele sürdürmek istemiyoriar. Yoksa nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların sesi bâylesine az mı duyulurdu parlamentoda? Partilerin yönetici kadrolarında daha çok kadın olmaz mıydı? Kadın kolları yalnız gelir sağlamak gorevini mi üstlenirdi? Yerel seçimlerde kadınların üstleneceği rol de çok önemli bence. Yerel yönetimlerde görev alan kadınlar kadar yerel adaylara verilen oylar da büyük önem taşıyor. Kadın seçmenler düşünmeli, yaşamfarını, umutlarını, beklentilerini iyi değerlendirmeli. Yerel yönetimlerden ne bekliyorlar, aynca kimden, ne bekleyebilirler, deneylerle yanıtlanmalı bu sorular. Evimizin, soframızın durumu nedir? Çocuklarımız ne durumda, onları yeteri kadar besleyebiliyor muyuz? Rahatça giydirebiliyor muyuz, okulayollayabiliyor muyuz, rahatça ısınabiliyor muyuz, aydınlanabıliyor muyuz? Yalnız ekmek yesek ayda kaç para ediyor? Geçen gün bir soför küfürü bastı: "İki yüz kırk İiraya bir ekmek, ben yüz elli alıyorum ayda. Geceleri şoförlük etmesem rezillik yaşantımız! Rezilliğe son vermek olanağını iyi kullanmak gerekir bu durumda. Demokratik savaşta herkesin görevmi yapması gerekir. Kadınların da hak ve özgürlüklerini bilinçle kullanmaları, umutlarını, beklentilerini iyi saptamaları, aydın kadınların karanlığı delerek, hak ve özgürlüklerinin bilincine varamayanları uyarması gerekir. Bu yolda hayli gecikme var! Oysa kadını başortüsüne sarıp eve kapamak isteyenler yarışı hızlandırmış bulunuyor. Kızlar manastırı, imamhatip okulları, haremlikselamlık türü yöntemler alabildiğine! Laik devletimizin Başbakanı ulusal bütünlüğün İslamdan kaynaklandığından söz edebiliyor rahatlıkla. Sayın Evren ile gittiğim ilk Pakistan yolculuğunu anımsıyorum. Dönüşte ortak bir gözlemirnizi saptamıştık. Pakistan'daki siyasal tabto dinin birleştirici bir roiü olmadığını belirtiyor. Oinci politika Pakistan'a mutluluk getirmedi hiçbir zaman. Dine ödün verenler o ödünü pahalıya, kimi zaman yaşamıyla ödedi. Dinci eğitime, ilkokullarda cuma namazına hoşgörüyle bakan bir sayın okurumuzu uyarmak için hatırlatıyorum bu gerçeği. Sonra da sorularını yanıtlıyorum. Önce "sizin aileniz dinsiz mi" sorusunu. Ben laik bir ailenin kızıyım. 1920'li yıllarda doğan, Atatürk devrimleriyle yetişen, hak ve özgürlüklerimı degerlendiren bir kadınım. Bu doğrultuda yaşamaktan mutluluk duydum bu yaşa kadar. Bir kızım olmasını çok isterdim, ama yok. Ancak analık duygusu yalnız doğumla gelişmiyor galiba. Kimi zaman doğurmadığı çocukların analığını da hissediyor bir kadın. Birçok olanaktan yoksun yaşayan çocukların, küçük işçilerin, hastalann, açların, beslenemediği için ölüveren bebelerin, tutukevlerindeözgühüğü özleyenlerin, delikanhhğı yaşamadan darağacına gidenlerin annesi gibi hissediyor acıları... Ben de çok çocuklu bir anne gibi hissederim özümü kimi zaman. Kızlarımın evlenmeden önce erkek arkadaşlan olmasını da doğal bulurum. Olmaması doğaya ters gelir bence. Yalnızlığa