17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıhı Cumhunyeı Maıbaacıbk \e Gazeıecılik Turk ^nonım Şîrke!1 adına Nldır S»di 0 Genel Ya\ın Mudtıru: Htsan Cemal. Mucssese Muduru F.mine llşaklıgil. Yazı Işten Muduru Oksy Gontnsin. 0 Haber Merkezı Muduru: Yllçın Ba>*r, Sayfa Duzenı Yöneımenr Alı \ar, • Temsılaler ANKARA AhnKt Tu, İZ.MİR. Hikmrt Çctiakayı. Iç PDtaka CtW B«M«»It^ D>S Haberter Erpuı B«Ja. Ekononu Co«iz I h r t u . Ij Scndıka. Şakıuı felead, KahlH Cdal ls*r, Efcum Gcaci) Şıytan, Haber \ra5t1rma. b » « BnkaB. Yun Habnlen Ntcict D o t u , Spor Damşmanı Abdolkadir Yuccfcan, IXn Yazılar Kmm" Çlkfku. \ıasürma ^ U n \Jp». Duzdtme Abdul^ YUKL • KoordmasOr Akarl Koruhu. • Malı lşler EroiEıtlK. • Muhasebc Bulral Yncr # Büt^Planlama'<tnji OsDnabqM|N • Rcklam Ajjt Tonın, • Ek Ya.ınar Hntyı Altyol • ldanr Hltsryuı Coreı, • IŞIOITK Ondtr Çdfc, • Bugılslem N«« lnrt. • Persond Srrjp BosUoaotlu. aoü» w >trwn Cumhunvrr Maıbaaolık w Gaascatk TAJ. Turk Ocagı Cad 39'41 l M334 la PK 246lsunbuI Td 512 0? 0! (20 hai. Tdcc 22246 FUL (1) 526 60 2 • Bumlar Anlu™ Zı>a Ookalp Btv Inkılap S. No 19,4, Td 13! II 41r. Tdo. 42344 Fax. (4) 133 0^ 6< # Lcmu H Z.va Blv 1352 S İ J Td 1 12 30. Ickı. 523» F ı ı (51) 19 53 60 3 • AdM«: Inonu Cad 119 S No I Ka 1 Td 19 3^ 52 (4 hal), Tdex. 62155. FM. mt 19 37 52 TAKVIM 5 KAS1M 1989 Imsak 5.05 Guneş: 6.32 Oğle. 11 52 Ikindi: 14.37 Akşam: 17.03 Yatsı: 18.24 Ünlü modacının son defılesi de her zamanki gibi çok renkli, çok çılgın ve çokpahalıydı Bursa Cezaevi • BURSA (AA) Uludağ Üniversitesi Tip Fakültesi Psikiyatri ve Adli Tıp Anabilim Dalı araştırma görevlilerince Bursa Cezaevi sübyan koğuşundaki tutuklu ve hukümlü ergenler üzerinde yapılan araştırmada, suçlu çocuklann büyük bölümünun annebabalarının alkolik olduğu ortaya çıktı. Sübyan koğuşunda yaşları 1220 arasında değişen 57 tutuklu ve hükümlu ergen üzerinde "suça iten etkenler" araştırıldı. Araştırmada, suçlu çocuklann yuzde 85'inin sigara, alkollu içki, esrar, eroin kullandıkları, yuzde 50'sinin ailesinin güç geçindiği saptandı. Lacroix'nın pembe akvarymnu NECLA SEYHLN PARİS Bir pembe akvaryum gibiydi salonu. Salon sozcuğü lafın gelişi. Konuklann çokiuğunu göz onune aian Lacroi.v salonlanna ilave olarak avluların ustunu örtmuş perabe kumaşla. Pembe, Christian Lacroix'nın tutkusu. AJun yaldızlı iskemlelerine konukların ismi yazıJı kartlar da pembe kurdelelerle bağlanmış. Defilesıni öteki modacılar gibi gibi Louvre'un avlusundaki çadırlarda yapmıyor. Faubourg SaintHonore'deki modaevinin salonlarında ve salona dönüştürduğu avlularında yapıyor. Sıranın dışına çıkmayı seviyor. "Başka" olmaya bayılıyor. Gerçekten de başka... Ne var ki, bu avlu salonlar daracık, aiçacık. Pembe tavanlı, kalın naylon duvarlı... Içeride tavandan suzulen pembe bir ışık. Her şey pembemsi. Konuklar bile... Dışarıda akıl almaz güzel bir gün. Derece: 24. Içeride kaç?.. Duşunmek istemiyor insan. Spotlann da sıcağında bekleyiş, olümcül olmaya başlıyor. Herkes kat kat soyunmaya başiıyor yavaştan. Ellerde davetiyelerden yelpazeler, yuzler terden cilalı. Karşıda en ön sırada, çok yaşlı, iki dirhem bır çekirdek bir mosyo oiuruyor. Gozlen kapandjkça kapanjyor. Nihayet başlayan defile sırasında bir ara gözum ilişiyor gene ona. Uyumuş. Gülerek uyuyor ama... Defilenin hangi anında, hangi göruntüsünün üstüne gelip konmuş dudaklarına o gulümseme, orada donmuş, kalmış. Defilenin sonuna dek o gulümseme ile mutlu uyudu. Kafasının içinde, yalannda nasıl bir defile akıp gitti bilinmez. Ama gösteri çılgın alkışlarla sona erdiğinde açtı gözlerini, alkışlara katıldı. Defile filminde hiçbir kopukluk olmamışçasına, bağladı başla sonu. Defile nasıldı?.. Her zamanki gibiydi aslında. Tam Lacroix'ya özgü. Çok renkli, çok çılgın. Alması zor, giymesi zor. Gıymesi, almasından da zor. Ama o kadar paralı olunca insan, etrafın ne dediğini, ne duşunduğünu bin beter umursamıyordur belki. Parası çok biri, neler alabilir Laçroix'dan 1990 yazı için bir bakalım. Gok rengi otomandan yapılmış bir parka alabilir örneğin. Altına da mavili pembeli brokardan bir "cigarette" pantolon giyer. Daracık, kısa. îhtiyatlı biriyse eğer, yağmurlu günleri duşunup Lacroix'dan kahkaha çiçeği gibi açılan kapanan kısası otoman bir empirmeden seçer. Içıne "kan ve altın" rengi, şıkırtılı piyedekoktan bir ceket giyer (tspanya'nın, matadorlann, arenaların gözde rengi). Eteğini de, dünyada tahmin edemezsiniz, kiraz ve mercan rengi kanşımı bir etek giyer. Spordan hoşlanıyorsa, blazer ceketi ıvveed ve lâme kanşımı olur, eteği de pamuklu ekoseden plise. Ketenden çiçekli tunikler altına meyveii etekler alır. Canı ister bele sımsıkı oturmuş, kocaman, de\ balon kollu, kurbağa yeşili ceketler seçer. Duğmeleri bir mücevher gibi ışıltıh. Eteği beyaz otomandan yokmuşçasına kısa. Etek yerine çocuk tulumları tarzında tulumlar da alır Ladroıx'dan. Böyle tulumelbiseler modacının gözdesi önumuzdeki yaz. Kadınları gençleştirmek ne demek, yeni doğmuşa çevirecek bu tür giysileri ile. însan bu denli unlu bir modacı olunca, ne yapsa olur. Desenlerde en çarpıcı renklerde çiçekler, meyveler, piyedökaklar, çizgiler, mücevher düğmeler, desenleri yer yer payetlerle, boncuklarla işlemeler, altın yaldız baskılar, görkemli, kocaman barbar takılan... Altın rengi, metalden şapkalar... Üstlerinde tüm kırların, tum bahçelerin çiçekleri... Omuzlarda eşarplar... Defileyi defileye ekledi Christian Lacroix. Hazır giyim defilesi bitince, collection "Iuxe"e geçti. Adından da anlaşılacağı üzere bu ikinci bölumde her şey daha bir lukstu. Kumaşlar daha bır ışıltıh, daha bir işliydi; çiçekler daha bir boldu, takılar daha bir gözalıcıydı... Paraları da birinci bölümun birkaç katıydı elbet... Ama Lacroix'nın hamamına giren için fark eder mi?.. Öder, gider... Sıra dışı, renkli, ışıltıh bir gösteriydi neticede... Defilenin bitişi çılgın alkışlarla karşılandı... Kapının dışını bulmak da bir hayli zaman aldı. Dışarıdakiler, sokaktan geçenler biraz da ozlemle bakıyorlardı Lacroix'nın kapısından taşan bu kalabalığa. Içlerinden "Ne şans orada olmak..." diyorlardı besbelli. "Sudaki balık gibi mutlu olmak" deyimini anımsayanlar da vardı belki. Oysa sudaki balıklar her zaman pek de öyle mutlu değiller, eğer ak\aryumdalarsa... Bu akvaryum Lacroix'mn pembe akvaryumu da olsa... Günlerden pazardı. Saatlerden bir oğle sonu. Dünya vardı dışarıda. Concorde'un görkemli havuzlarında dcnızkızı heykellerinin ustune fıskiyelerden sular yağıyordu. Turistler poz poz resimler çekiyorlardı havuzun çevresinde: "Ben Paris'le.vken..." Zafer abidesine doğru ChampsElysee'nin iki yanında, kızıllı sarıh kuru yapraklar sürukleniyorlardı, atkestanelerinin altında... İki yanda yemyeşil çimenlerden, çiçeklerden tartılar... Ben de pazann keyfıni çıkaranların arasına katıldım, kuru yapraklar arasında yurüdüm, yurüdum... FAO Türkiye raporu • İZMtR (Cumhuriyet Ege Biirosu) Dünya Gıda Örgütü'nün raporuna gore, 12 AT ülkesine oranla daha az besleniyoruz, insan ömrü daha kısa. Bu durum sosyoekonomik yapıdaki olumsuzluklardan, işsizlik oranının yüksekliğınden, sağlık hizmetlerinin yetersizliğinden ve yaşam standardının duşüklüğünden kaynaklanıyor. Dunya Gıda Örgütü (FAO) tarafından hazırlanan ve 19871988 yıllarını kapsayan rapora göre bir tanm ulkesi olmasına karşın Turkiye'de kişi başına alınan gunlük kalori miktan çok düşük. Raporda, Turkiye'de kişi başına gunlük 3150 kalorinin alındığı belirtildi. Kısloç etek Lacroıx'nın pikeden bır takjmı. Balon kollu emprıme bir bluzon ve kısactk bir kıskaç etek. Mücevher duğmell ceket Lacroıx'dan mücevher düğmeli kısa kollu yeşıl bır ceket Ve bır tulumetek Beyaz otomandan Ersoy'a 3. ameliyat • ADANA (AA) Adana'da program yaptığı gazinoda yaklaşık bir ay once vurulan ses sanatçısı Bulent Ersoy, 8 kasım çarşamba günü sol böbreğinden ameliyat olacak. Bülent Ersoy, basının olayın magazin yonünden çok, işin kökenine inmesini istedi. Bazı gizli güçierin el altından "kendisini vuran" Hacı Tepe'ye yardım ettiğini öne süren Bülent Ersoy, şunları söyledi: "Umarım duyduklarım yanlıştır. Söylenenlere göre daha ben hastaneden çıkmadan Hacı Tepe sokakta dolaşmaya başlayacakmış. Eğer sanık, akli dengesi bozuk biri ise ömür boyu nmarhanede yaşasın. Böyle tehlikeli bir insanın ortada dolaşması, diğer insanların hurriyetini yok eder!' ^BD yönetimi Atatürk'ün ağaçları kesiliyor Senatör Doleh baskı yapıyor BeyazSaray, Ermenitasarısından "soykırım" sözcüğünün çıkartılmasını, soykırım döneminin başlangıç vesonucu olarak gösterilen 19151923 tarihlerinin kullanılmamasını ve bölgede kayıplar veren diğer topluluklardan da sö'z edilmesini istedi. Senatör Robert Dole, Ermeni tasarısına karşı çıkan İsrail'i eleştirdi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Amerikan yönetimi, sözde Ermeni soykınmına ilişkin iddialar içeren tasarının sahibi Senatör Robert Dole'dan, tasarı metninin üç noktasında değişiklik yapmasını istedi. Bu noktaların, tasarıdaki "soykınm" sozcuğunun değiştirilmesi, soykırım dönemi başlangıç ve sonu olarak gösterilen 19151923 tarihlerinin kullanılmaması ve Ermeniler'in yanı sıra bolgede ka\ ıp veren diğer toplulukların da bulunduğunun kaydedilmesi olduğu öğrenildi. ABD Dışişleri Bakanhğı'nın yönetimin tasarı karşısındaki tavnnı "daha kesin ifadelerle" açıklarr.ası, Başkan Bush'un Senator Dole'a bu konuda bir mektup gondermesi ve Savunma Bakanlığı ile Başkanlık Guvenlik Konseyi'nin konuya duyarlılığını, Kongre üyelerine yonlik telkinlerinde vurgulaması sonrasıııda Ermeni tasarısının yazgısına Ankara'da artık başka gözle bakılıvor. "Eımeni tasanlannın değil, ama Dole'un tasansının yazgısınm değiştiği"gorüşünu taşıyan dışişleri bakanlığı yetkilileri, yonetim ile Dole arasındaki "metin pazarlığım" yakından izlediklerini kaydediyorlar. görüşündeyiz. Ancak değişik iisluplardaki benzer amaçlı tasanlar yolda olacakür." JERMENITASARISI Kesilen armut ağaçlan Atatürk Orman Çiftliği'nin kuruluşunda dikilmişlerdi Atatürk Orman Çiftliği Muduru Ülger: Ağaçlar ekonomik ömürlerini doldurdukları için kesiliyor. Bahçenin toprağını ıslah ediyoruz. liraatçuar Derneği Başkanı Yetkin: Kesilen ağaçların yerleri tanm dışı alanda kullanılırsa çok yanlış bir iş yapılmış olur. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ataturk Orman Çiftliği'nde yuzlerce armut ağacı kesiliyor. Atatürk Orman Çiftliği Mudüni Aylekin Ülger, ağaçların "ekonomik ömürlerini doldurduğu" gerekçesiyle kesıldiğini bildirdi. Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, kesim işinin kademeli yapılabileceğinden söz ederek "Eğer kesilen ağaçl; nn yerleri tanm dışı alanda kullanılırsa, çok yanlış bir iş yapılmış olur" dedi. Atatürk Orman Çiftliği'nin fstanbul yolu kenanndaki büyük meyve bahçesindeki elma ağaçlarının ardından, armut ağaçları da kesiliyor. Ataturk Orman Çiftliği'nin ilk kuruluşunda dikildiği bilinen armut ağaçlarının 60 yıldan bu yana meyve verdikleri belirtildi. Atatürk Orman Çiftliği Müdürü Ülger, kesım ile iigili sorularımıza şu yanıtları verdi: Ataturk doneminde dikilen bu ağaçlar neden kesiliyor? ÜLGER Bahçe yoruldu mahsul vermiyor. Geçmiş yıllarda elmaiarı söktük, elmalar ekonomik ömürlerini doldurmuşlardı. Armut ağaçları 60 yaşında, elma ve armut, Orta Anadolu şartlarında 50 yaşından sonra verimsizdir. Bahçenin toprağını ıslah Hastanelerde yarım kapasite • İNEGÖL (Cumhuriyet Bursa Biirosu) Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, sağlık personeli ve tıbbi cihaz yetersizliği yuzunden ülkemizdeki hastaneierin yüzde 47'lik bölümünun çalışamaz durumda olduğunu bildirdi. Şıvgın, AT'ye girme çabasındaki Türkiye'nin sağlık politikasını bu eksikliklerin giderilmesi yonünde oluşturduklannı belirterek, "Hastanelerimiz, Avrupa standartlanna ulaşmak zorundadır" dedi. Sağlık Bakanı Şıvgın, Gemlik Devlet Hastanesi'nin açılışını yaptı, İznik Devlet Hastanesi'nin temelini attı. Türkiye'nin duyarlıhklan Turkiye'nin Washington'a bildirdiği duyarlılık noktalan arasında, 19151923 tarihlerinin kullanılmaması uyarısının özel bir ağırlık taşıdığı öğTenildi. Yetkililer, TBMM'nin 1920'de kurulduğunu anımsatarak, "ABD yönetimi bunun modern Türkiye'yi ilgilendiren bir tasan olmadığını soylüyor, ama tasan metni bu yaklaşımı yalanlıyor" diye görüş bildiriyorlar. 19151923 döneminin "soykınm yıllan" olarak adlandırılmaiinın 1923'teki LozanAntlaşması'nın "inkânna" kadargidebileceği ve bu anlayışın Türkiye'nin toprak bütünluğü üzerinde "dolaylı" bir tehdit içerdiği savunuluyor. "Soykınm" sozcuğunun toplumsal kanşıklık, savaş ve tarihsel geçiş doneminde yaşananlara hiçbir şekilde karşılık gelmeyen bir "yanlış terminoloji" olduğunu vurgulayan dışişleri çevreleri. o donemde bölge halkının butunüyle kayıplar verdiğinin de "tarihsel bir gerceklik" olduğunu dile getiriyorlar. Bu görüşle. tasarıda Ermenilerle bırlikte bolgedeki Müslüman halkın da kayıplar verdiğinin vurgulanması gereği savunuluyor. 60yıldırürünveriyDrlardıAtatürkOrman ÇiftJiği'nin (stanbulyolu kenarmdaki yüzlerce armutağacı 60yıldan bu yana ürün veriyordu (Fotoğraf: RızaEar) ediyoruz. Sökülen ağaçların yerine, arazi tesviyesi yaptık, gubrelemesini yaptık. Şimdi fidan yetiştiriyoruz. Önumuzdeki yıllarda modern bir meyve bahçesi halıne getireceğiz. Kesilen ağaçlann yerine ne dikilecek? ÜLGER Elma, armut, firik, kayısı. Yani mevcut bahçe bir munavebe içinde gerçekleştirilecek. Toprağı dinlendiriyoruz. Mecburuz yapmaya. Ağaç kesilmeden gençleştirme yapılamıyor mu? ÜLGER Hayır. Toprakta aynı bitki yetiştiği için toprak fakirleşmiş oluyor o bitki yönünden. Mesela, seneye orada tarla nebatı yerleştireceğiz. Arazi muntazam hale geldi. Sulama kanalları yapıldı. Ağaçlarda iç çürükluğu başlamış. Söküyoruz, yenileyeceğiz. Yenileme ne kadar sürer? yeni meyve bahçesini ne zaman gorebiliriz? ÜLGER 4 yıl kadar toprağı dinlendireceğiz. 2 yıl geçti. iki yıl daha dinlenecek. Başka nebatlar dikilecek. Bir kısmında çam ağaçlaması yaptık. 50 bin kadar çam fidanı yetiştiriyomz. Bir kısmında kavak yetiştiriyoruz. Yonca ekilecek. Hale yakın çevredeki genç bahçe ise duruyor. Ona dokunmayacağız. Yaşlılarını söküyoruz. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrabim Yetkin, Ataturk Orman Çiftliği'nde bazı bölgelere konut yapıldığıru anımsatarak "Sökülen ağaçlardan elde edilecek bir bölgeye lojman yapılacağı yolunda söylentiler duyuyoruz" dedi ve ağaç sokümune ilişkin şu görüşlere yer verdi: "Bir ağaç kesiminin haklı nedenleri olabilir. Meyve ağacı kesildikten sonra yeni bir meyve bahçesi yapılması gerek. Eğer burada hiçbir şey yapılmayacaksa, ağaçtan anndınlan bolge tanm dışı alanda kullanılacaksa, bu yanlış bir iştir. Aynca 60 yıllık ağaçlann birdenbire hepsinin kesilmesinde de bir anlam yoktur. Eğer ağaçlar kocadıysa, bunalar kademeli olarak kesilebilirdi. Yani tiimu kesilemeyebilirdi." Çevre konferansı • İZMİT (AA) İzmit'te, "Çevre Kirliliğinden Korunma" konulu bir konferans düzenlendi. Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim uyelerinden Prof. Dr. Adnan Aydın'ın korluşmacı olarak katılacağı konferans, 8 kasım çarşamba günu Sabancı kultur Sitesi'nde gerçekleştirilecek. Ispanya'da patro] \irmibirinci Yüzyıhn Dünyası adındaki gazetenin yazı işleri kadrosunda 70 gazeteciyer alıyor. Bunlar toplam hisse senetlerinin dörite birini aralarındapaylaşmışlar. Diğer senetler ise, birkişiyada kurumunyüzde 10'danfazla hisse satın almaması koşuluyla satışa çıkarıldı. MİNE G. SAULNIER .MADRİD İspanya'da ilk sayısı 23 ekim pazartesi günü satışa sunulan gazete, "Yirmi Birinci Yu/yılın Dunyası" adını taşıyor ve tekıl >a da tuzel bir sahibi yok. Yazı işleri kadrosunda yer alan 70 gazeteci, toplam hisse senellerinın dortte bir/ni aralarında paylaşmışlar. Bir kişi ya da kurumun yuzde 10'dan fazla hisse satın almaması koşuluyla satışa çıkarılan senetler, kurucu gazetecilerden ba^ka 230 hissedar arasında bölunmus bulunuyor. Gazetenin hissedarları urasında, İspanya'da ilk kezdenenen bu çok sahıpli basm fikrini destekleyen 1PI Başkanı Peler Gallinerin tavsıyesi uzerine, Ingiliz gazetesi The Guardian da yer almış durumda. İspanyol basınının son gozdesiyle unlu İngıliz ga^etesi, >alnız hisse ortaklığıyla kalmayıp habercilik ve orgutlenmede iş birlıği yapacaklar. Kısaca El Vlundo diye anılan yenı gazetenin o>küsu oldukça ilginç; Sorumlu Yazı İşleri Muduru Pedro J. Ramirez, bundan yedı ay oncesıne değin Diarıo'16 adlı haftalık derginin başında bulunuyordu. Sürdurdüğü yüksek tempolu "»unıcu" gazetecilik ken disine "Siklon" lakabını getirirken sosyalist hükumetin canını sıkmaya başlamıştı. Bu sıkıntıda, Ramirez'in ETA'ya karşı bir antileror orgutü olarak hareket edcn illegal polis gucu GAL komandolarının ustune fazlaca gitmesınin payı vardı. Ispanya'nın "Walergate"i olarak adiandırılan soz konusu illegal polis orgutunde, Ramirez ve adamlarının hükumetin golgesinı keşfetmeleri, "siklon" diye anılan yazı işleri mudurunun işinden olmasına yol açlı. Gazeıenın buyuk hissedarı tarafından apar topar kovulan Ramirez, giderken surpriz yaptı ve buyuk hi^sedarın kardeşiyle birlikte yazı ışlerınin yarısını da peşinden surukledi. Sözunü ettiğimiz gazete>i yedi ay gibi kısa bir zamanda ı^ıe bu ekip çıkarmava başlamış bulunuyor. Tabloid boyda. 64 sa> tadan başka 16 sayfalık bir spor \e 15 sayfalık bir seçim ekiyle vaşama atılan El Mundo, 400 kiş'ıyı geçmeyen bir kadroyla hazırlanı>or. Bunlardan yalnızca 150'Ü gazeteci, gerisi teknik personcl Fakat tum altyapı, teknolojınin en son yeniliklerinden yarariannıakta. Satışı oturana değin rotatif satın almaya nıyeti olmayan gazete. son model ve kiralık Rockvsell rotatiflerinde basılıyor. Pedro J. Mundo Ramirez'in baş\azısında once, sonra ve her zaman bağımsız habercilik temasının işlendıği ilk sayıda. The Guardian Genel Yayın Yonetmenı Peter Preslon'un da bir makalesi yer alıjor. Birleşen Avrupa'da basın dayanışmasının altmı çızen Preston'un yazısı şu tumcevle son bulu>or: "Orlak Avrupa dusiincesi, yuksek memurlann ve politikacılann ellerine emanet edilemeyecek kadar onemli bir konu. A\rupa basınının »tandart bir bilgi toplama mekanizmajıinın dışında nüfuz edemedikleri rahaı toplantılanna pek bir alışan bu insanlarııı, geleceğimiz hakkında aldıklan kararlara yalnız seyirci kalamayız." llgı>le beklencn Hl Mundo Gazetesı'nın cok kaiıleli bir baskısı, ozgun ve dinamik bır ıçeıiği var. Bu "metin pazarlığının" Turkiye'nin çeşıtli kanallardan Washington'a ilettiği "duyarlılık noktalannda" yoğunlaştığını belirten dışişleri yetkilileri, pazarlığın olası sonuçları konusunda şu değerlendirmeyi yapıyorlar: Dole, IsraiPe kızgın "Beyaz Saray son derece geç Ote yandan AP'nin haberine harekete geçti. Şimdi 'Ne şiş yan göre, Senator Robert Dole, sozsın, ne kebap' hesabıyla, hem de Ermeni soykınm tasarısına Türtiye'ji, hem Eımeni loplulu karşı çıkan İsrail'i eleştirdi. Doğunu incitmeyecek bir metin ha le, Senato'da yaptığı konuşmazırlanmasını istiyor. Ancak da, "Tarihin en büyuk soykınTurkiye'yi nelerin rahatsız ettiği mına uğramış Yahudilerin, Erbelli. Bu rahatsızlık noktalarının menilerin duygulanna gosterdirumunun çıktıgı bir metin, asla ği anlayışsızlık, beni şaşırtıyor" Dole'un kabul edeceği bir metin dedi. olamaz. Bu nedenle, Dole'un taDole, Israil'in Washington Elsansının, Turkiye'nin baskısının çiliği'nin Ermeni tasarısı aleyhinsürmesi ve ABD yönetiminin şu de lobi yaptığı yolundaki haberanki tutumunu degiştirmemesi lerinden kaygı duyduğunu da halinde, karara donüşemeyecegi sozlerine ekledi. Aküzüm'ün icraaü • ANTALYA (AA) Turizm Bakanı İlhan Akuzum, 29 yeni turizm alan ve merkezinin ilanı için bakanhklar arası komisyonun çahşmalarını tamamladığıni belirterek, konunun Bakanlar Kurulu'na sevke hazır hale getirildiğinı bildirdi. İlk sayısı yayımlanan "Turizm Dunyası" Dergisi'ne, "150 günluk icraatını" anlatan Bakan Akuzüm, Doğu Anadolu'daki tur güzergâhları üzerinde oluşturulması duşunulen mola noktaları için gerçekleştirilen mahalli ıncelemelerin sonuçlandırıldığını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle