Katalog

13 ARALIK 1989 • * * • rÜRKİŞ GENEL KURULU HABERLERİN DEVAM CUMHURİYET/19 Ecevit: Işçi sahaya insin (Baştarafı 1. Sayfada) kanı Ece Ayçin, Havatş eski Başkanı tbravit, Türkİş Geııel Kurulu'nda him Özdemir'in ANAP milletveyaptığı konuşmada, uygulanan kili olarak Mecliste oturduğunu ekonomik politikaların iflas etti söyledi. ğini belirterek Cumhurbaşkanı özai'ın Türk ekonomisinin yakaDerıİş Sendikası Başkanı Yesını bırakmasını istedi. "Işçi ha ner Kaya. suskun bu yönetimle işreketi, toplusözleşme sendikacılı çi haklarının savunulmasının ğının dar çerçevesini kırmak, siya murnkün olmadığını belirterek sal konulan da toplu pazariık sü gunluk yaşama dönük politikalarrecine gelirmek zorundadır" diyen Ecevit, "Turk işçi hareketini. tribünlerden kalkjp sahaya ınmeye NOTLAR ve siyasete agniığını koymaya" çağırdı. TürkIş'in 15. Genel Kurulu'na dun sendika temsücilerinin konuş (Baştarafı 1. Sayfada) malanyla devam edildi. DSP Ge da tam birlik için anlaşmaya vanel Başkanı Ecevit de genel kuru nlmış oldu. la katılarak göruşlerini açıkladı. Daha doğrusu toplantılar çıkıDSP Genel Başkanı Ecevit, genel kurula girerken büyük sevinç şı estirilen hava bu oldu. Bir gün gösterileri ve "Halkçı Ecevit" slo önce sola tek liste ve kendi başganlarıyla karşılaştı. Bazı delege kan adayhğı önerisi ile gitmiş ve ler, "Sesini öztedik. TRT Allalı ret yanıtı almış olan Tek Gıdatş tan korksun" dıye bağırdılar. Ece Başkanı Orhan Balta, yönetim vit, Türkİş Genel Kurulu'na ikin kurulunun solun lideri Orhan Baci gunünde katılmasının nedeni laban'ı desteklememe kararı aldıolarak TRT'nin habercilik anlayı ğını açıkladı. "33 delegenin 5 kişını gosterdi. "TRT, Mecliste gru şilik yönetim kurulunun keodilebu bulunmayan parti liderierinin zor, ancak söylediklerine gore konuşmalannı ya yayınlamıyor ya bugunden başlayarak Orhan Bada yasak savma kabilinden laban liderlığınde, en geniş cepheli yayınlıyor" diyen Ecevit, partisi akılcı listenin yapılması için işe nin onurunu düşündüğunden hiçbir kurumun toplantısına ılk gün KULİS katılmama karanm aldığıru bildirdi. Ecevit, 12 Eylül'den sonra getirilen kısıtlamaların mutlaka kalkması gerektiğini, ancak bun (Baştarafı 1. Sayfada) ların kalkmasınm ve toplusözleş nadın başkanlığında oluşacak lisme ve grev hakkmın en ileri ölçu teye Ankara şubesinden Mesut de uygulanmasının bile işçilerin Çolak'ı aday gösterecekti. yaşam düzeylerini yukselttneye YolIş'te de egemen görüş, yeni hakça bir duzen oluşturulmasına yapılanmada 100 bini aşkın uyeve demokrasinin gerçeklik kazan siyle Yolİş temsil edümeliydi. Anmasına yetmeyeceği göruşunu sa cak Şevkct Yümaz'ın başkanhğınvundu. Vergi duzeninde adalet da oluşturulacak bir listede, Yolsağlanmazsa, tasarruflar üretken İş merkez yönetiminden bir kişi yatınmlara yöneltilmezse, sağlık yer alamazdı. Çünkü Yoltş'in gelı bir konut politikası izlenmezse, nel merkezindeki dengeler buna dış alım politikaları üretimin kısıl izin \ermezdi. O zaman, şube başmasına neden olursa, bundan en kanlanndan biri Yılmaz'ın listesiçok işçilerin zarar göreceğini be ne verilebilirdi. lirten Ecevit, şunlan söyledi: Basisen Başkanı Metin Tiryaki"Vergiden egitime, ekonomiden oğlu ise avanak liste oluşmasına dış politikaya kadar her alanı kap neden olanlardan biri sayılabilirsayan ve daha da çoğaltılabilecek dı. Tiryakioğlu hem sağdakilere bu orneklerin hepsi siyasal tercih hem de soldakilere gidip aday olve karar konulandır. Bu nedenle mak istediğini, kendilerini destekvaklaşık 10 >ıl önce yaptığıra bir lediğini anlattı, durdu. Tiryakioğçagnmı yineliyorum. Türk işçi ha lu, iki tarafm birden kendi adayreketini, toplusözleşme sendikacı lığında birleşmesini istiyordu. hğının dar çerçevesini aşmaya, tri Ama Tiryakioğlu'nun gönlünün bünlerden kalkıp sahaya iıımeye Yılmaz'ın listesinde yer almak olve yalmz isçileri değil. tüm çaiışan duğunu hemen hemen herkes bibalk kesimlerini duşunüp gozete liyordu. rek. siyasete ağıriığını koymaya caTurk Metal Sendikası Başkanı gınyoruın." Mustafa Özbek ise halen sağ liste için çalışanlar arasında bile Genel kurulda ilk sözü alan "kuşkuyla" izleniyordu. Sağcılar, Havalş Sendikası Genel Başkanı Özbek için "Son anda ne yapacaAtilla Ayçin, Turktş yönetimini ğı bdli olmaz" diyorlardı. Özbekağır bir dille suçlayarak yönetimin in kurmayları ise yeni yonetirnde iflas ettiğini savundu. Daha önce Türk Metal'den bir aday olması ki Havatş yönetiminin "san halinde, durumun ne olacağııu sendikacılık" yaptığını öne süren araştırmakla görevliydiler. la sorunun çozüleceğini söyledi. TÜMTtS Genel Başkanı Sabri Topcu da Türktş'in aldığı hiçbir eylem kararını uygulamadığını, tuzük değişikliği yapılarak ortak eylem karan ahnmasını bu nedenle istedi. Topçu, "CIA baglantılı AAFLI ile ilişkiler kesilmeli ve 1 Mayıs işçi bayramı olarak kutlanmalıdır" dedi. Demir Ozlü yıırda döndü GOZLEM Uçaktan iner inmez siyasi şube görevlileri tarafından ifadesi alınan Özlü daha sonra serbest bırakıldı. Haber Merkezi On yıldır Isveç"te yaşayaıı yazar Demir Özlü, dün yurda döndü. Avusturya Havayolları uçağıyla Viyana'dan saat 15.00'te lstanbul'a gelen Demir Özlü'nün uçaktan iner inmez siyasi şube görevlileri tarafından Atatürk Havalimanı karakoluna götürülerek ifadesi alındı. Yanında tsveçli eşi UUa ve iki oğluyla yurda dönen Demir özlü, ifadesi alındıktan 20 dakika sonra serbest bırakıldı. UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) lara şimdilik girmiyoruz. Sağ kanat telaşlı koyulacaklarını söylüyorlardı. rine sorulmadan aldığı karara uyacak mı" sorusuna, "delegelerimiz örgut disiplini içinde bizim dediğimizin dışına çıkmaz" yanıtıru verdi. Ancak delegeler bütun sendikalar için geçerli olmak üzere talimatla oy kıülanmayacaklarını söyluyorlar. Teksif İcadrolarına Şevket Yılmaz'ın kararını hafta sonuna bırakma eğiliminden vazgeçip geçmediğini sağ ittifakın liderh'ğini kabul edip etmediğini sorduğumuzda ise "elbette ibradan sonra, ancak yeniden aday olup olmadığını açıklayabilir. Listesini açıklarken adayhğını da açıklar" yanıtını aldık. Kesin aday anlamına gelebilecek, ancak yine de açık kapı bırakan bir çerçeve çizerken uç sağla açığa çıkmış olmanın keyfiliğini de taşıyorlardı. Sağda yıllardır Şevket Yılmaz aleyhine yapılan propagandalaıdan sonra yaratılmış tepkiyi bastırmak için bulunan slogan ise şöyle: "DİSK uzanbsı sol tehükesine karşı, Türkİs'i ele gecinnelerine karşı birleşmek zorundayız." Sağ gerçek bir panik içinde, şimdi önceki gece yapılan toplantıda vanlan anlaşmarun sağlam ve güçlü olduğu kampanyasına girdi. Anlaşmanın sağlamlığına kanıt olarak Tek Gıdatş Sendika sı'nın yönetime girdiği, ortadan en sağa kadar kenetlendiği yayılıyor. Ancak biraz kurcalandığında aslında genel başkan adayı da dahil hâlâ hiçbir konuda kesinlik olmadığı, hele yönetime girecek kadrolarda, daha doğrusu sağda büyuk görüş aynhklan olduğu ortaya çıkıyor. Dengeli sağ, fanatik sağla birleşildiğinde kongre alınsa dahi Türktş'in ayakta tutulamayacağını, Yılmaz'ın Türklş'i ayakta tutacak bir liste yapma şansının olmadığını söylüyor. Sağın bir çırpıda, ilkesiz kenetlenivermesi Vılı kırk yaran solda da etkisini gosterdi. Özeleştiri, kendi adaylarının kendileri tarafından yıpratılmasının sakıncalarına ilişkin tartışınalar ağırlık kazandı. Dun kulislerde sol kanat sözculeri, bugüne kedar aralanndaki tüm pürüzleri temizleyeceklerine söz veriyorlardı. tnanmak DÖNÜS SEVİNCt Yazar Demir Özlü, Atatürk Hava Limam'nda ailesi, yakınlan ve arkadaşlan Sarafından karşılandı.Özlü'nün \urda donmesi nedeniyle gece dostlan tarafından Vakup Restoran'da bir akşam yeraeği verildi. Yemeğe Ozlu'nun arkadaşlan, gazeteciler, yazarlar ve sinema sanatçıları katıldı. (Fotoğraf: Ûğur Giinyüz) Ve Demir artık yurdunda. REFİK DURBAŞ "ŞD anda içinde bulunduğum durumu anlatacak sözcük bulamıyorum." Yeşilköy Karakolu'nda 20 dakikalık bekleyişten sonra çevresini kuşatan dostlarına, arkadaşlanna ilk sözü bu oluyordu Demir özlü'nün. Bu aru yaşamak, bu sözleri söylemek için on yıla yakın bir süre beklemişti Demir Özlü. Sabah saat 07.00'de Stockholm'den uçağa binmişti. Yanında karısı UUa ve iki çocuğu vardı. Viyana üzerinden aktarmalı geleceklerdi. Avustufya Hava Yolları uçağından önce Ulla indi. Saatler 15.45'i gösteriyordu. Ama UUa yalmzdı. Aprondan çıkar çıkmaz çevresinde bir sevinç yumağı oluştu. Herkes birden sözleşmişçesine, Demir nerede, çocuklar nerede diye soru yağmuruna tutuyordu UUa'yı. Karşılayanlar arasında kimler yoktu ki? Oktay Akbal, Uğuı Mumcu, Arif Damar, Özdemir tnce, Aziz Çalışlar, Ataol Behramoğlu, Atilla Birkiye, Şukran Kurdakul, Sennur Sezer, Adnan Özyalçıner, Komet, Mete Tapan, kardeşi Sezer Duru, kızı Ayla Çevik Özlü, Ergin Ertem, Onat kudar, Ali Özgenturk, Uğur Cankocak, Erdal Öz, Necati Tosuner, Hüseyin Baş, Cevat Çapan, MeUh Aşık, Demirtaş Ceybun, avukatı Turgut Kazan, Ercan Karakaş, Hayati Asılyazıcı, Ali Sirmen, Celal Üster, Murşit Balabanolar, Leyla Tavşanoğlu, Hüsamettin Cindonık. Turgut Kazan'ın elinde savahktan alınan bir belge. Belgede kısaca şöyle deniyordu: "tfadesi alındıktan sonra serbest bırakılmasına..." tş, artık 20 dakikalık formabteye kalmıştı. Ama bitmek bilmeyen bir 20 dakika. Bu 20 dakik'ada Demir özlü on yıl önce yazdığı bir yazırun hesabını verecekti. Yaa için soruşturma açılmış, daha sonra özlü'ye yurda dön çağnsı yapılmıştı. Özlü de dönmemişti. Bu arada dava da düşmüştü. Ama olsun, formalite de olsa, gereken yapılmalıydı. Karakolda özlü oldukça neşeli. Çocukları yanında. Oktay Akbal, Hüsamettin Cindoruk, Turgut Kazan yanında. Dostlan ve arkadaşlan ise kapımn önünde. On yıl sonra Demir, ilk kez kendi yurdunda, kendi gökyüzünün altında çay içiyordu şimdi. Bitmek bilmeyen 20 dakikanın sonunda Demir gun ışığına adım attı. Sanlıp öpüşmelerin arasında ilk sözkri "Şu anda içinde bulunduğum duramu anlatacak sözcük bulamıyorum" oluyordu. Herkes bir şey soruyor, bir şeyler söylüyordu. Eski DYP Genel Başkanı Avukat Hüsamettin Cindoruk eski bir arkadaşı olduğu için karşılamaya gelmişti. "Yazar olduğu için değil, meslektaşım olduğu için geldim" diyordu Cindoruk. Demir'in yüzunde sonsuz bir mutluluğun neşesi. Sanki dün gitmiş gibi bu ulkeden. Gülüyor, kahkahalar atıyor, üste savaşı Bugünkü konumuz, enstitüde lisansüstü ve doktora çalışması yapanların hangi yüksekokul ve fakülteleri bitirdikleridir. Yapacağımız bu döküm, devletin birçok kesimindeki dinsel amaçlı örgütlenmeyı, gözler önüne serecek. Bakın, nasıl? Ankara Ûniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü'ne bugüne kadar 415 kişi başvurmuş. Bu 415 kişinin yalnızca 48'i tarih öğrenimi görmüş. Peki öbürleri? 130'u din eğitimi görmüş; 33'ü ilahiyat fakültesi, 37'si deyüksek islam enstitüsü mezunu. 129'u harp okullarını bitirmiş çeşitli rütbelerdeki subaylar. Enstitüde doktora yapmak için başvuran 415 kişinin 57'si de Havaalanında kızı Ayda Özlü, emnıyet görevlisi. Polis enstitüsü ya da akademisini bitirenler, kız kardeşi Sezer Duro, kalabalık inkılap tarihi konusunda doktora yapmak için başvurmuşlar. bir yazar topluluğu, avukatı Ttargut Kazan ve DYP eski Genel BaşGeriye kalan 86 kişi de çeşitli fakültelerde Farsça, Arapça, kanı Avukat Hüsamettin Cindo Sümeroloji, Hititoloji, Sinoloji gibi alanlarda eğitim görmuşler. ruk tarafından karşılanan Demir Bunların bir kısmı da imam hatip liselerini bitirmişler. Özlü'nün gelişi nedeniyle dostlaÖğrenim Birliğı Yasasının özü ve sözü, dinsel eğitim ile laik rı tarafından onuruna dun gece eğitimin ayrılmasını ve devletçe yürütülecek dın görevinın bu Yakup Restoran'da bir akşam yeokullan bitirenlerce yerine getirilmesinı gerektirır. meği verildi. Her yıl, imam hatip liselerıyle İslam enstitüleri ve ilahiyat fakültelerini bitirenler çogalıyor. 197686 istattstiklerine de kısaca göz atalım: 1978 yılında çeşitli liselerde 5 bin 289 din öğretmeni varmtş; bu sayı, 1986 yılında bir katı artarak 11 bin 439 olmuş. esprilerini ardı ardına patlatıyor. Yine 197879 ders yılında 34 bin 417 olan imam hatip lisesini Ya ülkeye dönüş? bitirenlerin sayısı 198586 yıllarında bir kattan da çok artarak "Gelme süreci" diyor, "Acılan, 87 bin 560'a ulaşmış. aynhklan, httznnleri, hepsini bir yana bırakıyor, hepsini aşıyor." İmam hatip liselerini bitirenler, bu dinsel eğitimden sonra çe Şu anda çok mutlusun, ama şitli fakülte ve yüksekokullara giderek, mühendis oluyorlar, miiçinizde bir burukluk da var mı? mar oluyorlar, doktor oluyorlar, kaymakam, vali, savcı ve yargıç Demir yeni bir kahkaha da patoluyorlar. latıyor: Diyanet işleri Başkanlığı'nda çahşanlar, başka alanlarda eği Yo, beiki de bayaumın en tim yapanların sayısına göre devede kulak ölçüsunde kalıyor. mutlu giinü. Peki sonuç ne oluyor? Bir an duruyor, sonra ekliyor: Sonuç şu: Bir burukluk yok. Diyanet ışlerinde birçok imam ve müftülük de ilkokul diploBir soru daha: ması olanların ellerinde kalıyor. Bu durumda olan başka arDinsel eğitim görenler, din alanında çalışmıyorlar, daha çok kadaşlan da düşünüyor musun yöneticiliği seçiyorlar. Ya da inkılap tarihi enstitüsünde görülAvrupa'da.yaşamak zorunda kadüğü gibi devrim tarihi ve Atatürkçülük konularında oğretim üyelan? si olmak üzere bu enstitüde doktora çalışmaları yapıyorlar. Şu anda hiçbir şey, ama hiçbir Ankara Ûniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü'nün yeni ve eski şey Demir'in neşesini bulandırayönetıcileri şu savlarla yargılanıyorlar: maz. Gözlerini kısarak esprisini Gerekli belgeler aranmadan öğrenci kaydetmek... Dil ve W/tm yuvarlıyor: Bir iki gün sonra düşünecesınavı yapmaksızm öğrencı kabul etmek... Gerçek dışı geçici meğim onlan. zuniyet belgesi ve diploma düzenlemek. Sonra Uğur Mumcu'ya dönüp Bu suçlar işlendi mi, işlenmedi mi? Buna elbette ağır ceza işaret parmağını sallayarak "Bir mahkemesi karar verecektir. daha yapmam, bir daha fikirieriOlayın ceza yargılaması dışında, üzerinde önemle durulmami söylemem" diye ekliyor. sı gereken sonuçları da vardır. Demir sonunda yapıyor yapaYargılanan sanık öğretim üyelerınin bir kısmı bugün de aynı cağını. Taşı gediğine yerleştiriyor. enstitünün başındadırlar. Sözgeiişi Prol. Dr. Hasan Köni, ensPasaportu paltosunun sağ cetitünün başkanıdır. binde, sağ eli paltosunun içinde, Bu kadar ağır savlarta yargılanan öğretim üyelerinin bugün pasaportunu stkı sıkı kavramış. de aynı enstitünün başında tutulmaları düşündürücü değil Çevresinde arkadaşlan, on yıldır midir? özlemini çektiği tstanbul'un maEğer düzmece diploma alanlar varsa, bunlar, çeşitli ünivervi gökyüzü. Hava biraz ayaz olsa sıte ve yüksekokullarda Atatürkçülük ve devrim tarihi dersleri da kucaklaşmalar, sanlıp öpüşmekonularında dersler veriyorlar. ler sımsıcak. Rektörlük, bu düzmece dıplomalarla ders verenlerin kimler Evet, on ikinci ay\n on ikinci olduklarını niçin hemen saptamıyor? Bu "sahte hocalar"a nigunü. Demir Özlü de artık kendi çin engel olmuyor? yurdunda... Bu çelişkiler bundan sonra da yaşanacak; peki, ne zamana "HoşgeMin" demiyorum sana, kadar? zaten kimse de demiyor. Ünlversitelerde İslamcı kadrolaşma son bulup, "inkılap tanhi" Aramızdan hiç aynlmamıştın • dersleri yerine "devrim tarihi" dersleri okutuluncaya kadar! 1 ! Şimdi İzmir Merkez, Alsancak; İstanbul Elmadağ, Gayrettepe Şubelerinde; yakında bütün yıırtiçi şubelerinde. B A N T A N Y E N İ B İ H I E T Yirmidört x Yedi x Üçyüzaltmısbes elf Servis'te zaman sınırı yoktur. Bankanız yılın 365... haftanın 7günü, 24 saat boyunca emrinizdedir. EGEBANK Egebank'tan alacağınız Self Servis kartıyla, gece yarısı, sabaha karşı veya hafta sonu bankanızın kapısını açar, dilediğiniz işlemi yaparsınız. Kendi kendinize, banka sizinmiş gibi... Self Servis'ten yararlanabilmek için yapacağınız bir tek şey var; Bir Egebank şubesine uğramak... Gelin, Self Servis kartınızı alın. Hem para taşımanın sorumluluğundan kurtulun, hem de size.ama sadece size hizmet veren bir bankanız olsun. Gelin Egebank'a.. Kartınızı Alın! EGEBANK "Nesilden Nesile Bankacılık"