gömülen, bunalımlar, düğümler içinde bir genç kız ya da delikanlı sağlıklı olamaz. Çevremiz örnekleriyle dolu. Bu nedenle el ele gençlere sevgiyle, hoşgörüyle bakarım her zaman. Çağdaş bir toplumda cinsel özgürlüğün de yaşanmasını öngörürüm. Her alanda güzel, sağlıklı diyaloglar tüm özgürlükler yaşanarak oluşabılir. Burada İzmir'in unutulmaz belediye başkanlarından rahmetli Doktor Behçet Uz'u selamlamak geldi içimden. Behçet Uz, uygar bir başkan yaklaşımıyia İzmir'e guzel katkılarda bulunuyor. Bahri Baba Parkı da bunlardan biri. Park yapılırken kimi İzmirliler karşısına dikiliyor: Bu parkın tenha köşeleri var... Evet, var... Bu tenha köşelere gençler gelebilirler... Yanıt kısa ve kesin: Ben de onun için yaptırıyorum. Behçet Uz, bundan en az kırk yıl önce belediye başkanıydı İzmir'de. Gençlere güzel bir park öngörüyor, gezsinler, otursunlar, konuşsunlar diye... 40 yıl sonra kimi okurlar da bana el ele gençler evli ya da nişanlı mı diye soruyorlar! El ele olmanın güzelliğini yaşamadıkları için belki de... *• lendirdi. Bu arada ABD'nin son olarak insan hakları ile ilgili yayımladığı râpor, Atina'da olumlu karşılandı. ABD'nin bu raporunda, Batı Trakya Türkleri'nin dini ve sosyal hakları üzerinde yönetimin hiçbir baskısı olduğunun gözlenmediği belirtiliyordu. Ancak aynı raporda "bazı azınlık temsilcilerinin Batı Trakya azınlığının baskı gördüğü yolunda bir dizi görüşleri sıralanıyorsa da larafsız gözlemciler, bu tur baskılann olmadığı görüşünü paylaştılar" deniyordu. 20 günlük hazırlık Cevher Özden, konkordato veya iflas alternatiflerinden birini düşünmeye yaklaşık yirmi gün önce başlamıştı. Ocak ayının ikinci yansında, TİSK Başkam Halit Narin'in konkordato çalışmalannı yürüten Avukat Mustafa Nida Özgenç ile anlaşan Cevher Özden, tüm inşaatlarını ve şirketlerinin ödemelerini durdurmuştu. Kastel PORTRE ABÎDİN CEVHER ÖZDEN Üç sıçradı çekirge • Bir dönemc Banker Kastelli namryla damgasmı vuran, bugünkü müteahhit Abidin Cevher özden, 1933yı!ındaTrabzon'un Sürmene ilçesi Kastel Köyü'nde dogdu. 1940yılındaailesiyle birlikte Istanbul'a goç eden ve Paşabahçe'ye yeriejen Cevher özden, önce Kabataş Erkek Lisesi'negirdi, burayı bitirmeden terk eden Özden, daha sonra girdıgi ticaret üsesinden de belge aldi. Küçuk yaşlardan itibaren licarete yalkmlıgı ile göz dolduran Cevher x özden, Beyoğlu Saray Sineması'nda 300 lira aylıkia muhasebeci olarak iş hayatına aüldı. 1960'h yıllarm başmda Sirkeci 4. Vakıf Han'da küçük bir bona yazıhanesinde Hürriyet Tahvili aiım satımından 700 lira kazanarak borsacıhğa geçen Cevher Özden, daha sonra tasarruf bonosu işinegirdj. 1966yılında dönemin parasıyia iki yılda 200 milyon liralık satış yaptı ve 6 milyon lira kâr etti. Cevher özden, 1967 yılında tasarruf bonolarının vergilendirilmesiyle bütün parasını kaybetti ve sonunda piyasaya 4 milyon lira da borçtu kaldı ve ticari yasamında ilk düsüşünu yaşadı. Bu dönemde girdifi bunalımdan dolayı intiharın eşigine kadar gelen veesinin desteği ve çocuklannın varügiyla bu bunaiımdan kurtulan Cevher özden, bir dönem penni ticaret yapu. 1970*li yıllarda yeniden bankerlik işme giren ve Kastelli adıyla ün yapmaya baslayan Cevher Özden, ticaret hayatında ikinci doğuşunu yajanıaya başiadı. Bankerlik kuruluşlan yanında yan şirketler de kunnaya baslayan Cevher özden, bugttn üçüncü kez batışına neden olan Kastel Inşaatı da 29 Mart 1977'de 100 milyon lira sermaye Ue kurdu. Yine aynı yıl 10 milyon lira sermayeli Şahtur Nakliyat ve Ticaret AŞ'yi faaiiyete geçirdi. özden, 1973'te kurduğu La Mezon Elektrik Ev Aletleri ve 1975*te kurduju Yemtaş Yapı Malzemeleri Ticaret AŞ ile şirket sayısını beşe çıkardı. 1979'darekordüzeydeciro yapan ve 30milyon lira kurumlar vergiti ödeyen Banker Kastelli, 1 19Wdezirveyeçıkü. 1981 yılında tatacak tahvil bulamayan Kastelli, banka mevduat sertifîkasına yöneldi Bu aracı yaygın olarak kullanan Kastelli, 1981 sonunda sertifika satışı yasaklanınca zor duruma düştC; günlük faiz adı altında yeni bir uygulama başlatarak 1982 haziran ayına kadar direndi. 18 Haziran 1982'de ise Isviçre'ye kaçmasıyla Kastelli'nin ikinci dönemi de kapandı. 28 haziranda kurulan tasfiye masası Baaker Kastelli ile yan kuruluşlan Mentaş ve Bimtaş adlı şirketlerinin tasfiyesine karar verdiğinde cumhuriyet tarihinin de en büyük tasfiyesi açılmış oidu. Yaklaşık 220 bin tasarruf sahibini, İOOÛ'İ aşkın alacaklı ve borçlu şahıs, şirket ve bankayı iigiiendiren, grup olarak 200 milyar iiraya yakın bir borç ve alacağın tasfiyesi, yaklaşık 5 yıl sürdü. Kastelü'nin 1982'deki batışıyla birlikte büyük hacimli mevduat sertifikası satan Hisarbank, tstanbul Bankası ve Odibank da peşinden sürüklenmişti. Dönemin Maliye Bakanı Kaya Erdem ile ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Turgut Özal da istifa etmislerdi. 18 Terapuz l98Tde Banker Kastelli'nin tasfiyesi tamamlandığmda tasarruf sahiplerine ödenen faizlerle birlikte, Kastelli'nin satılan mal varlıkları ve ödenen borçlanndan sonra 26 milyar tiraya varan bir tasfiye bilançosu ortaya çıktı. Kastelü ise 18 Haziran 1982'de kaçtığı tsviçre'den sonra geçtiği Tunus'ta 100 gün sonra yakalandı veTürkiye'yegetirildi. Çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Sağmalalar Cezaevi'ne gönderildL Burada 8 ay 20 gün tutukiu kalan Kastelti, hakkında açılan davalardan birer birer aklandı. Kastelli'nin tasfiye masası döneminden üzerinde kalan 5.3 milyar liralık verginin davası halen İstanbul 8. Ticaret Mahkemesi'nde sürüyor. Cevher özden üçüncü yükselis ve çöküş dönemine, 1984 yılında tasfiye masasına gelir getirmesi amacıyla, tasfiye masasımn gözetiminde kalmak kaydıyla faaliyetine izin verilen Kastel tnşaat ile adımını attı. 9 Şubat tarihii konkordato dilekçesiyle noktalanan bu dönem beş yıl sürdü. Ekonomi Servisi Konkordato için dün resmen başvuruda bulunan Abidin Cevher Ozden (Banker Kastelli), konkordatoya gittiği için çok üzgün olduğunu belirterek, "Halkım beni bağışlasın, milletim beni bağışlasın" dedi. Konkordatoya mecbur bırakıldığını söyleyen Kastelli, Cumhuriyet'in sorularını şöyle yamtladı: Konkordaloyu şahsi borçlannızdan dolayı mı islediniz? ÖZDENKardeşim, şimdi biz konkordatoya gittiğimiz için çok üzgünüz. Halkım beni bağışlasın, milletim beni bağışlasın. Bizim yapımıza uygun değil bu. Benim yapıma hiç uygun değil. Ama beni mecbur bıraktılar. Çünkü eğer ben konkordatoya gitmemiş olsaydım, benim alacaklılanm 100 kişi ise bunun 10 kişisi alacağını alacak, 90 kişisi alamayacaktı. Çünkü beni parçalayacaklardı. Adamlara müteaddit defalar, gelin anlaşahm dedim. Hiçbirisi yanaşmadı. Yanaşmayınca mecburen bugün bu kararı aldık. Yani bizim hedefimiz herkesin parasını yüzde lOOödemek, hiç kimseyi mağdur etmemek ve inşaatlarını yapmakta olduğumuz Tercüman Mahallesi dahil, bütün inşaatları zamanında teslim etmektir. Belki biz zaman olarak 56 ay gecikeceğiz, ama hepsi noksansız teslim edilecek. Yani altını çizerek söylüyorum herkes parasını Kastelli: Halkım beni affetsin CEVHER ÖZDEN NE DEDİ? Ödeme İsviçre'de Mirtas Securities Corporation C/D Trade Development Bank adına yapıldı. Yako Ruso, Chiasso vekili olarak Kastel İnşaat'la bir anlaşma yaptı. Bu anlaşmaya göre 1 milyon dolarlık kredi 450 gün vadeyle ve 450 bin İnşaatlardaki gecikmenin bir yı dolarlık faizle verildi. Gecikme lı aşması, müteahhidin iflası ve halinde ise aylık yüzde 4.5, yıllık haciz hali gibi nedenlerle inşaat yüzde 54 ceza öngörüldü. Konkordatoya gitmeye mecbur bırakıldım. Konkordatoya gitmeseydim, alacaklı yüzkişiden sadece onu parasını alabilecekti. Hedefimiz herkesin parasını yüzde 100 ödemek, bütün inşaatları bitirmektir. Tasfiye Kurulu'na olan borçlarımı ödemek için piyasadan borç aldım. Tasfiye Kurulu'na üç ayda bir 600 milyon lira ödedim. Tefeci piyasasına şimdiye kadar yaptığım ödemeler 50 milyar lirayı buldu. kurşuna kadar alacak. Herkes evini alacak. Tercüman Mahallesi'nin senetleri, Tercüman Gazetesi'nde mi? ÖZDENKim demiş ki, Tercüman Gazetesi'nde. Kardeşim, biz Tercüman Gazetesi'ne değil, BinaYap şirketine devrettik, taşeron olarak inşaatı. Ve senetler de BinaYap şirketinin kasasında. Tanıam mı? Kastel İnşaat Şirketi, BinaYap'ın basına geçecek ve o yürütecek. Rehin mehin yok. Bu senetlerden bazılan noksanmış... ÖZDENNe noksanı kardeşim. Orada 30 milyar yatırım yapıldı. Laf mı bu? Oraya yapılan yatırım, sokakta bulunmadı. 30 milyar lira yatırım yapılmış. Nereden yapılmış? Elbetteki müteahhit koyacak, hak sahipleri de. Biz senctleri tahsil etmek için aldık. Hiçbir yanlışlık yok işte. İnşaatlarımın hepsi bitecek. Şu anda Bayramoğlu'nda çok tedirgin oldukları için, iptal etmek isteyenlerin hepsinin senetlerini iptal ediyoruz. Ama biz Bayramoğlu'nda devam cdeceğiz. Orada bir sorun var. Mal sahibi tapu vermiyor bize, p....k tapu vermediği için zorla tapuya davet ediyoruz. Yasal hakkımızı kullanıp, tapumuzu alacağız. Tabii, şu anda halk paııık halinde olduğu için paniği yatıştırmak için bunu realize ediyoruz böyle. Projeyi gerçekleşlirebilmeniz için tiimünU yapmanız lazım. ÖZDENEfcndim, biz projeyi gerçekleştiririz. Hiç merak etmeyin. Bize halkımızın itimadı var. Bize itimat eden büyük fırmalar var. Ortaklık yaparız, konsorsiyum yaparız. Buluruz biz, finansman kaynağı buluruz. Yaparız biz, darboğazdan çıkarız. Eğer yayın kesilmişolsa idi, yani 18 kasımdan sonra yayına başlamamış olsa idiniz, yayına devam etmemiş olsa idiniz, 7 aralıkta biz Bayramoğlu'nu 250 milyon marka satmıştık. Yani burada basın mı suçlu? ÖZDENGayet tabii. Suç değil canım. Ben kıinseyi suçlamıyorum. Ben gerçeği söylüyorum. Cevher Özden, AA'ya yaptığı açıklamada ise. Tasfiye Kurulu'na olan borçlannı ödemek için piyasadan borçlandığını belirtti. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI'NIN İzin, Denetim ve Gözetiminde (ÜLKESEL) PROFESYONEL TURİST REHBERLİĞİ KURSLARININ ADAY KAYITLARI BAŞLADI Başkent Özel Otelcilik ve Turizm Eğitim Merkezi (BAŞTEM) \za Sokağı No 18 Gazıosmanpaşa/ANKARA TEL 137 6' 41 Özden, 1984 yılında Kastel İnşaat'ı Tasfiye Kurulu'ndan 16 milyon lira sermaye ve 6 milyar lira ile devralarak işe başladığını kaydetti. Özden, şirketi aldıktan altı ay sonra, Tasfiye Kurulu'na 600 milyon lira ödeme yaptığını, ardından her üç ayda bir 600 milyon liralık taksit ödeyebümek için, serbest piyasadan borçlan Bazı lürk gazeteleriııde Yunan mak zorunda kaldığım belirt hükümeiinin özellikle PKK ile işbirliği yaptığı yolunda çıkan hati. berleri, Kosıopulos, "Türk ve YuÖzden, tefeci piyasasına şimdi nan hükümetlerinin iki ülke ilişye kadar yaptığı ödcmelerin yak kilerini du/ıllnif amacı>la başlatlaşık 50 milyar lirayı bulduğunu ıııı> olduklan ııgraşılara aykın düşmekledir" şeklinde değeraçıklüdı. (Baftamfı 1. Sayfada) olduğunu belirtirken, Başbakan Özal'ııı TürkYunan diyaloğunun ve genel anlamda Davos ruhunun sürdürülmesinden yana olduğunu bu mesajında da dile getirdiğini açıkladı. Diğer yandan büyükelçi Gündüz Aktan'ın da Papandreu hakkındaki izlenimleri aynı doğrultuda. Aktaıı. Papandreu ile 40 dakika görüştükten sonra "Yunanistan Başbakam'nın Davos ruhunun sürdürülmesinden yana olduğu izlenimini" edindiğini söylemişti. Öte yandan Atına dün yeni bir açıklama yaparak Turk basınının bir bölümüııde Yunanisian'ın "bazı terör örgütleriyle işbirliği yaparak Türkiye'ye karşı faaliyetler göslerdiği" yolunda çıkan haberleri "iflira" olarak niteledi. OzaPın mesajı olumlu Ankara ziyareti Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun Ankara ziyareti Ankara'da olduğu kadar Atina'da da merak konusu oldu. Atina'daki siyasi gözlemciler, Papandreu'nun ziyareti nisan ayında yapacağına inanıyor. Ancak ne var ki Yunanistan'daki iç gelişmeler bir yana, ülkenin haziran ayındaki seçimlere hazırlandığı bir dönemde Papandreu'nun bu ziyareti gerçekleşlirmesi zor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle