25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ARALIK 1989 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/15 DEMOKRATİKALMANYA Hedef demokratik bir sosyalizm Uemokratik Almanya Komünist Partisi'nin dün sona eren olağanüstü kurultayında, hedefin, "D.Almanya'da insancıl, demokratik bir sosyalizmin kurulması olduğu" kaydedildi. Doğu Almanlann çoğu birleşmeye karşı Dtş Haberler Servisi Demokratik Almanya Komünist Partisi'nin olağanüstü kongresi sona erdi. Kongre, parti programında değişiklik yaparak amacın, "D. Almanya'da insancd, demokratik Mr sosyaliz•nin kurulması" olduğunu kabul etti. "40 yılhk Stalinci geçmişteıı kopns ve Bk demokratik kongre" diye nhelenen olağanüstü toplantı, KP'nin amacına ilişkin program değişiklıgmi, ezici bir çoğunlukla kabul etti. Bu arada Demokratik Almanlann çoğunun, Federal Almanya ile birleşmeye karşı olduklan bildirildi. Olağanüstü kongrede alınan karar uyannca partinin 40 yıldır "Sosyalist Birlik PartisT olan adı, "Alman Sosyallst BirHk, Demokratik Sosyalizm Partisi" oldu. Böylece partinin demokratik sosyalizme yöneldiği vurgulanmış oldu. AP'nin haberine göre Komünist Partinin yeni lideri Gregor Gysi delegelere partinin yeni adıra acıkladıktan sonra, toplantı salonunda bulunanlar tarafmdan ayakta alkışlandı. Başbakan Hans Modrow ise gazetecilere verdiğı demeçte "Tumiyle reforn e edBmiş bir parti otmak istiyoruz. Bu nedenle ismimizi degiştirdik" dedı. KP'nin yeni liden Gregor Gysi, Doğu Berlin'deki bir spor merkezinde yapüan ve 2 bin 700 delegenin katıldığı toplantı için, "\feni bir başlangıc, ilk demokratik kongre" ifadesını kullandı. Gysi, kongredekı konuşmasında, iki Almanya'nın bırleşmesine ilişkin olarak "aleşle oyaamak" sözcuklerini kullanarak, "AJmaalar'ın, istikrarsızlıga yol açmamak gibi özel bir sonımlıılugu buiandngHu" söyledi. Gregor Gysi, "Birtesmeden yana otaıriar, bn bteUerinin yeriae gehnesfoden sonra bn defa da tkind Dünya Savası'ndan sonra Polonya ve SSCB'nin ettne gcçen topraklanm geri altnak isteyecekler" dedı. Komünist Parti liden Gysi, "tki Almanya arasındaki smır, Avrapa BirMgrndeıı ÖBcc kalkarsı snur defişiklikkriyle ilgfli tarfasmalar da baslar. Banş, ciddi olarak tehlikeye atılmış olur ve Avnıpa krizîne bir kez daha Almanya neden oimuş olnr" diye konuştu. Ancak Gysi'nin, her iki Almanya'nın da bağımsızlığını koruyacağı bir konfederasyon düşuncesini olasılık dışı bırakmadığı görüldü. Gregor Gysi, siyasi ve ekonomik reformlann sürdürülmesi, Musevi dini ve külfurüniin korunması çağnsında da bulunarak hükümetten, Israil ile diplomatik ilişki kurulmasını istedi. D. Almanya'da 6 mayısta seçimler yapılacak. Siyasi gözlemciler, dün sona eren kongreyi, "KF»in, hftjk nezdinde saygınhk kazanma çabası" diye yorumluyorlar. Partide bu gelişmeler olurken, eski Devlet Başkanı Erjc Honecker, önceki gece kongreye okunan mektubunda ülkeyi krize soktuğunu ilk kez kabul etti. Ancak görevini kötüye kullandığı yolundaki suçlamalan reddetti Komünist Parti'nin eski ideologu Kart Hager gazetecilere yaptığı açıklamada "Honecker agır hasta. Ama bn başka bir sonın. Parti Uderleri hakkında bir karar verilecek. Ancak bir karara varmadan önce kişisel sornmlulnklan kanıtlanmalıdır" dedi. 2700 delegenin katıldığı olağanüstü kongrede dün sabah konuşan bir delege, Honecker'i Doğu Avrupa'da esen reform rüzgârlarına "inatçı bîçimde sırtını çevinnekle" suçladı ve Demokratik Almanya'nın bu nedenle zaman yitirdiğini söyledi. Delegenin konuşması salondakiler tarafından ateşli biçimde alkışlandı. Federal Almanya'nın iki saygın kuruluşu tarafından düzenlenen bir kamuoyu yoklaması, Demokratik Almanlar'm büyük bir kısmırun Alman birliğinden yana olmadıklarını ortaya çıkardı. Der Spiegd Dergisi'nin haberine göre, yoklamaya katılan D. Almanlann yuzde 71'i tek bir Alman devletinin kurulmasını istemediğini kaydederken, yüzde 27'si karşıt görüşü savundu. D. Almanya'da 6 mayısta yapüacak seçimlerde "kimi destekleyecekleri" sorusuna da yüzde 12 oranında komünistler, yüzde 7 oranında sosyal demokratlar ve yüzde 5 oranında Yeni Forum yanıtları alındı. Bu soruya yanıt verenlerin yarısı da "beDüz bilmiyornm" dedi. Komünist Başbakan Haas Modrow, en sevilen siyaset adamlan sıralamasında birinci gelirken ikincilik Batı Berlin Belediye. Başkanı VValter Momper, üçüncülük ise Federal Almanya'nın Devlet Başkanı Ricaard VOD VVeizsaecker'e gitti. Demokratik'Almanya'da gerginliği arttıran bir gelişme ise, bir gazetenin yaptığı açıklama oldu. "Theriagische Landreczeirııng" gazetesi, bir binbaşıya dayanarak verdiği haberde, gizli polisin karşı devrimcileri tıkmak için bir toplama kampı kurmayı planladığının ortaya çıkanldığını bildirdi. Gazetenin haberine göre, geçen hafta dağıtılan Devlet Güvenlik örgütü'nün (STASt) merkezinde yapılan araştırmada karşı devrimcilerin yoUanacağı bir toplama kampına ilişkin planlar ele geçirildi. STASt, Demokratik Almanya'da reform isteyen muhalefeti "karşı drvrimci" olarak tanımlıyordu. Gazetenin haberinin halkın eski rejime karşı öfkesini daha da arttırdığı bildiriliyor. Komünist Parti'nin eski ortaklanndan Hıristiyan Demokratik Birligi Partisi, yaptığı açıklamada 6 mayıstaki seçimlerde özellikle din konusuna ağırlık vereceğini bildirdi. Gözlemciler, Hıristiyan Demokratik Birliği'nin böylece komünistlerle arasına mesafe koymak istediğini belirtiyorlar. Demokratik Almanya Başbakanı Hans Modrow, ülkesinin Israil ile diplomatik ilişki kurulraasını resmen istediğini söyledi. *Çavuş'a da protesto başladı X önetim karşıtı bir rahibin sınır dışı edilmesini engellemek için yapılan gösteriler, yönetimi protestoya dönüştü. VtYANA (AA) Romanya'nm Timişoara kentinde, yönetim karşıtı bir rahibin sınırdışı edilmesini engellemek isteyen halk, polisle çatıştı ve Devlet Başkanı Nikohü Çaynseskn'yu protesto etti. Macar haber ajansı MT1 ve diğer kaynaklardan alınan haberlere göre önceki gün sınırdışı edilmesi beklenen rahip Laszk> Toekes'in evinin çevresinde Macar kökenlilerce bir insan zinciri oluşturuldu. Kentteki Romenlerin de katıldığı insan zindrinin, Çavuşesku rejiminin protesto edildiği bir gösteriye dönuştüğü kaydedildi. Güvenlik güçlerinin olay yerine gelmesi uzerine çatışmaların başladığı belirtildi. Çok sayıda kişinin yaralandığı ve Çavuşesku'nun posterlerinin Bega Kanalı'na anldıgı ifade edildi. Rahip Toekes'in nerede olduğu ise bilinmiyor. Daha önce AP'ye bilgj veren bir kaynak da dün Timişoara'da 10 bin Romen tarafından Çavuşesku'ya karşı bir gösteri düzenlendiğini belirtti. Kentte çok sayıda güvenlik yetkilisinin dikkatieri çeküğı ve halkın Çavuşesku'nun kitaplannı yerlere attığı bildirildi. Romanya'nm, sınınm dün sabah Macarlar'a kapadığı da ifade ediüyor. Romen resmi basın yayın organlan, olaylara ilişkin hiçbir haber vermedi. ROMANYA ÇEKOSLOVAKYA POLONYA Radikal ekonomik reform paketi sunduğu ve bir an önce onaylanmasını istediği programda ekonominin piyasaya açılması ve eski ekonomik programlann terk edilmesi öngörülüyor. VARŞOVA (AP) Polonya, ülkenin karşı karşıya bulunduğu ekonomik sorunlan çözmek için zorlu bir sınav veriyor. Polonya'nın Dayanışma Sendikası ağırhklı hükümeti, dün partamentoya "şok ekonomik önlemler" paketini sundu ve paketin en geç 1 ocağa kadar onaylanmasını istedi. Pakette, ülkenin yuzde 900'lere varan enflasyondan kurtanlması ve ekonominin piyasa güçlerine açılması için komünist ekonomik programlann terk edilmesi öneriliyor. Programda devlet ışletmelerinin "adım adım fakat kararlı biçimde" özelleştinhnesi öngörülüyor. özelleştirme, işletmelerin hisselerinin halka satılması ile gerçekleşecek. Satışlarda işçilere öncelik tanınacak. Polonya Başbakan Yardımcısı ve Malive Bakanı Leszek Dalcerowicz, dün parlamentoda yaptığı konuşmada, "Polonya, 19. yüzyıldan kalma ekonomik doktrinleri terk etmeli" dedi. AP'nin haberine göre Dalcerowicz'in bu sözleri, "Marksist ekonominin terki" olarak değerlendirildi. Hükümetin ekonomik alanda yapacağı değişiklikleri, "hür gelişme ve yaşam koşuUannın yeni perspektiflere açılması" olarak nıteleyen Maliye Bakanı Dalcerowicz, Polonya'da ayda yüzde SO'lere varan enflasyonun aşağı çekilmesi için "şok ekonomik önlemleT" önerdi. Dalcerowicz, ekonomik önlem paketinin 1 Ocak 1990 tarihinden itibaren uygulanmasını da istedi. Ajanslar, Polonya'mn Uluslararası Para Fonu (1MF) ile önümüzdeki birkaç gün içerisınde bir "iyiniyet anlaşması" imzalayacağıru ammsatarak, ekonomik önlem paketinin, bu anlaşma için de büyük önemi olduğunu beiirtiyorlar. Polonya, 1MF ile yapacağı anlaşma uyannca 700 milyon dolar, ekonominin serbest piyasaya açümasını içeren ekonomik planın kabul edilmesiyle birlikte Batılı ülkelerden de 3 milyar dolar kredi alabilecek. Ekonomik gözlemciler de, Polonya Parlamentosu'nun şok ekonomik önlemleri kabul etmesinin kaçımlmaz olduğunu kaydediyoriar. Gözlemciler, Polonya ekonomisinin en büyük sorunu olarak ulke bütçesinin yaklaşık yüzde 31 'ine yakınının, "aşm snbvansiyon" olarak kamu sektörüne transferini gösteriyorlar. Maliye Bakanı Leszek Dalcerowicz, dün parlamentoda yaptığı 45 dakikalık konuşmada, özellikle bu sübvansıyonlara değindi. Dalcerowicz, Komünist Partisi'nin her yıl devlet hazinesinden milyarlarca zloti (Polonya para birimi) aldığına işaret ederek artık partinin, nnansman açığını taraftarlanndan toplaması gereküğini söyledi. Jtiükümetin parlamentoya ANTİLLERZtRVESİ Batı, D.Almanya*ya acil gıda yardımına hazır ISaşkan Bush'la, Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand arasında gerçekleştirilen görüşmede, özellikle Doğu Avrupa üzerinde duruldu. Dıs Haberler Servisi Başkan Bosh'la Fransa Cumhurbaşkanı Francote Mitterrand arasında hafta sonunda Antiller'de gerçekleştirilen toplantı sonunda ABD' Başkanı tarafından yapılan açıklamada, "Demokratik Almanya'dan kış için acfl gıda yardımı talebi gddigi Ukdirde nüttefiklerin bn yardımı yapmaya haar oldokhın" bildirildi. Başkan Bush, görüşmelerin sonunda düzenlenen ortak basın toplantısında, aynca "birkaç aynnb dışında" François Mitterrand'la, Doğu Avnıpa'daki gelişrnelere nasü karşüık verileceği konusunda görüş birliği içinde olduklannı söyledi. İki lider de bir gün süren görüşmelerinde odak noktasını Doğu AvTupa'nın oluşturduğunu belirttiler. Mitterrand, FransaABD ilişkilerinden memnun olduğunu ve ABD Dışişleri Bakanı lames Baker'ın geçen hafta açıkladığı "B«ker Doktrini"ni olumlu karsıladığını söyledi. AP'ye göre Mitterrand bu arada iki Almanya'nın birleşmesi konusunda Federal Almanya Başbakanı Helmnt KohTle aralannda görüş ayrüıklannın bulunduğunu üna etti. Helmut Kohl'ün birleşme konusunda aceleci davranması, başta Fransa olmak fizere, Federal Almanya'nın komşuları arasında kaygı yaratıyor. Başkan Bush, görüşmelerde özellikle Doğu Avrupa üzerinde durduklannı söyledikten sonra, Mitterrand'la "baa ayniitîlania" anlaşamadıklannı belirtti. Ancak ABD Başkanı, hemen arkasından "temei soranlarda Mitterrand ik goruş birligi içinde oMuklannı" ekledi. Gözlemciler, Başkan Bushla François Mitterrand arasındaki görüş aynkklannı şöyle sıralıyorlar: • Washington, NATO'nun Doğu Avrupa'daki gelişmeler karşısında Batı'nın koordine edileceği temel İcuruluş olmasını istiyor. 1966'da NATO'nun askeri kanadmdan aynlnuş olan Fransa ise bu görüşe karşı çıkıyor. • ABD, Doğu Bloku'na askeri amaçlarla kuUarulabilecek mallann satışı konusunda Fransa'dan daha "temkinli" bir tutum içinde. • Mitterrand, Sovyet lideri Mihail Goroaçov'un, Doğu Avnıpa'daki gdişmeleri görüşmek için gelecek yıl 35 ulkenin katılacajı konferans toplanması öneri&ıni destekliyor. Bush ise bu öneriye destek vermedi. HAVEL t ç t N GÖSTERİ Çekoslovakya'da en popnler lider haline gelen ünlü muhalefet lideri Vaciav Havel'in cumburbaşkanı seçümesi için halk sık sık gösteri dizenlryor. Muhalefetten yönetime ültimatom V^umhurbaşkanhğının en güçlü adayı Vaciav Havel, 24 arahğa kadar yeni cumhurbaşkanımn seçilmesini istedi. Havel, "Komünistler, grev ve kaos istemiyorlarsa, bu konuda yardımcı olmanlar" diye konuştu. rag Baharı"nın mimarı Aleksandr Dubçek, Havel lehine adayhktan çekildiği yolundaki söylentiler üzerine, "hâlâ devlet başkanlığı için aday olduğunu" söyledi. Dıs Haberier Servisi Çekoslovakya'da cumhurbaşkanlığı seçimi giderek tartışmalı bir niteliğe bürünüyor. Muhalefet yeni cumhurbaşkanınm yılbaşmdan önce belirlenmesini istedi ve aksı takdirde ülkede grevlerin başlayabileceğini belirtti. Ünlü oyun yazan Vactav Havel ise dün sabah yaptığı açıklamada, "Prag Bahan"run mimarı Aiexander Dubçek tarafından desteklendiğj takdirde cumhurbaşkanı görevini üstlenmeye hazır olduğunu söyledi. Dubçek ise ltalya'da yayımlanan La Repubblica ve L'Unıta gazetelenne verdiği demeçte, "hâlâ devlet başkanlığı için aday olduğunu" bildirdi.' AA'nın Reuter kaynakh haberine göre Çekoslovakya'da muhalefetin ünlü adlanndan oyun yazan Vaciav Havel, önceki akşam televizyonda yaptığı konuşmada, "B«şkanlık Sarayı'nın sahibi en kısa zamanda belirienmeiidir" dedi. İlk kez televizyonda halka hitap eden vç yaklaşık 20 dakika konuşan Havel, cumhurbaşkanımn seçümesi için komünistlerin de yardımcı olmalarını istedi. Havet, "Otunıp beklemek lüksöne sahip değiliz. Yıl sonundan önce devlet başkau görevine başlamalı. Bir çogunun iyi işler yapmış oimastna karşın >ıUarca ulkedeki totaüter rejimin konımacılıgını yapan komünisder daha buyuk bir sorurnluluk altıodadır. Onlar ö^nriuğnmuz için berkesten daha f azla çaba göstenneUdirler. Eger komünistler, ülkede grev, kaos istemiyorlarsa 24 arahktan once cumhurbaşkanımn seçDmesine yardımcı olmahdırlar" diye konuştu. Bu arada önceki gün cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Vaciav Havel ile Aleksandr Dubçek arasında bir anlaşmaya vanldığı yolunda Sivil Forum tarafından yapılan açıklama, çeşitli tartışmalan da beraberinde getirdi. Sivil Forum sözcüsü Petr Kuçera'nın, anlaşmaya ilişkin olarak "Ortak bir eylem için taraflar arasında anlaşma safladığı dâşâncesindeviz" şeklındeki kesin olmayan sözleri, Prag'da çeşitli çevrelerce "Havel ile Dubçek kesin olarak anlaşamadı" diye yorumlandı. AP'nin haberine göre önceki günkü televizyon konuşmasında Havel'in, "Dnbcek fle aramızda sorun yaraülmasıiM izin vermeyecegim. Devlet Başkanı olursam, Dubçek yammda olacaktır" şeklindeki sözleri de diplomatik kaynaklarca "Dubçek'in, Havel'i destekleyip desteklemeyeceği konusunda kesin karanm vermediği" şekünde yorumlanıyor. Çekoslovakya'da, oyun yazan ünlü muhalif Vaciav Havel lehine adaybktan çekildiği yolunda yaygın söylentiler bulunan, "Prag Bahan"mn lideri ve reform yanlısı eski KP Genel Sekreteri Aleksandr Dnbcek, ise'hâlâ devlet başkanlığı na aday olduğunu' söyledi. Dubçek, ttalya'da yayımlanan La Repubblica ve L'Unita gazetelerine verdiği demeçlerde, ekonomist Otto Sık'tan, devlet ba$katüığı için adayhktan cekilmesini isteyen bir mektup aldığı yolundaki haberlerin doğru olmadığını kaydettl Macaristan ö t e yandan Macaristan'da özelleştirilmesi planlanan turizm şiîketinin hisseleri Viyana borsasında işlem görecek. Böylece ilk defa Doğu Bloku ülkesine ait bir şirketin hisseleri, Batı borsalannda alınıp satılacak. Macaristan'ın en buyük tunzm şirketi olan Ibusz'un hisselerinin yüzde 40'lık bölümünün satılması planlanıyor. Bu hisselerin yüzde 30'u yabanalara açılacak. Geri kalan yüzde 10'luk hissenin yansı halka, yansı da şirkette çahşan 2 bin kişiye satılacak. Satış işlemi, Avusturya'nın önde gelen bankalarınca yürütülecek. DIŞ BASIN Âmerika'nın Avrupa'daki yeni yeri gereksiniminin niteliğini değiştirdi ve Washington'da ABD'nin Avnıpa'daki gelişmeler konusunda sıradan bir izleyici konumuna düşeceği korkusunu uyandırdı. Dışişleri Bakanı James Baker'ın "yeni bir Atlantisizm", NATO'nun daha büyük bir siyasal işlev yüklenmesi ve ABD ile ATnin sıkı kurumsal ve istişari bağlar oluşturmak için, anlaşmalar veya diğer yollarla işbirhği kurulması yolundaki çagrılannın kökeninde de bu korku yatıyordu. Baker, bir konuşmasında ABD'nin "bir Avrupa gücn oldugunn ve öyle katacagını" söylemişti. 'Yeni Atlantisizm' Brüksel'de toplanan NATO dışişleri bakanlanmn tartıştıklan konulardan biriydi. "Yeni Atlantisizm" günumüzdeki yüklerden bazılannı üstlenmeye devam etmek zorunda kalacaktır. Doğu Avrupa'da demokrasi hızla gelişip yerleşse de Sovyetler Birliği'nin yakın getecekte alacağı biçim, henüz belirsizliğini konıyor. Bazı cumhuriyetlerinin, giderek kendisinden kopına aşamasına gelmesine karşın, silahlı kuvvetlerindekı Rus unsuru ve sahip olduğu muazzam nükleer güç, Sovyet ordusunun bir tehdit oluşturmasına neden oluyor. Üstelik Varşova Paktı'mn da bir ittifak olarak varlığını sürdürme eğiliminde olduğu gorulüyor. Şurası kesin ki ABD, Batı Avrupa'nın savunuhnası sorumluluğunun çoğunu uygun koşullarda Avrupalılara bırakmaktan memnun olacaktır. Avrupa'dan askeri gücünü çekmesinin yol açacağı nüfuz kaybını telafı etmek isteyen ABD, Avrupa ve özellikle de AT ülkeleriyle olan ekonomik ve siyasal ilişkilerini geliştirmenin yollarını aramaya başladı. Bush yönetimi, yeni Avrupa politikasını oluştururken, ABD'nin ekonomik ve siyasal çıkarlannı gözettiği kadar, Amerikan ekonomisinde büyük yeri ve önemi olan Japonları da hesaba katmalı. ABD politikasının yeni mimarları, aldıkları kararlarla diğer ülkeleri kızdırmamaya özen gOstermeliler. (15 aralık) THE INDEPENDENT ABD, Marshall yardımıyla, lkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa'nın toparlanmasım hızlandırmıştı; NATO ile de Batı Avrupa'yı Sovyet komünızminden koruyan bir savunma kalkanı olusiurdu. Artık demirperde kalktı. Komünizm, Doğu Avrupa'dan çekilıyor. Sovyetler Birligi, çatışma değil, işbirliği peşinde, Varşova Paktı ise Sovyet askeri gücünün kahntıları nedeniyle hâlâ korkutucu olmasına karşın, askeri bir ittifak olarak güvenilirliğini yitirmiş durumda. Bütun bu gehşmeler, Batı Avrupa'nın Amerikan korumasına olan Janes Baker
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle